Ben Peygamber Efendimizin küstüğü ya da gönül koyduğu insanlarla ebediyen küs dargın kaldığını filan söylemedim zaten nerden çıkardınız. Olayı nasıl anlayıp nereye çekmişsin arkadaşım pes.

Tebuk seferine katılmadığı için Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hakkında ayet nazil oluncaya kadar Kab Bin Malik ile 50 gün konuşmamıştır. Değil efendimiz diğer sahabelerde konuşmamıştır. Tevbe Sûresi’nin 103. âyeti nazil olunca müjdeyi vermiştir.

Şimdi bu olay nedir? Bu dediğimde ne yanlış var. İftira yönü nedir?

Ha yazılarımız bu üslupta gittiği sürece sıkıntı yok. Bazen işin dozu karşılıklı kaçamakta, ikimiz içinde yanlış.

Anlamamakta neden bu kadar ısrar ediyorsunuz? Kendiniz söylüyorsunuz ayet nazil oluncaya kadar peki ayet nazil olduktan sonra küsmüşmü? Hayır.

Bahsettiğiniz olay şudur; Kab bin Malik r.a neden katılamadığını Resulullah s.a.v efendimize anlatıyor. Fakat burada kendisine küsülmüyor. Fıkıh kurallarında Kab bin Malik r.a hazretlerinin cezası nedir bilmiyorum fakat bu olayda kendisine küsülmediğine eminim.



- Vallahi, biliyorum ki, bugün yalan söyleyip sizi memnun etsem de Allahü teâlâ sizi bana gücendirebilir. Eğer doğrusunu söylersem siz bana kızacaksınız.
Lâkin ben doğruyu söylemekle Allah'tan hayırlı netîce beklerim. Yemin ederim ki, gazâdan geri kalmam için hiçbir özrüm yoktu. Hiçbir zaman, sizden ayrılıp kaldığım zamandakinden daha kuvvetli ve zengin değildim.
Kâ'b Resûlullah'a doğruyu söylerken gözleri önünde, ba'zı münâfıklar yalan mâzeretlerle Peygamberimizin huzuruna çıkmışlar; Peygamberimiz de bunların bu mâzeretlerini kabûl ederek kalblerinde yatan niyeti Allah'a havâle etmişti. Fakat Kâ'b Allah ve Resûlü huzurunda doğruluktan ayrılmadı.
Kâ'b bin Mâlik'in bu şekilde mâzeret belirtmemesi üzerine Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
- İşte Kâ'b doğru söyledi. Kalk, Allahü teâlâ senin hakkında hükmünü verinceye kadar bekle!

Rabbinin hükmünü bekle diyor sana küstüm demiyor.