..::Tasavvuftan Damlalar::..

01-20-2009, 22:42

Her şey maşuktur , aşık bir perdedir. Yaşayan maşuktur , aşık bir ölüdür.
Mevlâna

Kimi aşık görürsen, onu maşuk bil. Zira o aşka nisbetle hem aşıktır, hem de maşuktur.
Mevlâna

Ölüm, yaradılmışın Yaradana kavuşmasıdır,Şeb-i arusdur.
Mevlâna

Tasavvuf, ile olan muamelenin saflıgıdır. Bunun aslı da dünyadan yüz çevirmedir.
Cüneyd-i Bagdadi

Tasavvuf zamanı en uygun bir şekilde değ erlendirmekten ibarettir. Ebu Siad-i Ebu'l Hayr

--Tasavuf lem’ayı envar-ı mutlaktan uyarmaktır
Tasavvuf ateş-i aşk ile suzan olmağa derler

Tasavvuf, gönülde mutlak nurlardan bir ışık yakarak, aşk ateşiyle yanıp tutuşmaktır--

İlahi aşk ile hemhâl olan Mevlana Hazretlerine bir gün sorarlar:
“Ey can güneşi! Aşk nedir?”
Cevap pek kısa olur: “Ben ol da bil”

Ebu Bekir Kettânî -kuddîse sirruh- şöyle buyurmuşlardır:
"Tasavvuf, tamamiyle ahlâktan ibaret olup ahlâkça üstün olan tasavvuf itibariyle de üstündür."

--------------------------------------------------------------------------------
MA'RÛF EL-KERHî:
"Tasavvuf, gerçekleri almak, mahlûkatın elinde olan şeylere gönül bağlamamaktır.
Gerçekleri almak, hak ve hakikat olmayan, yani doğru olmayan her şeyi bırakıp, ancak ilahî hakikatleri edinmeye çalışmaktır.
"Tasavvuf, eşyanın hakikatine bakıp, halkın bildiğini terketmektir."
Eşyanın hakikatine bakmak, mahiyetini tetkik etmek, sebeb-i hilkatini düşünmek, neye yaradığını araştırmak, nasıl istifade edileceğini öğrenmek demektir. Zira halk, yalnız görülen evsaftan bazılarını görür geçer; ârif tetkik ile mükelleftir.

EBÛ'L-HÜSEYİN EN-NURİ:
"Tasavvuf ne şekil, ne de ilimdir; o sadece güzel ahlaktan ibarettir. Eğer şekil olsaydı, mücahede ile hasıl olurdu, ilim olsaydı öğrenmekle meydana gelirdi. Bu sebebten şekil ve ilim maksadı hasıl etmez. Tasavvuf, Hakk'ın ahlakıyla mütehallî olmaktır."
"Biz dahi alırdık, otuza kırka"
Tasavvuf, şekil, kılık, kıyafet ve merasim değildir. Sadece ahlaktır ki: "'ın ahlakı ve Resülüllah'ın ahlakı ile ahlaklanınız" hadis-i şerifi mantûkunca 'ın ve resûlünün sıfatları ile ittisâfâ çalışmaktır.

AMR BİN OSMAN EL-MEKKî:
"Tasavvuf, zamanın en uygun vaktinde, kulun her an Hak ile meşgul olmasıdır".
Uyku ve hacatın kazası gibi zamanlar haricinde, kalbin her an Hak ile meşgul olmasını da tasavvufun tarifi içine almıştır ki, bu da bir zikirdir.

-----------------------------------------------------------------------------------

"Tasavvuf; bin kere kovulsan bile,
Sevgilinin kapısında diz çökmektir."

Ebu Ali Ruzbari

"Tasavvuf, Hakk’ın, seni senden öldürmesi ve seni kendisiyle diriltmesidir."
Cüneyd-i Bağdadi

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal gösterime geğ Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde

01-20-2009, 22:42	#4
Kullanıcı Adı Duygu'Seli~	Her şey maşuktur , aşık bir perdedir. Yaşayan maşuktur , aşık bir ölüdür. Mevlâna Kimi aşık görürsen, onu maşuk bil. Zira o aşka nisbetle hem aşıktır, hem de maşuktur. Mevlâna Ölüm, yaradılmışın Yaradana kavuşmasıdır,Şeb-i arusdur. Mevlâna Tasavvuf, ile olan muamelenin saflıgıdır. Bunun aslı da dünyadan yüz çevirmedir. Cüneyd-i Bagdadi Tasavvuf zamanı en uygun bir şekilde değ erlendirmekten ibarettir. Ebu Siad-i Ebu'l Hayr --Tasavuf lem’ayı envar-ı mutlaktan uyarmaktır Tasavvuf ateş-i aşk ile suzan olmağa derler Tasavvuf, gönülde mutlak nurlardan bir ışık yakarak, aşk ateşiyle yanıp tutuşmaktır-- İlahi aşk ile hemhâl olan Mevlana Hazretlerine bir gün sorarlar: “Ey can güneşi! Aşk nedir?” Cevap pek kısa olur: “Ben ol da bil” Ebu Bekir Kettânî -kuddîse sirruh- şöyle buyurmuşlardır: "Tasavvuf, tamamiyle ahlâktan ibaret olup ahlâkça üstün olan tasavvuf itibariyle de üstündür." -------------------------------------------------------------------------------- MA'RÛF EL-KERHî: "Tasavvuf, gerçekleri almak, mahlûkatın elinde olan şeylere gönül bağlamamaktır. Gerçekleri almak, hak ve hakikat olmayan, yani doğru olmayan her şeyi bırakıp, ancak ilahî hakikatleri edinmeye çalışmaktır. "Tasavvuf, eşyanın hakikatine bakıp, halkın bildiğini terketmektir." Eşyanın hakikatine bakmak, mahiyetini tetkik etmek, sebeb-i hilkatini düşünmek, neye yaradığını araştırmak, nasıl istifade edileceğini öğrenmek demektir. Zira halk, yalnız görülen evsaftan bazılarını görür geçer; ârif tetkik ile mükelleftir. EBÛ'L-HÜSEYİN EN-NURİ: "Tasavvuf ne şekil, ne de ilimdir; o sadece güzel ahlaktan ibarettir. Eğer şekil olsaydı, mücahede ile hasıl olurdu, ilim olsaydı öğrenmekle meydana gelirdi. Bu sebebten şekil ve ilim maksadı hasıl etmez. Tasavvuf, Hakk'ın ahlakıyla mütehallî olmaktır." "Biz dahi alırdık, otuza kırka" Tasavvuf, şekil, kılık, kıyafet ve merasim değildir. Sadece ahlaktır ki: "'ın ahlakı ve Resülüllah'ın ahlakı ile ahlaklanınız" hadis-i şerifi mantûkunca 'ın ve resûlünün sıfatları ile ittisâfâ çalışmaktır. AMR BİN OSMAN EL-MEKKî: "Tasavvuf, zamanın en uygun vaktinde, kulun her an Hak ile meşgul olmasıdır". Uyku ve hacatın kazası gibi zamanlar haricinde, kalbin her an Hak ile meşgul olmasını da tasavvufun tarifi içine almıştır ki, bu da bir zikirdir. ----------------------------------------------------------------------------------- "Tasavvuf; bin kere kovulsan bile, Sevgilinin kapısında diz çökmektir." Ebu Ali Ruzbari "Tasavvuf, Hakk’ın, seni senden öldürmesi ve seni kendisiyle diriltmesidir." Cüneyd-i Bağdadi

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)