|
|
|
|
#1 |
|
Ölümcül Son Hediye Git… Ne denir hiç bilmem ki Gidenin ardından Ben bir filmlerde, romanlarda Olur sanırdım Ölümcül ayrılıkları Nerden bilirdim seninde benden Bir kuru yaprak misali Sonbaharda bir rüzgara Kapılıp gidercesine Beni benden edercesine Yüreğimi sökercesine Acımasızca öldürürcesine AYRILACAĞINI Nerden bilirdim Git… Gitme derim ama gülünç olsa gerek Sen bir kere ayrılığı düşünerek İhanet ettin en temiz duygularımıza Durma hadi git… Seni bekliyor kapılar, yollar,yolculuklar Hiçbir şeyini bırakma bana Al sıkıştır çantana ya da bavuluna İçinde biz olan o mutlu zamanları Dönmen için bir sebep kalmasın arkanda Git…. Yakışırdı şimdi sana şöyle fiyakalı bir elveda Ama şimdi diyemem inanmam ki ayrılığa Hem dedim ya ne denir gidene bilmem amma Yüreğimden yaralı yorgun çarpan dudaklarıma Uğrama artık ne dünyama ne de rüyama Git… Bil ki sen şu odadan çıktığın anda İçimde sana aşık biri kalmayacak Sanma ki sana vurgun, sana deli divane olan Gözlerim buğulanıp kahırdan ağlayacak Sen şu kapının önünde durduğunda Sana dair bütün duyguların katili olacak Bir eski tanıdık kalacak ardında Git… Dur hemen gitme bekle bir zahmet Bekle de o sana aşık yüreğimle Göz bebeklerine bir beddua Saçlarının her teline bir bela Ve bütün vücuduna koca bir lanet Bırakayım son bir defa Gittiğin yerlerde söylersin herkese Bunlar, ölümsüz bir aşktan kalan Ölümcül son hediyeler diye…. Git… Artık vazgeçsen de benden uzaklaştın bir kere Sana kal dersem yüzüme hatıralar tükürsün İnan ki bu ayrılığa ben değil, üzülecekse Sensiz kalan boynu bükük mazimiz üzülsün Murat CEYLAN
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|