|
|
|
|
#1 |
![]() Suriye ve Saadet Partisi ziyareti Saadet Partisi en üst düzey katılımla Suriye'ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaretin nedenleri ve neticeleri üzerinde herhangi bir tartışma yaşanmadan seviyesi düşük bir tepki gündemi oluşturulmaya çalışılıyor. Ömer Oktar yazdı... Saadet Partisi en üst düzey katılımla Suriye'ye bir ziyaret gerçekleştirdi.Bu ziyaretin nedenleri ve neticeleri üzerinde herhangi bir tartışma yaşanmadan seviyesi düşük bir tepki gündemi oluşturulmaya çalışılıyor. Suriye Esad rejiminin yıllar süren katliam ve baskılarıyla insanlık değerlerinin altüst edildiği,azınlığın çoğunluğu ezerek yönettiği bir ülke. Irak, Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır, Cezayir, Fas, Tunus, Libya ve diğer Afrika ülkeleri. Yakın bir zaman a kadar aynı şiddette olmasa da ama tehlikenin bittiğini düşünemeyeceğimiz Türkiye. Ortak özellik aynı coğrafya(yakın) aynı inanç ve kültür mirasının paylaşımcıları, stratejik ve ekonomik olarak hammadde kaynaklarının merkezleri. Çatışmaların ara vermeden bu coğrafyada gezindiği uzunca bir zamandır göz önündeki bir gerçek. Bu güne değin etrafımızdaki çatışmalardan etkilenen bir ülke olarak herhangi bir etkin pozisyon edinmeden mağduriyetimizi ve insanlıkla ilgili kaygılarımızı sivil insiyatifler bir de değişmez bir refleksle MİLLİ GÖRÜŞ siyasi yapılanmalarıyla Türkiye gündemine getirdiğimiz gerçeğini göz önün de bulundurarak; Milli Görüş yapılanmalarının bölgede etkin siyasi ve mücadeleci unsurlarla etkileşim için de olmalarını mantıklı bir izaha, çözüme yönelik önerilerinin ve çözüme direkt katkı sağlayabilecek potansiyelinin olabilirliği endişe verici olmasın! Herhangi bir ard niyet olmaksızın gerçekleştirilen bu gezinin çözüme katkı sağlayarak, devam eden katliamların önüne geçmek kapıların kapatılıp Türkiye nin siyasi olarak etkinsizleştirilmesini engelleyip insiyatifin AB, ABD, RUSYA ve tabiidir ki İsrail insafına terk edilmesine müsaade edilmemesi gerekliliğinin de bir hatırlatmasıdır. Sorunun çözümün de Türkiye muhakkak etkin olmalı insiyatifi elden bırakmamalıdır. Suriye de devam eden bu çatışmaların ana nedeni de Suriye ye direkt bir müdahaleye taraf olacak olan İran, Irak ve Lübnan'ın Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır karşısı bir askeri-siyasi bir pakt oluşturmak, düşman tanımı içerisine sokmak. Siyasi ve ekonomik olarak birbirlerinden uzaklaştırmak gelecekte olabileceği ön görülen büyük bir savaş için silah yığınağı yaptırıp ekonomik kazanımlarını köreltmek. Siyonist varlığın devamlılığını İsrail'i bir tarafın müttefiki yapmak. Milli Görüş ve Saadet Partisi yıllarca bölgede yaşanan olumsuzlukların sebep ve çözümünü gündemde olmamasına rağmen inaç ve insanlık vazifesi edinerek Türkiye Gündemin de yer almasını sağlamıştır. Her türlü sağduyulu çaba ve mücadele bu yapının öncelikli vazifesi olmuştur. Suriye de yaşanan insanlık dışı olayların tarafı gösterilmesi ŞEREFSİZLİKTİR. Bu eleştirmek değil vicdansızlık ve AHMAKLIKTIR. Milli Görüş Yeryüzünde ki Zalimlerin Hasmıdır. Bunu yaptıkları ile göstermiş ve bundan sonra ki süreçte de göstermeye devam edecektir. Suriye ve Saadet Partisi ziyareti » AJANS 5 | Yeni Bir Dünyanın Habercisi
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
Hala bazı SP'liler utanmadan savunuyor Kamalak'ın o ziyaretini... redyellow, senin hiç vicdanın yok mu ? Suriye'li müslümanlara yazık değil mi ? Kamalak'ın o ziyareti ne işe ve kimlerin işine yaradı ? - Baas rejiminden zulüm gören mazlum Suriye'li müslümanların mı ? - hayır - O ziyaret Beşşar Esad'ın , baasçıların ve dolayısıyla siyonist İsrail rejimine yaradı... Suriye'de her gün İslam düşmanı bir rejim tarafından müslümanlar katlediliyor ama Kamalak adeta Beşşar'ı ödüllendirircesine onu samimi şekilde ziyaret ediyor... Esad'ın ekmeğine yağ sürüyor ve ona daha çok müslüman katledebilmesi için zaman ve cesaret kazandırıyor... Saadet Partisi'nin, hükümeti Suriye konusunda cesaretlendirmesi gerekirken ve SP, hükümeti Suriye konusunda eleştirecekse ''hükümetin, Suriye konusunda pasif kaldığını , Suriye'deki zalim Baas-Esad rejimine karşı daha sert tavır alınması gerektiğini'' söyleyeceği yerde... Kamalak ne yapıyor ? CHP'liler gibi Esad'a destek oluyor ve ona destek ziyareti yapıyor... Aylar önce de CHP'li kadınlar, Beşşar Esad'a destek ziyareti yapmak amacıyla Suriye'ye gitmişlerdi , onlar o zaman Kamalak'ı yanlarına almayı unutmuşlar demek ki!.. ''Milli Gazete ulusalcılaşıyor mu?'' http://www.timeturk.com/tr/2011/08/2...asiyor-mu.html Konu werret tarafından (01-09-2012 Saat 23:06 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
|
|
#3 |
|
''Araplar, Beşşar Esed’in İngiliz Sunday Telegraph gazetesine verdiği demeçte Suriye’deki halk ayaklanmasını “İslamcılıkla Pan-Arabizm arasındaki mücadele” olarak tanımladığını ve “1950′den beri Müslüman Kardeşler ile savaşıyoruz” dediğini hatırlatarak soruyorlar: “Erbakan’ın yol arkadaşları, Pan-Arabizm adına İslamcılara karşı savaştığını söyleyen birine nasıl olur da destek verebilirler?” Daha başka sorular da var: “Saadet Partisi bu ziyareti niye yaptı?” “Beşşar’ı ziyaretle ne elde etmeyi umuyorlar?” “Her gün onlarca şehit veren Suriye halkını derinden yaraladıklarının farkında değiller mi?” “Saadetlilerin hepsi mi Kamalak gibi düşünüyor?” Saadet Partisi Genel Başkanı’nın yüzünde güller açarak Beşşar’a hediye ettiği tablo da Arapların dikkatinden kaçmamış. Tabloda, El A’râf Suresi’nden “Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir” ayeti yazılıydı. “Sanki biz Beşşar’a kötülük ettik de Kamalak, Beşşar’dan bizi affetmesini ve yaptığımız kötülüğü cezalandırmamasını istiyor” diye sitem etti Suriyeliler… Bu ayetin yerine Beşşar’a verilen levhada başka ayetlerin yazılı olması gerektiğini söylediler. Örneğin, İbrahim Suresi’nin 42′inci ayeti… “Allah’ı sakın zulmedenlerin yapmakta olduklarından habersiz sanma.” Mü’min Suresi’nin 52′inci ayeti… “O gün, zalimlere özür dilemeleri fayda vermeyecektir; onlara lânet vardır, yurdun kötüsü de onlarındır.” '' İsmail Yaşa http://www.milatgazetesi.com/2012/01...venler-uzuldu/ |
|
|
|
|
#4 |
|
''Saadet, CHP, İP, Baas Partisi- Suriye halkını üzerken…
Suriye halkı 10 aydan beri sivil direnişini sürdürürken 5500 insan hayatını kaybetti. On binlerce insan kışla ve fabrika depolarında gözaltında tutuklu, 4000 insan ise kayıp. Suriye halkı baas rejiminin askeri ve polis gücüne karşı sivil direnişine devam ederken, maalesef Türkiye'de önce İşçi Partisi ardından CHP ve Saadet partisi üst düzey temsilcileri de Suriye'ye yaptıkları gezi sonrasında kamuoyu ile paylaştıkları gözlemleri ve demeçleri Suriye halkını ve Ulusal konseyin muhaliflerini hayal kırıklığına uğrattı. Bu ziyaretler ile Suriye halkının tarihi mücadelesine karşı, siyasi politik bir karşı duruş sergilemektedirler. Gerek İşçi Partisi gerek CHP ve Saadet Partisi üst düzey yetkilileri 9 aydır Türkiye'de bulunan muhalif görüşe mensup Kürt-Türkmen-Arap-Sosyalist-Liberal-İslamcı liderler ile görüşmeden Şam'da Suriye devlet yetkilileri ile görüşerek meseleyi dar çerçevede bilgi noksanlığı ve 40 yıllık tek parti yönetiminin bakış açısı ile değerlendirmeleri ne adalet ne de merhamet değerlerine yakışmaktadır. Arap birliği gözlemcilerinin 15 günlük ziyaretleri Mısır'da değerlendirilirken, Suriye'de sivil halka karşı Beşşar yönetiminin ağır silahlar ile katliamlara devam ettiğine şahit oluyoruz. Şam'da 3 günlük ziyarette bulunan Saadet Partisine, Türkiye hükümetini şikayet eden Beşşar Esad ve Dışişleri bakanı Velit Muallim'in sözlerine karşı, SP lideri Kamalak’ın cevapları Suriye Müslüman Kardeşler siyasi şefi Faruk Tayfur'u ,Suriye Ulusal Meclisi ve Suriye halkını üzmüştür. Beşşar’ın; Biz Türkiye ile 10 yılda tarih değiştirdik. Türk halkı vefakar bir millet, ancak bu süreçte hükümetin tavrını anlamakta zorlanıyoruz, sözüne devlet başkanı yardımcısı Prof, Necah Atar’ın; Sayın Tayyip Erdoğan Davos'da, Mavi Marmara'da takındığı tavır, Arap dünyasında heyecana sebep oldu. Ancak son yaşanan gelişmeler gösterdi ki, Davos'ta ki çıkış da, tiyatrosal bir gösteriden ibaretmiş, sözüne ilaveten Dışişleri Bakanı Velit Muallim de; Ak Parti'nin son aylarda takındığı tavır yüzünden Suriye-Türkiye arasındaki ilişikler bitme noktasına geldiğini tekrarladı. Suriyeli devlet adamları AK Parti ile çok iyi dost ve ilişki içinde olduklarını hatta AK Parti'nin Filistin, Davos, Mavi Marmara tavırlarından ötürü takdirlerini gizlemiyorlar. Fakat %8 Nusayri azınlık diktatörlüğün sultasını sallamaya başlayan, ve % 80 Sünni olan Suriye halkının gücü karşısında halkın yanında tavır alan Türkiye'de % 50 oy alarak Ortadoğu'da ki Arap devrimlerine bile örneklik teşkil eden AK Parti'ye birden bire düşman kesiliyorlar. AK Parti'yi CHP, İP, ve SP’li yetkililere şikayette bulunuyorlar. Baas diktatör yönetiminin mesajlarına karşın SP lider Mustafa Kamalak ne diyor; AK Parti iktidarının Suriye konusundaki tavrı Türk milletinin görüşünü yansıtmamaktadır. Biz batı müdahalesine karşıyız, ülkelerimiz arasında sınır olabilir ama Rabbimiz, Kitabımız, Kıblemiz, Peygamberimiz birdir, sorunların çözümü Müslümanların kardeşliği ve İslam ülkelerinin birliğinden geçmektedir. Liderimiz Erbakan ömrünü İslam’ın mazlum kardeşlerini bir araya getirmek için harcamıştır sözü ile meseleye bakışını izah etmiştir. Bir hafta önce Türkiye'de tüm partileri ziyaret eden Hamas’ın Filistin Gazze yönetimi Başbakanı İsmail Haniyye eğer Arap baharı olmasa idi ben Türkiye’ye gelemezdim. Arap baharı Filistin’in ve İslam’ın baharı olacaktır sözünü hatırlamakta fayda var. Şam’a Baas diktatörleri ile görüşmeye giden Türkiyeli muhalif guruplar ne hikmet ise Suriye'de halk ile görüşme zahmetinde bulunmuyorlar, Hama-Humus-İdlip-Der'e Zoor-Banyas-Lazkiye-Deraa sokaklarına girip kadınlar, çocuklar, tutuklular ile görüşmüyorlar, Türkiye'de bulunan 8 bin mülteci ile konuşmuyorlar. 35 yıldır sürgün yaşayan siyasi meslektaşları ile konuşma zahmetinde bulunmuyorlar. AK Parti'ye sadece muhalif olmanın ötesinde hiçbir programı, gücü, bilgisi olmayan ziyaretler ve talihsiz demeçlerin, Suriye devriminin kanlı tarihi yazılırken not düşüldüğünün farkında bile değiller. Şam diktasına güç ve moral vermeye giden, diktatör baas yönetiminin 5 aydır zulüm çarkına su taşıyan siyasiler sadece AK Parti'ye muhalefet etmenin ötesinde hiçbir gaye ve amaçlarının olmadığına şahit oluyoruz. Suriye'de akan kanı durdurma niyetinde samimi olarak Şam'a sefer düzenleyenler acaba hükümetin Dış İşleri Bakanı sayın Ahmet Davutoğlu'ndan bir kez bilgilenme talebinde bulundular mı? 61 kez Beşşar ile hem ticaret hem de Suriye'nin istikrarı için demokratik talepler de bulunan hükümetten Suriye politikası hakkında bir rapor istediler mi? Sadece AK Parti'ye muhalefet etmek için Suriye halkının kanı canı ve malına karşı yapılan tecavüz ve katliamlara siyasi çıkar güdüleri ile yaklaşmak, adalet ve merhametin, siyaset karşısında nasılda değersizleştiğine bir kez daha şahit olduk. CHP, İP, SP ve Baas'ın Suriye halkının şanlı direnişine karşı olumsuz tavrı tarihin bu günleri kayıt altına aldığını unutmayalım. Suriye'de 40 yıldır yaşanan katliamlara karşı siyasi politik tavırların geçer akçe olduğu bir sürece şahitlik ediyoruz. Suriye'de Müslümanlar katledilirken, Din ,Vicdan ve Adalet’in yerini ABD-İngiliz, Rus, Çin, İran ve Suud’un reel politik duruşların aldığına tanık oluyoruz. Saadet Partisi Baas yönetimi ile muhalefet arasında arabulucu olmak için çok geç kalmadı mı? Suriye halkı adına Beşşar ile görüşme yapanlar halkın istek ve arzularından haberi var mı?. CHP, İP, ve Baas'ın derdini anlıyoruz fakat Türkiyeli Müslümanların Suriyeli Müslüman kardeşleri adına global siyaset strateji uzmanı kesilmeleri bir hayli düşündürücüdür.'' Osman Atalay http://www.timeturk.com/tr/makale/os...i-uzerken.html |
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|