Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi


 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 11-03-2009, 00:17   #3
Kullanıcı Adı
mücahid55
Standart
GÜLEN GRUBUNUN 28 ŞUBAT OYUNU.

Geçtiğimiz günlerde HABERTÜRK`te yayımlanan SANSÜRSÜZ programında Yiğit Bulut`un 28 Şubat`a ilişkin sözleri, Gülen grubunun 28 Şubat algısını bir kez daha ortaya koydu. AHMET N. GÜVENER yazdı...

Zaman grubunun Erbakan tahammülsüzlüğü devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Habertürk’te yayımlanan Sansürsüz adlı programda, programın hazırlayıcısı ve sunucusu Yiğit Bulut 28 Şubat sürecine değindi. Yiğit Bulut, devletten nemalanan kesimlerin musluklarının kapatılmak istenmesinden sonra Türkiye`de önemli gelişmelerin olduğuna dikkat çekti. 28 Şubat sürecini de bunun örneği sayan Yiğit Bulut, Necmettin Erbakan`ın bankalar üzerinde yapmak istediği değişiklikleri hatırlattı. Konuyla ilgili Erbakan`ın girişimlerinin, televizyonlarda özel hazırlanan kasetlerle önlendiğini ve yaşanan olayların hemen ardından ilginç bir şekilde 28 Şubat`a götüren sürecin düğmesine basıldığını söyledi.

Programda olanlar bunlar. Peki Zaman gazetesi olayı nasıl verdi? Zaman gazetesi, Erbakan isminden kısaca söz ettikten sonra olayı hemen Fethullah Gülen’e getirerek 28 Şubat’ın Gülen cemaatini hedef aldığı izlenimini yaratmaya çalıştı. İşte tam da bu noktada Gülen grubu kalemşorlarına şunu sormak lazım: Madem Yiğit Bulut’un sözlerini esas alıyor ve 28 Şubat hakkındaki tespitlerini haklı buluyorsunuz, Fethullah Gülen’in 16 Nisan 1997’de Yalçın Doğan’a verdiği röportaja ne diyorsunuz? Unutmamışsınızdır, fakat cemaatin bugünkü demokrat hallerine bakıp bu cemaati her zaman böyle davranmış zanneden okurlar için o röportajdan bazı bölümleri hatırlatalım. İşte Fethullah Gülen’in 16 Nisan 1997’de Aydın Doğan televizyonu olan Kanal D’ye verdiği röportaj ve darbecilerin baskısına maruz kalan Erbakan’a yönelik ağır ithamları:


“(Bugün demokrasi, laiklik ve cumhuriyet tehdit altında mıdır? sorusuna karşılık) Demokrasinin, cumhuriyetin, laikliğin muhafızı konumunda kendisini görenler tarafından mesele öyle algılanıyorsa haklıdır, herkes belli bir sorumluluk taşıyor, sorumluluk taşıyanlar bu mevzuda tavırlarını ortaya koymalıdırlar. Çünkü konumları bunun böyle olmasını gerektirmektedir.”

Yine Fethullah Gülen, 28 Şubat’ta MGK’da çıkan kararlarla ve darbeci komutanlarla ilgili bakın neler diyor aynı röportajda:

“MGK kararları belki bu şekilde tavsiye niteliğinde, bazıları onları muhtıra şeklinde de algıladı. Bu şekliyle gelişmiş demokrasilerde antidemokratik bulunabilir. Fakat şurası da bir gerçek ki milli güvenliğin hali hazırdaki konumu anayasal bazı esaslara dayandırılmıştır. Milli Güvenlik Kurulu herşeyi aşarak, kanunları aşarak, parlamentoyu aşarak, anayasayı aşarak kendi kendine o konuma yükselmemiş, oraya gelip oturmamış ve millete karar yağdırmıyor yani, anayasal bir müessesedir. Anayasal bir müessese, anayasanın getirdiği yerde kendi konumunun gerektirdiği şeyleri yerine getirmeyi düşünür. Mesela şimdi onlar da şöyle düşünüyorlarsa, biz burada milli güvenlik, milletimizin güvenliğini şayet koruma mevkiinde bulunuyorsak ister gerçekten ve öyle olsun ister bizim içtihatlarımıza, algılamalarımıza göre şu gelişmelerde rejim için şayet bir tehlike ise bizim sorumluluğumuz altındadır bunlara müdahale etmek. Müdahale etmediğimiz zaman tarih önünde suçlu oluruz mülahazasıyla hareket ediliyorsa meseleyi böyle algılıyorsa bana göre onlar masumdurlar. Eğer işin içinde bir hata varsa bu içtihat hatasıdır. Hatta fakihlerin mülahazasıyla da yaklaşılabilir, içtihattaki hatalar bir sevap kazandırır, isabet olursa iki sevap kazandırır mülahazası.”

Gülen o röportajda askerler ve darbeyi destekleyen Demirel ile ilgili olarak da şöyle demektedir:

Ben Türk toplumuna tavsiyede bulunma durumunda, konumunda değilim ama, düz bir vatandaş olarak hislerimi ifade etmede de bir beis görmüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız bu mevzuda kendi sorumluluklarının şuurundadır. Zannediyorum dengeye çok hizmetleri olacaktır. Askerlerimiz bir yönüyle yaptıkları bazı şeylerden ötürü bazı çevrelerce, belki antidemokratik davranıyor sayılabilirler. Ama onlar konumlarının gereğini anayasanın kendilerine verdiği şeyleri yerine getiriyorlar.Hatta dahası, ben zannediyorum, onlar, bazı sivil kesimlerden daha demokrat. Biraz evvel arzettiğim mülahazalar açısından herhalde onların temsil ettikleri kuvvet şu partiler arasında birbirini istemeyen insanların elinde olsa bir gece hızlı bir baskınla gelirler hasımlarını bertaraf ederler onun yerine otururlar. Kuvvet ellerinde olduğu halde. Fakat çok mantıki davranıyorlar.”

Şimdi sormak sırası bize düşüyor: 28 Şubat darbesi gerçekleşirken, darbeci kesimler meşru hükümete savaş açmışken, bizzat Fethullah Gülen kimden yana olmuştur? Buyurun Fethullah Gülen’in kendi ağzından açıklamaları. Peki durum bu kadar apaçık ortadayken, 28 Şubat süreciyle ilgili konuşurken, dönemin Başbakanı Erbakan’ı es geçip, sözü Fethullah Gülen’e getirmek ahlaki midir?

Fethullah Gülen’in o dönemde kendi cemaati adına çeşitli kaygıları olmuş olabilir. Gülen’in bu kaygılarından ve elindekileri yitirmekten duyduğu korkudan ötürü darbecilere destek veren açıklamaları Aydın Doğan’ın televizyon kanalında vermesi lazım gelmiş olabilir. Fakat bu durumda yapılması gereken, Türkiye halkından özür dileyerek pişmanlık göstermektir. Hem 28 Şubat’a gerekçesi ne olursa olsun destek verip, hem de darbeye maruz kalan Erbakan’ı ve Milli Görüş’ü her yeri geldiğinde karalamak, İslam ahlakına değil, olsa olsa pragmatist küçük politikacıların ahlakına uygundur.

Ahmet N. Güvener

boyuthaber
mücahid55 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı