Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 06-22-2018, 06:31   #20
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak sabah.com.tr ERHAN AFYONCU
Fransa asırlardır bize Fransız kaldı

Fransa, müttefikimiz olmasına rağmen Suriye’de YPG taraftarı 17. yüzyılda da bizimle müttefikti ancak savaşta olduğumuz Venedik ve Avusturya’ya yardım etmişti fransa16. yüzyılda osmanlı yardımıyla varlığını devam ettirdi Ancak Fransızlar, 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı düşmanlarının yanında yer aldı ve OSMANLIYI ARKADAN VURDU
Fransa, "Güneş Kral" lakaplı 14. Louis zamanında Girit'te Osmanlılarla savaşan Venedikliler'e yardım gönderdi. Fransa'nın görünürde Osmanlı ile dosttu ancak gizlice Venedik'e yardım ettiği Osmanlı için bunu ispatlamak kolay değildi. Çünkü Fransa mektuplarında özel şifre kullanıyordu bunu bilen çok az kişi vardı. 1656 ile 1661 yıllarında sadrazam Köprülü Mehmed Paşa bu şifreleri çok ilginç bir yolla çözdürdü.

Köprülü Mehmed Paşa hem fransızların kendisine yaptığı saygısızlığın ve Venedik'e gönderilen yardımların hesabını sormak için fırsat kolluyordu 658'de Girit'teki savaşta Venedik hizmetinde bulunmuş Vertamont adlı Fransız asker Köprülü'ye önemli bir hediye sundu: Venedik'in Fransaya teslim edilmek üzere, şifreli mektup.verdi ve Müslüman olmak istediğini söyledi.sorguda Venedik-Fransa işbirliğini doğruladı Fransanın Venedikliler'e gizlice yardım ettiğini haber verdi. şifreli mektupları sadrazama teslim etti. Ancak şifreler çözülemedi. Venedik elçileri Yedikule'ye götürüldü sadrazam fransız elçisi baba La Haye'in zindana atılmasını emretti elçi ve oğlu aynı kaderi paylaştı. Köprülü Paşa, Erdel seferine çıktı geri dönene kadar elçi ile oğlu zindanda bekletildiler.

Sadrazam muzaffer bir şekilde Erdel seferinden Edirne'ye döndü La Haye ve oğlu için ricacılar geldiler. Sadrazam, serbest bırakılmalarını emretti. La Haye ve oğlu sadrazamın emriyle serbest bırakıldılar ve her ikisi de Köprülü'ye teşekkür etmeden hemen Edirne'den ayrıldılar. sadrazam baba-oğulun peşini bırakmadı, elçilikten alınmasını sağladı. Elçi La Haye Yedikule zindanlarında bekletildi. Çünkü İstanbul'u terkedeceği günlerde Fransız gemisi yasak olmasına rağmen Türk malları ile şehirden ayrılmıştı ve bunun cezası La Haye'e kesildi. Sabık elçi Yedikule'den para cezası ödeyerek kurtulabildi ve 1660'da Fransa'ya döndü.
Fransa kralı 14. Louis Venedikliler'in yanısıra bir numaralı düşmanları Avusturya'ya Osmanlı karşısında yardım edecekti.Sadrazam Fazıl Ahmed Paşa, 1663'te Avusturya seferinde Uyvar'ı fethetti. Viyana'nın surları fethe uygundu. Osmanlı ordusu, Sengotar'da Avusturyaya karşı üstünlüğü ele geçirdiler. Ancak Avusturya'ya hiç ummadıkları bir ülkeden yardım geldi Fransız yardımı Avusturya'yı bozgundan kurtardı ve savaşı aleyhimize çevirdi.

Kaynak sabah.com.tr ERHAN AFYONCU

Sanatçılarımız Çanakkale’de de Mehmetçik’leydi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sanatçılar, yazarlar ve sporcularla Afrin operasyonuna katılan askerlerimizi ziyaret etmesine anlamsız tepkiler geldi. Halbuki 1915 Temmuz’unda Mehmet Emin Yurdakul, Çallı İbrahim, Ömer Seyfettin ve Orhon Seyfi Orhon gibi isimler 16 yazar, şair, ressam ve bestekâr Çanakkale cephesinde, Arıburnu ve Seddülbahir’de 10 gün geçirdi Sanatçı ve yazarlarımız Hatay'a giderek Mehmetçiği ziyaret etmeleri haksız ve anlamsızca eleştirildi. Bu ülkenin kanlı bir darbe teşebbüsü geçirdiği, bizi etkisiz hâle getirmek için planlar yapıldığı ve 100 yıl önce olduğu gibi ölüm-kalım mücadelesine girdiğimiz nasıl görülmez ve hassasiyet gösterilmez.Sanatçı ve yazarlarımızın cephedeki askerlerimizi ziyareti eski bir geleneğimiz.

Birinci Dünya Savaşında yazar ve sanatçılarımız Çanakkale cephesinde Mehmetçik'le 10 gün geçirmiş dönüşde Türk kahramanlığını kaleme almışlardı. 1915 Haziran'ının sonlarında 30 kadar yazar, şair, ressam ve bestekâr Türk kahramanlığını ölümsüzleştirmek için Çanakkale cephesine davet ediliyordu. Davet edilenlerin 16'sı davete uydu. Bunlar "Ben bir Türk'üm, dinim cinsim uludur" mısrasıyla bir nesli etkileyen şair Mehmet Emin Yurdakul, yazar ve düşünür Ağaoğlu Ahmed, Çallı İbrahim, Ömer Seyfettin, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Orhon Seyfi Orhon, şair Enis Behiç Koryürekdi. Heyet 11 Temmuz günü Sirkeci Garı'nda Çanakkale cephesine doğru hareket etmek için buluştu. üniformaları vardı.

Uzunköprü istasyonunda trenden inen heyet bombardımandan isabet almış Süleyman Paşa ve Namık Kemal'in türbelerini ziyaret ettiler. cepheye vardılar.Heyet mensupları, Arıburnu cephesinde top ve kurşun seslerine şahitlik ettiler. Seddülbahir cephesine doğru yola çıktılar. Muharebe alanlarını gezdiler. Dürbünle düşmanı gözlemlediler. Esir alınan yaralı düşmanlara şahit olmuşlardı.
Havan atışlarında Mehmetçiklerimiz "Bizim kara oğlan gidiyor" diye sevinçle bağırmaktaydı.
Heyet, Çanakkale cephesinde Türk askerinin kahramanlığına ve cesaretine şahit olmuşlardı. Konuştukları askerler Balkan Savaşı'nı silmek ve vatanı kurtarmak için kendisini hiç çekinmeden öne atmıştı. kahraman bir Metmedçiğimiz yarasının sarılmasını "Ko aksın Balkan Muharebesi'nin karasını ancak bu kan siler" diyerek reddetmiş ve savaşmaya devam ederek şehit olmuştu.

Heyettekiler kendi aralarında Balkan hezimetinden sonraki mücadele ruhunun nasıl meydana geldiğini tartışmışlardır. Cephede 10 gün geçiren heyet İstanbulda 1915 sonbaharında Harp Mecmuasını yayınlarlar.Çanakkale cephesinin en ilginç anılarından birisi Albay Mustafa Kemal'in mızıka eşliğinde askerine yemek yedirmesidir. sıkışıp kalan İngilizler, mızıka sesleri üzerine sinirlenerek tepeyi ateşe tutmaktaydı Esir edilen İngiliz subayı, Türkler'in mızıka çalması üzerine komutanlarının onları futbol oynamaları için tazyik ettiklerini, ve kendilerine pahalıya mal olduğunu anlatmıştır.
Ali Canip ve Mehmed Emin beyler, Esad Paşa'nın karargâhından Mustafa Kemal ile görüştü Mustafa Kemal heyeti Cesarettepesi'ne davet etti, ancak Esad Paşa yolun tehlikesinden dolayı yazar ve şairlere müsaade etmedi. Heyet, Arıburnu'ndayken asker olan Şair Ahmed Haşim'le de karşılaşmıştır.

Çanakkale'yi savunanların cesareti, yiğitliği, kahramanlığı dünyayı hayran etti. düşmanların parmağı ağzında kaldı. Times, Le Temps gibi meşhur İngiliz ve Fransız gazeteleri itiraf ediyor ki Birinci Dünya Savaşı'nın en önemli, en kanlı, en ateşli safhaları Çanakkale'de yaşanmaktadır. hiçbir yerde Çanakkale'de olduğu kadar faaliyet, sebat ve inatla gösterilmemiş hiçbir yerde Çanakkale'de olduğu kadar kahramanca ve cesurca direniş ve savunmayla karşılaşılmamış düşman zayiat vermemisdir. Çanakkale muharebelerinin dünya tarihinde benzeri yoktur. her taraftan şarapneller, gülleler, bombalar, kurşunlar yağar denizde dretnotlar sahilde ağır toplar mitralyözlerden gökte uçaklardan sürekli cehennemî ateşler saçılıyorken süngüyle hücum ederek düşman siperini ele geçirecek kadar yiğitlik ve kahramanlık gösterebilecek asker görülmemiştir.

Bu harikayı göstermeyi başaranlar, dünyanın her tarafından şan ve şerefleri yükselen kahramanlık hikayeleri dillerde dolaşan Türk aslanlarıdır. Başkumandan vekili ve Harbiye Nâzırı Enver Paşa dünyayı hayretler içinde bırakan Çanakkale savunmasındaki kahramanlıkları sonsuza kadar yaşatmak üzere teşekküre layık bir tedbir düşünmüşlerdir. Görevlerini, askerlerimiz gibi fedakârca yerine getirme imkânı bulamayan genç şairlerimizi savaş alanına davet etmişlerdir. iki ressam, iki musikişinas, ve sinematografçı da davetli olarak savaş alanına gideceklerdir. Arkalarında işaret bulunacaktır.heyet, bir hafta savaş alanlarını gezerek kahraman askerlerle görüşecek ve sonra ilhamlarını, gözlemlerini, anlatacaktır. Bunların eserlerini yayımlamak için harp dergisi düşünülmektedir. Şairler şiirlerini, yazarlar duygularını yazarken, bestekârlar kahramanlıkları besteleyecek, ressamlar gördüklerini resim sanatının diliyle tasvir edecekldir.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı