|
|
|
|
#1 | |
|
Alıntı:
![]() bizim ailede bu haremlik selamlık tam anlamıyla uygulanıyordur... fakat bunu şöyle izah etmeliyim...mahremimizle bunu uyguluyoruz...dayı ,amca vs.değil... babam bunun ölemini kendi çapında iyi aldı....bayanlar alt kap... erkekler üst kat....varmı itirazı olan ![]()
Konu Beritan tarafından (04-25-2010 Saat 15:34 ) değiştirilmiştir.. |
||
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 |
|
Sizin ailenizde uygulanması güzel , her şeyimiz bozulmuşken bu duruşun diri kalması takdire değer.
Bazen akrabadan bile çok yakın olabilen misafirler ziyaretinize gelebiliyor. Odaların ayrı olması karşısında şaşkına dönebiliyorlar evde beş kapı varsa on kapı kapanarak tuhaf bir hal içerisinde olunabiliyor. İkram noktasında da bir çok zor anlar yaşanıyor hiç ellerimiz alışmadığı halde erkek tarafına bir şeyler taşımakda zor. Önlem almak baştan işi sıkı tutmak iyi ama bazen karşı tarafın hanımları ya bizler yabancı değiliz sorun olmaz dedikleride oluyor , oturma odamız geniş olduğundan bazen bir arada da oturuluyor ama aramızda yine nerden baksan altı yedi metre mesafe oluyor. Bayanların üstü başlarına dikkat etmesi oturup kalkmalarına dikkat etmesi bile çok rahatta bırakmıyor bizleri ne bileyim işte çok farklı durumlarda farklı haller içerisinde oluyoruz. Kaldıki iş ve çalışma alanlarımızda bu mahremite hiç dikkat edemiyoruz. Bankalardaki vezne dışında aralardaki bayanlar ile yakınlaşmalar . İş yerindeki bayan arkadaşlar ile birebir ilişkiler sosyal hayatın bir çok karesinde bir araya gelmeler kısacası her anımızda imtihan var. Zor vesselam Zor. |
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Alıntı:
biz evde dikkat ediyoruz ya düşarıda...ne kadar dikkat edebilirizki.. ama neden bu kadar fesat ortamı oluyor bu yüzden... zaman zor...yaşam zor..insanlar zor.. |
||
|
|
|
|
#4 |
|
Şahsen böyle bir uygulamamız yok Böyle bir uygulamayada ilerde kalkışmam.
Ama uygulayanada saygı duyarım |
|
|
|
#5 |
|
Aslında ilk zamanlarda büyüklerin bu uygulamaları karşısında bende tuhaf olurdum insan nasıl olurda en yakın dostlarına karşı bu kadar yabancı kalabilir kendilerini saklar diye , ama cağın pislik halleri öyle kirletmiş ki zihinleri her şeye bakışımız nefsi olmuş ne kadar samimi ve içten duruşta sergilesek şeytanın zehirli okları gelir o samimi ortamda seni kalbinden vurur. Medeni olmak iradeye sahip cıkmak ile anlam verilemeyecek kadar önemli bir hususdur furkanca kardeş , insanoğlu işte bir yanı ile iyi bir yanıile fenalıkları ile dolu fenalıkları azdırmama adına bu ince hususların varlığı o kadar önemliki , çok şeyler söylenir bakış duyuş hisssedişler adına ama söylenemiyor . Nefsini bilen kendini bilir kendini bilen düşüncelerini bilir düüşüncelerini bilen gözlerindeki kaymaları bilir kısacası büyüklerimiz böyle bir düzen vaaz etmişse samimi söylüyorum hikmetleri var.
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
Evet belkide nefislerin dizayn edilmesi bir şekle sokulması talip olduğumuz Rızanın değeri karşısında hiç bile zor değildir ama kirlendik,zihinsel ruhsal yönden ,ufak şeyler bile biz insanalra zor gelebiliyor. Umarım mevlam affetme genişliği ile bizlerin bu yönlerini affeder samimi olarak üzüntü ve tasa duyuyorsak acizde kalsak bu noktalarda islama ve onun farziyetlerine olan bağlarımız adına bizleri affetsin inşaAllah
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
Hangi yüzyılda yaşıyoruz acaba..?
Ahlak değerlerin'in tarumar edildiği dibe vurduğu bir yüzyılda mı acaba ![]() |
|
|
|
|
|
#8 |
|
Kalabalık olunduğunda evdede köydede oluyor kadınlar ayrı erkekler ayrı yerde..
Bu zamanda eskisinden daha çok olmalıdır bu şekilde.. İlerdede elimden geldiğince böyle oldurtmaya çalışacağım.. Bu arada aklıma gelmişken bkz. ---> http://www.itukampus.com/bak/harvard...mlik+uygulamsi |
|
|
|
|
|
#9 |
|
HAREMLİK SELÂMLIK HAKKINDA İLMÎ BİR ARAŞTIRMA
Kavramın Tarif ve Şumûlü "Harem" kelimesi Arapça bir kelime olup, "kişinin özenle koruduğu ve ugrunda savaştığı şey"( el-Mu'cemül-vasît, (ha-ra-me) md.) demektir. "Harâm", "hürmet", "muhterem" ve "ihtiram" kelimeleriyle aynı köktendir. Bu türevlerinden de anlaşılacağı gibi kelimemizde "saygınlık", "saygın" "korunmaya ve savun maya değer" gibi anlamlar saklıdır. Bir hadîs-i şerîfte "Malı ugrunda öldürülen şehittir, canı ugrunda öldürülen şehittir, dini ugrunda öldürülen şehittir, ırzı ugrunda öldürülen de şehittir. "(Buhari, mezalım 33; Müslim, imhan 226; Tirmizi, diyyât 21) buyurulmuştur ki, bu hadîs bir bakıma Islâmda "özenle korunması gereken" değerleri saymaktadır. Kişinin "ırzı"da bu korunması gereken değerlerin önemlilerinden olmakla."harem" telakki edilmiş ve "kötü ellere", "kem gözlere" karşı titizlikle korunmuştur. "Hurmet" kelimesi de, saygınlığı çiğnenemeyecek zimmet, hak ve sohbet vb. manalara geldiği gibi, yine bu manayı taşıması itibari ile "kadın" anlamına da gelir.( el Mu'cemu'1-vasît agy.) "Harîm" kelimesi de aynı kökten olup yaklaşık manalar taşır.Bütün bu anlamlar göz önünde bulundurularak "harem", herkesin girmesine müsaade edilmeyen, saygıdeğer ve kutsal yer,( bk. Devellioğlu (harem) md.) diye tanımlanmıştır. Mukaddes Mekke ve Medine şehirlerini çevreleyen ve sınırları Hz. Peygamber tarafından çizilip "mü'min" olmayanların girmelerine müsaade edilmeyen bölgelerin her birine de "harem" adı verilir ve "Harem-i Mekke" (Mekke'nin kutsal bölgesi) ile "Harem-i Medîne"nin ikisine birden, iki kutsal bölge, anlamında "Haremeyn" tâbir edilir."Harem-i şerif", şerefli harem, anlamında olarak, hem Kâbe ile Hz. Peygamber Mescidi ve civar larına, hem de Devellioğlu'na göre, büyük islâm konaklarında bulunan kadınlar dairesine denir.(agy.) Ancak "Büyük Islâm Konakları" ifadesi pek yerinde görülmediğinden, onun yerine "Islâm öğretisine göre inşa edilmiş evler" denmesi daha isâbetli olduğu kanaatindeyiz. Bu konuda Pakalın'ın tanımlaması daha güzeldir: "Harem, sarayla konakların ve evlerin kadınlara mahsus kısmına verilen addır. Bu yere "Harem Dairesi" de denilirdi. Erkeklerinkine ise "selâmlık" adı verilirdi. Harem; zevce mânasına da gelir. Arapça bir kelime olan Harem, girilmesi memnun olan yer, mukaddes ve muhterem olan şey demektir. Bundan dolayı ki, eskiden harem ve selâmlık diye ikiye ayrılan saray ve konakların girilmesi memnun olan harem kısmı, kadınların ikametine mahsustu." Türk Ansiklopedisi'nin "harem" maddesine yaptığı tarif ise daha da şumüllü ve efradını câmîdir: "Islâm toplum hayatında ve kadınların yabancı erkeklere karşı şer'an tarif edilmiş şekilde örtünme (tesettür) ye mecbur oldukları devrede, çatısının altında âileye mensup olmayan ve çeşitli hizmetler gören erkeklerin de yaşadığı, barındığı büyük evlerde, konaklarda ve saraylarda kadınlara mahsus olan daire... Sadece Harem denildiği gibi, Harem Dairesi de denilir; padısahlara mahsus köşklerde de, sahilsaray ve saraylardaki Harem dâireleri de Harem-i Hümâyun adm taşır"(Türk Ansiklopedisi (Harem) md.) Burada da "şer'an örtünmeye mecbur oldukları devrede" ifadesi hatâlıdır, zirâ Islâm gerçeğinin varolduğu her dönemde, inanan kadınların örtünmeye mecbur olacakları da bir vâkiadır.Anlaşılan "Harem" ve "Harem dâiresi" "selâmlik" la birleşerek Türkçe yapım eki olan -lik eki almış ve kadınların bulunduğu yeranlamında "Haremlik" haline gelmiştir. Buna göre, daha sonra Islâmî menşe ve kökenini araştırmaya çalışacağımız "Haremlik": Maddî imkânlarına bağlı olarak evlerini büyükçe yapabilen müslümanların, erkeklerin oturma mekânına mukabil, kadınlar için inşa ettikleri ve yabancı erkekler girmeksizin sadece kadınların bulunduğu, böylece de oturma ve sohbet sırasında üstbaşları tabiatıyla dağınık olacak kadınların "hicab" emrine uymuş olacakları ev bölmesi diye tanımlanabilir. "Selâmlık" ise yine Arapça bir kelime olan "selâm"a, yine yapım eki olan Türkçe -lık takısı eklenerek yapılmış "selâm ve selâmlama yeri" anlamında bir terimdir. Ancak anlaşılan o ki, bunda "selâm" kelimesinin etimolojik anlamları olan "selâmet, esenlik, bariş, güven" gibi manalar gözetilmemiş, sadece bu manalarıda içine alan "selâmlama"dan hareketle "Haremlik"in mukabili mekâna "selâmlık" demiştir. Yani, "selâmlık" konaklarda erkeklere mahsus daireye verilen addır. Bunun yerine "Selâmlık Dâiresi" de kullanılırdı.."Selâmlık" tâbiri, konak sahibinin selâm ve arz-i ihtiram için gelenleri burada kabul etmesinden meydana gelmiştir. Konaklarda selamlıklar ayrı bir dâire halinde idi. Ev sahibi sabahleyin hâremden çıkar, işine gidinceye kadar misafirlerini burada kabul ettiği gibi, işinden döndükten sonra da yatma zamanına kadar yine burada oturup gelenlerle vakit geçirirdi. Orta hallilerin evlerindeki selâmlık dâireleri konaklardakilere nisbetle basit şekilde idi.(Pakalın, (selâmlık) md.) Bir başka ifade ile: "Büyük evler, konaklar ve saraylarda aile hizmetindeki yabancı erkeklerin (erkek asçılar, asçı yamakları, uşaklar, ayvazlar, kâhyalar, vekilharçlar, erkek çocuğu lalaları, kâtipler, arabacılar, kayıkçılar, seyisler, bahçıvanlar, efendi tarafından himaye altına alınmış genç erkekler, âileye intisap etmiş şeyhler, dervişler, bulûg çağını idrak etmiş köleler, günlük misafirler, gece yatışı misafirleri, diyar garibi misafirler) bulunduğu, yaşadığı kısma da selâmlık denilmiştir."(Türk Ansiklopedisi (TA) (Harem) md.)"Haremlikle selâmlık arasındaki bağlantı kısmına "Mabeyn" (arayer, arabölme) ismi verilirdi... Büyük mutfak selâmlıkta bulunurdu, fakat ekseriye Haremlik'in de ayrı mutfağı olurdu... Konak ve saraylarda Haremlikle Selâmlıkta mutlaka iki hamam bulunurdu, büyük evlerde haremlikte mutlaka bir hamam yapılır, selâmlık halkı için civardaki bir çarsı hamamından faydalanırlardı. Uşaklardan biri külhancılık hizmeti görürdü. Binada hamam külhanları selâmlıkta olurdu. Harem lik'in ve selamlığın bahçeleri de ayrı olurdu..."(agk.) Alıntı Konuya açıklık getirmek için paylaştım. |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Tam olarak uygulamak pek mümkün değil.Yani günümüzce inşa edilen dairelerde tam uygulanacak birşey değil.Yani tarihte geçtiği gibi uygulamak mümkün olmasada uygulamayı sevdiğim ve düşündüğüm bir sistemdir.Ki İslama teslim olmuşum diyen birinin sevmemeside pek akıl karı değil.
|
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|