|
Kaynak buldumbuldum.com
Ünlü Şairlerin Babalar Günü Şiirleri
İnsan sevdiği şeylerin değerini onları yitirdiğinde anlarmış. babanız şuan yanınızdaysa, her an yanınızdan ayrılacakmış gibi onu kucaklayın… Sadece babalar gününde değil, her gün babanıza onu sevdiğinizi söyleyin. Hayat kısa ve biz hayata etişmeye çalıştıkça etrafımızdaki insanların yokluğuyla boşluğa düşüyoruz. Herkesin gidişi sizi üzer ama anne ve babanın gidişi yüreğinize oturur.
Ardınızda keşkelerbbırakmayın, sevdiklerinizi her gün kucaklayın babanıza onu ne kadar çok sevdiğinizi can-ı gönülden hissettirin *
Sabahattin Ali ~ Babam İçin
Allahım bugün, zavallı ömrümün En matem günü.
Elim böğrümde bugün haber aldım
Babamın öldüğünü. Bitti hayatın tadı,
kalmadı, Dudağımda tebessüm.Kalbim oyuldu
Aman Yarabbi, Ne acıklı imiş ölüm
Yüzümü okşayan el toprak oluyor.
vücudum kadar Bana yakın olanlar,
uzak oluyor.Ah Baba dün göğsündeydi başım
İnan babacığım, inan,ateş Kuruttu gözyaşımı…
Rıfat Ilgaz ~ Baba
Küçük işler peşinde harcadın altmış üç yılını
mum sattın, kürek çektin kul oldun bir kapıya
kaplarını doldurmadın vaktinde sessizce göçtün
ne ölümün geçti gazeteye ne dokuz göbek soyun
kötü mü olurdu beş on para ayırsaydın kenara
kara günler için başımızı sokacak ev bıraksaydın
sokakta kalmış değiliz adını herkes hatırlayacak
bir dikili çöpün bile yok yeryüzünde
mezar taşından gayrı unutulup gideceksin
seni aydan aya hatırlatan cüzdanda olmasa
ne ham bıraktın, ne hamam arsa da kalmadı
borcun bile yoktu neyinle övüneyim
memurdun kolculuktan yetişme kimlere laf edeyim
Necip Fazıl Kısakürek ~ Babadan Oğula
Eve dönmez bir akşam; Ve gün yüzlü çocuğu Sorar Nerede babam Gelir, derler çocuğa Baban attada
Uzar gider batta Ve neler neler olmaz Ve kim bilir
Bir mahşer gerisinde Babası döner bir gün,
Hayatta En Çok Babamı Sevdim ~*Can Yücel
Hayatta en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi bir çocuk
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici- hep acele işi!
Çağın en güzel gözlü müfettişi
Öylece ezberledim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu
40’ı geçerse ateş, çağrırlar İstanbul’a
helalleşmek isterdi oğluyla!
Tifoyken başardım aşk oyununu
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim,
Hayatta en çok babamı sevdim…
*Babama Selam Söyle ~ İclal Aydın
Karlı bir akşamdı Ankara’da Son kez yürümüştük,
Bitmesin istediğimiz yolda.
Kısacık anıları sığdırmıştık.
Yazarsın demiştin.Bende yazarım sık sık.
Ağlıyordum görmeyesin diye kaldırmadım başımı.
Elimi sıkıca tuttun, Anlıyordun….
Ayrılığa dayanmıyordu kalbim,
Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin,
Kelebekleri kitap arasında kurutma,
Sık sık fotoğraf çektir, yolla bana,
Kitaplarım sana emanet,
İncitme kimseyi, kin büyütme kalbinde…
Beni bekle…Yol bitti, gidiyordun artık; gittin
Sokakta gördüklerimi, filmlerdeki aktörleri
sen sandım bir süre, Kin büyütmedim söz verdim
Kitaplarını okudum, kelebeklerine dokunmadım,
Öğrendiğim çiçeklere yenilerini ekledim,
En çok fesleğeni, akşam sefasını sevdim.
Seni beklerken öğrendim,
Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam…
Nasıl olsa bulacaktır diye, seslendim
Uçak, babama selam söyle!
Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim adam…
Bir bilsen seni nasıl özledim…
Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti,
Kitapların, kelebekler gibi kar taneleri,
Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım
Selamını aldım babacığım,
Kin büyütmedim kalbimde….
Küçük kızının gözleri hala senin çiçeklerinde.
Uçak, babama selam söyle!
*Babama ~ Ahmet Selçuk İlkan
El etek öpmeden geldin bu günlere,
Küçülmeden tutkularına,Yenilmeden ihtiraslarına,
Mahçup olmadan kendine, ve dostlarına.
Alnında ter, Gözünde ışık, Gönlünde gurur,
Olursa işte böylesi olur…
Baba ~ Nazım Hikmet
Baba Her yılbaşında Sana söyleyecek tek Sözüm
Seni ne kadar çok seversem O kadar Çok olsun ömrümden geçen yıllar…’Baba Babam, ağabeyim,
Ne zulüm, ne ölüm, ne korku Başımı eğmez
Yalnız senin elini öpmek için Eğilir başım
Babam, ağabeyim, kardeşim Arkadaşım
Ağlamalar ~*Hasan Hüseyin Korkmazgil
Gördüm babaların ağlamasını
Dalları düğüm düğüm Gövdesi kahve falı
Bir zeytin ağacını köklemek var ya
Sökmek var ya sarp yamaçtan ardıcı
Kazma vurmak beş yüz yıllık meşeye
Acısı duymak var ya kopmanın
Babaların ağlaması işte o
Babaların ağlaması öyle zor”
Diyalog ~ Özdemir Asaf
Babam öldüğünde aylardan Hazirandı,
O elli dördündeydi, ben yedi.
Bir ışık söndüğünde yol yandı.
O kedi bunları nasıl da bildi.”
|