![]() |
#11 | |
![]() Hz. İsa'nın şahsen nüzûlünü, Cenâb-ı Hakk'ın hikmetine aykırı bularak, bu nüzûla 'şahs-ı mânevî' nüzûlü olarak bakmışlardır. Bazıları da âyet ve hadisleri daha değişik şekilde te'vil etmişlerdir. Günümüz âlimlerinden Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri ise, daha farklı bir yorumda bulunarak Hz. Mesih'in nüzûlünün şahsen olacağını nefyetmemekle beraber, daha çok şahs-ı mânevî üzerinde durmuş ve Hz. Mesih'in nüzûlünü, Hıristiyanlık âleminin İslâm'a iktida etmesi şeklinde anlamıştır.
Üstad, temelde meseleye böyle yaklaşırken, nüzûl keyfiyetiyle alâkalı hadislerde zikredilen Şam'da Ak Minare'ye inmesi, bir atın üzerine binmesi.. vb. hususlarda da kat'iyen tafsilata girmemiştir. Bu konuda zannediyorum sadece o değil; daha başka muhakkikler de, sû-i istimale yol açar ve ileride büyük bir yalan olarak yüzümüze çarpılır düşüncesiyle, her zaman dikkatli davranmış ve bu türlü konularda gereksiz yorumlara girmemişlerdir; girmemişlerdir zira bilinen bir gerçektir ki Efendimiz (sav), gaybtan verdiği haberlerde, açık ve herkesin anlayabileceği bir dil kullanmamış; aksine olay ve hâdiseleri bir temsil ya da müteşabih bir ifadeyle anlatmıştır. Hem Üstad, hem de diğer muhakkikîn, Hz. Mesih'in nüzûlüyle alâkalı bir kısım müteşabih, ya da muğlak ifadelerin, bazı ravilerin tevili olduğu ve yine bir takım isimlerin de onlar tarafından hadise sokulduğu görüşündedirler. Dolayısıyla da, hadiste geçen Şam, minare, at.. vb. isimler, bu çerçevede değerlendirilebilir. http://tr.fgulen.com/content/view/3282/18/ Yani hem Bediüzzaman hem Gülen Şam da Ak minareye inecek bir hz.isa ifadelerine çok itiabr etmemişlerdir Yok eğer bu tür ifadeleri dinin bir emri ve gereği olarak görenler var ise onları ŞAM'da Ak Minare nöbetine davet edebiliriz.. Alıntı:
Üstad 3 farklı görüşüde aktarmış ancak kendi görüşünü de söylemeden geçmemişdir Kendi görüşü ise açık |
||
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|