Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-02-2010, 00:05   #10
Kullanıcı Adı
İntifada
Standart
Dİğer konuların cevapları hem çok uzun hemde referandum paketiyle alakası yok...
Hem pek bilgimde yok diğer maddelerle alakalı ve şu an araştırmaya üşeniyorum...
O konualrdada ısrarcı olursanız cevaplarını veririz...
Gelelim paketle alakalı eleştirilerine sahte şeyh haydar efendinin...



Alıntı:
1) Anayasanın 125.maddesinde yapılan değişiklikle idarenin eylem ve işlemlerinin yargı denetimi sınırlanmış hatta ortadan kaldırılmak istenmiştir. Maddedeki hiçbir surette ‘yerindelik denetimi’ yapılamaz, şeklindeki gerekçeyle neredeyse İdare, denetlenemez anlamına gelebilecek bir uygulama içine çekilmiştir. Danıştay’ın eli kolu bağlanmış olmaktadır.


şimdi önce bir millete 125ç madde ne onu bir anlatalım...
Yüksek askeri şurada keyfi atılan askerleri bilirsiniz...
Artık yüksek askeri şura kararlarına karşı yargı yolu açık hale getirilmiştir...

Şimdi sahte prof sahte şeyh haydar efendinin oyununa gelmemek için yerindelik kelimesini cümle içinde kullanıyorum...Yanlış anlamayın benim cümlem değil değişen maddedeki cümle...

Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiç bir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz.


açıklayıcı oldumu?yoksa birde bunumu açıklayalım...

idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup
yani hukuka göre denetim yapılır mahkemenin keyfine göre yerindelik denetimi yok...
Yani hukuka tabilik var mahkemenin keyfine değil...


Alıntı:

2)
Bu Anayasa tek bir partinin, hatta sadece Başbakan’ın ve danışmanlarının dayatması ile hazırlanmıştır. Toplumsal mutabakat yoktur. Nasıl ki bu hükümetin mutfağı Atlantik ötesidir, anayasa paketi de ABD mutfağında hazırlanmıştır. Milletin mutfağında değil… Nitekim Erdoğan, İzmir meydanından referandum paketini tanıtırken “Biz burada ABD’deki sistem, AB üyesi ülkelerdeki sistem ne ise onu aynen aldık getirdik ve bunu şimdi halkımıza takdim ediyoruz” diyor.
saçma...
o parti orada milleti temsil etmektedir...
Millet kendisi için en doğru kararı ak aprtinin verceğini verdiğini oylarla söylemiştir...
Kaldı ki hükümetimizin görüşme talepleride olmuştur...Ama muhalefet kendine güvenememiştir...Vekillerini bile oylamaya göndermemiştir..

Sen onu bunu bırak seni 298 şubatta buraya yollayan kimdi haydar efendi ondan haber ver...
Alıntı:


3)
Başbakanın ‘demokratikleşme’ diye bir derdi yoktur. Nasıl mı?
* HSYK’nın yapısını değiştiriyorlar ama Adalet Bakanı Müsteşarını Kurul içinde tutmaya devam ediyorlar. Yani Yargı’yı Yürütmenin kontrolünde tutmak istiyorlar!
* %10’luk Seçim barajı antidemokratik değil mi? Niçin kaldırmıyorlar?
* 12 Eylül’ün hatırası YÖK olduğu gibi duruyor!
* Milletvekili “kürsü” dışındaki dokunulmazlıklarının kaldırılması demokratikleşmenin gereğidir. Niçin dokunulmazlıkları kaldırmıyorlar?
* Yüksek Askeri Şura’nın bir kısım kararları yargı denetimine açılırken, Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler yargı denetimi dışında tutulmaya devam edilmek istenmektedir.
* Oluşturulan Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun kararları yargı denetimine kapalı tutuluyor.
Acaba bunun neresi demokrasidir? Hani İdare’nin tüm eylem ve işlemleri yargı denetimine açılıyordu?
Adalet bakanı müsteşarını lk defa ak parti sokmuyor eski yapıdada bu vardır...Bütün adalet konularını özenti olarak aldığımız avrupadada bu böyledir...
sadece cevap verilebilir ciddiyetteki bence adalet bakanı müsteşarı konusu diğerleri bilindik eleştiriler googlede ara bul...



Alıntı:
4) Başbakan anayasa değişikliğiyle 12 Eylül 1980 ihtilalinden güya hesap soracağını söylüyor. Bu doğru değildir. Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesine göre bu asla mümkün değildir. Ayrıca açılan davaların tümü zaman aşımından zaten düşecektir.
* Başbakan şayet darbelerden hesap soracak ise 28 Şubatçıları hesaba çeksin. Ya da 27 Nisan e-muhtırasını veren Genelkurmay Başkanına dava açsın!
* 12 Eylül 1980 de getirilen %10 luk seçim barajını kaldırsın.
* 12 Eylülün simgesi YÖK’ü kaldırsın.


saçma...yasayla korumaya alınmış birşeyde zaman aşımı işlemez...
Alıntı:
5) Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ yı 12 yıllığına iktidarın seçeceği kişilere teslim ederek, 10 yıllık yolsuzlukla malul iktidarın yargı önünde hesap vermesinin önünü kapatarak krallık rejimine gidişin önünü açmaktadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.


Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.


hani nerede?recep tayyip erdoğan atıyor zanneder duyan...
insaf...buyrun yukarıda kim ne kadar üye atıyor yazıyor...Okuyun...

Alıntı:
6) Anayasa değişiklik kanunun 9.maddesiyle Anayasanın 84.maddesinin son fıkrası kaldırılmıştır. Bu şekilde örneğin terör yanlısı olduğundan partisi kapatılan ve aynı gerekçe ile milletvekilliği düşenlerin tekrar meclise dönmesinin yolu açılmıştır.
iyide haydar reyiz

Partisinin temelli kapatılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olduğu Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararında belirtilen milletvekilinin milletvekilliği, bu kararın Resmî Gazetede gerekçeli olarak yayımlandığı tarihte sona erer. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bu kararın gereğini derhal yerine getirip Genel Kurula bilgi sunar.

çıkarılan madde bu haydar başı rahatsız eden ne ki acaba?

Alıntı:
7) Dış güçlerin dayatması ile yapılan Islahat Fermanları Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasına ve yıkılmasına zemin hazırladı. Yugoslavya 1989’da Anayasa değişikliğine zorlandı, iki sene sonra kan gövdeyi götürdü ve 5 parçaya bölündü. Türkiye de aynı bölünme, federasyon ve özerklik zeminine çekiliyor. Bu bölünmenin önüne geçmek için, birlik, bütünlük ve kardeşlik için Hayır diyoruz.
martaval...

Alıntı:
8) AKP, 8 yıllık icraatlarına referandum ile güvenoyu istiyor. Zinayı ve domuz eti satışını serbest bırakan, kiliseler açan; çiftçiye, köylüye, memura, işçiye, Türk insanına değil, ecnebilere, Yahudi Sami Ofer’lere iş – aş oluşturan AKP icraatlarını tasvip etmiyoruz.
Bunun için Hayır diyoruz

puhahaha meydanı boş bulmuş atıyor...
ayıptır adam ayıptır...

Alıntı:
9) Değişiklik paketinde 26 madde, yönetmelik ve kararnamelerle düzenlenebilecek düzeyde kişi hak ve hürriyetleriyle ilgili… Asıl 2 madde ise Yüksek Yargı ile ilgili… Yani her türlü yemek çeşidinin ve tatlının bulunduğu sofrada, zehir karıştırılmış aş gibi!
Bu zehirli aşa Hayır diyoruz!
70 milyon insanımız da böyle zehirli bir pakete ancak HAYIR der, hayır diyor…
ulan 70 milyonun kaçı sana bu güne kadar sana evet dedide senin hayır dediğine hayır versin

HAYIRDA YARIŞALIM, TÜRKİYE KURTULSUN…
BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ


ahlaksızlar...
ayetidemi alet ettiniz lanetliğinize...
  Alıntı ile Cevapla