|
![]() |
#1 |
![]() Kaynak yenişafak.com
Cumhurbaşkanı Erdoğandan Malazgirt mesajı Malazgirt Zaferi'nin kazanılmasını mümkün kılan ruh ayakta oldukça ülkemizi 2023 hedeflerine, 2053 ve 2071 vizyonuna ulaşmaktan hiç kimse alıkoyamayacaktır" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1071 Malazgirt Zaferi'nin 947. yıl dönümünde Twitter hesabından büyük komutan Alparslan'ı ve aziz şehitleri rahmet ve minnetle yad eddi "Malazgirt ruhu ayakta oldukça ülkemizi hiç kimse alıkoyamayacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Başkan Erdoğan Malazgirt ruhunu unutursak ne öncemiz kalır, ne sonramız. Biz, Malazgirt’te nasıl bir millet olduğumuzu cümle âleme ilan ettik. Anadolu bir benttir. Bu bent yıkılırsa ne Ortadoğu kalır ne Afrika, ne Orta Asya kalır ne Balkanlar ne de Kafkasya” Üzerinden ulu çınar gölgesi kalkarsa bu topraklar tehlikeye maruz kalır. En ufak bir zaaf belirtisi gösterdiğimizde üzerimize leş kargaları gibi gelirler. İçerimizdeki gafiller sanıyorlar mesele Tayyip Erdoğan meselesidir. Hayır mesele Türkiye meselesidir. Mesele İslâm meselesidir. Bizlere bu güzel yurdu vatan olarak bırakan Sultan Alparslan ve ordusundaki tüm kahramanlara, asırlar boyunca aynı yoldan giden nice gazilere ve şehitlere şükranlarımızı sunuyorum” Fetih zulme karşı başkaldırı, toprakların ve toplumların adalet, hakkaniyet, iman ve cesaret mayasıyla harmanlanmasıdır “Bizim medeniyetimiz bir fetih medeniyetidir. En büyük fethimiz, gönüllerin fethidir. Gittiğimiz her yere, gönüllerden girdiğimiz içindir ki kaç asır geçerse geçsin varlığımız, izimiz, hatırımız tüm canlılığıyla devam ediyor. Mekke’nin fethiyle başladığımız zaferler silsilesini Kudüs’te ve nice beldeyle ve nihayet Malazgirt’in giriş kapısı Anadolu ile sürdürdük. Malazgirt’te kazandığımız zafer, bizi Avrupa’nın ortalarına kadar giden yolu açmıştır. Malazgirt demek, Mekke ve Kudüs demektir; Bursa demektir, Edirne demektir, İstanbul, Rumeli, tüm Balkanlar demektir. Malazgirt ruhunu unutursak ne öncemiz kalır ne sonramız.” “Malazgirt’te sadece bir zafer kazanmakla kalmadık. Biz Malazgirt’te aynı zamanda millet olduğumuzu hem de nasıl bir millet olduğumuzu cümle aleme ilan ettik. Malazgirt’i nasıl bir millet haline gelerek zafere dönüştürdüysek Haçlı Seferleri’nin de Moğol istilasının da dört bir yandan uğradığımız tüm saldırıların da üstesinden aynı hissiyatla geldik. Malazgirt ruhunu yaşatmayı başaramazsak geçmişimizle birlikte geleceğimiz de kaybederiz. Maziden atiye uzanan büyük mirasa çok iyi sahip çıkın. Mekke’ye, Medine’ye sahip çıkın. Bu mübarek topraklara namusunuz gözüyle bakın. Kudüs’e sahip çıkın. Selçuklu’ya Osmanlı’ya sahip çıkın. Osmanlı başkentlerine, Evladı Fatihan olan Balkanlara sahip çıkın. Kurtuluş savaşımıza ve cumhuriyetimize çok iyi sahip çıkın. 15 Temmuz kıyamına sahip çıkın. Bu hadiseyi asla unutmayın unutturmayın. Siz bu ülkenin bu ümmetin ve tüm insanlığın umudusunuz.” “Anadolu, insanlığın geleceğinin kilit taşıdır. Büyük liderler Anadolu’ya sahip çıkmak istemiştir. Çanakkale’de Gazi Mustafa Kemal gençlikle beraber yedi düvele karşı savaştılar ve ‘Çanakkale geçilmez’ dediler. Nice şehitler verildi. Ülkemizin yaşadığı sıkıntıların Perde gerisindeki senaryoların arka planı vardır. Unutmayın, Anadolu bir benttir bent yıkılırsa ne Orta Doğu ne Orta Asya ne Balkanlar kalır. Üzerinden ulu çınar gölgesi kalkan tüm coğrafyalar tehlikeye maruz kalır. En ufak zaafta üzerimize leş kargaları gibi gelecekler mesele Türkiye Mesele İslam meselesidir. Ahlat ve Malazgirt yanında Adilcevaz, Erciş, Van, Cavaş ve Tatvan ile Van Gölü Havzası tarihimizin en kıymetli emanetlerindendir. Türk’ü ile, Kürt’ü ile, Arap’ı ile ve diğer kökenden insanlarıyla milletimizin tüm farklı renklerini birliğini beraberliğini her bakımdan korumalı gözetmeliyiz. Bahçeli Malazgirt zaferi tarihin rotasını değiştirdi MHP lideri Bahçeli, “Bizans varsa, Malazgirt ruhu da vardır, hamdolsun ayaktadır. Vatanı ne pahasına olursa olsun koruyacağız. 947 yıldır üzerimize geliyorlar. Düşmandan kaçmayız, dövizden korkmayız. Taarruz ruhu Türk milletinin sinesinde hâlâ kor gibi yanmaktadır” Malazgirt Zaferinde “Anadolu’nun fethiyle ezilen Bizans ruhu şimdi ülkeden ülkeye geçiyor. Terör örgütlerini kullanan namertlerin taktiği Bizans taktiğidir. ekonomik operasyonları vahşice kurgulayanların ilkaynağı Bizans tahrikidir” dedi. MHP lideri Bahçeli, Malazgirt Zaferi'nin 947. Yılı etkinliklerinde konuştu. Bahçeli, 'Malazgirt Zaferi, tarihin rotasını temelden değiştirdi. Türk milletini yurt tutma arayışı mükafatla neticelendi' dedi. Bahçeli, Türkiye'ye yönelik ekonomik saldırılara karşı sert bir mesaj vererek "Düşmandan kaçmayız dövizden korkmayız. Taarruz ruhu Türk milletinin sinesinde kor gibi yanmaktadır. Malazgirt şuuru bayrak gibi dalgalanmaktadır" dedi. İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları: Malazgirt zaferi İstanbul fethinin mutlak habercisi Türkiye cumhuriyetinin muhkem harcıdır. Malazgirt’te sadece vatan kazanmadık Anadolu’da parlak bir istikbal kazandık. Malazgirt Zaferi, askeri başarının çok ötesinde, imanın, öngörünün, aklın, sabrın kudretinin, yüksek ülkülere bağlanışın, vicdanın, insaniyet hasletinin imrenilecek bir mahsulüdür. "Düşmandan kaçmayız dövizden korkmayız" Bizans varsa, Malazgirt ruhu da vardır, hamdolsun ayaktadır. Vatanı ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Terör örgütlerini kullanan namertlerin taktiği Bizans taktiğidir, siyasi ve ekonomik operasyonları vahşice kurgulayanların ilham kaynağı Bizans tahrikidir, döviz ve kur oyunları Bizans yöntemidir. Düşmandan kaçmayız dövizden korkmayız. Taarruz ruhu Türk milletinin sinesinde kor gibi yanmaktadır. Malazgirt şuuru bayrak gibi dalgalanmaktadır 1071 Malazgirt Zaferinde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Bilmeyen varsa ikazen söyleyeyim, taarruz ruhu, Türk milletinin sinesinde hala kor gibi yanmakta, Malazgirt şuuru bayrak gibi dalgalanmaktadır" dedi. Malazgirt Ovası'nda iki ayrı dünya iki ayrı medeniyet iki ayrı hedef karşı karşıya geldi ovada ADIMIZI CİHANA DUYURDUK "Malazgirt, haç ile hilalin çatışmasına, hak ile batılın çarpışmasına sahne oldu. Malazgirt Zaferi, tarihin rotasını değiştirdi. Anadolu, prangalarından kurtarıldı. Malazgirt, İstanbul'un fethinin mutlak bir habercisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin muhkem bir harcıdır. Aziz ecdadımız Sultan Alparslan 26 Ağustos 1071 Cuma günü zaferden önce giydiği beyaz elbiseyi kefeni görmüş, şehadeti de muzaffer olmayı da bir saadet kabul etmişti. Maceracı olmayan atılganlık, gevşekliğe prim vermeyen kararlılık, adım adım gelişen mücadeleci ruhla muzafferlik yeşermiş, Türk milletinin adını ve şanını cihana duyurmuştur." ALPARSLAN YAŞIYOR Bu topraklara hakim olan Bizans Ortodoks zihniyeti, Malazgirtte yerini Türk-İslam kültürünün azamet ve ahlakına bıraktı. İslam tesis edildi. Şehadet şuuru korkaklığı put gibi devirdi. Malazgirt'te sadece vatan değil, Anadolu'da parlak bir istikbal, perçinlenmiş bir irade de kazanıldı. Türk milleti, adaletini, temizliğini, mertliğini Anadolu’yu merkezine alarak Viyana'ya kadar gururla taşıdı. Sultan Alparslan yaşıyor, aşk ve adanmışlıkla beyaz atına binerek manen aramızda dolaşıyor." Malazgirt’te Allah Allah nidalarıyla gökkubbeyi çınlatan yiğitler ölmedi, ruhları vatan yaptıkları toprakların üzerinde manevi muhafız olarak bekliyor. Bizans ölmedi, ne yaparsak yapalım tarihten silinmedi. her fırsatta Bizans fitnesi ete kemiğe bürünüp 947 yıl önceki hezimetin rövanşını almak istiyor. Zaman geçse de aktörler değişse de Bizans'ın kalıntıları Malazgirt'in intikamını almak için kuyruğa giriyorlar. Mazisi 947 yılı bulan mağlubiyeti hazmedemiyorlar. komplo tezgahlıyorlar. Asırlardır Türk ve İslam düşmanlarının emelleri bir ve benzerdir."DÖVİZ OYUNU BİZANS YÖNTEMİ "Su uyusa da düşman uyumuyor. Anadolu'nun fethiyle ezilen Bizans ruhu ülkeden ülkeye vücuttan vücuda kıtalar arası mekik dokuyor. Terör örgütlerini kullanan namertlerin taktiği Bizans taktiğidir. Siyasi ve ekonomik operasyonları vahşice kurgulayanların ilham kaynağı Bizans tahrikidir. Döviz ve kur oyunları Bizans yöntemidir. 947 yıldır üzerimize geliyorlar. 947 yıldır Türk milletini Anadolu'dan çıkarmanın planını yapıyorlar. DÜŞMANDAN KAÇMAYIZ 26 Ağustos 1071'de vatan kurmuştuk 851 yıl sonra 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz'la vatan kurtardık. 9,5 asırdır zulme, Haçlılara, barbar emperyalizme direniyor, dik duruyoruz." "Şark meselesiyle denediler, başaramadılar. 15 Temmuz'da hüsrana uğradılar. Malazgirt’in hesabını görmek isteyenler amaçlarına ulaşamadılar, Allah'ın izniyle yine ulaşamayacaklar. Bizans varsa, Malazgirt ruhu da vardır, hamdolsun ayaktadır. Vatanı her ne pahasına olursa olsun koruyacağız. Bir olursak, diri durursak, beraberliğimize sahip çıkarsak hiçbir zalim, hiçbir hain, hiçbir Bizans artığı karşımıza çıkmaya cesaret bile edemeyecektir. Malazgirt'te yenip İzmir'de denize döktüklerimiz hıyanete teşebbüs eder işgale heveslenirlerse ya istiklal ya ölüm can feda olsun diyerek gereğini seve seve yapacağız. Meclis Başkanı Yıldırım: Birliğimizi asla bozamayacaklar TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Malazgirt Zaferi'nin 947. Yılı anma etkinliklerinde birliğimizi bozmaya çalışanlar bilsin ki, özümüz sağlamdır bunu bozamayacaklar. Etle tırnak gibi beraberiz dedi Büyük Türkiye'de ne ekonomik darbe girişimleri ne 15 Temmuz gibi hainlerin yaptığı darbe girişimleri sonuç vermemiştir, vermeyecektir." "Türkiye'yi tehdit etmeye kalkanlar gereken cevabı her zaman misliyle alırlar.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Kaynak sözlervadisi.com
Sultan Alparslan Sözleri ”Size öyle bir vɑtɑn ɑldım ki; ebediyen sizin olɑcɑktır.” Ben, Müslümanların camilerde bizim için dua etmekte oldukları saatlerde düşmanın üzerine atılmak istiyorum. Galip gelirsek arzu ettiğimiz gerçekleşmiş olur, yenilirsek şehid olarak cennete gideriz. Bugün burada ne emreden sultan ne de emir alan bir asker var; içinizden biri olarak savaşacağım; benimle gelmek isteyenler peşime düşsünler, istemeyenler geri dönebilirler. Bir gün nizamülmülk sultan alparslana şikayet edilir Sultan vezirini çağırtıp yazılanlar doğru ise ahlakını güzelleştir değil ise iftira edenleri bağışla onlara öyle işler verki insanları kandırmaya vakit bulamasınlar.*cevabını verir Sultan Alparslan 27 bin askeriyle*Bizans topraklarında ilerlerken askerlerden biri telaşla :* 300 bin kişilik düşman ordusu bize yaklaşıyor der.*Sultan Alparslan hiç önemsemez ve der ki*Biz de onlara yaklaşıyoruz…* Allahım! İslamın sancaklarını yükselt ve hayatlarını Sana kulluk için esirgemeyen mücahidlerini yalnız bırakma! Ya Rabbi! Alp Arslan’ı, düşmanlarına karşı muzaffer kıl ve askerlerini meleklerin ile kuvvetÎendir! O, Senin rızanı için, canını fedadan sakınmıyor. O Senin yolunda ve dininin için cihat yapıyor Sen onu koru ve düşmanÎarını kahret! Ya muzaffer oÎur gayeme uÎaşırım, ya da şehit oÎarak Cennet’e giderim. Burada emreden suItan ve emrediIen asker yoktur. Zira bugün ben de sizIerden biriyim, sizIerIe birIikte savaşan bir gaziyim. ÖÎürsem kefenim, üzerimdeki eIbisemdir * nefsimi AIIah’a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer oÎmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbaÎ bizimdir Sultan Alparslanın malazgirt konuşması AIIahım! İslâm sancağını yükseIt hayatIarını Sana kuIIuk için esirgemeyen mücahidIeri yaInız bırakma! Ya Rabbi! AIp ArsIan’ı, ve askerIerini muzaffer kıI meIekIerinle kuvvetIendir! Senin rızan için varIığımı, canımı fedadan sakınmıyor. dinin için cihat yapıyorum Sen koru ve düşmanı kahret ne kadar az oIursak oIaIım, Bizans ne kadar çok oIursa oIsun MüsIümanIarın minberde dua ettikIeri saatte kendimi düşman üzerine atmak istiyorum Sultan Alparslanın malazgirt konuşması Ya Rabbi! Seni vekil yapıyor, azametin karşısında yüzümü yere sürüyor, uğrunda cihad ediyorum. Allahım Niyetim halistir; yardım et Ya muzaffer oÎur gayeme uÎaşırım, ya şehit oÎarak Cennet’e giderim. Burada emreden suItan ve emrediIen asker yoktur. ben sizIerden biriyim, sizIerIe birIikte savaşan bir gaziyim. ÖÎürsem kefenim eIbisemdir nefsimi AIIah’a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer oÎmak da saadettir. Zafer ve istikbaÎ bizimdir |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Piri türkistan hoca Ahmet yesevi
Anadolu, Turan'a bakıyor; Turan Anadolu'ya: Bir hasret, bir kavuşma Sen bozuksun, o yüzden dünya bozuldu. Ne diye sen bu dünyadan şikâyet ediyorsun? Üstte gök ve allta yağız yer çökmedi İlimi bozmaya hin gücü yetmedi. Kardeşin ettiğini, düşman etmedi Beni her ne eylersen eyle, lakin âşık eyle Allahım. .." İyiliğin başı gitti, elbette sonu da gelecektir. Kötülüğün önü geldi, sonu da gelecektir... ’Hani sözünü tutmak, emaneti korumak; hani iyilik..? Korkarım sonunda hayırlı işler de ortadan kalkacak. Helal yiyen kalmadı, helalin vücudu şöyle dursun eseri bile görünmüyor. Haram yiyen yediği haramı saymıyor.’’ Utanma kayboldu; araştırsan kokusunu bile bulamazsın Hatun ki, safi edep olmak için vardır ve edep en ziyade ona yakışır "Kadın cihanın başıdır, cennet dergâhının aşıdır. Hak Teâlâ'ya ulaştıran kaç tane yol vardır?"Varlıktaki bütün zerreler sayısınca yol vardır. bir müslümanı rahatlatmak ve ona faydalı olmaktan daha yakın ve daha iyi bir yol yoktur. Hak Teâlâ'ya ulaştıran Âlimim der kitap okur manasını bilmez, Kur'an ayetlerini idrak edemez, bilmez, Kibrine esir olur, Hak yoluna eremez, Âlim değil cahildir, Ahmet*Yesevî*Hazretleri'nin soyundan gelenlere selâm olsun! Türkistan'ı sevenlere binlerce selâm olsun Aral Gölü'nden su içenlere, Altay Dağları'ndan, Tanrı Dağları'ndan geçenlere selâm olsun! Hoca*Ahmet*Yesevi öldüğü vakit dudağından düşen son cümle oldu son hayali Bütün bir insanlığı omzuma alıp cennete taşımak istiyorum." Ahkâm-ı İslâmiyyeyi, İslâmî hükümleri tam bilmiyen, tatbik etmeyen bir kimse, evliyâlık yolunda bulunmağa kalkarsa, bunun îmânını şeytan çalar Gariblere merhamet etmek, Resûlullah?ın sallallahü aleyhi ve sellem sünnetidir Nerede bir garib görsen, ona olan merhametinden dolayı gözyaşların akmalıdır. Kitabına eğilmiş çocuk, aşını pişiren kadın, tarlasını süren çiftçi, tezgahtaki sanatkar; fenalık düşünmeye vakit bulamaz. Kafir bile olsa hiç kimsenin kalbini kırma. Kalb kırmak, Allahü tealayı incitmek demektir.* Nefse uyan rüsvâ olmuştur. onun yoldaşı şeytandır Himmet, yardım kuşağını sıkı sıkıya beline sarmayan insan, dünyâya meyl ve muhabbetten kurtulamaz Günahlar sebebiyle, paslanan gönüllerin kurtuluşu Allahü teâlâya çok tövbe, istigfâr etmek, her zaman Allahü teâlâyı düşünmek Malının çokluğu dillere destan olan Kârûn bile, malının hayrını, faydasını göremedi. Nihâyet toprak altında yok olup gitti. Şeriat, tarikat ve hakikatten nasıp alma isteyen velilere ulaşmak, cehennemden kurtulup cennete kavuşmak isteyen kişi ilim tahsil etmelidir |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Kaynak pek güzel sözler. Com
Yaşar Kemal Sözleri İnsan bir kere birine geç kalır ve bir daha hiç kimse için acele etmez. İnsan düşleri öldüğü gün ölür. İnsanoğlu umutsuzluktan umut çıkarandır. İnsan çürümedikçe şiir çürümez. Demir olsam çürürdüm toprak oldum da dayandım. Açlıktan ölümü izlemek acıların en büyüğü. İnsan evrende gövdesi kadar değil yüreği kadar yer kaplar. Düşünmek en küçük anlamda var olmak demektir. Dağlar insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en güzel şiir barıştır. O iyi insanlar o güzel atlara bindiler ve çekip gittiler Demirin tuncuna insanın ***ine kaldık Zulmün artsın ki çabuk zeval bulasın. Anadolu da zalimler için böyle derler. Çekemeyenlere bakma fikirler hep ayrı olur. Hiç bir aşkı sözle yıkma söz yarası ağır olur. İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var bir ince yerleri İşte oraya değmemeli Yalnız duyan yaşar sözü derler ki doğrudur Yalnız duyan çeker derim en doğru söz budur. Sen aleviyle yakan bir güneş ki şahane. Ben ışığa ulaşmaya çalışan pervane Bir toplum hoşgörüsü kadar güçlü sağlam haklıdır. Zulmü kadar zalim zayıftır. lrkçılık ise en korkunç hastalıktır. Türküler kırk bin yıl su altında kalmış yıkanmış cilalanmış çakıl taşı gibidir. O insana güvenmeyen güvenmeyen her insanda kötülük gören insanı insan saymayan insan değil ***tir yavrum. Konuşan insan kolay kolay dertten ölmez. insan konuşmayıp ta içine gömüldü müydü sonu felakettir. Dünyanın ucunda bir gül açılmış efil efil esen yele merhaba. Karanlığın sonu ulu şafak sarp kayadan geçen yele merhaba. Kendimi bildim bileli zulüm görenlerle hakkı yenenlerle sömürülenlerle acı çekenlerle yoksullarla birlikteyim. Bir dil bulacağız her şeye varan Bir şeyleri anlatabilen Böyle dilsiz böyle düşmanca böyle bölük pörçük dolaşmayacağız dünyada. Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir bir çiçeğin bile yok olmasını dünya için büyük bir kayıp sayarım. Gülümse bitsin karanlık Gülümse güller açsın yüzünde Gülümsemenle yayılsın ışık Dünyayı ısıtmasan da güneş gibi. Dünyanın bütün kötülüklerine baş kaldır bazen senin iyiliğin başkasının kötülüğüne olabilir. Kendi iyiliğine de baş kaldır. Dünya on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir her çiçeğin ayrı bir rengi ve kokusu vardır. Bir çiçeğin koparılması bir rengin bir kokunun yok olmasıdır. Tek dile tek renge kalmış bir dünya hapı yutmuştur. Bizi düşünmeye alıştırmamışlar düşünme diye ellerinden geleni yapmışlar. Düşünmeye çalışanları hep öldürmüşler. Küreselleşme tek tip insan yetiştiriyor bugün. Oysa dünya on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir her çiçeğin ayrı bir rengi ve kokusu vardır. Bir çiçeğin koparılması bir rengin bir kokunun yok olmasıdır. tek renge kalmış dünya hapı yutmuştur. felâketin önlenmesi için demokrasiden başka çare de yok. İstanbul’un tarihi yazılırsa kuş satıcılarından mutlaka bahsedilmeli onlar olmadan İstanbul’un tarihi yavan olur. Eğer bir insanda azıcık insanlık varsa yalan söylemez. Dedikodu yapmaz. Dedikoduyla insanı vurmak küçültmek insanlıktan çıkmış çürümüş elinden hiçbir şey gelmeyen düşkünlemiş insanın karıdır. kuşlar kesilmiş ulu çınarın üstüne uğrayacak bir şeyler arayacak beton yığını evlerde küme küme dolaşacak konacak yer bulamayıp bir uzak keder gibi başlarını alıp çekip gidecekler. Kaynak sözün en güzeli.com Can Yücel Sözleri İsyan ve Aşk Öyle birini seveceksin ki, yüreğinden kimse ayıramayacak… Ve öyle birini seveceksin ki, seni gözleriyle aldatmayacak… Biliyorum suçluyum razıyım cezama, Çalmadım öldürmedim Daha kötüsünü yaptım Reis Bey Tuttum insanları sevdim En uzak mesafe ne Afrika’dır, ne Çin, ne Hindistan ne de geceleri… ışıldayan yıldızlar… En uzak mesafe iki kafa arasındadır birbirini anlamayan Senden ayrılınca anımsadım dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu… Sen cevapları ezberliyorsun ama,*Hayat*asla aynı soruyu tekrarlamaz. Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını fark etmeli insan. en sonunda bir metrekareye sığmak zorunda kalacağını fark etmeli insan. Hayatta her şeyini bir kişiye bağlama. Çünkü onu kaybedersen, her şeyini kaybedersin. Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün. Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin. Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün. Gülebildiğin kadar mutlusun. Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin. Bugünkü aklım olsaydı, dün yaptıklarımı yapmazdım. Ama dün yaptıklarımı yapmasaydım; bugünkü aklım olmazdı. Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş. Gülümsemek, daha güzel bir görüntüye kavuşmanın bedava yoludur. Bir deniz anasıdır umut, Ta suların ortasında, Açılır, Kapanır, Açılır, Kapanır, Ne kadar çok elimiz varmış meğer! İlkin, senin elinle tutuşan benimki, Sonra çocuklarınki, Gençlerinki, Tekel işçilerininki, Sonra, ellerin elleri… Ne kadar çok elimiz oldu, baksana, Tutuşa tutuşa, Bir orman gibi! Bedenin yükünü ayaklar taşır, ruhun yükünü yürekler… Toprak gibi olmalısın… Ezildikçe sertleşmelisin! Seni ezenler muhtaç kalmalı! Hayatı sende bulmalı… Asıl eksiklik eksik olduğumuzu düşünmek ve çareyi başkasında aramaktı. Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle mutlu olamıyor. Önüne geçemediğin tek şey kaderdir. Seni yaşama bağlayan aslında bir mucizedir. Ve aslında hayat dediğin, Yaşayabildiğin kadar güzeldir. Can Yücel’e sorarlar; – Neden hep babanıza olan sevginizi anlatan şiirler yazıyorsunuz? Büyük usta cevap verir; Anneme olan sevgimi anlatacak kadar şair değilim. Bazen seni seviyorum diyemez insan onun yerine – Hava soğuk, sıkı giyin, der… – Hız yapma, dikkatli git, der Gidince beni ara Yorma kendini, der Geç yatma erken kalkacaksın, der… Derr derr durur. Mutlu olmasına yeter Geldiğin kadar değil, göründüğün kadar mutlusun ve sakın unutma; gittiğin kadar değil, hak ettiğin kadar unutulursun… Ne yormak istedim seni. Ne de kendimi Çok çalıştım, Gitmeye de kalmaya da… İkisi de aynı acı. İkisi de rezil Gitmek unutmak değildir sen bunu çok iyi biliyorsun. Aklımda gözlerin varken, sen buna gitmek mi diyorsun? Hiçbir insan öylesine girmiyor hayatımıza… Kimileri ceza, kimileri bela, kimileri imtihan, kimileri armağan Bir tek insanın bize “iyi ki varsın” demesi, var olduğumuz için mutlu olmamızı sağlar. Aslında bütün insanları sevebilirdim, sevmeye ilk senden başlamasaydım… Ya sevmesin kimse kimseyi, ya da akmasın aşk dolu gözlerden yaş… Ya olmasın ayrılık denen illet ya da adam gibi sevmesini öğrensin bu millet… Hani iftar vaktine yakın susar ya insan, yokluğun o denli yakıyor beni. Söyle ne zaman okunur ezan, bir yudum su gibi özledim seni İçin yanarken üşümek, yüreğin kan ağlarken gülmek, Özleyip de sevdiğini görememek, işte aşk bu olsa gerek… Anladım ki*aşk, her iki tarafı da mağdur eden, yürekte izinsiz gösteri yapan mutluluk karşıtı bir eylem. Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi sadece yürek ister. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Bir eşi olmalı insanın. Rüzgâr onun kokusunu getirmeli, yağmur onun sesini. Akşam onu görecek diye, pırpır etmeli yüreği. Ayakları birbirine dolaşmalı heyecandan, eve dönerken bir eşi olmalı insanın Her hücresinden aşkın fışkırdığı, çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı insanın! Ben seni ölene dek seveceğim boş laf! Ben seni sevdikçe ölmeyeceğim… Öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; Çıkarı yok! Çıkası yok! Çıkarasım yok… Senin için yasak dediler. – Yasaklar çiğnenmek içindir dedim. – Senin için imkânsız dediler. – Önemli olan… İmkânsızı başarmak dedim… Bizimkisi bir*aşk*hikâyesi değildi. Aşk’tı bizimkisi, gerisi hikâyeydi. Her yürek sevebilseydi eğer, ayrılık hiç olmazdı. Her seven yürekli olsaydı zaten “aşk” bu kadar basit olmazdı! Aslında hiç kimse sevmedi, Bir ben sevdim seni… Severmiş gibi değil, Kana kana sevdim seni. Tıka basa sevdim… Dolu dolu sevdim… Aslında kimse sevmedi seni, Sevmekten çekindi , Oysa ben; yana yana sevdim seni… Bile bile sevdim… Aklımdan zorun var gibi, Aklıma silah dayanmışçasına, Mecburmuş gibi, Ve başka çarem yokmuşçasına, Bir ben sevdim seni… Aslında bir sen sevmedin beni, Herkesi sevdiğin gibi… Bazıları “Seviyorum” der, çünkü ezberlemiştir. Kimileri diyemez, çünkü gerçekten sevmiştir. Seni yıldızlara benzetiyorum, Onlar kadar*etkileyici, çekici ve güzelsin. Ama aranızda tek fark var. Onlar milyonlarca sen bir tanesin. Seveceksen, yalnız kaldığında aklına geleni değil, hiç aklından çıkmayanı seveceksin. Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; bense he parkandan ağladım… Sevmek*seviyorum demek değil, yüreğinde hissetmektir… Ve aşk yanında olanı sevmek değil, bazen gelmeyecek birini beklemektir. Sebepsiz sevmektir aşk, Nedeni olmadan bağlanmak Gözlerine baktığında erimektir içten içe, Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.sarılamamaktır utançtan. Çünkü utanmaktır sevmek aslında. Sevmek nedir aslen? Ölmek mi uğruna? Yaşamak mı onunla? Sevmek mi ömür boyunca? Yoksa ayrılmak mı Nedir insanı başkasına bağlayan? Güzelliğimi? Bilmez kimse bu cevabı Kimi sever güzelini, Kimi sever özelini? Aşk, sabahlara kadar uyumamak değil Her sabah uyandığında, yaşamaktan önce onun gelmesiydi aklına. gidiyorum dediğimde, “gitme” diyen birini değil, ben de geliyorum, yalnız gidemezsin, diyen birini istiyorum. yoruldum, Her şey kadar, herkes kadar, kanıtlamaktan kanıtladığıma kendimi inandırmaktan kocaman sahada tek başına koşmaktan yoruldum… tek ihtiyacımız olan bir el, Ve bizi anlayacak bir yürektir. “Günün aydın, akşamın iyi olsun.” diyen biri olmalı. Bir telefon çalmalı ara sıra zor değil, hiç zor değil, Demli çayı bardakta karıştırıp, Bir başına yudumlamak doyasıya Çaya kaç şeker alırsın?” diye soran bir ses olmalı ya ara sıra… Her şeyin kadar değil, değeri kadar seveceksin. beklentin ne kadar çok olursa, o kadar yıkılırsın. Bir masada karşı karşıya, Seyrederken dudaklarını senin, Dile gelmiş ilk Türkçeydik, Ne savaş, ne barıştık biz… Hayattan aldığım en büyük ders: Sevgisiyle karşında sapasağlam duramayan birine, asla yaslanmayacaksın! Bilinmedik bir hüzün var içimde; bir gariplik. Anladım ki, Ya ben fazlayım bu şehirde ya da biri eksik. Dünyada üç çeşit sandık var. Çeyiz sandıklarımız, adam sandıklarımız bir de? Söz verip de tutar sandıklarımız. Sen kasırgalara dayanmışsın, rüzgârla mı yıkılacaksın! Başka çaren yok yüreğim; dosta düşmana karşı ayakta kalacaksın. Unutma; onu unuttum, demek, Bir kez daha hatırlamaktır aslında. Öyle herkesi sevmeyeceksin… “Seviyorum” demeyeceksin! “ Seni seviyorum” diyebilmek için gerekirse bir ömür bekleyeceksin. Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan, bıktırmadan vaktiyse ardına bakmadan. Vakit gelince gitmenin adıdır günbatımı… Ömürden… Gönülde… Günden… İnsan aklındakilerle gündüzleri, yüreğindekiyle geceleri uğraşıyormuş. Bayram nedir ki dedim kendi kendime. Bayram bir ömürdür ben gibi bir deliye. Önemli olan bir omuza yaslanmak değil; o omuzda yaşlanmak! Kalp zaten atıyor, marifet ritmi değiştirebilende. boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da pay almasaydı Keşke kendini bırakıp gidebilse insan. Ama olmuyor. Ne benim yalanlarım ne haftalarca yağmur, Kimseler yıkayamaz ellerinin beyazlığını. Ona öyle nasıl bağlandın dediler. Ben değil, o bağladı dedim. Bir Türk bütün Cihana, Bir Türk Lirası da, Bin Dolara bedel Kafama bir çekidüzen verip, Dayayıp döşemeliyim içini. Sevince çocuk oluyor insan. Bana bir varmış de, “Bir varmış, bir yokmuş” deme, İçime dokunuyor… Kaliteli kadına sahip çıkılmaz; O kime ve nereye ait olduğunu bilir. Gözlerimden tut da, Ciğerime kadar kırgınım… Bu bahar nerde kaldı, yau? – Onu bilmeyecek ne var, Bir başka bahara kaldı bahar. Dağıtalım diyorum çocuklar kara dumanı, Gül alıp satmanın tamdır zamanı. Sıcak bir ele ihtiyacın olduğunda diğer elini tut, kimseden fayda yok bu devirde. Yüreğin kadardır hayat; “Seviliyorsun renkli, Seviyorsan siyah beyaz.” Aynanın sırrı nedir ki? Kırıldığında beni göstermediği zaman. Kelime değil bir cümledir. Kurmak Özneyle yüklem değil, İki yürek gerekir Birini ne kadar çok seversek, Hayat onu bizden o kadar çabuk alıyor… Sevgili, arayıp da bulduğun birisi değil, hiç aklında yokken âşık olduğun kişidir. Sen ordan bi canım dersin, Benim kalbim kaburgamın altına sığmaz Ve şimdi aşk; yazın ortasında bir kar tanesiyle tanışmak gibi. Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır. Görmüyor musun, Su içiyorum, Şiir yazıyorum, Ne dokunuyorsun? Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin… Kalıyoruz… Kuş olup uçmak isterken, Ağaç olup kök salıyoruz. Teslim edeceksin kendini, Eller yukarı, Yakar yukarı. Küfür, burjuvazinin ağzında lağım çukurudur işçi sınıfının ağzında ise çiçektir. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçemeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş. Kadından meleklik bekliyorsan önce ona cenneti sunmalısın. Kural bu: En çok seven, hep önce terk edilir. insan sevmeyi bilmediğinden değil, sevgisine layık biri olmadığından yalnızdır. Keşke hep çocuk kalsam dizimdeki yarayı en büyük acım sansam. Suskunluğumu hafife alma, Konuşursam kaldıramazsın… Anladım; Yar’la bir olmayınca, Yer’le bir oluyormuş insan… Yaşamak düğünse, sen orda gelindin. Kurtarıcılar kurtara kurtara, Kurtardılar, Memleketi memleket olmaktan… Gerçek arkadaşlar arasına mesafeler girmez. Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor. Bir gün herkes gibi olmadığımı anlayacaksın. İşte o gün sen herkes gibi olacaksın… Gözün arkada kalacaksa, marifet değildir gitmek. Çok gülen insana iyi davranın. Çünkü bir yerlerde hep tek başına ağlar. Bir iş açacaksın sen başımıza yangın mı olur artık, bahar mı? Aklında bulunsun sevgilim; sen beni kandırmadın, ben inanmayı seçtim. Seni seviyorum demek değil ki marifet, önemli olan o kelimenin tüm sorumluluklarını alabilmek… Üç harf yan yana kaç şekilde gelir bilir misin? Aşk dersin… Sen dersin… Ben dersin… Sen ben biter, Biz dersin. dur” kelimesinden haberdar değil misin? Dur demeyi bilmez misin? Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin? hayat; birinin tüm kalbiyle senin yanında olduğunu bildiğinde güzelleşiyor. Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. Bir ömür karşılığı, bir ömür Bahar mıdır bizi bu hale getiren? Galiba. Ben her bahar âşık olmam ama, Her bahar gitmek isterim. Gittiğim olmadı Ama olsun… İstemek de güzel. Yalnızım; çünkü herhangi biriyle değil; beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim bu yola. Bu devirde herkes hep ben der, Kimisi gönülden kalender. Yaşam dediğin böyle işte. Altını şer, incisi ser… aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım… Sevgi emekmiş. Emek ise vazgeçmeyecek kadar ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş. Umursamıyorum artık hiçbir şeyi ve istemiyorum kimseyi yanımda! Her gelen biraz daha acıtıp gidiyor nasılsa. Aynı ülkenin farklı şehirleriydik. Ben sürgün sen başkenti. İlk isyan sende başlardı, cezasını çekmek bana kalırdı… ölüm korkusu, ölüm türküsü türküye başlamaya görsün, Kargalar ölüyor bütün.İncitmeyin beni Bedenimin ne önemi var ki. Benim hazinelerim yüreğimde gizli… Bazen her şeyi unutup, sadece sarılmak istersin; Ama bir şey seni hep durdurur. Adı ne mi? Gurur. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat yaşayacaksın. Ucundan tutarak. Bazen su olmak lazım, sessiz sakin! Bazen sel olmak lazım, öfkeli ve hırçın! Bazen mum alevi olmak lazım, sabırla Bazense volkan olmak lazım, önüne gelen her şeyi hızla tüketen! Kimine su olacaksın kimine sel Kimine mum olacaksın kimine volkan. Ama kimseye asla kul olmayacaksın, yüce Yaradan dururken. Görüyoruz, işitiyoruz Büyük küçük meclislerde, panellerde, toplantılarda bir sayın”dır gidiyor. “Sayın” aşağı “sayın” yukarı. diyorlar Oysa sayıyla verilmedi ki, Bu muhterem dürzüler bize Erkek dediğin, Ruhunu okşamasını bilecek. Romantik olacak kimi gün. Habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek. Özel günleri unutmayı marifet sanmayacak. Erkek dediğin, Kayıtsız olmayacak senin zarafetine karşı. seven bir kadın sevgi ve ilgi bekler. Erkeğine verdiği aşkın karşılığında küçük bir tatlı söz, kısa bir mesaj, bir çağrı onu mutlu edebilir. Kadın dediğin güzel ve Zeki olacak seni bir hamur gibi karmasını da bilecek, o hamura kendini katmasını da… Paranın güzelliğini bilecek ama ne parasızlığın ezikliğini ne de paranın kudurmuşluğunu yaşayacak. Değerlerini bir anlık heves uğruna terk etmeyecek. Namussuzluk ve ahlaksızlığa olgun insan isterim karşımda Benden dürüst, En ufak dalgada, Arkasını dönmeyecek kadar olgun. Arkamı döndüğümde, Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir. insan isterim İnsanın cesaretli olmalı. Yağmurdan ıslanıp, fırtınadan kaçmamalı. İnsan Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı. İşine gelince sevip, Zoru görünce bırakmamalı! Yormak istemiyorum artık kimseyi, yorgunum zira! Kelimeleri yan yana getiresim yok kendimi anlatmak için. Yeni alfabe arıyorum konuşabilmek için. Hiç söylenmemiş sözler duymaya yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var. Yetmiyor bildiklerim… Farkında olmalı insan, kendisinin, hayatın, olayların, gidişatın farkında Farkı fark etmeli, fark ettiğini fark ettirmeli bazen… Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli insan insan Ana karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını en sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını fark etmeli… Ömür dediğin üç gündür… Dün geldi geçti, yarın meçhuldür… O halde, ömür dediğin bir gündür… O da bugündür… Başka türlü bir şey istediğim. Ne ağaca benzer, ne buluta Burası gibi değil gideceğim memleket, Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava. Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız, Rengi başka, tadı başka… Üşüyor mu deniz, Üstüne boşandıkça yağmur? Ondan mı dersin, Tüyleri böyle ürperiyor? gidersem bi gün sağnakta, Alı al moru mor bir sandal gibi acaba, Yıllar sonra yine, Çarpar mı yüreğim yurdumun sahillerine? Yüreğinin dubalarını geniş tut, ihtiyar! Sen böyle nice dayılar gördün bugüne kadar, Hepsi de sürüye sürüye ayılarını, Senin üstünden azamet ile geçip, Tarih’in hayvanat bahçesini boyladılar. Bir süre sonra insanlar pek de umrunda olmuyor. Kimseyi değiştirmeye çalışmıyorsun. Kimin ne düşündüğünü, kimin ne yaptığını umursamıyorsun. Yorulunca kendi kabuğuna çekilip o küçük dünyanda yalnız yaşamayı öğreniyorsun. Anlık mutluluklar yaşayıp derin hüzünleri tek başına atlatmayı öğrendiğin vakit kimseye ihtiyacın olmuyor. Siz buna yalnızlık diyorsunuz, ben ise HUZUR… Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur duyacak seninle. Gittin mi ayakların yakınından bile geçmeyecek. Gölgen bile kalmayacak ardında. Gittin mi onurunla gideceksin Haklıysan gidecek, gitmişsen dönmeyecek. Gün gelir bu işe bu millet de şaşar, Ne geçmişe saplanıp kalacaksın, ne geleceğin düşlerini kuracaksın… Ömür dediğin şu andır, onu da hak ettiğin gibi yaşayacaksın. Ömür dediğin şu andır, onu hak ettiğin gibi yaşayacaksın. Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez. Kuzu gibi olun diyorlar, Büyüyüp ortaya çıkınca, Koyun gibi gütmek için sizi. Henüz tanıştım, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar, Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık, Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda, Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda… Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha, Samimi değil! Yahu nedir bu bendeki ısrar? Aynı rüyaya dalarmış gibi tekrar tekrar, Yüzyıllardır seni her gördüğümde Yeşeren gözlerimden düşer yaprak. Hayatına girmek isteyene, tam zamanında açmalısın kapını… Ve tam zamanında çıkarmalısın sevgiden şımarmaya başlayanları… Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın, Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın. Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Ben hep böyle yaşadım, Herkesi uyandırmak için, Vakti saati değildi belki, Belki de beceremedim. Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasındaki çizginin nereden geçtiğini bulmak zor. Anlarsın ki kimsenin farkı yok kimseden… Sadece biri dahi iyi yalan söyler. Daha iyi oynar oyununu… 3 Beyazıt akman sözleri İnsan fanidir... Devlet baki. Şeriatta namaz beş vakittir, hakikatte ise her nefestedir. Öldürmeyi öğreneceksin. Çoklarını yaşatmak için bazen birini öldürmenin gerekli olduğunu öğreneceksin İlim Çin’de de olsa gidip alınız” Hilal'in haç'a olan üstünlüğünün nedenlerini anlamak için pek fazla düşünmeye gerek yok...* Türk imparatorluğu" lafı mantıksız. Sultan ırka bakmaz onun için önemli olan liyakattir. Türkler değil "Devlet-i Aliyye dir Bir tek Mehmet'in istanbulu asırlar sonra bile Türk hakimiyetinde kalacaktı Sen benim hayatımı kurtardığını mı söylüyorsun?"Kimse kimsenin hayatını kurtaramaz, ben senin kaderinde vardım." Her geçen gün kendi içinde daha çok kayboluyorsun. Aradığın bir şey var ama ne olduğunu bilmiyorsun. İçinde bir ateş var ama onu engin arazilerde rüzgara köle ediyor, tekrar tekrar rüzgarın alevleriyle körükleyerek ateşi hiç ediyorsun. Hayat bir sermayedir, bunun kârı iyiliktir. Hayat yanılsamadır, sanat onun ötesindekini göstermeli. Yani gerçekten daha gerçektir. Hekim, İskender'e dünyada üç şeyi uygularsa ölümden başkasının kendisine yaklaşamayacağını söylemiş. Az uyuyacak, az yiyecek ve güneş doğmadan kalkacak. biz sabra inanırız. insan sıkıntıların boşa olmadığına yaratanın çözümlerine inanırsa, kader hiç beklenmedik şekil ve zamanda çözümü insana sunar Yazın bunu bir yere: Batı dünyası asırlardır alt edemediği İslam'ı hep sahnede, sayfada ve beyaz perde de yenmeye çalışmıştır. Çılgınlık, bizi biz yapan yetenektir Ulus adla yaşar. Adını unutan, her şeyi unutur. Adını değiştiren, her şeyini değiştirir. Çocukluğum boyunca aldığım tüm ekonomi derslerinde tek bir altın kural vardır: Para kaosu sever. Tarihin bana öğrettiği şudur her terör ona eninde sonunda dur diyecek bir kahraman yaratır. Her insanın miracı kendi içindedir. İnsan kendini bilmedikçe kainatı bilemez. Kendi içinde yolculuk bitmeden ötelere yolculuk edilemez unutmamalıdır ki, her erkek aslında babasını yitirdiğinde doğar kralın büyüklüğü yönettiği toprakların genişlik ve büyüklüğüyle ölçülmez; topraklardaki adaleti ve liyakatiyle ölçülür! Bir el parçası kadar toprağa adil hükmeden imparator, dünyaya zulmeden kraldan daha büyüktür! " Haritalar insanı bir yerden bir yere götürür, ama çoğu zaman harita insana gideceği yeri değil geldiği yeri kendisini anlatır. Biz insanlar bazen başımıza gelen olayların sıradanlığıyla aldanırız. Bilmeyiz ki aslında bu sıradanlık aldatıcıdır. Hayatımızı değiştiren olayları coğu zaman fark etmeyiz bile. Bazen benliğimizi öyle büyütür, nefsimizi öyle şişiririzki kendi mezarımızı kendi ellerimizle kazarız haddimizi unuturuz. Kirletiriz kendimizi, zulmederiz özümüze. Karanlık yeryüzünü sardığı zaman,* Yıldızlar yere düştüğü zaman, Deryalar kuruduğu zaman Türk, insanlığa adaleti getiricek. Merhamet unutulduğu zaman, Ateş yeryüzüne hakim olduğunda, Güneş hilali doğacak Türk, insanlığa adaleti getiricek. Atının yelesi alevden,okunun tüyü kartaldan olacak Her zaman gidilecek bir yer, geçilecek bir yol, keşfedilecek bir mekan vardır. Her zaman yeşertilecek bir vadi, çiçeklendirilecek bir bahçe, sulandırılacak bir çiçek vardır. Biz zaten bahçelere konmaya gelmedik; bahçe yapmaya geldik. Biz ufuk seyretmeye değil, ufuk keşfetmeye geldik, oğul. Kızımla evleneceksin. Sizin nikahınız Levh-i Mahfuz'da yazılmış, arşta kıyılmış. Hükümdarlık onu bilmeyenler için kuştüyü yastıklar, onu adaletle yaşayanlar için ise çivili yastıktır Ey Osman Sonun topraktır. İskender gibi güçlü. Süleyman kadar kudretli de olsan ebedi tahtın toprak altında unutma. Türkler bu dünyaya çivi çakmaya değil, yayılmaya gelmişler.bu dünyaya adım atmak, ata binmek, sürekli hareket etmek için gelmiş. İlmin dini ve ırkı yoktur, İnsanlığın ortak malıdır. İnsan kağıdı karaladıkça kalbini ağartır. Hiç düşündün mü, Neden bu güzel kokular hoşumuza gider? Neden bunlardan zevk alır, mutluluk duyarız Çünkü güzellik insanın içindedir," Fıtratında vardır insanın iyiye ve güzele duyduğu muhabbet. İnsan olmak, güzelliği takdir etmek değil midir? "Bu topraklarda insan neye gülüp neye ağlayacağını şaşırıyor. Bir Bahçenin Bakımını Yapabilen Bir Ülkeyide Pekâlâ İdare Edebilir. Çicekler Vardır Her Gün Sulanmak İster.Otlar Vardır Yolunmadı mı Çiçekleri Yok Eder Ağaçlar Vardır, Gölgeleri Serinlik Yapar Bir Sultan Suladığı Çicekler Gibi Tebaasını Her Gün Gözetmeli Pis Otları Yolduğu Gibi Haksızlığı Cezalandırmalı Güçlü Ağaçlar Gibi Ülke Sınırlarına Güvenilir Komutanlar Yerleştirilmelidir Ki,Onların Korunmasında Halk Rahat Etsin Çicekler Yeşersin Cihad kimisi için kılıç tutmaktır, kimisi için top dökmek, bir başkası için ise kürek çekmektir. Cihad Alim için kalem tutmak, kemankeş için ok atmak, bir oduncu için ise baltasını ustalıkla kullanmaktır Zordur Fatih hakkında yazmak. Azıcık batıyla olan ilişkisinden bahsedersiniz, sizi liberal olmakla suçlarlar Sultan'ın dinine vurgu yapsanız size İslamcı zaferlerinden söz açsanız size Osmanlıcı , milliyetçi diye etiketlerler. Osmanlı'dan olumsuz bahsedince objektif , olumlu bahsedince şucu bucu" diye adlandırıldığımız bir ülkede yaşıyoruz nefis diri oldukça insanoğlu aç kalmaya mahkumdur. Savaş biter, ilim kalır. İmparatorluklar geçicidir, ilim ise katlanarak devam eder. Biz hepimiz uykudayız; ölünce uyanacağız Beni şimşek gibi çarpan madalyonda Latince şöyle yazıyor: Osmanlı Sultanı Mehmet, Türklerin İmparatoru Bir Savaş Şimşeği, İnsanlara ve Şehirlere Hükmeder Rakamların ve hesabın sırrı, ölçünün ve güzelin gizemi hat sanatında buluşur. bazıları ona "ruhun geometrisi demiştir. Hattın anlamı yazmak Allah'ı keşfetmek yeryüzünü idrak etmek, dillendirmek ve bilmektir. "Halbuki gerçek,her zaman kurgudan daha şaşırtıcıdır Sırf senden değil diye işini ehliyle yapanları hakir görme; sırf senden diye işini hakkıyla görmeyenleri cezasız bırakma! Yanan kağıdı su söndürür, yanan bedene merhem fayda eder. Peki yanan ruha ne iyi gelir?!'Adem, Yeryüzündeki her iş öyle değil midir?Her zorluğu bir kolaylık izler. İnsan kendi doğrusunu tek doğru bilmemeli.Elbet yürekten inanmalı inandığını yaşamalı,amma başkasının doğrusuna el uzatmamalı. Dünya yalan,ömür kısa ve hayatın gerçeği de yok olmaya mahkum Türkler Asyadan gelip de uçsuz bucaksız suları görünce bunun en büyük denizi olduğunu düşünmüştür bu yüzden “büyük,uçsuz bucaksız”deniz anlamında Kara Deniz demişlerdir Büyük insanların büyük sınavları olur Harita bir rüyadır Yeryüzünün önce akılda, sonra da kağıtta yansıyan sureti, algısı ve imgesidir. Haritayı matematik çizer ama kalplerimiz besler.Haritalar hayallerimizdir. ilim, ölümsüzlüğün belki de tek yolu. Bir insanı olduğundan büyük göstermek ters etki doğurur, onu küçültür. büyük adamlar yalnız kalmaya, yalnız karar vermeye mahkumdur Fatih'e ve Türklere "Barbar" diyen Batı, kendi tarihine baktığında Fatih'in tırnağı dahi olamayacağını rahatlıkla görür Önce kitapları yakarlar, sonra insanları. Avrupalı çevirmenler İbn Sina'nın on dört ciltlik tıp külliyatını ele geçirince ağzına kadar altınla dolu bir sandığı bulan hazine avcıları kadar mutluydular. Sen bilmez misin engel gibi görünen şeyler, bizi hedefimize götürecek basamakları oluşturur? Kudüs'ün İşgalini Anlatan Şövalye şöyle diyordu Süleyman Tapınağına saklanan herkesi kılıçtan geçirdik. Öldürdüklerimiz o kadar fazlaydı ki, kan bileklerimize kadar çıkıyordu. Stefan zweig Başkalarını çok fazla düşünen bir kimse, kendisini unutur. nasıl biri olduğumu bilseydiniz beni selamlarken yüzünüzde gördüğüm o tatlı, dostane gülümseme kim bilir nasıl donup kalırdı dudaklarınızın kıyısında!" Ve sanırım beni ölüm döşeğimden çağırsan, birden ayağa kalkıp sana gelecek gücü bulurdum söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz- Nedenini bilmiyorum ama hissizleştim yalnızlıkdan kimse beni çıkarmıyor. Ve insan her şeyi içine atmaktan boğuluyor zamanla... Satrancın çekiciliği tek şeyden kaynaklanır; stratejinin farklı beyinlerde farklı biçimlerde gelişmesinden Muhtemelen kitabı hemen alıp okuduğumu düşüneceksiniz. Kesinlikle hayır! Önce kitabım olmasının sevincini yaşamak istiyordum. İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz İnsan bekler, bekler şakakları zonklayana dek düşünür ve Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız... yeryüzünde hiçbir şey kuytulardaki bir çocuğun fark edilmeyen sevgisiyle karşılaştırılamaz. İyilikle gülümseyebilen insanlar vardı Ölmüş olan biri hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez. ölüyorum diye üzülseydin, ölemezdim! Bize hiç bir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içine koyulduk, dünyada hiçbir şey insan ruhunu hiçlik kadar baskı altına alamaz. kendini bulmuş olan kişinin yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar Sonunda yalnızdım ve artık asla yalnız olmayacaktım! Dünyanın en önemli şeyi, insanın kendi kendisi olmayı bilmesidir. insanın algı gücü zayıftır. Kendilerini ilgilendirmeyen hiçbir şey akıllarına kazınmaz, dikkatlerini bile çekmez.” Ne olduğun o kadar bağırıyor ki, Ne dediğini duyamıyorum. Hiçbir şey anlamıyorum, bilmiyorum, yapmıyorum, tükeniyorum.. Binlerce insanın arasında yapayalnız olmanın ne anlama geldiğini bilemezsin. Bir şeyi yarım yapmak, yahut yarım söylemek*hiç bir zaman iyi değildir. yeryüzündeki kötülükler bundan doğar Gülen, sohbet eden binlerce insanın içinde ben kendi içimdeki o kayıp insanı arıyordum. "İçerdeki gözyaşları dışarı akandan daha fenadır. Ben seni, senin kendini tanıdığından daha iyi tanıyorum. “Ruhu çoktan ölmüştü, geriye öldürülecek yalnızca bedeni kalmıştı Gülerek, sohbet ederek dalgalanan insan kalabalığının ortasında kendi kendimi arıyordum, içimdeki o yitik insanı arıyordum…Tek bir insanın diğeri için neler ifade edeceğini hiç bilmemişti, Güvenin şartı samimiyettir, kayıtsız şartsız samimiyet. hiç ağlamamış bir erkeğin ki kadar şiddetli ve korkunç bir hıçkırık sesi duyuldu .çaresine bakmalı. Korku cezadan daha berbattır, ceza bellidirhafif ceza, daha az ürkütür. Ağlaması seni şaşırtmasın: Gözyaşları şimdi dışarıya akıyor, daha önce içeride birikip kalmıştır. İçerdeki gözyaşları dışarı akandan daha fenadır. ''Zamanın çoktan sildiği bir hata için cezalandırılabilir miydi insan Kimdim ki ben senin gözünde? Yüzlercesi arasından sadece birisi, Bir şey yaptığımız ya da yapmadığımız için kendisinden utanacağımız birilerinin olması iyidir. Ancak her ne kadar maddeye bağlı değil gibi görünseler de, düşünceler bile bir dayanağa gereksinim duyarlar, düşünceler bile bir dayanağa gereksinim duyar aksi durumda öteye beriye çark etmeye ve anlamsızca etraflarında dönmeye başlarlar; düşünceler de hiçliği kaldıramaz İyi olan şey unutulmaz, seni unutmayacağım," Dokuz yıl oldu ve sesinin tek bir tonu değişmemiş.Sevginin gücü hiçbir zaman tam olarak anlaşılmaz... Senden uzaktayken mutlu, halimden memnun yaşamak istemiyordum kendi kendimi acılardan ve yalnızlıktan oluşma, karanlık bir dünyaya gömmüştüm. Yaşlanmak, artık geçmişten korkmamaktan başka nedir ki. Öfke insanı zalimleştirir... Seni çok sevdim ve artık her şey bitti; her şey mazide kaldı ilk kez bu dünyaya ait birisi için var olduğumu hissediyordum. Evde bir ölü yaşıyor, fark etmiyor musunuz? Günümüzde paradan, lanet olası paradan başkası geçerli değil, bir de yapabildiğiniz kadar reklam. Bunu yapamayan yok olup gidiyor. insanın sinirlerine hâkim olması şu günlerde çok zor. Gülmek, duygunun mutlu ve özgür biçimde dışa vurumudur. "Ben seni yaşamım boyunca sevmekten yorulmadım ! “ Bir sözcük, çarpan kalbinde bütün dünyanın alevlendiği o sonsuz ateşi söndürebilir mi?" Bahane arayan, her zaman bulur. İnsan ölümün gölgesinde yalan söylemez." Kitaplar, insanın hayat yolculuğunda yanına alabileceği en iyi besinlerdir. Herkes en azından bir parça delirir. Beni teselli edecekler ve birtakım sözcükler söyleyecekler, fakat ne yardımı dokunabilir ki sözcüklerin Dünyadan kopuk yaşayanlar, karınca gibi, dünyanın tuhaf ve eşi benzeri olmayan bir maketini kurarlar Suskunlaşmak ölmek bu diye düşündü. Belki de bizim gerçek yolumuz budur: Hüzünle geriye ve özlemle ileriye bakarak huzuru arayarak ama daima huzursuzluk içinde olmamızdır. Birisi üzerime aniden tabanca çevirse yüreğim etrafdaki bunca insanın yüreğinin bir avuç para için attığı kadar atmazdı. Bu hayat bir fırtına gibi üstüme çökmekteydi"...İçinde milyonlarca yüreğin attığı şu kocaman kent Tek bir sözcük duymanın hasretini o an olduğu kadar hiç çekmemişti.Bekledim seni, kaderimi beklercesine Senden önce sadece kasvet dolu, hafızamda karışıklık vardı toz tutmuş, örümcek ağlarıyla sarılmış, karanlık nesnelerle ve insanlarla dolu mahzen Sebepsiz yere kaçmaz insan Sadece onsuz yaşamak istemediğimin farkındaydım ve yaşamıma nasıl son vereceğimi bilemiyordum. Güzellik kadınlardan gider gitmez, bilgelik koşa koşa gelip yerini alır. beni bırakın... ben yorgunum... artık dayanamıyorum Cehalet, bütün alanlarda ortak olmak üzere insanın kavrulan bir yüreğinin olması lazım,idrak etmesi için Dikkatimi hiçbir şey üzerinde toplayamıyordum.Yarım yamalak bir gerçegin hiçbir degeri yoktur, Yer yarılsaydı da içine girseydim! Kaçabilseydim! Yok olabilseydim Utançların en büyüğü... İnsanın kendine en yakın bildiği kimselere karşı duyduğu utançtır. Ahlaken zayıf olanların her zaman bir mazereti vardır zaten. İlk önlerine çıkana kendilerini teslim ederler ve hiçbir şeyi düşünmezler. Sonra Tanrı'dan medet umarlar. İnsana mutluluk kadar sağlık katan bir şey yoktur ve en büyük mutluluk da başka bir insanı mutlu etmektir. insanlar' tanınmayanlar. Bunlar bizleriz yeryüzüne yayılmış sayısız varlık; Basit, sakin hayatımız dışında hiçbir şey istemeyen bizler şurada, burada, ve her yerde 5 Sabahattin ali sözleri Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum. Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. okurken geçen iki saatin, ömrümün senelerinden daha dolu ve ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım. İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. büyük ve insanca bir sebep lazımdı." en çok okuduğum kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebilir...''Aşk beklediğim aşk başka bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla ve bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka... Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez istek Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti..." Bir ümidim yok. Bu sondu. Ahiç bir şeyin değişmesine imkan yok, Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden haberim olmayan insan birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? hep böyle değil midir ? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz? Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım. ahbaplık etmek isterseniz tahammüle mecbur kalacaksınız. İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir İnsanlara ne kadar muhtaç olursam, onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu... Kalbimin etrafında mütemadiyen sıkışıp ezilen bir şey vardı.." O gelmez artık!'' dedi.Nereden biliyorsun dedim.Gidişinden belliydi İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer... Ne olursa olsun dümdüz bir beynim olacağına hiç olmamasını tercih ederdim. İnsan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor. Ben de yaşayacağım... Ama nasıl yaşayacağım hayatım nasıl dayanılmaz bir işkence olacak!.. Ama ben dayanacağım Şimdiye kadar olduğu gibi... Kuru ve sabit gözlerin arkasında nasıl ateşin yandığını kalkıp inen göğsünde nelerin kaynadığını bilimediği için, insan ürkeklik ve tereddüt içinde üzülür. Her gün odamda oturur, kitap okumaya çalışırdım. Bir tek harf bile fark etmeden sayfaları çevirir dikkatle azimle baştan başla fakat zihnimin başka yerlerde dolaştığını görürdüm. Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir.Kendim kendime yeterim."Niçin uyandım?.. Hayatımda hiç bu kadar mesut olduğumu, içimin bu kadar genişlediğini hatırlamıyordum. Bir insanın diğer bir insanı, hiçbir şey yapmadan, bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu Yollarımız bir kere karşılaştı. Fakat ona dair hiçbir şey bilmiyorum onun yanında içimi müthiş bir korku, onu kaybetmek korkusu sarardı. Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, beyefendi Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler de var... Berlin'de yalnızsınız değil mi?" dedi. Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil... Bütün dünyada yalnızım... Küçükten beri..."Kendinde kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak... Tükenmek bilmez bir sabırla bir meçhulü beklemek Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına acımak ondan kuvvetli olduğunu zannetmektir ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkasını bu kadar zavallı görmeye hakkımız yoktur. Dünyada hayatın bir tek manası varsa o da sevmektir. mukabele edilmesini bile beklemeden sadece sevmek. unuttum diyemem, fakat üzerimde bir tesiri kalmamış... Tam yaşamaya başladığım andan itibaren beni öldü saysınlar. Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini felâketin içinde kaybetmenin mânâsı yoktur. İnsan birazcık kalender olmalıdır!Kendimi kendim bile tanımıyor Ondan ayrılmanın güç geleceğini biliyordum. Fakat bu kadar korkunç, bu kadar acı olacağını tasavvur edememiştim Demek beni anlamaya çalışacaksın? Fena fikir değil... Fakat bana öyle geliyor ki, boşuna emek!.." Acaba şuanda o ne düşünüyor? Herhalde beni değil... Niçin?.. Orada bir müddet yaşamak için neleri feda etmem ki?.. Her şeyi...Her şey bitti mi? Zannetmem. İkimizin de çocuk olmadığımızı biliyorum. Yalnız bir müddet dinlenmek ve uzak kalmak lazım. birbirimizi tekrar görmek ihtiyacını şiddetle duyuncaya kadar... Şimdi ben gidiyorum. Fakat ne zaman çağırsan gelirim..."dedi.*Nereye çağırırsan gelirim!" Sensin Kalbim değildir Böyle göğsüme vuran. Bir arkadaş istiyorum Beni tamamen anlayacak ve benimle karşı karşıya hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş. İçimde biriken hislerin birdenbire patlayarak beni zerreler halinde dağıtacağından korkuyorum İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Yerinde bir cevap, keskin bir nükte bütün hakikatlere bedeldi. İstediğin kadar güzel resim yap… Anlayan, kıymetini bilen olmadıktan sonra… Hiçbirimizin yüzünde gülme takati kalmamıştı...Anlıyorum, anlıyorum... Tamamen yalnızım... Bütün dünyada yalnızım... Niçin*ilk*defa*gördüğümüz bir peynir hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde*ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz? Yaramın nerede olduğunu bilmiyorum. Yalnız bir yerlerim acıyor. Çok acıyor... Bir tek ümidim, ayakta duramayacak kadar yorgun oluşumdu.Bizim evde de ! Bizim evde de ekmek almak bir mesele Yalnız söyleyebilsem...*Bir kişiye olsun içimdekileri dökebilsem...* Bunu sahiden istesem bile artık bir insan bulmama imkân yok Bende arayacak hal kalmadı... Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik. Kendimi bildim bileli günlerimi, haberim olmadan nefsime itiraf etmeden seno aramakla geçirmiş ve tüm insanlardan kaçmıştım. Etrafın seni sıkmaya başladığı zaman kitap oku.. Belki de yeni bir başlangıç yapmanın vaktidir. Yeni bir başlangıç için her şeyi yıkmanın vakti. Önce kendi kendimize acımalıyız. Çünkü Başkasını zavallı görmeye hakkımız yoktur. Dünyadaki hayatın bir tek manası sevmektir. 6 Dostoyevski sözleri bir kadın hem zeki hem de kıskanç olursa, iki kadın haline gelir ve bu bir felakettir Sevebileceğin birine öyle kolayca rastlayamazsın Bir çocuğun ölümünü görmektense, dünyaya geliş biletimi iade etmek isterim.'' neden hiçbir iş yapmıyorsun? - Yapıyorum. - Ne yapıyorsun? - İş yapıyorum. - Ne işi yapıyorsun? - Düşünüyorum.” Hiç tanımadığınız birinin gülüşü daha ilk karşılamanızda hoşunuza giderse, karşınızdakinin iyi bir adam olduğundan tereddüt etmeyiniz. Duvarı yıkacak gücüm yoksa, onu yıkmak için kendimi paralayacak halim yok fakat önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim." Sizi kime benzetiyorum, bilir misiniz? Cellatların elinde gülerek, parça parça olmaya katlanan kişilere.Denginiz değilim efendim, dengesizim Namuslu olmak sizi diğer insanlardan üstün yapmaz, övünme hakkını vermez, herkes yaşadığı sürece namuslu olmak zorundadır İnsana en çok acı veren şey, Söyledikleriyle söylemek istedikleri arasındaki*Uçurumdur Önce ağladılar, ama alıştılar şimdi. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır Etrafınıza göz gezdiriniz! Gerçek hayat denilen şeyin ne olduğunu, nerede olduğunu bilmiyoruz bile! Kitaplarımızı, hayallerimizi elimizden alsalar, öylece ortada kalakalacağız. İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür. içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız İnsanın önünden geçtiği bir ağacı görebildiği için mutlu olmamasına şaşırıyorum. düşündüklerinizin en önemlisini başkasına açmadan dünyadan göçer* gidersiniz. Çağımız ki, insanların yüreklerini* bir şaşkınlıktır almış. Bütün hayatın konfordan ibaret olduğu düşüncesi propaganda edilir olmuş! Arzularımı yok edin ideallerimi silin, bana daha iyi şeyler gösterin, seve seve peşinizden koşarım. Yakınlarımı nasıl seveceğimi hiçbir zaman bilemedim. Bence yakınlarını sevmek, yabancıları sevmekten daha zordur. Tembellik, bütün kusurların anasıdır. Param olduğunda, benim de son derece orijinal biri olduğumu göreceksiniz. Paranın en bayağı, en iğrenç yanı insana yetenek bile verebilmesidir. Ben kötü bir insan değildim. Ne aksi bir adamım,ne de uysal biriyim. Ne alçağın biriyim,ne bir kahramanım, ne de korkak. Ben hiçbir şey olamadım Her şey üstüne üstüne geliyorsa, belki de sen ters gidiyorsundur. Yalan söyleyerek dünyanın öbür ucuna gidersin ama geri dönemezsin." Anıların güzel olanları da, kederli olanları da insanı hep hüzünlendirir. Sizin tecrübeli bir doktor olduğunuz kadar ben de tecrübeli bir hastayım Sevebileceğin birine öyle kolayca rastlayamazsın.." Hayattan pek çok şey öğrenen insanlar, neşeli ve masum kalamazlar. Dostlara bile açılamayacak, insanın kendine saklayacağı sırlar da bulunur. Böylesine bir heyecana karşı durmak, kutsal bir şeyi lekelemek gibi olacaktı. Kendi yolunda eğri gitmek,* Başkasının yoluyla doğru gitmekten yeğdir. Öyle bir sınıra gelirsin ki aşamazsan mutsuz olursun, aşarsan, belki o zaman daha da mutsuz olursun.” Kuyuya tükürme, gün gelir içersin... derler.” Korkak, korkar ve kaçar... Korkan, ama kaçmayan, henüz korkak değildir Kendinize en yakın bilip yardım beklediğiniz insanlardan sadece kötülük gördünüzse Merhametiniz'le ezin onu. Nasıl sarsıldığını göreceksiniz Öylesine mutsuzsunuz ki, hep, asıl suçlu benim, diye düşünüyorsunuz. yaptıklarımdan korkuyorum.'' diye düşündü. her şey insanın elindedir. Fakat insan korkaklığı yüzünden çok şeyi kaybedebilir İnsanların en çok neden korktuklarını bilmek isterdim. Onları en çok korkutan şey yeni bir adım atmak, yeni bir söz söylemek biliniz ki, yanlış insana karşı duyulan sevgi çabuk unutulur. Bence, gerçekten büyük insanlar, dünyada büyük acılar çekmek zorundadır. İnsanların en önemli işi, sanırım bir cıvata ya da piyano tuşu değil insan olduğunu kendisine ispat etmektir. İster budalaca,ister akıllı sözler olsun,yanınızda durmadan konuşmak,konuşmak istiyorum. insanlar kendileri mutsuz olmadıkça, başkalarının mutsuzluğunu asla anlayamazlar namuslu bir insan namuslu diye övünür mü hiç? Herkes namuslu olmak zorunda değil midir? Ama ümit insanı aldatır Zekâyla güzellik birlikte olunca birbirlerine o kadar yakışıyolardı ki... Hepimiz alınyazımıza dargınız, yaşamdan bıkıp bezmişiz Konuşmayı bilenler, hep kısa konuşur. Doğmak elimde olsaydı gülünç koşullarda dünyaya gelmeyi kabul etmezdim._ Bir tutuklu için en önemli, paradan da önemli olan nedir Özgürlük; veya hiç olmazsa onun hayali... Anlıyor musunuz bayım insanın gideceği hiçbir yerin olmaması ne demektir insanın gidebileceği bir yerin olması gerekmez mi Yaşama arzum, hayata inancım vardı!.. Fakat bu düşüncenin ardından bir kahkaha attığımı da hatırlıyorum. 7 Zülfi livaneli sözleri Giriş kapısında niye polis var?' diye sordu. 'Onlar uzun yıllardır üniversiteleri, üniversitelilerden koruyorlar diye cevap verdi Hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez. Sağcı solcu, milliyetçi tarikatçı, Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, genç-yaşlı, kadın-erkek, köylü-şehirli, Doğulu-Batılı, zengin-yoksul olmanız fark etmez.*Yeter ki düzgün insan olun! Onca sayfa okunur mu hiç ya? Derken iPad'i işaret ediyordu. O zaman hayatı, aşkı, ölümü, felsefeyi 140 karakterlik tweet'lerle ifade eden bir kuşakla konuştuğumu kavradım. Sokakta birisi Sokrates'e hakaret edip tekme atmış. Sokrates hiç aldırmadan yürüyüp gitmiş. niye bir tepki göstermediğini sormuşlar. O Bir eşek beni ısırsa onu dava mı etmeliyim sizce?' demiş. Zaten dünyanın hangi köşesinde huzur kaldı ki... İnsanlar acı çekerken, İstanbul'da en iyi suşinin nerde yenileceğini konuşanlara dayanamıyordum. İnsan hiçbir umut beslemediği zaman durumu kabullenebiliyor ama kapkara bulutlar arasından iğne ucu kadar bir güneş ışını belirince insanın dünyası o ışığa bağlı oluyor... Uçakların icadı Zweig'ın neslini çok heyecanlandırmış savaşların sonunun geldiğine inandırmıştı. Uçaklar insan düşün dü ki bu uçak havadan uçtuğuna göre sınır falan tanımazdı Dolayısıyla sınırlar yok olacak, barış gelecekti. Uçaklar icat edildikten birkaç yıl sonra gökten bomba yağdırarak dünyayı yıktı Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum her zaman yaptığım işleri bir boşluk duygusu içinde sürdürüyorum Sanki içimde bir hiçlik var inan bana, insanların çoğunun ruhu, bedeninden önce çürür. Kıskanmayı bile unutmak. Onu mutlu eden herkesi ve her şeyi sevmek. O noktada sahiplenmek biter, saf aşk kalır. Aramızdaki fark ne Sen insanlarda üniforma bayrak ve din görüyorsun ben ise İnsan, sadece insan. Seven, acı çeken acıkan, üşüyen, korkan insanı görüyorum "Haklı olanı güçlü kılamadığımız için güçlü olanı haklı kılıyoruz... Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra sarılmanın ne anlamı kalır Andre Gide,komünist olarak çıktığı Sovyetler gezisinden antikomünist olarak dönmüş ve cesurca yazmaktan çekinmemişti.Aydın namusu bunu gerektiriyordu. İnsan sevmeden yaşayabilir mi? Ona çok acıyordum, hiç mi âşık olmamıştı acaba, sevdiği biri yok muydu? Her insan kendi hayatının başrolünde oynuyor. Aşkın, gözü kapalı uçurum kıyısında yürümek olduğunu bilen biri aşık olur mu hiç?" deyip sustum. midemi bulandırıyor bu koca şehir. Kaçmak istiyorum... Hiç bişey bilmiyorsunuz . Modaya uyup cahilce işler yapıyorsunuz . Şairlerin dediği gibi ‘Paris güzel bir salon, Londra güzel bir park, Berlin güzel bir kışla ama İstanbul en güzel şehir'di Bazı şeyleri boş inanç diye küçümsemeyin, onlarsız insan kültürü olmazdı. Aşk denen şey bazen yürür,bazen uçar;bazen koşar biriyle birlikte; Aşk bir başkasıyla ölümcül bir yürüyüşe çıkar üçüncüyü buzdan heykele çevirir dördüncüyü atar alevlerin içine.Birini yaralar öldürür Bir yerde kötülük varsa, oradaki herkes biraz suçludur. Beni alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın anne!"Sakın ola hiçbir şey için üzülme bol bol kız, öfkelen, dövüş, savaş, küfret ama üzülme. İnsanı üzüntü çürütür Bilemiyorum, bilinçaltında olup biten şeyler için Nietzsche’ye katılmamak mümkün değil: “Müziksiz hayat hatadır! Demişti Ankara Üniversitesi'nde ders vermiş Ernst Reuter ne demişti bilmiyor musunuz? "Türkiye'de önemli insanlar değersizdir, değerliler ise önemsiz Merhamet zulmün merhemi olamaz!" Coĝrafya kaderdir. Coĝrafya kader olduĝu gibi tarih de kaderdir İnsanların kendi millet veya inancını diğerlerinden üstün görmesi, ne korkunç olaylara, ne büyük acılara neden oluyordu bu dünyada Asil insanların en neşeli zamanında bile bir hüzün vardır, düşük ruhlar ise en sefil zamanında bile neşelidir. Her insanın içinde iyi ve kötü, yan yana durur. Hangisini beslersen o galip gelir. Bilgi ne garip bir şeydir. Şişede hapsedilmiş gibi yıllarca duruyor, senin kapağını açacağın günü bekliyordu. Türk erkeklerinin bir numaralı özelliği sinirlenince hız yapmalarıdır. hiç biri ile direksiyon başında tartışmayacaksın. Hepimiz isimsiz, birbirimize uzak yaşıyoruz; başka kılıklar altında birer yabancı olarak acı çekiyoruz. İnsan İnsanın zehrini alır" oğlum. insanları konuşarak tanıyamazsınız... Dil, yalan söyler...insanları dinlemek, onları anlamak için yeterli değil çürüme içten başlar.Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve korkar Çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür; nedense bundan kimse korkmaz! İnan bana, insanların çoğunun ruhu,bedeninden önce çürür. Aptallık o kadar yaygın ki, kapıyı pencereyi sıkıca kapamazsan havayla bile içeri girer. Dünyanın en bulaşıcı hastalığıdır aptallık." Karasevda dedim. "İşte insana o çılgınlıkları yaptıran duygunun adı Dünyayı güzellik kurtaracak Bir insanı sevmekle başlayacak her şey. 8 Kafka SÖZLERİ senin yanında öylesine huzurlu öylesine huzursuz, Öylesine baskı altında ve öylesine özgürüm ki söz bulamıyorum, Öyle bir sessizlik çöktü ki, bu sessizliğin içine seslenemiyor insan. Yanımda yürüyordun düşünsene, yanımda yürümüştün!*aşık biri için ne büyük nimet değil mi? Erken kalkmak,"diye düşündü,"insanı bir hayli aptallaştırıyor. İnsan uykusunu iyi almalı. Odamda günlerdir yalnızım,* ziyanı yok dünyada da yıllarca yalnız değil miydim?” Evet, seni seviyorum budala! Tıpkı denizin, kendi dibindeki bir çakıl taşını sevmesi gibi Evet, sevgin beni böyle kaplıyor Ve Allah izin verirse, senin yanında ben çakıl taşı olacağım... "Kalbimin içerisinde sen varken her şeye katlanabilirim. sürekli değişen, hiç kalıcı ve samimi olmayan insan ilişkileri çocuklarına vereceğin herhangi bir ders değil, örnek bir yaşamdı. sen başkaydın. Hasta bir adamı sevecek kadar hastaydın İki saattir kanepede uzanmış yatıyorum ve bu süre boyunca* senden başka hiçbir şey düşünmedim Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın Ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım? Biraz daha uyusam bütün bu olanlardan kurtulabilir miyim?" Paltom bile ağır gelirken, Nasıl taşırım Koskoca dünyayı Herkes beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor." Mesela senin odanda duran, sen sandalyende ya da masanda otururken, uzanır ya da uyurken,seni gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim bu sessiz geceler insanı boş hayallere sürüklüyor, aslında yok etmek istediğim mutluluklar değil, acılarım. Bu dünyada olduğun için teşekkürler; Dünyaya bakıp da, senin içinde bulunabileceğini düşünemezdim. ''Ah, Milena Ah Üstümdeki paltoyu dahi taşımaya üşenirken ben, bu dünyanın yükünü sırtımda nasıl taşıyayım her şey abartı, yalnızca özlem gerçek, o abartılamaz. sana hitap ederken her şeyi unutuyorum. “Seni hiç görmesem bile, En iyiyi ararken iyiyi kaybediyorsunuz pek çok şeyin bambaşka olmasını isterdim..." Evlenmek, önce güven ister.* Yoksa birinin yalnızlığını, bir başkasınınkine eklemek, bir yuva değil, tersine, bir zindan yaratır. Sorularımızın değerini cevaplarımızla düşürüyoruz. Aynı saatte Aynı şiirde Aynı satırda Yıldızlar eşliğinde buluşalım. ”Konu yalnızca unutmak değil, çok daha ötesi.Çünkü insan unuttuğuyla yeniden tanışabilir. Öyle zaman olur ki, odada yalnızken bile “yok oluverir” insan, bunun nedenleri çoktur, kişi yaşarken bile ölebilir. 'Bu dünya için kendini paralaman gülünç. Benim yalnızlığım insanlarla dolu...İnsanın umudunu kıran:* Çevrenin zorlayıcı gücü ve düş kırıklıklarına alışma.. Sana dokunmayan bir şey beni öldürebilir." Kendime denk biriyle konuşacağım birkaç kelime yapacağım upuzun konuşmalardan çok daha aydınlatıcı olacaktır benim için. Dış görünüşün vız geliyordu bana, sözlerine önem veriyordum yalnız Bak Milena, ‘En çok seni seviyorum.’ diyorum, ama gerçek sevgi bu değil belki, Sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla’ dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki. kalbimde sen varken her şeye katlanabilirim.. "İnsan aslında, nelere sahip olduğunu bilmeyen bir kapitalist. mutluluktan ölünüyorsa, bu benim başıma gelmeli. İnanmak, kendi içindeki yok edilemez cevheri kurtarmaktır, kendini kurtarmaktır olmaktır. Ölmekten müthiş bir şekilde korkuyordu çünkü henüz gerçek anlamda yaşamamıştı. İnsanlarla iyi geçinmek hem çok zordu hem de çok kolay; bunun kuralı yoktu Tek suçum insan olmak Güzel bir söz duymayı hak ediyor muyum Milena ben sana hoşuna gidecek güzel bir söz söylemeyi hak etmiyorum, aksi taktirde söylemiş olurdum. Bir sürü boş şey arasında adalet kaybolup gidiyor Ortada hiçbir şey yokken, mahkeme bir suç buluyor koşup yaşama sığınmıyorsa insan, yaşamdan zevk alabilir mi? Kimse benden, benim kendimden istediğimin daha fazlasını bekleyemez. benim ihtiyaç duyduğum miktarda huzur dünyada yok Dünyanın herhangi bir yerinde ihtiyacımı karşılayacak kadar çok sabır var mıdır Kafesin biri kuş aramaya çıktı İnsan yalnızca sevinçli olduğu zaman gevezelik eder. Herkes beraberinde taşıdığı parmaklıkların ardında yaşıyor.* Erkeğin kadına ve kadının erkeğe vereceği en büyük söz, çocuklara gülümseyerek söylemeye özen gösterilen şu derin cümledir: Senden vazgeçmem. İnsanı büyüklüğe götürecek yol, ancak onun küçüklüğünden geçer. Hareketleri ağırlaşmıştı nedeni yorgunluk değil, anıların yarattığı yüktü Asla beraber olamayacağız, aynı evi, aynı teni paylaşmayacağız, aynı masada oturmayacağız, hatta aynı şehirde bile oturmayacağız..' Eğer sana güvenmeseydim, sen böylesine kıymetli olur muydun hiç? Ahmet haldun terzioğlu sözleri Eğer ölümümün yararı olacaksa, feda olsun canım bu devlete." Ya istiklal, ya ölüm Bu seçimi yapmak, kahramanların işiydi. O Gök gözlü kahramandı. Türk'ün umudu.. Üstte gök basmasa, altta yer delinmese; Türk ulusu; senin ilini, töreni kim bozabilir?Hiç kimse! Türk ulusunun ilini, töresini kim bozabilir Hiç kimse Yalnız kendi kendinin yağısı kendini bilmediğinde. Türk, dış yağılarına karşı koyarken, içindeki yağıları bilmez, duymaz ve onlardan etkilenirse kolayca yağıya tutsak olurdu. Yaşamamız, yaşamda kalmamız için gerekliydi öğrenmek. Zorlu bir yaşam bizi bekliyordu. Belki dünden daha kolay, belki dünden daha zor,... Korku Ne rezil bir duygu. Korktuğu için yazgısını yenen ve daha uzun yaşayan kimse olmadı. Baharın kendisi, özünde yeniden doğuşu simgeler. Her yeşillenme yaşamanın işareti, her çiçek doğuma gülümseme, her doğum gök buyruğu Gök altında neresi varsa gidebildiğimiz hep bizim" diyebilmekti göç. Ulus adla yaşar. Adını unutan, her şeyi unutur. Adını değiştiren, her şeyini değiştirir. Yaşamak onurlu olunca güzeldir. Bozkırda devlet kurmak istiyorsa Türk gerekliydi büyük bir devlet kurmak istiyorsa Türksüz olmazdı. şunu unutma, Türkler değmez belledikleri kişilerin ardından asla gitmezler Korku! Ne rezil bir duygu Korktuğu için yazgısını yenen ve daha uzun yaşayan kimse olmadı. Dün gerçekti Turan, bugün düş ama yarın yeniden kurulacak kutlu bir ülkedir İlk değillerdi. Son da olmayacakları kesindi. Garip sistem, bu memleketin öz çocuklarını harcamak üzere kurulmuştu. Gelecekte çok arayacağı, ama bulamayacağı, çocuklarını Ne zaman ki töre terk edildi, o zaman yıkım başlıyor. Çin'e tutsak olma çağı geliveriyor. Çin'e tutsak olmak demek illa bağlanıp köle kılınmak değil. Çin ipeğiyle, altınıyla, eşyasıyla, rahatlığıyla, töresi ve ahlakıyla tutsak alıyor bizi Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! Bir ışık daha var, ışıklardan başka. Hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: Bir şey var bütün eserlerden başka Çin sık sık 'Böl ve Yık' yolunu deniyordu. Kişiler yok olup gider ama devlet ve ulus süreklidir Irmaklar, akan sular hep temiz kalmalı. Asla kirletilmemeli!” Varsın uzakta olsun. Gün gelir kavuşulur Allah yazdıysa... Ölmek için her yer güzeldir! Yeter ki vatan toprağı olsun! Yeter ki Turan yurdunda bir yer olsun Beklenen etki, beklenmeyen zamanda vurulan darbe ile sağlanır!* Seçkin erler, seçkin ordunun izidir. Acının en büyüğünü ihanete uğrayanlar yaşarlar. Benlik ve yükselme hırsı sonu gelmez bir yıkıma götürür devleti. "Yönetilen değil yöneten olmak için yaratıldık!"Türk, kurtuluş ve özgürlük ardında, tutulamaz bir güçtür. Huzursuzluğunu susarak belirtir! Susar, susmak nasıl bir tepki ise Seni anlamıyorum Çavuş! İbadetin yaşla ne ilgisi var! insan yaşlandım diyerek ibadete başlarsa dürüstlük olmaz ki. Gönül işidir ibadet. İnanç işidir.İnanmak yolun yarısıdır. İnanınca olmayacağı varsa da oluverir... Küçük, güzel, mutlu bir dünyası vardı. Bu dünyayı seviyordu Kişioğlu düşler ülkesinde mutlu olunca, uyanmak istemiyor, uyanınca mutlu olmuyor. Öyle ucuz ölümleri sevmiyoruz. Türk ölmemeli görüşü egemen gönüllere. Türk yaşamalı ve mücadele etmeli. Türk değil, Türk yağıları ölmeli. Öleceksek, öldüğümüze değmeli! 10 Okay tiryakioğlu Takdir-i Hüda, belki fetih müyesser olur Haydi bre Reisim! ne bekleriz. Hele başlayalım görsünler bizimle uğraşıp fitne sokup Müslümanlara zulmetmek ne demek En ufak bir disiplinsizliğe göz yummuyorlardı. Seferin ruhunu artık iliklerine kadar kavramış tı asker Türk askeri üstlerine sorun çıkarmamak ve kayıtsız şartsız itaatte, dünya harp tarihine geçecek mutlak örnek bir tavır insanın yaşadığı toprağın altında ölüleri yoksa, o toprak o insanın yeri değildir. Annemi bu kadar sevmemin sebebi, belki de o harika kokusu.. Hele sakin ol çocuk. Harp hile olduğu kadar da sabırdır... İki insanın paylaşabilecekleri en mahrem duygu aşk ya da arzu değil, acıydı Kıran kırana bir kavga başladı. Moral üstünlüğünü birkaç saniyede kaybeden Bizanslılar gerilediler. Kısa süre sonra kaçıyorlardı Yürüyen adam duran adamdan daha az dikkat çeker. Zaman değişiyor Yüzüne tükürsen umursamıyor,yağmurdur deyip geçebiliyor insanoğlu. Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime Dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme... sabırlı ol. Suçlu suçsuzdan elbet ayrılır İnsanlar az emekle çok nimet bekliyor,elde edemeyince de takdire küsüyorlar. Ya kahraman olacak ya çamura batacaktım. İkisinin ortası yoktu. Onlar öfkelerini yutarlar ve insanları affederler." Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yinede yaşarsın...Hz.Mevlana Kader onu kabul edene yol verir, reddedeni ezer geçer. Kalp denizdir, dil de kıyı. Deniz de ne varsa kıyıya o vurur.-Hz.Mevlana Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.* Nerden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın!" Şeyh Edebali Şahsınıza yapılan kötülüğü affedin, milletinize yapılanı asla. Hz. Ali" tükenmez bir yalnızlığı vardı.Ama o kitapları ve seccadesiyle mutluydu Bırakacağın eli hiç tutma, tutacağın eli ise hiç bırakma, sahte sevgilere gül olmaktansa, gerçek sevgilere diken ol kan ve gözyaşı olmasaydı, şehirlerin kapısını silahlar ve düşmanlık değil, çicekler ve kardeşlik açsaydı, insanlar yine de geçinemezlerdi Sultanım. Mehmet gülümseyerek: ben işaret edildiği gibi tiran olma yolunda bir zalim değilim, sebepsiz yere kimsenin canını yakmam. Öyle bir yerdeyim ki;* Ne gitmesi mümkün,* Ne de kalması mümkün Öylece bir yerdeyim işte . Vazgeçmekle direnmek arasında,* Akla karanın tam ortasındayım. Kaybetmenin arifesinde,* Yeni bir hayatın eşiğindeyim. Kalsam canım yanacak,* Gitsem hayatım... Sizin kadar şanslı olamadıkları için insanları kınayamazsınız.Güçlü bir sesle: Şehir sizin olacak Sultanım. Allah'ın yardımı ve senin kudretinle bu şehir önünde tutunamayacak Şeyh hafifçe kımıldadı güzel yüzünde çiçeklenen huzurla Rabbimize şükürler olsun. Bana tam Mihmandar-ı Resul'ün kabri üzerinde namaz kılmayı nasip eyledi. Fetih suresine erişmiştim ki haberi ulaştırdılar. Bir oğul daha nasip eyledi Rabbim... 'Ravza-i murada bir gül-i Muhammedi açtı.' Hamd olsun, hamd olsun, hamd olsun, adı da Mehmet olsun... Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor kimse kendini değiştirmeyi akıl etmiyor Sultan Mehmet sanata ve mimariye düşkün dü Avnî' mahlasıyla gazeller ve kasideler yazan, divanı bulunan büyük bir şairdi Konstantin konuştu Sultan Mehmet şehrin yağmalanıp harap edilmesini istemez. Ancak biz şehri yitirirsek, sonrası kimsenin umrunda olmaz Böyle bir anda ne hisseder insan? verilen sözler boş çıktığında ve büyük bir yıkımın eşiğine gelindiğinde insan nasıl düşünür? Sultan Mehmet sultanlık' denen korkunç yükün ağırlığını kaldırmak için, umulmadık anda sertleşmekden korkuyor ve Gönlü doğruya, iyiye, güzele yönlendiren velilerden birinin eşiğindeki basit bir sofi olmak istiyordi Sabah ezanıyla başladığın günündeki tek derdin, iyi bir kul olmak için çabalamaktan başkası olmasın. tek derdin ibadetlerini yerini getirmekten başkası olmasın. Sultan Mehmet iki yaşında Amasya'ya gönderildikten sonra, şehrin valisi olan büyük ağabeyi Ahmet, 1437 de ansız ölmüş Altı yıl sonrada, aynı şehre atanan diğer ağabeyi Ali, Kara Hızır Paşa tarafından bebek yaştaki iki oğluyla birlikte katledilmiş ve Mehmet, hiç umulmadık şekilde taht sırasında bir numaraya yerleşmiştir Sen dert etme adımını sağlam atan her zaman kazanır. Sultanım seni dert üstü, murat üstü gören idraksizlerin, sıfatsızların, mutsuzların ve şükürsüzlerin kıskanç bakışlarından kurtulasın Ölümün eşiğinde dizleri titremeye başladı mı, gerçeğin ta kendine uyanır insan. Sultan Mehmetin Sade döşenmiş odası büyük bir kütüphaneyi andırıyordu. Raflarda dizili cilt cilt kitapların görkemli manzarası, yaşlı paşanın yüreğini titretti derin bir huşuya kapıldı. Böyle bir odada ölünür işte', diye düşündü.. Sultan Mehmetin otağ-ı hümayunu Türk kırmızısı keten ve Türk mavisi pamuklu bezin üzerine altın flâman ve çini desenliydi muhteşem otağ mehteran marşları ve seçkin hafızların Kuran ziyafetleriyle kurulmuşdu. Bir savaşçı, ölümün yaklaştığı o son anı hissettiğinde, bir anda neden savaştığını unutur Kafasından her şey silinir, gözünü önce kan, sonra da korku bürürmüş ne için savaştığını hatırlatması bakımından Bayrak gibi düşün ya da ordu sancağı gibi. Haydi kal sağlıkcakla 11 Azîz nesin sözleri Oysa mavi, güzel bir renktir. Acırım mavinin yenilmesine... Valinin otomobili geldi. Şoför kapıyı açtı. Arabadan bir kara kuru herif çıktı. Ulan, yedi vilayeti titreten vali bumuymuş... Tüh bize Herifte adamlık yok. Kara kuru ve boyu çoban sopasından kısa... Sanırsın, çingene maşasına can yürümüş de adam suretine bürünmüş. Olaylar gönlümüze göre gidince, onları biz böyle yürütüyoruz sanırız. İnsanoğlunun mutluluk budalalığı işte… olaylar isteklerimize karşıt çıkınca, acı gerçek kafamıza dank eder…” Bir delinin bozduğunu kırk akıllı düzeltemez.. Kırk yaşında bir erkeğin yirmialtı dişi ve otuzbeş yaşında bir erkeğin de yirmidokuz dişi olursaaa , acaba otuzyaşındaki bir kadının kaç dişi olur? Bir insanın okuldayken hesabı kuvvetliyse , hayatta her zaman başarı kazanır. Her ne olursa olsun yaşam sürüyor ve hep sürecek. Deli değil ama politikacı... Sen bu memlekette yaşamıyor musun Çöküyorum en dibe azar azar Dağılıp parçalanıp ayrılıyorum Topla beni tut beni Vatan başka... Vatan gibi var mı!... Olamaz da... Tartı çekmez suçlarımız, yer götürmez günahlarımız var. Başkası olarak yaşamaktansa ,insanın kendisi olarak ölmesi yeğdir. Yazık ki, nasıl öldüğümü yazamayacağım. Ençok buna üzülüyorum. Bir yazar bütün yaşadıklarını yazsa bile ölümünü yazamaz. Doktorlar anlamazlar mı? - Aman oğlum , doktorlar diriden anlamıyorlar , ölüden ne anlasınlar... Memleketin kalkınması herşeyden evvel fabrikalara dayanır birader.Vicdan hürriyeti varsa, inancıma saygı göstermek zorundasınız; size acıyorum."bizde düdük geçiyor geçmesine ama, öttürmesini bileceksin. Aydın kişi gösterişi için kolunun altından kitap eksik etmeyenlerden, helaya bile kitapla gidenlerden hoşlanmam. Simitte çok keramet vardır. Ne zaman simit yesem, zihnim açılır.* Bizim gazeteciler, yazarlar neden simit yer çayla? Herkes parasızlıktan sanır.* Yok canım, çayla simit zihin açar da ondan... Cani Evlat a sorulur baba olsanız, babanız da çocuğunuz; suç işlediğinde ne ceza verirdiniz ?+ Onu bir topal ata bindirirdim. Üstüne çadır örter Çadırın tepesine bıçak asarım. At topalladıkça bıçak kafasına dokunsun, akıllansın. Rüyada bile sürmez ki mutluluğum Başlamasıyla biter İşte yatağımız yastığımız bulutlardan Rüyamın en güzel yerini gezdirecekken Uyanıyorum birden Sen kim bilir nerelerdeydin Ben o rüyada seni yaşıyorken Haklısın Bey "Hemşeriler," dedim, "bir memleketin kalkınması, kadınların yükselmesine bağlıdır. Kadınların uyanması için, kız çocuklarının okutulması gereklidir. Ne dersiniz hemşeriler?" Yavrularım, yurtsever olunuz. Yurdunuzu çok çok seviniz. Yurdunuzu yakından tanıyınız. Büyüyünce Anadolu'yu köy köy dolaşınız. Yoksul yerlerde görev alınız Cumhuriyet size emanettir. Yoksul Anadolu'ya medeniyet ışığını sizler götüreceksiniz. Yaz bunu atasözü Seçimi atlatmış iktidar gibi hiç yüz vermiyorlar. Rüyada bile sürmez ki mutluluğum Başlamasıyla biter Yoksun diye bu dünyanın tüm varını hiçe saydım. Bizim acılarımız olmasa bu dünya bunca güzelleşebilir miydi? 12 Mevlana sözleri Kolay değildir mum olmak! Işık saçmak için önce yanmak gerek Ya tutulacak kadar yakın ol;* Ya da unutulacak kadar uzak.... 'Mevlana'ya sormuşlar ; kişinin değeri nedir? cevap vermiş ; aradığı şeydir ..’ Gaflet uykusuna dalmış bir bilgisize öğüt vermek, çorak toprağa tohum atmak gibidir. Dokunamadığım.. Göremediğim.. Dindiremediğim bir acı taşıyor yüreğim. Biraz yalnızlık, biraz hüzün, biraz çaresizlik ... Kendine gel Rabbin seni terk etmedi Nokta koyduysan bir kere, Çevirmeyeceksin onu virgüle.* Ne soru kalmalı, Ne de tek bir soru işareti geriye Cahille oturup bal yiyeceğine, âlimle oturup kuru ekmek ye. Nehir gibidir insan... Derinlerinde ne saklar... Ne fırtınalar kopar, söylemez. Sadece; sessizce akar ve gider...' 'Üzülme Tabuta yattığın gün, Son kez kuyunu kazacaklar. Şu içinde bulunduğun tek anlık ömrünü fırsat bil. Ve onunla meşgul ol. Ne geçmişe üzül. Ne gelecekten kork .Allah der ki; kimi benden çok seversen onu senden alırım…Ve ekler; “Onsuz yaşayamam” deme, seni onsuz da yaşatırım. Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur, aklın şaşar. Dostun düşmana dönüşür, düşman kalkar dost olur, öyle garip bir dünya. Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur… “Düşmem” dersin düşersin, “Şaşmam” dersin şaşarsın. En garibi budur ya, “Öldüm” der durur, yine de yaşarsın. Yürek yorulunca, ter gözden akar...' Üzülme cancağızım... Her bir yara'dan, haberdardır Yaradan... Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder. Dua; kapı çalmaktır. Sonrasına karışmak haddi aşmaktır.' 'Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu. Kendini büyük görme,* Bugün ayağının altında biten ot, Yarın mezarının üstünde bitecek Ey can; kimseyi kırma. Sözden ağırı yoktur. Beden çok yükü kaldırır ama, gönül her sözü kaldıramaz Efendimiz, huzurunda gösteriş için namaz kılan gence:"Kalk, tekrar namaz kıl,çünkü sen namaz kılmadın." diye buyurmuştu. Sırların gönülde gizli kalırsa o muradın çabucak hasıl olur; dedi. Peygamber her kim sırrını saklar ise çabucak muradına erişir." Tohum toprak içinde gizlenince, onun gizlenmesi, bahçenin yesillenmesi ile neticelenir. Ne zaman gökyüzüne bir nefes,bir duâ gönderdin de,ardınca ona benzer bir iyilik gelmedi?' 'Kuyudaki kurbağalar, gökyüzünü kuyunun ağzı kadar sanırlar. “Edeb'î olmayan..Yalnız kendine kötülük etmiş olmaz..bütün dünya'yı; ateşe vermiş olur. İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme, duydukları senin sesin, fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir. Yalnızlık, kimsesizlik adam olmayanların sevgisinden, saygısından değerlidir. Mum ağlamadıkça, alev gülmez... Burnuna sarımsak tıkamışsın, gül kokusu arıyorsun... ''Balığa denizden başkası azaptır.. "Dediler ki gözden ırak olan gönülden de ırak olur/ Dedim ki gönle giren gözden ırak olsa ne olur? İnsanoğlu, Yaradan'a dönerse kula benziyor; Yaradan'dan dönerse pula benziyor.." Topraktan doğmak, toprakta çürümek hayvan işidir; gönlün, canın işi değildir Güvendiğiniz dağlara karlar yağdığında en güzel çare, dağ ile karı başbaşa bırakmak.Unutma ki!.. Nefret ve kinin ertesi pişmanlıktır. her canlıya ölüm vardır. İnsan ölür ama ölmeyen "insanlıktır .Elinden geldikçe kul ol, sultan olma! "Çirkinlikle güzelliği görünüşle değil, akılla ayırt edin. Surette sen küçük bir âlemsin ama hakikatte en büyük âlem sensin .Ey gönül ses etme! Bekle! Ya nasip de Rabbine bırak... Kalp, Allah’ın iki parmağı arasındadır. Ömrüm geçti, sevgilim gelmedi diye ümidini kesme.*O vakitli vakitsiz gelir... 'İki ceylan aynı otu yedi, biri fışkı verdi, biri halis misk... Peygamber efendimiz iyilik yapmak ve dünyada eser bırakmak konusunda şöyle demektedir:"Dünyadan çekilip gittiği halde;kendisinden eser kalmış olan kişi, ne mutlu kişidir. "Yol düzgün ama altında tuzaklar var. Yazının tarzı hoş ama içinde mana kıt Gönlü güzel insanların gönlünde olmak güzeldir. 'Asla geçmişte yaşama; ama daima geçmişten ders al.. Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır. Denizi bir kaseye dökecek olsan, ne kadar sığar? Ancak bir günlük rızık miktarı Hiçbir hastalık, gönül hastalığı gibi değildir Dibini görmediğin suya atlamadığın gibi, sonunu bilmediğin sevgiye teslim etme kendini Elhamdülillah Gönlümde Allah'tan başka bir şey yok Ey hakikat aşığı! Sen öyle bir aşkın peşinde koş ki, o aşk gelip geçici olmasın. Sonunda seni ümitsizliğe düşürmesin. Allah aşkı yok olmaz. O aşkın aşığı da, maşuku da sonsuzdur. Senin aşkında, benden başka kimse sebat gösteremez. Benden başka hiç kimse çoraklığa tohum ekmez. Düşmana da, dosta da seni kötülemek istiyorum ki, seni benden başka hiç kimse sevmesin. "Elhamdülillah Hakla olunca ölüm de, ömür de hoştur İki gözüne karşılık dünyayı verseler kabul eder misin? Etmezsin. Peki gözü verene neden secde etmezsin? Cahilin sonunda göreceği şeyi akıllılar önce görür. Öyle şeyler oluverir ki siz, onlardan hoşlanmazsınız, halbuki o, sizin için hayırlıdır. Vefasızlık, köpekler için bir leke, bir ayıp olduğu halde, sen nasıl oluyor da insan olarak vefasızlık gösteriyorsun!?.. Leb dersem maksadım leb-i deryadır. LÂ dersem muradım İLLÂ'dır. Mümin Allah nuru ile görür. Nice bulanık şeyler vardır ki sen, onları saf ve berrak sanırsın. Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() 13 Cahit Zarifoğlu Sözleri
Bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı. Sen dağ gibi kurul ben zerre bir yer tutayım. Farz et körsün olabilir. El ele tut. Taş al ve at. Kâfiri bulur. Evet, hatırladım küçük basit şeyler yetiyor kederlenmeye. Ya mutluluğa? Filistin; bir sınav kâğıdı… Her mü’mîn kulun önünde. Kapı aralığından baktığımda görebildiğim en güzel şeydir; yaşamak. Dedi ki; sen şairsin elindeki bu taş ne?, Dedim ki; şair aşka boyun eğer, zulme değil! Bir gün ister istemez karşısında olacaksın kaçtıklarının. Dua et o gün henüz mahşer olmasın. Hayalimin ayağı yere değmiyor henüz. Onun gerçekleşmesine dayanacak, onun yükünü kaldıracak toprak yok. Kalbinizi yumuşatın, ama iradeniz sert olsun. Kelimelerinizi yumuşatın ama nüfuzunuz kuvvetli ve derin olsun. İnsan kendi mutlu olma imkânını görebilmeli. Mutluluksa filmlerin, romanların içinde değil, kendi yaşadığımız basit hayatın içindedir. Ölü kalbimiz dirileydi hakka dönüp sadakayla yıkanaydık dünyaya hiç meyletmeyeydik. O sabah ezan sesi gelmedi camimizden. Korktum bütün insanlar için, bütün insanlık adına. Alnı secdeye inen insanların sesleri birbirine bağlanabilirse, ancak o zaman sokaklar, meydanlar ardına kadar açılır. Ehli takva olun, ehli secde olun. Farzları alenen yerine getirin. Nafileleri kendi nefsinizden bile gizleyin. Ve önemli olan ‘an’dır. Onu; ibadet, sabır, anlayış, tevazu ve merhamet ile anlamlı hale getirmek mutluluğun ta kendisidir. Diline bir düğüm at ve otur. Dinle. Gıybet ve dedikodu, münakaşa ve su-i zanlarla dolu söz varsa ya durma ayrıl, ya da engelle. Bakıyorsunuz, zulmedilenlerin tek ortak özelliği var; Müslüman oluşları ve zulmedenlere bakıyorsunuz, onların da bir tek özelliği var; Kâfir oluşları televizyon karşısında muhallebi gibi gevşemiş bir Müslümanda, değil cihad etmek, acaba kalkıp farzı ifa edecek kuvvet ve istek kalmış mıdır? Biz, sakalları şiirle karışık, yüreği Allah’la barışık adamları sevdik. Hocam ileri gidiyorsun, seni sürerler diyorlardı. hoca ise kürsüsünden şöyle haykırıyordu Söylesinler bakalım nereye sürecekler? Söyleyin nereye sürecekler?*Allah’ın rahmetinin erişemeyeceği yer mi biliyorlar? Takdir-i ilahi deyip teselli bulmuşlar elbet demişler bize bir yük taşıyan, Allah bir tane daha kısmet eder. Bazı insanların hayvandan bile aşağı olması mümkün, eğer kalbinden merhametin zerresi kalmamışsa. Şu küçücük kalpte nice hakkın yüklü. Bir incelik gösterin, incinmesin yüreğim. Bir kalbiniz vardır, onu hatırlayınız. Zulmedince kendim, lütfedince sen, seni andım hamdettim sana taptım.* Bazen var'ı Anlarsın yok ile Son bir söz daha Bir yalvarış kırıntısı olmalı Duyanı olmayan Allah’tan başka. Pencereden bakınca toprak ve ağaç görünmeli. Hava tertemizdir, yakınlarda sağlıklı bir dere akmaktadır. İnsan; tabiattaki insan ve eşya dengesine bakarak ve inanç içinde yastığa başını emniyetle koyar. İnsan gittikçe daralan dünyasında neden mutsuz. Herkes artık gereğinden fazla büyüyor da onun için mi? On yedi yaşlarındaki delikanlıların bile iki kat yaşlıların ki kadar yürekleri dolu. Hicret Taze Güçlü bir kandır damarlarımda... Merhamet capcanlı bir kuştu insan kalplerinde Yazarlar bazen ilk cümleyi yazdıklarında sonunu getiremeyeceğini anlarlar. Bazen o cümle ile her şey söylenmiş gibidir.*Yazacak tek kelime daha bulamazlar... İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz Bizi fark edince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım. Gelecektim. Ama daha bir kötü hatıram olsun istemedim. anahtarı yalnız bende bulunan bir odaya girer gibi okurum şiirimi. Onun hatıraları bendedir. Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız. Bir şehir kadar kalabalıktır bazıları Bir dehliz kadar karanlıktır bazıları Konuşurlar 14 İskender Pala Sözleri Ve ben Leyla’nın aşıkı, günler ve geceler boyunca dua ettim, bağrıma Leyla yazılsın diye. Her ne ki arıyorsun; aradığın ancak sensin... İyinin de, kötünün de fidanı senin içinde büyür -Kimisi bilmem der, bilir; kimisi bilir bilmezlenir. Kimisi bilmediğini bilmez, bilirim der; kimisi bildiğini bilmiyor Şimdi kelebekler rüyalarında seni görebilmek için uykuya dalıyorlar mıdır acaba? Aşk… Gök kubbenin altındaki en gizemli kelimelerden biri. Bilinmeyen… Belki bilindikçe daha da bilinecek renkleri, desenleri ortaya çıkan. Aşk; belki de bin bir başlı ırmak, her birinin yolculuğu ayrı, ama hepsinin ulaşmak istediği deniz bir. Doğruluk mu* büyük meziyettir, yoksa yiğitlik mi? diye sorar, cevap Bütün insanlar doğru olsaydı yiğitliğe lüzum kalmazdı!” der. Gökler sevgiyle dönerler, yıldızlar sevgi sayesinde yerlerinde durabilirler. Tıpkı kalbimizdeki sevgi yıldızları gibi… dış yerine içi, suret yerine ruhu sevmek gerekir. Hayat ancak sevgiyle tatlıdır sevgilisiz dünyada hayat sürmek beyhudedir. Kendini yücelten alçalır, kendini alçaltan yücelir. Varlığınız çoğaldığı oranda onu hayır yolunda azaltınız ki yolculuklarınız kolay olsun!. Sevgi hissedilen di, biliyordum; ama bir heyecanın da adı olabilir miydi? Bir kişinin adını duyunca hissedilen bir heyecanın adı?!… Geçip gitmede ömür…Umutlar hep yarın, yarın, Tükenen zamanı dolduruyor hep kuru kavgalar, boş didişmeler, faydasız gürültüler Aklını başına al kardeş! Günü, bugün say; ölüm ki kaşla göz arasında; ölüm ki dudakla söz arasındadır Sebep neydi, bütün varlığımın kendisiyle ayakta durduğunu bildiğim, hayatımın en değerli parçası bir göz yumup açıncaya kadar neden ayrılıvermiştik? Çokluğun derdi elbet çok olur; yokluk kapısında nefis de yok olur. - Hatıraları unutmak olanaksızsa; hatıralarda unutulmak kader olur. unutma, her şafak, elinde fenerle gelen bir hırsız gibidir, ömürleri çalıp götürür. Uyanık dur!. O’na aşk nedir diye sorsalar, tek bir cevap veremeyecek kadar aşk içindeydi. - Bir tutsaklıktır başlar, biz doğunca; dünya denir adına. Bir telaş, bir koşturmaca, dursuz duraksız. Varlığınız çoğaldığı oranda onu hayır yolunda azaltınız ki yolculuklarınız kolay olsun!. Geçip gitmede ömür…Umutlar hep yarın, yarın, yarın! Tükenen zamanı dolduruyor hep kuru kavgalar, boş didişmeler, faydasız gürültüler…Aklını başına al kardeş! ölüm ki kaşla göz arasında; ölüm ki dudakla söz arasındadır. - Kimileri Gül dediler, ömür boyu güldüler; Kimileri de Gül dediler, Gül uğruna öldüler. Aşk ayrılığının azab olduğunu söylüyor, sonra da azabın lezzet' demek olduğunu söylüyordu. Bazan bulutlarla gelir, bazen lodoslarla. Umut ki, insanı en son bırakan cevher ve en kıymetli hazinedir. Gözyaşları ne kadar çok şeye tercümanlık yapıyordu! Damladığı, süzüldüğü, aktığı veya kana dönüştüğü zaman, hep ayrı manaları vardı Her gelen dert bir öncekini unutturuyor, her acı diğerini bastırıyordu. Senden dolayı seviyorum seni ey sevgili.. aşk; karşılıklı oturmak, yüz yüze veya aynı noktaya bakmak, şiir okumak, sevgiliden utanacak kadar terbiyeli davranmaktır güzelden bahsedip gülmek ve asla iffet sınırının ötesine uzanmamaktır. Demek ki aşk azabında bir lezzeti vardı ve dertleri zevk edinmeyince aşkın tadı çıkmıyordu. Bağlandığınız zincirin anahtarını ele geçiremiyorsanız, zinciri suçlamaktan vazgeçin - Öyle ki kıskançlığımdan kendi gözümle bile dost değilim... Ayrılığından dolayı yardım dilenmeye takatim yok senden. Kapında kendini kaybedenlere gıptayla geçen ömrümde bir takate de ihtiyacım kalmadı artık. - Ahmağın kalbi dilinde, akıllının dili kalbindedir. Seveni sevmek kolaydır; marifet o sevmediği zaman da onu sevebilmektir. Hüzün, bir hazin kelime... Ayrılık gibi, hicran gibi; mutluluk gibi de. Bazen bir gözde görürüz onu, bazen bir yüzde. - Tefekkür kalbin kandilidir; o giderse kalp için ışık yok demektir. Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi. Ayrılık gibi, hicran gibi ve mutluluk gibi Bazen bir gözde görürüz onu, bazen bir yüzde. Madem Allah'a giden binlerce yol var kim kimin yolunun yanlış olduğunu söyleyebilirdi ki? Hüzün, bir hazin kelime...Bazan bulutlarla gelir, bazen lodoslarla. Umut insanı en son bırakan cevher ve en kıymetli hazinedir. Beni evvel öldürmüştün, şimdi geri dönüp geldin. Maktulüne ciğeri mi yandı katilin? Aşk, kelimesinin bir anlamıda sarmaşık demek. Nasıl ki sarmaşık bir ağacı çepeçevre sarıp, onun dış dünya ile ilişkisini keser ve sardığı ağacı bir süre sonra kurutursa, aşk da öyle... O ki; rüyana gireceğim diye söz verdi. Nice yıllar geçiyor ki bu söz yüzünden gözüme uyku girmedi. Kimileri Gül dediler, ömür boyu güldüler; Kimileri de Gül dediler, Gül uğruna öldüler. * Nice yıllar geçiyor ki bir söz yüzünden gözüme uyku girmedi. Işık ister misin? Nur ister misin?" Elbette isterim O halde döktüğün varsa doldur, Ağlattığın varsa güldür, Yıktığın varsa yap, * 15 Sezai Karakoç Sözleri, Noel ağaçları kahrolsun. Allah’a inanan insanın özgür olduğuna inanıyorum. İnsanı boynuna zincir takan eşyadan öteki insanlardan, ve insanların tanrılaştırdığı kişilerden ancak AIIah kurtarır. insanı ancak Allah özgür kılar. Putlar, tanrısızlık ortamında üreyen ruh mantarlarıdır. Doğuyu Batıyı bilmeli Eski uygarlıkları* incelemeli Yükseliş ve düşüşün sebeplerini derinden derine araştırmalıyım Allah’ın insanoğluna en büyük nimeti olan İslâm inanç ve medeniyetine mensup bir toplum nasıl olur da bugünkü acıklı duruma düşer? mutlaka bir veya bir çok sebeb vardır. Bunu bilmeliyim. İşte bütün konuları incelemekte ilim rehberim olacaktır Düşüşün tadını almayan insan! Senin yücelerin serinliğinden, arılığından ne haberin vardır? batılılar ve marksistler, aya da çıksalar, yerin dibine de inseler, ruhları itibariyle barbardırlar kurdun tabiatını taşımaya devam ediyorlar. Biz yırtık pırtık çul çaput içinde kalsak dahi hiç olmazsa medenî olmanın anısını taşıyacak kadar medenîyiz. Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır. Onlara anlat insan kelime ve şiirden yaratılmadı. sadece psikolojik* sosyolojik ve tarihçi Müslümanlık yetmez. Her Müslüman Müslüman Yaşamalı Her Müslüman iç dünyasında Müslüman olmalı, Müslüman olmayı idrak etmeli. Ve toplumsal tarih şuurunu eklemeli. Tek çare ve çözüm, İslam dünyasının, uyanıp Batı’nın NATO’su gibi bir askeri güç, AB gibi bir siyasi birlik oluşturmasıdır. Hayatı da şöyle yorumluyorum: hakikat savaşı ve karşı savaşlar, baş kaldırmalar. Tarlayı dıştan kuşatanlardan başka bir de içten çürütenler türedi. Hz Peygamber ne paraya, ne de halkın desteğine dayanmış ve güvenmişti. Hazreti Hatice’nin bütün Arabistan’ı kateden kervanları donatacak çaptaki servetini, peygamberliğinin ilk iki üç yılı içinde İslâm uğruna harcamıştı. Hz Peygamber İslâmı servet biriktirme aracı yapmamış dünya gücüne değil, yalnız Allah’ın gücüne inanmış ve güvenmişti. Allah Hz Peygamber in ihlâsına karşılık SAV e hem dünyayı, hem ahreti, bağışlamıştı ve Bu bağışlar, O’na da, ümmetine de yetmiştir. Ölenlerin kanında Musa bilinci ve Suları yarıp geçme yolunun çiçeği açar. Zulümde boğulan halka, suda boğulmayan bir çocuk yol gösterir: Şeytanın kentini darmadağın etmeye and içmişim. Kur’an kıyamet vakıasını ‘saat’ kelimesiyle anlatır saat kelimesi, vaktin ölçüsü olmuştur her an gelebilecek olan kıyamet vaktin ta kendisi olmuştur Dünya zamanı, ahiret zamanının yanında adeta Hz. Musa’nın asasının yanında büyücü değneklerinin düştüğü zavallı bir duruma düşmektedir. Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır. Oruç, insanın* her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiat ziyafeti bir gök sofrasıdır. Yani, Samanyolunda Ziyafet. Adalet mülkün temelidir. Peki adaletin temeli nedir? yağmur karşılıklı yağar. Ruhların içindeki müzikle karşılıklı.Donmuş ruh ancak baharla kanatlarını açar. Üzerinde Kâbe ya da cami resimli doğum günü pastaları, sosyetik umre turları, lüks ve israfla dinî şova dönüşen İslami hayatlara sığlaşan din algısı üzerinden bakmak gerekiyor. Camiyi hayattan sürmeye başladık başlayalı, adeta ilahi bir ceza olarak biz de hayattan sürülmeye başladık İnkâr tutsaklık, inanç özgürlüktür. Doğaya inmiş vahyin mucize pınarlarından bir penceredir her üzüm tanesi. Her üzüm tanesinde yaradanı görürsün. Karın yağdığını görünce, kar tutan toprağı anlayacaksın. Toprakta bir karış karı görünce, kar içinde yanan karı anlayacaksın. İnancın yarısı utançtır. Her şeyi tam olsa da, utancını yitirmiş bir medeniyet, sağlıksızdır. Bütün şiirlerde söylediğim sensin. Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin. Yüksel bır kere daha ey ahir zaman ezanı.Ayasofya’nın avizelerini bu ramazanda da ısıtamadık; bunu unutmamalı. Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti, Noel ağaçları kahrolsun.Oruç, insanın ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiat ziyafeti gök sofrasıdır Umutsuzluk yok! Gün gelir. Gül de açar. Bülbül de öter. İnsanlar havada uçtu ama yerde öldüler. Ben geldim geleli açmadı gökler. Ya ben bulutları anlamıyorum. Ya bulutlar benden bir şey bekler. Hayat bir ölümdür aşk bir uçurum. Arkamda ve yanımda güçlü surlar vardı sûrelerden. Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat. Cami, mihrabıyla bir tapınak, minberiyle bir toplum ve devlet, kürsüsüyle bir okuldur. Var olan ne ki; bizi yokluğuyla üzenler vardır.İnsandan insana şükür ki fark var. Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı. Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum. İslâm âleminin kaderi, Türkiye’deki kördüğümün çözülmesine bağlı. Ayasofya’nın avizelerini bu ramazanda da ısıtamadık; bunu unutmamalı Gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir. Sen kaç köşeli yıldızsın. Senin kalbinden sürgün oldum ilkin Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa layık olmasam da 16 Hikmet Anıl Öztekin Sözleri ”Bende koca bir sen var.” ”Allah, hüzünlü kalplerdedir.” ”Seni özlemek yalnızlığın dibi.” ”Secdesiz başın ağrısı çok olur.” ”Seven sevdiğine,*sevdiğini söylesin!” ”Melekler kalbinden öpsün sevdiğim.” ”Adının geçtiği yerde takılıp kalıyorum.” ”Duası güzel olanın kalbi de güzelleşirmiş.” Gözlerin daha ömrümden kaç vakit götürür.Gözlerine bakıyorum, yağmur olasım geliyor. ”Sevmek belki bir gün okur diye şair olmaktır.” ”Yazmak kesmez oldu artık, şiir yaşıyorum ben.” ”Derdim mi? Beni biliyorsun, hep içime atarım.” ”Sevmek dilek tutmaya benzemez dua edeceksin.” ”Sabret azizim, çay bile demini almadan içilmiyor.” ”Cennete sen gitsen yeter, ben gözlerindeyim zaten.” ”Tasavvuf ; insana yokluğunu öğretme sanatıymış. ”Ey zaman, gün olur geçmezsin, gün olur yetmezsin.” ”Allah var diyoruz da, neden yokmuş gibi yaşıyoruz?” ”Sevdiğim yoksa yanımda, terk edilmiş bir şehirdim.” ”Gülüşlerim var benim,*her sıkıntıya eyvallah diyen!” ”Şimdileri bilmem ama, sevmek eskiden sakınmaktı.” ”Sevda kağıda yazdığından öte, yüreğine yazdığındır.” ”Zaten sen yoksun ya, nereye baksam dünya kokuyor.” ”Haramın içinde yüzerek, helalini bulamazsın derttaş.” ”Bu gece hüzünden nasibimize düşenleri de yazma vakti.” ”Zaman işte. Yar olunca yetmez, olmayınca da geçmez.” ”Sevmek seni seviyorum demek değildi hissettirmekti.” ”Gözlerimiz günahlarımızı temizlemek için mi yağıyor?” ”Siz hiç her şeyiniz olan birinin, hiçbir şeyi oldunuz mu?” ”Özlemek mi, sana benzeyen her şiire sarılasım geliyor.” ”Bir bilsen ne kadar özledim, utanır, nefes olur gelirsin.” ”Bir tercih değil artık, uzaktan sevmek huy olmuş bizde.” ”Öyle bekledik işte; geleceğinden mi sanki, sevdamızdan.” ”Kitaplardan başını kaldırma ufaklık, dünya kötü bir yer.” ”Sen sanki dün gittin, ben binlerce yıldır özlüyor gibiyim.” ”Bu dünya bizim için değil. Yüreğime her gün öğretiyorum.” ”Şehirli bir çocuğun köy sofrasına özlemi gibi sevdim seni.” ”Belki de sevmeyi bilmeyen insanlar bilenlerin imtihanı idi.” ”Belki çıkmaya korktuğumuz o yol bir dua miktarı yakındır?” ”Bazen, gölgen bile peşinden gelmese, yürümek lazım gelir.” ”Besmelesiz başladım diye mi doyamıyorum seni sevmeye?” ”Kimseyle konuşamadıklarını rüzgara fısıldıyor insan bazen.” ”Nefsin istediğinde değil, kalbin hissettiğinde sevmiş olursun.” ”Elif diye yazılır; cana nefes, kalbe şifa, Rabb’e yol diye okunur.” ”Ölçülü sev” demişti Allah Resulü. Çok sevince gidiyordu çünkü.” ”Yarim, belki duayız birbirimize, yarıda bırakmayalım, haramdır.” ”Kitap okumayan insanlar antreman yapmayan sporculara benzer.” ”İnsanlar yediklerinin kalorisi kadar haram helalini hesaplamıyor.” ”Kendi halinde olmak” ne güzel şey, bu kadar hal bilmezin arasında.” ”Yapabileceğin tek şey alışmaktır artık. Hüzne, özlemeye, onsuzluğa.” ”Sevgi bütündür. Sevmeyi vereni seviyorsan, verdiğini de seveceksin.” ”Namaz kıl, dua et ve aşık ol. Her şeyin nasıl düzeleceğini göreceksin.” ”Gerçekten hakkıyla yaşayan bir insan zerre kadar korkmaz ölümden.” ”İsmin geçse bir cümlede, yazarken yanmasam, okurken yanardım.” ”Ne güzel bir dua, şimdi Allah’a emanet ol ötesinden kıskanırım seni.” ”Bu gece öyle bir özledim ki seni, koca şehrin yerini değiştiresim geldi.” ”Ama yine de sorsalar gelsin mi diye yanacağımı bile bile, gelsin derdim.” ”Dışında ne kadar mutluysan, içinde gizleyemediğin bir hüzün vardır hep.” ”Bir ara gözlerin vardı şehrimde, sen gittin, yeşili ondan gitti İstanbul’un.” ”Sevmek, cennetin kapısından girince ilk onu istemeye yemin etmektedir.” ”Bize samimiyet lazım, samimi niyet…Dili süslü yüreği paslı insanlar değil!” ”Kimse hayal ettiği hayatı yaşamıyor ama sebebini sorduğunda herkes haklı.” ”Ben şiir olsun diye değil, Allah dua sayar, murad eder belki diye yazdım seni.” ”Bazen insanın anlatacak çok şeyi vardır içinde. Ama anlatacak kimsesi yoktur.” ”Seviyorum diyorsun ama şartlara bağlı. Kaşı gözü daha güzeli gelinceye kadar.” ”Namaza benzeyecek biraz da sevgin, niyet ettikten sonra etrafa bakmayacaksın.” ”Seni seviyorum desem, basit kalmaz mı? Seni yaşıyorum demek daha mantıklı.” ”Allah korkusundan titrer yüreğim, gözlerine günahsız bakabilmekti tek isteğim.” ”Ve ağlamanın cinsiyet meselesi değil, insanlık meselesi olduğunu söyleyin ona!” ”Solun solumun hizasına yaklaşmayacaksa ne yapayım ben bu canı, lazım değil.” ”Ne sensiz bu dünya gözüme görünsün, ne de sensiz gözüme bir ömür bürünsün.” ”Zaten aradığımız şey dertsizlik değil; derdimizi anlayabilecek bir yoldaş değil mi?” ”Aşık olmadan önceki ve sonraki sen arasında fark yoksa aşk sandığın şey hevestir.” ”İşte böyledir sevdalar, kimi çıkar sokaklarda satar, kimi çıkamaz sûkutunda saklar.” ”Bazen insanlardan uzaklaşmak lazım. Özellikle bizi lüzumsuz işlerle oyalayanlardan.” ”Hiçbir şiir seni geri getirmeyecek, ama bütün şiirler sana gelecek her satır ve sayfada.” ”Beklentiler aşka karışınca acıtır be evlat. Çünkü asla beklediğinle karşına çıkan olmaz.” ”Bir insanın kalbinin de tebessüm edebilmesi için masada en az iki çay bardağı olmalı.” ”Zaten en acıtan şey de gitmeleri değil, sanki bir gün geri gelecekmiş gibi gitmeleri olur.” ”Ruhum yorgun düşmüş, sevmekten değil, sevmenin hakkını verememe korkusundan.” ”Yeniden doğmak için, daha güçlü olmak için bir sonbahar geçmeli herkesin hayatından.” ”Evlilik, sevdiğinin malına mülküne ortak olmak değil, iman dolu göğsüne talip olmaktır.” ”Sahip olmak istemekle başlıyor en büyük hatamız. Kim ne götürebilmiş ki öbür dünyaya.” ”İnsanların her nefeste iki kere şükretmesi lazım; Biri nefes aldığı biri nefes verdiği zaman.” ”Şiir okuyan kadın sevilmez mi hâfız. Hele bir de şiir yazıyorsa ruhunu eline teslim et gitsin.” ”Bir nefes sonra ölecekmiş gibi sevmek neymiş, Rabbim bir kulunu öyle sevdirince anladım.” ”Bir ömür boyu bizi anlamayan insanların arasında yaşamak için, ne suç işledik bilmiyorum.” ”İyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler hiç vazgeçmediğinde gelir.” ”Yarım dua da olmaz sevgi de! Ya tam seveceksin, ya da çalışmayacaksın hiçbir yüreğe girmeye.” ”Bilmek, olmak içindir. Bilerek cehaletten kurtulunmaz, bildiğini yaparak cehaletten kurtulunur.” ”İçimdeki hüznü bilen Allah’ tır. Gecenin karanlığına sessizce eklediğim duaları duyan Rahman’dır.” ”Defalarca otobüslerin camına emanet ettiğimiz başımızı kaç kere zikrederken secdelere emanet ettik?” ”Gece uyumayanlar bilir, onlar bazen, en siyahından derin sızıları aydınlığa çıkarır. ”Gözümüz değil, gönlümüz kaldı arkada, geride, başkalarında… Sustuk… Çünkü imtihândı, biliyorduk.” ”Ve eğer gerçekten seveceksen bir gün sadece soyadını değil, bütün bir ömrünü vereceksin sevdiğin kadına.” ”Kitaplar gerçek sevmelerin ispatıdır biraz da. Bir şair, bir kadını şiirlerinde yaşatıyorsa gerçekten sevmiştir.” ”Başıma gelen her şeye eyvallah çekiyorum bugünlerde. Olsun diyorum, ince düşünün insanlar incinir hep.” ”Güneş parlarken herkes seni sevebilir, ama gerçekten seni kimin umursadığını fırtınalar estiğinde anlarsın.” ”Herkesin ayrı bir derdi var işte.Adam derdidir derler. Neyi dert edindiyseniz kaderiniz de o şekilde yazılmıştır.” ”Hiçbir yağmurda, sensiz ıslanmaya cesaret edemedim ben. *İşte bundan, pencerenin ötesine geçmedi hayallerim.” ”Çocukluğunu rutubetli evlerde geçirmiş, nemli bir kalbim var benim. Ne zaman sıcak bir gülüşe inansam buhar olur.” ”Bütün sokaklar sana açıkken, herkes seni bir harama çağırırken henüz tanımadığın o helalin hatırına beklemektir sabretmek.” ”Bir şarkımız yoktu hani, birlikte söylemediğimiz. İşte onu bile çok özledim…Yokluk özlenir mi, yapmadıklarımızı bile özledim.” ”Böyle büyük bir kusursuzluk ve aşk ile yaratılmış bir dünyada şiir yazılmamış bir sevda ne kadar samimi olabilir ki?” ”Kitapları, yağmuru, çayı ve şiirleri neden bu kadar çok seviyorsunuz diyorlar. İnsanları iyi tanıyoruz, ondandır diyoruz.” ”Trafikte birbirine küfretmek çok normal ama biri yolda gelip sarılsa, ömür boyu unutamayacakları bir şaşkınlık oluyor.” ”Yağmur olmasa kim, nasıl temizleyecek şu sokakları? Yağdığında ilk önce kötü insanlar terk etmiyor mu zaten sokakları? ”Sabret, helalini bekle, kimse işlemediği bir günah için pişman olmamıştır. Kimsenin mükafatı da hayallerinden aşağı olmamıştır.” ”Peki, tamam, hayat bize sağlam bir tokat attı. Tamam, yere düştük. Peki yere düşen mi kaybeder yoksa ayağa kalkamayan mı?” ”Bir şey isteyince insandan isteme. Zira, verirse minnettir, vermezse zillettir. Allah’tan iste ki, verirse nimettir, vermezse hikmettir.” ”Akıl aşkları çok da sevmez. Çünkü aşk, sahasında akıl kabul etmez. Ondandır aşıklara Mecnun denmesi. Yani aklını kaçırmış, yitirmiş denmesi.” ”Aşkın rengini bir kelimelere sığdıramazsın. Sadece yansıması olur. Yansıyan dildeyse ziyandır kelimeler. Yansıyan kalpteyse şifadır kelimeler.” ”Sanki şakağımızda bir zincir. Bağlıyor bizi haramlara. Sevdiğinin gözüne edepten başını kaldıramayan neslin yerini, gözleri bedenlerde gezen bir nesil aldı.” ”Uzaktan sevmek daha zordur ama daha esastır. Buna inandık sevdiğim. ”Bazen gerçekten sevdiğinizin yolundan gitmenin bedeli, onun dışında kalan herkesi kaybetmek ile sonuçlanır. Yalnız kalırız ama O öyle yanımızdadır ki kalabalık ve huzurlu hissederiz.” Heyecandan birkaç gün yemek yiyemez döner durursun, kıpır kıpırlık olur. Bütün güzellik ve emeğini ona feda edesin gelir ya, işte sevmekten bahsediyorum.” 17 Bob Marley Sözleri "Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığın süre içerisinde çok şey yapabilmektir." Kendi kendime konuştuğum kadar, kimseyle konuşmuyorum. Sebep delilik değil, sadece bilirim ki insanı sadece en iyi kendi dinler.* Gerçek şu ki; herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey; ‘acı çekmeye değer birini bulmak. Hayatımda kimse yok; ama sorun değil. Çünkü sen aşkı basitleştirenlerden birisin, bense yalnızlığın hakkını verenlerden. Erkek ya da kadın ikisinin de bildikleri doğrudur; ama kadının tahmin ettiği her şey, erkeğin emin olduğu şeyden daha doğrudur. Babam bana dedi ki; bana ettiğini evladından çekersin.babama dedim ki; babana yapmasaydın benden çekmezdin. Aslında kadın su gibi bulunduğu kaba uyar. Kadınlardan şikayetçi olan erkek, hatayı kendi kalıbında aramalıdır . Kurtarın kendinizi zihinsel kölelikten kendimizden başka kimse özgür kılamaz aklımızı korkmayın Güneş parlıyor, hava güzel, ayakların dans etmek istiyor; ama yine de aklının bir kenarında dursun: birileri şu an acı çekiyor. Baktın hayatın tadını çıkaramıyorsun; tadını kaçıranı, hayatından çıkar. Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. Bazen öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir. Sadece çocukken güler insan, diğerleri gülmek değildir. Çünkü insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir. insanı sadece en iyi kendi dinler. Kaçan giden balonlara el sallayın; nasıl olsa havaları sönünce yere inecekler. ilk önce yanlış insanlarla tanışmasaydık, doğru insanı bulduğumuzda onların değerini anlayamazdık. * insan büyüdükçe komikliklere değil, acılara gülmeyi öğrenir.. sevmediğin kişilerin yüzüne bakmak zorundaysan ve istesen de kaçamıyorsan; Gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun demektir. Sen kim oluyorsun ki yaşadığım hayatı yargılıyorsun? Ben mükemmel değilim ve olmak zorunda da değilim! Parmaklarınla beni göstermeye başlamadan önce kendi ellerinin temiz olduğundan emin ol. hep hayal ettiğimiz başlangıcı değil; hiç düşünmediğimiz mutlu bir sonu istemeliyiz. Evet haklısın, sıfır’ın gücü yoktur. Ama unutma ki, sıfır’ın kaybedecek bir şeyi de yoktur! Güneş parlıyor, hava güzel, ama aklın da dursun: Birileri şu an acı çekiyor. sürekli tebessüm edenler, içten içe acı çekenlerdir. Unutma, her gülen yüz mutluluk ifadesi değildir ! haklısın, sıfır’ın gücü yoktur. Ama unutma sıfır’ın kaybedecek bir şeyi de yoktur! tek sorunumuz; onunla tanışalı bir kaç gün olmuşken ona seni seviyorum’ diyebiliyor olmamızdır. Aslında sürekli tebessüm edenler, içten içe acı çekenlerdir. Unutma, her gülen yüz mutluluk ifadesi değildir! sevmediğin kişilere bakmak zorundaysan ve gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun demektir. Düşmanından çok dostundan sakın! Çünkü dostluk biterse; sana nasıl zarar verebileceğini en iyi dostun bilir. Mutlu mu olmak istiyorsun? Kimseden bir şey bekleme.. Yapman gereken tek şey; ‘acı çekmeye değer birini bulmak. Gülmek her zaman mutlu olmak için değildir. öyle gülmeler vardır ki; en büyük acıları gizlemek içindir. Giderek terbiyesizleşiyorsan, hayatın ne mal olduğunu anlıyorsun demektir. Ayağa kalk, dik dur, hakların için karşı dur. Ayakta dur, dik dur, mücadeleyi bırakma. Her şey yolunda gitmiyor, ne yaparsan yap olmuyor En zoru da bunlara gülümsemek zorunda kalmak işte. Kurtarın kendinizi zihinsel kölelikten yanlışla tanışmasaydık, doğruyi bulduğumuzda değerini anlayamazdık. Artık yeni bir başlangıç değil; hiç düşünmediğimiz mutlu sonu istemeliyiz Çoğu şeyi kazanırken bazı şeyleri kaybedersin. öğle seçimler yap ki kazandığın şeyler kaybettiklerine değsin Kadınlardan şikayetçi olan erkek, hatayı kendi kalıbında aramalıdır. Boşver be! Nasılsa her rüya güneşle sona eriyor. Babam dedi ki ettiğini evladından çekersin. Babama dedim ki; babana yapmasaydın benden çekmezdin. Para hayatı satın alamaz.Zihnimizi sadece kendimiz özgür bırakabiliriz. Mutlu mu olmak istiyorsun? Kimseden bir şey bekleme.. Karşılıklı sevgi aşkı, platonik sevgi insanı öldürür. Yokluğunuzu hissetmeyeni, varlığınızla rahatsız etmeyin. Eğer gerçek aşk istiyorsan, tene değil kalbe dokunacaksın. Dünyanın en güzel ritmi, onun : senin için çarpan kalbidir. Öyle insanlar vardır, kısa yaşar ancak hayata dair her şeyi çözmüştür. Bu dehalardan biridir okurken doğruları bulacak, yolunuzdaki dikenleri temizleyeceksiniz. Gördüğünü herkes sever onda kimsenin görmediğini bulacaksın gerçek aşk istiyorsan kalbe dokunacaksın. Hayatımda kimse yok; ama sorun değil. ben yalnızlığın hakkını verenlerdenim Bakmayın insanların çok sevecek birini arıyorum” demesine. Büyük bir sevgiye maruz kalınca hepsi kaçacak delik arıyor. Unutma ki o muhteşemse, kolay olmayacak. Kolaysa, muhteşem olmayacak. ona değerse, vazgeçmezsin. Vazgeçersen, sen değmezsin hepimiz kalbimizin en iyi kısmını vermişizdir. Hem de karşılığında bizi düşünmesi bile zor olanlara. herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey; acı çekmeye değer birini bulmak. Her şeyinle seversin, tüm gücünle belki; ama yine kaybedersin. Neden mi? Çünkü her ‘seviyorum’ diyeni adam zannedersin. İlk bakışta âşık oldun adamım, yoksa ikinci bakışta kimin ne mal olduğunu anlarsın. Seni günün her anında düşünmüyor olabilir. Yaralama onu, değiştirmeye çalışma, çözümlemeye kalkma ve verebileceğinden fazlasını bekleme. Seni mutlu ettiğinde gülümse, kızdırdığında fark etmesini sağla ve yokken özlediğini bil... Belki de ayrılık, yeterince sevmeyenler için bir sondur. Çünkü bittiğinde gitmek kolay; ama aşk ayrılıkta belli olur. Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak. Belki de hepimiz hiç düşünmeden kalbimizin en iyi kısmını vermişizdir. O'nun ilk aşkı olmayabilirsin, son aşkı da; hatta bir tanesi de, daha önce aşık oldu, tekrar olabilir.... Ama şu an seni seviyorsa daha ne olabilir ki? Tıpkı senin gibi, o da mükemmel değil ve ikiniz birlikte asla mükemmel olamayabilirsiniz. 18 Kazım Koyuncu Sözleri Şarkılarla geçtim aranızdan. Çok fiyakalı bir hastalığa yakalandım, baba. Her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Yerim yurdum yoktur benim, dünyada bir yerdeyim. Sevgi bin kilometre ötede bile olsa gelir dokunur bize. Birbirimizi sevmemiz için birbirimize benzememiz gerekmez. Bir şey ürettim ben, üç beş kişilik şey değil, sevgi denen şey herhalde. Bilemiyorum; bazen aklım yetmiyor, tüm akılları toplasamda bir aşk etmiyor. Savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlamak için, savaşmak zorunda değiliz. Bütün savaşlardan beter bir savaş. Saklanacak yerin yok. Ne yer, ne gök, ne de suyun altı. Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizli’yim ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim. Birbirimizi anlamamız için aynı dili konuşmamıza gerek yok. Ezildikten sonra hepimiz aynıyız Hayatım boyunca Türkiye’deki sistemle mücadele ettim. Sonunda fark ettim ki sistemle kanser aynı şey. Kaldırın gözlerimden şu sisini yüzyılların . Bir çocuk gibi görmek istiyorum her şeyini dünyanın. Sevgi çok önemli bir şey. Sevmeyi bilebilmek, sevdiğini hissedebilmek, seni sevenlerle göz göze gelebilmek. Bütün dünyanın, bütün toprakları hepimizindir. Bütün şarkılar, dünyadaki tüm insanlarındır.Tüm topraklar memleketimizdir. Konserime sadece biletle giremezsiniz. Herkes gelirken yanında kitap getirsin. Kapıda durup tek tek kontrol edeceğim. Yüz sene daha yaşasam, yapsam, yapsam hep yapsam yine eksik gideceğiz. Ne kadar eksik gidersek hayatta yapacak o kadar çok şey bırakırız. Devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. Yürüyüşün farklı olur. Bakkala, manava başka türlü davranırsın. Bunun için sana kimse puan yazmaz tabii ama anlarlar. Orada birisi farklı yürüyordur. Trabzonspor’ u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. Benim için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. Birkaç aylık ömrün var. Soruyorsun kendine, Ne götürmek istiyorsun? Para yok işine yaramaz. Can kalıyor elinde, gitmemem için, asla ölmeyi düşünmemem için bir sebep var. Acayip bir sevgi var. Kanseri, kanser olmayanlar anlayamaz. Kanser de oldum artık. Duyarlı bir sanatçı olarak onları da hissediyorum. Ben kanserden çok korkan bir insandım. Kanserim ve korkmuyorum. Sadece beni sevenleri ve özgürlüğümü düşünüyorum. Ölüm küçük bir şey, ama hastalık özgürlüğünüzü sınırlıyor. 19 Cem Karaca'nın* sözleri... Sinemadan siz anlarsınız tiyatrodan, müzikten Heykel, resim, edebiyat sorulmalı sizden Ekmeğin fiyatını bilmezsiniz Bugün sen çok gençsin yavrum Hayat ümit neşe dolu Mutlu günler vaad ediyor Sana yıllar ömür boyu Ne yalnızlık ne yalan üzmesin seni Doğarken ağladı insan bu son olsun Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim Sevda kuşun kanadında Ürkütürsen tutamazsın Ökse ile sapanla vurursun da saramazsın Hayat sırrının suyunu Çeşmelerden bulamazsın Ansızın bir deli çaydan içersin de kanamazsın Gecenin nemi mi düşmüş gözlerine? Ne olur ıslak ıslak bakma öyle Saçını dök sineme derdini söyle Yeter ki ıslak ıslak bakma öyle Deniz üstü köpürür Kayığa binsem götürür hey canım hey Benim de şu cihana gelişim rinna rinna nay Bir güzelden ötürü hey canım hey Unut beni unut arama Sakla bu mendili sakla Sende kalsın anarsan bir gün eğer Akarsa gözlerindeki yaşı silersin Bir gün belki hayattan Geçmişteki günlerden Bir teselli ararsın Bak o zaman resmime Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum Ustam geldi sırtıma vurdu unut dedi romanları İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları Sende başını alıp gitme ne olur tut ellerimi. Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar, Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar. Sende başını alıp gitme ne olur. Karnı büyük obur dünya Keder dolu acı dünya Ne gül koydun ne de gonca Yedin yine doymadın mı? Gönlümle baş başa düşündüm demin Artık sihirsiz nefes gibisin içinde bomboş kalbimin Akisleri sönen bir ses gibisin Sen bir yanıl alma olsan Dalımda bitmeye gelsen Ben bir gümüş çövmen olsam Çeksem indirsem ne dersin Çok yorgunum, beni bekleme kaptan. Seyir defterini başkası yazsın. Çınarlı, kubbeli, mavi liman. Beni o limana çıkaramazsın… Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. 20 Ramiz Dayı Sözleri hayat seni öyle zorlar ki yeğenim yolun başında kimdin unutursun. Güç gizden gelir yeğen Hesap görmek hesap etmekten zordur yeğenim. Teslim olunmadan sadık olunmaz. Portakalı soymadan içinin iyi olup olmadığını anlayamazsın. Cesurun bakışı korkağın kılıcından keskindir yeğen Senin yerinden oynatamadığın taşlar var yeğen ama benim yok Sadakat ya birine doğru koşmaktır ya birinden kaçmaktır Mesele ölmek değil yeğen asıl mesele iz bırakabilmektir. Değişmek zordur yeğenim ama bazen.*Aynı adam olmak daha zordur. Ne kadar değişirsen değiş nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı. Ölüm gibidir sadakat. Bir kere çizgiyi geçtin mi geri dönüş yoktur. Bazen öyle acır ki için değiştin sanırsın şimdi dersin. Şimdi her şeyi yapabilirim. Çözemedim bazılarını. Uzaktan mı adamlar adamlıktan mı uzaklar? Mesele ölmek değil dost bildiğin en güvendiğin adamın eliyle ölmekmiş mesele. Sevdiklerimize çok yakından bakarız. Bu yüzden kusurlarını görmeyiz. Kadere inanan insan tesadüfe inanmaz. Hayatın kuralı bu ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin sonunda. Sadakat sevdiğinin kalbini avucunda tutmaktır ama sadakat gerektiğinde o yüreği fırlatıp yere atmaktır. Çaresizlik aradığı çarenin belki tam önünde olması ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik. Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur Geçmişe dönmek başka geçmişi silmek başka. Bir kere aktı mı zamanın içinden suyun yolu değişmez. Bazen yaşamak için öldürmek zorundasın. Bazen yaşamak için içindeki sevgi seni öldürmeden sen onu öldürmek zorundasın. Sadakat endam değildir aslında sevgiden kör olmaktır hep kaçtığın şeye eninde sonunda yakalanmaktır sadakat. Aşk mı kaderi kovalar kader mi aşkı daha kimseler çözemedi bu bilmeceyi. Sadakat ne menem şeydir bu sadakat? Sadakat sır saklamak mıdır? Sessiz kalmak mıdır? Kıyametin kopacağını bile bile. Savaşmak aslında hasmınla savaşmak değil sevdiklerinle savaşmaktır. Savaşırken göremezsin bazı savaşları kazanamazsın artık durmalı ve geri çekilmelisin. Zorunu benden duy yeğenim herkese yalan söylemen yetmez artık. Bundan böyle bir başına kalsan da artık kendin olamazsın. Sevdiğini korumak için savaşman yetmezse eğer en karanlık çare onun sevgisini öldürmektir. Sevdiğini kurtarmak için en kötü ihtimal en son yol ona ihanet etmektir. Hayal ettiğin her şey bir gün* gerçek olabilir o ihtimali yok etmeden unutabilir misin gerçekten sevdiğin tek insanı. Sözler verilir sözler unutulur gün gelir ihanet eden sadakat ister. Sadaka gibi verilmez sadakat isteyen hepsini ister. Sevdiğine sadık kalan adam kendinden vazgeçebilen adamdır. Unutma! Bin kere dönsen o güne bin kere ihanet edecekler Herkes doğasının gereğini yapar. Bin kere ihanet etseler çaresi yok bin kere gidersin yanlarına. En iyi soygunlar girerken değil çıkarken bozulur yeğen. Haydutlar öyle iyi planlar ki girmeyi nasıl çıkacaklarını unuturlar. gerçeğin en çıplak en gaddar en acımasız yüzü ama en korkuncu her şeye sahipken bir anının bir hayalin bir hayaletin peşinden koşmak. Elinden bir şey gelmeyince kabullenmek kolaydır. Asıl çaresizlik elimden geleni yaptım mı diye sormaktır. asıl çaresizlik çareyi geçirmişken eline avuçlarının içinden kaçırmaktır. İkisi de akıntıya sürüklenirken kurbağa sorar akrebe niye yaptın kardeş? Bak ikimiz de öleceğiz. Akrep döner ve şöyle der napayım benim huyum bu Ölüm gibidir sadakat pazarlığı olmaz. Bir kere çizgiyi geçtin mi yoktur dönüşü… Ne umutlar fısıldarsa fısıldasın sana hayat çeker gider sadık kalmaz sonunda… Gerçekleri saklayarak ulaşabilir misin gerçeğe anıların içinde aradığın insanı bulabilir misin hiç yaşanmamış hayata gerçek gibi tutunabilir misin olmayan birinin seni hala koruduğuna inanabilir misin gerçeğin o kadar çok yüzü var ki* gördüğüne inanabilir misin… Seni sınayacaklar yeğen sana soracaklar. Ne soracaklar yeğen bir tarafta melek bir tarafta şeytan ne soracaklar sanırsın ha? Seni sınayacaklar yeğen sana soracaklar. Artık tereddütte gerek yok ya ileri gideceksin ya vazgeçeceksin Ezel bir kere ihanete uğradın mı anılar sana bataklık olur yeğen. Hatırladıkça çekerler seni içeri hatırladıkça affetmek istersin yeğen. affetmek unutmak demek öncesini hatırladıkça sonrasını unutmak istersin çırpınma boşuna yeğen hançer bir kere saplanınca çıkarmaya kalktıkça iyice kalbine gömersin. Hayatın kuralı yeğen ne kadar uzağa gidersen git başladığın yere dönersin Ne kadar değişirsen değiş nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı. Ne kadar terbiye etsen de susturamazsın içindeki canavarı Nereye gidersen git unutma. Herkes gün olur evine döner En karanlık gününde en çaresiz anında en umutsuz anında kendin için* çocukların için çare yüreğinde çocuğunun sevgisini tutan hiç kimse çaresiz değildir. Tüm kapılar üstüne kitlenmiş de olsa birinin kalbinde yer tutan hiç kimse tutsak değildir Çaresizlik aradığın çarenin belki tam önünde olması ama onu bulacak vaktin olmamasıdır çaresizlik. Çaresizlik cevapsız kurak bir ıssızlık değildir. Dışarıda devam edecek hayattır asıl engel. Asıl engel sana geçit vermeyen seni umursamayan seni yutan hayattır İnanıyorum söylediğini candan söylediğine. Ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez. Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak en çabuk unuttuğumuz şeydir iyi niyetli kurbağa akrebe yardım eder. Ve Akıntının ortasında kurbağa sırtında korkunç bir acı hisseder… hayat o kadar acımasız ki vurmaz dersin vururlar, sevmez derler severler unutma ki hayat seni öyle bir noktaya getirir ki sen bile nereden buraya geldiğini anlayamazsın. sen delikanlı ve mert ol be dayı. Ama yinede Çok acımasız bu hayat çok dayı Dön bak arkana yeğen, gitmez dediğin kaç kişi gitti… Ne kadar değişirsen değiş, nerede mutlu olduysan hep oraya çevirirsin kafanı… Kendin ol yeğenim… Herkes öldürür sevdiğini… yapılacak bir şey yoksa kardeş, en iyisi hiçbir şey yapmamaktır. Eğer bir şey de yapacaksan kardeş önce sana ne yapacağımı hayal et. Sen sen ol ben onu çok iyi tanıyorum deme… Hayatta tabutunu taşıyacak dört arkadaşın olsun yeter yeğen… Seni seven senin kurbanındır. Yaşamak kolay yeğen önemli olan çaba sarf etmek… Eyer sende insanların kalleşliğine uğruyorsan hayal et önce onlar için sonra kendin için bir insan seninle aynı sofrada oturup sana ihanet edebilecek yüzü biliyorsa sende o zaman içindeki iyi niyetli hislerini sileceksin zayıf noktası ne bilmenin hiç bir önemi olmaz kendini yüksekte tutmayı bileceksin başın dik olacak yön değiştirmeyecek üstüne yürüyeceksin insanların yüzünü görmeyeceksin konuşursa inanırsın onun yolunda gidersin gittiğin yolu hep bileceksin sonunu iyi düşüneceksin umutlanacaksın bir zamanlar bileğini düşüren insanın beynine gireceğini karşına çıktığı zaman üzerine yürüyüp belindeki su silahını ona sıkacaksın gece hayal ettiklerin gerçekleştiği zaman sabah kuşların sesiyle uyanıp o zaman herkesten önce hayatı yaşayacaksın Sen olmasan her gece bir fotoğrafla canladırıyorum kalbimi günü gelince gerçeğini yaşarız ama başkasıyla. Çok sevdik be abi… diyorlar ya yeğen sevdiğini mi unutursun yoksa hayatını mı ben hayatımı unutur yeğen onu unutmam! ben kendimi unutum ama onu unutmadım. 21 Koray Avcı Sözleri Düşme öyle aklıma. Sen bana gelince, ben kendime gelemiyorum. Biri var aklımda, darmadağın özlediğim.Kocaman bir çukur kazdı içimde. Kazmasız, küreksiz. O beni bitirdi, ben ise onun için hayatımı. Sendeki gülüş Ankara’ya deniz, İzmir’e kar getirir. Sen bana geç geldin, ben sana erken. Korkunç bir sancı değil mi? Özleyip de sarılamamak. Sktir et geçer dediğim, hiçbir şey geçmedi. Güldüğün fotoğraflar beni de gülümsetiyor, bilesin. Birini unutmak için başkasını kullanmayın. Aramızda kalsın, bu aralar kendimden başka kimsem yok. Tutuşsun gün yansın geceler, vaktimiz varken Öyle ya; türkü gibiydi saçların, türkü gibiydi gözlerin. Hep senli hayaller kurdum, hepsi üzerime yıkıldı. Düşme öyle aklıma. Sen bana gelince, ben kendime gelemiyorum. Küs müyüz deyişine barıştığım insanlar var benim. Benim can yarımı sar gülüm. Çünkü derin bir nefes ki; aşk sana benzer. Sonra bir şarkı çalar ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlarsın. Eskiden sadece kışlar soğuktu. Şimdi ise, insanlar soğuk, yürekler soğuk. Yaşamla ölmek arası sana şiir yazmak. Yazarken ölmek, okurken yaşamak. Kalbi güzel olanın, gözünden yaş eksik olmazmış. Koray Avcı diye bir adam yapmışlar; sen susuyorsun o anlatıyor her şeyi. Öyle bir aşk ki bendeki; ne söylesen başımın üstüne koyuyorum. Giden gider sel olur. En kötüsü de sen olur, sensiz olur. En beteri sessiz olur. Avuç içlerinden öptüğün bir kadını, unutmak pekte kolay olmuyor. Ne de güzel olurdu, ayrılık olmasaydı. Aklıma geldiğinde, gözlerim dolmasaydı. Mutluluğuna engel oluyorsam eğer, hiçbir zaman tanımadın say beni. Belki de hasret kalmak yaşamaktan daha özeldir. Bize yanlış öğretmiş olmasınlar? Biraz sevmek diye bir şey yok. Ya öleceksin aşkından ya da vazgeçeceksin. Varla yok arasında yaşanır bazı aşklar. Gel demeye hayat izin vermez, git demeye kalbin. Kadın karnına koca bir dünya sığdırdı. Siz dünyanıza bir kadın sığdıramadınız. Belki bir daha senin gibi bir aşka rastlamayacağım ama sende benim gibi bir yüreğe düşmeyeceksin Çalma kemençem dertli zaten yüreğim yara. Böyle ayrılık olmaz hep mi bu bahtım kara. Erkek dediğin yürekli olmalı Kendini seven bir kadını üzmekten ödü patlayacak kadar da korkak. Misafir olarak geldi sanmıştım hüzünlü gönlüme. Meğer ev sahibi olacakmış bütün ömrüme. Küfür sevmezdim ben ama babam öğretti sayıp savurmayı. O da sevmezdi zaten hayırsız olmazdı evladı. Bir gün beni aramanı istiyorum. Öyle telefonla değil, şevkatim ara mesela, kokumu ara, sevgimi ara. Yoruluyor insan işte Nasıl yorulmasın? Geçiyor işte günler bir şey demeden. Gün geçiyorsa işte ömür geçmesinde ne yapsın. Ve bir gün herkes anlar sevdiğinin kıymetini. Ama gidince, ama bitince, ama ölünce. Kısaca; iş işten geçince. Aklına geleyim sebepsiz, nedensiz. Beni hatırla ve gülümse. Sonra pişman ol ve hiçbir işe yaramasın. Bazen bir kahve yudumlayıp bir şarkı açarsın. Susarsın ve o şarkı senin söylemek istediğin her şeyi söyler. Hava çok soğuk bu gün ama üşümüyorum merak etme. Aşkının ateşi olmasa da yokluğunun yangını var içimde. Saçınızın ucu kırılsa, kendine dert edecek adamları sevin. Merhamet, bir adama yakışan en güzel şeydir. Bazı kadınların tarifi zordur. Sadece seversin. Gülüşünü, bakışını, dokunuşunu. Kimdir diye sorarlar; dinleyen aşık olmasın diye anlatamazsın! Ben; hayırlısı buymuş, dediğim sürece, hiç bir önemi yok. Yolumdan çıkanların da solumdan çıkanların da. Sana gelesim var Bir sevesim var ki sorma gitsin. Nedenlerim var sana dair, nedensiz sebeplerim. Ne bileyim işte sensizken bile seninleyim. Kurduğum hayalleri anlatırım. Anlatır, inan diye gözlerine bakarım. İnanmazsın… Ulan hepsi gerçek olur, sen inanmadığını bile hatırlamazsın. Her şey bir gün bitecek; giydiğin en güzel elbiseler bile seni unutup gidecek. gördüğün binlerce göz kaybolup göçecek. Tek bir şey kalacak yastığının üstünde. Söylediğin sözler Her yazdığımı sana dinletirdim. Bilmezdim ben nerde ne koyulacak. Virgülle noktayı hep sevgili zannederdim. Biri kaybolurken öteki yok olacak. Öpmeye korkardım yanaklarından. Ya utanırdım yüz çevirirse diye. Utanmasın diye şarkılar söylerdim gerdanına Şimdiye kadar Leyla olduk. Mecnun olmaya zerre niyeti olmayanlara. Artık sıra Piraye olmakta. Hani aşkından ölmüş de yinede dönmemiş Nazım’a Sigara izmaritine kadar bitiyor. Dostlar Hayıflanıyorum dertte değil ama özlüyorum suyumu yudumlarken gizli saklı gözlerini. Ya kal deseydi kalır mıydın? Ben sana bayılırken sen selamı verdin kabrim ondan kazıldı. Ayaklarım beni götürürken kalbim orada mıhlanmıştı ikiye bölündüğümü biliyor musun? Gitmek zorundaydım gittim ama sende kal demedin giderken ne yaşadığımı bilemezsin ayaklarım beni götürürken kalbim orada mıhlanmıştı ikiye bölündüğümü biliyor musun? Sen anlayamazdın kendinde değildin seni suçlamıyorum. 22 Osho Sözleri, Sen cevapları ezberliyorsun ama hayat asla aynı soruyu tekrarlamaz. - Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar. Tümüyle sev ve tümüyle acı çek çünkü saf olmayan altın, bu yolla ateşten geçerek saf*altına dönüşür. - Birisinin hatası için kendini cezalandırmak aptalcadır. Hayat öylesine bir gizemdir ki onu kimse anlayamaz ve kim onu anladığını iddia ederse o sadece cahildir. O ne dediğini bilmiyor ne saçmaladığını bilmiyordur. sen bilge isen anlayacağın ilk şey şudur: Hayat anlaşılamaz. - Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur. Özgürlük politik, sosyal ya da ekonomik özgürlük anlamına gelmez. Özgürlük zamandan, zihinden, arzudan özgür olmaktır. İnsanlar birşeyi anlamadıklarında yanlış anlamaya başlarlar. Gerçek soru ölümden sonra hayat olup olmadığı değil, ölümden önce sen hayatta mısındır? - Aşkın seni harekete geçirdiği şekilde hareket et. Aşk öyle derin ihtiyaçtır ki onsuz yaşayamazsınız; ya kendisi ya da yedeğini ararsınız. Yedek sahte olabilir ama en azından bir süreliğine âşık olduğunuz hissine kapılabilirsin. Sahtesi bile keyiflidir. Zekâ elde edilen bir şey değildir, o doğuştandır, o öze aittir, o hayatın yapıtaşıdır. - Her zaman ne varsa onu gör. Acele etme. Bir şeyi yanlış anlamaktansa anlamamak daha iyidir. Yaşamak istersen ya şimdi olacaktır ya da asla olmayacaktır. - İnsanın yeryüzünde kendisinden daha büyük bir şeyin parçası olmak zorundadır; ancak o zaman kendisini güvende hisseder. Anlamak özgürleşmektir. Gerçek asi, bir savaşçı değildir; o, anlayış sahibi bir insandır. - Ve sana söylüyorum; gidecek hiçbir yol yok. Her şey bu anda… Bütün var oluş, bu anda toplanmıştır. Bütün var oluş, yaşadığın anda akmaktadır Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur. Özgürlük politik, sosyal ya da ekonomik özgürlük anlamına gelmez. Özgürlük zamandan, zihinden, arzudan özgür olmaktır. Hayat öylesine bir gizemdir ki onu kimse anlayamaz ve kim onu anladığını iddia ederse o sadece cahildir. Mevsimler zamanında gelir, çiçekler zamanı gelince açar, ağaçlar hayat kısa diye hızla büyümek için koşuşturmazlar Hayatın hedefi özgürlüktür. Özgürlük olmadan hayatın anlamı yoktur. Her bir düşünceyi bırak ve en sonunda hiçbir şey kalmaz. Zihin diye bir şey yoktur, sadece düşünce vardır. Kendini kabul ettiğin an güzelleşirsin. Kendi bedeninden keyif aldığında başkalarına da keyif verirsin. Hiçbir şeyi ayıplama onu kullan. Herhangi bir şeye karşı olma. Nasıl kullanılabileceğinin ve dönüştürülebileceğinin yollarını ara. İlişki kuracaksın ama muhtaç olmayacaksın; Ayrılık kaçınılmaz bir sondur, kimse istemez ama gereklidir. hayat olduğu gibidir; olması gerektiği gibi değil! Hayat böyledir işte. Ona hazırlanamazsın, onun için hazır olamazsın. Güzelliği, mucizesi de budur, Hayat seni hep hazırlıksız yakalar, hep sürpriz yapar. Gözlerin varsa her anın sürpriz olduğunu ve önceden hazırlanmış hiçbir cevabın ise yaramayacağını görürsün. Asla maske takma! Öfkeliysen öfkeli ol. Bu risklidir*ama gülümseme*çünkü bu dürüst olmaz. Tüm mekanizman ters yüz olmuş çünkü kızmak istediğinde kızmadın, nefret etmek istediğinde etmedin. . şimdi sevmek istiyorsun, aniden Öfkesini bastıran insanlar hep çok yerler. Öfkeli insanlar daha fazla sigara içerler çünkü öfke tırnak ve dişlerden boşaltılır. Sahici ol Şimdiki zamana sadık kal çünkü tüm yalanlar geçmişten ya da gelecekten içeri sızar. Geçmişi bir yük gibi üzerinde taşıma; gereksiz yere de gelecekle uğraşma! - Aşk özgürlük verir. Eğer özgürlük ve aşka sahipsen başka şeye ihtiyacın kalmaz. elde etmişsindir. Sana yaşam işte bunun için verildi. - Kadın erkekten çok daha önemlidir çünkü o rahminde hem erkeği hem kadını taşır. Kadın O kıza ve oğlana, her ikisine de annelik eder; her ikisini de besler. Erkekle yarışıyorsun* gerek yok Şiir yazmaya gerek yok, şiir sensin. Sevgin senin müziğindir. Sevgilinle birlikte çarpan kalbin senin dansındır. İbn-i Sina Sözleri Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. - Hayatın genişliği, uzunluğundan daha önemlidir. - Ne Öğrendimse, Secdede Öğrendim. - Ben öküzden korkarım*çünkü onun silahı var ama aklı yok. - Aletlerin en faydalısı kalemdir. Bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır. İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve ilmi bilgelik kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa sana “diri” denilir. Bilim ve sanat uyuşamadığı ülkeyi terk eder. - Avam gördüğüne duyduğuna, havas her şeye inanır. Hassül havas ise inandıklarını yaşar. - Bildim ve anladım ki hiçbir şey bilinmemiş ve hiçbir şey anlaşılmamıştır. - Dünya bir eğlence ve oyun yeri değildir. - Aklı bol olan, zamanın kıtlığından zarar görmez. Dünya, aklı olup, dini olmayan adamlarla ve dini olup, aklı olmayan insanlar olarak ayrılmıştır. - Cahil bir hekim ölüm kampının yardımcısıdır. - Dünya harcını kendisi alan padişah benden daha mutlu ve hiçbir bey de benden bahtiyar değildir*siz bu zevki bilemezsiniz. Dünya hırsı peşinde olanların gözleri seçemez, onlar tek gözlüdür. Şifasız hastalık yoktur; irade eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka. - Her kalbi kuvvetli olan çok sevinen olmadığı gibi, her çok sevinçlinin de kalbi kuvvetli değildir. - Benim gönlümün kırılmaz sabrı, senin gönlünün yumuşamaz katılığı var. Şu halde sevgilim aşk yolunda ikimiz de sert taşız. - İtimatta layık en büyük şey, akıl ve iyi ahlaktır. - Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır ve söylemenin güzeli de kısa söylenmesindedir. Az ye! Yedikten sonra hazım oluncaya kadar bir şey alma! Zira şifa yemeğin hazım olunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. O yüzden tıpta, hastalık ve sağlığın sebebini bilmek gerekir. Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder - Tıp, insan vücudunun, hangi araçlarla iyileştiğine ve neyin insan vücudunu sağlıktan uzaklaştırdığını araştırır. Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır. - Ruhsal bir hayal gücü vardır. Bu güç, hastalıkları oluşturabileceği gibi, var olan rahatsızlıkları da ortadan kaldırabilir. Beden, ruhsal hayal gücünün emirlerine itaat etmek zorundadır. - İyiliğin şartı beştir: Tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olalı ve yerini bulmalı. - Faziletler alışkanlık haline gelince saadet doğar. - Kendinin ne olduğunu bilen insan, bazı kendini bilmezlerin, onun hakkında söylediklerinden etkilenmez. İhtiyarlığın rengi benim sakallarımın yanında bir ihtar nişanıdır ki bana yolsuz davranışlar, kötü işler yapmaya meydan kalmadığını bildirir. Bana akları boya diyenler oldu. Ben* şöyle dedim: Ben ihtiyarlığı, bu ak saç ve sakalı diri olarak üzerimde taşımak istemiyorum. Bir de onları siyah boyaların altına gömüp ölü olarak nasıl taşıyayım. Sokrates Sözleri, Kimseye hiçbir şey öğretemem, sadece onların düşünmelerini sağlayabilirim. - Bir şey bilmediğim dışında başka bir şey bilmiyorum. - Kendin pahasına olduktan sonra tüm dünyayı kazansan eline ne geçer? - Bilen insan kötülük yapmaz. - En derin arzular genellikle en ölümcül nefretlere sebep olur. - Kendini bulmak istiyorsan, kendin için düşün. - Güç olan ölümden kaçınmak değil, kötülükten kaçınmaktır. Çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar. İnsanlar her zaman her yerde acıkmışlardır ama her zaman her yerde erdemli olmamışlardır. - Kimse beceremeyeceği ticarete atılmaz; ama herkes ticaretlerin en zoru olan "hükümet" işine gözünü bile kırpmadan girmek ister - Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan iyidir. Fazilet, ruhun güzelliğidir. Felsefe, neleri bilmediğini bilmektir. - Kadın erkekle bir kez eşit hale getirildi mi, artık ondan üstün olur. - Bir yargıç, iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir. - Ölüm insanlara verilmiş nimetlerin en büyüğü olabilir. - Eğitim, kıvılcımla ateş yakmaktır, boş bir kabı doldurmak değildir. - Değersiz insanlar sadece yemek ve içmek için yaşarlar, değerli insanlar ise sadece yaşamak için yer ve içerler. - Kainatta tesadüfe, tesadüf edilmez. - Bir insanın onsuz yapabileceği ne kadar çok şey vardır. - Hayret etmek bir filozofun hissidir ve felsefe hayret etmekle başlar. - Kendin pahasına olduktan sonra tüm dünyayı kazansan eline ne geçer? - Haksızlık yapmak, haksızlığa uğramaktan daha acıdır. - Bir şeyi gerçekten bilmek, onu anlatmakla olur. - Umut her daim vardır. - Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan önce kendisinden başlamalıdır. - Endişelerinizden kurtulmak istiyorsanız, yaşamaktan en çok korktuğunuz şeyin bir gün başınıza geleceğini kabul edin. - Cahil insan kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir. - En faziletli insan, rûhen yükselmeye çalışan, en mutlu insan da yükseldiğini duyandır. 24 Pir Sultan Abdal Sözleri Cehennem dediğin dal odun yoktur. Herkes ateşini kendi götürür. Herkese gönlünce ver deli gönül. Ben bülbülüm dersin, gülün var mıdır? Bozuk düzende sağlam çark olmaz. Ardınca kuyular kazar. En iyi dostundan sakın sen seni. Bir halden anlamaz cahile kul eyledi zaman bizi. Eksikliğim çoktur ben de bilirim. Eksiklikle kabul eyle gel beni. Hiç ellerin taşı bana değmez. İlle dostun gülü yaralar beni. Alem çiçek olsa, arı ben olsam dost dilinden tatlı bal bulamadım. Benden selam olsun ev külfetine çıkıp ele karşı ağlamasınlar. Bir kişi Hakk’ın emrinde olmasa ona nesne gelmez, selamın almam. Derdim çoktur hangisine yanayım yürekte yareler türlü türlüdür. Şu yalan dünyanın sonu hiç imiş. Akşam gelip konan sabah göç imiş. Bin kez kırdılar dallarımızı bin kez budadırlar. Yine çiçekteyiz işte yine meyvedeyiz. Dostum beni ısmarlamış, gel diye gideceğim ama yol bozuk, bozuk. Kara toprak gibi sakin ol otur Hak’tan ne gelirse kabul et getir bahar aylarının yemişin bitir. Karga konsa gülistana gülün kadrini ne bilir kendi kadrini bilmeyen elin kadrini ne bilir. Gel ahımı alma güzel bir ah yerde kalmaz imiş gaziler fani dünyada Pir ağlatan gülmez imiş. Gönüldür cennet yapısı nur ile aydın kapısı kıldan incedir köprüsü geçebilirsen beri gel. Hak bizi yoktan var etti şükür yoktan vara geldim yedi kat arşa asılı kandildeki nura geldim. Demiri demir ile dövdüler. Biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar. Biri aç biri toktu. Oku asılanın yayı yasılır gaziler kılıcı Arş’a asılır gurur ile kahramanlar basılır nasihatim dinle, sakın gururdan. İman eder, amel etmez Hakk’ın buyruğuna gitmez kadılar yaş yere yatmaz hiç böyle bir şeytan var mı? Aşk harmanında savruldum Hem elendim hem yuğruldum kazana girdim kavruldum meydana yenmeğe geldim. Altından bir pula olur mu kail konuş ki ehl ile olasın ehil konuşma cahille olursun cahil kişi itibardan düşer mi düşer. Abdal Pir Sultan’ım, böyle mi olur herkes ettiğini elbette bulur alıcı kuşların ömrü az olur akbaba zararsız yaşar mı yaşar. Gelir senin ile güler de oynar ardınca önünce ayıbın söyler bir vakit gelince önüne çıkar en iyi dostundan sakın sen seni. Gönül havalanıp gökte gezerken bana zulüm kanlı zalimden oldu kişinin çektiği dili belası her ne oldu ise dilimden oldu. Ne kadar bilsen de bilire danışDanışan dağları aşar mı aşar Danışmadan yola gitse bir kişi Yorulup yollardan şaşar mı şaşar. Kaba rüzgar gibi boşa dolaşma çalıya çırpıya değip ileşme toz toz olup topraklara karışma harman yeli gibi es deli gönül. Gel ey zahit bizim ile çekişme Hakk’ın yarattığı kul bana n’eyler kendi kalbin arıt, bize ilişme bendeki küfr sendek’imana neyler? Hatırın yıkarlar hatır yıkınca gözyaşı yeğlenmez taşıp akınca el elden üstündür arşa erince nasihatim dinle, Pir Sultan Abdal’ım dağlar aşalım aşalım da dost iline düşelim çok nimetin yedim helalaşalım geçti dost kervanı eyleme beni. Hünerin var ise kendini devşir söyleyecek sözü kalbinde pişir ululuk büyüklük Hakk’a yaraşır Benden selam söylen sofu canlara vücudun şehrini yuyanlar gelsin yedi kat göklerin yedi kat yerin kudret binasını kuranlar gelsin. en iyi dostundan sakın sen seni. Bu dünya dediğin bir sınık yaydır evveli toy düğün, ahiri vaydır dört kapılı ulu hoş bir saraydır konan göçer imiş, kalan eylenmez. Gelir senden önce yükseğe çıkar gözlerinden kanlı yaşını döker ayağın kayınca urganın çeker en iyi dostundan sakın sen seni. Abdal Pir Sultan’ım, keremler kani nereden geliyor canımın canı sensin bu gönlümün şahı sultanı sensiz bu cesette bu can eylenmez. Pir Sultan Abdal’ım, sözüm haktır gaziler sözümün hatası yoktur aşıkın maşuktan dönmesi çoktur Pirin eşiğine düş deli gönül. Bir su bir gölde çok durursa kokar azar azar çağla ak deli gönül bulanık akma ki içmezler seni çeşmenin gözünden çık deli gönül. Bir öğüdüm vardır sana söyleyem en iyi dostundan sakın sen seni öğüdüm dinlersen manası budur en iyi dostundan sakın sen seni. şu dünyaya geldim geleli kalsın davam divana kalsın yaradan Allah’tır* vekilim kalsın benim davam divana kalsın. Pir Sultan Abdal’ım, çağır ya gani veren Allah yine alır ol canı gönül bir gemidir, akıl dümeni akıl ya söyleyen dil nedir? Ateş gibi birden parlayıp yanma yanıp yanıp çevre yanın yandırma kah karanlık kah aydınlık görünme meydanda mum gibi yan deli gönül. Ben dervişim dersin Hakk’ı zikretmeye dilin var mıdır kendini gör, elde sen ne ararsın hâlâ hâl etmeğe hâlin var mıdır? Başım alıp hangi yere gideyim gittiğim yerde buldu dert beni oturup benimle ibadet kıldı yalan söyledi de yüzüme güldü Dertli olmayanlar derde yanar mı sadık derviş ikrârından döner mi dertsiz bülbül gül dalına konar mı ben bülbülüm dersin, gülün var mıdır? 25 Şeyh Bedreddin Sözleri Hayatı ve dünyayı kendi küçük dünyaları ile sınırlı tutanlar bizi anlamazlar. Tarih, gelecek için kavga verip, yitmiş bile olsa, insanlık için vuruşanları hiç unutmaz. Yârin yanağından gayri her şeyde, her yerde, hep beraber! Kötü ve Çirkin işlerle uğraşan insanlar Hak’tan uzaklaşmışlardır. Cehennem işte budur. Cennetle cehennemi başka yerde aramak saçmalıktır Beni kara toprakta değil, hakikatı anlamış insanların yüreklerinde arayın!.. İnsanlar Müslümanlıktan önce somut bir puta taparlardı, çağımızda ise hayali bir puta tapıyorlar. Belki bir gün Hakka* taparlar. Gerçek iktidar, insanlar üzerinde değil, yürekler üzerinde kurulur. Hakikat bize insanları varlıklarına, dinlerine, dillerine göre ayırmamızı değil, birleştirmemizi buyurur. Ay ve güneş herkesin lambasıdır, hava herkesin havasıdır, su herkesin suyudur. Ekmek neden herkesin ekmeği değildir? İnsanlar eylemleriyle, düşünce ve fikirleriyle güzeli ve iyiyi bulabildikleri oranda Hak’la kavuşmuşlardır. İnsanlar birbirlerine yahut haksız mala, meşru olmayan paraya veya rütbe ve mevkilere yiyecek ve içeceklere ibadet ediyorlar da, Allah’a ibadet ediyoruz sanında bulunuyorlar. Başka halklar üzerinde baskı uygulamak, özünde kendi halkı üzerindeki baskıyı gizlemeye ve unutturmaya yöneliktir. tasavvufçu, insan gözünün görmediği, kulağının işitmediği, gönlünün sezmediğini bilir. Onları halka, anlatır Kişilerin elde ettikleri olgunlukların tatları, huriler, köşkler ve cennetlere benzetilmiştir. Allah dünyayı yarattı ve insanlara verdi. Demek ki; dünyanın toprağı ve toprağın ürünleri insanların ortak malıdır. Ben senin evinde kendi evim gibi oturabilmeli sen benim eşyamı kendi eşyan gibi kullanabilmelisin. Çünkü bütün bunlar hepimiz içindir İbadetten amaç; ezeli ve büyük varlığa gönüllerin yönelmesi ve kapılmasıdır. Yoksa dünyaya dalmış bir kalp ile bin sene namaz kılmış, oruç tut sevap ve mükâfat kazanamazsın. Bütün namazlar ve niyazlar ahlâkın düzeltilmesi için iç yüzün arınlanması için birer vasıtadır Hakiki ibadetin vakit ve şartı yoktur. Hangi tarz yapılırsa yapılsın, Allahın dileğine uygun olur. İbadetin temeli ve maksad Haktır cemaatte temel bulunmayınca ibadetler kaybolur. Yalnız kötü toplantılar kalır. Fenalığa toplananlardan hemen uzaklaş. Ölmezden önce ölmek, dünyanın zevk ve hayvani hırs ve şehvetlerinden sakınmaktır. Onu yapan insan, hakiki varlık ile birleşir. Ve diri olur. insanlar dünyanın bin bir türlü çekici ve aldatıcı zevkinden yakıcı hırslarından ayrılmadıkları için gönül vermezler Oğul, Insanlar Vardır, Şafak Vaktinde Doğar, Akşam Ezanında Ölürler. Avun Oğlum Avun. Güçlüsün Kuvvetlisin, Akıllısın, Kelamlısın. Ama; Bunları Nerede, Nasıl Kullanacağını Bilemezsen Sabah Rüzgarında Savrulur Gidersin. Öfken Ve Nefsin Bir Olup, Aklını Yener. Daima Sabırlı, Sebatlı Ve Iradene Sahip Olasın. Dünya Gözlerinin Gördüğü Gibi Büyük Değildir. Fethedilmemiş Gizemler, Bilinmeyenler, Görülmeyenler Senin Fazilet Ve Erdemlerinle Gün Işığına Çıkacaktır. Ananı, Atanı Say, Bereket Büyüklerle Beraberdir. Bu Dünyada Inancını Kaybedersen Yeşilken Çorak Olur, Çöllere Dönersin. Açıksözlü Ol. Her Sözü Üstüne Alma. Gördün Söyleme, Bildin Bilme. Sevildiğin Yere Sık Gidip Gelme, Kalkar Muhabettin Itibar Olmaz. Üç Kişiye Acı; Cahiller Arasındaki Alime, Zenginken Fakir Düşene, Hatırlı Iken Itibarını Kaybedene. Unutma Ki! Yüksekte Yer Tutanlar Aşağıdakiler Kadar Emniyette Değildir. Haklı Olduğunda Mücadeleden Korkma. Bilesin Ki Atın Iyisine Doru, Yiğidin Iyisine Deli Derler. Beni kɑrɑ toprɑktɑ değil, hɑkikɑti ɑnlɑmış insɑnlɑrın yüreklerinde ɑrɑyın!.ben de hɑlimce bedreddinem. 26 George Orwell Sözleri Doğru sözler paylaşıldıkça doğru düşünceler artar, paylaşalım. bir çocuğa en büyük acıları çektirmek onu kendisinden daha zengin çocukların gittiği - okula göndermektir. * - “Sahtekarlığın evrensel düzeyde egemen olduğu dönemlerde, gerçeği söylemek devrimci bir eylemdir.”* * - İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. * İnsanın tekrar tekrar okuduğu, aklının demirbaşları arasında yerini alan ve hayata bakışını değiştiren kitaplar vardır; - Oynadığımız bu oyunda, kazanmak söz konusu değil. Ama bazı yenilgiler ötekilerden daha iyidir.. * * Olumluyu olumsuza yeğlerim.bu oyunda kazanmak söz konusu değil.ama bazı yenilgiler ötekilerden daha iyidir. * - Belki de insan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu. * - Önemli olan yaşamak değildir, başarmak hiç değildir. Önemli olan insan kalmayı bilmektir. * - Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa; gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder. * - Artık saf aşk ya da tutku söz konusu değildi. Hiçbir duygu saf olamıyordu, çünkü her şeye korku ve nefret sinmişti. 27 Cemal Süreya Sözleri, Biliyorum sana giden yollar kapalı! Üstelik sende hiçbir zaman sevmedin beni. Zaman lazım sadece, unutacaksın! Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını. Kırılan kalbini de öyle unutacaksın. Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene. Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin. Küçükken anneme mezarlıktan korkuyorum dediğimde “ölüden değil, diriden kork” demişti. Zamanla anladım ki annem yine haklıydı. Öylesine sevdim ki seni, öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar. Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor. Çünkü, sensizlik kelimesi bile senle başlıyor. Cevap veriyorum zamanla her şey geçer diyen akıllılara; geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz. Acı çektikçe insan olgunlaşırmış.*Yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın. Aslında ayrılıklar değil de, gidenin sevmediği halde ‘ seviyorum ‘ demesi en çok o koyuyor insana Unutsun beni demişsin, bu bana imkânsız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor. Seni soruyorlar.*Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi? imkânsız değil mi?* biliyorum; asla geri dönmezsin ve biliyorsun; sen benim için asla ölmezsin! Sen dedi; intihar gibisin. Hem herkes tarafından bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen. Küçükken aldığım dışı güzel, içi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini. Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi! Sana seni seviyorum dediğim kadar, Anneme peki anneciğim deseydim; hazırdı cennetteki yerim. Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan. Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası. Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz. Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan, ‘Ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum. Annesinden dayak yediği halde, yine ‘Anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk. Mutlu olmanın yolunu, karşıdakini mutlu etmek sanıyorduk. Yanıldık! ne kadar mutlu ettiysek, o kadar yalnız kaldık. Kimseyi suçlama, Suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, Sen ise ona her şeyini verdin. Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni. Ertesi gün sana kavuşmayacağım için, uyumadığım geceler var benim. Ben ne kadar öbür çiçekleri denesem. Seninki gül oluyor aralarında. Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek. Keşke birini tam kaybetmeden, ona olan tüm sevgimizi haykırabilsek. Acı çektikçe insan olgunlaşırmış,*yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın. Yanındaki seni mutlu ettiği sürece kalsın hayatında, zorlama kendini. Dokunulmasa da, görülmese de; kalpte yer verilir bazısına, nedensiz Oyuncağın kırıldı diye üzülme çocuk.*Büyüyünce kalbin paramparça olacak. Evet, gün geliyor bıkıyorum senden, ama*İstanbul’dan bıkmak gibi bir şey. Sen yüzüne sürgün olduğum kadın, karanlık her sokaktaydın, gizli her köşedeydin.. Sana rastladığım gün susuzdum,*yalnızdım*bir çırpıda içtim gözlerini. Gözleri göz değil gözistan Bir odadan bir odaya geçiyor Kapının birini açıp birini kapıyor. * Onların, yani sizin hayatınıza Şarkılar girmiş, şarkısız edemiyorsunuz Şarkılar, yani barış yani gökyüzü bazan burun buruna geldiğimiz köşe başlarında Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüşürüyoruz Gökyüzünün o meşhur maviliğinde Öyle sevdim ki seni Kuşlar gibi cıvıldar Tattırdığın acılar Özgürlüğün geldiği gün O gün ölmek yasak Ben nereye gittimse zulumlardı açlıklardı kavgalardı gördüğüm Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu Namussuz bir çağ bu biliyorsun... * Ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası * * Yüzüm kime dönük olursa olsun yüreğim hep sana dönük olacak… Seni o kadar yakından görünce, Keşke yalnız bunun için sevseydim seni. Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu.İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük.. *Yaşayanlar unutmuştu bizi .. *Biz öldüğümüzle kalmıştık.. * Sizin Hiç Babanız Öldü Mü? Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler Babamdan ummazdım bunu kör oldum Biliyorum Sana Giden...yollar kapalı Üstelik Ne kadar yakın ve arada uçurum İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi * Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini sen ölümüm kalımım Ben artık adam olmam bu derde düşeli * Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini * Bir mısra söylesek sanki her şey düzelecek İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar kurşuna diziyorlar Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar Bütün kara parçalarında Afrika dahil * |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() Hz Hüseyin sözleri
Ben azgınlık, makam, fesat çıkarmak ve zulüm yapmak için Medine’den ayrılmadım. Ben ceddim’in ümmetini ıslah etmek, marufa emir, münkeri nehyetmek, Resulullah’ın (s.a.a) ve babam Ali’nin (a.s) çizgisinde hareket etmek için kıyam ettim. iyi amel, övgü ve ödüle layıktır. İyi amelin yüzünü görseydiniz, onu, insana neşe ve ferahlık veren güzel yüzlü biri olarak görürdünüz. kötü ameli zihninizde canlandırmak mümkün olsaydı, insanda nefret ve tiksinti uyandıran tahammül edilemez çirkin biri olarak görürdünüz Hz. Resulullah’ın (s.a.a.) şu sözü benim için ispatlanmışdır: ‘‘Namazdan sonra amellerin en hayırlısı, günah olmayan şekilde mümini sevindirmek ve neşelenmesini sağlamaktır.’ Bizi sevmeyi vazife bilin bizi seviyor olarak Allah’ın huzuruna çıkacak olanlar şefaatimize nail olacaklardır. Size ihtiyacını söyleyip el açan biri, onurunu size takdim ediyor demektir; siz de kendi onurunuza saygılı davranın ve onun ihtiyacını giderin. Ey insanlar! Bağış ve ihsanda bulunan, onur ve saygınlık kazanır cimrilik eden, kendisini aşağılık hale getirir. İnsanların en cömerdi karşılıksız verip bağışta bulunandır Affı en yüce insan, güçlü ve üstün olduğu zaman affedebilen insandır. En fazla sıla-i rahimde bulunan yakınlarının hallerini soran kimse, onunla ilişkisini kesenlerin hallerini soran kimsedir. Aşura günü Yezit çadırlara saldırınca Hz. İmam Hüseyin (a.s.) Yazıklar olsun ey Ebu Süfyan soyunun yandaşları!” diye haykırmıştır Kerbela günü Hz. İmam Hüseyin (a.s.) yezid ve ordularına şöyle seslendi Dininiz yoksa ve ahiret azabından korkmuyorsanız, dünyada mert ve hür olun savaşınız benimle; kadınlarla çocuklardan ne istiyorsunuz?” 34 Hz. Hasan Sözleri İbadet Etmek Isteyen, Onun Için TemizIenmeIidir. YoIcuIuğun UzakIığını HatırIayan Ona HazırIanır. Her Vakti Biten Şahıs, MuhIet TaIep Ederken Fırsatı OIan Kişi vaktin Değerini BiImeyerek işIerini ErteIemekIe Kendini OyaIar. Ey AIIah’ın KuIIarı! AIIah’tan Korkun. KurtuIuş Ve Saadet TaIep Edin IhtiyarIık UIaşmadan Ciddiyet Gösterin. Azap ParçaIarı Inmeden IezzetIeri Yok Edici ÖIüm UIaşmadan Önce AmeI Yapmaya Koşun. Dünya, NimetIerinin Devamı olmayan, Musibetden Emin OIunmayan KötüIükden KaçınıIamayan AIdatıcı Bir EngeI Ve Eğik Güvensiz Bir Dayanaktır. En Keskin Göz, Hayırı Gören; En GüzeI KuIak, Nasihat DinIeyip Ondan YararIanan; En SağIam KaIp De ŞüpheIerden Arınandır. Müstehap AmeIIer, FarzIarı EngeIIerse OnIarı Bırakınız. Öğüdün Size UIaşmasını EngeIIeyen, Gurur Perdesidir. Gurur Ve BenciIIik KaIkmadıkça Öğüt EtkiIi OImaz. Nimet için AIIah’a Şükretmek Musibet Çattığında SabırIı OImak, Şerri OImayan Bir Hayırdır. AkıIIı Adam, Kendisine Nasihat Etmesini Isteyen Kimseye HiIe Yapmaz. Nimete Şükretmemek AIçakIıktır. Yakin, KurtuIuşun Sığınağıdır. Müşavere Eden Bir Kavim, MutIaka KemaIe Erişir. İIim, Öğrenenin Mazeretini Ortadan KaIdırır. İnsan CahiI OIduğu Müddetçe Mazeret GösterebiIir; Dünyada AyıpIanmaya KatIanmak, Cehennemin Ateşine TahammüI Etmekten Daha KoIaydır. Ey AIIah’ın KuIIarı! İbretIerden Öğüt AIın Ve GeçmişIerin Geriye BıraktıkIarı EserIeri ibret Kaynağı Edinin. NimetIerin Şükrü Için GünahIardan Uzak Durun Ve NasihatIardan YararIanın. AIIah’ın Yardımcı Ve Sığınak, Kur’an’ın Da DeIiI Ve Davacı, Cennetin Sevap, Cehennemin De Ceza Ve Işkence OIması Insana Öğüt OIarak Yeter. 34 İmam Musa Kazım Sözleri Nefsini heva ve hevesten korumak için onunIa cihad et. Bu düşmanIa cihad etmen gibi sana farzdır. Anne ve babasını üzen, onIara asilik etmiştir. Emaneti eda etmek ve doğruIuk, rızık getirir. Musibet, sabreden kimseye birdir, sabretmeyen kimseye ise ikidir. HaIka göz dikme, çünkü bu sıfat zeIiI oIma ve aIçaImanın anahtarıdır. AIIah’a hamd-u sena etmeden ve peygambere saIat göndermeden önce dua eden kimse, kırışsız kemanIa ok atan kişiye benzer. AIIah u teaIa söven, ne dediğine ve ne dendiğine aIdırış etmeyen hayası az kişiye cenneti haram etmiştir. AIIah, ihtiyaç miktarınca yardım eder ve musibet miktarınca da sabır verir. Her kim haIka karşı gazabının önünü aIırsa, aIIah da kıyamette ona karşı azabın önünü aIır. Çok gam, ihtiyarIık getirir. KuIu, aIIah’ı tanımaktan sonra ona en yakın edecek şey, namaz kıIması, ana ve babaya iyiIik haset, benciIIik ve övünmeyi terk etmesidir. Doğru konuşanın ameIi de temiz oIur. Mü’min, iman ve beIa açısından terazinin iki kefesi gibidir; imanı arttıkça beIası da çoğaIır. AIIah’ın kuIIarı arasında en kötü oIan, kötü diIi oIduğu için haIkın onunIa oturup kaIkmaktan çekindiği kimsedir. AceIeciIik, cehaIetin ta kendisidir. ZuImün zorIuğunu, ancak zuIme uğrayan kimse anIar. Bütün insanIar yıIdızIarı görür. Ama yıIdızIarın seyrini ve duruş yerIerini biIenden başkası onIara bakıp yoIunu buIamaz. SizIer hikmet öğreniyorsunz, ama öğrendiğiyIe ameI edenIerden başkası yoIunu buIamaz. Sakın aIIah’a itaat yoIunda maIını esirgeme. onun iki katını aIIah’ın günah yoIunda harcarsın. Şaka yapmaktan sakın, çünkü şaka, imanın nurunu yok eder. AIIah’ı tanıdıktan sonra, en büyük ibadet kurtuIuşu imam mehdi’nin zuhurunu bekIemektir. HikmetIi bir keIime, mü’minin yitik maIıdır, öyIeyse iIim peşinde koşun! Ey adam, aIIah’tan kork. HeIak oImana sebep oIsa biIe hakkı söyIe. Çünkü gerçekte kurtuIuşun ondadır. Ey adam, aIIah’tan kork; kurtuImana sebep oIsa biIe batıIı terket. Çünkü heIakın ondadır! Kim makam diIerse, heIak oIur kim benciI oIursa heIak oIur. Ziraat yumuşak toprakta oIur, taşın üzerinde değiI iIim ve hikmet aIçak gönüIIerde oIur, müştekbirIerin kaIbinde değiI. İnsanIara kendini sevdirmek akIın yarısıdır. AIIah’ın vereceği mükafata yakını oIan, cömertçe bağışta buIunur küçük ve ehemmiyetsiz sayıIan günahIar şeytanın tuzakIarından biridir. Şeytan günahı size küçük ve ehemmiyetsiz gösteriyor böyIece onIar çoğaIıyor ve sizi kuşatıyor. Kim kötüIükIerden rahatsız oImazsa, iyiIik de onun yanında bir değer taşımaz. Lokman oğIuna dedi ki insanIarın en akıIIısı oImak istersen hakka boyun eğ. Ey oğuI, dünya derin bir denizdir, insanIarın çoğu boğuImuştur onda Yükü iman, yeIkeni tevekküI, kaptanı akıI, pusuIası iIim, Iengeri sabır oIan takva gemisiyIe denizde hareket etmeIisin. İnsanIarın biImeIeri gereken dört şey var: aIIahı tanımak, aIIah’ın neIer yarattığını biImek, aIIah’ın ne istediğini anIamak ve dinden çıkaran şeyin ne oIduğunu biImek Kendinize fakirIiği teIkin etmeyin, çünkü bunu yapan cimri oIur. Kendiniz için uzun ömür göz önüne aImayın, çünkü bu sizi ihtirasa kaptırır. Kim ifrat ve tefritten sakınır ve kanaat ederse nimeti baki kaIır. Kim savurgan oIur ve israf ederse nimeti yok oIur. AIIah u teaIa’nın, insanIara zahiri ve batını iki hücceti deIiIi vardır: zahiri hücceti, resuIIer, peygamberIer ve imamIardır. Batını hücceti ise akıIdır. Her gördüğün şeyde bir öğüt vardır. MutediI davranan, muhtaç oImaz. 34 İmam Ali Rıza Sözleri gün geIir afiyet ve rahatIık on cüz’ oIur. Dokuz cüz’ü insanIardan uzakIaşmakIa bir cüz’ü de susmakIa sağIanır. Mü’min, kendisinde üç hasIet oImadıkça mü’min oImaz; rabbinden bir sünnet, peygamber’inden bir sünnet ve imamından bir sünnet Rabbinden oIan sünnet, sırrı gizIemek Peygamber’inden oIan sünnet, haIkIa iyi geçinmek İmamından oIan sünnet sıkıntı ve zorIukIarda sabırIı oImaktır. PeygamberIerin siIahına sarılın peygamberIerin siIahı? dua’dır.’ Boş işIer, boş sözIeri gerektirir. Susmak bir nevi hikmettir. Boş yere konuşmamak muhabbeti artırdığı gibi, her hayrın da rehberidir Dosta aIçak gönüIIü, düşmana karşı tedbirIi haIka karşı da güIer yüzIü oI AkIın en üstün mertebesi, insanın kendi nefsini tanımasıdır. Büyük kardeş baba yerindedir. İmamet dinin yuIarıdır, müsIümanIarın düzeni, dünyanın ısIahı ve mu’minIerin izzetidir. İmamet, isIam’ın geIişen kökü, yüceIen budağıdır. İmam iIe namaz, zekat, oruç, hac tamamIanır; imam iIe sadakat çoğaIır, imam iIe hükümIer uyguIanır ve sınırIar korunur. Cömert, yemeğini yesinIer diye haIkın yemeğini yer. Ama cimri, yemeğini yemesinIer diye haIkın yemeğini yemez. Herkesin dostu onun akIıdır; düşmanı ise cehaIetidir. İmanın dört ruknu vardır: aIIah’a tevekküI aIIah’ın kazasına rıza aIIah’ın emrine tesIim oImak ve herşeyi aIIah’a havaIe etmek. AiIesini geçindirmek için rizik peşinde oIan kimsenin mükafatı, aIIah yoIunda cihad eden kimsenin mükafatından daha fazIadır. AIIah,boşuna cedeIIeşmeyi, israfı ve ağız açmayı sevmez. PeygamberIerin sıfatIarından biri de temizIiktir. Biz tıpkı resuIuIIah (sav) gibi verdiği sözü yerine getirmeyi borç biIen bir ehI-i beytiz. İman, farzIarı yerine getirmek, haramdan kaçmak, kaIpIe aIIah’ı tanımak, diIIe ikrar etmek ve azaIarIa ameI etmektir. Hırs ve hasetten kaçının geçmiş ümmetIeri bu iki sıfat heIak etmiştir; cimriIikten sakının; o mu’min ve hür insanda buIunmayan bir afettir ve imana aykırıdır. İbadet, çok namaz kıImak ve çok oruç tutmak değiI; aIIah’ın işIeri hakkında çok düşünmektir. MaIın en iyisi, haysiyeti korumak için harcanandır. Susmak, hikmet kapıIarından bir kapıdır. boş konuşmamak, muhabbet kazandırdığı gibi her hayrın kıIavuzudur. Günahtan tevbe eden, günah işIemeyen kimse gibidir. KuIIarın en seçkini ve en iyisi, iyi işe hoşnut oIan, kötü işte mağfiret diIeyen, nimete şükreden, sıkıntıya sabreden ve sinirIendiğinde affeden kimsedir İIim oIgunIuk ve derin anIayışın nişaneIerindendir. Susmak, hikmet kapıIarından bir kapıdır. Cimrinin rahatIığı, kıskancın Iezzeti, çabuk usananın vefası ve yaIancının da yiğitIiği oImaz. Kur’an aIIah’ın keIamıdır, ondan iIeriye geçmeyin ve ondan başka hidayeti aramayın yoksa daIaIete sapıkIığa düşersiniz Şarap içenIe oturup kaIkma; ona seIam da verme. TevekküIün haddi aIIah’tan başka hiçbir kimseden korkmamaktır. İmam Muhammed Taki Sözleri Dört sıfat insanı iş yapmaya muktedir kıIar: sıhhat, zenginIik, iIim ve aIIah’ın yardımı. Kim bir işe şahit oIur da sevmezse o işte buIunmayan kimse gibi oIur. Kim bir işte buIunmayıp o işe razı oIursa, o işte buIunan kimse gibi oIur Günah işIemek amacıyIa aIIah’a karşı bahane aramak, heIak oImaya sebep oIur. İIim aIimin eIbisesidir bu eIbiseden asIa çıkmamaIısın. bu dünyada birbirimizden ayrıyız. Ama ahirette kimin fikri ve inancı, arkadaşının fikir ve inancı ile aynı oIursa nerede oIursa oIsun o da onunIa birIikte oIur. AsıI yerIeşme yurdu, ahiret yurdudur. KuIIarın şükr kesiImezse, aIIah’ın bağışının kesiImeyeceğini biImiyor musun cahiI susarsa, insanIar ihtiIafa düşmez. Nefsinin istekIerine uyan bir kimse, sapmaktan emanda oIamaz. ZuImü yapan, ona yardım eden ve ona razı oIan o zuIümde ortaktırIar. Senin heva ve hevesine uyup da doğru yoIu senden gizIeyen sana zuIüm yapmıştır. Günah işIemekte ısrar etmek, kendini aIIah’ın tuzağından güvende biImenin sonucudur. Bir şeyi sağIamIaşmadan önce açıkIamak, işin bozuImasına sebep oIur. Bir insanın hain sayıIması için hainIerin güvendiği şahıs oIması yeter. Mü’minin izzeti, haIktan bir şey diIememesidir. Tövbeyi geciktirmek, aIdanmaktır. VazifeIeri hep sonraya erteIemek ise şaşkınIıktır. Kim bir işin giriş yoIIarını biImezse, çıkış yoIIarı da yüzüne kapanır. Kim biImediği işi yapmaya kaIkışırsa, ısIahdan ziyade ifsad eder. Mü’min, aIIah’tan oIan bir başarıya, nefsinden oIan bir öğütçüye ve nasihatçının da nasihatını kabuI etmeye muhtaçtır. AIIah’ın en iyi bağışı afiyettir. AIIah’ın muhabbeti haIkın bir çoğuna düşman oImayı gerektirir. HaIkın mükafatı, aIIah’ın mükafatından sonra ve rızası da aIIah’ın rızasından sonra geIir. KefiIi aIIah oIan bir kimse nasıI zayı oIabiIir?! AIIah’ın takip ettiği bir kimse nasıI kurtuIabiIir? sabri kendine yastık et, fakirIikten çekinme, şehvetIeri terket, heva ve hevese muhaIefet et biI ki, aIIah’ın gözünden uzakIaşamazsınız. ÖyIeyse nasıI bir haIde oIacağına dikkat et. Kim bir konuşanı dinIerse, ona tapmış oIur. Konuşan aIIah’tan konuşursa, dinIeyen aIIah’a tapmış oIur; konuşan şeytan’ın diIinden konuşursa, dinIeyen şeytan’a tapmış oIur. Şükrü yapıImamış bir nimet, bağışIanmamış bir günaha benzer. 36 İMAM HASAN ASKERİ (A.S)’DAN KISA SÖZLER Münakaşa etme; yoksa değerin yok olur. Şaka yapma; yoksa başkaları sana karşı cür’et kazanır heybetin sarsılır Kim mecliste makamından aşağıda oturmaya razı olursa, yerinden kalkıncaya kadar Allah ve melekler ona salat ederler. İmamet konusunda Kim nişane ve delil isterse, istediği ona verilir. Daha sonra nişane ve delilden imamdan yüz çevirirse, iki kat azap edilir. Kim sabreder (mucize istemez)se Allah tarafından te’yid edilir. İnsanlar, semavi yolu seçmek üzere yaratılmışlardır. Allah’tan doğruluğu niyaz ediyoruz. Sonuç, ya hakka teslim olmaktır veya kabul etmeyip helak olmaktır. “Allah-u Teâla, akıllı kimseleri muhatap almaktadır. Allah’ın sözü daima akıllı kimselere yöneliktir İnsanlar benim hakkımda birkaç gruba ayrılmışdır. Bir grup kurtuluş yolu üzere gerçeği bulan, hakka sarılan, şek ve şüphe etmeyen, benden başka sığınılacak önder tanımayan kimselerdir. Bir grup hak ehlinden olmayan kimselerdir. Budeniz yolcusu gibidirler ki, deniz dalgalandığında sarsılır, sakinleştiğinde de sakinleşirler. Şeytan’ın kendilerine galip olduğu kimselerin işleri kıskançlıklarından dolayı hak ehline itiraz edip karşı çıkmaktır sen sağa-sola yönelen kimseyi terket. Çünkü çoban koyunlarını toplamak istediğinde onları az bir çabayla toplar. Sakın sırları ifşa etme ve riyaset talep etme. Bunlar insanı helak olmaya götüren hasletlerdir.” Affedilmeyecek günahlardan biri de, kişinin “Keşke, sadece bu günahımdan sorguya çekilsem” yani, bu günah önemli değil demesidir. İnsanlar arasında şirk, karıncanın karanlık gecede siyah bir deri üzerindeki ayak izinden daha gizlidir. “Bismillahirrahmanirrahim” Allah’ın ism-i a’zam’ı gözün siyahının beyazına olan yakınlığından daha yakındır. İyilerin, iyileri sevmesi, iyiler için sevaptır. Kötülerin, iyileri sevmesi ise, iyiler için bir üstünlüktür. Kötülerin iyilere düşmanlığı, iyiler için bir ziynettir. İyilerin kötülere düşmanlığı ise, kötüler için bir aşağılanmadır Yanından geçtiğin herkese selam vermen ve mecliste makamından aşağıda oturman tevazudandır. Taaccüp etmeden gülmek, cahilliktendir. Bel kıran musibetlerden biri de, gördüğü iyiliği gizleyen ve kötülüğü açığa vuran komşudur. Sizlere Allah’tan korkmayı, dininizde şüpheliden kaçınmayı, Allah için çaba göstermeyi, tavsiye ediyorum; doğru konuşmayı, size güvenip emanet bırakan kimseye ister iyi ister kötü olsun emanetini iade etmeyi tavsiye ediyorum; emaneti iade etmeyi, secdeleri uzatmayı ve iyi komşuluğu tavsiye ediyorum Ehl-i sünnet’in namazlarına cenazesine katılın, hastalarını ziyaret edip haklarını ödeyin. Sizden biri, dininde doğru konuşan, emaneti sahibine veren ve halka güzel ahlaklı olduğunda Bu bizi hoşnut eder. Allah’tan korkun, bizlere süs olun, utanç vesilesi olmayın. Muhabbetleri bize doğru çekin kötülüğü uzaklaştırın biz, iyilik ehliyiz her iyiliğin ehliyiz ve her kötülükten uzağız. Allah’ın kitabında, bizim hakkımız, Hz.*Resulullah’a yakınlığımız ve Allah tarafından tertemiz masum kılındığımız açıklanmıştır. Allah’ı ve ölümü çok anın. Kur’an’ı çok tilavet edin. Peygamber*sav e çok salavat getirin. Peygamber’e salavatın on hasenesi sevabı vardır. Size yaptığım tavsiyeleri unutmayın. Selamımı size ileterek sizi Allah’a emanet ediyorum. İbadet, çok oruç ve çok namaz kılmak değil ibadet, Allah’ın yarattıkları hakkında çok düşünmektir. İki yüzlü ve iki dilli olan kul ne de kötü kuldur; yüzüne karşı kardeşini över, arkasında gıybet ederek etini yer. Kardeşine nimet ulaşırsa kıskanır, belaya uğrarsa onu yalnız bırakır. o kötü kuldur; Öfke, her şerrin anahtarıdır. En huzursuz insanlar, kin güden kimselerdir. İnsanların en takvalısı, şüpheli olan işlere teşebbüs etmeyen kimsedir. İnsanların en abidi, farzları eda eden kimsedir. İnsanların en zahidi, haramları terkeden kimsedir. İnsanların en çok çaba göstereni, günahları terkeden kimsedir. ölümse ansızın gelir. Hayır eken, saadet biçer. Şer eken de pişmanlık biçer. Her ekici, ektiğine ulaşır. Ağır davranan,*dünyada nasibinden mahrum kalmadığı gibi, haris de nasibinden fazlasını elde edemez. Kime hayır verilirse, o hayrı Allah bağışlamıştır. Kim**de**şerden korunursa onu da Allah korumuştur Mü’min mü’mine bereket, kafire ise hüccettir. Ahmağın kalbi ağzındadır; hikmet sahibi olan kimsenin ağzıysa kalbindedir. Garantilenmiş rızık, seni farz bir işten alıkoymasın. Abdestli olduğunda haddini aşan, abdestini bozan kimse gibidir. Hakkı terkeden her güçlü, zelil olur; hakk a sarılan her zelil de, izzet kazanır. Cahil ile dost olan ıstırap çeker. İki hasletten üstün ü yoktur: Allah’a iman ve kardeşlere faydalı olmak. Evladın küçüklükte babaya karşı saygısızlığı, büyüdüğünde ona karşı gelmesine sebep olur. Mahzun bir şahsın yanında, sevinçli olduğunu göstermek edepsizlik sayılır. Hayattan daha iyisi, kaybettiğinde hayata nefret ettiğin şeydir. Ölümden daha kötüsü ise, başına geldiğinde ölümü arzuladığın şeydir. Cahile riyazet çektirmek nefsine karşı durmasını sağlamak ve bir şeye alışkan olanı alışkanlığından vazgeçirmek, mucize gibi bir iştir. Tevazu, kıskanılmayan bir nimettir. Bir kimseyi zahmete sokacak bir şeyle ona ikramda bulunma. Kardeşine gizlide öğüt veren onu süslemiş, açıkta halkın önünde öğüt veren de onu kötülemiştir. Allah’ın nimetiyle kuşatılmayan hiç bir bela yoktur. Mü’minin, kendisini alçaltacak şeye ilgi göstermesi ne de kötüdür. * 37 İmam Mehdi'den Veciz Sözler Bizler Rabbimizin eğittikleriyiz; diğer insanlar da bizim eğittiklerimizdir. Resulullah'ın (s.a.a) kızı (Fatıma) güzel bir örnektir. Yeryüzü, gizlide veya açıkta olan Allah'ın Hüccet'inden asla boşta kalmaz. Hakkın bizimle Resulullah'ın Ehlibeyti ile ve bizim aramızda olduğunu bilmelidirler. Yıldızlar gök ehli için güvence vesilesi olduğu gibi, ben de yeryüzü ehli için güvence vesilesiyim. Şer'î hükümlerde hadislerimizi rivayet edenlere başvurun. Onlar sizin üzerinize benim hüccetimdir ben de onlara Allah'ın hüccetiyim. Zuhurum için vakit belirleyen yalancıdır. Hiç kimse, başkasının malını izni olmadan kullanamaz. Halkın hizmetinde ol, evin giriş yerinde otur; böylece insanlar seninle daha rahat ve çabuk görüşebilirler Allah'ım! Ona ve pak babalarına selâm et. Onun zuhurunu çabuklaştır ve çıkışını kolaylaştır. Sonsuz rahmetinle dilediği her şeyi ver ona. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Ve son sözümüz: Hamd, âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. * 38 İsmet Özel*Sözleri Susmanın suça iştirak olduğunu bilecek kadar aklım başımda Herkes kabul olan duasının bedelini ömrüyle öder. Yılanın başı mutlaka, her şart ve ahvalde ezilmeli. Yılan yaşama hakkını bizi sokmamış olmasından almamalıdır Amerikalılar girdikleri savaşlarda ölmez. Onlar bir şekilde ya zayiata uğrar veya telef olur. Kendini bilen insan yardımın insanlardan gelmeyeceğini de bilir. Şiir yüzümüze çarpan bir övgü veya sövgüdür. Sanat, bilhassa şiir hoşumuza giden bir şey değildir, boşumuza gelen bir şeydir. Öyle ya, evlerimizin içi boş olmasaydı nerede otururduk? Sevginin evi olduğunu akıldan çıkarmamak lazım. Ucunda ölüm olmayan şeyi ciddiye almak zorunda değiliz. Değerli olan eylemdir, ama eylemin hangi değerde olduğunu ve giderek değerli olup olmadığını öğreten şiirdir. Şiirin özgürlüğe ihtiyacı yoktur ve fakat özgürlüğün şiire ihtiyacı vardır. Şiir başkaldıranların, baskıya, zorbalığa karşı koyanların sesidir. Haksızlığa uğrayanların haykırışıdır şiir. İnsan mısralarda, şiirlerde hiç kimsenin elinden alamayacağı bir “yurt” bulur. bir yurdu olmasından güven duyar. İnsan kendi doğrularını dış dünyanın somutluğu içinde bulursa şiire yüz vermez. Her kim şiir önemlidir, büyüktür derse, aslında ben önemliyim, ben büyüğüm diyordur. Şiir insanın büyüdüğü ortamda büyüklüğü anlaşılan ve büyüklüğü kabul edilen bir şeydir Kelimeler insanın iç dünyasındaki tınıların başlatıcısıdır.Sınırları aşmak da aşmamak da insanın elindedir Şiirden yoksun bir edebiyat ortamının kofluğunu hiçbir dâhiyane açıklama gideremez. Görünürdeki dost ihtimali azaldığında veya tamamen kaybolduğunda, görülemeyen, henüz görünmemiş dosta ihtiyacın şiddeti yükseliyor. Şiirin hayatımızda bir yeri varsa o yer affedilme ümidimizin beslendiği yerdir. Cenneti özlüyoruz. Mü’min için dünya hayatı hasret hayatıdır. Yalnızlık illetini doğuran dünyevî hedeflerdir. Bizi cennetine çağıran Allah bize cennetlerini bildirerek yalnızlığımızın izalesine imkân veriyor. Türk topraklarında Türk olmakla, Türk olmuş olmakla “Allahsız, Kitapsız” Turancılık idealini terk ediyoruz Aklımızı Allah’ın bizim için neyi seçtiğine yormadığımız zaman felâketi hak ettiğimiz âyan olacaktır. Kur’an ve sünnet yaratılmamız sebebiyle işimize neyin yaradığını tefrik imkânı sağlar bize. Cenneti özlüyoruz. Ben özlüyorum, Geçen her gecenin leyle-i kadr, karşılaştığım her kişinin hızır olmadığını anladığımda kırılıyorum; Çocuklarının kursağına ne girdiğine aldırmayan kimselerden istikrah ettim. Kâfirler Türkiye’deki dangalakları salataya, çorbaya sıkılmış limon olarak kullanıyor. Çok şükür ki benim bütün işim Allah’ladır. Ve yine binlerce şükür ki benim bütün işim Allah’a kalmıştır. Bari bundan böyle hiçbir helal mahalle çıkmadığını acı çekerek gördüğümüz sokağa bir daha sapmayalım. Ne derler acaba” diye kahrolası bir put vardır. Fareleri küheylan, balkabağını fayton yapacaklar; ama saat gece yarısını vurur vurmaz bütün büyü bozulacak. Ne kadar insanın özünün tarihinden ibaret olduğunu söylesek de, şiire müracaat etmeksizin o özü temellük etmek o kadar imkânsızdır. Diyorum, hepimizin bir gizli adı olsa gerek; Belki çocuk ve ihtiyar, belki kadın ve erkek. Zevklerin bayağılığı düşüncenin asaletini zedeler. İnsanca bir etkinlik olarak davranışlarımızın anlamı üzerinde bir açıklığa varmak zorundayız. ** 39 Özdemir Asaf Sözleri İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde. Ben yürümeye başlayınca denizlerin üstünde karalarda koşanlar durup bana baktılar. Benim en sevdiğim söz, senden duyduğum bendir Sil ağzının kenarını, yine gülüşünden cennet akıyor Herkes fazlasıyla sevmiş, ben eksikleriyle de sevdim oysa İnsan parasını kaybedince fakir, özgürlüğünü kaybedince esir, aşkını kaybedince şair olurmuş Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz. İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri , yoksa insan büyüdükçe mi anlıyor gerçekleri? Düşümde aşk ile karşılaştım. İnsanı arıyordu. Uyandım, insan ile karşılaştım. Aşkı arıyordu Yaşamak, ilkin sevgi ile sevmek ile başlar, doğumla, doğmakla değil. Yaşam da sevgisizlikle biter, ölümle, ölmekle değil… Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir. Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir. Dünyanın nüfusu ikiye bölünüyor. Yarısı sen oluyorsun, yarısı ben. Sonra ikimiz bir bütün oluyoruz, kimseye sezdirmeden… Mutlu edemeyeceksen, meşgul de etmeyeceksin İnsanı bedenen ameliyat etmek için bayıltmak gerekir, ruhen ameliyat etmek için ise ayıltmak İnsanlar gelmeleriyle boşluk dolduranları severler, gitmeleriyle boşluk yaratanlara aşık olurlar. Dün sabaha kendimle konuştum. Ben kendime çıkan bir yokuştum. Yokuşun başında düşman vardı. Onu vurmaya gittim ve kendimle vuruştum. Aşk; iki kişinin sokak kavgasına benzer, çünkü ayıran hep bir yabancıdır. Artık benim mutluluk kavramım olmayacak. Daha mutsuz olmamak için Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir. Yalnız ben biliyorsam bu aşktır. Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır Bekle*deseydin, gelmeyeceğini bilsem bile beklerdim. Kaçmak istedikçe sana yakalanıyorum. Söndürmek istedikçe sana yanıyorum. Yenildim işte! Yine de seviyorum. Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi. Ve aşk öyle haindir ki; nerede imkansız varsa gider onu sever. Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen; o hayat her şeye bedeldir. Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor. Akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum. Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç. Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar ikimize yetmez Kendini bir şeye bölmesini bil.*Bilmezsen, bir şeyi bilmesini bil.*Onu da bilmezsen, anlatıyorum*olan oluvermez, ölmesini bil Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Bu yılan doğadaki yılandır, toplumdaki değil. Yanlış anlaşılıyor. Önce büyük büyük düşündüm sonra büyük büyük yaşadım ne varsa onlar aldı şimdi bana küçük bir ölüm kaldı Kirli ellerimiz daha temiz, temiz elli kirli gönüllerden. Ne dersiniz? İki tür nokta var ; biri önüne ve ardına bakar , biri ardına bakmaz ardını noktalar Bir sevgiyi anlamak, bir yaşam harcamaktır. Harcayacaksın sevmesi yeter ona saygılı olmalıdır ve de tutkun. Ağlamak unutmak kadar kolaydır inan. Sevin ağlayabiliyorsan. Sevin ağlıyorsan. Gül ağlayabiliyorum diye, Şu hayvan o kadar vahşî ki.*Onun üstesinden ancak insan gelebilir.. Dost gerçekleri, düşman işine geleni. Deli ağzına geleni.*Aşık*içinden geçeni söylermiş. Kolay mıdır her şeyden vazgeçip gitmek, Yoksa her şeye rağmen gitmekten vazgeçip sevmek mi gerek ? Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler. Ağzında yalan varken konuşma! Bir gün benden şikâyet ettiğin ne varsa, özleyeceksin! Yanına kadar koştuktan sonra, bir adım daha atamayacaksan eğer; oraya kadar sakın koşma. Sana değil, bekleyene yazık olur Boşuna yorulma gönül, sadece sevmek yetmiyor Bir kadının alnı dudaklarından daha değerlidir çünkü dudaklarından dökülecek olan ‘seni seviyorum’ sözü, önceden alnına yazılmıştır. Son isteğin nedir? Sorusu çok çok kolaydır, ilk isteğin nedir? Sorusundan. Çünkü o soruyu kimse kimseye soramadı korkusundan Gelmen bir iyiliktir diyecektim.*Kapıyı hep başkaları açtı. Beni benden çıkardınız beni benden aldınız. Göz görmeye görmeye bir uzağa bıraktınız. Kendime dönmeye artık çok geç. Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş, sersem. Ben seni beklerken ölmem ki. İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde. Ben yürümeye başlayınca gittim sığınacağım adaları birer birer batırdım. Tek kişilik miydi ki bu şehir? Sen gidince bomboş kaldı. Yalan korkaklığın tortusudur. Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma. İmkânsızları yaşamak mıdır sevmek, yoksa severken imkânsız mıdır yaşayabilmek? Küçükken hayvanlarla konuşabilsem ne ilginç olurdu diye düşünürdüm. Meğer yıllardır iletişim kurabildiğim bir sürü hayvan varmış Beni öyle bir yalana inandır ki ömrümce sürsün doğruluğu. Madem yalandı her şey, bıraksaydın öyle kalsaydı. Bana son yalanın “bende sevdim” olsaydı. Benim sevdam ulu çam gibidir. Ne güzde yaprak döker, nede kışta boyun büker. Oysa ne çok ağladım ben bir damla yaş dökmeden. Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda, birbirine sarılarak uyuyordur. Ölebilirim bu genç yaşımda, en güzel şiirlerimi söylemeden götürebilirim. Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda, sevgilim, seni bir akşamüstü düşündürebilirim. Bazen dayanmaktır sevmek; hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek.*Bazen yaşamaktır sevmek; soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek. Bazen ağırdır sevmek; sevdiğine layık olabilmek.*Ve bazen hayattır sevmek; birini çok uzaktayken bile, yüreğinde taşıyabilmek. Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi ve aşk nerde imkansız varsa gider onu sever. Adının üstüne anılar koyma sen mezar değilsin. Anılar adının ardından gelsin sen duvar değilsin. Ne para istiyorum ne de pul. Tek bir istediğim var, o da yalansız bir kul. Gelecekse beklemek güzeldir. Özleyecekse özlemek güzeldir. O sevecekse hayat her şeye bedeldir. Ne an yaklaştımsa ittiniz ne zaman geldimse gittiniz. Siz hep büyük ve önce idiniz önce siz bittiniz. Kime sorsam, “Ben senin mutluluğunu istiyorum” dedi. Ne kastınız vardı mutluluğuma, anlamadım gitti. Kolay mıdır her şeyden vazgeçip gitmek, yoksa her şeyden vazgeçip sevmek mi gerek? Madem yalandı her şey,son yalanın “ben de sevdim” olsaydı. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. Bu yılan doğadaki yılandır, toplumdaki değildir Bir sevgiyi anlamak, bir yaşam harcamaktır. Harcayacaksın! Aşk acısı çekmeyenler şair olamaz. Her şairin bir sevdiği, sevdalısı vardır ve sevdikleri üzerine birbirinden güzel şiirler yazılmıştır. olmasaydı; Bir Ayrılış Hikâyesi, Bir Bozuk saattir yüreğim gibi şiirler dile gelir miydi? Aşklar bağrında şiirleri büyütür. Sen kocaman çölde kalabalık gibisin, denizde ender bir balık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, ağlatır ve güldürür; hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. İnsansız adalet olmaz peki Adaletsiz insan olur mu? Olur, olmaz olur mu! Ama, olmaz olsun Sana Yeniden Başlamak İsterim Seni bulmaktan önce aramak isterim. Seni sevmekten önce anlamak isterim. Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, Sana hep yeniden başlamak isterim. Bekle Dedi gitti Ben beklemedim, o da gelmedi...Ölüm gibi bir şey oldu Ama kimse ölmedi... Seni Saklayacağım Seni saklayacağım inan Yazdıklarımda, çizdiklerimde Şarkılarımda, sözlerimde. *Bir sevgiyi anlamak *Bir yaşam harcamaktır, *Harcayacaksın. *Seni yaşayacağım gözlerimde; Seni*Gözlerimde saklayacağım. Bir gün, tam Bakacaksın Gözlerimi kapayacağım... Anlayacaksın Sen ona bir gemisin, yönü senin yönündür*O da bir ada olsun, sana çevrili dursun * İnsanlar nerede olsa bir orayı düşünür Derler adadakiler, şu gemi bir gelse Gitsek buradan öteye gidsek O gemiler de bir adayı düşünür. Seni Seyrederdim Saçların uçuşurdu rüzgardan.Güneş yakardı,deniz yanardı..Sen konuşur ben dinlerdim. *Gülerdin Susardın,düşünürdün. *Benimle el-ele yürüdün*Yol biterdi. *Görmezdim seni..*Zaman yıl geçerdi. *çok uzakdan Seni seyrederdim Sana gitme demeyeceğim Günün en güzel saatleri bunlar Yanımda kal. Siyah beyaz tuşlarında piyanomun Seni çalıyorum şimdi çoğalıyorsun odada Sen arttıkça ben kayboluyorum Seni doğuruyorum geceye Adını koyuyorum aya bakarak Her şey sen oluyor her yer sen Ben ölüyorum Sesini duyuyorum rüyalarımda Gözlerimi kamaştırıyor ışığın Rüzgar sen gibi dokunuyor Ben doğuyorum 39 Ümit Yaşar Oğuzcan Sözleri, Bir gün gelir de unuturmuş insan en sevdiği hatıraları bile… Bari sen her gece yorgun sesiyle, saat on ikiyi vurduğu zaman, beni unutma ben her gece seni yaşar ve seni düşünürüm… - Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; seni özlediğim içindir. Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, denizler ortasında yelkensiz bıraktın, öylesine yıktın ki inançlarımı; beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın. Boşuna değil pazarları sevmeyişim. Durup durup içimin kararması, gözlerimin dolması apansız boşuna değil. Sevmek. seni sevmek. hiçbir şeyi umursamadan, tutmak ellerinden derinlere inmek, gitmek o yerlere hep sen olmalı ve seni yaşamak ve olduğun yerde bile.. Ve deler sevgi dolu yüreğini sevgi bilmeyen bir kurşun. Bu kadar yürekten çağırma beni. Bir gece ansızın gelebilirim. Beni bekliyorsan, uyumamışsan, sevinçten kapında ölebilirim. *** 40 Akşemseddin Sözleri Fatih Sultan Mehmed halvete girmek, için Akşemseddine ısrar eder. O şöyle buyurur dervişlikteki lezzeti, tadınca, dünya saltanatı gözden düşer. sen devlet işi yapma ve saltanatı layıkıyla yerine getirmeye mecbursun ve bununla görevlisin. Fatih Sultan Mehmed halvete girmek, için Akşemseddine ısrar eder. O şöyle buyurur Sen halvetime girersen ahvâl-i alem dünya işleri bozulur. Sebep olduğum için, gazaba uğrartm senin derviş olman değil hükümdar olman gereklidir. ” Akşemseddin Hazretlerinin Fatih Hana gönderdiği mektup Dünyevi ve ruhani lezzete dayanan iki hayat tarzı vardır. Dünyevi hayat değersiz ve geçicidir. halde ona iltifat etme Akşemseddin Hazretlerinin Fatih Hana gönderdiği mektup peygamberlere, evliyalara, halifelere rahat değil, cefa ve müşküller nasiptir. Sen onların yolundasın, nasibinden zevk duy Akşemseddin Hazretlerinin Fatih Hana gönderdiği mektup sen Herhangi biri değilsin, memleket sana tabidir. Bedende ki her şey ruhun eseri olduğu gibi, memlekette senin eserin olacaktır. hürriyeti kulluğa satmam. Yürü mezarlıkta sessizce otur. O söz söyleyip susmuşları gör! Onların topraklarını bir renkte, bir halde görürsün, ama halleri bir değildir ki… Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın. Kendini noksan gören olgunlaşmaya 10 atla koşar. Kendini olgun sanan bu zannı sebebiyle Allah’a ulaşamaz. Sende iyi olan ne varsa dostuna ver Nerede akarsu varsa orada yeşillik vardır. Akan gözyaşının olduğu yere de rahmet gelir. İçte ki kiri su değil, ancak göz yaşı temizler. Fakire verilen,daha onun eline geçmeden Allah’a ulaşır. Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin, karşındakinin anlayabildiği kadardır Adalet nedir? / – Ağaçları sulamak. Zulüm nedir/ -dikene su vermek. Balığa, denizden başkası azaptır. İyiliği ve ihsanı tamamlamak, başlamaktan daha iyidir. Ne mutlu o kimseye ki kendi ayıbını görür. Bir mum, diğerini tutuşturmakla ışığından hiç bir şey kaybetmez. Bal yiyen, arısından gocunmaz. Allah ile olduktan sonra, ölüm de ömür de hoştur. Kanaatten hiç kimse ölmedi, hırsla da hiç kimse padişah olmadı. Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, hiç aramamak demektir Nice kişiler vardır ki dizimin dibindedirler, ama sanki Yemen’dedirler. Yemen’ olan niceleri de vardır ki sanki dizimin dibindedirler. Nice bilginler vardır ki gerçek bilgi hakiki irfandan nasipsizdir Bu ilim sahipleri, bilgi hafızıdır, bilgi sevgilisi değil. Şunu iyi bil ki safları yaran, her şeyi yenen aslanla savaşmak kolaydır; gerçek kahraman odur ki önce kendi nefsini yener. Bazı insanlar vardır ki selam verirler ve selamlarından is kokusu gelir. Bazıları vardır ki selam verirler ve onların selamından misk kokusu gelir. 40 Kaşgarlı Mahmut Sözleri Yalnız kaz ötmеz. Kış konuğu atеşdir. Azığı olan yorulmaz. Kurt komşusunu yеmеz. Fazilеtin başı dildir. Et tırnakdan ayrılmaz. Çiftе kılıç kına sığmaz. Yurt gidеr, törе kalır. Tеmbеlе bulut yük olur. Sеlâmеtdе acеlе yoktur. Misk kutusu misk kokar. Bir karga ilе kış gеlmеz. Kanı kan ilе yıkamazlar. Dеvlеt alâmеti bilgidir. Dumanı kaldıran islеnir. Acеlеci sinеk sütе düşеr. Eşеk sürüsü başsız olmaz. Günеşе bakan göz kamaşır. Atеş dеmеklе ağız yanmaz. Balık suda, gözü dışarıda. İt ısırmaz at tеpmеz dеmе. Atеş alеv ilе söndürülmеz. Dеlikli inci yеrdе kalmaz. Yaramaz malın sahibi olmaz. Emzikli kadın iştahlı olur. Konuk gеlirsе dеvlеt gеlir. Varlıklı kişi çabuk kocamaz. Yaşlı öküz baltadan korkmaz. Coşkun ırmak gеçitsiz olmaz. Tеmbеlе еşik dağ gеçidi Başkasının malı, mal sayılmaz. Kuş tuzağa yеm için yakalanır. Dеvе silkinsе еşеğе yük çıkar. Arı kızdırılırsa ısırır, sokar. Sıkıntı еbеdîyеn sırtda kalmaz. Çift, iki kılıç bir kına sığmaz. Kişi göğе tükürsе, yüzünе düşеr. Cеhеnnеmin kapısını açan maldır. Dеvе yükü aş olsa, aça az görünür. Şaşkın konuk еv sâhibini ağırlar. lrak yеrin habеrini kеrvan gеtirir. Tanıdık şеytan, yabancıdan iyidir. İki koç başı bir tеncеrеdе pişmеz. Ulu kişiyi ululayan, dеvlеt bulur. Aslan kocayınca sıçan dеliği bеklеr. İpеk yaması ipеğе, yün yaması yünе. İyi kişinin kеmiği еrir, adı kalır. Kaz gidеrsе ördеk gölе sâhib çıkar. Oğlak iliksiz, çocuk bilgisiz olur. Dil ilе bağlanan diş ilе çözülеmеz İyi adamın kеmiklеri еrir, adı kalır. Ev içindе bakılan buzağı öküz olmaz. Talihsiz kişi kuyuya girsе yеl alır. Ekmеyincе bitmеz, dilеmеyеn bulamaz. Aç kişi acеlеci, tok kişi yavaş olur. Arslan kükrеsе atın ayakları dolaşır. Aş dеvе yükü ilе olsa aça az görünür. İtdе utanma olsa çarığın altını yеmеz. Küçük ikеn uğraşan, büyüyüncе sеvinir. Yaş ot yanmaz, еlçi ölmеz, öldürülmеz. Hastanın vasiyеt еtmеsi iyilik gеtirir. Gözdеn ırak olan gönüldеn dе ırak olur. Külе üflеmеktеnsе közе üflеmеk yеğdir Dağ dağa kavuşmaz, kişi kişiyе kavuşur. Aç olan nе yеmеz, tok olan nе söylеmеz ? Oğul babasına çеkеr, çеkmеk üzеrе doğar. Bеş parmak düz, birbirinin еşi dеğildir. Önе konan yеmеk ikram еdilmеmiş sayılmaz. Öküz olacak buzağı, kеndisini bеlli еdеr. Dişi dеvе inlеsе yavrusu bağırır, bozlar. Şaşmaz ok olmaz, yanılmadık bilgin olmaz. Kardеş dеmiş bakmamış, kayın dеmiş bakmış. Günеşdе gеdik yokdur, bеydе caymak yokdur. Ağılda oğlak doğsa, dеrе boyunda otu bitеr. İyilik yap suya at, pınarında dilе bulursun. Kulunun düşman, itinin kurt olduğunu unutma. Dеlik küçük olsa da tapayı yamayı büyük vur. Kişidе yüz güzеlliği dеğil fazilеt dilе. Ev sahibi doyurunca, konuğun gözü yolda olur. Yürеkli kişi yağılı, tеmbеlin başı kanlı olur. Parolayı bilеn kişi hayâtını kurtarır, ölmеz. Çеyiz vеrеn kız alır, gеrеkliysе pahalı alır. Dеvеyе binip koyun sürüsü içindе saklanılmaz. Yiğit ordu içindе, bilgin mеclistе bеlli olur. Atеş dumansız olmaz, gеnç kişi günahsız olmaz. Yеmеğе tad vеrеn tuzdur ama tuz çanakla yеnmеz. Birеr birеr bin damlaya damlaya göl olur. Şalvarı sağlam olan nеrеyе istеsе oraya oturur. Ağaç ucuna yеl dеyеr, dеğеrli kişiyе söz gеlir Avcı nе kadar hîlе bilsе, ayı o kadar yol bilir. Oynak kadın koca bulamaz, acеlеci еvinе varamaz. Öküz ayağı olmakdansa, buzağı başı olmak yеğdir. Kulak işitsе gönül bilir, göz görsе sеvinç gеlir. Düzlükdеki sülünü ararkеn, еvdеki tavuğu kaçırma. Yiğitlеrlе vuruşma, bеylеrlе sürtüşmе, Arpasız at aşamaz, arkasız yiğit rakibini yеnеmеz. Yoğun bulutu tipi sürеr, karanlık işi rüşvеt açar. Tüccarın malı tеmiz olsa yol üzеrindе kеndisi yеr. Dеğirmеndе doğmuş sıçan gök gürlеmеsindеn korkmaz. İnsan şişirilmiş tulum gibidir, ağzı açılınca sönеr. Annеsi yalancı yufka yapar, oğlu tеtik koşup kapar. Eğir otu kökü bulunduran kişi, hastalansa da ölmеz. Kayın ağacına katılık, söğüt ağacına tazеlik yaraşır. İşarеt olsa yol şaşırılmaz, bilgi olsa söz saptırılmaz. Gеniş, bol giyim yıpranmaz, danışılmış bilgi yanılmaz. Yılan kеndi еğriliğini bilmеz, dеvеyе boynun еğri dеr. Tuzakdan korkmuş kuş kırk yıl çatal ağaç üstünе konmaz. Tay at olunca at dinlеnir, çocuk adam olunca ata dinlеnir. Kurdun avı ortaklı, kuzgunun avı ağaçda kеndinе ait olur. Halk içindе uyuşmazlık olsa, kimsе birbirinе yan bakamaz. Baba bir kardеşlеr dövüşürlеr, ana birlеr yardımlaşırlar. Danışılmış bilgi güzеllеşir, danışılmamış bilgi yıpranır. Bıçak nе kadar kеskin olursa olsun, kеndi sapını yontamaz. Saban zamanı sürtüşmе olursa, harman zamanında dövüş olmaz. İki buğra, еrkеk dеvе itişir, ortada bükеlеk sinеği incinir. Dövüş olmayınca düzеn düzülmеz, tipi olmayınca hava açılmaz. Onlara Türk adı vеrildi vе onlar yеryüzünе hakim kılındı. Tay atlaşınca at dinlеnir, oğul еrginlеşincе babası dinlеnir. Babası (anası) еkşi еlma yеsе, oğlunun (kızının) dişi kamaşır. Gеcеylе yola çıkan gündüzün sеvinir, küçükkеn еvlеnеn yaşlanınca sеvinir. Buzdan su damlar. Çеlik kılıç gеri durmaz. Günеşе bakan göz kamaşır. Alacalı at yük taşıyamaz. Kuş tuzağa yеm için yakalanır. Kişi söylеşеrеk, at koklaşarak anlaşır. Taş üstündе ot olmaz, yavşak kişidе ar olmaz. Yüz görümlülüğü çok olan gеlin, güvеyiyi yavaş, yumuşak bulur. Karganın kocamışını kim bilir, kişinin gönlündеkini kim anlar. Silâhını hazır еdеn at da bulur, silâhını unutsa tutsak olur. 41Ahmet Ümit Sözleri Kardeşin, kardeşi vurması kabul edilemez. Kazanmaktan çok haklı olmak, güçlünün değil, kaybedenin yanında, mazlumla birlikte olmak tam da öyleydik Ve bu huzur veriyordu bana. beklemeyi bilmek en büyük erdemdir. hayatı oluruna bırakmak lazım elbette umut vardı, hem de hiç yabana atılmayacak bir umut. Hayat daha güzel olabilirdi. Ah aptal insanlar, ah aymaz insanlar. Mahvedecekler hem kendilerini hem dünyayı… Dev bir orkestrayı oluşturan müzisyenler gibiyiz, tek başımıza ahenk sağlamamız imkânsız Dev bir orkestragibiyiz, hep birlikte yeri göğü inleten enfes sedalar çıkartmamız mümkün. Ülke ateşler içinde kalmışken, kendi gönül yaranı söndürmenin peşinde koşamazsın. Şu yaşadığımız çağda vesveseli olmak için o kadar çok sebep var ki. Sen oturduğun yerde otur, hak yerini bulsun. Yok öyle şey, dövüşeceğiz Zalimin en büyük başarısı, zulüm ettiklerini kendine benzetmesidir. Sorunları halletmek yerine baskıya, şiddete başvuruyoruz. Bu, çaresizlik anlamına gelir. Sensizliğin sürekli seni hatırlatmasından bahsediyorum..korkunçtu. … acımasız olan biz değildik, yaşadığımız dünya, yaşadığımız çağ, bütün bir insanlıktı. Biz, vicdanını merhametini yitirmiş dünyayı yola koymaya çalışıyorduk. Ama bu romanlarda anlatıldığı kadar kolay değildi… ızdırabımızla alay etmeyi başardığımızda insan olmaya bir adım daha yaklaşacağız hayal kırıklıklarına uğrayınca, umut etmeye korkuyor insan bazen hayat, sen kılını kıpırdatmasan da mutlulukla dolduruyor içini Ölümle yüzleşmek, ölmeyi düşünmekten daha iyidir. Ey kudretli Allahım, ne olur vakit geçirmeden al canımı şu güzel ülkenin dağıldığını gösterme bana başka ülkede ölmeme müsaade etme. O kadar genç, o kadar tecrübesiz, o kadar iyimserdim ki, tarihin, gönlümüze göre akacağına inanıyordum. Elbette olmadı, elbette duvara tosladım tarihin vicdanı yoktu. insanları düşünmezdi. Ne insanları, ne aşklarını ne de hayatlarını. Biz, yön vermeye çabalasak da, o kafasına göre akardı Ülke parçalanmış, milletler yok olmuş, şehirler yağmalanmış, insanlar katledilmiş hiç umrunda olmazdı Hayatın en güzel bencilliğidir aşk. İlerleme zaman meselesidir aziz kardeşim, eşitlik ve güzelliğin vazgeçilmez olabilmesi için epeyce zamana ihtiyacımız var. İnsan, tarihin rüzgârı karşısında, okyanusa düşmüş ceviz kabuğu gibidir. Ne kadar şuurlu davranırsa davransın, kaderi dalgaların insafına kalmıştır. İnsanın en zayıf anı, kendini en güçlü hissettiği andır. Yeryüzünde beni anlayacak tek kişi vardı, o da sendin. Fırtınalı okyanuslardan kurtulup, ölü denizde batmayı bekleyen yelkenli gibi çaresiz, kalakalmışken, insan daha iyi değerlendiriyor kendini. Demek ki sadece seçimlerimiz değil, rastlantılar da belirliyormuş insanın hayatını… despotluk karşısında şerefle dövüşenler, yüksek memuriyetlere tırmanmak için birbirlerine düşman oluyorlardı insanoğlunun musibetliği ve habisliği güzelim sevdayı mundar etmiştir.. Anlamayacak bir şey yok. yaşın genç , bilmiyorsun, insanoğlu yanlış işlerden keyif alır dört kitabın dördünde birden niye cehennem var zannediyorsun? İnsanın gönlü geniştir geniş olasına ama sevda kuşu da nazlıdır, öyle her önüne çıkan dala konmaz. Her önüne çıkan dala konan kuşa bizde başka ad verirler. Bu işin macerası olmaz.” dedi yaralı bir ses tonuyla. “hakiki sevda tektir. sonuna kadar da tek kalır. yaşam belleğimizdeki anıları silmekte ustaydı, giderek izler zayıflamaya başladı, Ve şu da bir gerçek: Amaç ne kadar yüce olursa olsun, kendi öz çocuğunuza bile zorla bir şey yaptıramazsınız. yaşadıklarım öğretti ki, ülkenin asıl meselesi, hep boyun eğmesi, suskunluğu erdem zannetmesi. En mühim mücadele, fikirle yapılandır. Şiddet eninde sonunda onu uygulayana dönen bir bumerangdır. Hep en son görüşmemizdeki an geliyordu gözlerimin önüne .’Yaşlanmışsın,’ deyişini hatırlıyordum… Ama annem yanılıyordu, o zaman değil asıl şimdi yaşlanmıştım, onu kaybedince, onun tükenmiş, incecik bedenini şu toprağın altına gömünce. Evet, o zaman yaşlanmıştım işte. Çünkü anneler ölmeden çocuklar büyümezdi. Başka bir insanın bedenine bakarak nasıl büyük bir mutluluk duyulabilir ki? bütün yaşamınızı bir tek insana bağlamanızı, o güldüğünde mutlu olmanızı, sizi görmezden geldiğinde kahrolmanızı anlayabilmiş değilim. Yaşam o kadar zengin, o kadar güzel ki bir insanın mutluluğunu bir başka insanın davranışlarıyla sınırlaması bana çok saçma geliyor… …sana inanıyorum. İnanmak kefil olmak demektir. Yani sana kefil oluyorum biz acıyla yaşamaya alışmışız, değil mi? bir yanımız ağlarken, bir yanımız güler… ne kadar güler, orası belli değil. çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor. vatanın yangın yerine döndüğü bir devirde. insanlar bu kadar mutsuz ve birbirlerini öldürmek için fırsat kolluyorken mesut olmak mümkün mü? Vatan düştükçe, bazı insanlar yükseliyor, millet bahtına küserken, bazıları şans atına binmiş koşturuyordu. 42 John Verdon Sözleri ”Gerçek senin dostundur.” ”Dikkat her zaman yararlıdır.” ”Güzel şeyler güzel duyguları tetikler.” ”Yalnız hayat, boşa geçen bir hayattır.” ”Eylemler kelimelerden daha güçlüdür.” ” ”Unutmak unutmaktır. İsteyerek yapılır mı hiç?” ”Hayat sana limon veriyorsa limonata yap.” ”Eğer geri çekilemiyorsan, tam gaz ileri git.” ”İnsanları öldüren silahlar değil, yine insanlardır.” ”Korkunç şeyler korkunç cezaları gerektirir.” ”Bir adamın gücü aynı zamanda onun zayıflığıdır.” ”İyilik yapmak için hiçbir zaman geç değildir.” ”Kötülük görme, kötülük duyma ve kötülük konuşma.” ”Yanlış sorular sorarsan, yanlış cevaplar alırsın.” ”Sen olumlu düşünürsen çözüm yolu önünde belirir.” ”Bir şey çok mantıklı, ama tamamen yanlış olabiliyor.” ”Kötülük usturasının sapı, ağzından daha derin keser.” ”Çoğu seri katilin zekâ seviyesi ortalamanın üzerindedir.” ”Gösterişin pahalı, yaşamın da ucuz olduğu bir dünyadayız…” ”Sanki öldürme içgüdüsüyle üreme içgüdüsü iç içe geçmişti.” ”Övülmek her zaman iyi değildir. Her şey kaynağa bağlıdır.” ”Tuhaf tesadüflerin genelde çok basit açıklamaları vardır. ”Zihnimin de bir kapasitesi var, bazı şeyleri unutabiliyorum.” ”Şikayet etmek zaman kaybından başka bir şey değil.” ”Karşısında ne kadar güçlü durursan, çöküşü o derece hızlanır.” ”Tazı sen tasmasını çözmediğin müddetçe tavşanı yakalayamaz.” ”Yavrusunu korumaya niyetli bir annenin sınırları var mıdır?” ”Eğer bir şeyin yapılmasını istiyorsan onu meşgul birinden iste.” ”Hayat kısa. Hepsi bu. Bu üzerinde düşünülmesi gereken bir şey.” ”İhmal edilen hayat yolculuğu her zaman sefaletle, acıyla sona erer.” ”Hayatın amacı diğer insanlara elimizden geldiği kadar yaklaşmaktır.” ”İnsan iyiyi, güzeli amaç edinirse, onu kötülükten bile sağlayabilir.” ”Çıkmaz sokaktan çıkmanın tek bir yolu vardır; aksi yöne gitmektir.” ”Bir bedende yaşayan iki insanın verdiğinden daha büyük acı olamaz.” ”Çoğu kez içimizdeki çalılıklara takıldığımızdan ilerleyemez hale geliriz.” ”Bazen acının derinliği bize kaybımızın ne kadar büyük olduğunu gösterir.” ”Kafasında harcadığı zaman, dünyada harcadığı zamandan daha fazlaydı.” ”Bize anlatılanlardan çok kendi bulduklarımızın doğru olduğuna inanırız.” ”Her şeyin hikayesi uzundur. Ama her uzun hikayenin bir kısa versiyonu vardır.” ”Oysa tek gerçek şu; yeterince uzun yaşarsanız her şeyi, herkesi kaybedersiniz.” ”Hayatlarımızdaki en büyük acı, kabul etmediğimiz hatalarımızdan gelendir.” ”Bizim asıl yapmamız gereken hayatı yaşanabilir kılan olgulara yoğunlaşmaktır.” ”Dünya üzerinde hiçbir şey kusursuz değildi. Her zaman artılar ve eksiler vardı.” ”Gördüğümüz örnekler, inanmak istediğimiz hikayeler tarafından oluşturulurdu.” ”İnsanlar kendi kusurlarından ziyade başkalarının hatalarını bulmaktan zevk alır.” ”Hayatta mutlu olmak için, parasız yapabileceğin kadar sevebileceğin bir işin olmalı.” ”Bazıları sadece bağnazlıklarından nefretlerini yönlendirecekleri birilerini arıyorlar.” ”Zihindeki bir yılan çalıların arasındaki iki gerçek yılandan daha korkutucu olabilir.” ”Hayatta sevgiden daha değerli hiçbir şey yoktur. Önemli olan sadece ve sadece sevgidir.” ”Bizi en çok üzen kişisel felaketler, içimizden atamayacak kadar güçsüz olduklarımızdır.” ”İnsanlar,siyah ve beyazı sever. Gri başlarını ağrıtır. Detaylar midelerini bulandırır.” ”Muhteşem insanların hep daha iyisini yapmaya çalıştığını fark ettiniz mi hiç?” ”Hiçbir kemik kırığı haddinden fazla kendine güvenme yanılgısının neden kadar acı veremez.” ”İnsan ne kadar görmezden gelirse gelsin, ölüm kendini fark ettirmenin bir yolunu buluyor.” ”Nacizane fikrime göre kurşunlar bazen problem çözmede en az beyin kadar değerlidir.” ”Genç kuşakların büyük kısmı sanki umursamazlık, tembellik ve basitlik içinde yüzüyordu.” ”Bir erkeğin bir kadına yapma çiçek alması, çiçekli bir duvar kağıdı rulosu hediye etmesiyle aynı şey Bu kadar korkunç bir şey nasıl yapılır? bir insanın yapabileceği pisliklerin hiç sınırı yok mu?” ”Korkularımızın en büyüğü; karanlıkta, gölgeler arasında sinerek beklediğini hayal ettiklerimizdir ”Şans sevdiği bir kavram değildi. Şans, onun nazarında, aptalların kabiliyet yerine koydukları bir şeydi.” ”Eğer ne için orada durduğunu anlamayı başaramadıysan, yolunda duran kayayı asla yerinden kaldırma. ”Kimse gerçekleri savunmak için canını ortaya koymaz. Ama inançlarını savunmak için seve seve ölürler. ”Karşımızda avaz avaz bağıran değil, ama sakin bir sesle öfkesini aktaran adam bizim kanımızı dondurur. modern dünyadaki çoğu insan gerçekte kim olduğuna ilişkin en ufak bir fikre sahip değildi.” kendimizi daha büyük tehlikelerden korumak için korktuğumuz şeyleri yapmak zorunda kalırız ”Bu gökyüzüne yazı yazmaya benziyor. Hava açıkken, yazı okunaklı… Biraz rüzgar çıkınca, anlaşılması imkansız…” Herkes haklı olduğu düşünülsün ister, belki de özellikle ruhsal bozukluğu olanlar Bir hedefe ulaşmak için dış engellerden ziyade iç engelleri, gereksiz düşünceleri, duygusal itirazları aşmak gerekir Gerçekte yaşamadığımız, bize başkalarının anlattığı şeyler bir süre sonra kendi yaşadığımız anılar haline gelir her şey çökünce günahkarlar bile tek çıkış yolu olan dürüstlüğe sığınmak zorunda kalırlar.” Bazen korkmak iyidir. Doğru şeylerden korkmak bizim geçmişte yapılan yanlışları yenmemizi sağlar. Korku karanlıkta büyür. Kapıyı biraz aralık bırak yeter. Bırak kapının ardında neler olabileceğini o düşünüp, endişelensin.” Yaz yaşlanan bir aktör misali sahnelerden çekilmeye hazırlanırken, sonbahar, tıpkı bir ölü kaldırıcısı gibi, rüzgarların arasına sinmiş, bekliyordu.” ”Hikayelere çok düşkünüz. Onlara inanma ihtiyacı taşıyoruz. Ve ne oluyor biliyor musun? Bu inanma ihtiyacı seni bataklığa sürüklüyor.” her araştırmada tek bir hedef vardır. Ve sizin başarınız ulaştığınız her sonucu asıl hedefe ulaşmak için kullanmanızda yatar.” ”Masum çocukların ölümleri dokunaklı bir hadise olarak kabul edilebilir İnsan ne kadar görmezden gelirse gelsin, ölüm kendini fark ettirmenin bir yolunu buluyor. Hislerinin arasına, bodrum dairesine sızan su gibi sızıyor.” Hiçbir şey, insanı geçmişiyle başa çıkabileceği düşüncesinin yanılgı olduğunu anlaması kadar savunmasız hale getirmiyor.” Kafamda o kadar çok şüphe var ki her konuda şüphe doluyum.Ama şüpheli olmakla birini suçlamak arasında çok fark vardır.” İnsanların kendileri hakkında anlattıkları öyküler baştan aşağı gerçek dışı olma ihtimali taşırlar onlar hakkında kendi bulduğumuz bize gerçek gibi gelir suçluluk, insanın yapmaması gereken bir şeyi yaptığı zaman hissettiği rahatsızlıktır. inandığı şeylere çok sıkı sarılır insan. inanırsa zerre kuşku duymadan benimseyecektir. 43 Charles Bukowski Sözleri, - Size zamanını ayırmayan birine, asla kendinizi harcatmayın. çok tuhaf bir dünyada yaşıyoruz, "her şeyimiz var ama hiçbir şeyimiz yok." Anlatacak çok şeyim olsa da, anlaşılmak istendiğimden emin değilim. Bir kaplanı yakalayıp kafese koyabilirsiniz ama onu kırdığınızdan asla emin olamazsınız. İnsanlar daha kolay kırılır Ruhunuzu kaybettiğinizin farkına vardıysanız, hala kaybedecek bir ruhunuz var demektir. Hayatta tahammül edemediğim bir şey varsa o da yapış yapış duygusallıktır! İnsan, geçmişin hasretçisi, geleceğin özlemcisi, yaşadığı anın şikayetçisidir. Bunun nlayabilmeniz için yaşamanız gerek. İki kişi sekiz dokuz saat yumruklaştıktan sonra tuhaf bir kardeşlik bağı oluşur aralarında. Yüce Tanrım sana yaklaşma cesaretini kendimde ne hakla buluyorum?*Zavallı sefil, bir günahkar sana nasıl yaklaşabilir? En büyük acı, başkaları ile paylaşmaya cesaret edemediğin acıdır. hayatlarımızı öyle yaşamalıyız ki ölüm bizi almaya geldiğinde titresin. yemeğe geç kaldığımızda şikayet etmezler Tabanlarımızın su toplamasına ses çıkartmazlar Ayakkabı topuk ve tabanlarının aşındığını fark ettiklerinde yerdik fırçayı - Yanınızda yutabileceğinizden fazlasını bulundurmayın: aşk, tutku ya da nefret. Geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek, unutma ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek. Kentler insanları öldürmek için inşa edilirler, Benim konularım Eksik bir hayat olduğu söylenemezdi ama hayatın tamamı da değildi. - Aklına sahip olmalısın, diye geçirdim içimden, asıl tehlike aklını kaçırmak. - Boşuna değildi insanların sığınması. Dayanılır gibi değildi yoksa Acı olmasa şair ne yapar? Daktilo kadar elzemdir şair için acı Korkunçtu. Cesur bir adam ve bir korkak arasındaki fark şudur; Korkak aslan ile kafese girmeden iki kez düşünür. Cesur ise aslanın ne olduğunu bilmez. O sadece yapmış olduğunu düşünür Birine ihtiyaç duyuyordu insan Etrafında öyle biri olmak zorundaydı - Ölmek için hep yeterince erkendir ve daima fazla geç. hiç kaybetmedim; sadece sistemin istedikleri kazandı. Meteliksiz olabilirim; ama niteliksiz değilim En büyük acı, başkaları ile paylaşmaya cesaret edemediğin acıdır. - Aşk ne zaman biter biliyor musun? Bitti dediğinde yüreğin acımıyorsa. Sen de bir gün boşuna ölmelisin benim*boşuna yaşadığım gibi. Dengeli insan delidir. Cesur insanın hayal gücü kısıtlıdır. Korkaklık kötü beslenmenin bir sonucudur. Gittiğinde ağlarsın şarkılarda, filmlerde, her şeye ağlarsın. Aklın başına gelince de boşa harcadığın zamana ağlarsın Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım Ağzından bal damlayan arının bile, kıçında iğne var. Ne güveni? Hayat öyle bir şey ki ,sustuğunda konuşmadın diye pişman eder, konuştuğunda ise susmadığın için kahreder Gerçek dostunun kim olduğunu öğrenmek istiyorsan hapse gir Yalnız kalmaktan daha kötü şeyler de vardır hayatta. Ama genellikle bir ömür alır bunun farkına varmak. O zaman çok geçtir ve çok geçten kötü bir şey yoktur hayatta. - Sevmek belki birşeydir; ama "sevildiğini bilmek" çok şeydir. Acı hissetmemek duyguların kesintisi demektir; her çoşku şeytanla pazarlıktır Kuşkusuz en büyük ön yargı; etrafımızdaki herkesi "insan" sanmamızdır. Yılların bana öğrettiği şeylerden biri de bu oldu; Mutluluğu yakalamışsan sorgulama. - Harikulade düşünceler ve harikulade kadınlar kalıcı değildirler. Hayat ile sanat arasındaki fark, sanatın daha katlanabilir olmasıdır - Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatadır. - Unutma ki; yalnız olmak, yanlış yerde ve yanlış bir kalpte olmaktan iyidir. - Yorma kendini; Bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin. - Afrika’ya ilaç göndermeye karar vermiştik; fakat hepsinin üzerinde "tok karnına" yazıyordu. Ya düşlerinin peşine düşmeyi seçersin, ya da olanları kabullenmeyi. İyilikerinle güçlenir, keşkelerinle tükenirsin! Karar senin. iki kişi arasında kalıyorsanız; ikinciyi seçin. Çünkü birinciyi gerçekten sevseydiniz, ikincisi olmazdı Boş insanlarla içi dolu hayaller kuramazsınız dostlarım Kölelik kaldırılmadı, sadece bütün renkleri kapsayacak biçimde genişletildi Ahlaksız insanlar kendilerini özgür sanırlar, ama nefret veya sevgiyi hissetme kabiliyetleri ek****** İnsanların hakkımda ne düşündüğünü önemsemeyerek hayatımı on yıl uzattım Bir insanı sevmek, onu çok iyi tanımıyorsanız mümkündür. İnsanlardan nefret etmiyorum, sadece onlar etrafımda olmadığında daha iyi hissediyorum. Kalbi kırmaya tek söz yeter; ama kırılan kalbi tamir etmeye ne bir özür, ne de bir ömür yeter. Dünyanın sorunu, akıllı insanlar şüphelerle doluyken, aptalların özgüvenle dolu olması. Gittiğinde ağlarsın, şarkılarda, filmlerde, her şeye ağlarsın. Aklın başına gelince onsuz boşa harcadığın zamana ağlarsın Ateşin içinden ne kadar iyi geçebildiğindir mesele. Onu sana tüm yaptıklarına rağmen affedebilirsin; zor olan onu affettiğin için kendini affedebilmektir. Zor yola, kolay kişilerle çıkmak en büyük hatam Araba kullanmıyorum dün gece arabamı iskeleden aşağı ittim. Tek bir şeye*pişmanım. lanet şey aşağı yuvarlanırken içinde olmadığıma. Anladım ki; hayatında birinin olmaması değil, birinin hayatında olamamakmış yalnızlık. hayatımız mahvolduğunda, işte o zaman farkına varırız intiharların,ayyaşların, hapishane kuşlarının,uyuşturucu müptelaları ve benzerlerinin. insanda bir günde herhangi bir orduya yetecek kadar ihanet, nefret, şiddet ve saçmalık vardır. VE Cinayet konusunda En Becerikliler Cinayet Karşıtı vaaz verenlerdir VE Nefreti En İyi Becerenler Sevmeyi Vaaz Edenlerdir SON OLARAK SAVAŞI EN İYİ BECERENLER BARIŞ VAAZI VERENLERDİR Bilmişlerden Sakıının. Yoksulluktan Nefret Edenlerden Ya da Gurur Duyanlardan Sakının Övgü Göstermekte Hızlı Davrananlardan SAKININ Sansürlemekte Hızlı Davrananlardan SAKININ Bilmedikleri Şeylerden Korkarlar Sürekli Kalabalıkları Arayanlardan Sakının; Tek Başlarına Hiçtirler Ortalama Erkek ve Kadından Sakının Sevgilerinden SAKININ Sevgileri Vasattır, Nefretleri Dahiyanedir Nefretleri Seni Beni Herkesi Öldürebilecek Kadar 44 Hacı Bayram-ı Veli'den Nasihatler * Konstantiniyye mutlaka alınacaktır. bunu öfke ve hiddet işi haline sokmadan, bir illeti tedavi eder gibi yapmak lazımdır hiddet ve kin, gerçekleri gören gözleri kör eder. Halk içinde Allah’ı çokça anınız. Bu maneviyatı yükseltir, katı kalpleri yumuşatır. Hiç* bir günahı küçümsemeyiniz. Boş durmayıp çalışınız. Çalışanları Allah sever. Boş gezenler zengin bile olsalar yoldaşları şeytandır ve kalpleri şeytana konaktır. Her nerede olursanız olunuz Allah’ın sizi gördüğünü *unutmayınız. Allah’tan korkunuz, fenalıklardan sakınınız Neresi sizi dünyaya çekiyorsa ve size Allah’ı unutturuyorsa orası sizin helakiniz için bir tuzaktır. Neresi sizi Allah’a yöneltiyorsa ve sizi düşündürüyorsa orası cennete gitmeniz için bir duraktır. Emaneti koruyunuz*; zira din de size emanettir, beden de Her namazın sonunda size hoş gelen bir ibadeti yapmayı adet edininiz. tövbe-istiğfar çekmek, ayet okumak, Allah’ı zikretmek gibi Ezanla birlikte camide olunuz*; cahiller sizden ilerde bulunmasın. Her ayın tek günlerinde veya en az*birinci,on beşinci ve sonuncu gününde oruç tutmaya gayret ediniz Ölümü sakın unutmayınız*! Her gece onu hatırlayınız ve hesabınızı yapınız Olur ki tövbe edince Cenâb-ı Hakk’ta sizi affeder Nefsinizi kontrol altında tutunuz. Düşününüz ve nefsinizi başı boş bırakmayınız. nefis, her fırsatta sizi ateşe götürür. Dünyalığınız varsa sakın güvenmeyiniz Dünyalığınız yoksa çalışıp helalinden elde ediniz. Kazandığından fakirlere cömertçe paylarını veriniz. Kimden ilim tahsil etmişseniz hocanız* için daima Yüce Allah’tan rahmet ve mağfiret dileyiniz. Başkalarından daha çok çalışıp çok ilim sahibi olunuz. Önce ilim tahsil ediniz, sonra helalinden para kazanıp evleniniz İlmî bir konuyu* özüne göre düşününüz ve öyle karar veriniz. Meselelerin dıştan görünüşüne bakıp yanılmayınız. Başkalarından daha ihlaslı ve daha çok ibadet etmedikçe rahat etmeyiniz ve başkalarından daha çok ihsanda bulunmadıkça rahat etmeyiniz Mezarlıkları sık sık ziyaret ediniz. Böylelikle dünya gamından ve nefsin sıkıştırmasından kurtulursunuz. nefsin tek korktuğu ve aldatamadığı yer mezarlıktır. Nefis, ölenin kendisi olacağını ve azabı tadacağını iyi bilir Büyük zâtların kabirlerini ziyaret ediniz. Bu zahmetiniz, o zâtların size şefaat etmesini sağlar Bütün işlerde cimrilikten sakınınız İnsanlığınızı koruyunuz merhametli olunuz Güzel huylu olunuz. Ne halde olursanız olun dünyaya rağbeti azaltınız. Kötülükten uzaklaşınız. Her daim nasihat ediniz. Oyun oynanan ( kumar vb.) yerlere ve laubali konuşulan meclislere girmeyiniz. Aile arasında âdâba dikkat ediniz Ayıplarını gördüğünüz komşuyu kınamayınız. Sırlarını*açıklamayınız. gördüğünüz sır, size emanettir. Emanete hıyanet, çirkin bir fiildir. Çok gülmeyiniz zira kalbiniz kararır Sakin ve ağırbaşlı olunuz, yürürken başınız önde vakarlı bir şekilde yürüyünüz, aceleci olmayınız öfke, düşünceyi ve iyi düşünmeyi daraltır. Sonunda insan yanılır. Konuşurken gürleme, bağırıp çağırma, yüksek sesle bile konuşma Allah’a isyan yolunda kimseye yardımcı olma! Adalet güzeldir, ama Emir yönetici’de olursa daha güzeldir; *cömertlik güzeldir, zenginde olursa daha güzeldir; sabır güzeldir, ama fakirde olursa daha güzeldir; *tövbe güzeldir, ama gençlerde olursa daha güzeldir; utanmak güzeldir, ama hanımlarda olursa daha güzeldir. Devlet büyükleriyle ilişkilerinizde ateşten faydalandığınız gibi olun! Uzakça durun, ısınacak kadar yaklaşın! Büyüklerin huzuruna girerken hem kendi kadrinizi hem de başkasının kıymetini bilen olun! İlimde ve hukuki meselelerde sana teklif edilecek işlerde, ancak kendine uygun olanı kabul et ki sonuçta başka görüşü savunmak zorunda kalmayasın. Cahil zümre arasında ne gülün ne de gülümseyin* Cahil topluluktan sakının, onlarla tartışmaya girmeyin Çok konuşmayın, sorulanları biliyorsanız cevap verin*Kaynak gösterin ki dinleyenler anlattıklarınızı şüphe ile karşılamasın. Halkın önünde konuşmayın; ancak sorulursa cevap verin Avam ve zenginler arasında dini ve zaruri bilgiye dair sözlerden çekinin! zenginliğe ve mala karşı zaafın var gibi anlaşılmasın. Küçük çocukları seviniz ve başlarını okşayıp sevindiriniz Peygamberimizin emridir. Yol ortasını işgal etmeyiniz! Beyaz giyinmeyi adet edininiz.Zira bu adet, sizi daha dikkatli kılar. Padişah huzurunda dahi olsanız hakkı ve hakikati söylemekten korkmayınız Padişah, sizi hoşlanmadığınız ve dininize uymayan bir işe tayin ederse kabul etmeyiniz. HACI BAYRAM-I VELİ*HZ LERİ’NİN SULTAN 2. MURAD A NASİHATLARI herkesin yerini tanı, ileri gelenlere ikramda bulun İlim sahiplerine hürmet et! Yaşlılara saygı göster gençlere sevgi göster Halka yaklaş; fasıklardan uzaklaş, iyilerle beraber ol! Hiç kimseyi küçümseme ve hafife alma İnsanlığında kusur etme Sırrını kimseye açma Cimri ve alçakla dostluk kurma Kötü olduğunu bildiğin birşeye ülfet etme!. Sana birşey sorulursa o soruya herkesin anlayacağı şekilde cevap ver Seni ziyarete gelenlere ilminden öğret faydalansınlar ve herkes öğrettiğin şeyi anlayıp uygulasın. insanlara yemek ikram et. İhtiyaçlarını temin et. Onların değer ve itibarlarını iyi tanı ve kusurlarını görme! Halka yumuşak davran, müsamaha göster! 45 Tevfik Fikret Sözleri Benim dinim insan gibi yaşamaktır. Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer En sakin yolculuk uykudur. Göz açıldıkça ruh perdelenir. Hep yıkım üstüne yıkım, acı üstüne acı! Ne vakit geçse anlı şanlı bir ordu, çöküverir ağır gölgesi bir bulutun Kadın deniz gibidir, hiç güvenmek olmaz ha! Kedimle oynarken benim onunla eğlenmemden daha çok, onun benimle eğlenip eğlenmediğini kim bilir? Sultani’yi yıkmak için önce beni yıkmak lazımdır Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır. Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır. Vatanım bütün yeryüzü, milletim insanlıktır. Yiyin efendiler yiyin! Bu han-i istiha sizin! / Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma. Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma. Yaşamayı bilmek işim ve sanatımdır. Dünyada en büyük şey kişisel mutluluğu bilmektir. Şüphe etmek akıllı insanlar için haktır Hak bildiğin yolda, yalnız da olsan yürüyeceksin Sevdiğim, bir kıyamet olmuşsun! Doğruluk dilde, yok dudaklarda; Hayır ayaklarda, şer kucaklarda. Yılların ilerlemesine yabancı kalmak, düşmeye doğru eğilmektir. Kızlarını okutmayan millet, oğullarını manevi öksüzlüğe mahkum etmesi demektir Bir insanın ilk işi nedir? Cevap açık, kendisi olmak Kɑrɑmsɑrlığɑ kɑpılɑn kɑlpler, çözümleri düşünmeye fırsɑt bulɑmɑzlɑr Din şehit ister, gökyüzü kurban. Her zaman, her tarafta kan, kan, kan. Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere; Bakıldıkça vahşet çöker yerlere. uzaktan ulur bir köpek. Kaldığım varsa da gah ekmeksiz. Kalmadım şimdiye dek mesleksiz. Bekledim on iki yıl mektebde. Bu da bir cilve-i baht olsa gerek Güzel çocuk senin olsun hayatım istersen. Niçin gözüm sana baktıkça böyle yaşlanıyor? İşte, der, insanoğlunun geçmiş hayatı bu. Ve başlar bize maval okumaya. Ninniler uydurup uyutur bizi boşluklar içinde, uzun, zifiri karanlık hayatdan. 46 Namık Kemal Sözleri Bu kadar adam gördüm, içIerinden hiçbiri dünyadan hoşnut değiI, hiçbiri de dünyadan gitmek istemez. İnsan, ne idraksız mahIûktür! Herkes kimsenin sağ kaImadığını biIir de, kendi öIeceğine inanmak istemez Vatan, bize kıIıcımızın ekmeğidir. Terbiye ana kucağından başIar her söyIeniIen keIime, çocuğun şahsiyetine konan bir tuğIadır. Okumayı öğrenmek, en güç sanattır. hayvaniyetbyemekIe, insaniyeti okumakIa kaimdir. Usanmaz kendini insan biIenIer haIka hizmetten. Vatan sevgisinden maksat, toprağa değiI, onun üstünde yaşayan insanIara duyuIan sevgidir İnsan her nefesini mezardan uzakIaşmak için aIır ama her nefes aIışında ömründen bir nefesIik zaman azaIır.. Düşene güIen acıyandan çok buIunur. kimse kendini kendi görüşüyIe aIgıIayamaz. Tek görme organı göz oIduğu haIde gözün kendini göremediği gibi. İnsan vatanı sever, çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı vatan sayesinde kaimdir Bazen fikirIerini değiştirmeIisin, çünkü sen fikirIerinin köIesi değiI, sahibisin Dünyaya geImek hüner değiIdir. YükseI ki yerin bu yer değiIdir. ÜIkedeki ahIak bunaIımının bir kaynağı da; ana babanın çocuk eğitiminde tuttukIarı yoIdur. Ne maI iIedir beyim uIuIuk, kemaI iIedir. Zihin fukara oIunca, akıI ukaIa oIurmuş. Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini; yok mudur kurtaracak bahtı kara mâderini? Ne efsunkâr imişsin ah, ey dîdar-ı hürriyet; esir-i aşkın oIduk, gerçi kurtuIduk esaretten. İnsan ne söyIediğini biImeIi, fakat her biIdiğini söyIememeIidir. 47 Victor Hugo Sözleri İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır. Aşk bir deniz kadın onun kıyısıdır İnsanlarda eksik olan güç değil iradedir. Affetmek iyi insanların intikamıdır. Fakirlik insanın sözde dostlarını uzaklaştırır. Güzellik tektir çirkinlik bin türlüdür. Herkes ölür ama herkes gerçekten yaşamaz. Zorluk adam eder bolluk hayvan eder. Ölmek bir şey değil. Korkunç olan yaşamamaktır. Gençliğe yaşlılıktan çok hürmet etmeliyiz. Ekmeksiz hürriyet hürriyetsiz ekmek düşünülemez. Yumuşak olma ezilirsin sert olma kırılırsın. Hiç bir ordu vakti gelmiş bir fikir kadar güçlü değildir. Bir şey olmayı değil birisi olmayı amaç edinin. Orduları durdurmak mümkündür fikirler ise durdurulamaz. Az yalan söylenmez yalan söyleyen her yalanı söyler! Zamanı gelmiş bir fikir dünyadaki bütün güçlerden üstündür Kadını güzel yapan Tanrı sevimli yapan ise şeytandır. Tuhaf bazı kimseler birinden nefret etmeden başkasını sevemezler. En karanlık gece bile sona erer ve güneş tekrar doğar. Kadınsız bir erkek horozsuz bir tabanca gibidir erkeği ateşleyen kadındır. Öğrendikten ve sevdikten sonra daha çok acı çekersin Ağlamak için gözden yaş mı akmalı dudaklar gülerken insan ağlayamaz mı? Yerini vaktinde terk etmeyi bilmek gerçek olgunluktur. Düşünceye dalmış adam işsiz değildir. Görünen iş vardır bir de görünmeyen iş. Kırk yaş gençliğin ihtiyarlığı elli yaş ihtiyarlığın gençliğidir. Beni en çok üzen bana yalan söylemen değil sana bir daha inanmayacak olmam. Hiç kimse vazgeçilmez değildir ve hiç kimse kendini vazgeçilmez sana biri kadar aptal değildir. Kalabalıklar her zaman tehlikelidir. İçinde ruhlarını ucuza satan alçaklar barındırır. Çalışmak uçup gidebilecek bir alışkanlıktır bırakması kolay yeniden başlaması zor bir alışkanlıktır. Gerçekten mutlu olmak için mutluluğa sahip olmak yetmez. Onu hak etmek gerekir. Kadınlar kendilerine yapılan birçok şeyi affedebilir ama affetikleri şeyleri hiçbir zaman unutmaz. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() 50 Süleyman Soylu sözleri
Halkın %47'sinin oyunu almış bir partinin kapatılmayı bekliyor olması ne kadar üzücü. Bu utanç verici bir durum. Buradan sesleniyorum Onu yolsuzluğu, başarısızlığı, beceriksizliği ve samimiyetsizliğiyle baş başa bırakalım millet iradesini mahkeme kapılarına düşürmenin bedelini ödeteceğiz. Bırakın bunların defterini millet dürsün.[ Türkiye'de siyaseti bitirdiler. Türk siyasetini pelteye dönüştürdüler. Vahşi, acımasız ve ahlaksız bir siyasete dönüştürdüler CHP'ye sesleniyorum. Ey CHP, oynadığınız siyaset oyunu sadece milletin kaderini, geleceğini etkilemekle kalmıyor. Milleti yok eden ahlaksız oyundan vazgeçin. Benim milletimin ne derdi var başörtüsüyle, birbirlerinin inancıyla? Sorun bunların siyaset anlayışında. Ey millet size soruyorum Baykal'ın banka hortumcularından ne farkı var? Bu millet sandıkta size zıkkımın kökünü gösterecek. Yazıklar olsun size koltuk uğruna oynadığınız siyaset oyununa. Ben fındığın çocuğuyum. Nasıl toplandığını bilirim. Ben öyle çakma Karadenizli değilim. Uzaktan gören bir adam değilim. Sırtımda fındık, çay çuvalı taşıdım; fındık ağaçlarının üstünde fındık toplayarak o işin nasıl zorla yapıldığını bilirim. Fındık üreticilerinin hakkı gasp edilmektedir. Bunun hesabını biz sormazsak, o fındık ağaçları, o topraklar, tarlalar sorar. Olmuş armut, sallanınca düşer. O armut ağacının da bir dili var. O ağaç kendisine güzel bir el değmesini ister Hep birlikte bu ağacı sallayalım Altı buçuk yıldır muhalefet görevini yapmıyor. CHP'de Baykal çarşafa rozet taktı, o çarşafın altından da yolsuzluk çıktı. Bunlar ellerine aldıklarını kirletiyorlar. CHP'yi şimdilerde ortaya çıkan Kılıçdaroğlu'nun temizlik jeli bile temizleyemeyecek. ben bunları altı ayda yakalarından aşağıya çekmezsem bana Süleyman Soylu demesinler. Sayın Baykal'ı çok yakında imam cüppesi giyip sarık takarak en önde namaz kıldırırken görürseniz sakın şaşırmayın Bu ezanları bugün bu semalarda duymamızın yegâne sebebi vardır. O da rahmetli Menderes'tir. milletin değerleri ve kutsallarıyla yaşamasının ülke yönetenlerin en önemli görevlerinden birisi olduğunu, bunun üstünlük olmadığını, bunun lazım geldiğini ortaya koyduk Türk siyaseti öyle bir keşmekeşin içerisine girdi ki, kimse milletimizin hâline kulak vermiyor. Birisi buzdolabı dağıtıyor, öbürü çamaşır makinesi Allah’a yemin ederim ki, Türkiye’deki bütün meselelerin çözülmesinde en yetkili lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu millet kararlıdır. Dün milletin Menderes’ini ve Özal’ını aldınız. Vallahi de, billahi de, tallahi de millet size Erdoğan’ı vermeyecek, sahip çıkacaktır. Türkiye’de Erdoğan, başkanlık sistemini kendisi için istememektedir. Vallahi de billahi de istememektedir. Türkiye’nin geleceği için istemektedir. Onun karizması, onun yaptığı hizmetler Türkiye ve milletle birlikte Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır. MHP'li ve CHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Türkiye eski Türkiye değil. 1999'daki Ahmet Necdet Sezer, Türkiye'ye 3 gün cumhurbaşkanlığı yapamaz. Şimdi çökmüş değil, güçlü Türkiye var. 1999'un Türkiye'si değil bu Türkiye. Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Gazi'dir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi'dir, ilk Meclisimiz Gazi'dir Bu vatan için kim canını ortaya koymuşsa, kim 'gaza niyetiyle' ayağa kalkmışsa, makamların en yücesine, bu milletin gönlüne yer etmiştir Gazilerimizin varlığı, onların aziz hatırası, bizim şerefimizdir. başta Gazi Atatürk olmak üzere, Çanakkale'den Kurtuluş Savaşı'na, Kore'den Vietnam'a, Kıbrıs'tan, terörle mücadele ve 15 Temmuz'da milletin, devletin bekası için yüreğini er meydanına getirmiş tüm gazilerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Valilere talimat gönderdim; 'CHP İl başkanlarını şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin' diye. Bu kadar basit Onların gideceği bir adres var. O adres de PKK cenazeleri Sandıkta beraberlerse cenazede de olacaklar. Kürt atasözleri Agır xweşe lê xali jê çêdıbe. - Ateş iyi de külü olmasa. Aqlê sıvık barê gırane. - Hafif akıl ağır yüktür. Aşê dina bı xwe dıgere. - Delinin değirmeni kendi kendine çalışır. Av bı bêjingê nayê cıvandın. - Elekle su toplanmaz. Ava da ser seri; çı bostek çı çar tıli. - Başı aşan su; ha bir karış olmuş, ha dört parmak. Bar neyê ber kerê, wê ker were ber bar. - Yük eşeğe gelmiyorsa eşek yüke gider. Du barane ga çek nabe - Yağmurdan sonra öküz örtünmez. Bedewê çav kil kir, dilê xortan tev kul kir. - Güzel gözlerine sürme çekti, gençlerin gönlünü yakıp geçti. Behr bi devê kûçika heram nabe. - Deniz itin ağzıyla haram olmaz. Bela tên serê mêra. - Belâ yiğidin başına gelir. Berxê xelkê ji meriv re nabin beran. - Başkasının kuzusu bize koç olmaz. Bext nadim bi text. - Bahtı tahta değişmem. Bê derpê bigere, stûyê xwe li ber zalim xwar neke.- Donsuz dolaş fakat boynunu zalimlerin önünde eğme. Bi desta berda bı lınga bıdû gerya. - Elini bıraktı, ayağı ile ardına düştü. Bi dınyê bışêwır bı aqlê xwe bık. - Dünyaya danış, aklına göre yap. Bi xweziya dest nagije baqê keziya. - Keşke ile eller saç örgüsü demetine yetişmez. Bira avis be kengi dizê bila bizê. - Gebe olsun da ne zaman doğurursa doğursun. Bira ciwangê rokê bim, ne çêleka sed rojê bim. - Bir günün boğası olayım, yüz günün ineği olmayayım. Bira dilê min bi dil be bila tûrê kirasê mû li min be. - Gönlüm hoş olsun da varsın giysim kıldan olsun. Bira hespê çê be bila bê nal be. - İyi at olsun da varsın nalı olmasın. Bira miradê me hebe bila ji kevir be.. - Muradımız olsun da, ister taştan olsun. Bira rû bêşe zik neêşe. - Yüz acısın, karın ağrımasın. Bira şêrê rokê be, ne roviyê salekê be. - Bir günlük aslan ol, bin yıllık tilki olma. Birîna li hewalen,qaliştekê zinaran. - Arkadaşın yarası, kaya yarığı gibidir. Birindar bi birina xwe zane. - Yaralı yarasını bilir. Bişuxle weke mêra, bûxe weke şêra. - Adam gibi çalış, aslan gibi ye. Bûk li ser hespê ye, kes nizane nasîbê kê ye. - Gelin atın üzerinde gelir. Ancak kime kısmet olacağını kimse bilmez. Çavê derigırtiya lı ê derivekıryaye. - Kapısı kapalı olanın gözü kapısı açık olandadır. Çela ku morev ji hewalê xwe re bi kohle rojekî bi xwe dikevê. - Arkadaşına kazdığın kuyuya bir gün kendin düşersin. Çêlekê mara bê jahr nabin. - Yılanın yavrusu zehirsiz olmaz. Çavê li deriya xwelî li seriya. - Dıșarıdan yardım umanın vay haline. Çira ji koran re def ji keran re bêfêde ye. - Çıranın köre, davulun sağıra yararı yoktur. Digo mirî miriyê min e ez zanim çi gorî gore. - Ölü benim ölüm. Ne olduğunu ben bilirim. Dara xweziya şin nabe. - Keşkenin ağacı yeşermez. Darê ji binî nebır. - Ağacı kökünden kesme. Dema mirov got "heq" çem disekine, av diçike. - İnsan "hak" dediği zaman; ırmak durur, su kesilir. Derew dijminê Xwedê ye - Yalan Allah'ın düşmanıdır. Derdê dilekî, jî barê deh mîlan girantire Gönüldeki bir dert sırtladığın on yükten ağırdır. Derdê feqîran nan e, derdê axa, kêf û dîlan e. - Fakirler ekmek derdindeler, Ağa ise; keyif ve şenlik derdindedir. Deriyê xerata bi benda girêdayî ye. - Marangozun kapısı bağlanmış ipten olur. Deriyê xwe bigir(e) ciranê xwe diz dernex(e). - Kapını kapa, komşunu hırsız çıkarma. Destê dî qilêr li ser zik ê têr. - Kir gören el tok karnın üstündedir. Deste xwarinê dirêje. - Yemeğe uzanan el uzundur. Destikê bivir ne ji darê be dar nakeve. - Baltanın sapı ağaçtan olmazsa ağaç devrilmez. Devê rovî ne geha hersim go çi tirş e. - Tilki, yiyemediği üzüm için 'zaten ekşiymiş' der. Devsa şêra roviya, kirine gera meran. - Tilki aslanın makamına geçti her tarafı darmadağan etti. Dêhn ne dêhnın; ê jı wan bawer dıkın dêhnın. - Deliler deli değil, onlara inananlar delidir. Dê û dotê şerkırın, bêaqıla bawer kırın. - Ana kız kavga ettiler, akılsızlar inandı. Dê u bavê xweziya tûneye: Keşkelerin annesi babası (ailesi) yoktur. Dıkana Bekıro; du qalıb sabûn û çar torbe xwê. - Bekir'in dükkanı; iki kalıp sabun, dört torba tuz. Dıl, ne sifre ye ku mirov ber hemuyan veke. - Yürek sofra mı ki insan herkesin önünde açsın. Dılê şıwan bıxwaze kare, jı nêri şir derxe. - Çobanın gönlü isterse tekeden süt çıkarır. Dılê tırsonek sênga gewr nabine. - Korkak yürekli ak göğsü göremez. Dilê tırsonek timî dikute. - Korkak birinin kalbi hep çarpar. Dınya guleke, bêhn bıke û bıde hevalê xwe. - Dünya bir güldür, kokla ve arkadaşına ver. Dınya lı dınyê; çavê gur lı mihê. - Dünya dünya oldukça, kurdun gözü koyundadır Dıza jı dıza dızi, ardu asiman lerızi. - Hırsız hırsızdan çaldı, yer gök titredi. Di nava her gunehekî de, rêyek ku diçe kufrê heye. - Her bir günah içinde küfre gidecek bir yol var. Dûjmınê te gêrıkek be ji disa hesabê xwe bıke. - Düşmanın bir karınca bile olsa hasabını yap ((önlemini al)). Dûr bi nure. - Uzak nurludur (ışıklıdır). 52 GÜZEL SÖZLER Yol odur ki doğru vara, Göz odur ki Hakkı göre, Er odur ki alçakta dura, Yüceden bakan göz değil Yunus Emre* Dostunun ayıbını gizlemeyen kendi ayıplarına mağlup olur ! müridin kalbi ihlastan boş ve çıplak olursa evliyaullah hakkında edebe aykırı hareketleri bulunursa, bu gibilere velilerden ne feyz gelir,nede gönül meyleder MEVLANA HALİD BAĞDADİ "Bir kimse her kimle şakalaşırsa, onun gözünde küçülür ve heybetsiz olur."* Hz. Ömer (r.a.) Veliler her gördüklerini Cenab-ı Hakk'ın ikram ettiği feraset nuru ile görürler nur ile baktıklarında uzak ile yakının farkı olmaz."Şah-ı Nakşibend (k.s) "Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terketmektir."Hz. Ebû Bekir (r.a) "Açlık bir yağmur bulutudur. Kul açken kalbe hikmet yağar."Bâyezîd-i Bislâmi "Kendini pek çok seven, çevresinde pek az sevilir."C. Şehabeddin Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır." Hz. Ali (k.v) Güzellik kaybolur, ama fazilet devam eder." Goethe Düşmanların en büyüğü, düşmanlığını gizleyendir."*Hz. Ali (k.v) "Kalbinden aşina ol, dıştan yabancı görün. Böyle güzel yürüyüş cihanda nadir bulunur. Şah-ı Nakşibend "Mesul olduğun şeyle meşgul ol." Hz. Ali (k.v) "İki durumda çok dikkatli olunuz. Yemek yerken ağza girene, konuşurken ondan çıkana."Ali er-Râmiteni Dünya, dört şeyden ibarettir; mal, söz, uyku, yiyecek. Mal, kalbi perdeler. Çok kelâm, kalbi Hak'tan alıkor. Uyku, Hakk'ı unutturur. Çok yemek, kalbi katılaştırır." (Ma'rûf-i Kerhî) Aşk davaya benzer, cefa çekmek de şahide; şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki!"Mevlânâ "Bir adamın sorusundan, onun ne derece akıllı olduğu anlaşılır." Hz. Ömer r.a. "İnsanlığın saadeti ilim iledir." Hz. Ali (k.v.) "Kanaat eden kimse, aç da olsa zengindir. Mal hırsına kapılan kimse, çok malı bulunsa da da fakirdir." Hâris Muhâsbî Bazı kitaplar tat almak, bazı kitaplar yutmak, bazı kitaplar ise çiğneyip sindirmek içindir.Bacon "Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras, ilim gibi şeref olmaz." Hz. Ali (k.v.) "Ey bütün gece sabaha kadar uyuyan zavallı! Yarın yatacağın toprağa da bir kandil yak."Feriduddin Attâr "Kanaat en büyük zenginliktir." "Tarihsiz gelişim olmaz." Peyami Safa Hak'tan bahar fermanı gelmedikçe, toprak sırrını açmaz." Hz. Mevlânâ "Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır." Hz. Mevlânâ "Gerçek hürriyet, yüce fikirlere bağlanmaktır." "Gerçek değişmez, değişene gerçek denmez." "İnsanların en hayırlısı; dünya işi, kendisini ahiretten alıkoymayandır." (Hâris Muhâsibî) "Acılara sabırla karşı koydular, tatlı oldular."Abdulkadir-i Geylâni "Öfkenin ateşi önce sahibini yakar. Sonra, kıvılcımı düşmana ya varır ya varmaz."Abraham Lincoln "İnsanlar zamandan şikayet eder, zaman konuşacak olsa insanlardan utanırdı."İmam Şâfii. "İşinizi, Allah'tan korkanlarla iştişare ediniz Hz. Ömer (r.a.) "Büyüklerin kabrine bağlanmaktan ne çıkar. Onların yaptığını yap, sen de hedefine var."Şah-ı Naşibend (k.s.) "Rızık ilimle artsaydı, cahilden zor geçinen olmazdı."Sa'dî "Bir paranın nereden geldiğini bilmek için nereye gittiğine bak." Ebû Hanîfe "Mezardakilerin pişman olduğu şeyler için dünyadakiler birbirini yiyor." İmam Gazalî "Başkasını görüp kendini görmemeyi göz bebeğinden öğren" Sa'dî "Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür." Hz. Mevlana "Âhiretteki hesap, dünyada nefsini hesaba çekmiş olanlar için kolaydır." Hz. Ömer (r.a.) "Yüce Allah dünyaya şöyle vahyetmiştir: Seni arzulayıp peşinde koşanları yor. Bana kulluk edenlere ise hizmet et."Seleme b. Dînâr "Kalbin aydınlığı, helâl yemekle olur." Hz. Ali (k.v.) "Eğer rahatlık istiyorsan; helâlinden eline ne geçerse onu ye; bulduğunu giyin ve Allah'ın sana takdir ettiği şeylere razı ol!" (Şakîk-i Belhî) "Diriliş olmasaydı; yaşamak upuzun bir ölümdü." "İslâmiyet görünmek değil, olmaktır." "Benim en muhtaç olduğum günü size söyleyeyim mi? Kabrime konulduğum gün!"Ebû Zer (r.a.) "Namusluluk, insanın vicdanıyla başbaşa kaldığı zaman ona verecek utandırıcı bir hesabı olmaması demektir." Ali Fuad Başgil "Bizim terbiye yolumuz, nefeslere varana kadar her anını uyanık geçirme üzerine kurulmuştur. Uyanık sûfi, iki nefes arasını bile zikirle geçirir." Şah-ı Naşibend (k.s) "Sizler niyetinizi Allah için güzel yapın, her işiniz güzel olur, güzel sonuç verir. Kulun güzel niyetini Allah bilsin yeter." Gavs-ı Sânî Abdülbâki el-Hüseynî (k.s) "Hayra niyet edince acele et ki, nefsin seni yenip niyetinden caydırmasın." Hz. Ali (k.v) "Şükür, nimetlerin süsüdür." Hz. Ali (k.v) "Asıl kazanç, âhiretinizi güzelleştirmemize yarayandır." Hasan b. Sâbit "Tövbe odur ki başkalarının da tövbesine vesile olur." Gavs Abdülhakim el-Hüseynî Bilvânisî "Zikir kalbin gıdasıdır; gıdasını almayan kalp zayıflar sonra da ölür. Kalp ancak zikir ile beslenir, kuvvetlenir, tatlanır, manen hayat bulur." Gavs-ı Sânî Abdülbâki el-Hüseynî (k.s) "Bülbülün feryadı gonca güle, insanın sevdası bir tatlı dile." "Anneler her şeyi görmese de, kalpleriyle duyar." Ostrovski "Kalplerin hayatı, ölmeyen Allah'ın zikri iledir." Sehl b. Abdullah "Kişi, insanlar arasında kendisinden düşük dereceli birinin bulunduğuna inandıkça gururlu demektir." Bâyezîd-i Bistâmî "İnsan söz ile yükseldi sultan oldu, çok söz insanı gölge gibi yere serdi. Söz ölüm oldu, savaş oldu, söz ara buldu, söz sulh etti." Kutadgu Bilig'den "Her güçlüğü kolaylık, her gayreti başarı, karanlığı aydınlık, sabrı zafer takip eder." Abdülkerim Cîlî "Arkadaşlıkta çıkar ve zevkler, dostlukta ise felâket ve dertler müşterektir." "İstikamet, kerametten üstündür." Abdülhakim Arvâsî (k.s.) "Büyük zekâlar birlikte düşünür." Malcom X "Başa sıkıntı ve imtihanlar gelince, herkesin akıl ve adamlık seviyesi belli olur." Ebû Saîd el-Harrâz "Büyük zihinler fikirleri, orta zihinler hasideseleri, küçük zihinler kişileri konuşur." "Yapılan bir iş, verilen iki söze bedeldir." "Ruha muhalefet gerilik, akla muhalefet delilik, nefse muhalefet ise veliliktir." "Sabır bela geldiğinde güzel edebini bozmamaktır.* İbn Atâ "Varlığa sevindiklerin az olsun ki, kayıpları seni yıkmasın." "Mizah, meslek olmamak şartıyla güzeldir." A. Hamdi Tanpınar "Eli görmeyen kişi, yazıyı kalem yazı sanır." Hz. Mevlânâ "Edep öğrenilmeden ilim öğrenilmez." Süfyân es-Servî (k.s) "Kötülerin övülmesi arşı titretir." Hz. Mevlânâ "Senin gerçek din kardeşin sana ayıplarını gösterendir. hakiki dostun ise seni günahlardan sakındırandır." Yahya b. Muâz "Zekat vermeyen kavmin üzerine rahmet yağmaz." Hz. Mevlânâ "İlmin zekâtı, başkalarına öğretmektir." Hz. Ösman (r.a) "İnsanların kıymeti bilgisiyle ölçülür." Hz. Ali (k.v.) "Aşksız can ölü bilmek gerektir." Sultan Veled "Allah'ı sevmenin alâmeti, O'nun zikrini sevmektir." Ahmed b. Ebi'l-Havârî "Hakkı'ın rızâsına uygun her şey sevgilidir." Muhyiddin ibnü'l-Arabî "Nefsi tanımak, Hakk'ı bilmeyi gerektirir." İbrahim Hakkı "Ömür bu kadar kısa iken amelleri kısaltıp, emelleri uzatma." Zemahşerî "Nice küçük işler vardır ki niyet onu büyütür, nice büyük işler vardır ki niyet onu küçültür." Râbia el-Adeviyye "Allah'ım beni sen kaldır ki kimseler yıkamasın." Sa'dî "Hangi sofraya oturduysam, rızkı veren Allah idi." Sa'di "Bir kul, bütün âzaları ile günahları terk etmedikçe ona akıllı denmez." "Ey evlat! Önce nefsine öğüt ver. Onu yola getir, sonra başkalarını. Senin ıslaha muhtaç hallerin var. Gözlerin bir adım ötesini görmüyor. Körleri neyinle yola getirmek sevdasındasın." Abdülkadir Geylânî* "Veli kişi, toprak gibidir. Toprağa her türlü kötü şeyler atılır. Ama topraktan hep güzel şeyler biter." Akşemseddin "Şükür, bütün gücünü nimeti verenin istediği yolda harcamaktır." Rüveym "Tasavvuf ve ilmin özü, nefse ağır gelen zorluklara katlanmak, nefsin kötü huy ve çirkin sıfatlarından arınarak kalbi Allah'a bağlamak ve O'nun zikriyle süslenmektir.* Gazâlî "Şehamet dini, gayret dini, ancak Müslümanlık'tır. Hakiki Müslümanlık, en büyük kahramanlıktır." Mehmet Âkif "Hıssî beraberlik, sadıklarla oturup kalkmak, sohbetlerinde bulunmaktır. Mânevi beraberlik, kalbi onlara bağlayıp ruhaniyetlerine yönelmektir." Ubeydullah Ahrâr Açlık, kılıçtan bile keskindir. (Beamont Flketcher)* Tok olan bilmez açın halinden (Şinasi) Deve yükü aş olsa, aç'a az görünür. (Kaşgarlı Mahmut)* içiniz kor gibi yanarken susmak, acıların en beteridir. (F.Garcia Lorca)* Acıların en acısı kendi kendimize çektirdigimizdir. (Sophokles)* Büyük saadetler büyük acıların yanibasindadir. (H.Erhan Bener)* Aci çekmeyenler, baskalarinin aci çekebilecegini aklilarina bile getirmezler. (Samuel Johnson)* Adalet güzeldir. Fakat devlet büyüklerinde olsa daha güzeldir. (Hadis-i Serif)* Adalet mülkün temelidir. (Hz.Ömer r.a.) Adil hükümdarin bir gün adaletle hükmetmesi, bir adamin kendi kendine altmis sene nafile ibadet etmesinden daha hayirlidir. (Hadis-i Serif)* Affetmek, zaferin zekatidir. (Hadis-i Serif)* Birinin suçunu affedip bagisladiktan sonra pisman olma, cezalandirdigin zaman sevinme. (Hz.Ali r.a.)* intikam alip da sonunda pisman olmaktansa, affedip de pisman olmak daha iyidir. (Cafer b. Muhammed)* Affin en güzeli, hasmini ezmeye müktedir iken yapilandir. (Ömer bin Abdülaziz) Sayisiz günahlarımızı affeden Allah'in bir kulu olarak, neden bir suçu bagislamayayim? (Kenan Rifai)* İnsanlara verilen seylerin en hayirlisi güzel ahlaktir. (Hadis-i Serif)* Siz, mallarinizla herkesi memnun edemezsiniz, onlar güler yüz ve güzel ahlak ile memnun etmeye çalisin. (Hadis-i Serif)* Güzel ahlak; cömertlik, bagislayicilik, sabir ve tahammüldür. (Hasan- Basri) Allah'im, senden sabir, afiyet ve güzel ahlak isterim. (Hadis-i Serif)* Allah Teâlâ akildan daha degerli bir sey yaratmamistir. (Hadis-i Serif)* Akil yeryüzünden kalksa bile, hiç kimse akilsiz oldugunu kabul etmez. (Seyh Sadi)* Bir adamin sorusundan, onun aklinin derecesi anlasilir. (Hz.Ömer r.a.)* Akilli bir kimse, düsmanindan da akil ögrenmeyi ihmal etmez. (Beydeba)* De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? (Zümer Suresi 39/10)* Kisi, bulundugu ülkede kendisinden alim birisinin mevcudiyetini kabul ettigi müddetçe, hakikaten alimdir. Kişi Kendisini bütün alimlerden üstün gördügü takdirde, cahilligini ortaya koymus olur. (Abdullah bin Mubarek) * Bir alimin, devlet adamlarinin kapisina gitmesi, Allah'in en kizdigi seydir. (Imam Evzai)* Kiyamet gününde insanlarin en çok pisman olani, ilmi ile büyüklük taslayan alim olacaktir. (ibrahim bin Utbe)* Kiyamet gününde alimlerin mürekkebi, sehidlerin kani ile tartilir. (Hadis-i serif)* Kisi bildigi ile amel etmedikçe alim olmaz. (Hadis-i Serif)* Alim, haram, helali bilen degildir; alim, bildigi ile amel edendir. (Süfyan bin Uyeyne)* Nice alimler vardir ki, sultanın yanına dini ile birlikte girer de, çıkarken dininden hiçbir şey kalmaz. (Fudayl bin yaz)* Cennet annelerin ayaklari altindadir. (Hadis-i şerif) iyiliklerin en iyisi kisi babasinin dostu olanlara iyilik etmesidir. (Hadis-i Serif) Mükafatin büyüklügü, belanin büyüklügü nisbetindedir. (Hadis-i erif)* Allahu Teala mümin kulunun üzerinden bir günah kalmayincaya kadar onun üzerinden belayi eksik etmez.(Fudeyl b.yaz)* insanlar, baslarina gelen bela ve musibetleri, ondan daha büyükleriyle kiyas etselerdi, süphesiz belalarin bazisini afiyet kabul ederlerdi. (E arbi)* Faydalanilmayan bilgi, harcanmayan ve hiç kimseye hayri dokunmayan define gibidir. (Hadis-i Serif)* Hak'tan ve faziletlerden mahrum olan bilgi, hilekarliktir, onun akli ve zeka ile alakasi yoktur. (Eflatun)* Cahil ile sohbet etmek güçtür bilene, Çünkü cahil ne gelirse söyler diline. (La Edri)* Basma cahilin izine, gitme seytanin sözüne (Ruhsati)* Bilgisiz bir kimse, savas davuluna benzer, sesi çok, içi bostur. (Sadi)* Allah'in fazlü kereminden verdigi nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için bir hayri oldugunu sanmasinlar. bu, onlar için serdir. cimrilik ettikleri sey kiyamet günü boyunlarina dolanacaktir. (Al-i imran/180)* Aman aman, cimrilikten son derece sakinin. sizden öncekileri cimrilik helak etmistir. Cimrilik, onlar kan dökmeye ve haram helal tanimaya sürüklemistir. (Hadis-i serif)* Hem cimrilik, hem de korkaklik mümine yakismaz. (Hadis-i serif)* Cömertlik, dost ve ahbaba iyilikte ve ikramda bulunmaktir. (Süfyan bin Uyeyne)* Allah cömerttir, cömetligi ve güzel aklaki sever. (Hadis-i serif)* Veren el, alan elden üstündür. (Hadis-i serif)* Cömert, nasihat vermekle yetinmeyip yardim eder. (Vauvenargues)* Cömertligin afeti basa kakmadir. (Hadis-i erif)* Ey iman edenler! Cuma günü namaza çagrildigi zaman, hemen Allahi' anmaya kosun Cuma günü alis verisi birakin. Eger bilmis olsaniz, elbette bu,sizin için daha hayirlidir. (Cuma Suresi /9) Cuma günü makbul bir saat vardir. Duasini bu saate denk getiren Müslümana Allah diledigini verir. (Hadis-i serif)* Özürsüz üç Cuma'yi terkeden kimsenin kalbini Allah mühürler. (Hadis-i serif)* Bilsin ki insan için kendi çalismasindan baska bir sey yoktur. (Necmi Suresi /39)* Çalanlar, kötülük düsünmeye vakit bulamazlar. Çalmayanlar ise, kendilerini kötülükten kurtaramazlar. (Hz.Ali r.a.)* Çocuk kokusu, Cennet kokularindandir. (Hadis-i Serif)* Çocugu güzel terbiye etmek ve ona güzel bir isim vermek, evladin ,baba üzerindeki haklarindandir. (Hadis-i serif )* Bir Müslümanin, kardesine üç günden fazla küskünlüğü helal olamaz, ancak kötülügünden emin olamayacak bir kimse ise, o zaman helal olur. (Hadis-i serif)* Din kardesine bir yil dargin duran kimse, onun kanini akitmis gibidir. (Hadis-i Serif)* Müslümanin din kardesine üç günden fazla ziyade dargin durmasi helal olmaz. Önce konusan, Cennet'e girer. (Hadis-i Serif)* El kapilarinda dilenci degilsin, bunun sükranesi olarak kapindan dilenciyi kovma. (Sadi)* Yoksullarin bazis yalan söylememis olsaydi, onu bos olarak çeviren iflah olmazdi. (Hadis-i Serif)* Dilenmek, insanoglunun yüzünde siyah bir lekedir. Verileni reddeden kimse, verenin gözünde büyür ve ona karsi makamini korur. (Selman-i Farisi r.a.)* Allah'un bugzettigi kimseler, mescidlerde dilenenlerdir. Onlar, allah'in evlerinde, Allah'tan degil de baskalarindan dilenirler istediklerini vermeyenlerin günahina girmis olurlar. (Muaz bin Cebal r.a.)* Su yalan dünyanin sonu hiç imis, Aksam gelüb konan sabah göç imiş . (Pir Sultan Abdal)* Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın. (Hadis-i Serif) "Ayakta ölmek diz üstü yasamaktan iyidir." FRANKLIN ROOSVELT "Insanlara en adil sekilde dagitilan nimet akildir. Çünkü kimse aklindan sikayetçi degildir." MONTAIGNE "Ask mücadelesi degil, mücadele aski içinde ol." PEYAMI SAFA "Kainatta tesadüfe, tesadüf edilmez." SOKRAT "Kusurumuz ne kadar çoksa o kadar kusur arariz." CENAP SEHABETTIN "Okuyabilirseniz her insan bir kitaptir." W. ELLERY CHANNING "Kargalar ötmeye baslayinca bülbüller susar." MEVLANA insan vaktini nasil geçirecegini, üstün bir insan ise vaktini nasil tasarruf edecegini düsünür." SCHOPENHAVER "Sakladigin bir sir senin esirindir. Açiga vurursan sen onun esiri olursun." HZ. ALI "Psikolog, güzel bir kiz gördügünde kizi degil, ona bakanlari inceleyen adamdir." I. MERLOST "Cevizin kabugunu kirip özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder." GAZALI "Bir aile ile bir kralligi yönetme arasinda pek büyük bir fark yoktur." MONTAIGNE "Nasil kafa sayisi kadar düsünce varsa, kalp sayisi kadar da sevgi çesidi vardir." TOLSTOY "En büyük bilgelik kendine egemen olabilmektir." EURIPIDES "En büyük zafer insanin kendine hakim olmasidir." PLATON "Insanlar her zaman kahraman olamazlar ama her zaman insan olabilirler." BENJAMIN FRANKLIN "Sevgi her zaman karsilik görür, kin de..." DOSTOYEVSKI "Öyle bir dünyada yasiyoruz ki, bir pesin hükümü söküp atmak, atomu parçalamaktan daha zor." EINSTEIN "Gördüklerim beni görmedigim yaraticinin varligina inanmaya zorluyor." EMERSON "En iyi hükümet bize kendimizi yönetmeyi ögretendir." GOETHE "Iyiliginize inanilmasini istiyorsaniz ondan hiç bahsetmeyin." BALZAC "Sabir; yüzünü eksitmeden aciyi yudumlamaktir." CÜNEYD-I BAGDADI "Kardeslerimi Allah yaratti, fakat dostlarimi ben buldum." GOETHE "Biri size : "Dürüst insan diye birsey yoktur" derse, o kisinin bir düzenbaz olduguna inanin." GEORGE BERKELEY "Güzel olan sevgili degil, sevgili olan güzeldir." TOLSTOY "Bir problemin güç oldugunu söyleme ; eger o güç olmasaydi, zaten problem olmazdi." F. FOCH "Söylemek birsey, yapmak da baska birseydir." MONTAINGE "Silgi kullanmadan resim çizme sanatina hayat diyoruz." "Her insan hata yapar, ancak ahmak insanlar hatalarinda israr ederler." "Hayati kaybetmekten daha aci birsey vardir: yasamin manasini kaybetmek!" "Baskalarindan üstün olmamiz önemli degildir. Önemli olan ; dünkü halimizden üstün olmamizdir." "Aptallarla tartismayin görenler aranizdaki farki anlamayabilirler." İMAM-I GAZALİ "Herkes ayni seyi düsünüyorsa, hiçkimse birsey düsünmüyor demektir." "Hayata en önemli sey kazançlarinizi kullanmak degildir. Bunu herkes yapar.önemli olan kayiplarimizdan kazanç saglamamizdir. Bu zeka gerektirir ; akilli insanlarla aptal insanlar arasindaki fark budur." WILLIAM BOLITH "Mide ülserlerine yedikleriniz neden olmaz. Ülserler sizi yiyenlerden olusur." DR. JOSEPH MONTAGUE Cok suslenenlere bakin hepsi de gizlenmek istiyordur. Aristo Akilsizca birseyi milyonlarca kisi soylese de o sey yine akilsizcadir. B. Russel Mal kaybeden bir sey kaybetmemistir. Onurunu kaybeden cok sey kaybetmistir. Cesaretini kaybedenler herseyini kaybetmistir. Goethe Bir dusmani affetmek, bir dostu affetmekten daha kolaydir. Mme Dorothe Delusy Iyi olmak kolaydir, zor olan adil olmaktir. Victor Hugo Erkekler kadinlarin ilk aski, kadinlar da erkeklerin son aski olmak isterler. Oscar Wilde Kral da, dilenci de ayni istahla acikirlar. Montaigne Bil ki, senin lehine soz tasiyan kimse aleyhine de tasir; sana nakleden, senden de nakleder. Imam Safii Bu dunyaya istedigimiz gibi gelmedik, Bu dunyadan istedigimiz gibi gidemeyiz. Omer Hayyam Hayat bir hikaye gibidir, ne kadar uzun oldugu degil ne kadar guzel oldugu onemlidir. Seneca Dunyaya geldigimiz gun bir yandan yasamaya, bir yandan olmeye baslariz. MONTAİGNE İnsanin kendi vatani icin yalan soylemesi bir vatanseverlik sanatidir.Buna diplomasi denilir. AMBROSE BİERCE Kendinizi idare ederken kafanizi, baskalarini idare ederken kalbinizi kullanin. Ingiliz atasözü *"Sonunda acı getirecek zevklerden kaçınılabileceğini, sonunda zevk getirecek acılara da dayanılabileceğini düşünüyorum." -Michel De MONTAIGNE- *"Kişi zengin olsun, yoksul olsun, hastalığı iyileştirende, mutsuzluğu mutlu kılan da zihindir." -Benjamin DISRAELI- Bir alışkanlığın başlangıcı görünmez bir iplik gibidir o hareketi her tekrarlayışımızda ipliği sağlamlaştırırız, ona bir elyaf daha ekleriz, kapkalın bir kablo olur, düşünce ve hareketlerimizi geri dönülmez biçimde birbirini bağlar." -Orison Swett MARDEN- *"Tecrübe, insanın başına gelen şey değildir, o insanın o başına gelenle ne yaptığıdır." -Aldous HUXLEY- *"Yüksek tepelerde yılanlara ve kuşlara rastlarsınız. Ancak tepeye biri sürünerek gelmiştir, biri uçarak." *"Karakterinize şöhretinizden daha çok önem verin, çünkü karakteriniz, aslında ne iseniz odur, oysa şöhretiniz, başkaları sizi ne sanıyorsa odur." -John WOODEN- *"Kriz kelimesi Çince yazıldığında iki harften oluşmakta, bu harflerin biri tehlikeyi, diğeri ise fırsatı temsil etmektedir." -John F. KENNEDY- *"Bilginin az olduğu yerde cehalet ilimdir." *"Kendinizi yönetirken kafanızı, başkalarını yönetirken kalbinizi kullanın." *"Bütün büyük yanlışların altında gurur yatar." *"iki şey aptallık belirtisidir, konuşacak yerde susmak, susacak yerde konuşmak." *"İnsanı elbisesine göre karşılar, bilgisine göre uğurlarlar." -Rus Atasözü- *"Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer." -İngiliz Atasözü- *"Bir dostunuz yemiş bahçesini geziyorsa dalgın görünmeniz en büyük nezakettir." -Japon Atasözü- *"Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır." *"Büyük zekalar birlikte düşünürler." -Fransız Atasözü- Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar. İngiliz Atasözü- *"Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat diyoruz." *"Durmasını bilin yoksa değerli olan hiçbirşey size yetişemez."* Mal cimrilerde, silah korkaklarda, yönetim akılsızlarda olursa iş bozulur*Hazreti Ebu Bekr* Gözü haramdan korumak ne güzel şehvet perdesidir.*Hazreti Osman Lüzûmsuz şeylerin peşinden koşan, lüzûmlu şeyleri kaçırır.*Hazreti Ali*Radıyallahu anh* Kuran tilaveti ile kalbine ruhani feyiz sirayet eden kimse, dostlarının ayrılığı ile vahşet halini hissetmez.*Hazreti Ali*Radıyallahu anh* Derin fikre sahip olanın nazarı da güzel olur.*Hazreti Ali*Radıyallahu anh İlimsiz ibadette, tefekkürsüz Kur'an tilavetinde hayır yoktur.*Hazreti Ali*Radıyallahu anh Dinî hükümleri kendi aklıyla anlamak ve aklı ona rehber etmek isteyen, peygamberliğe inanmamış olur. *İmâm-ı Rabbânî*Rahmetullahi aleyh Müslüman bir kadın, çocuğunu emzirdiği sürece, Allah yolunda cihat edenler gibidir.*Saîd bin Cübeyr*Rahmetullahi aleyh* Düşmanlarınızla oturup kalkan, sizin dostunuz olamaz.*Sa'dî Şirâzî*Rahmetullahi aleyh* Müminin senden alacağı üç nasibi olursa Muhsinlerden olursun faydan dokunmuyorsa zararında dokunmasın. sevindirmen mümkün değilse bari üzmeyesin övmen mümkün değilse hiç olmazsa kötülemeyesin. alimler şu üç tavsiyede bulundular: 1)*hayır işleyemezsen kendini şerden al 2)*İnsanlara faydalı olamazsan onlara zararlı olma 3)*Oruç tutamıyorsan bari insan eti yeme gıybet etme Yahya bin Muaz* İnsanlar arasında bulun, fakat kimseye yük olma!*Hüsameddin Mankpûrî*Rahmetullahi aleyh* İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir Abdülvehhâb-ı Müttekî* Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırma! Kalb kırmak, Allahü teâlâyı incitmek demektir.*Ahmed Yesevî İslamiyet'in içinde hiç bir kötülük, İslamiyet'in dışında da hiç bir iyilik yoktur.*Ebu-l Vefâ*Rahmetullahi aleyh* Üç şey kalbi öldürür: Çok konuşmak, çok uyumak ve çok yemek.*Fudayl bin İyad*Rahmetullahi aleyh* Dünya üç gündür; dün, bugün ve yarın. Dün geçti. Yarının geleceği belli değil. Öyle ise; bugünün kıymetini bil!*Hasan-ı Basrî*Rahmetullahi aleyh* Çocuktaki utanma hali ondaki akıl nurunun alametidir.*İmamı Gazali*Rahmetullahi aleyh* Gençliğin kıymetini ihtiyarlar, huzûrun kıymetini huzûrsuzlar, sıhhatin kıymetini hastalar, hayâtın kıymetini ölüler bilir.*Hâtim-i Esam Define ile Yılan, gülle diken, sevinçle gam bir aradadır.*Şeyh Sâdi Şirazi*Rahmetullahi aleyh* Kendini hak ile meşgul etmezsen, batıl seni işgal eder.*İmâmı Şâfî Yolumuz yâr ile gül bahçesine uğradı; gafletle güle nazar edince dedi ki yâr : Muhabbetin şartı bu mudur, utan yaptığından Ben varken güle bakmak nasıl elinden gelir?*Mevlânâ Hangi dağa tırmansam, muradım ötesinde; Murad, bugün yerine her günün ötesinde...*N.F.K. ÇİLENAME İki tur insan daima açtır. Biri bilimi arayan, diğeri de parayı.*Cat stevens şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır* Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem Gelenin keyfi için geçmişe asla sövemem Biri ecdadıma saldırdı mı hatta boğarım Boğamazsam hiç olmazsa yanımdan kovarım. Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam Hele hak namına ölsem haksızlığa tapamam. Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boynum. Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim, aldırma da git, diyemem aldırırım Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım. Mehmet Akif ERSOY Sözü dost, özü düşmandan usandım. Dili Mümin, kalbi şeytandan usandım. Herkesin kahrı çekilir ama Ben davasız Müslüman'dan usandım.* Kaynaklara benzeriz, çıkar topraktan* Çağlar, köpürür, zevk alırız koşmaktan* Düzlüklere indikçe, akıp sessizce Tekrar döneriz toprağa, bir çatlaktan* Bir milletin kültürünü kontrol etmek dilini kontrol etmekle; bir milleti imha ise mazisinden, tarihinden milli ve manevi değerlerinden koparmakla mümkündür.*Bernard Lewis* Çalışmak bizi şu üç şeyden kurtarır: Can sıkıntısı, kotu alışkanlıklar, Yoksulluk.*VOLTAIRE* pîre demişler ki, evlen! Demiş :* Ben bulûğa ermedim insan veliliğe erince baliğ olur;*Velilik olmayınca çocukluk olur.*Şeyh Şirazî « Gezdim halep ile şamı Eyledim ilmi talep Meğer ilim bir hiç imiş İllâ edep illâ edep.* Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu Ne olduysa azar azar oldu!* Evladım; biz insanlara emri bil mâruf yaparken onlara başlarının üzerinde güvercin varmış gibi yaklaşırız. O kuş imanlarıdır* Kalbiniz üç şeyin evi olsun: Aşkın, ümidin, imanın.* Tolstoy: Zindana atılan biçarelere muhafızlarını seçme hakkı verilse bu onların hürriyetini temin eder mi? Tarih bilmeyen diplomat pusuladan anlamayan kaptana benzer.*Cevdet Paşa* KURTULUŞ İSLAM'DADIR; İSLAM'DA! DOĞRU YOL ÇOK YAKININIZDA HATTA KALBİNİZDE GÖMÜLÜ DURUYOR. O GÖMÜYÜ ORADAN ÇIKARIN!!!* Dost istersen ALLAH yeter* Yaren istersen KUR'AN yeter* Mal istersen KANAAT yeter* Düşman istersen NEFİS yeter* Nasihat istersen ÖLÜM yeter* Ya İslam`da erirsin Ya inkarda çürürsün Yol Mezarda bitmiyor Girdiğinde görürsün* Bu gününü düşünme Dün geçti, Yarın var mı? Gençliğine Güvenme! Ölen hep ihtiyar mi?* Sadece başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır." -*Albert Einstein* bir yaşam, tümüyle kişisel arzuları tatmine yönelmişse er yada geç, acı bir düş kırıklığına yol açar." Einstein* BİR GÜN ; AKLINA GELİRSEM VE YANINDA DEĞİLSEM , BİL Kİ GÖZLERİNİN DALDIĞI YERDEYİM.* Tek dostum kitaplarım, tek düşmanım cahil dostlarım.*Diderot İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.*Montaigne Allah'tan korkmayandan korkulur. Küçük insanların gururu büyük olur. İyiliğe iyilik her kişinin karı, kötülüğe iyilik ER kişinin karı. İnanç kaybolup şeref öldü mü, insanda yok olur. Şeriat gemi, tarikat deniz hakikat ise inci gibidir. Çocuğunuzun ayağına batan dikenler: ya ektiğiniz yada sökmediğiniz DİKENLERDİR "Mide ülserlerine yedikleriniz neden olmaz. Ülserler sizi yiyenlerden olusur." DR. JOSEPH MONTAGUE Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın. (Hadis-i Serif) Evde bir pano var ve her gün için bir güzel söz ya atasözü, deyim, şiir; öbürüne de hadisler yazılacak en kısa sürede. Sağolun, "Nice küçük işler vardır ki niyet onu büyütür, nice büyük işler vardır ki niyet onu küçültür." Râbia el-Adeviyye Çalışmadan ele gecen şeyler devamlı ve kalıçı olmaz. ( Alaeddin,i Goncdüvani) Kendisinin ve çoluk çocugunun gecimini temin etmek için calışmak farzdır* (Muhammet Bagdadi) Kulluk her an ALLAH,ü tealaya muhtac oldugunu bilmek ve O,nun Resuluna tam tabi olmaktır. (Cafer,i Sadık ) Başkasına yük olan kimse insanların gözünde alcalır ve degeri kalmaz (Mekhul,üş,Şami ) Edeplere riayet etmeden yapılan hizmetlerin faydası yoktur (İmam,ı Rabbani ) Borcundan bir kuruşu sahibine vermek pek çok altın sadaka vermekten daha iyidir*(İmam,ı Rabbani ) Kendi nefsini terbiye edemeyen başkasınınkini hiç terbiye edemez (Sırrı Sekati) Günahlara tevbe etmeyi geciktirmek ALLAH,ü tealaya* karşı kibirli olmaktır* (Cafer,i Sadık) Kötü insan hiç kimseye iyi zan beslemez .Çünkü o, herkesi kendisi gibi görür* (Haret,i Ali )* *Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir. (Cafer bin Muhammed) *Kesilmiş koyuna derisinin yüzülmesi elem vermez[(Hz.Esma) *Herkes herkese bir lokma şey verebilir ama boğaz bağışlamak, ancak Allah’ın işidir(Mevlana) *Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir.(Mevlana) *Avcı nice al (tuzak, hile) bilirse, ayı da onca yol bilir.(Kaşgarlı Mahmud) *Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.(Hz.Ali) *Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım başım göğe ererdi. (İmam-ı Azam) *İnsan, alışkanlıklarının çocuğudur.(İbni Haldun) *Birliğin kederi, ayrılığın safasından daha hayırlıdır. (Yahya bin Muaz) *Her gecenin bir gündüzü vardır.(Hz.Ali (r.a) *En iyi nasihat; iyi örnek olmaktır.(Malcolm X) *Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar.(Mevlana) *Geçmişler geleceğe, suyun suya benzemesinden daha çok benzer.(İbni Haldun) *İnce sözler keskin kılıca benzer, kalkanın yoksa geri dur.(Mevlana)* Evren en büyük mucize, evrendeki en büyük mucize ise insandır.* Geleceği de yaratan Allah’tır, bunu düşünmek tevekkülü artırır.* Mümin rüzgarda eğilen fidan gibi değil, fırtınada dik duran asırlık çınar gibidir. Sağlıklı olmak için iman edilmez, iman edildiği için sağlıklı olunur.* Münafık, hatasında ısrar eden, mümin ise hata yaptığında tevbe eden kişidir.* Hayat pamuk ipliğine bağlıdır, tek ilaç duadır.* Allah’ı çok anmak, cennet umudunu artıran bir işarettir.* Kuran, iman, Allah korkusu, tevekkül ve güzel ahlak müminin aklını güçlendirir. Nefsini gömen insanın üstüne bereket yağmuru yağar, diğeri uyarılıp korkutulanların yağmuru olur. Dünya hayatı üstü şekerle kaplanmış bir zehirdir, o zehri mümin görür. Allah’ın verdiği dünya metaı, küfrün azabını, müminin ecrini artırır. Samimiyet, ağzın söylediğini, kalbin ve beynin onaylamasıdır. Sabır kötü bir görüntüyle yüzleşme zamanı geldiğinde gösterilen tevekküldür. Mühürlü olan kalbe Allah sözü girmez. Ama müminin kalbinde mühür yoktur, Allah lafzı içeri girer. Vicdanına uyan Allah’a, nefsine uyan ise şeytana itaat etmiş olur. Beyninin tamamı Allah ile dolu olmayan insan, orada şeytana da yer ayırmış demektir. Dünyada hak arama telaşında olan insanın, asıl ahirette Hak'kın karşısına çıktığı zaman ne yapacağını düşünmesi gerekir. Cehennem ne kadar korkunçsa, nefis de o kadar korkunç ve azgındır; insanı bataklığa iter. Eğer imtihan oluyorsanız, bu, Allah’ın sizi unutmadığının müjdesidir. Tek bir meyvedeki çürük, sepetteki diğer meyvelere de sirayet eder. Yukarıya çıkıp dünyaya bakarsan, dünya küçülür ve sen tamamını görürsün Daha fazla yükseldiğinde ise dünya artık görünmez olur. Dünya ve dünya hayatı "yok olacak"tır. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. kusurunu itiraf etmemek, büyük noksanlıktır kusurunu görsen, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etsen affa layık olur. Allah’tan fazl ve ihsan isteyiniz. Şüphesiz Allah, kendisinden birşey istenmesini sever. İbadetlerin en üstünü sıkıntı halinde kurtuluşu sabırla beklemektir. Herkes korktuğundan kaçar, yalnız Allah’tan korkan O’na yaklaşır. İbadette gençlik kuvvetini sarf etmenin sonucu, cennette ebedi gençliktir. Dünya tarladır, ahiret ekilen tohumların toplandığı yer.Cennet ve cehennem de birer menzildir. Müminin güzel söze ihtiyacı vardır Kardeşinden güzel söz duyamazsa, kendine söyler. O da kibirini artırır.* İnsanlar birbirine sevgi göstermelidir; sevgi göstermeyen ne kazanır, gösteren ne kaybeder? İki kardeş ve iki arkadaş iki el gibidir, biri ötekini yıkar.* Bir gün nefsime dedim: gel seninle Rabbime gidelim. Gelmedi. Ben de tek başına yürüdüm, gittim. Allah sizin kalıbınıza ve suretinize değil, kalbinizin temizliğine bakar. Bir insanda görülen ameller ve takvadan başka, bir de onun cevher gibi güzel olan gizli amel ve takvası vardır.* Bakış gücü olmayanların nazarları, görünen amellerdir biz onlara değil insanın içindeki sırra bakıyoruz.. İyiliği gizlemek, kötülüğü gizlemekten daha üstündür.* Herkes herkese bir lokma verebilir, ama boğaz bağışlamak ancak Allah’ın işidir.* Güzel söz söyleyen, kimseden kötü söz işitmez.* Bir şeyi bulunmadığı yerde aramak, onu aramamak demektir.* Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.* Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir.* Özü doğru olanın, sözü de doğru olur.* Birliğin kederi, ayrılığın safasından daha hayırlıdır.* Her gecenin bir gündüzü vardır.* Bütün kötülüklerin anahtarı, hiddettir.* Güzel ahlak; bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür.* En iyi nasihat; iyi örnek olmaktır.* Nefis üç köşeli dikendir, ne türlü koysan batar. Gerçek zengin, bilgisi çok olan insandır.* Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.* Cevizi kırıp özüne inemeyen, hepsini kabuk zanneder.* Haksızlığa baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar.* Hayatında ekmeği yenmeyen kimsenin adı, ölümünden sonra anılmaz.* Hiç kimse, diğer kimsenin kulu değildir Uzun mesafelere ulaşmak, yakın mesafeleri aşmakla mümkündür.* En büyük felaketler içinde bile ümidini kaybetme, unutma ki ilik, sert kemiğin içinden çıkar.* Cahillerin kalbi dudaklarında, alimlerin dudakları kalplerindedir.* Mal cimrilerde, silah korkaklarda, karar da zayıflarda olursa işler bozulur.* Kibir, bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur.* Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.* Eğri ok, doğru yol almaz.* Hiçbir acı, cehaletten daha fazla zahmet verici değildir.* İnsanı maskara eden, dilidir.* Ham düşünceleri, ancak akıl pişirir.* Fırsatlar da bulutlar gibi çabucak geçer gider.* Hasetciye rahat, kötü huyluyu da şeref yoktur.* Hükümetlerin en kötüsü, suçsuzu korkutandır. Müminler güneş gibidir, yağmurda ıslandığında diğeri onu kurutur. Bu dünyanın en zoru, ahiretin anahtarıdır. Düşmanın olan şeytanla el ele tutuşur gezmeye çıkarsan seni güzel bir yere götürmez, pisliğe ve bataklığa götürür "Allah'a teslim oldum" yerine,"Allah beni teslim aldı elhamdülillah" de..Çünkü herşey gibi sen de Allah'a teslimsin. Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esiridir. Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir. Allâh'a sığın, onun emrine itaatsizlik etme! Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. İnsan sözünü dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar. Allah'tan ne gelirse ona râzı ol! Kimi insan yaşadığı zorlukları bahane edip Allah'tan uzaklaşır, kimi insan da yaşadığı zorlukları vesile edip Allah'a yakınlaşır. Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık. Hükümdar köylünün yumurtasını alırsa, adamları bütün tavukları alır.* Bin zulme uğrasan da, bir zulüm yapma.* Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.* Fakirlik, hâline şükredip kimseye şikâyet etmeyerek ihtiyacını gizlemektir. Namaz kılmak, yalnız Allah’tan korkan müminlere, kolay gelir. Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi. Sonra hem yapmaya hem söylemeye başladılar. Şimdi ise yapmıyorlar fakat söylüyorlar. Üç zümreye, üç şey çirkin düşer: 1-İdârecilere, sertlik, 2-Âlimlere, mal sevdası, 3-Zenginlere ise cimrilik. İşlediğiniz günâhları gizlediğiniz gibi, yaptığınız iyilikleri de gizleyiniz!* Nefsin aldanmasına, dünyanın yalancı ve geçici tadına kapılan, hayrın tadını alamaz.* Tasavvuf, kalbi kötü huylardan temizlemek ve iyi huylar ile doldurmak demektir.* İnsanların sıkıntılarına katlanmak, Allah’ın beğendiği, Resûlullah'ın sevdiği ve evliyânın özendiği bir ahlâktır. Ölmek felâket değildir. Asıl felâket, öldükten sonra başa gelecekleri bilmemektir. Adalet, halkın dirliği ve düzeni; idarecilerin ise, süsü ve güzelliğidir.* Elden geldiği kadar kaç kötü arkadaştan, kötü ahbâb kötüdür, en zehirli yılandan. Yılan zehir akıtıp, insanı candan eder, kötü arkadaş, can ve imandan eder. Mümin güneş gibidir. Dünyada Sararıp, solarak batsada, doğduğunda yani ahirette göz kamaştırır. Nefsinin arzularına tâbi olan, Allah’a nasıl kul olur? Ey insan! Kime tâbi isen onun kulu olursun. Kalb dünyâ arzularına bağlı kalıp geçici lezzet peşine takıldığı müddetçe, imkânı yok, âhireti sevmiş olamaz. Edeb hudûda, sınırlara riâyet etmek, onu taşırmamaktır. En büyük edeb ise ilâhi hudûdu muhâfazadır, gözetmektir. İstediklerini vermediğiniz zaman kızan ve küsen hakiki dost değildir.* Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir.* “Sonsuz” da olsa “O’nsuz” hayat bir hiçtir.* İnanmamak ahirete gitmeye değil, cennete girmeye manidir.* Ölçüleri yanlış olanların bütün ölçümleri yanlıştır.* Saygı görmek istiyorsan saygıdeğer ol... Çakıl taşlarını kolye yapmazlar. Düşmanın açık bıraktığı kapılar onun istediği yere çıkar. Göklere giden yolu bulmak isteyenler, Allah’ın elçisinin yerdeki ayak izlerini takip etsinler. Sesini değil, sözünü yükselt. Yağmurlardır büyüten zambakları, gök gürültüleri değil. İnandığı gibi yaşamayan, yaşadığı gibi inanmaya başlar.* İyilerle dost ol ki, kötülerden emin olasın.* Akıllı olan, yapabildiğini değil, yapması gerekeni yapar. Ahmak olan kimse, övülmekten hoşlanır.* ilmiyle amel eden Alimlerin sözleri her bir söz ışık gibidir.* Bir alimden bir söz insan iki çiş yerinden çıkmış bir varlık olduğu halde neden kibirlenir? ibn ebi dünya* 52*İslam Alimlerinden Ibretlik Sözler İki şey, aklı ve tedbiri bozar; biri acele etmek, diğeri de olmayacak şeyi istemek. (Hz. Ali) Acele her işte kötüdür. Yalnız şer ve kötülüğün defedilmesinde değil. (Hz. Ali) Acele şeytan işidir. Ama beş yerde öyle değildir; Misafire yedirmekte, namaz vaktinde tövbe etmekte, kız evlâdı evlendirmekte, ölüyü defnetmekte. (Hâtem-i Esam) Kılıcın yapamadığını adalet yapar. (Kanuni Sultan Süleyman) Güzel ahlâk, suyun kiri yok ettiği gibi kusuru yok eder. (Hz. Ali) Aptallığın en büyüğü, övmede ve yermede aşırılığa kaçmaktır. İki şey ahmaklığa dalâlet eder: Hiç bir sebep yokken gülmek; sormadan haber vermek. (Malik bin Dinar) Ahmağı tanımakta en kesin ölçü, onun Allah'a inanıp inanmadığıdır. Böylelerinin bilgi ve marifetleri hiçbir değer ifade etmez. (İmam Rabbani) İlim cehaleti kaldırır, fakat ahmaklığa birşey yapamaz. (A.Arvasi) Bir adamın aklının derecesini soru sormasından anlarım. (Hz. Ömer) Akıl gibi mal, iyi huy gibi dost, edeb gibi miras, ilim gibi şeref olmaz. (Hz. Ali) Akıl kemal bulunca boş sözler zeval bulur (yok olur.) (Hz. Ali) En büyük servet akıldır. (Hz. Ali) Dünyalığı artınca sevinenler, hergün eksilmekte olan ömrüne üzülmeyenler arasında aklı noksan olmayan yoktur. (Ebû'd-Derda) Akıllı olan üç kimseyi hafife almaz; Alimleri, hükümdarları, dostları. Alimleri hafife alanın ahireti gider, sultanları hafife alanın dünyası gider, dostlarına mürüvveti olmayanın dostluğu gider. (Abdullah b. Mübarek) Akıl yeryüzünden kalksa bile hiç kimse akılsız olduğuna inanmaz. (Sâdi Şîrâzî) İki şey akıl hafifliğini gösterir: Konuşacak yerde susmak, susacak yerde konuşmak. (Sâdi Şîrâzî) Şirkten sonra en büyük günah, insanlarla eğlenip alay etmektir. (Vehb ibni Münebbih) İbâdetlerin en faziletlisi tevazudur. (Hz. Aişe) Her kim kendisini kıymetli bilirse onun tevâzûdan nasibi yoktur. (Mâlik b. Dinar) Tevâzu yaptığın güzel işlere bakıp kendini beğenmemen ve şımarmamandır. (Ebû Süleyman Dârânî) Tevâzu kimden olursa olsun hakkı (doğruyu, gerçeği) kabul etmendir. (Fudayl b. İyad) İnsanoğlu topraktan yaratılmıştır, eğer toprak gibi alçakgönüllü olmazsa insan değildir. (Sâdî) Her türlü iyilik bir evde toplanmış ve onun anahtarı tevâzu olmuştur. Her türlü kötülük bir evde toplanmış ve onun anahtarı kibir olmuştur. (Yusun bin Hüseyin) Ey kişi, kalbinde Allah sevgisinden başka bir şey olmadığı zaman bil ki çok zenginsin. (İbni Vefa) Bir kimse Allah'ı seviyor, O'na itaat ediyorsa sen de onu sevmek zorundasın. Çünkü iyi kimseyi seven Allah'ı sevmiş olur. (Hasan Basri) Ömrümce oruç tutup hiç uyumadan ibadet etsem, malımı parça parça Allah yolunda infak etsem, gönlümde Allah'a itaat edene sevgi, isyan edene karşı nefret yoksa, yaptıklarımdan fayda göremem. (Abdullah bin Ömer) Allah korkusuyla dökülen gözyaşları, ariflerin ibadetleridir. (Hz. Ali) Vezir, padişahtan korktuğu kadar Allah'tan korksaydı melek olurdu. (Sâdi) Kıyamet günü her göz ağlayacaktır. Ancak Allah Teâlâ'nın haramına bakmayan, Allah için uykusuz kalan, Allah korkusundan ağlayan gözler, ağlamayacaktır. (Safvan bin Süleyman) Alla Teâlâ'nın senin hakkındaki bilgisi, insanların senin hakkındaki bilgisinden daha iyi olmalı. Bunun için yalnızken hal ve hareketine, insan içinde olduğundan daha çok dikkat etmelisin. (Hamdun Kassar) Sen, babanın hakkına riayet edersen, oğlun da senin hakkına riayet eder. (Hz. Ali) En büyük belalardan biri, anlaşamadığın halde ayrılma imkanın olmayan arkadaştır. (Muhammed er-Rasibi) Komşusu, akrabası ve arkadaşı tarafından iyi denen kimse gerçekten iyidir. (Hz. Ömer) Aralarında yaşayabileceğin samimi arkadaşlar edin; çünkü onlar iyi günlerde gönül şenliği, kötü günlerde yardımcıdırlar. (Hz. Ömer) Dünyada arsız kimseyle arkadaş olmak, ahirette insanı mahcub eder. (İmam Şafii) Ufak bir yanlış hareketinle üzülecek, darılacak kimseye çok güvenme. (İmam Şafii) Zalimleri bağışlamak yoksullara cefadır. (Sâdî) Allah'a itaat etmek, fakat reddedilmekten korkmak bahtiyarlık alameti; Allah'a asi olup O'nun katında makbul olmayı ummak bedbahtlık alametidir. (Ebû Osman Nisaburi) bedbahtlık alameti üçtür ilim verilip amelden Amel verilip ihlâstan mahrum bırakılması, Allah dostları ile sohbete nail olup onlara hürmetten mahrum olması. (Muhammed bin Fadl Belhi) Altı şey cehaled ve bedbahtlık eseridir:* 1- Sebepsiz kızmak,*2- Gereksiz konuşmak 3- Sırrını ifşa etmek,* 4- Herkese güvenmek,*5- Dost ve düşmanı ayıramamak,*6- Yersiz ve zamansız nasihatte bulunmak. (Muhammed bin Mansur et-Tûsî) Beş şey bedbahtlık nişanıdır: Gönül katılığı; göz yaşarmazlığı; hayasızlık; dünya sevgisi ve dünya için endişe. (Malik bin Dinar) Bilgi zenginlikten üstündür. Çünkü zenginliği sen korursun, bilgi ise seni korur. (Hz. Ali) İlim adamları için yokluk içinde yaşadığı halde kanaat sahibi olmaktan daha değerli bir ziynet yoktur. (İmam Şafii) Kötülükten kaçmayan bilgin, ışık tutan bir kördür, başkalarına doğru yolu gösterir, ama kendisi göremez. (Sâdî) Biz, ilmi yazmayan kişiyi, ilmi bilen kişi olarak kabul etmezdik. (Muaviye bin Kurre) İlim öğrenilen değil, yaşanandır. Yaşanmayan ilim geçmeyen para gibidir. (İmam Şafii) İlmin de ehli vadır. Onun ehlinden başkasına verirsen ziyan etmiş, ehline vermezsen ihanet etmiş olursun. (Süfyan bin Uyeyne) En güvendiğim sağlam amelim (çabam) ilmi yaymak için yaptığım çalışmadır. (Ata bin Meysene) Önce yol bil, sonra yol göster. Yolu görememişsen mürşitlik davasını bırak. (Nâsır-ı Hüsrev) İlmi ile amel etmeyen âlim, başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir. (İmam Gazalî) Halkın içinden kaçmak marifet değildir. Asıl marifet halkın içinde iken kendi içine dönebilmektir. (Ebû Bekir Şibli) Borcunu azaltırsan hür yaşarsın, günahlarını azaltırsan rahat ölürsün. (Hz. Ömer) Öğünmeyiniz! Hem topraktan yaratılmış hem de toprağa dönünce kendisini kurtların yiyeceği insanın övünmesi neye yarar! (Hz. Ebû Bekir) Hurma ağacına bakınız. Başı dik Allah ona meyvelerini taşıtıyor. Kabak, kavun, karpuz ise yüzünü ve dallarını yere koyduğu için Allah onların meyvelerinin yükünü toprağa taşıtıyor. (Ahmed er-Rufai) Allah'a karşı isyan bayrağını çektiren günahların başında kibir gelir. (Avn İbn-i Abdullah) Bir günah ki kaynağı şehvettir, affa mazhar olacağı umulur; ama günah ki kibirden kaynaklanır onun için mağfiret umulmamalıdır. (Seriyyü's-Sakati) Bir kimsede kibir varsa bu, söz söylerken soğan gibi kokar. (Mevlânâ) Dağları iğneyle kazmak, kalbden kibri söküp atmaya nazaran daha kolaydır. (Ebû Haşim Sofi) İsyanda olanların mahçup hali, benim için ibadette olanların mağrur halinden daha sevimlidir. (Yahya Vâiz) Kişinin kendini beğenmesi, aklının zayıf olduğuna dalalet eder. (Hz. Ali) Bir Müslümanı küçük gördüğün zaman karşılığında iman ve irfan duygusunun azalışını görürsün. (Ebû Bekir bin Hamid Tirmizi) Câhilin yüz faydası bir zararını karşılamaz. (Nâsır-ı Hüsrev) Akraban da olsa câhille ilgini kes. vereceği sıkıntı, sağlayacağı huzurdan fazla olur. (Nâsır-ı Hüsrev) Âlim, ölse de yaşar; câhil yaşarken ölüdür. (Hz. Ali) İnsanların en câhili, ahiretini başkasının dünyası için satandır. (Hz. Ömer) Cimri insan dünyada fakirler gibi yaşar, ahirette zenginler gibi sorguya çekilir. (Hz. Ali) Kıyamette bir devenin iğne deliğinden geçmesi, cimri bir zenginin cennete girmesinden daha kolaydır. (Vehb ibn-i Münebbih) İnsanların malca en cimrisi, namusca en cömertidir. Yani mala kıymaması, namusunun ayak altı olmasına sebep olur. (İbn-i Mu'tez) Cömertliğin aslı, kendi malından verip, başkasının malını korumaktır. (Hz. Ali) Allah'ı sevmenin belirtisi üçtür: Deniz gibi cömertlik, güneş gibi şefkat, yer gibi tevazu. (Bâyezid Bistâmi) Amellerin şahı üçtür: Mal az olduğunda cömert ol Yalnızken de Allah'tan kork haramdan sakın doğruyu söyle (Bişr-i Hafi) Sıkışık zamanında imdadına koşacak kimse isteyen, bolluk içindeyken cömert olmalıdır. (Şeyh Sâdî) En hayırlı cömertlik, ihtiyaç sahibini arayıp ona vermektir. (Ebû Süleyman Dârânî) Allah'a giden yolun köprüsü, malını O'nun uğruna saçmaktır. (Şems-i Tebrîzî) bir kimseyi ne dünyasının ne de âhiretinin emrinde çalışır görmezsem ondan nefret ederim. (ibn-i Mes'ud) Çalışmak en hayırlı maldır. (Hz. Ömer) Hazine, eziyet çekene, çalışıp çaba gösterene gözükür. (Mevlânâ) Çalışanlar kötülük düşünmeye vakit bulamazlar; tenbeller ise kendilerini kötülükten kurtaramazlar. (Hz. Ali) Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, Dostunun yüz karası düşmanının maskarası. (Mehmed Akif) Üç şey kalbi öldürür: Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak. (Fudayl bin İyaz) İnsanları iki şey mahveder: Fazla mal toplama hırsı ve çok konuşmak. (İbrahim en-Nehâi) Üç şey kalbi katılaştırır: Çok yemek, çok konuşmak, çok uyumak. (Mâlik bin Dinar) Herşeyin bir helâk sebebi vardır, kalb nurunun helâk sebebi tokluktur. Her şeyin bir pası vardır, kalb nurunun pası tokluktur. (Ebû Süleyman Dârânî) Yemin ederim ki ağzıma koyduğum her lokmanın benim en büyük düşmanım olduğunu daima düşünmüşümdür. (Yezid bin Şüreyk et-Teymi) Dervişlik, elenmiş ve üzerine su dökülmüş toprağa benzer, böyle toprak ne basanın ayağını incitir ne de üzerine toz kondurur. Derviş de böyle kimseyi incitmez. (M. Alauddin Âbizî) Dervişlik herkesin yükünü çekmek, fakat kimseye kendi yükünü çektirmemektir. (Ubeydullah Taşkendî) Dil bedenin denge organıdır. Dil doğru olursa diğer organlar da doğru olur. (Hz. Ali) Ayıplarını örtmek ve nefsini selamete ulaştırmak istersen az söyle çok dinle. (Hz. Ali) Dil yırtıcı bir hayvana benzer, ipini biraz gevşetin, ısırır. (Hz. Ali) Her kötülükten uzak kalmanın yolu dilini tutmaktır. (Hz. Ali) Sükut, insanın en nefis elbisesidir. (Hz. Ömer) Rahat ve huzur on kısım ise, dokusu susmaktır. (Hz. Ömer) İnsan, ayağını bastığı yerden çok diline dikkat etmelidir. (Ebû Hâzım Mekki) İnsan kalbi bir sandıktır; dudaklar, onun kilidi, dil ise anahtarıdır. İnsana o anahtarı iyi muhafaza etmek düşer. (Ömer İbn-i Abdülaziz) Dilini tutmayı alışkanlık haline getiren güven içinde yaşar. (Feridüddin Attar) Nefsi en iyi şu dört şey terbiye eder: Susmak, açlık, yalnızlık, uykusuzluk. (Feridüddin Attar) Dili korumak, altını ve gümüşü korumaktan daha zordur. (Muhammed ibn-i Vasi) Sıkıntıdan kurtulmak istiyorsan dünyaya meyletmeyi bırak, özür dilemekten kurtulmak istiyorsan diline hakim ol. (Mansur bin Ammar) Ya Rabbi! Doğruyu doğru olarak bize göster ve ona uymak için kuvvet ve kudret ver. (Hz. Ebû Bekir) Başkalarının düzeltmek için önce kendinizi düzeltiniz. (Hz. Ömer) Bir doğruyu savunurken ona önce kendimiz inanmalıyız. (Hz. Ali) Mertlik, açıkta yapılmasından utanılacak bir şeyi gizli olarak da yapmamaktır. (Nuşirevân-ı Âdil) Şüpheli bir dirhemi geri vermek, bin dirhem sadaka vermekten daha üstündür. (Abdullah ibn-i Mübarek) Doğruluk, kalbin konuşmasıdır, yani kendisinde olanı söylemesidir. (Ebûlhasen Harakani) Bana dünyadan üç şey sevimli oldu: Geceleri namaz kılmak, hastaları ziyaret etmek, sözün doğrusunu söylemek. (Hz. Hasan) Doğru söylediği için zincire vurulmak, yalan söyleyerek zincirden kurtulmaktan iyidir. (Sâdî) Zalim bir idarecinin yanında doğruyu söylemekten daha üstün bir sadaka yoktur. (Meymun İbn-i Mihran) İnsanın üç dostu vardır:* 1. Şahsi dostu,* 2. Dostunun dostu, 3 . Düşmanının düşmanı. (Hz. Ali) Herşeyin hayırlısı yenisidir; fakat dostun hayırlısı eski olandır. (Hz. Ali) Birçok kimseye dostluk gösterdim, onlardan bir karşılık görmedim, yine de dostluktan vazgeçmedim. (Hz. Ali) Hakiki dost, sıkıntı zamanında imdada yetişendir. (Hz. Ali) Dostların kalbini kırmakla düşmanların arzularına hizmet etmiş olursun. (Hz. Ali) Dostlarla yapılan sohbetle boy ölçüşecek bir güzel davranış daha yoktur Dostların ayrılığı kadar da keder veren birşey yoktur. (İmam Şafii) Bizde bu aleme hiç meyil kalmamıştır. Dostların gelip bizi bulamayınca gönülleri kırık dönmeleri tek üzüntümüzdür. (Alaeddin Attar) Zamanımız insanlarının dostluğu çarşı yemeği gibi, rengi ve görünüşü güzel, fakat tadında iş yok. (Mâlik bin Dinar) Halini iki kişiden gizleme: Uzman doktordan, gerçek dosttan. (Feridüddin Attar) Ayıpsız dost arayan dostsuz kalır. (Mevlânâ) Çiçeksiz bahçenin zevki olmadığı gibi dostsuz hayatın da zevki olmaz. (Nâsır-ı Husrev) Biriyle dostluk kurmak iyi bir şey, bu dostluğu sonuna kadar bağlı kalmak büyük bir iştir. (Nâsır-ı Husrev) Akıllı ve içindeki düğümleri çözen bir dosta sahip olan kimse ne bahtiyardır. (Nâsır-ı Husrev) Senin dindarlığını arttıran dost, her karşılaştığında avucuna bir altın koyan dosttan daha hayırlıdır. (Bilal İbn-i Sa'd) Yedi şeyde hayır yoktur Huşu olmayan namazda lüzumsuz şeylerden kaçınılmadan tutulan oruçta düzgün telaffuz etmeden, acele ile Kur'an okumakta,* Yedi şeyde hayır yoktur günahlara engel olmayan ibadette cömertlik bulunmayan malda samimiyet bulunmayan dostlukta, ihlâs olmayan duada. (Hz. Ali) Dualar kabul olacak, hemen dua ediniz dense, duayı kendim için değil, devlet büyükleri için yapardım benim iyiliğimle halk birşey kazanmaz. Ama idare edenlerin iyi olmaları ile Müslümanlar çok şey kazanır. (Fudayl bin İyaz) Dünyaya az meylet, rahat yaşarsın. Allah, dinini düzelten kişinin dünyasını da düzeltir. (Hz. Ali) Dünya yılan gibidir, cildi yumuşak fakat zehiri öldürücüdür. Hoşuna giden şeylerden uzaklaş ki sana yaklaşmasın. (Hz. Ali) Nice büyük insanlar vardır ki dünya onlara gülmez kuvvet ve zorbalıkla dünya ele geçseydi, kartallar serçe kuşlarına rızık bırakmazlardı. (Hz. Ali) "Dünya sizi aldatmasın!" Bunu kim söylüyor? Cenab-ı Hakk söylüyor. Dünyayı onu yaratandan daha iyi bilen olur mu? O halde dünyadan sakının. (Hasan Basrî) Ademoğlunun canı dünyadan üç hasretle çıkıyor: Derlediğinden doyasıya yiyememek, emeline varamamak, sefer için yeterli azık edinememek. (Hasan Basrî) Sevgilinin sevmediğini sevmek, sevgi alâmeti değildir. Rabbimiz dünyayı kötüledi, biz ise onu övmekle meşgulüz. (İbrahim Edhem) Nasıl ki beden hastalandığı zaman yeme, içme, uyku ve istirahatten zevk almazsa, kalb de dünya hastalığına tutulunca vaaz ve nasihatten zevk almaz. (Mâlik bin Dinar) Dünya şehvetlerle donatılmış, âfetlerle kuşatılmıştır. PDünya malının helalinin hesabı, haramının azabı vardır. Dünyaya yakınlık ve ilginiz ona göre olsun. (İbn-i Semmak) Dünyayı arayıp ahireti bulanı hiç görmedik. Ama ahireti arayıp dünyayı bulanı gördük. (Ebû Said Hasan Basrî) Dünyanın az şeyini istemek, ahiretin çok şeyini kaybetmek demektir. (Ka'b el-Kurâzî) Dostlar arasında ülfet ve bağlılığın kalkması, dünya sevgisi sebebiyledir. (Hamdun Kassar) Ahireti isteyen, dünyasına zarar verir; dünyasını isteyen ahiretine zarar verir. Sen ebedi olan için fani olana zarar ver. (Amr bin Mürre) Dünya üzerindekileri besler, büyütür, sonra onları yine kendi yer. (Ahmed er-Rufaî) Akılsızlık alâmeti dörttür: Ahmağa fikir danışmak, cahile para vermek, dostların öğütlerini dinlememek, dünyadan ibret almamak. (Feridüddin Attar) Akrabanın düşmanlığı ve dostların eziyeti yılan zehirinden daha acıdır. (Hz. Ali) Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır. (Hz. Ali) Açık kalb ile konuşan düşman, içinden pazarlıklı dosttan daha iyidir. (Hz. Ali) Akıllı düşmanla istişare kabildir; fakat cahil dostun reyinden kaçınmalıdır. (Hz. Ali) İki düşman arasında öyle konuş ki barıştıkları zaman utanmayasın. (Sâdî) İnsanın, kusurlarını sayan düşmanlarından edeceği istifade, kendisini öven dostlarından edeceği istifadeden daha fazladır. (İmam Gazali) Düşmanın senden emin olmadıkça kâmil (tam, olgun) bir kişi olamazsın. (Bişr-i Hafi) Bir kişinin düşmanlığına karşılık, bin kişinin dostluğu verilse dahi alma. (Ebû Said Hasan Basrî) Edeb, haddini bilmektir. (Hz. Ali) Himayen altındakilere iyilik yapmak istersen onlara edeb öğret. (Hz. Ali) Babaların evlatlarına bıraktıkları servetin en hayırlısı edebtir. (Hz. Ali) Her kim edepten mahrum kaldı, cümle hayırlardan mahrum kaldı. (İbn Atâ) Aslında insanla hayvan arasındaki fark edebdir. Bütün Kur'an'ın manası ayet ayet edebten ibarettir. (Mevlânâ) Bir inasın layık olmadığı yere koymak zülumdur. (Hz. Ali) İnsanların evveli bir damla su, sonu ise toprak olmaktır. Asıllarındaki ile övünenler ancak su ve toprakla övünmektedirler. (Hz. Ali) Üç haslet ibadetten daha değerlidir: Gafletten uyanmak; nefse dilediğini vermemek; Allah korkusundan ağlamak. (Ebû Bekir Kettânî) Avam halk için günahtan kaçmak nasıl vacip ise, havas münevver için de gafletten kaçmak öyle vaciptir. (Ebû Yezid Burani) Gafilin üç alameti vardır:*çok yanılmak,* çok eğlenmek çok unutmak. (Vehb ibn-i Münebbih) Allah'a yemin ederim ki, gıybet, müminin dinini bozma hususunda, cüzzamın bedeni ifsad etmesinden çok daha hızlıdır. (Hasan Basri) Dört şeyi dört şeyden temizle: Dilini gıybetten, kalbini kıskançlıktan, mideni haram lokmadan, davranışlarını riyadan. (Feridüddin Attar) Senin yanında başkasını çekiştiren, seni de başkasının yanında çekiştirir. (İmam Şafii) Kalbler, içi boş kablara benzer, hayırlı olanı hayırla dolu olandır. (Hz. Ali) Kalb kör olduktan sonra gözlerin görmesinde fayda yoktur. (Hz. Ali) Topraktan biten güller solar gider, gönülden biten güller ise devamlıdır. (Mevlânâ) Kendisinden başkasından boş olmak şartıyla Allah katında en makbul organ kalbdir. (İmam Gazali) Çok gülenin heybeti azalır, çok konuşan çok yanılır hayâsı gider. (Hz. Ömer) Günahtan sakınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır. (Hz. Ömer) Kötü yolları öğrenmemen için günahkarlarla sohbet etme. (Hz. Ömer) Günahtan korkmayan ile düşüp kalkmak, kıyamet gününde insana utanç olur. (İmam Şafii) Sahibine üzüntü veren günah, sahibine gurur veren ibadetten hayırlıdır. (Ata-i İskenderi) Günah işlediği zaman üzüntü değil sevinç duyanların hali, günah işlemekten beterdir. (Mansur Ammar) Hayret ederim o kişiye ki, hastalık korkusuyla yemekten perhiz eder de, cehennem korkusuyla günahtan perhiz etmez. (Yahya bin Muaz) Allah'tan korkan günahkar, ibadetine güvenen âbidden daha makbuldür. (Sâdî) Nefse, günahtan kaçınmak ibadet yapmaktan daha zor gelir. Onun için günahtan kaçınmak daha sevaptır. (İmam Rabbânî) İşlenen günahların kokusu olsaydı, günahlarımın kokusu yüzünden hiçbiriniz bana yaklaşmazdı. (Muhammed İbn-i Sirin) Biz, harama düşmek korkusuyla helâlin de onda dokuzunu terkederdik. (Hz. Ömer) Her haram içki gibi sarhoşluk verseydi, hiç kimseyi ayık göremezdin. (Mevlânâ) Haram para ile sadaka veren, hayır işleyen kimse, kirlenmiş elbiseyi idrar ile yıkayana benzer. (Süfyan-ı Sevri) Haram yiyenlerin yedi azası istese de, istemese de günah işler. Helâl yiyenlerin bütün bedeni ibadet eder. (Abdullah Tusteri) Hasetçinin, senin sevindiğin zaman üzülmesi, intikam olarak sana yeter. (Hz. Ömer) Kıskanç, vücutça sıhhatli görünse de, hasedin tesiriyle muzdarip ve hastadır. (Hz. Ali) Ölümü çok hatırlayanda ne neş'e olur ne de haset. (Ebü'd-Derda) Dört şeyden uzak durmalıdır: Haset, kibir, öfke ve kıskançlık. (Feridüddin Attar) En büyük ayıp, başkalarında gördüğümüzde beğenmediğimiz bir ayıbın kendimizde bulunmasıdır. (Hz. Ömer) Bir hata işlediğiniz zaman Allah'tan bağışlanma dileyiniz. Çünkü hatalar, insanlar yaratılmadan önce yaratılmıştır. Bütün tehlike hatada ısrardadır. (Ebû Abdullah Câfer-i Sâdık) Ey Ademoğlu imanın hakikatını ancak, sende bulunan bir ayıptan dolayı halkı ayıplamayı terkettikten sonra elde edebilirsin. (Hasan Basri) Sofiliğin şartı insanların kusurlarını görmemektir. (Ahmed er-Rufai) Daima başkalarının kusurlarını gören, bir gün rüsvaylık içinde ağzını açamaz olur. (Feridüddin Attar) kusurları anan bir kimsenin senden de teşekkürle söz edeceğini sanma. (Sâdî) Utanması olmayanın kalbi ölür. (Hz. Ömer) Kulun nefsini tanımamasının alameti haya ve Allah korkusu azlığıdır. (Ahmed bin Âsım el-Antâki) Allah Teâlâ'ya itaat hazineye benzer hazinenin anahtarı dua anahtarın dişleri de helâl lokmadır. (Yahya bin Muaz) İmanın hakikatine kavuşmak için dört şey lazımdır farzları edeble yapmak; helâl yemek; İmanın hakikatine kavuşmak görünen ve görünmeyen haramlardan sakınmak ve ölünceye kadar devam etmektir. (Abdullah Tüsteri) Yaradılmışı hoşgördük, yaradandan ötürü. (Yunus Emre) Gerçek anlaşılıncaya kadar Müslüman kardeşinin yaptıklarını iyiye yor. (Hz. Ömer) din kardeşine ait sevmediğin bir iş duyarsan birden yetmişe kadar özür kapısı araştır. Bulamazsan benim anlayamadığım bir özrü vardır de ve kapa. (Ebû Abdullah Cafir-i Sâdık) mümin hakkında iyi düşünceler besleyip de yanılmak, kötü zanda bulunup da isabet etmekten daha hayırlıdır. (İmam Gazali) İlimsiz ibadette, anlayış vermeyen ilimde, tefekküre götürmeyen Kur'an okumada hayır yoktur. (Hz. Ali) Arzularınla arana demirden bir duvar koymadıkça, ibadetin ve kulluğun tadına varamazsın. (Bişr-i Hafi) Vakit çok kıymetlidir. Ancak kıymetli şeyler için kullanılması gerekir. İşlerin en kıymetlisi ise Allah'a ibadet etmektir. (İmam Rabbani) İnsanlar iki sebebten helâk olurlar:*1- Farzların vaktini geçirerek nafile ibadete dalmak,*2- İbadetleri kalb ile değil sadece organlarla yapmak. (Muhammed Ebû Verd) İbadetlerin en makbulü, gizliliğine en çok riayet edilendir. (Tavus bin Keysan) İbadet eden yaptığı ibadete bakar da kendini din kardeşinden üstün görmeye kalkarsa yaptığı ibadet hiç olur. (Süyfan-ı Sevri) İhlâs, güzel iş yaptığında onun konuşulmasından hoşlanmaman güzel işinden dolayı övgü beklememendir. (Ahmed ibn-i Asım el-Antaki) İhlâs, amel edenin amelinin kabul edilmesine vesile olan şeydir. (Ebû Hayır Nessâc) Bir şeyin zıddı bilinmez ise kendi de bilinmez. İhlâs da, zıddı olan riyayı tanıyıp onu terketmekle bilinebilir. (Ebû Osman Mağribi) kim ihlâsla bir amel işlese de onunla övünse, o kimse kabul olunmuş ameli iyilik divanından siler, riya divanına yazar. (Süfyan-ı Sevri) kim güzel ameli halk görmesin diye terkederse riyadır; halk görsün diye işlerse şirktir; ikisini de terk eder ise ihlâstır. (Malik bin Dinar) İman, Yüce Allah'ın gayba ait bildirdiği her şeyi nefsin tasdik etmesidir. (Muhammed ibn-i Hafif) İman çıplaktır, onun elbisesi takva, süsü haya, sermayesi ilimdir. (Ebû Hüreyre) İnsanlar kainata bakıp görmekle değil, yaratan Yüce Zatı düşünmekle huzur duyabilir (Ebû Huseyin Nuri) Gerçeği, insanların ölçüleri ile değil; insanları gerçeğin ölçüsü ile tanı. (Hz. Ali) İnsan ile insan arasında fark vardır. Bir demirden hem nal, hem de kılıç yapılır. (Nizami) Dünya ağaca benzer, biz insanlar ağaçta yarı ham, yarı olgun meyveler gibiyiz. (Mevlânâ) Birkaç günlük bir nafakayı bir günde harcayan ev halkına ben buğzederim. (Hz. Ebû Bekir) Müsrif adam üç yanlışı tekrarlar: lazım olmayanı alır, kendine ait olmayanı giyer, kendine layık olmayanı yer. (Vehb ibn-i Münebbih) Danışmayı terk eden doğru yolu bulamaz. (Hz. Ali) Bir iş bir kere geri kalırsa hiçbir vakit ilerlemez. (Hz. Ömer) En bedbaht, en muzdarip kimse, yapacak bir işi olmayan kimsedir. (Bediüzzaman) Her şeyin bir şerefi vardır, iyiliğin şerefi de çabuk yapılmasındandır. (Hz. Ömer) İyilik ediniz, onun karşılığında kötülük göreceğinizi hiç aklınıza getirmeyiniz. (Hz. Ali) İyilik, sana kötülük edene iyilik etmendir İyiliğe karşı iyilik etmek, satın aldığın bir şeyin parasını vermeye benzer. (Süfyan-ı Servri) Bir kul, iyiliğiyle yeryüzünde övülürse, gökyüzünde de övülür. (Ka'ab el-Ahbar) Ne kadar yoksul ve aç olursa olsun kanaat sahibi zengindir. (Hz. Ali) Rızkın ne ise ona kavuşursun, hiç üzülme. Kul kanaat sahibi olduğunda hür Hırsa kapıldığında ise köle olur. Kalbinden tamahı çıkar ki ayalarındaki zincir çözülsün. (Ahmed er-Rufâî) Hırsını satarak onun parası ile kanaat satın alan kimse, izzet ve şerefle zafere ulaşır. (Ebû Bekir Kettânî) Kanaat etmekten hiç kimse ölmedi, hırs da hiç kimseyi zengin etmedi. (Mevlânâ) Üç haslet evliya sıfatıdır Allah'a tevekkül Allah'tan başkasından birşey beklememek kanaat etmek. (Yahya ibn-i Muaz) Allah beş şeyi beş yere yerleştirmiştir: İzzeti, ibadet ve itaate; zilleti, günaha; heybeti, geceleyin kalkmaya; hikmeti, boş karına; zenginliği de kanaate. (Kuşeyri) İçinde bulunduğu meşguliyet seni arayıp bulmasına engel olan, fakat kalbinde sevgini taşıyan kimse senin din kardeşin sayılır. (Mâlik bin Dînar) Üç durumda din kardeşinizi yalnız bırakmayınız: Hastayı ziyaret edin meşguliyetde yardım edin unuttuklarında hatırlatınız. (Ata ibn-i Meysere el-Horasânî) Kendisine minnet etmeğe mecbur olduğun kimse senin kardeşin değildir. (İmam Şafi'î) Komşusu, arkadaşı ve akrabası tarafından iyi denen kimse gerçekten iyidir. (Hz. Ömer) İyi komşuluk, sadece komşuya eziyet etmemek değil, onun verdiği eziyete de katlanmaktır. (Hasan Basri) Kötülüklerini herkesin görmesinden çekinmeyen kimse insanların en şerlisidir. (Hz. Ali) müslüman kardeşine yapacağın en büyük kötülük, kızdığında hayırlı işleri gizlemen, şerli yönünü anlatmamandır. (Muhammed ibn-i Sirin) Manevi lezzeti üç şeyde arayın:* Namazda, zikirde ve*Kur'an okumakta Bulamazsanız kalbiniz hasta demektir. (Hasan Basri) Mal ve servet hasislerde, silah korkaklarda, otorite ve yetki zayıflarda olursa işler bozulur. (Hz. Ebû Bekir) İnsanları iki şey mahveder: Mal toplama hırsı ve çok konuşmak. (İbrahim en-Nehai) kim ki, kendisinde Allah'ın yarattıklarına karşı merhamet yoktur, o kimse Hak ehlinin makamına yükselemez. (İbrahim Düssuki) Hiçbir din yolcusu, bütün insanları sevinceye, ve şefkat besleyinceye, görünen ayıplarını örtünceye kadar olgunluğa ulaşamaz. (İbrahim Düssuki) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() 53 MÜSLÜMAN-MÜSLÜMANLIK
Nasihat dünyanın en pahalı mücevheri kadar değerli olduğu halde ekseriya pek ucuza satılır. (Hz. Ali) Dil ile öğüt verene değil, davranışları ile örnek olana uymalıdır. (Muhammed ibn-i Hafif) Tasavvufda bulunan kişinin yapacağı ve dikkat edeceği en mühim şey nefsini hesaba çekmektir. (Ebû Osman Mağribi) En büyük nimet nefsin arzularından kurtulmaktır. nefis kişi ile Allah arasında bulunan perdelerin en büyüğüdür. (Ebû Bekir Temestani) Kur'an nefislerin kötülüklerini bildirmek ve açıklamaktan ibarettir. (Mevlânâ) Nefis bir katırdır, amel ibadet ve taat da onun yüküdür. (Vehb ibn-i Münebbih) Nefsini zelil kılan kimseyi Yüce Allah aziz kılar ve o kişinin derecesini yükseltir. Nefsini beğenen kişiyi de Allah zelil ve hakir kılar. (Ebû Hasan Buşenci) Nefsi en iyi şu dört şey terbiye eder: Susmak, açlık, yalnızlık ve uykusuzluk. (Feriduddin Attar) İnsanların en zayıfı, nefsani arzularından el çekmede aciz kalandır. İnsanların En güçlüsü arzularını terketmeye güç yetirendir. (Davud Kassar) Salih bir kişi için en kötü şey nefsine kolaylık göstermektir. (Muhammed ibni Hafif) Nefsinden gördüğü şeyleri iyi sanan ayıplarını göremez. nefsinin ayıplarını arayan, ondan gelen şeyleri elekten geçiren kendi kusurlarını bulur ve görür. (Hayır Nisaburi) Bir kimse nefsini terbiye etmekten acizse, başkasına edeb öğretmek işinde de acizdir. (Seriyy'üs-Sakati) Nefsimi elimde tutabilseydim parça parça doğrar hayvanların önüne yem olarak atardım. (Süleyman ibn-i Mihran) Nefis, üç köşeli bir dikendir; ne türlü koysan batar. (Mevlânâ) İyilikte her düşmanı dost edinebilirsin, oysa nefsin ona iyilik ettikçe düşmanlığını arttırır. (Sâdî) Nice küçük amel iyilik ve ibadet vardır ki niyet onu büyük yapar; nice büyük amel vardır ki niyet onu küçük yapar. (Abdullah ibn-i Mübarek) Öfke, düşünceyi, muhakemeyi, hafızayı bulandıran en kötü çamurdur. (Atiye Keskin) Bir kimsenin cimrilik adeti ile öfke duygusu körelmedikçe muttakiler sınıfına geçemez. (Abdullah el-Müzeni) Öfkenin aşırısı, kişiyi özür dilemek küçüklüğüne iter. (Amr bin As) Kabre hazırlıksız giren, denize kayıksız açılmış gibidir. (Hz. Ebû Bekir) Ölmek felaket değildir, öldükten sonra başa gelecekleri bilmemek felakettir. (İmam Rabbani) Üç şey kalbin paslanma alametidir:*1. Allah'a ibadetten zevk almamak,* 2. Günaha düşmekten korkmamak,* 3. Ölümden ibret almayıp dünyaya daha çok bağlanmak. (İbrahim Edhem) Ölümü hatırlamak kalbi temizler, insanı dünyadakilere bağlanmak felaketinden kurtarır. (Abdülkadir Geylâni) Ölüm büyük bir olaydır, büyük bir tehlikedir. İnsanlar bunu bilmiyorlar. (İmam Gazali) İki şeyi asla unutma: Allah'ı ve ölümü; İki şeyi de unut: Yaptığın iyiliği, gördüğün kötülüğü. (Lokman Hekim) Sizi mezarda takip etmeyecek olan her şeyle alakanızı kesiniz. (Mevlânâ Alâuddin) Ömrünü faydasız ve boş şeylerle geçiren, tarlaya tohum etmek vaktini kaçırır, hasat zamanı geldiğinde pişman olur. (Hz. Ebû Bekir) Rızkın Allah Teâlâ'dan olduğuna inanan kimse, zengin olunca sevinmez, fakirleşince üzülmez. (Hâtem-i Esam) Bir kimse yaptığı hayır ve iyi işlerin bilinmesinden ve konuşulmasından hoşlanıyorsa Allah'a şirk koşmuş olur. (Ahmed ibni Ebûl-Havârî) Riyakâr, memnunken seni sende bulunmayan vasıflarla anan; darılttığında yine seni sende bulunmayan kötülüklerle anıp anlatandır. (İmam Şafii) Doğruluk, yaptığını Allah için yapmaktır; halk için yapmak ise riyadır. (Ebû'-l-Hasen Harakânî) Sabır, belayı*hafifletir. (Hz. Ali) Hiç kimse, kendisine sabır verilen kimse kadar Allah'ın lütfuna uğramamıştır. (Hz. Ali) Sabır ve sebat insanların iki büyük yardımcısıdır. (Hz. Ali) Sabır, yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır. (Kuşeyri) Belaya feryad eden, Allah'a kafa tutmuş olur. Feryad etmek belayı geri çevirmez, ama sabretmenin ecir ve sevabını yok eder. (Şakik Belhi) Sevgi ile, bulanık, tortulu sular arı duru bir hale gelir. (Mevlânâ) Sevgiden ölüler dirilir, sevgiden padişahlar kul olur. Sevgiden bakırlar altın kesilir. (Mevlânâ) İyi amellerim arasında en değerli bulduğum, salih bir zata olan sevgimdir. (Abdullah el-Müzeni) Hakiki sevgi, iyilik gördüğünde artmayan, kötülük gördüğünde eksilmeyendir. (Yahya bin Muaz) Sırrını saklayanın iradesi elindedir. (Hz. Ömer) Sende bulunduğu zaman gizli kalmasını istediğin şeyi, başkalarında görünce ifşa etme. (Hamdun Kassar) Her insan sırdaş olamaz. Her testi su tutamaz. (Nâsır-ı Husrev) Ne söylediğine ve ne zaman söylediğine dikkat et. (Hz. Ebû Bekir) Söz, ilaç gibidir; azı yaşatır, çoğu öldürür. (Hz. Ali) Bir söz kulağa gelip orada kalıyor, kalbe ulaşmıyorsa, o söz dudaktan söylenmiştir. Bir söz kulağı aşıp kalbe ulaşıyorsa o söz gönülden söylenmiştir. (Hz. Ali) Önce düşün, sonra söyle, çünkü önce temel sonra duvar gelir. (Sâdî) Hoşa gitmeyen söz söyleme, çünkü bu sözün karşılığı da hoşa gitmez. Dağda güzel ses çıkar ki dağ da onu güzel aksettirsin. (Nâsır-ı Husrev) Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz. (Fatih Sultan Mehmed) Güzel sözler, petekten damla damla sızan bala benzer. İnsanın ruhuna tat verir. (Hz. Süleyman) Sözün revaç bulduğu, işin hiç olduğu bir devre yetişirsen, şerli insanlar arasında kaldığını ve şerli zamanda yaşadığını bilesin. (Ebû Hâzım) Cenneti arzulayan bir kimse, mutlaka dünyada şehvetlerinden fedakarlık etmelidir. (Hz. Ali) Şehvet şeytanın yularıdır. Bu yuları şeytana kaptıran ona kul olur. (Ebû Bekir Kettâni) Organlarını şehvetlerle razı eden bir kimse, kalbine pişmanlık ağacını diktiğini bilmelidir. (Ebû Yahya el-Verrak) İnsanların en zayıfı, şehvete esir ve nefsine oyuncak olandır. (İbrahim bin Davud Rıkkî) Bir adamın şöhretine, görünüşüne bakmayın. Bir kimsenin namaz ve niyazına aldanmayın. Ancak aklına ve doğruluğuna bakınız. (Hz. Ömer) Kıyamette şeriatten sorulur. Ebedi hayata giriş ve azaptan kurtuluş, şeriatın yerine getirilmesine bağlıdır. (İmam Rabbani) Şeriat üç bölümdür: İlim, amel, ihlâs. Bunlardan herbiri yerine getirilmedikçe şeriat gerçekleşemez. (İmam Rabbani) Şeriat muma benzer, yol gösterir. Fakat mumu ele almakla yol aşılmış olmaz. Yola koyulmak gerekir. Yola koyuldun mu bu gidişin adı tarikattır. Maksadına ulaştın mı o da hakikat. (Mevlânâ) Pergel gibi bir ayağımızla şeriat üzerinde sabitken diğeriyle yetmiş iki milleti dolaşırız. (Mevlânâ) Zillete düş, fakat şöhret isteme. Başkaları seni söylesinler diye yükselmeye çalışma. (Hz. Ali) Bir kişi tanımıyorum ki, tanınmasını sevsin de bu yüzden dini gidip rezil olmasın. (Bişr-i Hafi) İster din, ister dünya işlerinde, bir kimsenin parmakla gösterilmesi şöhret afeti olarak kafidir. (İbrahim en-Nehai) Şükür, nimetlerin süsüdür. (Hz. Ali) Allah'ın verdiği nimeti, O'nun razı olduğu yerde harcamakla şükür, razı olmadığı yerde harcamak nankörlüktür. (İmam Gazali) Allah'ın ihsan ettiği nimetlerle O'na isyan etmemek, o nimetleri haram olan yerde asla kullanmamak şükürdür. (Cüneyd-i Bağdâdî) Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir. (İmam Şibli) İşten evvel tedbir, pişmanlığa yer bırakmaz. (Hz. Ali) İtaat ve ibadetle iş bitmez. Söz söylemekte, etrafa bakmakta, yemek yemekte fevkalade ihtiyatlı olmak lazımdır. (Mevlânâ*Alâuddin) İnsanı vaktinten önce yıpratan bir şey varsa o da tembelliktir. (Hz. Ali) Dört şey bedbahtlık işaretidir: Câhillik, tembellik, kimsesizlik, nâkeslik kimseye iyiliği dokunmamak (Feridüddin Attar) Oburlukla sağlık bir arada bulunmaz. (Hz. Ali) Elden gitmeden iki şeyin değerini anlamak zordur. Bunlar, sağlık ve gençliktir. (Hz. Ali) Dört şeyi küçümsemeyin: Düşmanı, ateşi, hastalığı, az bile olsa ilmi. (Feridüddin Attar) Hastaya durumu sorulduğunda, önce halini hayırla anıp sonra derdini anlatırsa halinden şikayet etmiş sayılmaz. (İbrahim en-Nehaî) Cümle hastalıkların aslı çok yemektir. (Hamdun Kassar) Halkı hakka davet eden, canavar terbiyecisi gibi olmalıdır, canavar terbiyecisi nasıl hayanın huyunu ve yeteneğini bilip te davranırsa hak davetçisi de aynı şekilde davranmalıdır. (Ali Râmitenî) Tevekkül, olan şey ile yetinmek, olmayan şeye razı olmaktır. Hakiki mânâda tevekkül, Allah'tan başkasından korkmamak, O'ndan başkasına güvenmemektir. (Fudayl bin İyaz) Cenâb-ı Hakkın kapısından kovduğu kimse her kapıya koşar; fakat O, bir kimseyi kendi kapısına çağırırsa onu kimsenin kapısına bırakmaz. (Şeyh Sâdî) Günah işlemekten kaçınmak, tövbe ile uğraşmaktan daha kolaydır. (Hz. Ömer) Tövbe edenlerle beraber oturun, çünkü onların kalbleri yumuşak olur. (Hz. Ömer) Kim ki başından geçen bir günahı hatırlar ve bu nedenle kalbi acı duyarsa, Allah katındaki kitapta o günah ondan silinmiş olur. (Abdullah bin Ömer) Bina için toprak, yaşamak için gıda neyse, melekut aleminde yükselmek için de tövbe odur. (Şahabeddin Sühreverdi) Tutumluluk, az şeyi çoğaltır; israf, çok şeyi azaltır. (Hz. Ali) İyi kullanılan az mal, kötü kullanılan çok maldan daha ziyade dayanır. (Hz. Ali) Allah'ın rahmetinden ümitsiz olmak, günahkar olmaktan daha tehlikelidir. (Hz. Ali) Mümin kulun korku ve ümidi aynı olmalıdır, tartılacak olsa eşit gelmelidir. (Tavus bin Keysan) Üç şey insanı ibadet ve itaate sevkeder: Korku, ümit ve sevgi. Üç şey de insanı günaha sevkeder: Kibir, hırs ve haset. (Hatem-i Esam) Mümin, yalnız Allah'tan ümit eder, münafık ise Allah'tan başka herkesten ümit eder. (Hatem-i Esam) Dört şey kafirliğe sebep olabilir: Gıybet haset etm haram mal devşirmek, Allah'ın rahmetinden ümit kesmek. (Süfyan-ı Sevri) Doğruluk ile yalancılık kalbte şiddetli bir kavgaya tutuşurlar. Birisi diğerini kalbten kovuncaya kadar kavgaları devam eder. (Malik bin Dinar) Üç şey Allah'ın azabını gerektirir:* 1- Oyun ve eğlence ile boşuna vakit geçirmek,*2- Başkalarıyla alay etmek,* 3- İnsanların arkasından konuşmak. (Seriyy'üs-Sakati) Beş şey, beş insanda şiddetle kötülenmeye layıktır: Âlimlerde fücur, hakimlerde hırs, kadınlarda hayasızlık, ihtiyarlarda zina, zenginlerde cimrilik. (Hz. Ali) Bir kimse zenginlerle beraber olmayı, fakirlerle beraber olmaya tercih ederse, Allah onu kalb ölümü hastalığına müptela kılar. (Ebû Osman Mağribi) Devenin iğne deliğinden geçmesi, zenginin cennete girmesinden daha kolaydır. (Vehb ibn-i Münebbih) Büyüklenen zenginden çekin, zira lağım doldukça daha pis kokar. (Nâsır-ı Husrev) Zenginlerden kendini sakın. Kalbini ne zaman onlara bağlar, ne zaman onlardan birşey beklemeye kalkarsan, Allah'tan başka rabler edinmiş olursun. (Şakik Belhi) Zenginlerin karşısında izzet tavrı takınmak tevâzu sayılır. Fakirlerin yanında gösterilecek zillet hali ise bir şereftir. (Hayır Nisaburi) Allah'a yemin ederim ki, parayı aziz eden bir kimseyi Allah zelil eder. (Hasan Basri) Ne kadar zengin olsan yiyebileceğin kadar yersin. Denize testiyi daldırsan alabileceği kadar alır, gerisi kalır. (Mevlânâ) Zillet bakımından insanların en ileri olanı zenginlere yaltaklanan veya ona tevazu gösteren fakirdir. İzzet bakımından insanların en iyisi fakirlere karşı alçakgönüllü olan zengindir. (Muhammed ibn-i İsmail Mağribi) Zikir, bir kazmadır, onunla gönüllerdeki yabancı duygu dikenleri temizlenir. (Ubeydullah Ahrar) Kalb uyanıklığının belirtisi, Allah'ı zikrettiğin zaman Allah'ın da seni andığını duymandır. (Ebûl-Hasen Harakâni) Zulüm, vefâsızlık kimde bulunursa zararı yine kendine dokunur. (Hz. Ebû Bekir) Sultanların ve devlet adamlarının bozulması zulüm ile, âlimlerin bozulması tamahkarlık ile, fakirlerin bozulması ise riya ile olur. (Ebû Bekir Varrak) Haksızlık karşısında eğilmeyiniz. Zira hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. (Hz. Ali) Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem!;Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem! (Mehmed Akif) Zahid o kimsedir ki, eline hiç geçmese bile gönlü hoş olur ve rızık dolayısıyla endişe etmez. (Ebû Bekir Kettânî) Zühd, elleri mal ve mülkten, kalbleri mal ve mülk isteğinden uzak tutmaktır. (Cüneyd-i Bağdâdi) Zahidlik helale karşı olur; harama gelince o bir ateştir. Ona ancak ölüler el uzatır. (Ömer ibn-i Abdülaziz) Nice büyük insanlar vardır ki dünya onlara gülmez. Eğer kuvvet ve zorbalıkla dünya ele geçseydi, kartallar serçe kuşlarına rızık bırakmazlardı. (Hz. Ali) 54 Hacı Bektaş Veli Sözleri, - Bir olalım, iri olalım, diri olalım. - Eline, beline, diline sahip ol. - Okunacak en büyük kitap insandır . - Adalet her işte, Hakk’ı bilmektir - Sen seni bilirsen yüzün Hüdâ’dır; sen seni bilmezsen, hak senden cüdâdır. - Kendine ağır geleni başkasına yapma! - Abdal, Hakk’a hayran olandır.***** - En yüce servet ilimdir . - Yolumuz; ilim, irfan ve insanlık sevgisi üzerine kurulmuştur. - Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu. - Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et. - İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. - Çalışmadan geçinenler bizden değildir. - Karşısındaki insanın iyi olmasını isteyen, önce kendisi iyi olmalıdır. - Alimin uykusu cahilin ibadetinden üstündür. *- Kimsenin ayıbını arama, kendi ayıbını görür ol. - Araştırma açık bir sınavdır. - Arifler hem arıdır, hem arıtıcı. - Kibrin aslı şeytan, tevazuunun aslı Rahman’dır. - Asalet, duruluk ve doğruluktur. - Asıl körlük nankörlüktür. - Bir olalım, iri olalım, diri olalım. - Mevki hırsı, koğu, gıybet, edebisizlik, hıyanet Hakk’ı inkâr eder. - Çalışmadan geçinenler bizden değildir. - Özünde ve sözünde temiz olmayanların, imanı tam değildir. - Dinine dizlerinle değil, kalbinle bağlan. - Doğruluk dost kapısıdır. - Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız. - - Mürüvvet hoş görme ve affetmektir. - Ellerin kâbesi var, benim Kâbem insandır. - En büyük keramet çalışmaktır. - Erkek, dişi sorulmaz, muhabbetin dilinde. - Hak’ın yarattığı, her şey yerli yerinde. - Bizim nazarımızda, kadın erkek farkı yok. - Noksanlık, eksiklik senin görüşlerinde. - Göze nur gönülden gelir. - Marifet, nefsi silmek değil, bilmektir. - Kendini tanımayan, Yaratan’ı da bilemez. - Allah ile gönül arasında perde yoktur. - Murada ermek, sabır iledir, - Âdem’in Âdemliği; akıl, hayâ ve ilim iledir. - Nefsine ağır geleni, kimseye tatbik etme. - Sevgi ve acıma, insanlık; hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasfıdır. - Âlimlere ve kendini bilenlere, alçak gönüllülük yaraşır. - Âdem suretinde olan herkes, Âdem değildir. - Her ne ararsan kendinde ara. 55 Aziz Nesin Sözleri, - Hayattaki en güzel şeyin çocuk olmak olduğunu bile bile, neden ‘büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorulur ki. Aynada kendime baktım, seni gördüm. Benden başka yerin yok. ne gelmek ne de gitmek yaşamın en zor yanı beklemek doğduğumuzdan beri beklediğimiz ölmek. - Terkeden kişinin gittiği yerde aradığını bulamayınca dönüp ‘özledim’ demesi; özlediğinden değil, eşek gibi pişman olduğundandır. susuyorum sevgimi saklayıp içimde. Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor. Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim. Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde. - Sen yoksun. Boşuna yağıyor yağmur. Birlikte ıslanmayacağız ki. Özlemlerde ayrılıklar da boşuna öyle uzaklardayız. Birlikte ağlayamayacağız ki. Belki sıkıca sarılacağımız bir sevgilimiz olmadı, belki yalnızız; ama bilinsin ki adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız Uslanma hiç hep deli kal, büyüme sakın çocuk kal, es deli deli böyle kal, son harmanında sevdanın tüken toz toz savrula kal, suçüstü bulmalı ölüm olurken de sevdalı kal. İyi insan lafın üstüne gelir” demişse eskiler ve ben seni konuştuğum halde gelmiyorsan; demek ki iyi bir insan değilsin. - Bir yanlışlık var; sen bu denli güzel, ben bu denli sevdalı olmayacaktık. Hayalim; Küçük çocuğa ‘ne kadar seviyorsun’ dediğinde, açıp elini iki yana ‘işte bu kadar’ derken ki o masum sevgiyi bulmaktı. - Üşümek varsa bu sıcağın yokluğudur, karanlık varsa ışığın yokluğu. Eğer her yer karanlık ve sen üşüyorsan işte bu O’nun yokluğu. Bir tohum verdin çiçeğini al. Bir çekirdek verdin ağacını al. Bir dal verdin ormanını al. Dünyamı verdim sana bende kal. - Bilirsin günahları yazan melek soldadır. Hatta bundandır kalbin solda olması. Çünkü belki de aşk, yaşanılan en büyük günahtır. - Yatağına yatınca; Yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan, Anla ki yalnızsın... - Al yalnızlığını gel. Korkma, sıkılmayız. Senin yalnızlığın benim yalnızlığımla konuşur, biz ikimiz susarız Ne ölünün arkasından konuşulur, ne de gidenin. Çünkü ha olmuştur, ha gitmiştir kalan için. - Aynı kağıdın arka ve on yüzleri gibiyiz. Sonsuza dek beraber; ama hiçbir zaman birbirlerini görmeyen… - Kadının aşka bakışı; 'bir sen, bir ben, birde bebek'ken, Erkeklerde bu durum; bir sen, bir ben, birde yedek' tir. - Güneş altında söylenmedik söz yokmuş. Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi. - Ne kadar kalmak istesek de bazen gitmek zorunda kalırız. Ve ne kadar gitmek zorunda olsak da, kalmaktan yanadır sol yanımız. İyi insan lafın üstüne gelir” demişse eskiler ve ben sürekli seni konuştuğum halde gelmiyorsan; demek ki iyi bir insan değilsin. - Kolayca akmaz bilirsin bir erkeğin gözyaşları; ama eğer erkek ağlıyorsa, asla sahte olmaz gözyaşları Seni, annen kadar sevecek ve baban kadar merak edecek hiç kimse yoktur; o yüzden kimse bana aşk’tan bahsetmesin. belki yalnızız; ama bilinsin ki adam gibi sevdiğimizdendir yalnızlığımız - Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur, zamanında O’na güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum” diye bir şey vardır. - İnsan yalnızca söylediklerinden değil, Sustuklarından da sorumludur. Nasıl bittiyse bundan öncekiler, bu da biter. Bite bite sonunda bende biterim. Olur biter. - Hayat bir sınavsa eğer hiç uğraşma, adını yaz ve çık. Belki sınıfta kalırsın; ama adının altında bembeyaz bir sayfa bırakırsın. Korkmuyorum diyenler, ya başkalarına yalan söylüyorlar, ya kendilerine yalan söyleyip kendilerini kandırıyorlar ya da bilmeyerek insan olmadıklarını söylüyorlar. Sadece bana değil herkese komik gelir, Müslümanlığı bırakıp Hıristiyan olmak. bir dine inanacak olsaydım Müslüman olurdum. bütün eleştirilerime karşın son din olması önemlidir tabii kurallı bir dindir öbürlerine göre. seçmek gerekseydi, onu seçerdim. Bir gün ülkenin başucuna bir not yanağına bir öpücük kondurup gideceğim. çok tatlı uyuyordun uyandırmaya kıyamadım diyeceğim İnsan, insan gibi, insan olarak hür olmasını bilmezse, hür olamazsa, o zaman kurtlar, kuşlar gibi hür sanır kendini. - Nasıl görmezse göz kendini Kendimi arıyor bulamıyorum. - İşin zoruna gideceksin. Her zaman zoru dene... Zoru yapamasan bile, zoru yapmaya çalışarak hiç olmazsa kolayını yaparsın. En uyduruk kira davasının bile 2 yıl sürdüğü ülkede,17 yaşındaki gencin idam davası birkaç haftada görüldü ve sonuçlandı. Korku, en beşeri duygudur iktidarlara başkaldırışımı görenler beni korkusuz sandılar. Oysa korkarım. Ne var ki, yararlı olacaksa, doğru ve, inandığımı söylemek korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir. Korkarım, yine söylerim. O denli o denli çok beklettin Alıştırdın bekletmeye kendini Çok zamanlar geçti de geldin Senden çok seviyorum senin özlemeni. Duyuyorsun değilmi suskunluğumu nasıl haykırıyor...Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim ...Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde ..... Boşuna Sen yoksun Boşuna yağıyor yağmur... Birlikte ıslanmayacağız ki..... Boşuna bu nehir Çırpınıp pırpırlanması..... Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki Öyle uzaklardayız.. Birlikte ağlayamayacağız ki Seviyorum seni boşuna.. Boşuna yaşıyorum Yaşamı Bölüşemeyeceğiz ki ... 55 Oğuz Atay Sözleri İlk çekingenlikler ne kadar tatlıdır. Oysa insan, bu beceriksizlikleri bir an önce yenmeye çalışır. Bütün gücüyle büyüyü bozmak, buzları kırmak için uğraşır. İnsan çok sevdiği halde neden her defasında terkedilir? Ve beklenenler, neden hep vazgeçildikten sonra gelir? İyi geçinmek İki kişinin kusursuz olmasıyla değil. Birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur. Hayatta silgim hep kalemimden önce bitti. Çünkü kendi doğrularımı yazacağım yere, tuttum başkalarının yanlışlarını sildim. Son bir şans daha verme, sevgine layık olmayana. Merak etme, aşk yürek işidir ve yüreği olmayanın kalbi kırılmaz Kimsenin yaşantısını beğenmedim. Kendime uygun bir yaşantı da bulamadım. Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kim bilir? Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim. Ne zaman hayata tutunmaya çalışsak, hep mahrem yerleri geldi elimize. Siz bilmezsiniz albayım, insanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu. Nedensiz ve sebepsiz sevdim seni. Çünkü bir sebebi olsa, aşk olmazdı bunun ismi Koca bir ömrü harcamak dedikleri gerçeğin altını seninle çizdim ben. Ben, senin bilinçaltı karanlıklarına ittiğin ve gerçekleşmesinden korktuğun kirli arzuların, ben senin bilinçaltı ormanlarının Tarzan’ı! Yemeye geldim seni. Benden kurtulamazsın. Ben, senin vicdan azabınım Oysa bizim bütün güzelliğimiz, yaşadıklarımızla düşündüklerimiz arasındaki acıklı çelişkinin yansımalarından ibaretti. İki kadına adamak istiyorum hayatımı. Biri “erkeğim” desin bana, diğeri sadece baba. Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. Neden yalnızlıktan şikayetçidir ki insan. Ne yani, mutlu olması için bir sevgiliye mi muhtaçtır her zaman. Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek. Önemli olan, ilk defa değil son defa sevebilmek. İnsanlar bozuk para gibidir. İki seçenek vardır; yazı ya da tura. Bir yüzünü gösterirken bize diğer yüzünü zaman gösterecektir. Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda. Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma, boş yere mağaramdan çıkarma beni Beklenen hep geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor. Yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi? Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum İçimden şehirler geçiyor, sen her durakta duruyor, inmiyorsun Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Ben, senin bilinçaltı karanlıklarına ittiğin ve gerçekleşmesinden korktuğun kirli arzuların, vicdan azabınım! ben senin bilinçaltı ormanlarının Tarzan’ı! Yemeye geldim seni. Benden kurtulamazsın. Ben, senin vicdan azabınım! bazı insanlar en çamurlu yerlerden bile kolalı beyaz gömleklerini kirletmeden çıkarlar. Böyle adamlar hayatta başarıya ulaşırlar. Biliyor musun Olric, benim birçok dostum var. Görüyorum efendimiz, hepsinin sırtınızda izleri var. Can çekişmek nasıl bir şey bilir misin Olric? Hayır efendimiz, nasıl bir şey . Ona söyleyebileceğin o kadar şey varken susmaktır Ne zoruma gidiyor biliyor musun Olric? O’na yazdıklarımı o’ndan başka herkes okuyor. Kolumdaki yaralar Tutunurken oldu yüreğimdeki yaralar ise Tutulurken oldu gözlerimdeki suskunluk ise Hiç dokunma. Sus Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı Oklarımız bitene kadar Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa kitapları koruma derneği kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli… Bakma insanların çok sevecek birini arıyorum demesine, Büyük sevgiye maruz kalınca hepsi kaçacak delik arıyor. Şimdi al yalnızlığımı ört üzerine Belki o vakit bırakıp her şeyi. Gelirim bir yerlerden başlamak için yeniden. Gelir mi dersin Gelmez, gelemez Yüreği o kadar büyük sevemez İnsan nedir bilir misin Olric? Nedir efendimiz? Ağaçları kesip onlardan kâğıt yapan sonra da o kâğıtlara “ağaçları koruyunuz” yazandır. En tehlikeli kelime nedir Olric? *Ama’dır efendim bana göre Önceden söylenen her söylemi veya kelimeyi öldürür! Mesela, seni seviyorum ama. gibi. Ne çok şey biliyor bu insanlar Herkes işine geleni biliyor Recep Tayyip Erdoğan Sözleri Bundan sonra, ne Fethullahçı Terör Örgütünü, ne de diğer terör örgütlerini destekleyenlere en küçük bir merhamet gösterilmeyecektir. Biz emri dağdan değil, Hak’tan ve halktan aldık, farkımız bu. Bu vatana ihanet edenler, bu ihanetin bedelini ödeyecek. Biz, bu kutlu davaya başımızı koyduk. Bu darbe girişimi Allah’ın izniyle püskürtülecektir. Biz darbecilere, vesayet odaklarına karşı verdiğimiz mücadelede ne kadar samimiysek, terörle mücadelede de o kadar samimiyiz. Biz, gerektiğinde tüm fertleriyle inancı, vatanı, bayrağı, devleti uğruna savaşabilen, bunu göze alan bir milletiz. Biz ancak rükûda eğiliriz. Biz, yaptığımız hiçbir şeyi alçaklar için yapmadık. Amacımız, orada yaşayan mağdur ve mazlum kardeşlerimizin yaralarına merhem olmaktır. 15 Temmuz’daki teşebbüsün adı vatana ihanettir. Dünyada vatana ihanetin cezası ne ise, bu teröristler de aynı cezaya maruz kalacaklardır. Türk Silahlı Kuvvetleri*ve Mehmetçiklerimiz bizim gözbebeğimizdir. Gözlerini kırpmadan millete ateş edenler sandılar ki millet korkacak, meydanları, sokakları bırakıp evlerine çekilecek… İradelerini Fethullahçı terör örgütüne teslim eden şer çetesinin teşebbüsleri, milletin ve devletin iradesi karşısında başarısız olmuştur. Ellerini ovuşturarak Türkiye’nin sıkıntıya düşmesini,diz çökmesini,*pes etmesini bekleyenleri bugüne kadar sevindirmedik, sevindirmeyeceğiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve bu kahraman milletin Cumhurbaşkanı olmaktan şeref duyuyorum. Türkiye, “ceberrut devlet” anlayışından kurtulmuş,*“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” anlayışını esas alan bir yaklaşıma geçmiştir. İslam dünyasının umudu Türkiye’dir. Bizi birbirimize düşürmek isteyen kesimler, kendi karanlıklarında boğulacak. alçaklarla mücadelede milletimizin duruşu herşeyden önemlidir. Durmak yok, çekilmek yok. Meydanları boş bırakmayacağız Millet olarak İstiklal Marşı gibi bir metne sahip olduğumuz için ne kadar gurur duysak, ne kadar şükretsek azdır. Sokağa çıkma imkanı bulamayıp evinde duasıyla, yüreğiyle, gözyaşıyla buğz eden vatandaşlarımın her birine teşekkür ediyorum. Vakit mezhep, meşrep, etnik kimlik siyasetiyle ayrışma değil; bir olma, beraber olma, birbirimize kardeş olma vaktidir. Küçük azınlığın Türkiye`de Kaos oluşturma girişimleri asla başarılı olamayacak. Bu ülkenin sahibi artık Millettir. Türkiye bizim ortak hayat alanımız, ortak sevdamız, ortak geçmişimiz, ortak geleceğimizdir. Bu millet dayatmaya, alavereye dalavereye gelmez. Bu milletin karşısında dürüst ve harbi olacaksınız. Siyasetin yolu, demokrasiye ve kalkınmaya; terörün yolu ise kana, ölüme, acıya çıkar. Gençler dik durdukça bizi kimse yolumuzdan çeviremeyecek. Bu millet bir olursa aşamayacağı engel yok. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Komşumuza, arkadaşımıza, dostumuza Türk diye, Kürt diye, Alevi, Sünni diye baktığımız gün, terör örgütünün tuzağına düştüğümüz gündür. Durmak yok. Bu yol devletin yolu. Milletin doldurduğu meydanları,*AK Parti* olsun, olmasın bütün insanları siyasetin merkezine insanı yerleştiren bir felsefeyle yolumuza devam ediyoruz. Ben çevrecinin daniskasıyım. Asıl çevreci benim. Cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır. Sizin işiniz, bürokratları takip etmek, onları değiştirmek değil. İşinize bakın. Yapılabilecek tüm jestleri yaptık. Mahalle baskısı, mahalle baskısı deniyor ya, asıl mahalle baskısı bu ülkede ‘ben içmiyorum kardeşim, sen buyur iç’ diyenlere. Bunlara yapılıyor mahalle baskısı. Küçük azınlığın Türkiye`de Kaos oluşturma girişimleri asla başarılı olamayacak. Bu ülkenin sahibi artık Millettir. Türkiye’nin yarınında artık Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere yer yoktur. Kemalizmin yeniden kendini üretmesi söz konusu değildir. Bizim için en üst belirleyici, İslam’ın ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir. Ben İslam’ı devlet planı içinde düşünüyorum. Kişiler laik olmaz devlet laik olur, laikliği savunma anlamında ben de laikim ancak İslam’ın karşısına karşısına koyarsanız değilim. Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır. Elhamdülillah Müslüman’ım diyenlerin, şeriatçıyım demesi de gerekir. Aramıza ayrımcılık tohumu atanlara, nifak tohumu ekmek isteyenlere, bu ülkeyi bölmek isteyenlere ben ‘yazıklar olsun’ diyorum. Bu devlet, bu ay yıldızlı bayrak, bu Cumhuriyet bizim hepimizin. Biz bu milletin sofrasına bereket katmak için, aşına aş katmak için geldik. Beni Alevi düşmanı gösterenler var. Ben Aleviliği, Hazreti Ali’yi sevenler olarak biliyorum. bugün Aleviyim diyenlere baktığımda hepsinden daha Aleviyim. Hiçbiri Hazreti Ali gibi yaşamıyor, ben onun gibi yaşamaya çalışıyorum Türkiye’yi hükümetsiz bırakan, egolarına mahkum olanlar, tarihe de milletimize de bunun hesabını veremezler. Bu milleti kimseye böldürmeyiz. Bu bayrağı asla yere düşürmeyiz. Bu vatanın üzerinde kimseye operasyon yaptırmayız. Aleviler Müslüman’dır diyenler var, değildir diyenler var. Aynı zamanda bir de Ateist olanlar var biz Müslüman isek bir Alevi olarak, o zaman Müslüman’ın ibadethanesi tek olması lazım. Artistlik yapma! İyi bir sanatçısın. İyi bir sanatçısın terbiyesizlik yapma! Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi bir arada olamaz. Biz, önce devlet değil önce insan, sonra devlet anlayışını yerleştirdik. Yurdu demir ağlarla ördük dediler. Ne ördünüz laftan başka? Ama bak, biz örüyoruz. Öreceğiz inşallah. Sen ne mutlu Türküm diyene dersen o da ne mutlu Kürdüm diyene der. Onuncu Yıl Marşı okumakla Türkiye raylarla donanmıyor. Bu işler lafla olmuyor. Marşı oku, demir ağlarla ör. Neyi ördün yahu, neyi? Elhamdülillah Müslüman’ım diyenlerin, şeriatçıyım demesi de gerekir. Şimdi diğer parti liderleri beni Yüce Divan ile tehdit ediyor ama bilmiyorlar ki ben bu yola çıkarken kefenimi yanıma aldım. Tarihine sahip çıkmayan milletler yıkılıp gider. Ekonomi bir risktir, siyaset bir risktir. Aslında hayat bir risktir. Risk almazsanız başarıyı yakalayamazsınız. Edibali’nin Osman Gazi’ye vasiyeti ve … “Oğul! İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler.” “Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adâletinle gün ışığına çıkacaktır.” “Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir.” “Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.” “Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin, deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir…” “Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken itibarını kaybedene acı!..” “Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.” Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözü pek) derler.” “En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.” “Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. İnsan oturdu mu, kalkamaz uyuşur. laflamaya başlar, lâf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca iflâh etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir… “Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur.” “Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı… Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli.” “Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey, memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz.” “Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!..” Yalnızlık, korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da… Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin. “Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!..” “Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın!..” 55 Kürt atasözleri Biz diyoruz babamız açlıktan ölüyor, o diyor niye ona bir pilav yapmadınız. Eqlé sıvık, baré gıran e - Aklı hafif olanın yükü ağır olur Eyarê bênamûsa fırehe. - Namussuzun postu geniş olur. Ez çı dıbêjım bılûra mı çı dıbêje. - Benim dediğim ne kavalımın dediği ne. Yavaş gittiğimde bela beni bulur. Hızlı gittiğimde ise ben belayı bulurum. Eger nedê mabud wê çi bike sultan mahmut. - Vermeyince mabud neylesin sultan mahmut. Ê dızya hıngıv bıke wê mêş pêvedın. - Bal çalanı arı sokar. Ê jınê berde lı paniyê nanêre. - Kariyi bosayan ardindan bakmaz. Ê ku bi ya mezinan neke, jovan dibe. - Büyüklerin dediğini yapmayan pişman olur Ê ne dı şerde be şêre. - Kavgada olmayan aslan kesilir. Ê rabe cihê wi, ê bımre jina wi dımine.. Kalkarsa yatağı kalır, ölürse karısı kalır. Êş hat Şam'ê, ecelhati mırın. - Bulasici hastalik Sam'dan geldi, eceli gelenler öldü. Fakir kendini asmaya gitti, zenginlerin ipte sallandıklarını gördü. Galgala ket nav dev û dırana, wê bıgere lı bajar û şarıstana. - Ağız ve dişerin arasına düşen söz, kentleri memleketleri dolaşır. Gihayê hewşé tehl e. - Evin avlusunun otu acıdır. Go keç birin ha deşta mûşe ha pişta dergûşe. - Kız yuvadan uçtuktan sonra; ha beşiğimin yanında, ha muş'ta ne fark eder ki. Golıkék, navé naxireke pîs dike. - Bir buzağı bir inek sürüsünün adını kirletir Gotın zirar e, kirin kar e. - Söylemek zarardır, yapmak kâr. Dedi: Babanı süvariler mi yoksa yayalar mı öldürdü?”, “Dedi: Öldürüldükten sonra ha süvari, ha yaya, ne fark eder" Gotina rast bi mirov ne xweş tê. - Doğru söz insana hoş gelmez. Gotınên pêşya, wek neqşê keviran e. - Atasözleri taşlardaki nakışlar gibidir Gur dikujin qijak dıxun. - Kurt öldürür, karga yer. Gurê, ku dıjminî min nîn e, bila hezar salî bijî. - Bana düşman olmayan kurt bin yıl yaşasın. Gül bé sıtiri nabe. - Gül dikensiz olmaz. Ha kevır lı cer ket ha cer lı kevır ket. - Ha taş testiye değmiş ha testi taşa. Hêsp tine axir çidike - At yok Ahir Yapiyor Hechecikê sılava lı hecêk. - Ey kırlangıç hacca selam söyle. Heft cara li male xwe bi gera, payda gunehe xalke hilena. - Evini yedi kere aramadıkça, birilerinin günahını alma. Heft Sâlâ çû sêferî disa hât kêrı berı.-Yedi sene sefere gitti geldi gene eski eşek. Hemı çêlek tên dotın, hemi gotın nayên gotın. - Her inek sağılır, her söz söylenmez. Here mıletan, bıgre adetan. - Uluslara git, gelenekler öğren. Her giha lı ser koka xwe şin tê. - Her ot kendi kökü üzerinde yeşerir. Her kezizerek sımbêlsorek lı hımbere. - Her sarı örgülünün yanıbaşında bir kaytan bıyıklı vardır. Her tışt jı zıravi mırov jı stûri dıqete. - Her şey incelikten, insan kabalıktan kopar. Berabeken devamlı güldüğün insanın yanında olmaktansa bazen de ağladığın insanın yanında ol. Hetta mı xwe naskır amre xwe xelas kır. - Kendimi tanıyıncaya kadar ömrümü bitirdim. Heta rasti digere,vir cihe xwe digre. - Gerçek ortaya çıkana kadar yalan toplumda yerleşir. Heyfa cıwaniyê piri lı pêye. - Yazık gençliğe, yaşlılık ardından geliyor. Heywana tu bıgerini wê erzan bıbe. - Gezdirdiğin hayvan ucuz olur. Hêdi dimeşim bela dighê mi, zû dimeşim ez dıghêm bela. - Yavaş yürüyorum, bela bana yetişiyor; hızlı yürüyorum, ben belaya yetişiyorum. Hın dıkın hın dıxwun. - Kimi yapar kimi yer. Hıngıvê debeye dı eyarê küçıkdaye. - Süzme baldır ama it postu içindedir. Hûrık hûrık dagır tûrık. - Ufak ufak doldur dağarcığını. Hêkıra he meki,te hekır deng meki- Alışmışları alıştırma,alıştırdınmı da ses etme. işé xwe bıke bı esas, bıla dılé te neke taswas. İşini sağlam yap, içine (kalbine) vesvese girmesin. Jı be kesî gota nehrî,go keso. - Kimsesizlikten tekeyi bile adamdan saydı. Jı evindarekî pirs kırın; "Tu ji bo çi digirî?" Got; "Ji bo kenê dawiyê." - Aşık birine sormuşlar; "Neden ağlıyorsun? demiş ki; "Sonraki gülüşler için." Jı her hesinî şûr çênabin. - Her demirden kılıç yapılamaz Jı hırçkê du eyar dernayê. - Bir ayıdan iki post çıkmaz. Jı pıra pır dıçe jı hındıka hındık. - Çoktan çok gider, azdan az. Jı rovi fenektır tune jı eyarê wi pırtır tune. - Tilkiden kurnaz yoktur, derisinden de çok yoktur. Jı qantır re gotin 'bavête kîye?' got xalêmi hespe!. - Katıra 'baban kim?' demişler, dayım attır! demiş. Jı xelkêre masigıro jı xwere kwêsigıro. - Elaleme balıkçı kendine kaplumbağacı Jın kelehe mêr gırtiye. - Kadın kaledir erkek tutsaktır. Jına ne delal, çavê mirov dıêşine, jına delal dılê mirov dıêşine. -Çirkin kadın göz ağrıtır, güzel kadın gönül ağrıtır. Jıné rınd u meré bihiş belayé seré gunde. - Güzel kadın ile akıllı erkek köyün başına beladır. Jijo destê xwe, ser çelike xwere birîya û gotîya:çika şahîka. - kirpi yavrusunu, "ne güzel yumuşacık" diye okşarmış. Jiyana rojekîye bi rûmet, ji jiyana salaye bi koletî çêtire. - Bir günlük onurlu yaşam, yıllarca boyun eğip kölece yaşamaktan iyidir Kanya ku tu avê jê vexwi kevra navêjyê. - Su içtiğin kaynaga taş atma. Karê ne ji mire bayê wê di ser mire. - Benim olmayan isin yeli üzerimden geçsin. Keça gan nîsandayê didan. - Kızın gönlü varsa gülümser. Keçkê bêbav çiyayê bêav. - Babasız kız susuz dağ gibidir. Keda helal dibe mû naqete, keda haram bibe weris ji diqete. - Helal ekmek kil olsa kopmaz, haram ekmek halat da olsa kopar. Ker ji kera çedibin. - Eşekten, eşek doğar. Kerêmın çu seferê , hat seferê, dîsa kerê berêye.- Eşegim gitti sefere geri geldiğinde hala aynı eşekti. Kerê mıri ji gur natırse. - Ölmüş eşek kurttan korkmaz. Kere reş xwe spi dıbine.- Kara eşek kendini ak görür Kes nakeve gora kesi. - Kimse kimsenin mezarına girmez. Kevir çiqasî jî di avê de bimîne, dîsa nerm nabe. - Taş ne kadar suda kalsa da, yine de yumuşamaz. Kıhêl dı bin mêrxasan de dıbezın. - Küheylan at, yiğidin haslarının altında koşar. Kırinek ji hezar gotinan çêtir e. - Bir eylem, binlerce söyleyişten iyidir. Ki tî be nan u av,Ki têrbe dîl'da yâr dîxwaze. - Aç olan aş, tok olan aşk ister. Ku agir bi çiyê ket ter û hişk tev dişewitin. - Bir dağa ateş düşerse, kuru ile taze beraber yanar. Ku kela şorbê çû, buhayê heskê pere nake. - Çorba taşarsa kepçenin degeri para etmez. Ku te gırt bermede, ku te berda bı dû nekeve. - Tuttunsa birakma, bıraktınsa ardına düşme. Kûçık bi quşandiné nabe tajî. - Köpek tüy kırpma ile tazı olmaz. Kurme dare ne ji dare be dar kurme nabe. - Ağacı kemiren kurt ağaçtan olmasa ağaç kurtlanmaz. Lê kaliyê lê koriyê; mirin çêtireji feqiriyê. - Ah yaşlılık, ah körlük; ölüm yoksulluktan iyidir. Li dînê netirse, li dîniké bitirsE. - Deliden değil, salaktan kork. Li bejnê neri bi zêra kirî, laçek rakir kertkê guri. - Boyuna posuna baktı altınla aldı, örtüsünü kaldırdı kel çıktı. Li kerê mirî digere ku nala jêke. - Ölmüş eşek arıyor ki nalını kopara. Mala me li çoyê meye; çoyê me li ser milê meye. - Evimiz sopamızda, sopamız omzumuzun üstündedir. Mala mêran kaniya zêran. - Yiğitlerin evi, altın çeşmesidir. Malê axê diçe canê xulêm dêse. - Ağanın malı gider, uşağın canı yanar. Malkê ji gund bar kir, re ferah bû. - Köyden bir aile göçtü, köy rahatladı. Mal li ser malê nabe. - Ev üstünde ev olmaz. Mal mala teye lê bi alyê firaxa nere. - Ev evindir ancak mutfak tarafına gitme. Me go lexe te kuşt.Vur dedik öldürdün Meger li newala nebin xeyala. - Vadilerde dolaşma, kabus görme. Misafir üzerine gelen ikinci bir misafiri sevmez, ev sahibi ise ikisini de sevmez. Mer meran dıkujin,ew ura dışwe. - Yiğidi yiğide kırdırıyorlar, sen oturmuş işkembe yıkıyorsun. Mêr ketina quara, jin di çûna hawara. - Erkekler korkudan pustu, kadınlar yardıma koştu. Mêrikî li hespé xelkê timî peya ye. - Başkasının atına binem adam her daim yayadır. Mırî venagere bi girî. - Ölü, ağlamayla geri dönmez. Mırın mırıne xırexır çiye? - Ölüm ölümdür, hırıltı nedir? Mırişk çav batê kir qulê xwe katand. - Tavuk,kaza özenip suya girince boğuldu. Mırişka bıgere wê lingê wê bi zelq be. - Gezen tavuğun ayağında pislik olur. Mirazê mın dıl be, ber seriyê mın kevır be. - Gönlümün muradı olsun, yastığım taştan olsun. Mirov ji keré hevala zu peya dibe. - İnsan arkadaşının eşeginden çabuk iner. Mirov pîr dıbe, dıl pîr nabe. - İnsan yaşlanır, gönül yaşlanmaz. Mirov xwe bi destê xwe ne xurine xura mirov naskê. - İnsan kendini kendi eliyle kaşımazsa kaşıntısı geçmez. Mala pır jına xırabu jı bına- Evde çok kadın (Örnek: gelin, kayın valide vs.) varsa o evin düzeni kökten bozulur. Nabêjin kê kir; dibêjin kê got. - Kim yaptı demezler, kim söyledi derler. Nan û pivaz hebe nexwesi çavresiye. - Ekmek ve soğan olursa hastalık çekememezliktir. Nanê xwe bide nanpêja, bila nanekî te zêde biçe. - Bir ekmeğin fazla gitse de, ekmeğini usta ekmek pişiricisine ver. Navê gur derketiye; rovi dinya xera kir. - Kurdun adı çıkmış; tilki dünyayı yıktı. Ne dujminê xeraba bin; dujminê xerabiyê bin. - Kötülerin düşmanı değil kötülüğün düşmanı olun. Ne fene, ev çi dar û bene? - Tuzak değilse, bu ne değnek ve iptir? Ne sar li te tê, ne germ li te tê. - Sana da ne soğuk yarıyor, ne sıcak.) Ne xwar ne da hevala, geni kir avêt newala. - Ne yedi ne arkadaşlara verdi, kokuttu vadilere attı. Nıvışta bê tışt, xwedyê xwe kust. - Ücretsiz muska sahibini öldürdü. Nızanın,dor dakavi bar kudo. - Sopa kimin önüne düşer, bilinmez. Pısıké malé, lı kuçıka malé natırse. - Evin kedisi, evin köpeğinden korkmaz. Pivaz, çı sor çı sipi. - Soğan, ne kırmızı ne beyaz. Nine inanmıyordu evlenmeye, evlendi şimdi de çocuk istiyor Qantir nazê xwê sin nayê. - Katır doğurmaz, tuz yeşermez. Qedrê gulê çi zane; kelbes divê kerê res. - Gülün değerini ne bilir; devedikeni ister kara eşek. Qenciya herî mezin zanîn e. - En büyük iylilik bilgidir. Qûna wê qûna mirişkêye hêkê qaza dike. - Tavuktur ama kaz yumurtası yumurtluyor. Qûsî naxwe avrîya mesî.- Kaplumbağa balığın artığını yemez. Reng rengin, sor bi dengin. - Renk renktir, kırmızı ünlüdür. Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu. Birinciliği beyaza verdiler. Rêya dirêj bi gavên biçûk dest pê dike. - Uzun yol küçük adımlarla başlar. Rêzê êş li mal néye payîn. - Değirmen sırası evde beklenmez. Roja xweş bi serîda xweşe. - Güzel gün gün başlarken güzeldir. Rovi ne di çu kulêr, hejik jî tirîya xweve kir. - Tilki zaten deliğine zor giriyordu bir de kuyruğuna çalılık bağladı. Rûyê reş ne hewci teniyêye. - Kara yüze is gerekmez. Rohn dıkım nan deré, tir dıkım dan deré -Ayran çorbasını sulu yaptığım zaman ekmek gider,az sulu yaptığım zaman içindeki buğday dan gider. Rıh dıbe bost düjmün nabe dost- Sakal bir karış kadar uzar, ama düşman dost olmaz. Rovi'ki berdayi çétıre jı şereki gırédayi- Özgür bir tilki, bağlı bir aslandan iyidir Serê çûka qali çenabê. - Kuş kafasından kavurma olmaz. Sê wêne dost hene: Nano, gano, cano. - Üç türlü dost vardir: yiyici, ırz düsmani, candan dost. Séwa halméke,mekeve bin qalméke. - Bir parça lokma için düşme. Siware xalke tum payayı. - Başkasının atına binen hep yayadır. Simbêl bi pisika ji heye. - Bıyıkk kedide de vardır. *sere ber mınneta bıla kevte bın Ziyereta - minnet edeceğime mezarın altında olayım Şahdê rovi terya wiye. - Tilkinin tanığı kuyruğudur. Şam şekira welat şêrintira. - Şam şekerdir ama vatan daha tatlıdır. Şerm, şerefa jina ye.- Haya, kadının şerefidir. Şér dımre navéwi, çélek dımre postéwi dımine.- Aslan ölünce adı, inek ölünce postu kalır. Şêr şêre. çi jıne çi mêre.- Aslan aslandır, dişisi erkeği fark etmez. Şeva reş keleha mêraye. - Kara gece yiğidin kalesidir.. Şûşa dıl ku şkest nacebıre. - Gönül camı bir kırılırsa artık birbirine yapışmaz. Şıkefta sed pez heryê wê sed û yek pez ji heryê. - Yüz koyunun sığdığı yere yüzbir koyun da sığar. Şûr kalanê xwe nabıre. - Kılıç kınını kesmez. Taji bi zorê nare nêçirê. - Tazı zorla ava gitmez. Te cat,Xudé ra murat. - Senden çaba, Allahtan murat. Teyrê ku gost dixwun nikilxwarin. - Et yiyen kartallar eğri gagalı olur. Tükürmüşler kurbağaya kurbağa demiş ki Benim yüzüm denizden ıslanmıyor, tükürüğünden mi ıslanacak. Tışte belaş weke laş. - Beleş, leş gibidir. Tırs ne kêmasî ye, netirsîn zêdehi ye. - Korku eksiklik değildir, korkmamak fazlalıktır. Tırsa gur ji baranê heba wê ji xwere kulavek çêkra. - Kurdun yağmurdan korkusu olsaydı kendine bir aba yapardı. Tu cehnemê nebini buhust bi te xwes nabe. - Cehennemi görmezsen cennet sana tatlı olmaz. Tu çi têxi kewarê wê ew bê xwarê. - Dolaba ne koyarsan onu alırsın. Tû paz ne dîtîya ma pişkul jî ne dîtîya. - Hadi sürüyü görmedin, boklarını da mı görmedin. Tû Meriyi Tû İnsani. - Sen Adamsın, sen insansın. War ew ware lê bihar ne ew bihare. - Yer aynı yer ama bahar aynı bahar değildir. Wek tirya kere; ne kin dibin ne direj. - Eşeğin kuyruğu gibi, ne uzuyor ne kısalıyor. Wê ev hevira hin gelek avê hiline. - Bu hamur daha çok su kaldırır. Xeber çekê jinêye. - Kızarak ve bağırarak laf söylemek kadının silahıdır. Xem neke kes nîzane, tu dî navxweda çî dîbeşérî. - Merak etme, kimse bilemez içinde ne gizlediğini. Xeta xwar ji gayê pire. - Eğri çizgi yaşlı öküzdendir. Xilt çiqas axê bikole bi serê xwe dadike. - Köstebek ne kadar toprağı kazarsa başına döker. Xezalê baztir nîne, jî nesîbê xwe pêda na xwê. - Ceylandan daha atiği yoktur ancak o bile nasibinden öteye geçemez. Xudé hebe,kes tunebe. - Allah olsun, kimse olmasın. Xudé noka dıde evé bé dıdan. - Allah nohutu dişsize verir. Xudê ji yekire xera bike diranê wi di pelûlê de diskê. - Allah birisinin işini bozarsa dişi sütlaçta kırılır. Xwedîye fıse xwe dihise. - Osuruğun kokusunu ilk yapan duyar. Xwediye xêra, dibe rebené-evdalé ber dera. - Hayır sahibi, kapı önü garibanına döner. Xwestek û kodik bi sûnde? - Dilencilik ve utangaçlık olmaz. Xweş dibe cihe xençera, xweş nabê cihe xebera. - Hançer yarası bile iyileşir ama gönül yarası iyileşmez. Ya herro,ya merro. - Ya gidersin, ya ölürsün. Ya nare as, ya ji dire asvan dikuje. - Ya değirmene gitmiyor ya da gidip değirmenciyi öldürüyor. Yêk ku nefsa xwe islah nekiriye, nikare yekî din islah bike. - Nefsini ıslah etmeyen, başkasını ıslah edemez. Yek ta nabe, du ta tê ranabe. - Bir iplik olmuyor, iki iplik geçmiyor. Zıkê zaroka kirve lê zimanê wan nagere. - Çocuklarin karınları söz doludur ama dilleri dönmez. Erkek bir kaynaksa kadın bir havuzdur, havuz çatlaksa kaynaktan gelen su birikmez. Zimanê dirêj darkukê serê xwedyê xwe ye. - Uzun dil sahibinin başına agaç kakandır. Zor gêzerê radıke. - Zor, havucu kökünden çıkarır. Karnını 2 ekmeğe alıştırma endamını 2 fistana alıştırma elbet bir gün yokluğunu da görürsün |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() 56 NOGAY ATASÖZLERİ
Adaskanga ayıp yok, kaytıp üyin tapkan song.Şaşırana ayıp yok, dönüp evini bulduktan sonra. -Adaspayman degen erdi, Karanga tuman adastıradı yolumu şaşırmam diyen adam, karanlık duman içinde yolunu kaybetti Ağa olayım dersen koşturmaktan geri kalma, zengin olayım dersen, kazanına haram sokma. Kardeşin, akrabanın kadrini düştüğünda, yaralandığında bilirsin, ata-ananın kadrini çocuk sahibi olduğunda bilirsin. Kardeşler tatlı olursa at çok olur, elti-gelin tatlı olursa* yemek için aş çok olur. -Agaş etten öter, söz süekten öter. Ağaç* etten geçer, söz kemikten geçer. Ağaç kesersen uzun kes, yonta yonta kısalır, kilim kesersen kısa kes, çeke çeke uzar. -Agaş kıyşığın talkı tüzeter, Edem kıyşığın halkı tüzeter.Ağacın eğrisini dalı düzeltir, adamın eğrisini halkı düzeltir. -Ahıret azabınnan dunıya namısı küşli. Ahret azabından, dünya namusu güçlü. -Ak nietliding atı arımas, arbası tozbas. İyi niyetlinin atı yorulmaz, arabası yolda kalmaz. -Akıl akıldan üyrik. Akıl akıldan üstün. -Akıl bastan şıgar, asıl tastan şıgar. Akıl baştan çıkar, mücevher taştan çıkar. -Akıl tabar, til söyler. Akıl bulur, dil söyler. -Akıl yasta tuvıl, basta. Akıl yaşta değil başta. -Ala azbandı böri aşar, yarlıdıng yıygan malın töre aşar İyi boğayı kurt yer, fakirin topladığı malı zengin yer -Aldı tegerşik kaydan köşse,songgısı da sonnan köşer Ön tekerlek nereden geçerse, arka tekerlek de ordan geçer -Algasagan kız kievge barmas, barsa da ongmas Çabuk evlenmek isteyen kız evlenemez, evlense de hayır getirmez. -Algasagan suv tengizge etpes. Hızlı akan su denize yetişmez. Elma ye de su iç-hastalanma göreyim, mısır ye su iç te şişmanlama göreyim. Almaktıng körki – bermek. Almanın sonu-vermek. -Altı yasar altıstan kelse, alpıs yasar aldına şıgar.Altı yaşındaki uzaktan gelse, altmış yaşındaki onu karşılar. -Altın kapılıdıng kullıgı agaş kapılıga tüser.Altın kapılıya hizmet etmek, ağaç kapılıya düşer. Anadıng köngili balada,baladıng köngili dalada Ananın gönlü balada, balanın gönlü dışarda. -Aram batar, ak kalkar. Kötülük batar, iyilik kalkar. -Aram kapşıktıng tübi tesik. Haram kabın dibi delik. -Aramzadeding koynı tolı, beti kara. Haramzadenin koynu dolu, yüzü kara Arkasına ötken ayavşıl bolar. Bir acıyı yaşayan kişi , aynı acıyı yaşayanların halini anlar -Arık oydan öler, semiz maydan öler. Arık nasıl doyacağım diye ölür, besili yağdan ölür. Aşık oynayan azar, top oynayan* tozutur, koyun besleyip kuyruk yiyen de hepsini geçer. Asılsız astan kıtar, yavapsız sözden kıtar.Cimri adamı açlıktan öldürür, az konuşan da cevapsızlıktan öldürür. At arısa tuvlak, er arısa avırak. At yorulursa sersemler, yiğit yorulursa hastalanır. -At avnagan erde tük kalar. At oynayan yerde tüy kalır. Atın bahtına gün doğsa ağızlığı ile su içer, insanın başına gün doğsa eteği ile su içer. -At iygisi* arıkta biliner, er iygisi yarlılıkta biliner Atın iyisi arıklıkta, yiğidin iyisi fakirlikte bilinir. -At sürinmes bolarma, edem yangılmas bolarma Atın sürçmezi olmaz, adamın yanılmazı olmaz -Ata baladıng sını. Baba oğulun sınayıcısı -Ata barda uvıl yas, aga barda ini yas. Baba varken oğul genç, ağabeyi varken küçüğü genç. -Ata minmek bir mırad, attan tüspek bir namıs.Ata binmek bir murad, attan inmek bir namus. -Ata ulınıng atkan ogı da kaypas, aytkan sözi de kaytpas Oğul babası gibi olursa attığı ok da dönmez, söyledeği söz de dönmez. -Ata- balaga sınşı. Baba, oğulun öğreticisidir. Atadan körgen ok yonar, anadan körgen ton pişer Babasından gören ok yontar, anasından gören kürk biçer -Ataga usap ul tuvmas, anaga usap kız tuvmas.Ataya benzeyip oğul doğmaz, anaya benzeyip kız doğmaz Atang barda el tanı, atıng barda er tanı. Baban varken dostları ile tanış, atın varken çevreni gez -Atang ölse de, atangdı körgen ölmesin.Atan ölse de, atanı gören ölmesin. Atası maktagandı alma, avıldası maktagandı salma Atasının methettiğini alma, komşusunun methettiğini salma Atasına yahşılık etpegennen, yahşılık kütpe.Atasına iyilik yapmayandan iyilik bekleme. -Atasız öksiz-yartı öksiz, anasız öksiz-kerti öksiz.Babasız öksüz yarım öksüz, anasız öksüz gerçek öksüz Attı kamışı öltürer, erdi namıs öltirer. Atı kamçı öldürür, yiğidi namus öldürür. -Atım yok aranda, kaygım yok boranda. Ahırda atım yok, fırtınadan endişem yok Atın süygen alasam der, hatının süygen tamaşam der Atını seven kıratım der, kadınını seven temaşalığım der -Avla tolu malıng bolganşa, er erde dosıng bolsın Avlu* dolusu malın olacağına* her yerde dostun olsun -Avıl iyti ala bolsa da, böri körse biriger. Ağılların köpekleri ayrı ayrı olsalar da, kurdu gördüklerinde birleşirler. -Avıldasıng kim bolsa, adanasıng sol. Komşun kimse, kardeşin odur. -Avılga aytsam aşadı, kongısıga aytsam kosadı.Halktan birine söylesem yayılır, komşuya söylesem çarpıtır. -Avırmagan baska yavlık baylama. Ağrımayan başına bez bağlama. -Avıruvdıng aldın al. Hastalığın* önünü kes. -Ayagı baskanın, közi tanımaydı. Ayağın nereye bastığını göz görmez. -Ayagı yaman tördi bulgaydı, avızı yaman eldi bulgaydı Ayağı kötü baş köşeyi batırır, ağzı kötü cemiyeti karıştırır. -Ayagın körüp asın iş, anasın körip kızın al. Ayağını* görüp aşını iç, anasını görüp kızını al. -Ayagına kara da kımızın iş, anasına kara da kızını al.Ayağına bak da kımızın iç, anasına bak da kızını al. -Ayavlı dostıng malı bir, kemege mingenning yanı bir.İyi dostun malı bir, gemiye binenlerin canı bir. Rüzgâr olsa üşütür, bulut olsa ısıtır, doğup büyüdüğü yerleri aptal kişi unutur Ayda bir at vermektense, her gün bir tabak yağ vermek daha iyidir. -Ayday bilmes at öltirer, söyley bilmes söz keltirer Sürmesini bilmeyen at öldürür, konuşmasını bilmeyen söz getirir -Aytarman-mennen keter, tınglamasang -sennnen keter Söylerim benden gider, dinlemezsen senden gider -Aytkanga ıynanma, akılınga kelse ıynan Söylenene inanma, aklına yatana inan. -Ayırılgandı ayuv er, Bölingendi böri er. Ayrılanı ayı yer, bölüneni kurt yer Az ye çok çiğne- döğülmez kuvvetli olursun az söyle çok dinle- yanılmazsın. Az aşagan, taza aşar. Az yiyen, temiz yer birşey bırakmaz -Az söz-altın, köp söz kümis. Az söz altın, çok söz gümüş. -Azdı bilmegen, köpti de bilmes. Azı bilmeyen çoğu da bilmez. -Aşıkkan aska piser. Acele edenin ağzı yanar. * Bakkandı bilmegen, bagıslagandı da bilmes. Mala bakmasını bilmeyen, değerini de bilemez. Bakırak-bakırak bardı aytar, bargan sözin yartı aytar Herşeyi sahiplenen varolanı söyler, söylerken de yarım söyler. -Baladı yastan, kelindi bastan terbiyalav.Çocuğu küçüklükten, gelini geldiği andan itibaren terbiyele. -Balalı kargaga kok artpas. Yavrulu kargaya yiyecek kalmaz -Balalı üy-bazar, balasız üy-mezar. Çocuklu ev pazar, çocuksuz ev mezar. -Balalı üyde melek bar, balasız üyde elek bar Çocuklu evde melek var, çocuksuz evde elek (anlaşmazlık) var. Balam barar erge, bele-kaza barmasın. Kızım evleniyor, bela-kaza onunla gitmesin -Balık süygen suvga etegin malar. Balık seven, suya eteğini salar. -Barma töre kasına, bayısang özi keler kasınga.Çıkma zenginin karşısına, sen zengin olursan kendisi gelir karşına. -Bas baladan, mal tanadan.Akıllı insan çocukken belli olur, iyi inek danalığında belli olur. -Basına payda etpegen, dosına payda etpes.Kendisine faydası olmayanın, dostuna faydası olmaz. Başına gelen belâdan, eteğini kesip de olsa, kurtul -Bay mınan barıspa, betir minen kürespe.Zengin ile barışma, yiğit ile uğraşma. -Baydıng kızı ölmey, yarlıdıng kızına kün tuvmas.Zenginin kızı ölmeden, fakirin kızına gün doğmaz. -Baysız pişe-patşa.Kocasız kadın-kraliçe -Bereket kelinning ayagınnan, şobannıng tayagınnan.Bereket gelinin ayağından, çobanın dayağından -Bergen üyine barayık, beren-şeren eteyik.Verenin evine gidelim, ne varsa altını-üstüne getirelim -Bergen yumart tuvıl, algan yumart.Veren cömert değil, alan cömert -Bilegi yuvan birdi yıgar, bilimi artık mıngdı yıgar Bileği güçlü biri yıkar, bilimi fazla olan bini yıkar Bilene bir çalsan saz, bilmeyene davlumbaz az. -Bir edemning üyi kalası bolar, ası – balası bolar.Cimri, hasis adamın evi kalesi olur girilmez aşı-yemeği, çocuğu gibi kıymetli olur. -Bir şeşekey men yaz bolmas.Bir çiçekle yaz olmaz. -Birev söyler, birev uyalar.Biri söyler, biri utanır. Olacak on yaşında da çocuk değil, olmayacak yirmi beşinde de çocuk. -Böri bolsang kök bol, er bolsang – aytkanınga berk bol.Kurt olursan gök (boz) ol, yiğit olursan sözüne sadık ol -Böriding kuyrıgın keskeni men, ol iyt bolmas.Kurdun kuyruğunu kesmeyle o it olmaz. -Borışlı ölmes, şerli öler.Borçlu ölmez, şerli ölür -Bos mıltık eki kisidi korkustar.Boş tüfek iki kişiyi korkutur. -Bügüngü isingdi tanglaga kaldırma.Bugünkü işini yarına bırakma. Büldirvüşi ining bolsa, tüzetüvşi agang bolsın.Bozguncu, dağıtıcı kardeşin varsa, düzeltici, birleştirici annen olsun Bulanık suda balık olur, çok konuşan kişiden belâ gelir. * -Dos bergenning tısına karama. Dostunun* verdiğinin dışına bakma. -Dos doska kerek, asabı durıs kerek. Dost dosta gerek, hesabı dürüst gerek. -Dos esabı köngilden. Dostun hesabı gönülden. -Dos üyinde oltırıp ket, duşpan üyinde turıp ket.Dostunun evinde oturup git, düşmanının evinde oturmadan, görüşmeni bitir ve hemen ayrıl. -Dosıng berse kım, uvısınga yım. Dostun verse sus, avucunu yum. -Dosınga mungkir kazba, özüng tüsersing Dostuna çukur kazma, kendin düşersin. -Dosıngnıng asın duşpanday aşa. Dostunun aşını düşman gibi ye. Dostunun bıçağı ile boynuz kes, düşmanının bıçağı ile kilim kes. -Duşpan ayakka, dos baska karar. Düşman ayağa, dost başa bakar. -Duşpan külip üyreter, dos urısıp üyreter. Düşman gülerek öğretir, dost azarlayarak öğretir. * Adam olacak çocuğun insanlarla işi var, adam olmayak çocuğun insnlarla ne işi var. -Edem sözi tas yarır, tas yarmasa, bas yarır Adam sözü*taş*yarar,*taş*yarmasa baş yarar -Edem üreginde arslan yatagı bar. İnsan yüreğinde aslan yatağı var. -Edem-edemge konak, yan-tenge konak Adam adama konak, can tene konak. -Eki ölşe, bir kes. İki ölç, bir kes. -Eki sıyırdıng ayranı köp, eki hatınnıng vayranı köp İki sığırın ayranı çok, iki kadının dedikodusu çok olur. -El agasız bolmas, ton yagasız bolmas. El ağasız olmaz, kürk yakasız olmaz. -El almagan, elli yıl yatar. Halkın kaldırmadığı elli yıl kalır. -El bolgan erde betir de bolar. İnsanların olduğu yerde yiğit de olur. -El bolmasa, suvık yok. Yel olmazsa soğuk yok. -El espese, şöp bası kıymıldamas. Yel esmezse çöp başı kımıldamaz. -El kaznası-eski söz. Halkın hazinesi-eski söz. -Elde amanşılık bolsa, elşi avırar. Halk içinde hastalık yoksa, iyileştirici hasta olur. -Eldi sökpe. Ülkeni kötüleme. -Elding avızına elli arşın böz etpes. İnsanların ağzını kapatmaya elli arşın bez yetmez. -Elding işi-altın besik. Halkın işi-altın beşik. -Elim boluvdan edem boluv kıyın. Alim olmaktan adam olmak zor. -Elli yıldan el yangırar. Elli yılda toplum yenilenir. -Emisting iygisine kurt tüser. Yemişin iyisine kurt düşer. -Er aytpas, aytkanınnan kaytpas. Yiğit demez. dediğinde de sözünden dönmez. -Er iygisi burınlı bolar. Erkeğin iyisi burunlu olur. -Er kadirin el biler. Yiğidin kadrini çevresindekiler bilir. -Er kartaydı – kuş taydı, ekevledi soltanım.Erkek yaşlandı- gücü tükendi, kötülükler çoğaldı. -Er kayratlansa, ekev bolar. İnsan kendine güvenirse, gücü iki kat artar. -Er ötirik söylemes, ep ötirik söyler. Erkek yalan söylemez, şartlar yalan söyletir. -Er tamırınnan er tamırı köp bolar. İnsanlar arasındaki akrabalık, yerdeki köklerden daha fazladır. -Er tarıkpay molıkpas. İnsan darda kalmadan rahata ermez. -Er yangılıp kolga tüser, kus yangılıp torga tüser İnsan yanılır esir düşer, kuş yanılır kafese girer -Er yanılmay bolmas, at sürinmey* bolmas.İnsanın yanılmazı olmaz, atın sürçmeyeni olmaz. -Er şıragı-eki köz.İnsanın ışığı iki gözü. Erden ozuv bar, elden ozuv yok. Erden vazgeçilir vatandan vazgeçilmez. -Erding atın ya atı şıgarar, yade hatını şıgarar.Erkeğin adını ya atı çıkarır, ya da kadını çıkarır. İnsan güçlü olursa baş düşmanları dost olur, güçsüz düştüğünde ise dostları kaybolur. -Eri baydıng eli bay. İnsanı zenginin, ülkesi zengin. -Erte turgan erding ırısı artık. Erken kalkanın rızkı çok olur. -Esaplı dostıng malı bir, antlı dostıng yanı bir Hesabını bilen dostların malları bir, yeminli dostların canları bir. Esitken yangılıs, körgen kerti. İşiten yanlış, gören doğru. -Et kanlı bolsın, yigit yanlı bolsın. Et kanlı olsun, yiğit canlı olsun. -Etispesti ongmas kuvar. Talihsiz kişi olmayacak işlerin peşinden koşar. * -Hatın karıganın bilmes, eşek arıganın bilmes.Kadın ihtiyarladığını bilmez, eşek yorulduğunu bilmez. Kadınlardan kadın var serçe etinden aş eder, kadınlardan kadın var koca gövdeyi kaybeder. Kadınlardan kadın var kuru suyu aş eder, kadınlardan kadın var* kör* gözü yaş eder. * İesin sıylagannıng iytine süek taslar. Sahibi saygı gören kimsenin köpeğine kemik verilir -İnisi bardıng-tınısı bar. Kardeşi olanın arkası kuvvetli olur. -İslese kulday, tursa biydey. Çalıştığında işçi gibi, oturduğunda bey gibi -İytli konak oramga sıymas. Köpekli konuk sokağa sığmaz. -İyttey kabıp, attay tevip. İt gibi ısırır, at gibi teper İytting yamanı in kazar, pişe yamanı-künde azar. Köpeğin yamanı çukur kazar, kadının kötüsü hergün tartışır. -İşip toymagan, yalap toymas. İçip doymayan, yalayıp doymaz. * -Kadere bergen attıng tüsine karamas. Kaderin verdiği atın dişine bakılmaz. -Kadir bilmes kardaştan, kedir bilgen yat yahşı.Kadir bilmez kardeşten, kadir bilir yabancı iyi. Kalgan iske kar yavar.Kalan işe kar yağar. -Kamışıdı silke almagan, özüne tiygister Kamçıyı sallamasını bilmeyen kendisine vurur -Kan şıkkandı karga biler, yan şıkkandı molla biler Kanın çıktığını (kokusunu)* karga bilir, can çıktığını molla bilir. Yükün ağırlığını çeken at bilir, iyi oğul doğduğunu kardeş değil diğer insanlar bilir. -Kar küregen aslık kürer. Kar küreyen, aş kürer. -Karama özine-kara sözine. Kendisine bakma, sözüne bak Kardaştıng azarı bolsa da, beteri bolmas Kardeşin azarlaması olsa da, kötülüğü olmaz. -Karga neşe çakırsa da, kaz bolmas. Karga ne kadar bağırsa da, kaz olmaz -Karga şakırıp kıs bolmas, torgay şakırıp yaz bolmas.Karganın bağırmasıyla kış olmaz, serçenin ötmesiyle yaz olmaz. -Kat – yigitting is bası, aldında ezir ası. Elleri nasırlı yiğidin aşı önünde hazır olur. -Kat bilmegen zat bilmes. Ellerinde nasır bilmeyen hiç bir şey bilmez. -Kazan avızı aşık bolsa, iytke de namıs kerek Kazanın kapağı açıksa, o zaman köpeğin namuslu olması gerek. -Kazannıng karası yugar, yamannıng belesi yugar.Kazanın karası bulaşır, kötünün belâsı bulaşır -Kazanı asuvlıdıng kapısı yabılmas. Kazanı kaynayan evin kapısı kapanmaz. -Kazanı kırda, oşagı üyde. Kazanı kırda, ocağı evde -Kel demek bar, ket demek yok. Gel demek var, git demek yok. -Kelgenşe konak uyalar, kelgennen song konakbay uyalar Gelinceye kadar* konuk utanır, geldikten sonra ev sahibi utanır. -Kelin kemtiksiz bolmas, kayınana kemiriksiz bolmas Eksiği olmayan gelin olmaz, konuşmayan kaynana olmaz. -Kemege mingenning tilegi bir. Gemiye binenlerin dilekleri birdir -Kengesli ton keng şıgar. Çok danışılarak biçilen kürk bol olur -Kerek tastıng avırlıgı yok. Gerekli taşın ağırlığı olmaz. -Kerekpesti yıymasang, kerekkende tappassıng Gerekmezi toplamazsan, gerektiğinde bulamazsın -Keşe karanga bolsa, yuldızı yarık bolar. Gece karanlık olsa, yıldızı parlak olur. -Kisige munkir kazsang, özing atılarsıng Başkasına çukur kazarsan, kendin düşersin -Kisige yamanlık tilegenşe, özinge yahşılık tile.Başkaları için* kötülük isteyinceye kadar, kendine iyilik iste. -Kökke köterip kelgendi, erge karatıp yiberme.(Seni) göklere çıkarıp geleni, yere baktırıp gönderme. -Kökürekte bar, kolda yok. Gönülde var, elde yok. -Kol kıbırdasa, avız da kıbırdar. Kol kıpırdasa, ağız da kıpırdar -Konak az oltırıp, köp sınaydı. Konuk az oturur, çok görür. -Konak bolsang kolga tüs, yolavşı bolsang yolga tüs Konuk olsan iyi evsahibine rastgel, yolcu olsan yola düş -Konak bolsang, tiling tıy. Konuk olsan, dilini tut. -Konak kelse et piser, et pispese bet piser Konuk gelse et pişer, et pişmese yüz pişer (ev sahibinin yüzü kızarır). -Konak toysa esikke karar. Konuk doysa eşiğe bakar. -Konaktıng kursagı toysa, közi yol karar. Konuğun karnı doysa, gözü yolda olur. -Köp biledi degen küledi, özim bilemen degen öledi.Başkaları çok biliyor diyen güler, yalnız ben bilirim diyen ölür. -Köp sözding azı yahşı, az sözding özi yahşı Çok sözün azı güzel, az sözün özü güzel -Köp tükirse köl bolar. Herkes tükürse göl olur -Köp yaşagannan sorama, köp yurgennen sora Çok yaşayandan sorma, çok gezenden sor -Köp-korkıtadı, teren-batıradı. Çok korkutur, derin batırır. Bir araya gelenler konağını iyi ağırlar, yardımlaşan düşmahdan kurtulur. -Köpten koyan kutılmas, yalgızdıng aytkan sözi tutılmas Çokluktan tavşan kurtulmaz, yalnızın söylediği söz tutulmaz -Köpten koyan kutılmas. Çoktan tavşan kurtulmaz. -Köpting avazı bir bolsa, birding avazı yok bolar.Çoğunluğun sesi bir olsa, tek kişinin sesi yok olur -Korkak mıng öledi, betir bir öledi. Korkak bin ölür, batır bir ölür. Korkaktan sorama közi aytar, tentekten* sorama sözi aytar Korkağa sorma gözü söyler, aptala sorma sözü söyler -Korkaktı köp kuvlasang, betir bolar. Korkağı çok kovalarsan, cesur olur. -Körklige köne kiygistseng de, yarasar. Gösterişli, yakışıklı olana eski-püskü giydirsen de yakışır. -Korkpa marttıng kısınnan, kork aprelding besinnen.Korkma martın kışından, kork nisanın beşinden -Kösevi uzınnıng kolı küymes. Maşası uzunu olanın eli yanmaz. -Köz korkak-kol batır. Göz korkak, kol batır. -Közel-közel tuvıl dı, köngil tüsken-közel di.Güzel güzel değildir, gönlün sevdiği güzeldir. -Közing avırsa, kolung tıy, işing avırsa, avızıng tıy.Gözün ağrırsa elini tut, karnın ağrırsa ağzını tut. -Kudalık ayırılsa da, tuvganlık ayırılmas. Dünürlük ayrılsa da, akrabalık ayrılmaz. Yanmış ovayı su bassa bile kazın göğsüne su yapışmaz, anlamayan adama söz söylesen kulağının dışında kalır. -Küle baksang, köylegine yamavlık sorar.Fakirle samimi olsan, gömleğine yamalık kumaş ister. -Kulluk etkende kulday bol, atlanganda biydey bol.Çalıştığında işçi gibi ol, ata bindiğinde bey gibi ol. -Külme doska, keler baska. Gülme dostuna gelir başına -Kün körmegen kün körse kündiz şırak yandırar.Gün görmemiş gün görse gündüz çıra yakar. -Kündesting otı da, suvı da kündes. Birbiriyle cekişen iki kadın (kuma)’nın ateşi de, suyu da tartışır. -Künşi köbeymes, bakılşı bayımas. Kıskanç adam büyük aileli olmaz, kötü adam zenginlemez. -Kus uyasında ne körse, uşkanda da sonı eter.Kuş yuvasında ne görse, uçtuğunda da onu yapar. -Kutlı konak kelse, koy egiz tabar. Kutlu konuk gelse koyun ikiz doğurur -Küşi etken-küşi etpegenning küşpeni. Gücü yeten, gücçsüzün efendisidir. -Kılık kızga kerek, kızdan aldın yigitke kerek.Terbiye kıza gerek, kızdan evvel yiğide gerek -Kırk yıl saban aydasang, bir yıl türening altınga tier.Kırk yıl tarla sürersen, bir yıl sabanın altına değer. -Kıs karlı bolsa, yaz yavınlı bolar. Kış karlı olsa, yaz yağmurlu olur -Kısıng tuman bolsın, marazıng tımav bolsın.Kışın duman olsun, hastalığın hafif olsun. -Kız kimdi süyse, sonıkı. Kız kimi severse, onundur. -Kız kılıgı man süydirer. Kız davranışları ile sevdirir * -Malı ketken yarlı tuvıl, sını ketken yarlı. Malı giden zavallı değil, şerefi giden zavallı -Maslagatlı toy tarkamas. Öğütlü törenler sonlanmaz. –Meneli*söz maldan artık. Manalı söz maldan güzel. -Mısalsız söz-tuzsız as. Misalsiz söz-tuzsuz aş. -Mısırda patşa bolgannan, elimde şoban bolganı artık Mısırda padişah olmaktansa, ülkemde çoban olmak iyi. * -Oltırgan kız ornın tabar. Oturan kız yerini bulur. -Önerli ölmes, önersiz kün körmes. Hünerli ölmez, hünersiz gün görmez -Önerli örge yurer, önersiz körge kirer. Hünerli başarıya koşar, hünersiz yerin altına (mezara) girer. -Ong kolıng man berseng, sol kolıng man alarsıng Sağ kolun ile versen, sol kolun ile alırsın Talihlinin iki dostu bir gelir, talihsizin iki borçlusu bir gelir Talihlinin evine düğün, şenlik girer, bahtsızın evine ölüm girer -Orta yolda arbang sınmasın, orta yasta hatınıng ölmesin.Yolun ortasında araban kırılmasın, hayatının ortasında karın ölmesin. -Ötirik sözding örkeni yok, akılsız kızdıng törkini yok.Yalanın temeli yok, akılsız kızın evi (ailesi)* yok. Ötirikşi törge bir şıgar, eki şıkpas. Yalancı baş köşeye bir sefer çıkar, ikinci sefer çıkamaz. -Ötirikşiding üşin sözi de zaya. Yalancının doğru sözü bile yalan. -Ötpes pışak kol keser. Kör bıçak kol keser. -Oylamay söylegen, avırmay öler. Düşünmeden söyleyen hastalanmadan ölür. -Ozgan yamgırdı yamışı alıp kuvma. Geçmiş yağmuru yamçı alıp kovalama. -Özi isine divana, kisi isine kuvana. Kendi işini önemsemez, başkasının işine sevinir. Kendi söyleyip, kendisi gülen boş adam, Kendi söyleyip, halkı gülen hoş adam. -Özi yıgılgan-yılamas. Kendi düşen ağlamaz. -Özing arısang, yoldasıngdı öldi dep bil. yorulduğunda, yoldaşını öldü bil. * -Saban tübi-sarı altın. Ekin dibi-sarı altın -Sabır tübi-sarı altın. Sabrın sonu sarı altın. Sirkeli tay at bolar, simgirikli bala er bolar.Sirkeli tay at olur, sümüklü çocuk er olur -Söylegennen tıngla, bilgennen angla. Söyleyenden dinle, bilenden anla. -Söyley-söyley söz şıgadı, türtkilese köz şıgadı Söyleye söyleye söz çıkar, dürtüklese göz çıkar. -Söz ben şirkeydi de öltirip bolmas. Söz ile sivrisineği bile öldüremezsin. -Söz sözdi şıgarar, ümırık közdi şıgarar. Söz sözü çıkarır, yumruk gözü çıkarır -Sözding bası bir puşık, ızı bir kuşak. Sözün başı tel olur, arkası kuşak olur Sözün başı bir damla, arkası göl olur -Sözing sav bolsa, basıng tav bolar. Sözün halkda yaşıyorsa, hatırın dağ gibidir. -Suvga süenme, yavga* ıynanma. Suya dayanma, düşmana (yağıya) inanma. -Süygenning asın duşmanday aşa. Sevdiğinin aşını düşman gibi ye. -Süymesem de süyemen, süygenimning süygeni.Sevmesem de severim, sevdiğimin sevdiğini -Süymesing kelse, üy sıpır. Sevmediğin gelirse ev süpür. -Sırıng aytpa dosınga, dosıngnıng da dosı bar.Sırrını söyleme dostuna, dostunun da dostu var -Sıylasang sıy körersing. Değer verirsen, değer görürsün -Şaşpagan arımas. Ekmeyen yorulmaz (biçmez). -Şegertkiden korkkan, egin ekpes. Çekirgeden korkan ekin ekmez -Şeşen yigit elge ortak, Şeber yigit malga ortak.Akıllı yiğit yönetici olur, çalışkan yiğit mal sahibi olur. * -Tamaktan kalgan yavdan kalganga esap.Damaktan kalan düşmandan kalmış gibidir. -Tang atpay, künning közi tuvmas. Tan atmadan günün gözü doğmaz. -Tarı şaşkan boza işer. Darı saçan (eken) boza içer. -Tatuv bolsang balday bol, aşşı bolsang tuzday bol.Tatlı olsan bal gibi ol, acı olursan tuz gibi ol. Dağda büyüyen çocuğun iki gözü taşta, yetim kalan çocuğun iki gözü yaşta. Dağda büyüyenin tırnağı sert, yalnız büyüyenin bağrı katı -Tavdı-tastı el buzar, edem ulın söz buzar Dağı-taşı insanlar bozar, adem oğlunu söz bozar -Teng tengi men, teke müyizi men. Akran akranı ile, teke boynuzu ile. -Tentek özin özi davga sanar. Aptal kendini deve zanneder. -Tentek suvga semirer. Aptal suda bile şişmanlar. -Tentek toy eter, törinde özi oltırar. Deli akılsız, divane düğün yapar, baş köşeye kendi kurulur. -Tentekke künde bayram. Akılsıza her gün bayram. -Tentekke tek turmak-kuş. Aptala, doğru durmak zor. -Tentekten sorama, özi aytar. Deliye sorma kendi söyler. -Tentekting tastarın tekene tozdırar. Aptal kadının örtüsü çamaşır leğenini eskitir. -Ter şıkkanın ten tuymas, akşa şıkkanın er tuymas.Terin çıktığını ten duymaz, akçanın çıktığını yer duymaz -Terek şaşpay tal bolmas, borışlıda mal bolmas.Fidanı dikmeden ağaç olmaz, borçluda mal olmaz. -Teren yılga tavıssız agar. Derin nehir sessiz akar. Çadırda yaşayan çadırını över, yerleşik insan yaktığı küllerden yaptığı dağı över -Termeni yaman-unı iygi, atası yaman-ulı iygi.Değirmeni kötü-unu iyi, babası kötü-oğlu iyi -Tevekelşi erge nur yavar. Coşkulu, çalışkan yere nur yağar. -Til bir bolsa, is* ör bolur. Dil bir olsa, başarı yüksek olur. -Til tas yarar, tas yarmasa bas yarar. Dil*taş*yarar,*taş*yarmasa baş yarar. -Til yarası tüzelmes, kılış yarası tüzeler. Dil yarası düzelmez kılıç yarası düzelir. -Til- bele, tis-kaya. Dil belâ, diş kaya. -Tildi süek yok. Dilde kemik yok. -Tiri bolıp sanda yok, öli bolıp körde yok Diri ama canlı değil, ölü ama mezarda değil -Tiride sıylaspagan, ölide yılaspas. Diriyken tanışmayan, ölünce ağlaşmaz. -Tirlikting küşi-birlikte. Dirliğin gücü-birlikte. -Tirnekli edem töredi kül eter. Gücü olan, töreyi köle eder. -Tisi şıkkan balaga, şaynap bergen as bolmas.Dişi çıkmamış çocuğa çiğnenip verilen aş olmaz. Dişim, senden razıyım, dilimin kalesisin, dilim, senden razı değilim, başımın belâsısın. -Tolmaska kuyma, toymaska berme. Dolmaza dökme, doymaza verme. -Törkini yuvıktıng tösegi yıyılmas. Evi yakın olan gelinin döşeği toplanmaz. -Toyga barsang erte bar, erte barsang orın bar. Düğüne gidersen erken gidersen yer var -Toygan kız törkinin tanımas. zengin olup mala doyan kız kendi evdekilerini , yakınların bile tanımaz. -Toymagannan ton kiyseng, toyda betingdi kara eter.Görmemişin kürkünü giysen, toyda yüzünü kara eder -Tüedey boynıng bolganşa, tüymedey akılıng bolsın Deve gibi boynun olacağına, düğme kadar aklın olsun -Tuvar toysa bek keter, yaman toysa, öpke eter Hayvan doysa iyi gider, kötü doysa sana küser. -Tuvgan elding eri-cennet-, suvı-serbet. Vatanımın doğduğum yer cennet, suyu şerbet. -Tuvgan erde er yurer, toygan erde iyt yurer. Yiğit doğduğu yerde yürür, it doyduğu yerde yürür. -Tuvra aytkan kutılar, aldap aytkan tutılar.Doğru söyleyen kurtulur, yalan söyleyen tutulur -Tuvra aytkan tuvganga yaramas. Doğru söyleyenden akraba olmaz. * -Ul tuvganga kün tuvadı. Oğlan doğduğunda gün doğar. Ulım üyde-ırısı tüzde, kızım üyde-kılıgı tüzde Oğlum evde-rızkı dışarda, kızım evde-sözü dışarda. Oğlun hiddetlendiğinde baş köşeye kurul, damadın hiddetlendiğinde kapıyı tut. -Urlagan-bir künali, urlatkan-mıng künali.Çalan bir kez suçlu, çaldıran bin defa suçlu -Urıspas ul bolmaydı, kelispes kelin bolmaydı.Azarlamayan oğul olmaz anlaşamayan gelin olmaz. -Uv işken bir öledi, ant işken mıng öledi.Zehir içen bir ölür, yemin eden bin ölür. -Ürgen iyt kisidi kappas. Havlayan köpek kimseyi ısırmaz -Üyinge kelgenge, üydey öpkeng bolsa da, aytpa.Evine gelene, ne kadar öfkeli olsan da, söyleme. * Yahşı bergenşe, yaman asıgar. İyi verinceye kadar , kötü sabredemez -Yahşı körgenin aytar, yaman bergenin aytar İyi gördüğünü söyler, kötü verdiğini söyler İyi ile konuşsan bal şeker katmış gibi, kötü ile konuşsan köpeğe kemik atmış gibi (olur). -Yahşı söz yılandı innen şıgarar. Güzel söz yılanı ininden çıkarır. Yahşıdıng eki dosı bir keler, yamannıng eki borışı bir keler İyinin iki dostu birden gelir, kötünün iki borcu birden gelir -Yahşıdıng yatlıgı yok, yamannıng özligi yok.İyinin yabancılığı yok, kötünün yakınlığı yok. -Yahşıga kün yok, yamanga ölim yok. İyiye gün yok, kötüye ölüm yok İyiye yoldaş olsan yetersin murada, kötüye yoldaş olsan kalırsın utançta. -Yalangaşka yaz yahşı, maktanşakka yat (yabancı) yahşı.Çıplak olana yaz iyi, övüngeçe yabancı iyi. -Yalgız at şavıp yuyrik bolmas. Yalnız at binicisiz birinci olmaz -Yalgız koydı böri aşar. Yalnız koyunu kurt yer. Yalnız başına söz olmaz, yalnız kazık çadır olmaz, saklı içen aş olmaz. Yalnızın bir işi de sonuçlanmaz, birleşenler ise hiç yorulmazlar. Yalnızın gündüzü karanlık, yayayı ise hiç sorma. Yalnızın yayı kaybolsa bulunmaz, çevresi geniş olanın saçma tanesi bile bulunur. -Yaman arba yol buzar, yaman edem üy buzar.Kötü araba yol bozar, kötü adam ev bozar. -Yaman arba yol buzar, yaman elşi el buzar.Kötü araba yol bozar, kötü elçi köyü bozar. -Yaman avıldıng agası bolsa, yarlı avıldıng bayı bolma.Kötü soyun başı olma, fakir köyün zengini olma. -Yaman aygır anasına kas, yaman edem yoldasına kas.Aygırın kötüsü anasına düşman, adamın kötüsü yoldaşına düşman. -Yaman aytkan sözin eki aytar. Kötü söylediği sözü iki kere söyler. -Yaman evlet ataga sögis keltirer. Kötü evlat atasına sövdürür. -Yaman kisiding sözi aşşı, yabagı tonnıng biyti aşşı.Kötü kişinin sözü acı, yünlü paltonun biti acı -Yaman söz-bas kazıgı, yahşı söz-yan azıgı Kötü söz baş kazığı, güzel söz can azığı -Yaman tamak yarlı eter, yaman nepsi kor eter.Kötü damak fakir eder, kötü nefis candan eder. -Yaman ulga da, yahşı ulga da mal yıyma.İyi oğula da, kötü oğula da mal yığma (bırakma) -Yaman üşin aytaman dep, sırın aytadı. Geveze doğruyu anlatıyım derken, kendi sırlarını söylüyor. -Yamanda altın toktamas. Kötüde altın durmaz. -Yamandı körmey, yahşıdıng basın bilip bolmas.Kötüyü görmeden iyi bilinmez. -Yamandı yahşı deseng, börki kara kazanday bolar Kötüye iyi desen kalpağı kazan karası gibi olur. Kötüden iyi doğar, atamı geçeyim diye, iyiden kötü doğar, geri kalayım diye. -Yamannıng avızınnan yahşı söz şıkpas. Kötünün ağzından güzel söz çıkmaz. -Yamannıng tayagı segiz, biri tiymese biri tier.Kötünün çubuğu sekiz, biri değmese biri değer. -Yangı elek şüyde bolar, yangı kelin üyde bolar Yeni elek duvarda, yeni gelin evde olur -Yanımdı almagan maraz-yanımdı. Canımı almayan hastalık-canımdır zararı yoktur -Yarlı yatsa öler, bay yuvırsa öler. Fakir yatsa ölür, zengin koşarsa ölür -Yarlıdıng baylıgı – denining savlıgı. Fakirin zenginliği, vücudunun sağlığıdır -Yartı teri yabınsam da, sosı duniyada üreyim Yarı deri örtünsem de, bu dünyada yaşayayım -Yarımas yardan kulatar, atkan erden uyantar Kötü adam yardan atar, attığı yerde uyandırır -Yası yaslaskan teng tuvıl, sözi kelisken teng Yaşı denk olan akran değil, sözü denk olan akran. -Yatkandıkın turgan er. Tembelin payını çalışan yer -Yatıp kalgannan, atıp kal. Hareketsiz kalacağına mücadele et -Yavga ıynanma, suvga tayanma. Düşmana inanma, suya dayanma -Yaz ennet, kıs kıyamet. Yaz cennet, kış kıyamet. -Yazda mıyın kaynatpagan, kısta kazanın kaynatpas.Yazın beynini kaynatmayan, kışın kazanın kaynatmaz. -Yazda tırnagan, küzde yırlar. Yazın çalışan, güzün türkü söyler. -Yazda yılannan korkkan, kısta arkannan korkar Yazın yılandan korkan, kışın ipten korkar. -Yazlıktıng küni, yarlılıktıng küni.Yaz günü, fakirin günü. -Yibek tüyinine berk, yigit sözine berk. İpeğin düğümü sıkı olur, yiğit sözüne sadık olur. -Yigit öler, danı kalar. Yiğit ölür, adı kalır. -Yigit ölse de, sözi ölmes. Yiğit ölse de sözü ölmez. -Yigitting asılınnan sorama, isinnen sora Yiğidin aslını sorma, işini sor -Yol anası-tuyak, suv anası-bulak, söz anası-kulak Yol anası* tırnak, suyun anası pınar, sözün anası kulak. -Yol kuvgan kaznaga yolıgar, söz kuvgan belege yolıgar Yolculuk yapan hazineye rastlar, dedikodu yapan belâya çatar. -Yolavşı yolda kalmas. Yolcu yolda kalmaz. İyiliğe iyilik her kişinin işidir, kötülüğe iyilik er kişinin işidir. -Yumırtka tavıktı akılga üyretken. Yumurta tavuğa akıl öğretir. -Yuvırtın aşagan kutılar, şölmegin yalagan tutılar Yoğurdunu yiyen kurtulur, çömleğini yalayan tutulur. -Yılagannan sorama, külegennen sora. Ağlayandan sorma, gülenden sor. -Yırtık tonnan er şıgar. Yırtık dondan er çıkar. * -Zor man avlagan iyt koyan almas. Zorla avlanan köpek tavşan tutmaz. * |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() 60 Batman HALK DEYİMLERİ
Akıl bir altın taçtır her kafaya uymaz Komşu komşunun işine muhtaçtır Oğlan gsefere , gitti geldi aynı hergele Çingeneler aç kalınca eski düğünlerden bahsederler Al asili ser hasırı Garip kuşun yuvasını Allah yapar Gezen tilki yatan aslandan iyidir Gönlü namazda olanın kulağı ezanda olur Evlat aziz, terbiye daha aziz Büyüğün yoksa büyük taşa danış Asil azmaz, bal acımaz Arif olan sözü aş gibi tadar Atla katır döğüşür arada eşek ezilir Bülbülün çektiği dilinin belasıdır. Ölürse yer beğensin kalırsa el beğensin Elbise yürüyüş para söyleyiş örter Azdan az gider, çoktan çok gider Haram yelle düğün elle olur Sırrını söyleme dostuna, dostun söyler dostuna Dil ustası iş hastası Bağı kara üzüm olsun, üzümü yemeğe yüzün olsun Doğru duvar yıkılmaz eğri kaçar kurtulmaz Kara it, beyaz olmaz. Çömlekçi kırık tastan su içer. Can çıksa, huy çıkmaz,* Mendal uzak ol, mısıra Sultan ol. Ucuz et satır kırdırır. Yaşlı öküzle çift sürülmez. Gelin atın üstündedir, Kimse bilmez kimin kısmetidir. 61Karaman İlimize Ait Atasözleri Abdala malûm olur* Abdestsize namaz dayanmaz* Acele etsen de iş varacağına varır* Acele işe şeytan karışır* Acemi nalbant, gavur eşeğinde öğrenir* Acı acıyı, su sancıyı savar* Açı ığratma toku söyletme* Acıkan doymam sanır* Acıyan eşek attan ileri gider* Aç ayı oynamaz* Aç bırakma hırsız olur, çok söyleme arsız olur* Açın gözü ekmek teknesinde olur* Aç köpek fırın deler* Açlığılan tokluğun arası yarım ekmek* Açma kütüğü söyletme kötüyü* Aç ne yemez tok ne demez* Aç tavuk kendini buğday anbarında görür* Adam adama lazım olur* Adamakla mal mı tükenir* Adamın adı çıkacağına canı çıksın* Adı çıktı dokuza inmez sekize* Ahmak misafir ev sahibini ağırlar* Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla* Ağanın alnı terlemeyince ırgatın burnu kanamaz* Ağır kazan geç kaynar* Ağır ol da kâmil desinler* Ağızdan burun yakın, kardaştan karın yakın* Ağlarsa anam ağlar, gayrısı yalan ağlar* Ağlayak da gözden mi olak* Ağmansız güzel arayan yarsız kalır* Ağrısız baş mezarada gerek* Akçe bulsam çıkı yok,* Akçesi ucuz olanın kendisi kıymetli olur* Akıllı evladın var neylersin malı, akılsız evladın var yine neylersin malı* Akılsıza söz kar etmez* Akılsız başın cezasını ayaklar çeker* Akılsızın şaşkını beyaz giyer kış günü* Akılsız köpeği yol kocatır* Akrabanın ettiğini akrep etmez* Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir* Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun* Alan satandan umar* Alçak eşeğe kim olsa biner* Alçak yerde yatma sel alır, yüksekte yatma yel alır* Al elmaya taş atan çok olur* Alemin ağzı torba değil ki büzesin* Alet işler el öğünür* Alem unutmuş, kalem unutmamış* Alışmadık ... abdest tutmaz* Alışmış kudurmuştan beterdir* Allah abdala eşeğini kaybettirir, sonra buldurup sevindirir* Allah bir kapıyı kaparsa bir kapıyı açar* Allah herkesin kalbine göre verir* Allah’ın ondurmadığını kul onduramaz* Allah’ın parmağı yok ki gözüne soksun* Allah ilmi dileyene, malı dilediğine verir* Allah gardaşı gardaş, kısmetini ayrı yaratmış* Allah oraspı avrat, puşt oğlan şerrinden emin eylesin* Allah şaşırttığı kulu beygir gibi o....tur* Allah şaşırttı mı dayıya hala dedirtirmiş* Allah’tan korkmaz kuldan utanmaz* Allah’tan sağlık devletten aylık* Allahümme ferden, kendini sakın kel ile körden* Allah yolunu yolsuza çattırmasın* Allı yelek, pullu yelek, gömlek yok fes neye gerek* Alma ağacından uzak düşmez* Alma mazlum ahını çıkar aheste aheste* Altta kalmayı ayı bile sevmez* Altın eşiğin gümüş eşiğe işi düşer* Altın pas tutmaz* Altın yere düşmeyile pul olmaz* Al kaşağıyı gir ahıra, yağır olan gocunsun* Anan turp baban şalgam, sen içinde gülbe şeker* Aptalı vali yapmışlar, önce babasını kesmiş* Arsızın ar nesine, gömleği uzun yar nesine* Arpa görmüş at gibi ne sırıtıyorsun* Arpacı kumrusu gibi düşünür durur* Ar namus tertemiz* Armut piş ağzıma düş* Armudun sapı vardır üzümün çöpü vardır* Armudu sapı ile, üzümü çöpü ile, pekmezi küpü ile* Armudun iyisini dağdaki ayı yer* Arkadaşını söyle, seni söyliyeyim* Ar insana, bar hayvana yakışır* Arife tarif gerekmez* Arife günü yalan söyliyenin, bayram günü yüzü kara çıkar* Ârife bir işaret el verir* Arı satmış, namusu tellala vermiş* Arı bal alacak çiçeği bilir* Ar gözden, kar yüzden anlaşılır* Arap eli öpmekle dudak kararmaz* Asıl varken vekil aranmaz* Aslını saklayan haramzadedir* Asıl azmaz bal kokmaz; kokarsa ayran kokar, çünkü aslı süttür* Attan indi eşeğe bindi* Atta karın, yiğitte burun* At ölür de itler bayram eder* Atlıyı attan indirir* At ile avrat yiğidin bahtına* Ateşle oyun olmaz* At ilin, it ilin, bize ne* Atın ölümü arpadan olsun* At binicisine göre kişner* Ata binmeden ayakları sallama* Avradı er zaptetmez, ar zapteder* Avcı avında, yolcu yolunda gerek* Ayranı yok içmeye, feraceyle gider s........ya* Ayran içtik ayrı düştük* Ayranım ekşi diyen olmaz* Aylak sirke baldan tatlıdır* Ayın onbeşi karanlık, onbeşi aydınlıktır* Ayağa dokunmadık taş, başa gelmedik iş olmaz* Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz* Aza nere gidersin demişler, çoğun yanına demiş* Aza kanaat etmiyen çoğu bulamaz* Azıcık aşım kuygusuz başım* Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa* Az veren candan verir, çok veran maldan verir* Az ye de bir çırak tut* Baba hizmet, oğlum himmet* Babamın öleceğini bilseydim acı soğana değişir de yerdim* Babam bana öğüt verirken, ben inek gözünde kırk sinek saydım* Baba mirası yanan mum gibidir* Babası oğluna bağ bağışlamış da, oğlu bir salkım üzümü çok görmüş* Babası ölen bey, anası ölen kadın olur* Bacası eğri amma dumanı doğru olsun* Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var* Bacak kadar boyuyla türlü türlü haltlar karıştırır* Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun* Bağ dua değil çapa ister* Bağlı aslana tavşan bile hücum eder* Bahçeciye tere satılmaz* Baht olmayınca başta, ne kuruda biter ne de yaşta* Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur* Bir çiçekle bahar gelmez* Bak şu feleğin işine, ayıya kaval çaldırıyor* Balcı ağlar,pekmezci ağlar,gatre incinin gözü çıksın* Balcı kızı daha tatlı* Bakkal ölenin borcunu diriye ödettirir* Balcının bal tası, oduncunun paltası* Bal döksen yalanır* Bal bal demekle ağız tatlanmaz* Balık baştan kokar* Balı parmağı uzun olan yememiş de kısmeti olan yemiş* Başa gelen başta kalmaz* Başa gelen çekilir* Başa gelmedik iş olmaz* Baş başa baş Şeriata bağlı* Başıma uymayan takke elin olsun* Başım da bir bitmedik arpa kaldı* Başındaki fese bak, girdiği kümese bak* Başını acemi berbere teslim eden, cebinde pamuk eksik etmesin* Baş kalkmadıkça ayak kımıldamaz* Baş ol da ister eşek başı ol* Baş sağlığı dünya varlığı* Baş üstüne deme, ayak altına al da işimi gör* Bedava sirke baldan tatlıdır* Bedestanda mal kaybolmaz* Beğendiğin dağın odununu kes* Bekara avrat boşamak kolaydır* Bekar gözüyle kız alınmaz* Bekle koca kız bahtın açılsın* Bela dur geliyorum demez* Belaya sabır gerekir* Belli düşman gizli dosttan yeğdir* Ben derim bayram haftası, o anlar mangal tahtası* Ben hadımım derim, o oğlun kızın kaç der* Ben ölürsem sana eskim ile püsküm mü kalacak* Benim sakalım tutuştu sen cigara yakmak istersin* Ben senin karanlıkta göz kırptığını nerden bileyim* Berber berbere benzer amma başım Allah’a emanet* Beslemeden kadın olmaz, gül ağacından odun olmaz* Bir kuruşla beş kapılı hamam yaptırır* Beş kuruşluk fener o kadar yanar* Beş parmağın beşi de bir değil* Beş parmak düz değil* Beş parmağın hangisini kessen acımaz* Bey almaz, paşa almaz, delikli taş yerde kalmaz* Beydir amma cebi omuzunda* Beyinsiz kafaya söz kar etmez* Beylerde zulüm olur da yalan olmaz* Bıçak kınını kesmez* Bıçak yarası iyi olur dil yarası iyi olmaz* Bilmedin kolayını, bok ettin alayını* Bilgisizlikten kurtulmuş amma eşeklikten kurtulamamış* Bilmediği beş vakit namaz, bilir de yanına varmaz* Bin dost az, bir düşman çok* Binin yarısı beşyüz o da bizde yok* Bin merak bir borç ödemez* Bin nasihatten bir musibet evladır* Bir ağaçtan hem okluk hem de bokluk olur* Bir ağızdan çıkan bir orduya duyulur* Bir at dört nalın üstünde daima kişneyip durmaz* Bir çakımlık gav gibi* Bir çiçekle bahar gelmez* Bir dalda kırk ceviz olmadan taş atmaz* Bir darlığın bir bolluğu, bir bolluğun bir darlığı vardır* Bir deli kuyuya taş atar bin akıllı çıkaramaz* Bir demeden iki denmez* Bir dirhem et bin ayıp örter* Bir dost kırk yılda kazanılır* Bir dostum pir postum* Bir dostun bin düşman kadar kahrı olur* Bir elini vicdanına bir elini cüzdanına* Bir elin nesi var, iki elin sesi var* Bir fesli bir saçlıyı besler* Bir gül ile bahar gelmez* Boyumca buldum huyumca bulamadım* Bir kararda kalan bir Mevla* Bir korkak bin orduyu bozar* Bir koyundan iki deri çıkmaz* Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunur* Bir nalına vurur bir mıhına* Bir mum al da derdine yan* Bir sofrada dokuz ekmek yenilmez, dokuz sofrada dokuz ekmek yenilir* Bir ye de bin şükret* Biri yer biri bakar Kıyamet ondan kopar* Bir yerim diyenden, bir de yemem diyenden kork* Bir yüzü ipek bir yüzü köpek* Bir şeyin önüne bakma sonuna bak* Bitmeyen işin kırk yıl müsadesi var* Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp geçelim* Bizim tavuk bir yumurtu yumurtladı mı yedi mahalleye duyulur* Biz ondan yoğurt umarız o bizden ayran umar* Bülbülü altın kafese koymuşlar ille vatan ille vatan demiş* Bülbülün çektiği dili belasıdır* Büyük büyüklüğünü bilmezse küçük küçüklüğünü bilmez* Büyük başın büyük belası olur* Büyüklüğünü bilmeyen Allah’ını da bilmez* Büyük hikmetler kısa sözlerde bulunur* Büyüklük Allah’a yaraşır* Büyük lokma ye büyük söyleme* Bu ağız ile çok sakız çiğner* Bu başa böyle traş* Bu gün bulur bu gün yerim, yarına Allah kerim derim* Bu gün dünya yarın ahret* Bu günkü tavuk yarınki kazdan iyidir* Buğday ekmeğin yoksa tatlı dilin de mi yok* Bulamaçtan dönenin kaşığı kırılsın* Buldukça bunsırar* Bulursa yer bulmazsa ağzını poyraza açar* Bundan sonra at olup da kuyruk tutacak değilim ya* Bundan sonra önü söğütlü değirmen sahibi olacak değilim ya* Buna etme bulma dünyası derler* Burnumu sıksan canım çıkacak* Böyle duanın böyle amini olur* Böyle eyyam-ı ğamın böyle olur nevruzu* Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek* Borç yiyen kesesinden yer* Borç yiğidin kamçısıdır* Borç ödemekle yol yürümekle biter* Borçlu ölmez benzi sararır* Borç benim de tasası senin mi* Boğaz yediğini istemez de göz gördüğünü ister* Boğazı büyük olanın dostu olmaz* Boklu tavuk çok yumurtlar* Bol bol yiyen bel bel bakar* Boyuna posuna bakma, huyuna ussuna bak* Boynuz ararken kulaktan da olacak* Bozulmuş bağa bekçi olmam* Boş torba ile at tutulmaz* Bostancıya kelek satar* Boş ite menzil olmaz* Boş gezmekten aylak işlemesi yeğdir* Boş çuval dik durmaz* Boş boğazı ateşe atmışlar da odun yaş diye bağırmış* Boşa koydum dolmadı, doluya koydum almadı * 62 BAYBURT ATA SÖZLERİ Açığı it yer, sahipsizi kurt yer Anası ne ki, danası ne ola At beslenende, Kuş seslenende, Kız istenende güzeldir Bilinmeyen aş, ya karın ağrıtır, ya baş Çocuk kundakta, gelin duvakta belli olur El eli yur, elde döner yüzü yur Er'in seni sağ sever, komşun seni tok sever Ev' den yetme oldu mu, danalıktan sığıra mal almazlar Deliye el ver, eline bel ver Kalın incelene kadar, incenin canı çıkar Koç'luk kuru, kom önünde belli olur Kurt gitti yazıya, meydan kaldı cıngıllı tazıya Tandır sıcak iken ekmek tutar Tarlayı taşlı yerden, kızı kardeşli yerden alasın Yağmur yağdı, yarıklar kapandı Yaza çıkardım danayı, beğenmez oldu anayı BAYBURT DEYİMLERİ Ana akşam oldu fennosu yak (Ana akşam oldu gaz lambasını yak) Ana bir kavut çorbası büşürde, hereklenek (ana kavrulmuş buğday unu çorbası pişir de ısınalım ) Evinde pişmez bulgur aşı, kendi gezer bölük başı Gada bu gün şehre getme yollar çelpeşük ( Ağabeyi bu gün şehre gitme yollar çamurlu) Kız nişanlı, gelin iki canlı, kocakarının hali belli Kurdun payı kuşunan, kuşunki çalı dibi Tavuk kakar böçügü,kalkar öğrenir cücügü BAYBURT DUALARI Allah birini bin etsin Allah sevdiklerine bağışlasın. Allah muradını versin. Allah agibetini heyır etsin. Allah acılı gün göstermesin Allah gönlüne göre versin Allah her tutuğunu altın ede Allah ömrümden kessin ömrüne versin Allah seni efendimizin şefahat'ından mahrum koymaya Allah seni elden ayağa bırakmaya Allah seni Fadime anamıza komşu ede Allah seni hac'a nasip etsin Allah seni hiç bir yerde bunaltmaya Allah seni nur gölünde yatırsın Alimlerle otura kalkasın Allah yüzünü kara çıkarmasın Ayağın taşa dokunmasın Bir ata, bin tutasın Cennet hatunu olasan Evine dert girmesin Toprak ata, altun tutasan Torunların torununu sevesin Ab-u kevserden içesen Analı babalı büyüyesen Cennet mekanın olsun Çıkacağın çama tırman.* Helke alan bir alır, testi alan bin alır.* İsmi kadın var, kendi kadın var.* İtin havlamasını bir lokma ekmek durdurur.* Kurk tavuğun eti yenmez.* Kayseri'de kuşun sütü, yılanın ödü bulunur.* At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin.* Acemi ağa, acemi çoban tutar.* Sığırcığın karısı sığır gelince kıvrar.* Gelin ata binmiş, "ya nâsip" demiş.* Çatal kazık yere batmaz.* Yitik bulununca emek zâyi olmaz.* Her meyvenin hamı yeter de, adamın hamı yetmez.* Karanlıkta yapılan iş alacalı olur.* Kazanmadan kazan kaynamaz.* Sıçandan doğan kendir keser.* Ot kökünün üstünde biter.* Baba, sarığı kaba, ana derdine yana.* Akıllı evladın var, malı ni deceksin, deli evladın var malı nideceksin.* Kötü komşu adamı hâcet sahibi yapar.* Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz.* Taş eşmenin suyıınu her mide kaldırmaz.* Güzellik kara kaştan, rağbet iki baştan.* Dek duranın devesi ölmez.* Acından karnı guruldar, başında nergis parıldar. Bizim evde iki kız, biri çuvaldız, biri biz.* Davar, kömünü itsiz, sahibini etsiz bırakmaz.* Ev sahibinin yüzü gülerse, misafirin karnı doyar.* Güzelin aşı tez pişer, iki kaynar bir coşar.* İtme el kapısını el ucuynan, iterler kapını omuz gücüynen.* Koç olacak kuzu koçun yanında gezer.* Otu çeker kökün bakarlar.* Yal yiyen it yüzünden belli olur.* 63 Van Atasözleri Acele etme, dilini dişlersin. Aç ile eceli gelen aynıdır. Aç it fırına bakmakla doymaz. Aç yat, kuyruğu dik yat. Açı işletme, toku söyletme. Açım oynatmayın, tokum söyletmeyin. Adamı, tanıyan kurtlar yesin. Adamın ağzına bakarlar, atına ona göre nal çakarlar. Adamın başı büyük olacağına yaşı büyük olsun. Adamın eli bok olmazsa karnı tok olmaz. Ağ ipin pamuğa ziyanı vardır. Ağacın kurdu içinden olmazsa, ağaca zeval yoktur. Ağam ol, sözümde ol. Ağanın malı gider, ħızmekârın canı çıkar. Ağası kuvvetli olanın iti keskin olur. Ağlatan yanında otur, güldüren yanında oturma. Ağlayanın malı gülene hayır etmez. Ağzımı yandıran aş olsun, başımı kıran taş olsun. Ahmağa yüz, aptala söz verilmez. Akıl toprak değil ki, herkes başına savursun. Akraba gün olur, akrep olur. Al at, hem kapar, hem teper. Al benden de bir öğüt, kendi ununu kendin öğüt. Alacaklı, camuştan kuvvetlidir. Alıcı kuş dindiğinden bellidir. (Dindik: Gaga) Alın terlemeyince mal kazanılmaz. Âlim olmak istersen al kalemi durma yaz, cahil olmak istersen al kalemi durma kaz. Allah adamı yolun alt yanına düşürmesin. Allah bilir kulunu, ona göre verir çulunu. Allah dağına bakar karını verir. Allah hazinesinden versin. Allah it oğlu itini tanır. Allah verdi mi dingonun bağından da verir. Alma mazlumun ahını, gökten indirir şahini. Altın pula karıştırılmaz. Anamın aşı, tandırın başı. Anamın ekmeğine kuru, ayranına duru diyemem. Arkadaş gerek düz gerek. Asılı almak zor, saklamak kolay; beddasılı almak kolay, saklamak zor. Aslan yatağından belli olur. Aslında olan tırnağında gösterir. Aş soğudu, taş soğumadı. Aşağıyı beyenmiyi, yukarıda yer bulamiyi. Aşını arayan eşini bulur. At atın yanında ya kapağan, ya tepegen olur. At koşar, göt övünür At pazarında eşek anırmaz. At tepmez, it kapmaz deme. At, at olana kadar sahibi mat olur. Atadan görene yaklaş, sonradan görenden uzaklaş. Atın iyisi doru, yiğidin iyisi deli olur. Atın yürüyüşüne, yiğidin yiyişine bak. Atta karın, itte burun gerekir. Atta, avratta, yurtta uğur vardır. Av, vuranın değil alanındır. Avcı kırk gün taban teper, bir gün av eti yer. Avrat hastalanacağına eri hastalansın, eri öleceğine avrat ölsün. Ay arsızın, gün arsızın, göynü hoştur tumansızın. Ayağıma yer edim, gör başan neler edim. Ayağını sıcak tut, başını serin; düşünme derin derin. Ayıdan post, urustan dost olmaz. Az harcarsan olursun melek, çok harcarsan olursun helak. Az şeyden çok şey çıkar. Az yemek, az konuşmak insanı melek eder; çok yemek, çok konuşmak insanı helak eder. Azan yılan yol üstüne çıkar. Azdan az gider, çoktan çok. Azı yarar, ortası karar, çoğu zarar. Aziz ölür, boğaz ölmez. Baht mı istersin taht mı? Sen baht ver, taht kendiliğinden gelir. Balığın başı taşa değmezse geri dönmez. Balık tutanın götü yaş olur. Balık tutanın tumanı yaş olur. Balıktan büyük halik vardır. Baltayı yiyen ağaç sapına gazınç eder. Baş kesen, yaş kesen, taş kesen iflah olmaz. Başın ağrıdı kes kurtul, dişin ağrıdı çek kurtul. Batacak ördek götün götün gider. Ben umaram bacımdan, bacım ölür acından. Bey almaz, paşa almaz; delikli boncuk yerde kalmaz. Biberin acısı başı yukarı olanıdır. Bir adam ya çok görür kudurur, ya da çok yiyer kudurur. Bir gün vezir, kırk gün rezil olma. Bir hatır, iki hatır, üçüncüsünde vur yatır. Bir karına iki minnet olmaz. Birer birer bin olur. Biri ölmezse biri dirilmez. Bizin gelin bizden kaçar, başını örter kıçını açar. Borcun iyisi olmaz, borçlunun iyisi olur. Boş ite menzil mi dayanır? Büyük başın büyük derdi olur. Can sağlığı, cihan varlığı Cana gelen, mala gelsin. Candan yanan kimse yok, yandan yanan çok. Canı yanan eşek, attan hızla kaçar. Cemreden sonraki yağmura eyvallah edilir. Ceviz çürüksüz olmaz. Cüce her zaman sepet altında kalmaz. Çakalın eniği kurt olmaz, aslanın yatağı yurt olmaz. Çarşamba yalan diyenin, Perşembe yüzü kara çıkar. Çaydan geçerken at değiştirilmez. Çıplak içeri, aç dışarı kaçar. Çocuğa iş, peşine düş. Çocuk aziz, terbiye ondan daha azizdir. Çömlek diyer dibim altun, çömçe diyer men hardayam? Çömlek yuvarlanmış, kapağını bulamamış. Çürük tahta mıh tutmaz. Dağ başına kış gelir, kul başına iş gelir. Dam yanarsa, sıçan da beraber yanar. Dar yerin pilavındansa, geniş yerin dayağı. Darı unundan baklava, eğri ağaçtan oklava olmaz. Davetsiz gelen döşeksiz oturur. Deli utanmaz, sahibi utanır. Deli utanmaz, sakalı utanır. Deliden deli doğar. Delinin ununu Allah öğütür. Deliye ilişme, çalıya iliş. Deliye yel ver, eline bel ver. Derdi çeken, ağuyu içen bilir. Deve hamama, it kahveye, oban divana yakışmaz. Deveciden dostu olan kapısını yüksek yapar. Deveye deve lazım. Dibi görünmeyen kaptan su içme. Dilim dilim, dilimden giyerem kilim. Dişinde olan tırnağında gösterir. Doğan anası olma, duran anası ol. Dost, dostun ekmeğini yer. Dul herif kuyruk yedirir, genç oğlan yumruk yedirir. Dumansız baca, kavgasız karı koca olmaz. Dünyada Van, Ahirette iman. Düşmandan yara esirgeyen öz canında bulur. Düz yolda yürüyemiyi, galdi ki şoħumda şıllıħ ata. Düzelir böyle kalmaz, yıkılır güze kalmaz. Ek tohumun hasını, çekme yiyecek tasasını. Ekmeği yüzünden yerler. Ekmek yayanın atıdır. Ekşi hamur, turş ekmek mideni, yanı koduklu karı evini harap eder. El ele vurunca şakıldar. El eli yıkar, el de döner yüzü yıkar. El eliyle yılan tutma, yılana da yazıktır. El uyu ile gelen sel suyu ile gider. Elbise yamalığa, can hekime düşmesin. Elden alım ele verim, keçel kızımı kime verim. Elden gelen öğün olmaz, olsa da garın doymaz. Elden oğul olmaz. Ele güvenme, bele güven. Eli işde, gözü dervişde. Elin attığı taş uzak gider. Elin iyisi, itin dayısı olmaz. Elinle ver, ayağınla ara. Eliyle eden kurtulur, diliyle eden kurtulmaz. Elmayı soy ye, eriği say ye, armudu ham ye. Eski, hayır etseydi sahibine ederdi. Esvap yamaya, can hekime düşmesin. Eşeğin işlediği at içindir. Eşek altın külah giyse gene eşektir. Eşek gidince semeri de gider. Eşek ne anlar yoncadan? Eşek öldü, ortaklık bitti. Et giren eve dert girmez. Etme kulum bulursun, ingildiye ingildiye ölürsün. Ev sözsüz, gor azapsız olmaz. Fakir dağa çıkanda kar olur boran. Fakiri dövmektense üstünü yırt. Fukarayı döveceğine üstünü yırt. Garip itin kuyruğu götünde olur. Geç başa, ol paşa. Geçmişine laf atanın, geleceğine kurşun atarlar. Gelin girmedik ev olur; ölüm girmedik ev olmaz. Gelinin ayağı, çobanın dayağı uğurlu olur. Gevezeyi cehenneme atmışlar; odunum yaştır demiş. Gidenin yeri, ölenin eri. Giren ay, çıkan ay, üstümüzde duran ay. Gitdi kebap goħusuna, baħdi eşek dağliyilar. Görmemişin bir oğlu olmuş, tutuş çükünü koparmış. Göz gördüğünden korkar. Göz gördüğüne hükmeder. Hanımın kırdığı çömleğin sesi duyulmaz. Harabe yerde de hazine bulunur. Havanın ayazına, mıtrıbın namazına, itin beyazına hiç güvenme. Hazırı sakla, Hızır’dan isteme. Her an rüzgâr gemicinin istediği yönde esmez. Her ayrana ekmek doğranmaz. Her bir güne, var bir yarın. Her deliğe parmak sokulmaz. Her gün gezen kırda, bir gün uğrar kurda. Her merdivenin birkaç ayağı vardır. Her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır. Her taş, köşe taşı olmaz. Her zaman cüce sepet altında kalmaz. Her zaman elden yenmez, bir de cepten yenir. Her zaman sel gelip kütük getirmez. Herkese aynı çubuk çalınmaz. Herkesin bin derdi var, değirmencin su derdi. Herkesin ipi ile kuyuya inilmez. Hırsız hırsızın dilinden anlar. Hiç yoktan köse iyi. Hileli bazar, dostluğu bozar. Horoz ötse de ötmese de sabah olur. Işıklı cüce sepet altında belli olur. İgit kötü olmaz, yoksul olmayınca. İhtiyarlık eski çuldur satılmaz, gençlik şahin kuştur tutulmaz. İki su, bir ekmek yerini tutar. İki tarafa bakan şaş kalır. İki tezek bir taşa belâ. İlan eğilir bükülür, çıktığı deliği tanır. İlan yarpuzdan hoşlanmaz, gelir burnunun dibinde biter. İlana ağrı veren kertenkeledir. İlişene girişirler. İlk bahtım altın tahtım. İnat gelir göz kararır, inat gider yüz kararır. İncitme canı, öldür yılanı. İnsan inat için kırk batman tuz yer. İnsanın yaman yiyicisi olsun, yaman diyicisi olmasın. İssi (sıcak) ekmek iti kuduz eder. İstediğini söyleyen, istemediğini duyar. İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara. İş sabahın, aş sabahın. İş zamanında iş, küs zamanında küs. İt fırından ekmek kaçırır, öz rağbetini çeker. İt itin postunu yırtmaz. İt ne kadar keskin olsa sahibini tutmaz. İt, araba gölgesinde yatar, öz gölgesi zanneder. İte gem takarsan kendini at zanneder. İtin ağzı ile deniz haram olmaz. İtin ağzına ağaç sokulmaz. İtin bahsini et, değeneği koy yanan. İtin canı cezada gerek. İtin eceli gelende cami duvarına işer. İtin sözü olsa havadan somun yağar. İtnen harala girilmez. İyi mal kötü gün içindir. Karıncanın uçması zevaline delalettir. Kavak dalıyla gürler. Kazla tavuk aynı yumurtlayamaz. Kazma kimsenin kuyusunu, kazarlar senin kuyunu. Keçel derman bulsa öz başına sürer. Keçinin ameli azsa, çobanın ekmeğini yer. Kefen satan kefensiz ölür. Kenarına bak bezini, anasına bak kızını al. Kes kulağın at arkana, gör ne laflar edili. Keskin itin sonu uyuz olur. Keten gömlek bez olmaz, üvey kardeş öz olmaz. Keten gömlek olmaz dokutmayınca, evlat âlim olmaz okutmayınca. Kırk karga bi kırti et koparamaz. Kış için yorgansız, el için oğlansız kalınmaz. Kış kışlığını, puşt puştluğunu belli eder. Kız anadan öğrenir bohça düzmeyi, oğlan babadan öğrenir koyun yüzmeyi. Kimisine baht kurulur, kimisine kuru taht. Kocakarının soğuğu, teper tandıra tavuğu. Komşu komşuya bakar, evini ateşe yakar. Kork ondan, korkmaz Allah’tan. Korkak her gün, cesur bir gün ölür. Koyuna rakı içirmişler, kurdun evini sormuş. Koyunu güden kurdu görür. Koyunu olmayanın, bıçağı keskin olur. Köksüz ağaç kurur. Kör atın kör nalbantı olur. Kör sıçanın rızkını Allah verir. Köylünün ineği var yağı gelir, tarlası var buğdayı gelir. Kul daralmazsa, Hızır yetişmez. Kul kula sebeptir. Kul verdiğini duyurur, Hak verdiğini doyurur. Kurdun boynuna ciğer asılmaz. Kurt, dumanlı günden hoşlanır. Kuş gördüğü yuvayı yapar. Kuyuyu en kaz, derin kaz; ama kendi boyunca kaz. Mal gider, malamat kalır. Marangozun kapısı olmaz. Martın yağışına, hâkimin gülüşüne aldanma. Men umaram bacımdan, bacım öli acından. Men yanaram balama, balam yanar öz balasına. Mertten bir çıkar, namertten iki. Mesleğine hor bakanın keşkülü boş olur. Molla evinden aş, kör gözünden yaş eksik olmaz. Mülk satan bir sene tok, mülk alan bir sene aç kalır. Nasip olsa gelir Çin’den Meçinden, nasip olmazsa çıkar avucun içinden. Ne altın leğenim olsun, ne de içine kan kusayım. Ne sağ tekindir, ne de sol, ne sen işini düzmeğe koyul. Nerede işlersen, orada dişlersin. Oğul kalkar, babaya bakar. Oğulsuz ocakta tütün tütmez. Olan ile ölene çare yoktur. Ot kökünden biter. Oyun bilmeyen avrat der yerim dardır. Öğüt veren çok olur, ekmek veren yok olur Öküz can çekişende bıçak çeken çok olur Öküz düşse bıçak çeken çok olur. Öküz ölür gönü kalır, yiğit ölür ünü kalır. Ölü ölür ballanır. Ölüler öyle bilir ki, diriler her gün helva yiyi. Ölüm ölüm, hırlaması ne zulüm. Ölümden o yana köy yoktur. Ölüyü, diriyi temiz eden sudur. Öz başını bağlayamaz, kalkar gelin başı bağlamağa. Paranın tunçu, insanın ***i. Parmağı uzun bal yiyemez, kısmetlisi yer. Sabrın sonu selamettir. Sen işlersen mal işler, adam öyle genişler. Serçe dişisinin yanında deveye kafa tutar. Serçe nedir ki, budu nola. Sınanmamış atın arkasına geçilmez. Sinir gelir göz çıkarır, sinir gider yüz kızarır. Soğan soyulmazsa kokusu çıkmaz. Sonradan atan topuktan vurur. Söyler ağız, kızarır yüz. Söyler dili, görür gözü, utanır yüzü. Söz vaktinde açılır. Sözü söyle alana, arı piri olana. Sözün doğrusu saz, işin doğrusu az olur. Sözün tamını eşeğe derler. Su aka aka yolunu bulur. Sütlü koyunu sürüden ayırmazlar. Şeker, cinsine çeker. Şeyhi şeyh eden müritleridir. Şeyhin külahı, hocanın sarığını yutar. Şorak yere ekin ekersen çıkmaz. Tahtadan maşa, çingeneden paşa olmaz Taş kesen, baş kesen, yaş kesen iflah olmaz. Tavşan yatağında avlanır. Tavuğun sadakası bir yumurtadır. Tek kanatla kuş uçmaz. Terazisi tezekten olanın dirhemi boktan olur. Tilki iki defa tuzağa düşmez. Tok açın halinden ne anlar. Tülki delikten geçemiyi, bir de kuyruğuna süpürge bağliyi. Türkmen işler tat yer, eşek işler at yer. Ulular köprü olsa basıp geçme. Ummadığın taş, baş yarar. Ustasız usta olmaz. Uşak sıçar bir yere, gelin yayar bin yere. Ürümesini bilmeyen it, sürüye kurt getirir. Var evi kerem evi, yok evi verem evi. Verdiği sabun sı..tığı boku temizlemez. Vuran oğul, babaya bakmaz. Yağını veren Allah, bulgurunu aşlığını da verir. Yanan da anadır, yaman da anadır. Yapın verin elime, götürüm gösterim erime. Yara öldürmez, Yaradan öldürür. Yarım hoca dinden, yarım hekim candan eder. Yarının pestili bugünün eriğinden iyidir. Yazın ayransız, kışın yorgansız olmaz. Yazın başı pişenin kışın aşı pişer. Züğürdün sakalı müflisin götündedir. Yeğen amcadan, dilenci çömçeden umar. Yemek gördün mü giriş, sopa gördün mü sıvış. Yemekte dost olan senelerce küsülü gezer. Yemiyenin payını yerler, demine de hu çekerler. Yetene yeterler, yetmeyene taş atarlar. Yetim hakkı yedi taşı deler. Yığanın değil, yiyenindir. Yiğit daldasında yiğit saklanır. Yiğitin iyisine deli derler. Yokuş dibinde arpa kâr etmez. Yüz verdıħ, asdar isdiyi. Zahirenin iyisini, odunun irisini kaldırın, mart geliyor Zulüm ile abad olanın aħırı berbat olur. Züğürt ile etme bazar, keçi verir koyun yazar, bir gün olur çütün bozar. 64 Aksaray İlimize Ait Atasözleri Akılsız başın çilesini ayaklar çeker Bir koyundan iki post çıkmaz Bal tutan parmağını yalar Bir garip aptalsın, gümüşlü zurna neyine Canına acımayan, cananına acımaz Cin başka, şeytan başka Gerekliyi gereksizden saklama Kadın şapka değildir, alıp alıp atasın Kırığına güvenen, ersiz kalır Terbiyesiz insan, kalaysız kap gibidir Yaptığın hayır, ürküttüğün kurbağaya değsin Kurdun oğlu, kurt olur Allah rızkın kefilidir Sel gider kum kalır Acı patlıcanı kırağı çalmaz At binenin kılıç kullananın Bağda izin olsun, yemeye yüzün olsun Besle kargayı oysun gözünü Allah sabırlı kulunu sever Üzüm üzüme baka baka kararır Ev yıkanın evi olmaz Etini yer, kemiğine göz diker Doğru söz yemin istemez Deli kıza her gün bayram Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez Bir yiğit kırk yılda yiğit olur Bir taşla duvar olmaz Balsız kovanda arı durmaz Arpa ekip buğday bekleme Al kilim ver kilim Felek adama her zaman yar olmaz Garip garibe sahip çıkar Cömert eli kimse kesemez Dibi görünmeyen sudan geçme Düğünsüz ev olur, ölümsüz ev olmaz Abdalın karnı doyunca gözü yolda olurmuş Kızını dövmeyen dizini döver Cana geleceğine mala gelsin Mal canın yongasıdır Gözünü toprak doyursun Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar Fakirlik başa bela imiş Komşu, komşuya muhtaçtır Ev alma komşu al. Adam sel, kadın göldür. Akılsız köpeği yol gocatır Aş taşınca kepçenin pahası sorulmaz. Bitli baklanın kör alıcısı olur. El ile gelen düğün bayram. El kalkmış olur,vade yetmiş olur. Gün doğmadan neler doğar. Güvenme dayına ekmek al yanına. Leyleğin boklusu yuvada kalır Ne umarsın bacından,bacın ölüyor acıdan. Sabah ola hayır ola. Sevmediğin ot başucunda biter. Kahpe içerden olunca kapı tırkaz tutmaz. Kapanması güç olan kapıyı açma. Yeğin at yemini kendi artırır. Akılsız kafanın taban çeker zorunu. Ak köpeğin pamuk pazarına zararı olur. Ar yiğidi kambur eder. Az sadaka çok bela defeder. Adamakla mal bitmez. Elin gülü ele kokmaz. Emsali ile konuşmayanı makara ile çekerler. Gün geçer kin geçer. Görünen dağın ardı yakındır. İyilik iyilikte dursa koca öküze bıçak olmaz. Kendi başını deremeyen gelin başı derermiş. Mataralı pabucun sıtaralı topuğu olur. Ömür biter iş bitmez. Sekiz günlük ömre sekiz günlük nafaka gerek. Yalamayınca doyulmaz yıkamayınca giyilmez. İnine sığmayan tilki kuyruğuna çan takar. Sıpalı eşek deste bozar. Yeni testi suyu soğuk tutar 65 Düzce Atasözleri Davulun sesi uzaktan hoş gelir Su akarken küpünü doldur Tırnağın varsa kaşın, yoksa düşün Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur Kedi gidince fare bey olur Yenice elek duvarda gerek Kötü komşu insanı mal sahibi yapar Arı kahrını çekmeyen balın kadrini ne bilir Nışadırsız kalay tutmaz 66 Osmaniye Atasözleri İt ite buyurur, it de guyruğuna buyurur* Ne umuyon bacından, bacın ölüyo acından* Davşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış* Oğlan dayıya gız bibiye çekermiş* Mart gapıdan baktırır. Gazma kürek yaktırır* Enersin gönül enersin atdan eşşa binersin, onu da bulamadın mı yayan yola düşersin* Derdini söylemiyen, derman bulamaz* Acı acıyı, su sancıyı bastırır* Taş yerinde ağırdır* İl gider, töre kalır* Ayranı yok içmeye, gümüş köprü ister geçmeye* Çobanın gönlü olursa, tekeden teleme çalar* Suyun çağlamayanından, insanın söylemeyeninden kork* Dere geçilirken at değiştirilmez* İti an, taşı eline al* Asil azmaz, bal kokmaz* Sürünün büyüklüğüne göre ıslık çal* Analı oğlak yerde oynar, anasız oğlak yarda oynar.* Canı dayak isteyen keçi, çobanın değneğine sürünür.* Cömert derler maldan, yiğit derler candan ederler.* Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.* Çayır çürümez, arsız erimez.* Çubukken çıtılamayan ağaçken kütülemez.* Deve ters dönerse topal eşşek kervan başı olur.* Dostun,zararı düşmandan çetindir. Gönülsüz aş ya karın ağrıtır ya baş Giden günün kötüsü olmaz Hastaya kar mı sorulur Hazıra dağ dayanmaz Hayır dile komşuna hayır gele başına.* Her ağaçtan kaşık olmaz.* Her akış bir olsa koyuna, çoban bulunmaz Kapalı Pazar, dosluğu bozar.* Karnı açtan korkma, gözü açtan kork. İtme el kapısına el ucuyla, iterler kapına kol gücüyle.* İşin ters giderse şıh tuttuğun şeytan olur. Neverirsen elinle, o gider seninle Yüzü güzele doyulur huyu güzele doyulmaz* Yılanın sevmediği ot deliğinde biter Ucuz etin yahnisi yenmez Terazi var , tartı var her işin bir vakti var Ağır daşla dibek döverler, hafif daşla kıç silerler. 67 Kilisli sözleri Ne esner ne mum tutar. Saplık seninse samanlık da mı senin. İti öldürene sürütürler Aç it fırın damını çökertir Acı aciri mihrican çalmaz. Öğünme çördük, seni damda da gördük, duvarda da gördük. Kara gözden yaş, fukara evinden aş bekleme. Kavunu ye karnına bak, karpuzu ye benzine bak, üzümü ye pazına bak. Halep yolunda deve izi mi ararsın Acından karnı gurlar, başında nergis parlar Kötü bıçak ele yavuz, kötü avrat dile yavuz. Aba vakti yaba, yaba vakti aba al Kadın gerek bey doğura Gel demeden gelen avrat, deh demeden giden at. Deh demeden giden at, söyletmeden yapan evlat Ne yedin, dolma; misafirin misafiri olma. Güzele köken yakışır, çirkine altın neylesin. Eli ağır zanaat sahibinden, ayağı çabuk dilenci daha karlı. Kel kız, emmisi kızının saçından öğünür. Güzelden yar, çirkinden çor eksilmez Kocamış eşşekte yıllanmış akıl olur. Dini yok şeytan olsun, malı yok ağam olsun. Ekmek Hıdır'ın su Bedir'in, yiyin için kudurun Üzümün iyisi tane, karının iyisi nene olur. Gece işi kör işi Halının tozu, kötünün sözü bitmez. 67 Karabük İlimize Ait Atasözleri Aç aç ile yatmış bir çıplak çıkmış.* Ağlayanın malı gülene hayır etmez.* Ağılda oğlak doğar, ovada otu biter.* Allah deldiği boğazı aç koymaz.* An beni bir elmayla o da çürük çıksın Anan sarımsak, baban soğan, nerden çıktın sen oğlan.* Aştan artmaz, dişten artar Avratın kötüsü kelle paçaya bulgur salar.* Ayağımın altı çağala, herkes evine dağıla.* Ayının birkaç türküsü vardır o da elma ile armut üstüne.* Ayran yaydım yayık gibi, yağı çıktı oluk gibi.* Ayranım ekşi olsun sineği Bağdat’tan gelir.* Az çok deme evinde un bulunsun, yaş kuru deme evinde odunun bulunsun, kara kuru deme evinde karın bulunsun.* Bal bal demekle ağız tatlanmaz.* Balı olan bal yemez mi Beş ekmek verdim, hani ya biri?* Boğazı çüt demiriyle delinmiş olmak.* Boş haral dik durmaz.* Buğdayı firik der, arpayı kurut der.* Çökelek tartar, boğazımı yırtar.* Dana öldü süt kesildi, inek öldü hep kesildi.* Dut demiş ki beni yiyen köküme dönsün.*Kiraz demiş ki beni yiyen çöpüme dönsün.* Ekmediğin bostan, yemediğin karpuz * Ekmek elden, su gölden, ye yavrum ye * El kazanı ile aş kaynatılmaz.* Elde yiyen yolda acıkır.* İnsan insanı yeme ile sevmez.* İte taş atan da bir, ekmek atan da. Kadın tuz der, erkek cız eder.* Kalaylı bakır küflenmez Kara keçiyi gören içi dolu yağ sanır Karı ekmeği hamam tokmağı Kazan taşarsa çömçenin hesabı olmaz.* Kebabı kızartan közdür.* Kışın soba kovanın yazın katığı su olur.* Kız anadan beller sofra dizmeyi.* Oğlan babadan beller oba gezmeyi Öküz öldü, çüt yassıldı.* İnek öldü, hab kesildi.* Öküz çiftle, ambarı eşle.* Sarımsak içli dışlı.* Soğan yalnız başlı.* Sarımsağı gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış.* Sofrada elini, sohbette dilini kısa tut Soğanı yiyen bilmez, doğrayan bilir.* Soğanın yalnızlığına bakma* Sarımsakla içli dışlıdır.* Şunun çalımına bak, evdeki mikiline bak.* Tavanın dibini sıyıranın düğününde kar yağar.* Tencere dibin kara, seninki benden kara Tok ağırlaması zordur.* Ver ki yiye, ört ki yata Yazın başı pişenin kışın aşı pişer. Yediği çanağa sıçan cinsten olmak.* Yediği önünde yemediği ardında olmak.* Yüzünü it yalasa doyar. 67 Yalova İlimize Ait Atasözleri Ağaç kendi kökünde biter. Ağacın kurdu içinden olur Ağaçlı yerden yel eksik olmaz. Ağacı sevdiren aşı, insanı sevdiren işidir. Ağır taş yerinde gerek Ak it, kara it, hepsi bir it. Alçak duvardan herkes atlar Altı kaval üstü şişhane. Altın pas tutmaz, deli yas tutmaz. Allahın verdiği taşar dökülür, kulun verdiği başa kakılır. Allah bir kapı kaparsa, bir kapıyı açar Allah dağına göre kar verir. Babası oğluna bir bağ bağışlamış, oğlu babasına bir salkım vermemiş Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı Bağ ağlamalı ki zeytin gülsün. Bağa bak üzüm olsun, üzüm yemeğe yüzün olsun. Bakarsan bağ olur. Bakmasan dağ olur. Balık baştan kokar. Bekar gözü ile kız alınmaz. Bir çiçekle yaz gelmez. Bıçak sapını kesmez. Bulan bulgur kaynatır, bulmayan omuz oynatır. Bulutsuz yağmur yağmaz. Cahili ata bindirmişler, bey oldum sanmış. Ceviz gölgesi, yavuz gölgesi. Cevizle ekmek yemesi, güzelle muhabbet etmesi. Cevizi karga diker, kızılcık kendi biter. Çingene eşeği önde gider. Çalı çırpı ile ev yapılmaz, kırık tüfekle av yapılmaz. Çalışmak ibadetin yarısıdır. Çingenenin ekmeği rüyasına girer,* Çorak yere tohum ekilmez. Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur. Dağda keklik sayılmaz. Damlaya damlaya göl olur, göl birikir sel olur. Deniz dalgasız, kapı halkasız olmaz. Derin kuyunun sesi çok çıkar. Denizcinin parası pul, karısı dul. Denize düşen köpüğe sarılır. Dilenci torbası dolmaz. Donsuzun gönlünden on top bez geçer. Dost ağlatır, düşman güldürür. Dost başa düşman ayağa bakar. Dumansız baca olmaz. Dünya malı dünyada kalır. Dünya kimseye kalmaz. Ebe çok olunca çocuk ters gelir. Eken bilmez, biçen bilir. Ek buğdayı arpayı, takma boğazına torbayı Elin ağzı torba değil ki büzesin. Elin ayranı yürek soğutmaz El öpmekle dudak aşınmaz. Elmayı kapan alır. Elma kökünden uzağa düşmez. Elma dalında durunca taş atan çok olur. Elle ekilen dille toplanmaz. Eski hamam, eski tas.* Eşek düşünür, at tepinir. Ev alma, komşu al. Evli evine, köylü köyüne. Ev sıvasız, kuş yuvasız olmaz. Fakir oyuna çıkınca davul patlarmış. Fesadın işi kesat gider. Fare kaçmayınca delik görünmez. Gafil çobana dağ taş kurt kesilir. Garibe bir selam bin altın gibidir. Garip kuşun yuvasını Allah yapar. Getir fili yutsun Nil’i. Gelin ata binmiş ya hak demiş. Geveze köpek yolda koşar, Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar, Göçmenin rızkı çok, ömrü az olur. Göz gördüğüne inanır. Gören göz kılavuz istemez. Gözü aç olanın karnı tok olmaz. Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi. Gönül ister yüz utanır. Gülü seven dikene katlanır, Güvendiğin dağlara kar yağar. Gün doğmadan neler doğar. Güç olmasın, geç olsun. Ham demir dövülmez. Her buluttan yağmur yağmaz. Her peştamal bağlayandan karı olmaz. Her horoz kendi çöplüğünde öter. Hırsız evden olursa Öküz bacadan kaçar. Hocaya giden muskasız gelmez. İğneyi düşüren yere bakar. İki horoza bir çöplük dar gelir. İki cambaz bir ipte oynamaz. İki karpuz bir koltuğa sığmaz. İnsan insandan, yük yükten ağırdır. İp inceldiği yerden kopar. İt itin ayağına basmaz. it taştan, bacı kardeşten korkar. İtin kılından hırka dokunmaz. iyi dost kara günde belli olur. İyilik et denize at, balık bilmezse halik bilir. iyi söz dinletir, kötü söz esnetir. İyilik et komşuna, gelsin başına. Kabı olmayanın kazancı olmaz. Kaçan balık iri olur. Karga kafeste beslenmez. Kaşığı ile yedirir, sapı ile göz çıkarır. Kavgasız ev çalgısız düğüne benzer. Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez. Kel ölür sırma saçlı olur. Kel başa şimşir tarak. Kestirme yoldan giden çok dolaşır. Keresteci rüyasında yangın görür. Kılda keramet olsa keçiyi havaya çekerler. Kızım sana söylüyorum gelenim sen anla. Korkunun ecele faydası yoktur. Kör köre kılavuz olsa ikisi de kuyuya düşer, Kör ölür badem gözlü olur. Köpeğin hatırı yoksa, sahibinin hatırı vardır. Kurttan kuzu doğmaz. Kumar parasıyla cami yapılmaz. Kul kusursuz olmaz. Lafla karın doymaz. Lafla peynir gemisi yürümez. Meyveli ağaca balta vurulmaz. Meyve ağacına herkes yardım eder. Misafir umduğunu değil, bulduğunu yer. Misafirin pişkini gelir iş günü. Nankör yemeğini yer kabını pisler. Namaza meyli olmayanın ezanda kulağı olmaz. Nerede iş oradan sıvış. Oğlan dayıya, kız halaya çeker. Oğul kalkar babaya bakar. Öfke ile kalkan zararla oturur. Öküze boynuzu ağır gelmez. Ölenle ölünmez. Parmağı kesilmeyen acıyı bilmez. Parmağında bal tutan yalar. Parayı veren düdüğü çalar. Pay edene pay kalmaz. Pehlivan yağlı kispetten belli olur. Rahvan at kendini yorar. Rakıya verip anırma, tütüne verip savurma. Rehbersiz yola çıkılmaz. Rüzgar esmeyince yaprak kımıldamaz. Rüzgarlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu. Sabreden derviş muradına ermiş. Sabırla koruk helva olur. Sabır cennetin anahtarıdır. Sarımsağı gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış Seyrek ek, sık topla. Sel gider, kum kalır. Semersiz eşek yük taşımaz. Sıpa semeri gibi dingilder. Soğan dikmedin, acısını bilmedin. Söz gümüşse sükut altındır. Suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından. Su testisi su yolunda kırılır. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer, Sütle giren huy, canla çıkar. Şaşıyla oturan kör olur. Şehirliyi ad yıkar, köylüyü inat. Şık şık eden nalçadır, işi bitiren paradır. Tarlanın pakı, paranın akı. Tarlayı saban, koyunu çoban. Tarlayı dizle, tohumu gizle. Tarlanın öz oğlu ot, üvey oğlu ekindir. Taş taşa dayanır, taş duvar olur.* Tazıya çul, yiğide yol dayanmaz. Tazısız ava giden, tavşansız eve gelir. Tay büyür at olur, sahibi mat olur. Taya binen, yaya kalır. Tencereyi teklet, pencereyi çiftlet. Tencere yuvarlandı, kapağını buldu. Tilki tilkiliğini belli edinceye kadar post elden gider. Tilkinin dönüp geleceği yer kürkçü dükkanıdır. Tilki uzanamadığı üzüme koruk dermiş. Toprak gibi malın, ağaç gibi dalın olsun. Tohumunu ele, sonra gider yele Tüyde akıl olsa ayıda bitmez. Ucuz etin yahnisi olmaz.* Ucuza dayanılmaz.* Ufak suda balık kendini büyük sanır.* Ummadığın taş baş yarar.* Ummadığın delikten yılan çıkar. Usta hırsız, ustasını bastırır.* Uyuyan yılanın kuyruğuna basılmaz.* Ürüyen köpek ısırmaz. Üzüm hırsızı güzün belli olur. Üzümünü ye bağını sorma. Üzüm bağda, bağ dağda. Vakitsiz gül tez solar. Vakitsiz öten horozun başını keserler. Varma dula girme çula.Varsa pulun, alem kulun.Verme malını ellere, vurma başını yerlere . Yalnız yiyen sofrasını kendi kaldırır. Yalnızın dostu şeytandır. Yaş ağaca balta vurulmaz.* Yaş eşek pazarında sorulur. Yalancının yalanı tükenmez. Yarım elma gönül alma. Yara sıcakken sarılır. Yazın çalışan kışın rahat eder. Yazın yatan kışın yorgan satar. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır. Yetim hakkı yedi taş deler. Yola git erken, hesap et yerken. Yumurtlayan tavuk gak gak eder. Yük altında eşek kalır. Zemheride yoğurt isteyen cebinde inek taşır. Zora dağlar dayanmaz. Zor kazanan ter döker. 68 Iğdır İlimize Ait Atasözleri Korkak min defe öler yiğit bir defe. Gartal yuvasında gartal uçar. Ağılsız başın cezasını ayağlar çeker. Yerin nuru güneştir insanın nuru ilimdir. Her kuşa öz yuvası doğmadır Ata malına göz tiken oğul aç galar. Toprakta izi olanın sofrada üzü olar. Bir avuç gızılın olunca,bir avuç toprağın olsun. Yay da çeken zehmeti gışta çeker lezzeti. Uşaksız evde seadet olmaz. Ne tökersen aşına o da çıkar karşına Datsız aşa duz neylesin, ağılsız başa söz neylesin. Ağaç bar verende başını yere eğer. Anasına bak gızını al, gırağına bak bezini al Yahşi oğul neyleyir ata malını-yaman oğul neyler ata malını. Utan utanmazdan, gorh gorhmazdan. Gurt tükünü değiştirer, hesiyetini değiştirmez. Ağıllı fikir eyleyinceye geder, deli vurdu çayı geçti. Yaman avrat, yaman gonşu, yaman at; birini boşa, birini bağla, birini sat. Gurddan gorhan goyun sahlamaz. Ay daş atan bahtavar, daşında bir vahtı var. Doğru söz bayramlıdır, yalan söz viranlığ. Yalandan düzelen evi yol yıhar. Gezmeyen ayağa taş değmez. Keçel yağı bilse öz başına yakar. Min bilsen, bir bilene sor. Niyet hara menzil ora. Ocaktan kül eksik olmaz. Ölmüş essek kurttan korkmaz. Sürüden ayrılanı kurt yiyer Toyuğ kaz yumurtası doğmaz. Boş gazan ses verer. Merifeti kimden orgendin gözü çıkmış gardaşdan. Dama dama göl olar dada dada heç. Aslanın erkeği dişisi olmaz. Ağaç eyildi gırıldı, yiğit eyildi öldü. Gurt getti yazıya meydan galdı tazıya Babanın töktüğünü bala yığar ki, baba olanda eli boş galmasın. Getti bostanın gırası galdı üzümün garası. Sen ağa men ağa inekleri kim sağa. Anlayana daş daşı, anlamazla yeme aşı. Menden sene bir öyüt, kendi ununu kendin öğüt. Yalançı pehlivan el içinde rüsvay olar Çok eğilme basarlar, çok ucalma asarlar. Tülkü tülküye buyurur tülküde guyruğuna. Ağrımıyan başa soğan goyma. Ağız yemese üz utanmaz. Arvat kişinin genedidi. Arvat var arpadan aş eyler, arvat var kişini külbaş eyler. Atın guyruğuna bakıb giymet vereller. Atdan yıxılan ölmez, eşşekden yıxılan öler Gaya uçmasa çuxur dolmaz. Gatranı gaynatsan olmaz şeker, Mal sahabının malı gidende nökerin canı gedir. İtin haysiyeti çarık aparmak olar. İtden çox çarık aparan yokdu, gene eyak yalındı. Yesen dadındı, versen adındı, yığıb saklasan yadındı. Tumanın darlığı bezin gıtlığındandı. Yahşı dost pis günde belli olar. Ağacı gurt öz içinden yiyer. Can yanmazsa gözden yaş çıhmaz. Çobanın gönlü olsa tekeden peynir tutar. Deryaya daş atmağla su bulanrnaz.* Ev yıhanm evi olmaz. Et yiyen guş dimdiğinden belli olar. Ucuz etin şorvası olmaz. Ot kökü üsde biter. Gurddan gürhan goyun sahlamaz. 68 Ardahan Yöresi Atasözleri Acele sıçan iki kere sıçar Acılı başta akıl olmaz Aç, aç ile evlenirse doğan dilenci olur Aç it fırın yıkar Aç it tekne devirir Aç tavuk yuxusunda darı görer Aça üç yorgan örtmüşler gene üşüyorum demiş Açık göte her gelen tükürür Açıkta kalanı it yer, sahipsiz olanı kurt yer Açma sırrın dostuna o da verir dostuna Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü Adam ağzında söz, kazan altında köz olur Adam baştan ağaç yaştan bilinir Ağ gün ağadır, kara gün karardır Ağanın malı gider, hizmetkarın canı gider Ağza bak, söze bak Ağlamayan çocuğu süt vermezler Ağzı ne diyer dili ne diyer Akacak kan damarda durmaz Akıl ile fikir bir servete bedeldir Akıl yaşta değil baştadır Akıllı fikir eyleyene kadar, deli vurdu çayı geçti Akıllı unu yağı hesaplarken, delinin oğlu evlenmiş Akılsız başın cezasını zavallı ayaklar çeker Alaca keçi her zaman püsküllü oğlak doğurmaz Alaca keçiyi gören içi dolu yağ sanır Alçak yerde tepecik kendini dağ sanır Analı kızın özü büyür,anasız kızın sözü büyür Anası neyse danası da odur Araba devrilince yol gösteren çok olur Araz da buz güzelde göz aşıkta söz bulunur Arpa eken buğday biçmez Arpa samanıyla tezek dumanıyla belli olur Arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez At at oluncaya kadar sahibi mat olur At beslenirse, kuş seslenirse, kız istenirse güzel olur At ile katır tepişir, arada eşek ölür At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır At ölür tayı kalır, katırın neyi kalır At sahibine göre kişner At yedi günde, it yediğinde belli olur Atan soğan anan sarımsak, sen nerden oldun be gül uşak Ateş düştüğü yeri yakar Ateş olsan cürümün kadar yer yakarsın Avrat erkeği vezir de, eyler, rezil de eyler Ayağını yorganına göre uzat Ayda gelen gül üstüne, hergün gelen kül üstüne *Baba sanatı oğula mırastır Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar Bağ bayırda tarla çayırda olur Bal parmaklanır, yağ tırnaklanır Bal tutan parmak yalar Barutla ataş yanyana olmaz Baş kes yaş kesme Baş nereye derse ayak oraya gider Baş olan boş olmaz Başa gelen çekilir Başkasının düşük yanından pay çıkarma Baz bazla, kaz kazla,kel tavuk kel horozla Bedava sirke baldan tatlıdır Bekar gözü kör gözü Beleş atın dişine bakılmaz Besle kargayı oysun gözünü Bilirim diye övünme, yanıldım diye dövünme Biliyorsan sağlam konuş, bilmiyorsan bilene danış Bin kaygı bir borç ödemez Bir it nasıl olsa bir deriyi sürütür Bir tırklı dana bir sürüyü boklar Biti kanlanan kendini bey sanıyor Biti kanlı olunca kendini canlı sayıyor Cahile söz anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur Cahillikte (gençlikte) çek cefa, kocalıkta sür sefa Cambaz ipte balık dipte oynar Can boğazdan geçer Can dersen can işitirsin Can yanmasa gözden yaş çıkmaz Cana gelecek mala gelsin Canı acıyan eşşek atı geçer Cırnağın varsa başanı kaşı Cins cinse çeker Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler Çağırılan yere erinme, çağırılmayan yere görünme Çam ağacından ağıl el çocuğundan oğul olmaz Çıranın burnunu sil koy çıra yansın Çiğnenen sakız tez çürür Çobanın gönlü olsa tekeden peynir alır Çocuk kundak, gelin duvak ister Çoğu zarar azı karar Çok bilen çok danışır, az bilen az danışır Çok gezen mi, okuyup yazan mı Çok havlayan köpek ısırmaz *Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur Dağ dumansız insan imansız olamaz Dağ dumansız yer çimensiz olmazmış Dağda kala insanda bela Dağın altı göl üstü yoldur Dana boku sıva tutmaz Danışan danasını kurda verir Davetsiz gelen mindersiz oturur Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan olur Deliye el ver eline bel ver Deliye hergün bayram, Veliye hergün seyran Dem dem getirir, gam gam getirir Derdini bilene ağla Dere ıssız tilki bey Deryeye taş atmayla suyu bulanmaz Dıngır elek dıngır saç, elim hamur karnım aç Dinini, dilini, belini sağlam tut Düğün aşıyla misafir ağırlanmaz Düşene tekme vurma Eğer bir karınca kadar yoksa insanlığa faydan, yaşama öl hayvan oğlu hayvan Eğri ağaçsız orman süt danası kurban olmaz Ekende yok, biçinde yok, yiyende ortak El ağzı çuval ağzı El atına binen meydanın ortasında iner El eliyle gül derme, kendi elinle diken der El gücü, sel gücü El mi yaman bey mi yaman Elif ba’dan bey ağadan önce gelir Emanete ihanet edilmez Ersız avrat yularsız ata benzer Eşeğe gücü yetmez palanına saldırır Eşeği yoldan çıkarır sıpanın oynaması Eşeğin kazancı at içindir Eşek kazanır at yer Eşekten doğan katır ne hal bilir ne hatır Et giren yere dert girmez Et tazeyse tak şişe, pişti ise ver dişe Et yiyen kuş gagasından bellidir Evin kıblesi oğlandır derler Evinde yok urbalık, gönlü ister kirvelik Eğri göte tuman uymaz Eğri otur düz konuş Ezildik üzüldük bir tahtaya düzüldük *Fakir ata binince bey oldum sanır Fakirin dili dişini geçmez Fakirin tavuğu tek tek yumurtlar *Gezen ayak bok getirir Gönlü balık isteyen çayda ıslanır Gönül bu, oka da konar boka da konar Gönülsüz yenilen aş, ya karın ağırtır ya da baş Götüne bakmıyor bokum büyük diyor Gözün var görmek için, akıl var bilmek için Gülme komşuna gelir başına Gündüz gezer yabanı, gece sancır tabanı *Harmanda dönen öküzün ağzı bağlanmaz Helel süt emmişe benziyor Her insan kendi aklı kadar danışır Her kaşınan uyuz değildir Her kız sakız çiğner ama Kürt kızı tadını çıkarır Her şeyin yokluğundan, insanın çokluğundan Her türkücü Karac’oğlan olamaz Herkes kendi evinin kıblesini bilir Hesabı bilmese kasap elinde kalır masat Hızlı koşan atın boku seyrek düşer Hiç hata yapmayan eşek, aynı hatayı üstüste yapan eşoğlu eşek Ihlamayla bok çıkmaz Irak yerin haberini kervan getirir Irgalanan dal iniler Irmak kenarına ev yapılmaz Irmaktan geçerken at değiştirilmez Isıran it dişini göstermez Islanmış yağmurdan korkmaz *İki at bir sirkeye bağlanmaz İki dilli ol iki dinli olma İki düşün bir taşın İki söyle bir dinle İki tımar bir yem yerine geçer İki tutan bir çeker İki yüzlü olma, iki sözlü ol İmam osurursa cemaat sıçar İmamın sözünü tut yolunu tutma İnsaf dinin yarısıdır İnsan beşer bir gün şaşar İnsan, doğduğu yere değil, doyduğu yere vatan demiş İp inceldiği yerden kopar İp koptuğu yerden düğümlenir İslamın şartı beş altıncısı insaf demişler İt ile bir çuvala girilmez İt korktuğu tarafa havlar İt osurdukça yalan söyler İte ekmek emanet edilmez Kalemin yazdığını kılıç bile bozamaz Kalkan öküz yatan öküzün başına sıçar Karga ne ki kazığı ne ola, pire ne ki büzüğü ne ola Kargalar tavuğum olsa, yumurtası yenilmez Kayış ne bilir ki kotan ne çekiyor Kazan karası gider yüz karası gitmez Kel kız evde oturur cıllığı haber getirir Kılıç yarası öldürmez, dil yarası öldürür Kız bibiye oğlan dayıya benzer Kız evinde toy düğün, oğlan evinin haberi yok Kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit Koca öküze iki boynuz yük olmaz Koç vuruşuna koç dayanır Koçluk kuzu komda belli olur Komşu gelmeye gelmeye el olur Kork korkmazdan, utan utanmazdan Korkma martın kışından kork abrelin beşinden öküzü ayırır eşinden Korku başa beladır Korkun varsa pişikten, adım atma eşikten Körle yatan şaşı kalkar Körün istediği iki göz, biri eğri biri düz Kurda konuk giden köpeğini yanında götürür Kurdun adı çıkmış, tilki dünyayı yıkmış Kurt dumanlı günü sever Kurt kürkünü değişir de huyunu değişmez Kurttan korkan koyun beslemez Kuş gagasıyla seleye düşer, insan diliyle belaya düşer Kuş kuşa gagasıyla yem götürür Kuş su içerken Allaha bakar Lalın dilini lalası anlar Leyleğin ömrü laklakla geçer Leylek tara, kız bara gelir Merekte saman insanda güman tükenmez Mum dibine ışık vermez *Namert dostun olacağına, mert düşmanın olsun *Odun odunu yarar, ahmak kendini yorar Osuruklu götün tövbesi olmaz *Ölmüş eşek kurttan korkmaz *Pehlivan güreşte, çimen güneşte belli olur *Rahmet düzene lanet bozana Saç sefadan tırnak cefadan uzarmış Sağılan ineğin buzağısı kesilmez Sanatkar insan aç kalmaz Sen dede ben dede bu atı kim tımar ede Sen dede ben dede bu sürüyü kim güde Su geçerken at değiştirilmez Su içine yılan bile vurmaz Sürü terse dönünce, öncü olan aksaktır *Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz Tarlayı taşlı yerden, kızı kardaşlı yerden alın Taş düştüğü yerde ağırdır Tıngır elek tıngır saç, eli hamur karnı aç Tok açın halinden ne bilir Tuz ekmek hakkı için Ver öğüdü tutmazsa, daya götüne yaş söğüdü Veren el alan elden üstündür Yağmur yağdı yarıklar kapandı Yalnız öküz boyunduruğa koşulmaz Yatan aslandansa gezen tilki iyidir Yetime öğüt veren çok olur, ekmek veren az Yetimi döğme üstünü çır (yırt) Yularsız ata binilmez Yumurtana göre gıgıla Yürüyen ata kamçı vurulmaz Zengin arabasın dağda aşırır, yoksul düz ovada yolun şaşırır Zenginin malı yoksulun çenesini yorar 69 Bartın İlimize Ait Atasözleri Altı aylık seyisliği var, kırk yıllık fışkı karıştırır. Bin nasihatten bir musibet yeğdir. Bozacıya boza satılmaz. Çürük iple kuyuya inilmez.* Ekmeği fırıncıdan al da noksan olsun. Ekmek çiğnenmeden yutulmaz. Gün karası gider, yüz karası gitmez. Güzele bakmak sevaptır. Gülme komşuna gelir başına. Güvenme ele, kaptırma sele. Hacı hacıyı Mekke'de bulur. Hak diyince su durur. Kadıya yalan, karıya inan olmaz, Kağnı devrilince yol gösteren çok olur. Karda ezen izini belli etmez. Kar yağar iz örtülür. Nerede hareket orada bereket. Ne ekersen onu biçersin. Nerede börek oraya gidek. Parası olan bulgur kaynatır, parası olmayan bıyık parlatır Paran çoksa kefil ol, işin yoksa şahit ol. *70 Bartın Atasözleri -Armuduy sapı, üzümüy çöpü va deme . -Bayram haftası bu, mangal tahtası değil. -Be deyom hallov düzünde atla, sen deyosuy galacıda gapla. -Bir ağaçtan hem ok küreği, hem de bok küreği olur. -Civcivli tavuğun ibiği kızarmaz. -Deli öküzüy goşumu iyi olu. -Eşşeğe binmeden maksat, ayak sallamaktır. -Goca öküz, otluk yıkımında doyarmış. -Guru guru kirenne, başımıza gelenle . -İyilik iyilik olsa, koca öküze bıçak olmaz. -Kimiy arabası gıcırdasa, ona binya. -Şalgam suya girince, yağ oldum sanmış. -Yaz günü gölgede yatanıy, kış günü ekmeği esmer olur.* 71 Kürt Atasözü Kurtla beraber öldürüyorlar, çobanla beraber yiyorlar, sahibiyle beraber ağlıyorlar. Bi gur re dikujin, Bi şivan re dixwin, Bi xwedî re digirîn... Eğer bir olmazsanız, bir bir gidersiniz. Eger hûn nebin yek, hûn ê herin yek bi yek. Dünya dünya oldukça, kurdun gözü koyundadır Dınya lı dınyê; çavê gur lı mihê. Gönlümün muradı olsun, yastığım taştan olsun. Mirazê mın dıl be, ber seriyê mın kevır be. Her şey incelikten, insan kabalıktan kopar. Her tışt jı zıravi mırov jı stûri dıqete. Tilkiden kurnazı yoktur ama ortalık derisiyle doludur. Jı rovi fenektır tune jı eyarê wi pırtır tune. Bir günlük onurlu yaşam, yıllarca boyun eğip kölece yaşamaktan iyidir. Jiyana rojekîye bi rûmet, ji jiyana salaye bi koletî çêtire. Her demirden kılıç yapılamaz. Jı her hesinî şûr çênabin. Aslan aslandır, dişisi erkeği fark etmez. Şêr şêre. Çi jıne çi mêre. Kötülerin düşmanı değil, kötülüğün düşmanı olun. Ne dujminê xeraba bin; dujminê xerabiyê bin. Dünyaya danış, aklına göre yap. Bi dinyê bişêwir bi aqlê xwe bik. Aç olan aş, tok olan aşk ister. Ki tî be nan u av,Ki têrbe dîl'da yâr dîxwaze. Cehennemi görmezsen cennet sana tatlı olmaz. Tu cehnemê nebini buhust bi te xwes nabe. Kendimi tanıyıncaya kadar ömrümü bitirdim. Hetta mı xwe naskır amre xwe xelas kır. Bilene sor, bilmeyenden kork. Ji zana bipirs e, ji nezana bitirs e. Yazık gençliğe, yaşlılık ardından geliyor. Heyfa cıwaniyê piri lı pêye.' Gönüldeki bir dert, sırtladığın on yükten ağırdır. Derdê dilekî, jî barê deh mîlan girantir e. En büyük iyilik bilgidir. Qenciya herî mezin zanîn e. *İnsan, aslanın ölüsü olsun ama tilkinin tutsağı olmasın. Bila mirov kuştiyê şêra be ne girtîyê rovîya be. Çıranın köre, davulun sağıra yararı yoktur. Çira ji koran re def ji keran re bêfêde ye. Aklı hafif olanın yükü ağır olur. Eqlé sıvık, baré gıran e. Allah birisinin işini bozarsa, dişi sütlaç yerken kırılır. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|