|
![]() |
#1 |
![]() Güneşle bir tutsam girmez hizaya
Dar bulur sığmam der, dipsiz fezaya Kuyruk salar, sonra hırlar ezaya Benim nefsim, benim nefsim..ne köpek Nefsimin ardından koştum perişan Ondan bir kıl bile avlayamadım Her ağızda her telde fanilik dırıltısı Sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı Gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür Sana çöl gibi gelen, o göl diyorsa göldür Tahtadan yapılmış bir uzun kutu Baş tarafı geniş, ayak ucu dar Çakanlar bilir ki bu boş tabutu Bir gün kendileri dolduracaklar Allah dostu odur ki nefsine tek pay biçmez Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez Cılız vücuduma tam görünse de İçim bu dar yere sığılmaz diyor Geride kalanlar hep dövünse de İnsan birer bire yine giriyor Eklense de başıma, dünyada kaç baş varsa Başım, onların hepsi için secdeye varsa Açı doyurmaksa kabirde meram Yemeğim fatiha, günde beş öğün Öyle bir devim ki, hakikatte pireyim Bir delik gösterin de utancımdan gireyim Minarede ‘ölü var’ diye bir acı sala Er kişi niyetine saf saf namaz..ne ala Böyledir de ölüme kimse inanmaz hala Ne tabutu taşıyan, ne de toprağı kazan Son gün olmasın dostum, çelengim, top arabam Alıp beni götürsün, tam 4 inanmış adam
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|