|
![]() |
#1 |
![]() Kızıl Papatya
Musa Celil Seherin nuruyla uyandı papatyalar Yüzlerinde tebessüm, bir esinti aradılar. Nazladı rüzgar onları, salladı ak yapraklarını Seher suladı çiğ damlalarıyla, mis kokulu papatyaları. Çiçekler keyiflendi, dansettiler rüzgarla Birdenbire acayip, garip bir hal gördüler; Yakınlarda bir yerde, derin düşüncelerde Oturmuş bir papatya� Ama yaprakları ak değil, kan misali kıpkızıl! Papatyalar ak olur, bembeyaz gelinlikli Nasıl olmuş birisi, kırmızı elbiseli. Dediler:''Sen ey kardeş, niye değiştin, ne yaptın? Neden kızıl yaprakların, niye pembe yanakların?'' Cevap verdi papatya:''Gece benim yanıma, Yattı delikanlı savaşçı, attı düşmanlarına. Tek başına savaştı, onbeş okçuya karşı, Çekilmedi asla; ta ki fecirde yaralandı kolu başı. Onun yiğit al kanı, yaprağıma damladı Benim kızıl elbisemi, herkesler kıskandı. Yiğit gitti ben kaldım, kanını saklayıp bedenimde Her vakit özlüyorum, parıldıyorum seher nurunda..'' Temmuz 1942 Berlin Orijinal Metin Kızıl Ramaşka İrtenge tan nurunnan, uyandı ramaşkalar Yılmayıp, jil soraşıp, küzge küz karaştılar. Nazladı jil alarnı, tibretip ak şuklarnı Tan sipti üslerine, huş isli saf şıklarnı. Şeşkeler keyiflenip, jay gına silkindiler Hem kinet şunda ajep, bir yaga hal kürdiler. Yırak tugıl mogayıp, utura ramaşka kızı Tik şukları ak tugıl, kan şikilli kıpkızıl! Ramaşkalar bar da ak, ayrılmıy birbirinnen Nişik bulay bir özü, ul kıpkızıl kiyingen? Eyttiler: "Sin sigilkey, nik üzgerdin, nişledin? Niden kızıl şukların, nige alsu tüslerin?'' Eytti kızıl ramaşka: "Tünlü minim yanıma, Yattı batır suğışçı, attı düşmanlarıga. Ul bir özü suğuştu, unbiş okşuğa karşı, Çiğinmedi, tik tanda,yaralandı kulbaşı. Anıg batır al kanı, tamdı minim şuklarga Minim kızıl külmegim, big ışadı şulpanga. Jigit kitti min kaldım, kanıg saklap şugımda Kün de anı sağınıp, balkıym min tan nurunda.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|