Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Tartışıyorum Tüm Partililerin,Gençlerinin Seviyeli tartışma bölümü.



Anketimiz: Sizce Okullardaki "Andımız" Kaldırılmalı mı?
Evet Kaldırılmalı 18 69.23%
Hayır Kaldırılmamalı 8 30.77%
Kararsızım - Fikrim Yok 0 0%
Katılımcı sayısı: 26. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor

Cevapla
Seçenekler
 
Alt 10-13-2010, 00:19   #1
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
Fırat Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bırakın andı normal gelişmiş devletlerde o küçük çocukları sıraya dizmek bile yoktur. ABD ilköğretimde 70 bin farklı kelime kulanır eğitimde, İngiltire 63 bin civarında, Türkiye ise 3 bin farklı kelime kulanır. İngiliz yazar William Shakespeare 30 bin kelime, Fransız yazar Victor Hugo 27 bin farklı kelime Türk yazar Namık kemal ki zamanın edebiyat ortamı uygun olması ve divan mirasının da etksiyle 23 bin farklı kelime kulanmıştır. Özelikle çağımız için bu ilköğretim verileri önemli. Bundan dünayıyı kimin yönettiğini rahatlıkla çıkarabilirsiniz. Bizim tartıştığımz marş oluyor baş takması oluyor. Bunları bile tartışmak güzel aslında vay be gelişme var demek adına.
Konuyu farklı bir noktaya çekmek istemem. Fakat yıllarca bize anlatılan, yok efendim İngiliz bir günde şu kadar kelime kullanıyor da bir Türk bu kadar kelime kullanıyor sözlerine bir Edebiyatçı olarak karşı çıkıyorum.

Sebebini yazsam, sayfalar sürer. Ama ben tarafsızlığında korunması adına 32 dil bilen dünyaca tanınmış bir dil şampiyonunun, Vandewalle'nin sözlerine yer vermek istiyorum;

"Satrançta kurallar mantıklı, basit ve az sayıda... 7 yaşındaki bir çocuk bile satranç oynamasını öğrenebilir... Temeldeki bu kolaylığa rağmen satranç oynayan kişi hayatı boyunca sıkılmaz. Çünkü oynama imkanları sınırsızdır... Aynı durumun Türkçe dilbilgisi sisteminde bulunması bence Türk dilinin en büyük özelliğidir..."

Türkçe gerçekten bir satranç misali. Kurallar mantıklı, basit ve az sayıda. Ama hamle sayınız sınırsızdır. Bu nedenle az kelimeyle çok şey anlatabiliyoruz. Bu bizim cahil olduğumuzu göstermiyor. Bilakis dilimizin zenginliğini gösterir.

 

Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 10-13-2010, 00:30   #2
Kullanıcı Adı
Fırat
Standart
Alıntı:
KaraEsref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Konuyu farklı bir noktaya çekmek istemem. Fakat yıllarca bize anlatılan, yok efendim İngiliz bir günde şu kadar kelime kullanıyor da bir Türk bu kadar kelime kullanıyor sözlerine bir Edebiyatçı olarak karşı çıkıyorum.

Sebebini yazsam, sayfalar sürer. Ama ben tarafsızlığında korunması adına 32 dil bilen dünyaca tanınmış bir dil şampiyonunun, Vandewalle'nin sözlerine yer vermek istiyorum;

"Satrançta kurallar mantıklı, basit ve az sayıda... 7 yaşındaki bir çocuk bile satranç oynamasını öğrenebilir... Temeldeki bu kolaylığa rağmen satranç oynayan kişi hayatı boyunca sıkılmaz. Çünkü oynama imkanları sınırsızdır... Aynı durumun Türkçe dilbilgisi sisteminde bulunması bence Türk dilinin en büyük özelliğidir..."

Türkçe gerçekten bir satranç misali. Kurallar mantıklı, basit ve az sayıda. Ama hamle sayınız sınırsızdır. Bu nedenle az kelimeyle çok şey anlatabiliyoruz. Bu bizim cahil olduğumuzu göstermiyor. Bilakis dilimizin zenginliğini gösterir.
Yüz bin kelimelik dilinizin kaç kelimesini biliyorsunuz. Günümüzde 1.5 binin üstünde kelime bilen normalin üstü sayılıyor. Altı yüz yedi yüz de yapıp ettiklerimiz günlük konuşmamız. Kapsayıcı ufuk açıcı eğitim dururken neden dar bir eğitimden yanasınız analayabilmiş değilim. Ülekinin her şeyini adeta mabedinizmiş gibi sahipleniyorusunuz.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-13-2010, 00:40   #3
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
Fırat Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yüz bin kelimelik dilinizin kaç kelimesini biliyorsunuz. Günümüzde 1.5 binin üstünde kelime bilen normalin üstü sayılıyor. Altı yüz yedi yüz de yapıp ettiklerimiz günlük konuşmamız. Kapsayıcı ufuk açıcı eğitim dururken neden dar bir eğitimden yanasınız analayabilmiş değilim. Ülekinin her şeyini adeta mabedinizmiş gibi sahipleniyorusunuz.
Mesela Japon alfabesinde harf sayısı sanırım 100'ün üstündeydi. Bu Japonca'Nın iyi bir dil olduğunu göstermez.

Bu bir durum tespitidir. Elbetteki daha iyi bir eğitime ihtiyaç vardır. Bunu ayrı bir başlık altında tartışabiliriz. Eğitim sistemindeki sorunları değerlendirebiliriz.

Fakat benim izah ettiğim durumun, dar bir eğitimi istemekle olan ilişkisini ben çözemedim.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-13-2010, 00:50   #4
Kullanıcı Adı
Fırat
Standart
Alıntı:
KaraEsref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Mesela Japon alfabesinde harf sayısı sanırım 100'ün üstündeydi. Bu Japonca'Nın iyi bir dil olduğunu göstermez.

Bu bir durum tespitidir. Elbetteki daha iyi bir eğitime ihtiyaç vardır. Bunu ayrı bir başlık altında tartışabiliriz. Eğitim sistemindeki sorunları değerlendirebiliriz.

Fakat benim izah ettiğim durumun, dar bir eğitimi istemekle olan ilişkisini ben çözemedim.
Diksiyon kurslarınız varsa düzgün bir eğitim veremiyorsunuz demektir. Üniversiteler fikirlerini doğru düzgün sözlü ifadeye çeviremeyen insanlarla doluyken siz bu kadarı yeter diyorsunuz. Edebiyatçı olmasınız sanırım size verilenin herkese verildiğini sanıyor olabilirsiniz.. Bir işin doğru düzgün yapıldığı senin yada benim fikirlerimce tespit edilmez filiyatına bakılır. Benim doğal ortamlarki gözlemlerimde yetersizliğini adeta haykırıyor.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 10-13-2010, 01:00   #5
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
Fırat Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Diksiyon kurslarınız varsa düzgün bir eğitim veremiyorsunuz demektir. Üniversiteler fikirlerini doğru düzgün sözlü ifadeye çeviremeyen insanlarla doluyken siz bu kadarı yeter diyorsunuz. Edebiyatçı olmasınız sanırım size verilenin herkese verildiğini sanıyor olabilirsiniz.. Bir işin doğru düzgün yapıldığı senin yada benim fikirlerimce tespit edilmez filiyatına bakılır. Benim doğal ortamlarki gözlemlerimde yetersizliğini adeta haykırıyor.
Diksiyon kelimeleri doğru bir telafuz için veriliyor. Üniversiteye gelmiş gençlermiz kendilerini evet, doğru düzgün ifade edemiyor çünkü görmemişler. Hep pasif kalmışlar. 3-5 programa çıkartıp o gençlere söz hakkı verin, aktif bir yaşama çekin, inanın değişeceklerdir.

Ben hiçbir zaman bu kadarı yeter demedim, demem de. Ben sadece şunu diyorum; tamam durumumuz çok iyi olmayabilir ama abartılacak kadar içler acısı da değil. Bir Namık Kemal'i az kelime kullandı diyerek eleştirmek, çok dar bir pencereden bakmak olur.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 10-13-2010, 01:18   #6
Kullanıcı Adı
Fırat
Standart
Alıntı:
KaraEsref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Diksiyon kelimeleri doğru bir telafuz için veriliyor. Üniversiteye gelmiş gençlermiz kendilerini evet, doğru düzgün ifade edemiyor çünkü görmemişler. Hep pasif kalmışlar. 3-5 programa çıkartıp o gençlere söz hakkı verin, aktif bir yaşama çekin, inanın değişeceklerdir.

Ben hiçbir zaman bu kadarı yeter demedim, demem de. Ben sadece şunu diyorum; tamam durumumuz çok iyi olmayabilir ama abartılacak kadar içler acısı da değil. Bir Namık Kemal'i az kelime kullandı diyerek eleştirmek, çok dar bir pencereden bakmak olur.
Orda Namık Kemali eleştirmedim yanlış anlamışsınız..
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı