Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi


 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 07-20-2010, 10:54   #2
Kullanıcı Adı
Ahmet Yasin
Standart
El Sanatları

İlimizde geçmişte ve günümüzde yapımı devam eden el sanatların şöyle sıralayabiliriz.

a) El Tezgahlarında dokunan el sanatları :

Gej ( Yöresel Kumaş ) : Mutki ve Hizan İlçelerinde dokunmakta olan bu el sanatı İl Kültür Müdürlüğü ile Mutki Halk eğitim Merkezi Müdürlüğünce açılan kurslarla desteklenmektedir. Yöresel elbiseler sadece Halk oyunlarında kullanılmaktadır. Hammadde ve pazarlama sıkıntısı çekilmektedir.

Seccade ve Heybe: Bitlis İl Merkezi ile Tatvan ve Hizan ilçelerinde halkın kendi evinde kurduğu el tezgahlarında dokunmaktadır.

Cacım : Cacım İlimiz Tatvan ilçesinde dokunmaktadır.

Aba : Aba dokuma iki çeşit olarak dokunmaktadır, Birincisi keçi kılından ikincisi ise tiftik yünden dokunmaktadır, kıl dokuma kısa kollu, tiftik dokuma ise yelek olarak dokunmaktadır. Aba dokuma Mutki ilçesinde yapılmakta ve Mutki Halk eğitim Merkezi Müdürlüğünce açılan kurslarla devam sürdürülmektedir. Abalar modern giyside kullanılabilecek durumdadır. Hammadde ve pazarlama sıkıntısı çekilmektedir
.
Bitlis Kuşağı : Tatvan ilçesinde dokunmaktadır,halk oyunları aksesuarı olarak kullanılmaktadır. Sadece Halk oyunlarında kulanılmaktadır.


b) Dokuma Tezgahlarında Dokunan El Sanatları :

Halıcılık : İlimizde Halıcılık Sümer Halı destekli olarak halıcılık yapılmaktadır. Sümer Halı Tatvan ve Hizan İlçesinde faaliyetleri devam ettirmektedir. 2000 yılı içinde de İl Kültür Müdürlüğünce halıcılık kursuna başlanılmıştır.

Kilimcilik: İlimizde Kilimcilik Ahlat ve Adilcevaz İlçelerinde faaliyetlerinin sürdürmektedirler. Bu atölyeler İlçe Kaymakamlıkları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca sürdürülmektedir.


c) Yöresel Ayakkabı Harik:

Yöreye has olan bu ayakkabı ( Harik ) İl Merkezinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün bünyesinde açılan kurslarla faaliyetlerine devam etmektedir. Yöresel Ayakkabı ( Harik) Halkoyunlarında, özel günlerde ve süs olarak şark köşesinde kullanılır. Pazarlama sıkıntısı çekilmektedir.


d) Toprak Seramik (Çömlekçilik):
İlimizde toprak seramik Mutki İlçesi Kavakbaşı Beldesi ile Güroymak İlçesi Günkırı köyünde faaliyetleri devam etmektedir.


e) İğne ve Boncuk Oyası:
Nineden toruna geçen ve eli biraz iğne tutabilen kız çocuklarının ilk öğrendikleri el sanatıdır.

f) Taş İşçiliği:
Sivil mimari tarzını oluşturan Taş İşçiliği Sanatı zarafet ve inceliği ile göz kamaştıran bir sanattır. Ahlat İlçesinde taş işçiliği sanatı yapılmakta, bu sanatı destekleme amacı doğrultusunda Ahlat Kaymakamlığınca geleneksel olarak her yıl yarışma düzenlenmektedir. Taş işçiliğinin maliyetli olması insanları daha ucuz malzemeye yönlendirmektedir.


g) Bastonculuk:
Ahlat ve Adilcevaz İlçelerinde yapılan Ahlat Bastonu ile ün salan bu el sanatı, ceviz, karaağaç, dut ve kiraz ağaçlarını el marifetiyle yöresel desen oymak ve kemik işlenerek vernik veya golmak cila ile cilalanarak Selçuklu motifleri ile süslenmektedir.

Bastonculuk sanatına desteklemek için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Ahlat Kaymakamlığınca geleneksel yarışmalar düzenlenmektedir.








Yemekleri

Yöremizde pişirilen mahalli yemekler sırasıyla; İçli Köfte, Şekalok Yemeği, Tutmanç Aşı, Çorti Köftesi, Büryan Kebabı, Katıklı Dolma, Gari Aşı, Ayran Aşı, Glorik, Gebol, Çireş Pancarı, Kengerli Pilav, Halim Aşı, Keşkek, Çorti Aşı, Keledoş ..... gibi çeşitlerini çoğaltabileceğimiz yemeklerdir.

Zengin çeşide sahip İlimiz yemeklerinden İçli Köfte ve Büryan Kebabının yapılışları şöyledir;

Bitlis Köftesi : Bitlis kadını için yapılması açısından olgunluğun bir ölçüsü sayılan bu yemek için gerekli malzemeler ; 1 kg sinirsiz ve yağsız but eti, 1 kg ince bulgur, 1/2 kg şereh (beden) yağı, yarım baş soğan, bir miktar toz biber, kara biber, iki adet ekşi nar veya limon suyu ve yeteri kadar tuz.
İçinin hazırlanışı; Şereh yağı makinede iki kez çekildikten sonra içine yarım baş soğan rendelenerek, tuz, karabiber ve toz biber ile karıştırılır. Bu karışma ekşi nar içi, o yoksa limon suyu sıkılır.
Yapılışı; sinirsiz ve yağsız but eti iki kez makinede çekildikten sonra elde edilen bu kıymaya bir o kadar da ince bulgur karıştırılarak su ile yoğrulur. Yoğrulmuş olan hamur küçük parçalara ayrılır, bu parçalar birer birer sol avuç içine alınarak sağ elin şahadet ve orta parmağı ile delinmeyecek şekilde oyulur. Bu oyuğun içine alabildiği kadar yukarıda tarif ettiğimiz içi için hazırlanmış karışımdan konulur. Daha sonra oyuğun ağzı kapatılarak sağ el suya değdirilmek suretiyle iki el arasında yuvarlayarak düzeltilir. Usta ev kadınlığının ifadesine göre köftenin en mühim tarafı ağzının kapatılması ile, dış kısım kalınlığının bir birine eşit olmasıdır. Sıra pişirilmesine gelmiştir. Köfteler kuvvetli bir ateş üzerinde fıkır fıkır kaynayan su dolu bir tencerenin içerisine taşmayacak şekilde elle atılarak alevin daha kuvvetlenmesi temin edilir. Bir müddet kaynadıktan sonra köfteler suyun yüzüne çıkınca piştiği anlaşılır ve sıcak servis yapılır.


Büryan Kebabı : Anadolu’nun bazı yerlerinde yapılan tandır kebabından çok farklı bir şekilde yapılan büryan için “Hevur” denilen erkek keçi eti tercih edilir, bulunmadığı taktirde erkek koyun eti kullanılır, kebabın yapılışında büyük bir rol oynayan tandırın ebatları şöyledir; Ham toprakta 2,5m derinliğinde bir çukur kazılır. Çukurun ağız genişliği 45cm , dip genişliği ise 125cm’dir. Büryancı piyasanın en nazik ve yağlı etinden birkaç gövde alır gövde dışındaki yağları kopmayacak şekilde kat kat bıçakla etten ayırarak sarkıtılır. Bu et iyice yıkandıktan sonra ince tuzla her tarafı iyice tuzlanır. Gövdenin üst tarafına fazlaca tuz vurulur. Büryancılar etin durumuna göre ne kadar tuz vurulacağı konusunda ihtisas sahibidirler. Tandırda alevli ateş yanıp söndükten ve tavını aldıktan sonra madeni bir leğene bir miktar su konulup, çengeller takılarak tandırın dibine indirilir. Et gövdelerinin de üst tarafına çengeller takılarak tandırın ağzına bırakılan demir çubuktan sarkıtılır. Taş olan tandır kapağı kapatılarak etrafı kırmızı çamurla hava almayacak şekilde sıvanır. Böylelikle et tandırın içerisinde hem pişer hem de suyun buharı ile yumuşar. Tandırın ağzı etin hususiyetine göre 45 dakika ile 1 saat arasındaki bir zamanda açılır ve yerine asılarak kebaplar servise çıkarılır. Bu sırada dikkatle bakıldığı zaman tuz eriğinin etin etrafında adeta bir kabuklaşma meydana getirdiği görülür. Büryanın sıcağı makbuldür. Bunu temin için büryancı uzun müddet sıcaklığını muhafaza eden tandıra soğuyan gövdeleri tandıra indirir ve servis için tandırdan sıcak gövdeleri çıkarır. Garnitür olarak yaygın bir şekilde yaş üzüm tercih edilir. Evlerde böyle bir kebap olanağı olmadığından, sadece büryancılardan temin edilir. Etteki besleyici maddelerin kaybolmamasından dolayı besin değeri oldukça yüksek bir yemek türüdür.




Atasözleri

-Büyük söyleme başan gelir,

-Kırktan sonra mağara, hoş geldin bayram ağa,

-Allah verince dingo bağından da verir,

-Baba malı tez tükenir gerek evlat kazana,

-Ayağıma yer edem, gör sana neler edem,

-Kör gözden yaş, molla evinde aş,

-Acem belayem, tokem kadayem,

-Şipanem şilor, gelen gilor,

-Nur yağınca tandıra girmiş,

-Keçel derman bulsa öz başına sürer,

-Eşek bizim eşek ama çülü değişmiş,

-Görümüm geldi ölümüm geldi, beşiğim geldi tabutum geldi,

-Bir lâf duyduğunda kulağın kar, dilin lâf et,

-Az vardi acedan, bir de çıktı pacedan,

-Jüjünün balesi jüjüye şirindir,


Yöreye Has Kelimeler

-Beredayi: İşe Yaramaz-Fittoz: Hoppa,Oynak
-Bızap : Buzağı-Gılez : Salya-Çapu : Alkış -Gülyaz: Kiraz-Çılızer : Zayıf-Herkendaz : Ateş Köreği -Çipin : Sinek-Jüjü : Kirpi -Dav : Dolu Yağmur-Kartol : Patates -Dırçik : Zıplamak -Keşur : Havuç -Dingila Fıstık : Tahteravalli -Moz: Siyah Arı-Pestaf : Deste -Pişik : Kedi -Şilor : Erik -Şipane : Eşik -Tıhtımorik : Bögürtlen -Zıngılav : Çan, Zil
Türküler


DİDEBAN ÜSTÜNDEYİM
Dideban üstündeyim Gökmeydan baş aşağı
Dal boyun kastındayım Belinde şal kuşağı
Erenler dua etsin Alay kalkmış gidiyor
Ben murat üstündeyim Hepsi Bitlis uşağı
Giderim Van’a doğru
Yolun İran’a doğru
Kes başım kanım aksın
Kadrim bilene doğru

BİTLİS’İN ÖNÜNDE BAĞLAR
Bitlis’in önünde bağlar hanıme lele Bitlis’in başında bora hanıme lele
O yar oturmuş gül bağlar delalım lele Cahil idim düştüm tora delalım lele
Bu hasrete dayanamaz hanıme lele Beni tora düşürenler hanıme lele
Ne hastalar ne de sağlar delalım lele Dilerim yansınlar nara delalım lele
Vay hanım hanım hanım hanıma lele Vay hanım hanım hanım hanıma lele
Sensin benim yar dermanım delalım lele Sensin benim yar dermanım delalım lele
BİTLİS’TE BEŞ MİNARE
Bitlis’te beş minare beri gel oğlan beri gel Tüfeğim dolu saçma beri gel oğlan beri gel
Yüreğim dolu yare beri gel oğlun beri oğlan Sevdiğim benden kaçma beri gel oğlan beri gel
İsterem yanan gelem beri gel oğlan beri gel Doksandokuz yarem var beri gel oğlan beri gel
Cebimde yok beş pare beri gel oğlan beri gel Bir yarede sen açma beri gel oğlan beri gel
ATEM TUTEM

Atem tutem men seni Hop hopun omsun oğul
Şekere katem men seni Nur topun olsun oğul
Akşama baban gelende oğul Kınalı kavak dibinde oy
Önüne atam men seni Toyluğun olsun oğul


Maniler

Bu dağın karı menem Bitlis’in etrafı dağlar

Gün vursa erimenem İçinde gülden bağlar
Yedi yıl yerde kalem Fazla mektup yazardım
Civanem çürümenem yarim gariptir ağlar

Bulak başı poturak Kar yağar lapa lapa
At minderi oturak Bizim evin damına
Bir sen söyle bir de men Kız seni alacağım
Bu sevdadan kurtulağ Ananın inadına

Şafaklar sökülende Avih’in yolu ince
Al elma dökülende Düşümde gördüm gece
Yarimi çağırasız Kuşlar kurbanız olem
Mezarım örtülende Yarimin hali ince

Ay paceden gitmiyor Bitlis çayı bir düman
Elim yare yetmiyor Ben bu dertten kurtulmam
Hafta bir mercimek Yarimi sular aldı
Boğazımdan gitmiyor Ölsem bile unutmam

Başında puşan kurban Bitlis çayı bulanık
Dudağan dişan kurban Ağlarım yanık yanık
Yalanız sana değil El alem gece uyur
Eşan yoldaşan kurban Ben her zaman uyanık

Belediye önü taştır Dama serdim hasırı
Kızların gözü yaştır Al koynuna yesiri
Arvatlar ağlamayın Kaynana ölür ise
Manto çarşaftan hoştur Ev olur arı sili



Halk Oyunları

-Halk Oyunları : Yöreye özgü halkoyunları oldukça renklidir. Doğuanadolu Bölgesinin diğer illerinde de oynanan ve aynı adla anılan oyunlar, “Bar” ve “Halay” türlerindendir. Oyunlar genelde insanın sertlik, birlik-beraberlik ve insan sevgisi duyguların ifade eder.


Genel Oyun Çeşitleri :
-Ağır Küvenk -Nare -Değirmenci
-Sıppe -Tiringo -Kavaş
-Garzane -Deriko -Harkuşta
-Pappure -Zeybek -Meyroki
-Aşırma -Dıldıl -Küvengin Yollarında
-Temirağa -Memyane -Perijvan
Yöremizde halkoyunlarında çalgı aletleri olarak genelde davul-zurna kullanılır. Ayrıca def, bilhassa köylü oyunlarda kullanılan müzik aletidir.

-Yöresel giysiler : Bitlis halkı yöresel giysilerini çok yönlü düşüncelerle seçmiş ve kullanmıştır. Tamamen el dokuması olan erkek giysileri, “Gej” denilen tiftik kılından dokunan kumaşla yapılır. Giyilen giysiden bayanın evlimi, bekarmı, zenginmi, nişanlımı olduğunu anlamaya yarayan özellikler mevcuttur.
Ahmet Yasin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı