Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
İslam'da Kadın & Tesettür İslamda kadın,tesettür vb. ile ilgili konuları bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-16-2011, 04:09   #1
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Devlet nedir? Bize hizmet etmek zorunda olan bir alet,bir ütü, bir şofben gibi birşey değil midir? Hiç kutsal bir ütü olabilir mi? ...

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-16-2011, 04:12   #2
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Devlet nedir? Bize hizmet etmek zorunda olan bir alet,bir ütü, bir şofben gibi birşey değil midir? Hiç kutsal bir ütü olabilir mi? ...
bazıları için oluyor. o ütüyü neden ütülemiyor dediğinde olmuyormuş
Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-16-2011, 04:30   #3
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Devlet nedir?
Bozkurtlarin lideridir...
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-16-2011, 04:31   #4
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Alıntı:
BeldeiTAYYIBe Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bozkurtlarin lideridir...

sanırım bugün hiçbir şeye bu kadar gülmemiştim
  Alıntı ile Cevapla
Alt 07-16-2011, 04:34   #5
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

sanırım bugün hiçbir şeye bu kadar gülmemiştim
Allah, tüm kardeslerimizin yüzünü güldürsün.
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-16-2011, 05:54   #6
Kullanıcı Adı
rizzelli
Standart
AK Parti değil miydi MHP ile mecliste başörtü yasağını kaldırmışlardı.sonra Danıştay dan geri döndü.ve hatta AK Parti nin kapatılma davasında bunu koz olarak kullanmıştı yargıtay başsavcısı.

bu meseleyi halledecek tek merci hükümettir.

bazı ünilerde bile başörtülüleri almıyorlar diye hala haber geliyor.

kamusal alanda lisede daha bu sıkıntıya el atılamamışken ilk okulda başörtülü göndereceğiz çocuklarımızı,onların gözlerine sokacağız,anayasa falan dinlemeyiz...

ya şu grevsin yazdığına bakar mısın arkadaş.kendi beyanıyla AK partiye oy vermemiş birisinin hükümetin başörtü konusunda atacağı adımları baltalarmıyız diye bir tedirginliği olamaz tabii ki.

arkadaşlar açıklama yapıyor güzel güzel.müslumanlar pısırık olmuş da,ezik olmuş da.

AK Parti nin çizgisinde sizin bu şovenist bağırışların yeri yok.9 yılda ülke nereden nereye geldi.

inş hükümetimiz bu dönemde bu sıkıntıları anayasa ile kökten hallederde bunların koz olarak kullandığı şeyleri elinden teker teker alır insanlığa islam a daha hayırlı hizmetler yaparlar.

rizzelli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-16-2011, 14:59   #7
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart
Kadın ve Örtü

Tarihe kısaca bakıldığı zaman, örtünün çok önceki zamanlara dayandığını, eski toplumlarda yaygın bir şekilde kullanıldığı görülür. Haklarında bazı bilgilere sahip olduğumuz eski Yunan, İran ve Yahudi toplumlarında örtü yaygın bir şekilde kullanılıyordu. Ancak örtünün yapısı ve şekli kavim ve toplumlara göre farklılıklar arz ediyordu.

Yahudi kadınlarında örtü oldukça yaygındı. Yahudi bir kadın örtüsünü üzerine almadan dışarı çıktığı zaman Yahudi şeriatına göre kocasının onu boşama hakkı doğuyordu. Ayrıca Yahudilerin Medine’de Müslümanlarla birlikte yaşadığı dönemlerde örtüyle ilgili herhangi bir sorunun çıktığına rastlamıyoruz.

Hıristiyanlarda da hicaba ayrı bir önem verilirdi. Örneğin Hz. Meryem’in portrelerini yapan eski ressamların yapıtlarında Hz. Meryem’in portrelerinin örtülü hali, Hıristiyanlıkta da başlarda örtünün bulunduğu, hatta bunun ilahi bir emir olduğuyla ilgili ipuçları vermektedir. Yine Hıristiyan toplumların geçirdiği bunca değişime, dinden bu kadar mesafe alışlarına rağmen rahibelerin örtü geleneğini sürdürmeleri, Hıristiyanlığın örtüyle ilgili bir inanışının günümüze yansıyan şekli olarak düşünülebilir.

Ayrıca Ortaçağda Avrupa kadınlarının örtüyü yaygın bir şekilde kullandıklarına tanık olmaktayız. Avrupa’da örtüsüzlüğün yayıldığı ve hatta teşvik edildiği zaman daha çok yirminci asrın ikinci yarısı, yani feminizmin başını alıp yürüdüğü günlere rast gelmektedir. Ülkemizde Kemalist devrimlerle birlikte kadının örtüsünün hedef alındığı günlerde bile Avrupa’nın kırsalında geleneksel örtünün varlığını sürdürdüğü görülür.

Bütün bunlar örtünün bir dine has bir giyim tarzı olmadığına, esasında Allah Teala’nın örtüyü insan fıtratında yer alan bir özellik ve mizaç olarak yarattığına, insan fıtratının örtüye doğru bir teşvik içinde olduğuna işaret etmektedir.

Öyleyse fıtratta var olan, insanın yaratılışının tabii bir parçası olan ve varlıkların yaratıcısının kesin emriyle kullarını yükümlü kıldığı örtünün tabii olarak toplumun vazgeçilmezi olarak yerleşmesi gerekirken, neden insanlar yoğun bir şekilde oklarını örtüye yönlendirmekte, insanın en tabii özelliği olan örtünün ortadan kaldırılması için çabalamaktadırlar?

Kur’an-ı Kerim, Ahzab Suresinin 59. Ayetinde örtüyle ilgili son noktayı koyar. Hüküm belli olduğundan bunun sonrasında hiçbir yoruma yer bırakmaz: “Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir”

Kadınların bedensel yapısı erkeklerden farklıdır. Bedenlerinin bir kısmının dahi görülmesi erkekler için tahrik edicidir. Gözlerde hevese, fikirlerde ise kötü düşüncelerin oluşmasına yol açar. Bütün bunlar kadınların özgürlüğünden çok daha farklı konulardır. Kadınların bedenini bir mal seviyesine indirgemekte ve değerini düşürmektedir. Öyleyse hicap, inci mahiyetinde olan kadının bedenini muhafaza eden büyük bir zırh mahiyetindedir. Kötü bakışlılar ve kötü niyetlilere karşı kadını emniyete almakta ve bedenini kuşatan zırhın içinde özgür bir ortam kazandırmaktadır. Ayrıca kadını kötü bakışların oklarından koruyup emniyete almaktadır. Öyleyse hicap kadınların özgürlüğünü kısıtlayan değil, kadınları özgürleştirip zararlardan koruyan ve onlara kendi dünyalarında hareket alanı sağlayan özgürlük kalesidir.

İslam, toplumda kadınların sorumluluklarını üstlenmelerini isterken bütün ortamlarda onur ve şahsiyetlerini muhafaza etmelerini de istemektedir. Özellikle günümüzde erkeklerle kadınların birlikte yaşadığı ortamların çoğunda kadınların örtü ve iffetleriyle ilgili hassasiyetlerin kaybolması, böylesi ortamları Müslüman kadınlar için olumsuz hale getirmektedir.

Halkımız örtüsüzlüğün propagandasını yapan, örtüyü kötü bir giyim tarzı ya da rahibe giysisi gibi göstermeye çalışan yoğun bir medya baskısı altındadır. İslami örtü, yaşları 70’i geçen kadınlar için normal, gençler için ise özgürlüklerini alıp götüren, hayatlarını zindana çeviren kötü bir şeymiş gibi lanse edilmeye çalışılmaktadır. Bunlar çoğu zaman doğrudan dile getirilmezse de toplumumuzda ahlaki sarsıntılara yol açan film ve diziler doğrudan ya da dolaylı olarak en büyük darbeyi ahlak, iffet ve dolayısıyla kadınların örtüsüne vurmaktadır. Açık kadınların ve ahlaksızca ilişkilerin bolca sunulduğu programları seyreden gençler etkilenmekte, iffetsizlik ve örtüsüzlük gittikçe sıradanlaşmaktadır.

Müslümanları medeniyetinin önündeki en büyük engel gören Batı, uzun zaman önce kadını, dolayısıyla örtüyü doğrudan hedefine alıp yoğun bir saldırı başlattı. Başarılı olmak için bilim adamlarını ve uzmanlarını harekete geçirip uzun araştırmalar ve tahliler neticesinde daha fazla başarı elde edeceği yöntemleri harekete geçirip örtüye karşı yoğun bir propagandasal savaş başlattı. Uzun uğraşılar sonucunda önemli başarılar elde etse de, tamamıyla örtüyü yok edip tarihe gömmeyi başaramadığından Fransa gibi ülkelerde doğrudan örtüyü yasaklayarak, Müslümanları engelleme çabalarında bütün sermayesinin tükendiği, zorba dayatmaların dışında elinden bir şey gelmediğini bu yasaklarla ortaya koyuyordu.

Toplumumuzda medya organlarının sebep olduğu büyük zararları düşünerek, televizyon seyredilmemesini isteme ya da açık filmlerin televizyonlardan verilmesinin önüne geçme imkanı bulunmadığından elde kalan biricik yol, örtünün gereği gibi anlatılarak Müslüman halkın bilinçli hale getirilmesidir. Örtüsüzlükten rahatsız olan bilinçli Müslümanların toplumun bütün kesimlerine yönelik örtü çağrıları zamanla etkisini gösterecek, örtü kültürünün toplumumuzda yeniden ihyasına yol açabilecek.

Halkımızın içinde örtüsüzlüğün yaygınlaşmasını isteyenlerin elinde kendilerini haklı çıkaracak, örtüsüzlüğün toplumun maddi ya da manevi hayatında faydalara yol açacak hiçbir akli ve bilimsel dayanakları bulunmamaktadır. Ancak toplumumuzun kimliği ve ruhuyla uyuşmayan bir hayat tarzını cazibeli hale getirmek ve bu alanda dayatmalarını gerçekleştirmek için medya araçlarından yoğunca istifade edip gençleri cezbetmeyi başarabilmektedirler. Oysa insan onurunu kamil hale getiren, ona şahsiyet kazandıran, sosyal ve psikolojik açıdan topluma büyük kazançlar sağlayan örtünün insaniliği ve fıtriliğiyle ilgili Müslümanların elinde güçlü dayanaklar bulunmaktadır. Fıtratların kabuklarından sıyrılıp yeniden ihyası, insanımızın basirete yönelip kaybettiğine kavuşması ve Müslüman toplumumuzun karakteri olan örtünün yerleşmesi için yoğunca bir çaba sarf edilmelidir.

Müslümanların imkânlarını seferber etmeleri durumunda fıtratları bozulmamış insanlar varlıklarının bir parçası olan örtüye yeniden dönüş yaparken birçok alanda kaybedilenlere kavuşma ve öze dönüş mevsimi başlayacaktır. Bunun için biricik yol, yoğun araştırma ve tahliller neticesinde geliştirilen programlar çerçevesinde yorulma bilmez çabalarla her türlü fırtınaya karşı durmak, insanımızın inanç ve fıtratıyla ilgili bozulan, aşındırılan ve gevşeyen yönlerini bir kez daha onarmaktır. Böylece samimi ve ihlaslı çabalar karşılığını bulacak, onlarca yıldır bozulması için uğraşılan Müslüman halk kimliğini keşfedecek, Müslüman kadınlar izzet ve onur timsali örtülerine bir kez daha kavuşacaklar.

(Doğruhaber Gazetesi) - Meryem Başak
Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2011, 17:33   #8
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart
Zeytinburnu-Der`den Tesettür Semineri
İstanbul`da faaliyette bulunan Zeytinburnu-Der, Türkiye genelinde başlatılan "Tesettür Seferberliği" kapsamında tesettür semineri düzenledi.


İSTANBUL - Zeytinburnun`da faaliyet gösteren İlim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Zeytinburnu-Der, "Tesettür Seferberliği" kampanyası çerçevesinde dernek binasında bir seminer düzenledi. Seminerde, tesettürün Allah`ın emri olduğuna dair ayet ve hadisler okunarak, tesettürün toplumsal boyutları ele alındı.

16 Temmuz Cumartesi günü Saat: 21.00`de başlayan seminerde eğitimci Nurettin Bilgiç, tesettür`ün anlam ve önemi hakkında bir konuşma yaptı. Bilgiç konuşmasında, "Özellikle bu yaz günlerinin sıcaklığında, çok ciddi bir şekil de insanların nefsini şehveti azdıran manzaraların çokluğu ve pek çok zamanda ağızda sakız haline getirilen fakat gereği layıkıyla yapılmamış yapılmayan tesettür meselesinin özerinde çok ciddi bir şekilde durmalıyız.
Bütün İslami kavramlar gibi maalesef tesettür kavramı da dejenere edilmiş yanlış manalar yüklenilmiş ve ehil olan veya olmayan bilgisi olan olmayan pek çok kişi tesettür hakkında şu veya bu şekilde açıklamalarda yorumlamalarda bulunmuştur bulunmaktadır.

Özellikle kimi nefsine düşkün menfaati peşinde giden alim kılıklı pek çok belamların bu konudaki yanlış yorumlamaları, ehemmiyetle tesettür konusunun üzerinde durulması gerektiği ihtiyacını doğurmaktadır" dedi.

Tesettür ile ilgili Kuran`da çok açık olduğu kesin ayetler ise şöyle:
Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allah çok yarlığayıcı ve çok esirgeyicidir" (El-Ahzâb, 33/59)."Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Başörtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah`a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin" umduğunuza nail olasınız" (en-Nûr, 24/31)."Ay halinden kesilmiş ve evlenme için ümidi kalmamış olan yaşlı kadınlar zinet yerlerini erkeklere göstermemek şartıyla dış elbiselerini bırakmalarında onlar için bir günah yoktur. Bununla birlikte yine de sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır" (en-Nûr, 24/60).

Tesettürle ilgili sahih hadisler:
Umeys`in kızı Esma`dan nakledildi. Dediki: Resulüllah (s.a.v) bir gün Hz. Aişe`nin (r.anha) evine girdi. Kızkardeşi Esma yanında idi. Üzerinde Vücudunun her tarafını örten ve yanları geniş bir elbise vardı. Resulüllah (s.a.v) onu görünce kalkıp dışarı çıktı. Hz. Aişe (r.anha) kız kardeşine "buradan uzaklaş Resulüllah (s.a.v) sende hoşlanmadığı bir şey gördü" dedi. Hz. Esma uzaklaştı arkasından Resulüllah (s.a.v) içeriye girdi.Hz. Aişe (r.anha) niçin kalkıp gittiğini sordu. Resulüllah (s.a.v) de elbisesinin yerini sadece parmakları görünecek şekilde ellerinin üzerine çekerek şöyle cevap verdi: "Kız kardeşini görmedin mi? Müslüman bir kadın şurasından başkasını gösteremez Bu hadis-i şerif`ten Hz. Esma`nın giydiği elbisenin bedenini örttüğünü fakat kollarında açıklık olduğunu bunun üzerine Resulüllah (s.a.v) bu kıyafetinden hoşlanmadığını ellerinin üstünün parmaklara kadarda örtünmesi gerektiğini İslam alimleri anlamışlardır ve de böyle ifade etmişlerdir.

Giyinmiş çıplaklar, Ebu Hureyre radıyallahu anh`ın rivayet ettiğine göre Nebî aleyhisselam şöyle buyurdular: "Cehennemliklerden kendilerini dünyada henüz görmediğim iki grup vardır:

Biri: Sığırkuyrukları gibi kırbaçlarla insanları döven bir topluluk... Diğeri de: Giyinmiş oldukları halde çıplak gibi olan ve öteki kadınları da kendileri gibi giyinmeye özendiren, başları deve hörgücüne benzeyen kadınlardır. İşte bu kadınlar cennete giremedikleri gibi, şu kadar mesafeden hissedilen kokusunu bile alamazlar." [Müslim] çok ağır bir korkutmadır.

Bilgiç, tesettür ile ilgili ayet ve hadislere yer verdiği konuşmasına şöyle devam etti: "Bu kadar ayet ve hadisi zikretmemin sebebi şudur. Başta anlattığım gibi bir takım kavramlar mahiyetini bu gün yitirmiştir. Onun için biz veya Müslümanlar bilinçsiz bir şekilde gereği gibi hareket etmemekte veya edememektedirler. Namaza oruca veya başka ibadetlere baktıkları gibi tesettür meselesine de maalesef günümüzde yanlış bakılmaktadır. Yanlış yorumlanmaktadır. Ayetler ve hadisler apaçık ortadadır. Müslüman kardeşlerim hamd olsun ki Müslüman bir ülkede halkı Müslüman olan bir ülkede Müslüman bir toplumun içinde yaşıyoruz. Bu Müslüman toplumun sokakları ve okulları acaba Allah`ın bu emirlerine ve Resulullah`ın sünnetine uyuyor mu?

Tesettür Bize Allah`ı Hatırlatıyor
Bir Müslüman, Avrupa`dan Yahudi veya Hıristiyan bir kadınla evlenip bu ülkeye getirirse ve bu adam ismen Müslüman ise, ona kelime-i şehadet getir diyor. Adamda namaz yok oruç yok içki var kumar var çevresinde örtüsüzlük var. Müslüman olmasına vesile olduğu o kadının hayatında İslam`a geçiyle bir değişiklik olacak mıdır? Olmayacaksa bu ne biçim Müslümanlıktır. Demek ki Müslümanlık öyle ismen sahiplenilecek bir kimlik değildir. Şu sokaklar Müslümanların sokaklarıdır. Ama bu gün Müslüman`ın kadınları ve kızları bu sokaklara yakışmamaktadır. Nasıl ki namaz farz ise ergenlik çağına ermiş bir bayan için de tesettür o derece farzdır. Namazsızlık nasıl haram ise tesettürsüzlük de o kadar haramdır. Örtüsüzlük Allah`ın safını bırakıp da şeytanın safına geçmek gibidir neuzubillah. Fakat örtülü hanım nereye giderse gitsin gördüğümüz zaman bize Allah ı hatırlatıyor.

Tesettür serserilere bile Allah ı hatırlatıyor
Köşe başlarında küfürlü konuşan serseriler bile yanlarından bir örtülü geçtiği zaman kendine çeki düzen veriyor. Oysa açık bir bayan geçtiğinde sanki hemcinslerinden değilmiş gibi davranış ve konuşmalarına devam ediyorlar. Tesettür serserilere bile Allah ı hatırlatıyor. Örtü hayadır. Haya ise imanın temelidir. Örtü namusu koruyan en büyük kalkandır.

Evet Tesettür, sadece başı kapatma değildir, bir tek tip kıyafet de değildir. Tesettür, vücut hatlarını kapatacak bollukta olan bir giyim tarzıdır. Bu erkek için de bayan için de geçerlidir. Tesettürün sadece bir giyim/kuşam olarak algılanmaması gerekiyor, bu İslami yaşamın getirdiği bir gerekliliktir. Tesettüre bürünen bir bayan oturup kalkmasından, yürümesinden konuşmasına kadar her şeye dikkat etmelidir.

(Mahsum Altun - İLKHA)
Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-17-2011, 21:50   #9
Kullanıcı Adı
ak sevda
Standart
ey taifei nisa:

TESETTÜRÜN ALTINA GİRMEYİ RED VEYA TEKZİP ETMENİZ. VEYAHUT,İHMAL GÖSTERMENİZ NETİCESİNDE, HEM MUKADDES DEĞERLERİNİZE, HEM VATANINIZA, HEM MİLLİYETİNİZE, HEMDE KENDİNİZE EN BÜYÜK İHANETTİR.
BU TÜR İHANETLERE MARUZ KALMAMANIZ AÇISINDAN TESETTÜRÜN ASLİ BAYRAĞI VE SİZİ SEVK ETMEK İSTEDİĞİ NETİCELERİN ASILLARINI ,MENBALARINI ,KAYNAKLARINI VE NETİCELERİNİ ÖĞRENMENİZDİR.
BU ESASLAR DOĞRULTUSUNDA AL_İ CENAP BİR NESLİ YETİŞTİRMENİZDİR. BÖYLE BİR NESLİ YETİŞTİRMENİZ NETİCESİNDE BAŞTA EFENDİMİZ A.S.V VE BÜTÜN İSLAM ALEMİ SİZE MİNNETTAR OLACAKTIR.
BU ÖVGÜ VE MİNETTARLIK VASITASI İLE H.Z C.C ÜN HUZURUNA ÇIKIP ONUN BÜYÜK İKRAMLARINA ÖVGÜ VE SENASINA MAZHAR OLACAKSINIZ..
GÜNÜDÜZ GİBİ İNANINIZ GÖRÜR GİBİ İMAN EDİNİZ..
ak sevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-18-2011, 00:55   #10
Kullanıcı Adı
Ammar
Standart
Antalya da Tesettür Seferberliğine Katıldı
Antalya Umut Der tarafından düzenlenen tesettür seferberliği ile ilgili seminer, aşırı sıcaklığa rağmen yoğun katılımla gerçekleşti.

ANTALYA - Dernek binasında düzenlenen tesettür seferberliği seminerine konuşmacı olarak Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Özkan Yaman katıldı.

Tesettür seferberliğinin tüm yurtta olduğu gibi Antalya da önemli olduğunun altını çizen Yaman, daha çok çalışıp insanlara tesettürün önemini anlatmak gerektiğini söyledi. Tesettür bir simge, bir sembol ve İslam'ın şiarlarından olduğunu ifade eden Yaman, Müslümanların şiarlarına sahip çıkmalarının önemini vurguladı.

Kuran'da "kim Allah'ın şiarlarına, sembollerine saygı gösterirse hürmet ederse bu kalpteki takvadadır ve ey İman edenler Allah'ın sembollerine saygısızlık etmeyin." Dendiğini hatırlatan Yaman, insanlar izzet ve şeref sahibi olmak istiyorlarsa tesettüre ve İslam'a sımsıkı sarılmalıdırlar çünkü izzet ve şeref Allah'ındır. O'na itaat edilirse izzet ve şeref sahibi olunur" dedi.

Program yapılan dua ile sona erdi. (Şahabettin Şimşek - İLKHA)
Ammar isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı