|
|
|
|
#1 |
|
'bariscan' kardeş, yorumların bana 'haybiye' geldi kusura bakma..
Arapların Türk düşmanı olmadığını yalnızca bir örnekle belirtip geçeyim: Milli Mücadele esnasında en büyük kahramanlardan olan hatta Anadolu'ya Mustafa Kemal Paşa'dan önce geçen ve kendi adına mühür kazdırarak padişaha ilk başkaldıran, sonradan Kastamonu ve Karadeniz bölgesinin ilk kumandanlarından olan 'Miralay Kasap Osman'a (sonradan İzmir Suikastına karıştığı gerekçesiyle idam edilmiştir -TASFİYE! ,, o ayrı konu) Milli Mücadele döneminde Silah arkadaşı olan Kazım Özalp (Kasap Osman'ın idamından 3 ay sonra oğluna eğitimi için yapılması gerek yardım konusunda) meclise verdiği önergenin ilk cümlesinde: İstiklal Harbi'nde büyük yararlılıklar gösteren, Milli Mücadelemizde Arabistan'dan getirdiği 1.5 milyon arap altını ile katkıda bulunan Mİralay Osman'ın bugün arkada bıraktığı 4 çocuğu var (...)diyor.. Kim yapıyor bu yardımı? Araplar.. Hangi Araplar?.. Bize düşman olan Araplar mı?.. Hemde kendi toprakları bile değil çok ırak oldukları Anadolu toprakları için!.. Yani yardım da ele avuca sığacak derecede değil ki, küçümsemek istiyorum o da olmuyor; 1.5 milyon Arap altını! .. Umarım 'düşmanlık' konusunda ufaktan değindiğm bi konuyla zihninize bi nebze 'ışık' tutabilmişimdir... Ve, 'ilkertürkmen' sizin sorunuza değinecek olursak, harb yıllarındaki asker yokluğumuz, maddi-manevi sıkıntılarımız malum. Hicaz bölgesi de bir nevî Osmanlı'dan bağımsız bir bölge (özerk) olduğu için askeri yapılanmalarına o kadar karışmazdık bile. Ancak savaş yıllarında neredeyse 'ilk' olarak orada mücadele vermişizdir. Hatta Kurtuluş(bu terimde tuhaf aslında ya neyse) Savaşına o topraklarda başlamış, direnişin en şanlısını ta İttihatçılar zamanından başlayarak oralarda vermişizdir (İttihatçıların Türk-Arap ayrımını da ayrı bir yere koyalım!).. Ancak düşman askerlerinin yığın yığın aktığı topraklara bizim (pek) ek askeri takviye yapamayışımızdan ve İngiliz, Fransız, İtalyanların iyi casusluklarından dolayı üstüne üslük bunlara(İngilizlere) Bedevî Araplarının da ayak uydurması sonucunda(dikkat, tüm Arap coğrafyası değil -Bedevîler) direnişimizin ardında şu an da 'kahramanlık destanları' kalmıştır. Harita olarak maalesef ki Hicaz topraklarını kaybetmişizdir.. Ama Filistin Cephesi'ndeki fiyaskolarımız bunun ardından Anadolu'yu ''son kale'' olarak görmemiz da unutulmaması gereken etkenlerdendir.. Naçizane benim görüş ve bilgim bunlardır..
Konu FarukARSLAN. tarafından (02-08-2009 Saat 16:49 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
ÜÇÜNCÜ FASIL ÜÇÜNCÜ FASIL
ARAPLARIN FAZİLETİ ـ4547 ـ1ـ عن سلْمَانِ الفَارِسِىُّ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قالَ: ]قَالَ لِى رَسُولُ اللّهِ #: َ تُبْغِضُنِى فَتُفَارِقَ دِينَكَ. قُلْتُ: وَكَيْفَ أُبْغِضُكَ يَا رَسُولَ اللّهِ؟ وَبِكَ هَدَانِى اللّهُ؟ قَالَ: تُبْغِضُ الْعَرََبَ فَتُبْغِضُنِى[. أخرجه الترمذي . 1. (4547)- Selman'ı Farisî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana: "Bana buğzetme, dinini terketmiş olursun!" buyurdular. Ben: "Ey Allah'ın Resulü, ben size nasıl buğzederim? Allah hidayeti bana sizin elinizden ulaştırdı" dedim, "Araba buğzedersin, böylece bana buğzetmiş olursun" buyurdular." [Tirmizî, Menâkıb, (3923).][1] ـ4548 ـ2ـ وعن عثمان بن عفّان رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: منْ غَشَّ العَرَبَ لَمْ يَدْخُلْ في شَفَاعَتِى وَلَمْ تَنْلَهُ مُوَدَّتِى[. أخرجه الترمذي . 2. (4548)- Osman İbnu Affân (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim Arab'ı aldatırsa şefaatime giremez ve sevgim de ona ulaşmaz." [Tirmizî, Menâkıb, (3924).] İKİNCİ FASIL ـ4545 ـ12ـ وعن أبى سكِينَةَ )رَجُلٍ مِنَ الْمُحَرَّرِينَ( عَنْ رَجُلٍ مِنْ أصْحَابِ النَّبِىِّ # قَالَ: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: دَعُوا الْحَبَشَةَ مَا وَدَعُوكُمْ، وَاترُكُوا التُّرْكَ مَا تَرَكُوكُمْ[. أخرجه أبو داود 12. (4545)- Ebû Sekîne (ki Muharrerler'den bir kimsedir.) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın bir sahabesinden naklen anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Sizi bıraktıkları müddetçe siz de Habeşîleri bırakın. Sizi terkettikleri müddetçe Türkleri terkedin." [Ebû Dâvud, Melâhim 8, (4302).][23] DÖRDÜNCÜ FASIL ـ4550 ـ2ـ وعنه رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]ذُكِرَتِ ا‘عَاجِمُ عِنْدَ رَسُولِ اللّهِ # فَقَالَ #: ‘نَابِهِمْ، أوْ بِبَعْضِهِمْ أوْثَقُ مِنِّى بِكُمْ أوْ بِبَعْضِكُمْ[. أخرجه الترمذي . 2. (4550)- Yine Ebû Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanında Acemler zikredilmişti, şöyle buyurdular: "Ben onlara -veya bazılarına- sizden -veya bazınızdan- daha çok güven duyuyorum!" [Tirmizî, Menâkıb, (3928).][3] |
|
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Alıntı:
"Ben onlara -veya bazılarına- sizden -veya bazınızdan- daha çok güven duyuyorum!" [Tirmizî, Menâkıb, (3928).][3][/quote]peygamber arapların bazılarına güvenmediğini söylüyor bizlerde arapların bazılarına güven meye biliriz fakat aşşağılamak hakaret etmek dinimize zarar verir |
||
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
|
|