|
|
#4 |
|
Bürokrat gibi harekat edip
Bürokrat gibi muamele edilmek istemediler. Maaş aldılar, yükseldiler Görevlerinin tüm iltimas ve toleranslarından yararlandıla ama sanki kendileri ülkeyi yönetiyormuş gibi Kendileri fedakarlık yapıyormuş gibi davrandılar. Bir brüokrat eşi kendisine Kraliçe veya asilzade gibi davranmayan başka bir askere elindeki suyu bile bana borlçusun diyordu. Askerin içtiği suyu üst düzey subaylar sağlıyormuş gibi aklında bir olgu olmuşmuştu... Üst düzey subay milletin suyunu ekmeğini sağlayabilir mi? Nasıl sağlasın O da maaş alan bir memurdu aslında. Öylese eşi nasıl bir başka askere başa kalkarak sen ey saygsız adam karşımda nasıl su içersin O suyu ben sana verdim derdi. Bunun gibi olaylar çoktu. Diğer bir durum bir maaşıyla çalışan herhangi bir kişinin seçimle gelmiş birine davranışı. Seçimle gelen milletin vekili Maaşıyla çalışan ise milletin memuru çalışanıydı. İkisi arasındaki bu farkı genelde asker bürokratlar tanımaz. Kendilerini üstün görür bize öyle empoze ettirirlerdi. Bunu çalımlarıyla hep başımıza kalkar ve empoze ederlerdi. Celal Bayarın Cumhurbaşkanlığından sonra sivil bir Cumhurbaşkanılığı için Fuat Başgil Hoca adaydı. Bir kaç asker bürokrat onu silahla tehdit ederek aday olmasını engellerler. Kimse de bu duruma bir şey yapamaz. Fahri Korutürkün Cumhurbaşkanlığı süresi dolar. Hiç bir asker aday olmaz. Vee Cumhubaşkanı seçilmez taa ki darbe olana kadar. Bu tür örneklerde bitmez. 30 ağustos 2011 ise bu olayların tekrarının önlenmesi için büyü bir milat. Ancak bizi daha büyük bir tehlike bekliyor. 1995 ve 2000 yılları arasında seçilerek geken askeri öğrenciler. Şu an orta bürokratlar Yükselmeleri ve bir kinle dolmuş olmaları ise tehlikeyi büyütüyor. Türk Milleti elbette tüm bu badireleri de sabırla aşacak ama Görelim Mevlam neyle |
|
|
|
|
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|