Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Tartışıyorum Tüm Partililerin,Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-02-2010, 20:48   #1
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
bununla ilgili bir köşe yazısı paylaşmak istiyorum...mehmet kamışın yazsı

Sömürge laikliği
Fransız Milli Bilimsel Araştırmalar Merkezi'nde Ortadoğu ve Türkiye uzmanı olarak çalışan Pierre Jean Luizard'ın Zaman'ın Paris muhabiri Ali İhsan Aydın'a verdiği röportaj maalesef Türkiye'de yeterince tartışılmadı.
Geçtiğimiz hafta Zaman gazetesinde yayınlanan röportajında Luizard, Türkiye'nin laiklik konusunda Fransa'daki modeli değil, Fransa'nın bir zamanlar sömürgesi olan Cezayir'de uyguladığı laiklik modelinin uygulandığını savunuyordu. Luizard; Anglo-Sakson sekülerleşmenin yeterince sert olmaması nedeniyle Kemalist elitler tarafından benimsenmediğini, bunun yerine Fransa modelinin örnek alındığını ifade ediyor, bu Fransız sekülerizminin de Türkiye'nin Osmanlı geçmişiyle sert bir kırılmayı sağladığını söylüyordu. Fransız uzman, ülkesinin, "Cezayir'de cemaatleri, halk İslam'ını, tarikatları bastırmak lazım. İslamî söylem devletin tekelinde olmalı" anlayışıyla davrandığını, aynı laiklik anlayışının Türkiye'de de halen uygulanmak istendiğini söylüyor. Luizard, ''Fransa'nın sömürgesi Cezayir'de uygun gördüğü bu laiklik uygulaması, İslam dünyasında Nasser, Burgiba ve Baas tarzı yönetimler için model oldu. Türk ve sömürge modelini uyguladılar.'' diyor.
Bilindiği gibi Tunus, Cezayir vs. gibi sömürge ülkelerinde bağımsızlıktan sonra iktidara gelen bütün yönetimler, sömürge döneminin uygulamalarına devam etti. O dönemin, toplumuyla problemli katı laik yönetim biçimlerini aynen sürdürdüler. Din sadece kontrol altına alınmıyor, olabildiğince de baskı altında tutuluyordu. Bu model Luizard'ın dediği gibi sömürge ülkelerinin, sömürgeci ülkeler tarafından kontrol edilmesi için üretilmiş bir formüldü. Bu nedenle İslam ülkelerinde demokrasi hiç uygulanmadı. Uygulanması, sömürgeci ülkelerin işine hiç de yaramayacaktı.
Sömürgeden kurtulduğu söylenen ülkelerde durum böyleydi, peki bu modeli ısrarla Türkiye'de uygulayanlar ve ısrarla da uygulamaya devam etmek isteyenler kimlerdi? Bugün bu anlayışı sürdürmek için yoğun gayret sarf edenlerin ulusalcı bir kimlikle ortaya çıkmaları da doğrusu pek yaman bir çelişki. Devlet Türkiye'de sadece din üzerine böyle baskıcı davranmadı. Bütün farklılıklara, farklı olduğunu düşündüğü her şeye baskıcı davrandı. Onları yok sayarak yok edebileceğini düşündü. Ama hiçbir şey yok olmamıştı. Türkiye'de bugüne kadar bastırılmış bütün kimlikler demokratikleşmeyle birlikte yeniden gün yüzüne çıkıyor. Demokrasi, seksen yıldır tek kimlik üzerine yürütülen siyaset mühendisliğinin hiç ama hiç başarılı olmadığını gösteriyor. Türkiye, ya bu kimliklerle yeniden yüzleşecek ve kendini yeni çağa göre yeniden tanımlayacak ya da cebir, şiddet ve olağanüstü hallerle yönetmeye devam etmeye çalışacak. Türkiye'de yaşayan insanların büyük çoğunluğu, kapatma davasının AK Parti'den çok; bir vatandaş olarak kendisine açıldığını düşünüyor. AK Parti üzerinden kendi inançlarıyla, değer yargılarıyla yeni bir hesaplaşmaya gidilmek istendiğine inanıyor. Bu nedenle birtakım güç merkezlerinin yaptığı her engelleme girişiminde AK Parti biraz daha güçlenecek. Güçlenme AK Parti ile olamasa da başka bir parti ile olur. Yani Türkiye'deki yerliler, artık okuyan, yazan, dünyayı gören, kendine saygı duyan yerliler, üç beş güç merkezinin sömürge laikliğini dayatmasını içine sindiremiyor. Türkiye'deki toplum, ne 27 Mayıs Türkiye'sinin ne de 12 Eylül Türkiye'sinin toplumu. Bir sömürge ülkesinin insanları gibi muamele görmek, tahammül edilesi bir şey değil.

22 Mart 2008, Cumartesi

 

Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-02-2010, 20:53   #2
Kullanıcı Adı
depare
Standart
İnançlı bir Müslüman için Din ile Devletin birbirinden ayrılmasın'ın çok büyük anlamları vardır..!

İnsanları hüküm sahibi olan Allahın kanunları ile yönetmek Müslümanların inançların'ın en temel prensiplerinden birini oluşturur..!

Batı hegomanyasına giren ülkemizin ve çağımızın,asrımızın gerisine doğru dönüp bakıldığın'da Dünya'yı yönetmiş,Dünya'ya yön vermiş büyük Müslüman devletlerin,İmparatorlukların tamamına yakınının Din ile Devlet işini birbirinden ayırmak gibi gayri İslami bir tutuma girmedikleri görülür..!

Şundan bahsetmiyorum Din erkanı yani ulema sınıfı ile,devlet erkanı tabiki merci olarak ayrıdır ama bu ayrılık kurum olaraktır devlet yine Allahın emirleriyle yönetilir ve fetva makamı Ulema sınıfıdır..!

İktidarın kaynağını gökyüzünden yeryüzüne indirmek (Daha sa
desi Allahın hükümranlığını sallayıp kul emir ve hükümranlığına bürünmek) kimin haddine..?

Siz daha mı zekisiniz,daha mı adaletlisiniz,neyiniz üstün nedir bu kafa tutma..?

Siz çağı,zamanı,Dünya şartlarını Allahtan daha iyi mi bilip yorumlayıp,çözüyorsunuzda kafa tutuyorsunuz..?

Hristyan kültürüne uygun olabilir onların Dinide,kitabıda tahrif edilmiş 4 tane incilleri var şuanda onların Din şavaşları yapması gayet normal batılın kültürünü,inancını hakka yamamaya çalışmayın..!
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2010, 20:58   #3
Kullanıcı Adı
Beyaz Tebeşir
Standart
Ama şunu kabul etmelisiniz muhafazakar kesim olarak. Ortada mahkeme kararları dahi dururken, (AİHM kararları da dahil), muhafazakar kesimin, ''özgürlük'' adı altında bazı şeyleri dayatması ne kadar doğru? Bakın GÜNÜMÜZ DE İKTİDAR SAYESİNDE ''ILIMLI-İSLAM'' diye bir kavram çıktı. Bir çok iktidar partisi yanlısı kişi buna karşı çıkıyor. Ama şu da bir gerçek ki bu karşı çıkanlar ''muhafazakar demokrasi'' diyede bir kavram kullanıyorlar. Demokrasinin şekli şemali belli iken nasıl olur da muhafazakar demokrasi olabilir?Muhafazakar kitle maalesef Türkiyedeki laikliği diktalık ve faşist olmakla eş değer tutuyor. Eğer Atatürkçülük ''faşistlik'' olsa idi, Mussolini ya da Stalin gibi olunması, ülkedeki, hiçbir dini simgeye (camiler ve kliseler dahil) izin verilmemesi gerekirdi. Halkı tamamen, materyalist bir bakış açısı ile dogmatik düşüncelerden sıyrışmış bir halk oluşturulurdu. Ama günümüz de türban malesef ki, bunun ülke tarihinde örneklerini fazlasıyla gördük, dini siyasete alet etme, türbanı ''siyasi islam'ın simgesi'' olarak gösterme ve kullanmaları çok gördük. Gerek geçmişteki Erbakan'ın partileri ve gerekse islami çevreler sürekli türbanı ülke yönetiminin içine sokmak istediler. Hala daha alnımızda kara bir leke gibi duran MADIMAK KATLİAMI'nı anımsayınız. O otel yanarken, onlarca aydın ve bilim insanıo can verirken, yanan binanın karşısında durup tekbir getirmek hangi mantıkla açıklanabir? İşte bu ve bıunun gibi sebebler ile, dini inancı sadece Allah ve insanarasında olması gerektiğini Atatürk göstermek istemiştir. Bakınız dünyada başka hiçbir ülke yoktur ki, %99'u müslüman olan ve LAİK olan bir ülke. Bir tek Türkiye var. Devlet yönetimin de kaldı ki parti muhafazakar kanada yakın dahi olsa, eğer siyasi bir parti ise, dini inanç ile ilgili hiç bir hüküm ve tahaklüm de bulunmamalı, söylev ve demeçlerinde bunu dile getirmemeli. Kamusal alanda ise, yani gerek okullar ve gerekse iş alanın da türban ve bunun gibi dini simgesel simge kıyafet v.b. şeyler olmamalı. Çünki devlet TAMAMEN DİNLERE EŞİT ŞEKİLDE ve yaklaşmalıdır. Kamusal alana giren dini bir simgenin, devletin dinlere eşit mesafede yaklaşımını zedeler.
Beyaz Tebeşir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2010, 21:23   #4
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Alıntı:
Beyaz Tebeşir Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ama şunu kabul etmelisiniz muhafazakar kesim olarak. Ortada mahkeme kararları dahi dururken, (AİHM kararları da dahil), muhafazakar kesimin, ''özgürlük'' adı altında bazı şeyleri dayatması ne kadar doğru? Bakın GÜNÜMÜZ DE İKTİDAR SAYESİNDE ''ILIMLI-İSLAM'' diye bir kavram çıktı. Bir çok iktidar partisi yanlısı kişi buna karşı çıkıyor. Ama şu da bir gerçek ki bu karşı çıkanlar ''muhafazakar demokrasi'' diyede bir kavram kullanıyorlar. Demokrasinin şekli şemali belli iken nasıl olur da muhafazakar demokrasi olabilir?Muhafazakar kitle maalesef Türkiyedeki laikliği diktalık ve faşist olmakla eş değer tutuyor. Eğer Atatürkçülük ''faşistlik'' olsa idi, Mussolini ya da Stalin gibi olunması, ülkedeki, hiçbir dini simgeye (camiler ve kliseler dahil) izin verilmemesi gerekirdi. Halkı tamamen, materyalist bir bakış açısı ile dogmatik düşüncelerden sıyrışmış bir halk oluşturulurdu. Ama günümüz de türban malesef ki, bunun ülke tarihinde örneklerini fazlasıyla gördük, dini siyasete alet etme, türbanı ''siyasi islam'ın simgesi'' olarak gösterme ve kullanmaları çok gördük. Gerek geçmişteki Erbakan'ın partileri ve gerekse islami çevreler sürekli türbanı ülke yönetiminin içine sokmak istediler. Hala daha alnımızda kara bir leke gibi duran MADIMAK KATLİAMI'nı anımsayınız. O otel yanarken, onlarca aydın ve bilim insanıo can verirken, yanan binanın karşısında durup tekbir getirmek hangi mantıkla açıklanabir? İşte bu ve bıunun gibi sebebler ile, dini inancı sadece Allah ve insanarasında olması gerektiğini Atatürk göstermek istemiştir. Bakınız dünyada başka hiçbir ülke yoktur ki, %99'u müslüman olan ve LAİK olan bir ülke. Bir tek Türkiye var. Devlet yönetimin de kaldı ki parti muhafazakar kanada yakın dahi olsa, eğer siyasi bir parti ise, dini inanç ile ilgili hiç bir hüküm ve tahaklüm de bulunmamalı, söylev ve demeçlerinde bunu dile getirmemeli. Kamusal alanda ise, yani gerek okullar ve gerekse iş alanın da türban ve bunun gibi dini simgesel simge kıyafet v.b. şeyler olmamalı. Çünki devlet TAMAMEN DİNLERE EŞİT ŞEKİLDE ve yaklaşmalıdır. Kamusal alana giren dini bir simgenin, devletin dinlere eşit mesafede yaklaşımını zedeler.
Başörtüsüne özgürlük isteyen insanları kastediyorsun sanırım "AİHM kararları ortadayken" diyerek üstelik..

Sana evvela şunu söylüyorum ki İnsanların kılık,kıyafetine varacak derece'de özgürlüklerini kısıtlamaya giden AİHM ve önüne çadır kuran Chp ve de yardakçıları utansın

Bu ülkede özgürlükler o söylediğiniz devlet organları ile yok ediliyor..
Bir ülkede özgürlüğü kısıtlayan devlet organları olursa o ülke henüz dikta rejiminden kurtulmuşta değildir

Ilımlı-İslam,Dinde Reform ve Çağdaş Din (!) anlayışını ülkemizde kimlerin dillendirip uygulamaya çalıştıkları ayan beyan ortadadır görmek lazım bakmak değil..!

Eğer Atatürkçülük faşitlik olsaydı camilere,kiliselere vesair dini simgelere izin verilmezdi... Demişsiniz..

Tarihinize bu kadar uzakmısınız..? Bu ülkede camiler hatta kiliseler ahıra çevirilip kapatılmadı mı..? Satılmadı mı..?

Hacca gitmek yasaklanıp,Kuranı Kerim öğretimi ortadan kaldırılmadı mı..?

Bunları uygulamaya sokan Atatürk,Şahlandıran İsmet İnönü ve avanesi değil midir..?

İstiklal Mahkemeleri diktalığın şahidi olan birer katliam yuvaları değil midir..?

Bugün iktadara gelseler bunları yapmayacaklarına garanti var mı zihniyetleri hala 1950 öncesin'de dopuk kalan insanlar değil mi bunlar..?

Din kul ile Allah arasındadır,Sen bakma bana benim kalbim temiz kalbim teraneleriyle nereye kadar gideceksiniz

Din kalplere gizlenecek bir olgu olsaydı her yerde camiler kurulup cemaatle namaz kılınmazdı,Cemaatle namaz kılmanın daha sevap olduğu söylenmezdi,Kurban ibadeti hep beraber açıkta yapılmazdı,Hac ibadeti birlikte açıkta yapılmazdı artık bu safsatalar yenmiyor

Madımak'ta,Menemen'de,Şeyh Said'de,28 Şubat'ta darbe yapabilmek dindarları sindirebilmek için tezgahlanmış kahpe oyunlardır tezgahçısıda dikda zihniyeti
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2010, 21:52   #5
Kullanıcı Adı
Beyaz Tebeşir
Standart
Alıntı:
depare Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Başörtüsüne özgürlük isteyen insanları kastediyorsun sanırım "AİHM kararları ortadayken" diyerek üstelik..

Sana evvela şunu söylüyorum ki İnsanların kılık,kıyafetine varacak derece'de özgürlüklerini kısıtlamaya giden AİHM ve önüne çadır kuran Chp ve de yardakçıları utansın

Bu ülkede özgürlükler o söylediğiniz devlet organları ile yok ediliyor..
Bir ülkede özgürlüğü kısıtlayan devlet organları olursa o ülke henüz dikta rejiminden kurtulmuşta değildir

Ilımlı-İslam,Dinde Reform ve Çağdaş Din (!) anlayışını ülkemizde kimlerin dillendirip uygulamaya çalıştıkları ayan beyan ortadadır görmek lazım bakmak değil..!

Eğer Atatürkçülük faşitlik olsaydı camilere,kiliselere vesair dini simgelere izin verilmezdi... Demişsiniz..

Tarihinize bu kadar uzakmısınız..? Bu ülkede camiler hatta kiliseler ahıra çevirilip kapatılmadı mı..? Satılmadı mı..?

Hacca gitmek yasaklanıp,Kuranı Kerim öğretimi ortadan kaldırılmadı mı..?

Bunları uygulamaya sokan Atatürk,Şahlandıran İsmet İnönü ve avanesi değil midir..?

İstiklal Mahkemeleri diktalığın şahidi olan birer katliam yuvaları değil midir..?

Bugün iktadara gelseler bunları yapmayacaklarına garanti var mı zihniyetleri hala 1950 öncesin'de dopuk kalan insanlar değil mi bunlar..?

Din kul ile Allah arasındadır,Sen bakma bana benim kalbim temiz kalbim teraneleriyle nereye kadar gideceksiniz

Din kalplere gizlenecek bir olgu olsaydı her yerde camiler kurulup cemaatle namaz kılınmazdı,Cemaatle namaz kılmanın daha sevap olduğu söylenmezdi,Kurban ibadeti hep beraber açıkta yapılmazdı,Hac ibadeti birlikte açıkta yapılmazdı artık bu safsatalar yenmiyor

Madımak'ta,Menemen'de,Şeyh Said'de,28 Şubat'ta darbe yapabilmek dindarları sindirebilmek için tezgahlanmış kahpe oyunlardır tezgahçısıda dikda zihniyeti
Kişilerin ve o dönemin yönetimi ile Atatürkü ve onun duşüncesini suçlaman saçmalık.Bu ülkede hala daha kliselerin bir çoğu (tarihi olanlar) harabe gibi iken sen sadece olaya tek taraflı at gözlüğü ile bakıyorsun.ŞEYH SAİD vatan haini idi ve bu yüzden asılmalı idi ve asıldı. Senin bu söylediklerin islami - terörizmi destekler niteliktedir. Madımak katliamında olanları hala daha Atatürk rejimine dayatıyorsan senin insanlığından şüphe ederim arkadaşım. Hacca gitmene kimse karışmaz zira seyahat özgürlüğü var. Camiler ibadethanelerdir ve evinde ibadet edebilirsin ama kalkıp da yol ortasında ibadet edemessin (ki bu görüntüler bile vardır, ana caddenin ortasında namaz kılanları v.s.leri gördük). Evet Allah insanın içine kalbine bakar. Kaldı ki, bu ülke de ''müslümanım'' diyerek halkı dolandıran bir sürü kurum ve kuruluş gördü. Erbakan'ın kayıp trilyonu, deniz feneri daha öncesinde KOMBASSAN v.s. Bunlar da islami cemaatlere hizmet ediyorlardı. AİHM ve Avrupadaki mahkemeler Türkiyedeli mahkemeler gibi, öte beriden etkilenerek karar vermezler. Orada hukukun üstünlüğü esastır. 1950 ler de sizin çok sevdiğiniz Menderes hükümetinin yaptıklarını bir araştır istersen. Başbakan olduktan sonra yardımcı olarak darbecvi bir subay emeklisini alıp hapishaaneler e yapılan işkencelere bir bak. Adamlar o cayır cayır yanan otelin karşısında tekbir getiriyorlar sen hala dikta diyorsun. Kaldı ki geçmişte bodrumlarda domuz bağı ile bağlanarak öldürülmüş bulunanlara ne diyeceksi? Türkiye de hatırlarsan feminist - muhafazakar bir yazar vardı sonradan bir bodrum katın da cesedi bulundu. Ya Teslime Nesrin'e ne diyeceksin? El - Kaide'nin yaptıklarını saymıyorum bile. Sen kalkmış hala daha Atatürke laf ediyorsun.
Beyaz Tebeşir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2010, 22:14   #6
Kullanıcı Adı
depare
Standart
Alıntı:
Beyaz Tebeşir Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kişilerin ve o dönemin yönetimi ile Atatürkü ve onun duşüncesini suçlaman saçmalık.Bu ülkede hala daha kliselerin bir çoğu (tarihi olanlar) harabe gibi iken sen sadece olaya tek taraflı at gözlüğü ile bakıyorsun.ŞEYH SAİD vatan haini idi ve bu yüzden asılmalı idi ve asıldı. Senin bu söylediklerin islami - terörizmi destekler niteliktedir. Madımak katliamında olanları hala daha Atatürk rejimine dayatıyorsan senin insanlığından şüphe ederim arkadaşım. Hacca gitmene kimse karışmaz zira seyahat özgürlüğü var. Camiler ibadethanelerdir ve evinde ibadet edebilirsin ama kalkıp da yol ortasında ibadet edemessin (ki bu görüntüler bile vardır, ana caddenin ortasında namaz kılanları v.s.leri gördük). Evet Allah insanın içine kalbine bakar. Kaldı ki, bu ülke de ''müslümanım'' diyerek halkı dolandıran bir sürü kurum ve kuruluş gördü. Erbakan'ın kayıp trilyonu, deniz feneri daha öncesinde KOMBASSAN v.s. Bunlar da islami cemaatlere hizmet ediyorlardı. AİHM ve Avrupadaki mahkemeler Türkiyedeli mahkemeler gibi, öte beriden etkilenerek karar vermezler. Orada hukukun üstünlüğü esastır. 1950 ler de sizin çok sevdiğiniz Menderes hükümetinin yaptıklarını bir araştır istersen. Başbakan olduktan sonra yardımcı olarak darbecvi bir subay emeklisini alıp hapishaaneler e yapılan işkencelere bir bak. Adamlar o cayır cayır yanan otelin karşısında tekbir getiriyorlar sen hala dikta diyorsun. Kaldı ki geçmişte bodrumlarda domuz bağı ile bağlanarak öldürülmüş bulunanlara ne diyeceksi? Türkiye de hatırlarsan feminist - muhafazakar bir yazar vardı sonradan bir bodrum katın da cesedi bulundu. Ya Teslime Nesrin'e ne diyeceksin? El - Kaide'nin yaptıklarını saymıyorum bile. Sen kalkmış hala daha Atatürke laf ediyorsun.
Şeyh Said vatan haini değil di o isyanı çıkartanlar da devlet erkanıdır Tarihini öğren resmi Tarih hegomanyasından kurtul sen kurtulmasan'da gerçek Tarih bir gün yazılacak o gün kimseye bakacak yüzünüz olmayacak aklınızı başınıza devşirin

İslami teröriz mi değil İslama Madımak gibi tezgahlarla darbe vurmaya çalışan dikta zihniyetinin oyunlarını bozmayı destekliyorum

Hacca gitmene kimse karışmazmış 5 yıl hacca gitmek yasaklandı bu ülke'de üstelik Kemalist zihniyet tarafından Tarihinden bii habersin boş konuşuyorsun...

Yol ortasında da ibadet ederiz yeryüzü bize mescit kılındı ama zorda kalırsak

90 tane cami satıldı arkadaşım bugün aynı zihniyet başa gelsin yine aynısını yapacak biz çarşaf açılımını yutacak enayilerden değiliz

Yazık ki ne yazık asıl ben adi faşistler tarafından katledilen Menderese laf atabilen bir insanın insanlığından şüpe ederim..!

Deniz Feneri vs çoğu komplo,düzmece olmakla beraber bir Müslüman'da hata yapabilir sonuç olarak insan..

Konu depare tarafından (02-02-2010 Saat 22:20 ) değiştirilmiştir..
depare isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2010, 21:05   #7
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
türkiyede ki laiklik fransanın cezayire ve baas rejimlerine biçtiği laiklikle aynı laikliktir...yani 2.sınıf laiklik aynen demokraside de olduğu gibi...
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2010, 21:17   #8
Kullanıcı Adı
Beyaz Tebeşir
Standart
Adem Bey bunu neye istinaden söylüyorsun? Eğer az önce alıntı yaptığın Fransızın söylediklerine göre diyorsan eğer, şu anda Fransa da sokaklarda ve her türlü kamusal alanda müslüman kadınların çarşaf, burka v.b. gibi kıyafetler giyip giyrmrmrsi tartışılıyor. Şu anda bunun tartışıldığı bir ülke den çıkan bir sesin, bizim ülkemizde yaşanan LAİKLİĞE gönderme yapması bence çok saçma.
Beyaz Tebeşir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2010, 21:21   #9
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
bunu ben söylemiyorum fransızlar söylüyor..
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2010, 21:25   #10
Kullanıcı Adı
Beyaz Tebeşir
Standart
Bne de diyorum ki; Ülkesin de müslüman kadınların çarşaf burka v.b. gibi kıyafetler ile dolaşıp dolaşamayacağının tartışıldığı, hatta Fransa'nın demokrat kanadından vekillerin, ''bu tip kıyafetlerin kadını aşşağıladığı ve ikinci sınıf insan yapıyor'' gibi söylemlerinin olduğu bir ülkenin vatandaşının bizim ülkemizdeki LAİKLİK UYGULAMASI'na laf etmesi bence çok saçma.
Beyaz Tebeşir isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı