bazı zihniyetleri anlamakta zorlanıyorum, biri acarsa sevinirim.

benim dusuncem sudur: eger savundugunuz bir sey varsa ya bunu sonuna kadar savunacaksınız, ya da hiç bu konuda konusmayacaksınız.
en basitinden eger biri emine erdogan ile ilgili bir haberi fotografıyla beraber koysa buraya, sonra da biri altına aman ne guzel kadın, içindeki seytan yuzune yansımıs yazsa altına insanlar ne cevap verir, az cok tahmin ediyorum. ama o zaman sesi cıkacak olan insanların buna ses cıkarmamasını anlamıyorum.

benim savundugum ise ozgurlukler, o yuzden burda yazılanların hiçbirine lafım yok, insanlar dusunduklerine sonuna kadar yazmalı ve savunmalılar. ama baska konularda da boyle dusunce ozgurlugu olur mu bu hakaret dememeliler.

asıl konuya donmek gerekirse fotograftaki goruntusu muhtemelen yasından ve yıllardır gordugu kanser tedavisinden kaynaklanmaktadır.

diger taraftan kendisinin goruslerinin buyuk cogunluguna katılmamakla beraber, fazıl say ile ilgili soyledigi
"Fazıl Say bir deha, biz de onun kaygılarını paylaşıyoruz !" lafının altına imzamı atarım.

neden?

burda iki yargı var:
1- Fazıl Say bir deha.
2- onun kaygılarını paylaşıyoruz.

1.sini bilmiyorum tartısmaya gerek var mı? fazıl say dunyanın sayılı piyanistlerinden biridir, bugun dunyanın herhangibir yerinde klasik muzikle ilgilenen biri fazıl sayı mutlaka tanıyor ve turk oldugunu biliyodur. ayrıca duyanın dort yanında verdigi konserlerle yeterince para kazanan bu adam, biz halkın sarkıcısıyız diye ortalıkta dolananların gitmedigi turkiye'nin dort yanına gidip, insanlara klasik muzigi tanıtıp sevdirmek amacıyla konserler vermiştir.

2.sini ise biraz acmak lazım. bir kere siz akp'ye oy verdiniz ve de akp %50 oy aldı diye bu oy veren herkesin her konuda sizinle aynı dusundugu anlamına gelmez. ben ve benim bildigim benim gibi bircok kişi digerlerine tercih ettigi için akp'ye oy verdi. daha iyi bir secenegimiz olsaydı ona verirdik. bu iş takım tutmak degilki. secimden once bakarsın kim ne diyo, neyi savunuyo. birini secersin. ordu yalakası chp'ye yada olası chp-mhp koalisyonuna tercih ettigimiz için oy verdik akp'ye ben ve benim gibiler.

ama yavas yavas hissedilen gercekler oldugu inkar edilemez, mesela ozgurluk kavramının tek taraflı algılanması hep. sanki turkiye'de ki tek ozgurluk sorunu basorutusu ve din. bu konular da sonuna kadar ozgulukleri savunanların diger konularda sesleri cıkmıyo, hatta yasakcı olanlar bile ortaya cıkıyor.

sunu da belirtmek lazım, bu olayların cogu hukumetin yaptıgı seyler degil, en basta dedigim gibi %50 oyla akp iktidara gelince herkesin kendi gibi dusundugunu sanıyo insanlar herhalde. ve bir kısım kraldan cok kralcı olanlar da kendilerinde istediklirini yapma cesaretini buluyorlar.

en son olarak, fazıl sayın roportajında rahatsız oldugum konuyu soylemek istiyorum, bir yerde bizler, onlar diye bahsediyor. ben bundan cok rahatsız oluyorum. sadece fazıl say da degil, burda da, bir cok yerde de insanlar hep biz-siz, bizler-onlar gibi seyler soyluyolar, bence bu cok yanlıs. sonucta bu bir mac degil biri kazanıp, biri kaybetmeyecek. hepimiz beraberiz ya kazanıcaz, ya kaybedicez....

yine cok uzun oldu, okuyanlara tesekkurler.