Orijinalini görmek için tıklayınız : Asker Provokasyondan Vazgeçmiyor!
Özgür Çağrı
11-17-2010, 12:26
Mustafa Kemal Atatürk'ün Diyarbakır'a gelişinin 73. yıldönümü törenlerle kutlandı. Tören yürüyüşü sırasında askerlerin 'Ne mutlu Türk'üm diyene', 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' sloganları atması dikkat çekti.
http://haksozhaber.net/images/news/23479.jpg
Diyarbakır Garı'nda düzenlenen törende, Atatürk'ün Diyarbakır'a trenle gelişi canlandırıldı. Diyarbakır Garı'ndaki törenin ardından askerler ve öğrenciler, askerî bando eşliğinde İstasyon ve Ekinciler caddelerinden geçerek, Anıt Park'a yürüdü. Yürüyüş sırasında marşlar okuyan askerî tören takımı, zaman zaman 'Ne mutlu Türk'üm diyene', 'En büyük Türk Atatürk', 'Büyük Türk milletinin emrindeyiz', 'Vatan, sana canım feda', 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz', 'Ordu millet el ele' ve 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' diye tempo tuttu. Anıt Park'taki Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasıyla tören sona erdi.
Beylerbeyi
11-17-2010, 12:36
Diyarbakır'da ve kentin tamamına yakınının Kürtler tarafından oluşturulduğu bölgelerde "ne mutlu türküm diyene" diye zırvalamak, Kürtlere yapılmış bir hakarettir.
İntifada
11-17-2010, 15:16
Mustafa Kemal Atatürk'ün Diyarbakır'a gelişinin 73. yıldönümü törenlerle kutlandı. Tören yürüyüşü sırasında askerlerin 'Ne mutlu Türk'üm diyene
kafaya bak arkadaş ya...
Benim niye haberim olmadı bundan ? :) Çok üzüldüm habersiz kaldığım için..
Evet başlıkta da denildiği gibi yapılan şey provakasyon.. Onca Kürt halkının yanında sen kalk inatla 'ne mutlu türküm diyene' gibi insanları tahrik edici sözler söyle.. Sonra da bu kürt halkı neden şöyle yapıyor böyle yapıyor diye yeri göğü inlet..Güzel taktik (!)
sehre gelisinin 73. yili :) acaba seneler sonra mustafa kemalin sehre gelisinin 42343242337. yilida kutlanacakmi merak ediyorum.. bu arada topu topu bir kezmi gelmis onuda merak ediyorum :)
Beylerbeyi
11-18-2010, 13:18
sehre gelisinin 73. yili :) acaba seneler sonra mustafa kemalin sehre gelisinin 42343242337. yilida kutlanacakmi merak ediyorum.. bu arada topu topu bir kezmi gelmis onuda merak ediyorum :)
gazi köşkü diye bi yer var D.Bakır'da. yanlış hatırlamıyorsam topu topu 11 ay kalmış orada. tüm tepeyi Kemal kendine ayırmış. Aşağıdan Dicle nehri akıyor. milletin açlıktan kırıldığı bir dönemde Kemal'in şaşalı yaşamını görünce insanın gözleri yaşarıyor :)
sadece d.bakır'da değil, Türkiye'nin birçok ilinde kendisine tahsil edilmiş köşkler var. ama diyarbakırdaki gazi köşkünü gidip gezmeni tavsiye ederim dostum. ekonominin çok kötü olduğu bir zamanda Kemal için yapılan ihtişamlı yapıyı yerinde görmeni isterdim :)
Efkâr-ı Mütemadi
11-18-2010, 14:27
Bazen kürtlere hak vermemek elde değil gerçekten...
gazi köşkü diye bi yer var D.Bakır'da. yanlış hatırlamıyorsam topu topu 11 ay kalmış orada. tüm tepeyi Kemal kendine ayırmış. Aşağıdan Dicle nehri akıyor. milletin açlıktan kırıldığı bir dönemde Kemal'in şaşalı yaşamını görünce insanın gözleri yaşarıyor :)
sadece d.bakır'da değil, Türkiye'nin birçok ilinde kendisine tahsil edilmiş köşkler var. ama diyarbakırdaki gazi köşkünü gidip gezmeni tavsiye ederim dostum. ekonominin çok kötü olduğu bir zamanda Kemal için yapılan ihtişamlı yapıyı yerinde görmeni isterdim :)
bilmemmi ayni köskten trabzonda da var topu topu bir hafta kalmis ama su anda müze olarak hizmet veriyor.. trabzonun en güzel yerinde gerci gazi eski bir gemiyle samsuna cikti bu kadar lüksüde hor görmeyelim :)
Vay bee provakasyonmuş Trabzonda - Rizede laz'lar var ordada asker yürüdüğünde provakasyon olmuyor .
Ülkenin ismini TÜRKİYE provakasyon olmuyor .
Okulda çocuklarınız andımız okurken provakasyon olmuyor Asker önemli bir günde yürüken söylediği söz provakasyon oluyor
KUSURA BAKMAYIN ASKERDE FELAN SUÇ YOK SİZİN İÇİNİZ FESAT ...
Terennüm
11-19-2010, 11:58
Vay bee provakasyonmuş Trabzonda - Rizede laz'lar var ordada asker yürüdüğünde provakasyon olmuyor .
Ülkenin ismini TÜRKİYE provakasyon olmuyor .
Okulda çocuklarınız andımız okurken provakasyon olmuyor Asker önemli bir günde yürüken söylediği söz provakasyon oluyor
KUSURA BAKMAYIN ASKERDE FELAN SUÇ YOK SİZİN İÇİNİZ FESAT ...
ezel kardeşim sen hiç doğuya gittin mi?
Asi_isyankar
11-19-2010, 12:00
Ne mutlu İngilizim diyene...
Bilmiyorum o muhteşem filmi seyrettiniz mi.
Gerçek bir olayı anlatıyordu.
Daniel Day Lewis’in oynadığı film, üç İrlandalı serserinin hiç ilgileri olmayan bir suçtan yakalanıp mahkûm olmalarının hikâyesiydi.
İngiliz askerlerinin gittiği bir pub bombalanıyordu ve ufak tefek suçlar işleyen üç oğlan saldırıdan sorumlu tutuluyordu.
O serseri oğlanlardan birinin hapishanede nasıl değiştiğini, nasıl “bilinçlendiğini”, nasıl başka biri haline geldiğini izliyordunuz.
Film çok güzeldi ama özellikle bir sahne beni çok irkiltmişti.
Polis genç oğlana soruyordu:
“Nerelisin?”
Genç oğlan da cevap veriyordu:
“Dublinliyim.”
Polis şöyle bir bakıyordu oğlana:
“İngilizsin yani...”
Bizim ülkemizde de sanırım buna benzer konuşmalara çok rastlanmıştır.
“Nerelisin?”
“Diyarbakırlıyım.”
“Türksün yani...”
Dublinlilerin çoğu İngiliz değil İrlandalı, Diyarbakırlıların çoğu da Türk değil Kürt.
Biri İngiliz vatandaşı, diğeri de Türk vatandaşı olabilir.
Ama ırkları, kültürleri, gelenekleri, dilleri, lehçeleriyle onlar vatandaşı oldukları ülkenin çoğunluğundan farklılar.
Ne yazık ki “devlet” denilen tuhaf “şey” farklılıklardan pek hoşlanmıyor.
İstiyor ki vatandaşlar “tek tip” olsun.
Kavga da bundan çıkıyor zaten.
Çünkü büyük ülkelerin vatandaşlarının bazılarının dini farklı, bazılarının dili farklı, bazılarının ırkı farklı.
Ve, onlar haklı olarak bu farklılık kabul edilsin istiyorlar.
Devletle, vatandaşlarının bir kısmı arasındaki anlaşmazlık buradan çıkıyor.
Çok kan dökülüyor.
İngiltere’de de döküldü.
Burada da döküldü.
Bizde hâlâ da dökülüyor.
İngiliz polisi, “Dublinliyim” diyen çocuğa “İrlandalısın demek ki” dese bu kadar kan dökülmeyecekti.
Ya da Türk polisi, “Kürtsün yani” dese...
Devlet bunu demek istemiyor.
Sonuna kadar direniyor.
Neticede hayatın gerçeği kendini kabul ettiriyor.
Biz uzun yıllar Kürt diye bir ırk olduğunu inkâr ettik.
Kürtçe diye bir dilin varlığını kabul etmedik.
Zavallı Ahmet Kaya’yı “Kürtçe şarkı söylemek istiyorum” dedi diye genç yaşında ölüme gönderdik.
Geçenlerde televizyonda Ajda Pekkan’ı Aynur’la birlikte Kürtçe şarkı söylerken gördüm.
Çok da güzel söyledi.
Ne dünya yıkıldı, ne Türkiye bölündü.
İnsanların Kürtçe şarkı söyleyebileceğini on yıl önce kabul etseydik en azından Ahmet Kaya’yı kurtarırdık.
Ama devletler, “farklı” olanın burnunu sürtmek istiyor.
“Benim istediğim gibi olacaksın” diyor.
Bunu epeyce abartıyor da.
Eğer Kürt vatandaşların çoğunluğunun yaşadığı Güneydoğu’ya giderseniz, özellikle askerî birliklerin yerleştiği bölgelerdeki bütün tepelere aynı cümlenin yazılmış olduğunu görürsünüz.
“Ne mutlu Türküm diyene.”
Bu lafı Kürtlere her gün okutuyorsunuz.
Tamam, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşı onlar, ama Türk değiller.
Kürtler.
Ve Kürt olmaktan mutlular.
Onlar ancak “ne mutlu Kürdüm diyene” diyebildikleri zaman Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan mutluluk duyacaklar.
O güne dek hep huzursuz yaşayacaklar, hep kendilerini yabancı hissedecekler, hep birinin kendilerini “zorladığı” duygusunu içlerinde taşıyacaklar.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geçenlerde Kürt meselesinde “iyi şeyler olacağını” söyledi.
Bizim Ankara büromuzun öğrendiğine göre bu “iyi şeylerden” biri dağlara taşlara yazılan “ne mutlu Türküm” lafının azaltılması olacakmış.
Bence azaltılması hatta o bölgeden tümüyle kaldırılması çok yerinde olur.
“Ben Kürdüm” diyen birine sürekli olarak, “ben Türküm demedikçe mutlu olamayacaksın” demek “mutlu” bir sonuç vermiyor çünkü.
Artık devletin şu basit gerçeği kabul etmesi gerekiyor.
O insanlar Kürt.
Ve, “ben Kürdüm” diyerek mutlu olmak istiyorlar.
Kürtlerin mutluluğu, Türklerin mutsuzluğu anlamına gelmiyor.
Kürtler Kürt olarak, Türkler Türk olarak mutlu olsunlar, ne çıkar bundan?
Önemli olan insanların mutlu olması değil mi?
Nasıl mutlu olacaklarına devlet bıraksın da insanların kendileri karar versinler.
Böyle yapabildiğimizde “iyi şeyler” olacak.
İyi şeyler olmasını özledi insanlar.
Bu ülkede çok fazla “kötü şey” oldu çünkü.
http://www.taraf.com.tr/fotoraflar/yazarlar/ahmet-altan_220_b.jpg (http://www.taraf.com.tr/ahmet-altan/)
KUM SAATİ 15.03.2009
Ahmet Altan (http://www.taraf.com.tr/ahmet-altan/)
Ne mutlu İngilizim diyene...
Vay bee provakasyonmuş Trabzonda - Rizede laz'lar var ordada asker yürüdüğünde provakasyon olmuyor .
Ülkenin ismini TÜRKİYE provakasyon olmuyor .
Okulda çocuklarınız andımız okurken provakasyon olmuyor Asker önemli bir günde yürüken söylediği söz provakasyon oluyor
KUSURA BAKMAYIN ASKERDE FELAN SUÇ YOK SİZİN İÇİNİZ FESAT ...
özel gün mü :) yok hadi milli bayramlar olsa, kurtulus günü olsa eyvallah ama gazi nin sehre girisinin 73. yili yok birilerinin dedigi gibi ak parti yeni bir cumhuriyet kurdugunu varsayarsak bundan 90 yil sonra diyarbakirda recep tayyib erdoganin ilk mitinginin 100. yili kutlamalarimi olmasi gerekiyor..
Sırf olay çıkarmak için her kanattan her türlü yol deneniyor.
Geçenlerde de şeye şahit oldum.
Bir tane Kürtçe gazete miydi neydi.
Çıkarılmış.
Koskoca diyarbakırda dağıtacak yer bulamamışlar.
Emniyet Müdürlüğünün önünde 4-5 genç bağırıp bildiriyordular.
Yani onun provakasyon olduğu apaçık aşikar.
Yani emniyet müdürlüğünün ne on metre aşağısı nede yukarısı.
Tam önünde.
akobalı-akkurt
11-19-2010, 12:47
asker bir kere tanımsız bir meslek ifa ediyor...
tanımı olmayan bir işin ifa sıda ihanetdir...
kalkıp şehadet ile laikliği aynı cümle içinde kullanması dahi , şaşkınlığın ve paniğin adeta zirvesidir...
asker şaşkınlık ve panik içinde ise akrep leşir etrafınıda zehirler bulamazsa kimse kendinide sokar...
diyarbakırdada son durum budur...
.
vBulletin v3.8.4, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.