Firmalara Yazılan Şikayet Mektupları :)))

**cartman** · 06-25-2011, 16:29

Vodafone ' a Yazılmış tehdit dolu mektup

Vestele Yazılmış Tüketici Mektubu

)

vestel onyx flat 82 ekran 16:9 100 hz pip marka televizyonu 5
sene önce 2.100 ytl vererek satın aldım. bu süreç (1 yıl önce)
içerisinde ilk önce konjektörü bozuldu. sebep olarak stand by
konumunda bıraktığınız için bozuldu dediler. 260 ytl ücret
aldıktan sonra tamir ettiler. ya sabır olur böyle şeyler dedim
sineye çektim. bu arızanın üzerinden 1 yıl geçti. bu kez
renkler gitmeye başladı. servis çağırdım. renk tüpü bitmiş 600
ytl dediler. bu durum, yenisi 1000 ytl civarı olan bir
televizyonun, tüpü 600 ytl olunca çöpe at yenisini al demek. 82
yılında amcamın almanya'dan getiridiği itt schaub lorenz marka
televizyon hala takır takır çalışırken vestel üretimi 2.100
ytl'lik televizyon çöp oluyor. avukat olsam sizinle uğraşırım.
ama ben bu dünya da olmasa da öbür dünyada kesin çözüm yaratan
başka bir yol seçiyorum.

şimdi....bu televizyonu üretenin, yapım aşamasında çalışanın,
kamyona koyup istanbul'a getirenin, mağazasına koyup
müşterisine satanın, eve getirip kuran teknik servisinin,
vestel reklamın da oynayan sanatçısının, o fabrikayı yapan
mimar ve mühendisinin bu firmanın sahibi mehmet nazif zorlu
olmak üzere ölü - diri tüm zorlu ailesinin

allah bin türlü belasini versin..... iki yakalari bir araya
gelmesin.... fabrikalari yansin, ocaklari batsin..... kuru ekmeğe
muhtaç kalsin..... kestiği kurbanlar ettiği dualar kabul olmasin...
mezarlarina bir tas su döküp, fatiha okuyan olmasin.....
cehennemin en dibinde cayir cayir yansin..... vatandaşta sattiği
çürük malin parasiyla satin aldiği uçaği düşsün, yati batsin.....
soyu kurusun.... arayani sorani olmasin......

amentü birsin ve billahi nursun. bütün müsibetlerin vestel'in
üzerinde dursun.

eveet. şimdi rahatladim.

gelelim ben im gibi 'yerli malı yurdun malı herkes bunu
kullanmalı' düşüncesi ile yaşayan ulusalcı öküzlere....

araştırmadan sormadan, en azından www.sikayetvar.com'da ki
vestel hakkında yazılanları okumadan 2.100 yytl verip bu
televizyonu alan birisi olarak, öküz olduğumu kabul ediyorum.

ama günün birinde bu aile'ye (zorlu) mensup birisiyle
karşılaşırsam, burnunun üzerine kafayı koyacağımı buradan
taahüt eder, şimdiden yaptığım bu açık tehdit'i yetkili
savcılıklara bildiririm. ayrıca allah kısmet ederse bu yaz
tatilinde çeşme'ye giderken, üşenmezsem arabanın bagajına
televizyonu koyup vestel fabrikasının kapısının önüne atacağım.
o fabrika da bu televizyonu üreten herkesin münasip bir yerine
sokacakları kadar un ufak edip hediye olarak bırakacağım. tabii
en büyük parça mehmet nazif zorlu'ya.. vestel kullanıcısı bir
müşterisinden hatıra olarak.

bu yazdiklarima ilaveten yok biz doymadik bi de küfür ve dayak
yemek istiyoruz diyorsaniz adresim de telefonum da gerçektir.
yiyorsa arasiniz. sizden bu durumu düzeltmeniz için birşey de
istemiyorum. zira firma olarak zaten böyle bir vizyonunuz yok.
mali satana kadar sizin işiniz. allahin babadağli basmacisindan
elektronik devi olursa bu kadar olur zaten

**_Ednâ_** · 06-25-2011, 16:36

Aman Allahım

06-25-2011, 16:39

skandal

06-25-2011, 17:00

adam sonunda fena kopmuş ama
-şu anda söylediklerim kayıt altına alınıyormu?
-evet...
-o zaman bunu dinleyen tüm servisin Allah bintürlü cezasını versin

06-25-2011, 17:02

Alıntı:

unnamed Nickli Üyeden Alıntı

adam sonunda fena kopmuş ama
-şu anda söylediklerim kayıt altına alınıyormu?
-evet...
-o zaman bunu dinleyen tüm servisin Allah bintürlü cezasını versin

recep ivedik aklıma geldi

**cartman** · 06-25-2011, 18:15

Diyarbakır'da yerel bir radyoda dj olarak çalışan Ali Kaya İŞLİYEN Onurair firmasının uçağı ile İstanbuldan Diyarbakır'a dönerken hosteslerden rahatsız olur. Hosteslerin ise kendisine "şikayet formuna yaz, bize söyleme" demeleri sonucu genç adam kalemi eline alır ve hostesleri pişman eden o yazıyı yazar. Ve Onurair'de işten ayrılan bir masa başı personel bu yazıyı internete yayar.

Merhaba sevgili yetkili.
Yetkin ne derece büyük bilmem ama inşallah okuma yazmayı biliyorsundur. Okuma yazmandan şüphe duymamın sebebi uçağınıza bineli hayli zaman oldu ama hiçbir personelinizin gerektiği yerde kullanıldığını sanmıyorum. İlkin uçağa ilk bindiğimizde yanımda oturan askerin haklılığı beni çok güldürdü. Ben koridor tarafında oturuyorum. Asker ise itinayla cam kenarı istemiş biletini almış ve oturmuş fakat garip olan şey ise asker cam kenarına oturmuş ama cam yok. Sağı ben, solu beyaz. Hosteslere söyleyelim dedik ama benim bu hosteslere birşey söylemeye cesaretim yetmedi. Askeri gaza getirdim. "Hostes Hanım ben cam kenarı istemiştim" dedi. Hostes ise "orası cam kenarı" dedi. Askerde elini demire tak tak vurarak bu hiç cama benzemiyor" dedi. Bende askerden cesaret alarak "saydam renkte bir cam kullansanız daha ii olmaz mı" dedim. Hostesleriniz ise "şikayet formuna yaz" dediler. Uçağa bindiğimiz dakikadan beri sadece bir hostesinizin dişini gördüm. Fakat güler yüzünden dolayı değil dişlek olduğundan dolayı. Her patronun ve kaptanın bir hostes fantazisi vardır diyorlar doğru mu acaba. Çünkü bu kızlar torpille işe alınmış gibi. Ben bunları Diyarbakır'da şehir içi minibüslerinde bile çalıştırmam. Öyle bir oldumki artık bir an "ARKAYI BEŞLEYELİM" diye bağıracaklarını sandım. Ne alırsınız dediği an sanki "zehirlerden zehir beğen" der gibiydi. Korktum yemedim. Kaptanınız napıyor bilmiyorum ama tıpkı benim pazarlamacılığım zamanında kullandığım kamyonlar gibi uçağı bağırtıyor ve ardından Peygamber vitesine sallıyor olmalı ki ses tümüyle kesiliyor. Peki gaza bastığında neden traktörü andıran bir ses geliyor. Uçak belliki eski. Bu uçakta yolculuk olmuyor ve çok manevra yapıyor sanki birilerini devamlı sollluyor gibi. Türkiyenin en uzun havayolu İstanbul Diyarbakır havayolu. Neden yarım saatlik İzmir, Ankara seferlerine sıfır kilometre uçaklar çıkıyorda bir buçuk saatlik Diyarbakır'a eski uçaklar çıkarılıyor. Uçaktaki muavinleriniz hala insanları hor gözlerle azarlar gibi konuşuyorlar. Tuvalette biraz fazla kaldım diye benide azarladılar. Ya "hastayım" deseydim ne cevap verecekti. Ama hasta değildim demedim. Personellerinizin bana kazandırdığı psikoloji ile neredeyse "kaptan müsait bir bulutun üstünde" diyecektimki vazgeçtim. Hostes böyle ise kaptanı nasıl olur diye düşündüm. Ya müsait bulut yerine müsait bir yere indirirse dedim. Neyse artık inişe geçiyoruz. Kaptanınız bizi sağ salim indirmeyi başarırsa hayatta kalıcam belki telden görüşmek isteyeceksiniz ve bir bayan bana "efendim şikayetinizi tüm yetkili birimlere bildiriyorum" diyecek ama telimi yazmıyorum. Siz kesin ödemeli ararsınız. Olayla ilgilenicek olan yetkili birimlerin kesinlikle bu yazıyı okuduktan sonra sadece olayın hostesleri ile ilgileneceği kanısındayım. İnşallah sağ salim ineriz. Alttaki yazı sizin için değil okumanıza gerek yok.

Soruyorum bu şikayeti forumdan biri yapmıs olabilir mi

06-25-2011, 18:20

kesin fırattır

**cartman** · 06-25-2011, 18:37

Tuvalette biraz fazla kaldım diye benide azarladılar. Ya "hastayım" deseydim ne cevap verecekti. Ama hasta değildim demedim. Personellerinizin bana kazandırdığı psikoloji ile neredeyse "kaptan müsait bir bulutun üstünde" diyecektimki vazgeçtim.

akif bu ya

06-25-2011, 16:29	#1
Kullanıcı Adı cartman	Firmalara Yazılan Şikayet Mektupları :))) Vodafone ' a Yazılmış tehdit dolu mektup Vestele Yazılmış Tüketici Mektubu ) vestel onyx flat 82 ekran 16:9 100 hz pip marka televizyonu 5 sene önce 2.100 ytl vererek satın aldım. bu süreç (1 yıl önce) içerisinde ilk önce konjektörü bozuldu. sebep olarak stand by konumunda bıraktığınız için bozuldu dediler. 260 ytl ücret aldıktan sonra tamir ettiler. ya sabır olur böyle şeyler dedim sineye çektim. bu arızanın üzerinden 1 yıl geçti. bu kez renkler gitmeye başladı. servis çağırdım. renk tüpü bitmiş 600 ytl dediler. bu durum, yenisi 1000 ytl civarı olan bir televizyonun, tüpü 600 ytl olunca çöpe at yenisini al demek. 82 yılında amcamın almanya'dan getiridiği itt schaub lorenz marka televizyon hala takır takır çalışırken vestel üretimi 2.100 ytl'lik televizyon çöp oluyor. avukat olsam sizinle uğraşırım. ama ben bu dünya da olmasa da öbür dünyada kesin çözüm yaratan başka bir yol seçiyorum. şimdi....bu televizyonu üretenin, yapım aşamasında çalışanın, kamyona koyup istanbul'a getirenin, mağazasına koyup müşterisine satanın, eve getirip kuran teknik servisinin, vestel reklamın da oynayan sanatçısının, o fabrikayı yapan mimar ve mühendisinin bu firmanın sahibi mehmet nazif zorlu olmak üzere ölü - diri tüm zorlu ailesinin allah bin türlü belasini versin..... iki yakalari bir araya gelmesin.... fabrikalari yansin, ocaklari batsin..... kuru ekmeğe muhtaç kalsin..... kestiği kurbanlar ettiği dualar kabul olmasin... mezarlarina bir tas su döküp, fatiha okuyan olmasin..... cehennemin en dibinde cayir cayir yansin..... vatandaşta sattiği çürük malin parasiyla satin aldiği uçaği düşsün, yati batsin..... soyu kurusun.... arayani sorani olmasin...... amentü birsin ve billahi nursun. bütün müsibetlerin vestel'in üzerinde dursun. eveet. şimdi rahatladim. gelelim ben im gibi 'yerli malı yurdun malı herkes bunu kullanmalı' düşüncesi ile yaşayan ulusalcı öküzlere.... araştırmadan sormadan, en azından www.sikayetvar.com'da ki vestel hakkında yazılanları okumadan 2.100 yytl verip bu televizyonu alan birisi olarak, öküz olduğumu kabul ediyorum. ama günün birinde bu aile'ye (zorlu) mensup birisiyle karşılaşırsam, burnunun üzerine kafayı koyacağımı buradan taahüt eder, şimdiden yaptığım bu açık tehdit'i yetkili savcılıklara bildiririm. ayrıca allah kısmet ederse bu yaz tatilinde çeşme'ye giderken, üşenmezsem arabanın bagajına televizyonu koyup vestel fabrikasının kapısının önüne atacağım. o fabrika da bu televizyonu üreten herkesin münasip bir yerine sokacakları kadar un ufak edip hediye olarak bırakacağım. tabii en büyük parça mehmet nazif zorlu'ya.. vestel kullanıcısı bir müşterisinden hatıra olarak. bu yazdiklarima ilaveten yok biz doymadik bi de küfür ve dayak yemek istiyoruz diyorsaniz adresim de telefonum da gerçektir. yiyorsa arasiniz. sizden bu durumu düzeltmeniz için birşey de istemiyorum. zira firma olarak zaten böyle bir vizyonunuz yok. mali satana kadar sizin işiniz. allahin babadağli basmacisindan elektronik devi olursa bu kadar olur zaten

06-25-2011, 16:36	#2
Kullanıcı Adı _Ednâ_	Aman Allahım

06-25-2011, 16:39	#3
Kullanıcı Adı İntifada	skandal

06-25-2011, 17:00	#4
Kullanıcı Adı unnamed	adam sonunda fena kopmuş ama -şu anda söylediklerim kayıt altına alınıyormu? -evet... -o zaman bunu dinleyen tüm servisin Allah bintürlü cezasını versin

06-25-2011, 18:15	#6
Kullanıcı Adı cartman	Diyarbakır'da yerel bir radyoda dj olarak çalışan Ali Kaya İŞLİYEN Onurair firmasının uçağı ile İstanbuldan Diyarbakır'a dönerken hosteslerden rahatsız olur. Hosteslerin ise kendisine "şikayet formuna yaz, bize söyleme" demeleri sonucu genç adam kalemi eline alır ve hostesleri pişman eden o yazıyı yazar. Ve Onurair'de işten ayrılan bir masa başı personel bu yazıyı internete yayar. Merhaba sevgili yetkili. Yetkin ne derece büyük bilmem ama inşallah okuma yazmayı biliyorsundur. Okuma yazmandan şüphe duymamın sebebi uçağınıza bineli hayli zaman oldu ama hiçbir personelinizin gerektiği yerde kullanıldığını sanmıyorum. İlkin uçağa ilk bindiğimizde yanımda oturan askerin haklılığı beni çok güldürdü. Ben koridor tarafında oturuyorum. Asker ise itinayla cam kenarı istemiş biletini almış ve oturmuş fakat garip olan şey ise asker cam kenarına oturmuş ama cam yok. Sağı ben, solu beyaz. Hosteslere söyleyelim dedik ama benim bu hosteslere birşey söylemeye cesaretim yetmedi. Askeri gaza getirdim. "Hostes Hanım ben cam kenarı istemiştim" dedi. Hostes ise "orası cam kenarı" dedi. Askerde elini demire tak tak vurarak bu hiç cama benzemiyor" dedi. Bende askerden cesaret alarak "saydam renkte bir cam kullansanız daha ii olmaz mı" dedim. Hostesleriniz ise "şikayet formuna yaz" dediler. Uçağa bindiğimiz dakikadan beri sadece bir hostesinizin dişini gördüm. Fakat güler yüzünden dolayı değil dişlek olduğundan dolayı. Her patronun ve kaptanın bir hostes fantazisi vardır diyorlar doğru mu acaba. Çünkü bu kızlar torpille işe alınmış gibi. Ben bunları Diyarbakır'da şehir içi minibüslerinde bile çalıştırmam. Öyle bir oldumki artık bir an "ARKAYI BEŞLEYELİM" diye bağıracaklarını sandım. Ne alırsınız dediği an sanki "zehirlerden zehir beğen" der gibiydi. Korktum yemedim. Kaptanınız napıyor bilmiyorum ama tıpkı benim pazarlamacılığım zamanında kullandığım kamyonlar gibi uçağı bağırtıyor ve ardından Peygamber vitesine sallıyor olmalı ki ses tümüyle kesiliyor. Peki gaza bastığında neden traktörü andıran bir ses geliyor. Uçak belliki eski. Bu uçakta yolculuk olmuyor ve çok manevra yapıyor sanki birilerini devamlı sollluyor gibi. Türkiyenin en uzun havayolu İstanbul Diyarbakır havayolu. Neden yarım saatlik İzmir, Ankara seferlerine sıfır kilometre uçaklar çıkıyorda bir buçuk saatlik Diyarbakır'a eski uçaklar çıkarılıyor. Uçaktaki muavinleriniz hala insanları hor gözlerle azarlar gibi konuşuyorlar. Tuvalette biraz fazla kaldım diye benide azarladılar. Ya "hastayım" deseydim ne cevap verecekti. Ama hasta değildim demedim. Personellerinizin bana kazandırdığı psikoloji ile neredeyse "kaptan müsait bir bulutun üstünde" diyecektimki vazgeçtim. Hostes böyle ise kaptanı nasıl olur diye düşündüm. Ya müsait bulut yerine müsait bir yere indirirse dedim. Neyse artık inişe geçiyoruz. Kaptanınız bizi sağ salim indirmeyi başarırsa hayatta kalıcam belki telden görüşmek isteyeceksiniz ve bir bayan bana "efendim şikayetinizi tüm yetkili birimlere bildiriyorum" diyecek ama telimi yazmıyorum. Siz kesin ödemeli ararsınız. Olayla ilgilenicek olan yetkili birimlerin kesinlikle bu yazıyı okuduktan sonra sadece olayın hostesleri ile ilgileneceği kanısındayım. İnşallah sağ salim ineriz. Alttaki yazı sizin için değil okumanıza gerek yok. Soruyorum bu şikayeti forumdan biri yapmıs olabilir mi

06-25-2011, 18:20	#7
Kullanıcı Adı unnamed	kesin fırattır

06-25-2011, 18:37	#8
Kullanıcı Adı cartman	Tuvalette biraz fazla kaldım diye benide azarladılar. Ya "hastayım" deseydim ne cevap verecekti. Ama hasta değildim demedim. Personellerinizin bana kazandırdığı psikoloji ile neredeyse "kaptan müsait bir bulutun üstünde" diyecektimki vazgeçtim. akif bu ya

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)