Sıra muhakkak onlara da gelecek (EMRE AKÖZ)

**siyah gül 07** · 01-14-2009, 10:21

Ele geçirilen silahlardan sonra, Başbakan Erdoğan şöyle dedi: "İşte olanları görüyorsunuz. İnsanı hayrete düşüren lav silahlarından tutunuz, el bombalarına varıncaya kadar, binlerce mermiye varıncaya kadar... Harbe mi gidiyoruz ya, nedir bu? Bakın neler yapılıyor? Ne tür adımlar atılıyor? Bu ülkede neler olmuş, neler oluyor, kim bilir? Bunlar daha işin başı..."
"Bunlar daha işin başı" sözü herkesi meraklandırdı, millet " Bir bildiği mi var " diye sormaya başladı.
Başbakana bir ton malumat geliyor ve bunlar arasında Ergenekon operasyonunun bundan sonra izleyeceği rota da olsa gerek. (Bence Genelkurmay Başkanı da bu bilgiye sahip!)
Ancak Başbakanın ya da aklı başında herhangi bir insanın bu tip laflar etmesi için elinde net bir bilgi olması gerekmiyor.
Geçen yıl defalarca bu operasyonun devam edeceğini ve hepimizi şaşırtacak kişilere dokunulacağını yazdım.
Bunun üzerine Ergenekon dostları, " Savcıdan ya da hükümetten tüyo mu alıyorsun " diye dellendi. (Aynı şeyi mesela Fehmi Koru' ya da yaptılar.)
Halbuki olayların seyrini izlemek ve büyük resmi görmeye çalışmak yeterli.
(Tabii İtalyan Ergenekon'undan, yani Gladio 'dan da az buçuk haberdar olmak gerekiyor.)
Mesela operasyonun medya ayağının eksik olduğunu yazdığımda da köpürmüşlerdi. Hedef gösteriyormuşum!
Halbuki sadece bilmecenin eksik kalan kısımlarına işaret ediyordum:
Eğer Ergenekon, darbe ortamı yaratmaya çalışan bir örgütlenme ise, bu işi merkez medyadan destek bulmadan yapamazdı.
Peki, Ergenekon operasyonunu istikbaldeki dalgaları kime vuracak?
Cevap basit: Operasyonu alaya alan, karalayan ve karartmaya çalışan medyacılara.
Not: Telaşlanmayın, hepsine değil. Dangalakça Ergenekon dostluğu yapanlarla ya da yayın yönetmeninin tetikçileriyle kimse uğraşmaz. Savcılar, İbişlerin değil, stratejiyi belirleyip emirleri veren kocabaşların peşinde.

Tüm gizli depoların açılmasını beklemeyin

Biraz da şu silahlara değinelim.
İşgal olasılığını düşünerek silah gizlemek, tarih boyunca kullanılmış bir yöntemdir.
İttihatçılar da savaşı kaybedeceklerini anladıklarında aynı tedbiri almışlardı.
Onların gizledikleri silahlar daha sonra Kurtuluş Savaşı'nda kullanıldı.
NATO ve ABD güdümündeki Ergenekon1
( Kontrgerilla, Özel Harp ) için de aynısı yapıldı. Ülkede böyle sürüyle depo var.
Bu silahlar elbette kayıtlı ama gayriresmi biçimde! Yani resmen yoklar!
Ergenekon2 ( Susurluk ) döneminde de mesela İsrail 'den silahlar alınmış, bir kısmı kaybolmuştu.
Ayrıca PKK ile mücadele ederken ya da kaçakçılarda yakalanan ama kayda geçirilmeyen silahlar da var.
Şu anda peşine düşülen Ergenekon3, işte bunları kullanmaya hazırlanıyordu.
Bu nasıl mümkün oluyor? Çünkü örgütün tepe noktasındaki emekli org'lar, Vietnam Sandıkları denilen teçhizatın yerlerini biliyor.
Şunu da kayda geçirelim: Ergenekon yapılanmasının sökülmesini Genelkurmay da destekliyor.
Ama bu destek, tüm gizli silah depolarının açılmasını onayladıkları anlamına gelmez.
Ergenekoncular tarafından açıldığı ve içinden silah, bomba filan alındığı ispatlanacak birkaç gizli deponun ortaya çıkarılması yeterli olacaktır.
Fazlası milli güvenlik duvarına çarpar.

14 Ocak 2009 Çarşamba

01-14-2009, 10:21	#1
Kullanıcı Adı siyah gül 07	Sıra muhakkak onlara da gelecek (EMRE AKÖZ) Ele geçirilen silahlardan sonra, Başbakan Erdoğan şöyle dedi: "İşte olanları görüyorsunuz. İnsanı hayrete düşüren lav silahlarından tutunuz, el bombalarına varıncaya kadar, binlerce mermiye varıncaya kadar... Harbe mi gidiyoruz ya, nedir bu? Bakın neler yapılıyor? Ne tür adımlar atılıyor? Bu ülkede neler olmuş, neler oluyor, kim bilir? Bunlar daha işin başı..." "Bunlar daha işin başı" sözü herkesi meraklandırdı, millet " Bir bildiği mi var " diye sormaya başladı. Başbakana bir ton malumat geliyor ve bunlar arasında Ergenekon operasyonunun bundan sonra izleyeceği rota da olsa gerek. (Bence Genelkurmay Başkanı da bu bilgiye sahip!) Ancak Başbakanın ya da aklı başında herhangi bir insanın bu tip laflar etmesi için elinde net bir bilgi olması gerekmiyor. Geçen yıl defalarca bu operasyonun devam edeceğini ve hepimizi şaşırtacak kişilere dokunulacağını yazdım. Bunun üzerine Ergenekon dostları, " Savcıdan ya da hükümetten tüyo mu alıyorsun " diye dellendi. (Aynı şeyi mesela Fehmi Koru' ya da yaptılar.) Halbuki olayların seyrini izlemek ve büyük resmi görmeye çalışmak yeterli. (Tabii İtalyan Ergenekon'undan, yani Gladio 'dan da az buçuk haberdar olmak gerekiyor.) Mesela operasyonun medya ayağının eksik olduğunu yazdığımda da köpürmüşlerdi. Hedef gösteriyormuşum! Halbuki sadece bilmecenin eksik kalan kısımlarına işaret ediyordum: Eğer Ergenekon, darbe ortamı yaratmaya çalışan bir örgütlenme ise, bu işi merkez medyadan destek bulmadan yapamazdı. Peki, Ergenekon operasyonunu istikbaldeki dalgaları kime vuracak? Cevap basit: Operasyonu alaya alan, karalayan ve karartmaya çalışan medyacılara. Not: Telaşlanmayın, hepsine değil. Dangalakça Ergenekon dostluğu yapanlarla ya da yayın yönetmeninin tetikçileriyle kimse uğraşmaz. Savcılar, İbişlerin değil, stratejiyi belirleyip emirleri veren kocabaşların peşinde. Tüm gizli depoların açılmasını beklemeyin Biraz da şu silahlara değinelim. İşgal olasılığını düşünerek silah gizlemek, tarih boyunca kullanılmış bir yöntemdir. İttihatçılar da savaşı kaybedeceklerini anladıklarında aynı tedbiri almışlardı. Onların gizledikleri silahlar daha sonra Kurtuluş Savaşı'nda kullanıldı. NATO ve ABD güdümündeki Ergenekon1 ( Kontrgerilla, Özel Harp ) için de aynısı yapıldı. Ülkede böyle sürüyle depo var. Bu silahlar elbette kayıtlı ama gayriresmi biçimde! Yani resmen yoklar! Ergenekon2 ( Susurluk ) döneminde de mesela İsrail 'den silahlar alınmış, bir kısmı kaybolmuştu. Ayrıca PKK ile mücadele ederken ya da kaçakçılarda yakalanan ama kayda geçirilmeyen silahlar da var. Şu anda peşine düşülen Ergenekon3, işte bunları kullanmaya hazırlanıyordu. Bu nasıl mümkün oluyor? Çünkü örgütün tepe noktasındaki emekli org'lar, Vietnam Sandıkları denilen teçhizatın yerlerini biliyor. Şunu da kayda geçirelim: Ergenekon yapılanmasının sökülmesini Genelkurmay da destekliyor. Ama bu destek, tüm gizli silah depolarının açılmasını onayladıkları anlamına gelmez. Ergenekoncular tarafından açıldığı ve içinden silah, bomba filan alındığı ispatlanacak birkaç gizli deponun ortaya çıkarılması yeterli olacaktır. Fazlası milli güvenlik duvarına çarpar. 14 Ocak 2009 Çarşamba

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)