|
|
#8 | |
|
Alıntı:
Bir gün arkadaşlarda oturduk sohbet şiirden açıldı,rica ettiler mırıldan bir kaç dize diye ısrar ettiler. benimde aklıma bu dizeler gelmişti. başladım okumaya, "hatırlarsan sesine uyku kaçmış bir adam vardı bu şehrin bir yerlerinde düşler ormanının gece bekçisi derdin sen ona gözlerinde gizledi o seni sen bilmedin o adam bendim unuttun mu bak sevdiğin adam gülmeyi bile unuttu seni unutamadı işin kolayına kaçmadım uğruna ölmedim yani uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep sen bunu da bilmedin ben bir bakışına bin anlam yükledim sen aşka kestirmeden gittin bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma şimdi gidiyorsun git bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden bütün ışıklarımı söndürüyorsun bu cehennem cinayetlerini işliyorsun sonra bunlara intihar süsü veriyorsun yazıklar olsun yazıklar olsun susuyorsun susuyorum susacaklarım bitmiyor uzun lafın kısası olmaz anlatacağım çok şey var hoyrat bir rüzgar gibi geldin aklımı ve hayatımı dağıttın şimdi gidiyorsun git daha ayrılığa bile çarpmadan aşk bizden döndü bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil ama sana dokunmak da yasak bana göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır sen var ya sen allah kahretsin! yani şimdi gözleri sana benzeyen bir kızım olmayacak mı yani simdi baskalari mi sevecek seni başkaları mı tutacak ellerini ben saçlarını okşadığım zaman ellerin öksüz kalırdı şimdi gidiyorsun git" şiirin sonu gelmeyecek gibiydi her harf büyüdü gözümde,anladım bitmeyecekdi. gözleri sana benzeyen bir kızımız olmayacak dedim " mı " yı söyleyemedim. gözlerimi bi açtım ki herkesin gözleri dolmuş, o an anladımki hepimizin içinde bir ukde kalmış. yaşanmış veya yaşanılmamış ların |
||
|
|
|
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| Seçenekler | |
| Stil | |
|
|