Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri
*Medine'ye ulaşan Selman-ı Farisi* Resulullahı arayışını şöyle anlatır:*Bir gün, hurma ağacına çıkmıştım Sahibim, Evs ve Hazrec kabileleri helak olsunlar.*Mekke'den* Kuba'ya geldi. Peygamber olduğunu söylüyor. kabileler de O'nu kabul edip dinine giriyorlar..." diye konuştular.sözleri işitince, Sahibim bana; "Neyine lazım, diyerek tokat vurdu.*
*akşam olunca, Kuba'ya vardım. Resulullahın yanına girip; "Senin yanında fakirler vardır. hurmaları sadaka getirdim" dedim.*Resulullah, eshabına"Geliniz hurma yiyiniz" buyurdu. Fakat kendisi hiç yemedi.* İşte bu peygamberlik alametiydi*Efendimiz Sadaka kabul etmiyor" dedim.bir miktar hurma alıp, Resulullah'a getirdim. hediyedir" dedim.*Eshab ile birlikte yediler. "hurma yirmi beşdi. hurma çekirdekleri bin kadardı. efendimizin mucizesiyle hurma artmıştı. İşte bu peygamberlik alametiydi *Resulullah Cenaze defnediyorlardı. Nübüvvet mührünü görmeyi arzu ettiğim için iyice yaklaştım. muradımı anlayıp, gömleğini kaldırdı. Mübarek sırtında nübüvvet mührünü gördüm. öptüm ve ağladım.Kelime-i şehadeti söyleyerek Müslüman oldum.**Selman-ı Farisi, Müslüman olunca, köleliğe bir müddet devam etti. Peygamberimizin; "Kendini kölelikten kurtar ya Selman!" buyurması üzerine, sahibinden azadlık istedi Yahudi sahibine üç yüz hurma fidanı yetiştirip, kırk ukiye altın vermesi şartıyla kabul etti.
*efendimiz* Eshabına; "Kardeşinize yardım ediniz" buyurdu. üç yüz hurma fidanı dikildi. Sonra da salman-ı farisinin tanımadığı biri altın verdi.*
efendimiz "Bu altını al borcunu öde!" buyurdu.*
*Selman ra "Ya Resulallah! altın Yahudinin istediği ağırlıkta değil" deyince, efendimiz altını mübarek diline sürdü. "Al bunu! Allahü teâlâ borcunu eda eder" buyurdu.*Selman altını sahibine verdi ve kölelikten kurtuldu.Eshab-ı Suffe arasına katıldı.*
*efendimiz, Kur'an-ı kerimi öyle güzel, öyle tatlı ve tesirli okurdu ki, O'nu dinleyen gayri müslimler hayran kalırdı. O'nu dinleyerek Müslüman olurlardı
*Hazret-i Bera anlatır yatsı namazından sonra efendimizi, Tin suresini okurken dinlemiştim. Öyle güzel okuyurdu ki, sesi ve okuyuşu O'ndan daha mükemmel olan kimse dinlemiş değildim."
*Eshab-ı kiramda sesi çok güzel olan, Kur'an-ı okurken ağlayan ve ağlatanlar pek çoktu. Bunlardan birisi,Hudayr idi. Bir gece, atın yanında Bekara suresini okudu Okurken at ürktü. Ve kuraan sesiyle sakinleşti.**Kuraan okununca Gökyüzünde bulutlar kandil gibi parıldar ve parıldayan nurlar semaya yükselirdi *efendimiz buyurdu ki: "Onlar melekler kuraan okununca Senin sesine yaklaşmışlardı. okumaya devam etseydin, sabaha kadar seni dinlerler, insanlar da onları görür ve seyrederlerdi. Onlar, halkın gözlerinden gizlenmezlerdi."
|