Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-31-2009, 15:49   #3
Kullanıcı Adı
u.esra
Standart
aydınlık

otuz üç yaşındaydı

omuz omuza tosluyorduk karanlığa
ölüm aklımızda son sıralarda

bir gün tebessümü aradık
ve anladık gitti onunla

o kocaman çantana sıkıştırıp
sağ yan meleğinden kalma evrakları
gitmek kolaydır aydın
bu kıyıda sensiz kalmayı
deneyebilir misin bizimle

şimdi yürürken üstüne çirkinliğin
böyle boş bir yanımız
ve gidiyorsun sen
mütevekkil / alnı açık / telaşsız

elimiz tutuşturduğun
sonsuza uzanan
alevden urganla
kalmayı dene burda
kalmayı dene çelikten
dualara tutun da

kuşların sesleri işaret olsun
kesik sevgi cümlesisin aramızda
güne aydın deyişimiz ondan
ölüm seni giyindi güzellik yarışında

ıssız ovalar boyu boşluk
burkulmuş nehir damla damla
nasıl düşer kayadan
içinden yanar şikâyetsiz dağ
aydın diye sesleniriz
güneşle yağmur birlikte yağar

yırtılmış bulutları
kıskandıran gözlerle
yürek yırtığında
saklı durur duruşun
öyle mütevekkil
alnı açık / telaşsız

seni sıradan olmayan dostlara
sıradan olmayan düşmanlıklara anlatacağım
kirsiz maviye / çizgisiz kağıda
ve gözlerin kadar yeşil bu dinmeyen yağmura

kuşlar uçar kader derim
gidersin kader derim
burda ben giden dost
acıya hayat derim


Ahmet Mercan
u.esra isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla