|
![]() |
#1 |
![]() Hicrânlar tül tül ufkumda ağaran her sabah,
Bilsem ki bir ben miyim düşünen, bir bilsem âh! Gurbet, yalnızlık, perde perde duygu ve elem, Gam yükünü taşıyan bir ben, bir de bu kalem.. Ben söylerim o yazar, düşünürüm yaş döker; Bir upuzun yolculuk, ızdırâp sürer gider... Bir gün her şey biter, bitmeyen sadece hasret! Hicret içinde vuslat, vuslat içinde hicret: Arayıp bulamamak, bulup da erememek, Hergün bilmem kaç kere ölüp ölüp dirilmek... Düşünüyorum nerden geldiğimi, kimim ben? Bir şeyler arıyorum heryerde ve derinden; Kendisine “Sen” diyeceğim gönül hamûlem, Rûhum O’na titreyiş içinde eklem eklem... Duyduğum an, O’nun o rûh veren sesini, Aşıp gitmiş olacağım bu “ten” kafesini F.Gülen
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı Bütün duygulardan önce Öğrendim ayrılığı Saldırgan diyorlar bana Oysa kırılganım ben Gözyaşlarım mücevher Saklıyorum herkesten Ürküyorlar gözümdeki ateşten Ürküyorlar dilimdeki zehirden Ürküyorlar o dur durak bilmeyen gözükara cesaretimden Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum, Bir yanı çılgın dağ doruğu. Oysa böyle yapmasam ben Nasıl korurum içimdeki çocuğu? Bir yanım çılgın nar ağacı Bir yanım buz sarayı. Murathan Mungan |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk! Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın? Ye's öyle bataktır ki; düşersen boğulursun. Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun! Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar; Me'yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: çözülmez... En korkulu câni gibi ye'sin yüzü gülmez! Mâdâm ki alçaklığı bir, ye's ile sirkin; Mâdâm ki ondan daha mel'un daha çirkin Bir seyyie yoktur sana; ey unsur- îman, Nevmid olarak rahmet-i mev'ûd-u Hudâ'dan, Hüsrâna rıza verme... Çalış... Azmi bırakma; Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma! M.Akif |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|