Güneşle bir tutsam girmez hizaya
Dar bulur sığmam der, dipsiz fezaya
Kuyruk salar, sonra hırlar ezaya
Benim nefsim, benim nefsim..ne köpek
Nefsimin ardından koştum perişan
Ondan bir kıl bile avlayamadım
Her ağızda her telde fanilik dırıltısı
Sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı
Gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür
Sana çöl gibi gelen, o göl diyorsa göldür
Tahtadan yapılmış bir uzun kutu
Baş tarafı geniş, ayak ucu dar
Çakanlar bilir ki bu boş tabutu
Bir gün kendileri dolduracaklar
Allah dostu odur ki nefsine tek pay biçmez
Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez
Cılız vücuduma tam görünse de
İçim bu dar yere sığılmaz diyor
Geride kalanlar hep dövünse de
İnsan birer bire yine giriyor
Eklense de başıma, dünyada kaç baş varsa
Başım, onların hepsi için secdeye varsa
Açı doyurmaksa kabirde meram
Yemeğim fatiha, günde beş öğün
Öyle bir devim ki, hakikatte pireyim
Bir delik gösterin de utancımdan gireyim
Minarede ‘ölü var’ diye bir acı sala
Er kişi niyetine saf saf namaz..ne ala
Böyledir de ölüme kimse inanmaz hala
Ne tabutu taşıyan, ne de toprağı kazan
Son gün olmasın dostum, çelengim, top arabam
Alıp beni götürsün, tam 4 inanmış adam
|