Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-26-2011, 01:54   #1
Kullanıcı Adı
Hüdaverdi
Talking sebahat akkiraz siyaset senin neyine ;=)
Demin haberlerde gördümde almış eline bir kağıt parçası takmış gözlüğünü bir şeyler söylemeye anlatmaya çalışıyor

Maraştan Sivastan söz ediyor.Acemi vekillik bu olsa gerek
Haberi yok sanırım Dersim olayını ortaya atanın kendi vekili olduğunu,körükleyeninde kk nın olduğunu,başbakanın cevabının bunlara karşı olduğunu.

Sanki başbakan durup dururken Dersim'i ele aldı
Zaten ortaya direk Maraş'ı,Sivas'ı sürmek demek ''evet atatürk ve chp o dönemde dersimde büyük bir katliam yaptı'' demektir,kabul etmektir,bunu üstünü de başka olaylarla örtmeye çalışmaktır.

Ham bir akıl tutulması da söz konusu,şimdi bu hatun Sivas ve Maraştaki alevileri dile getiriyor aslında,ama unutuyor Dersim dekilerinde alevi olduğunu İnanılmaz bir akıl tutulması.

Hani çıkıp,Başbağlardan da söz etse 'vay ve harbi kadınmış' dicem ama o da yok,veya Salih Tuna'nın dünkü (24 Kasım) yazısında dile getirdiklerini söylese,Maraş'ı Sivas'ı harmanlasa eyvallah denir ama yok.

Hem bunu yapmıyor,hem Alisiz alevicilik yapıyor,Dersimdekilerin alevi olduğunu unutuyor.

Dersimdekiler alevimiydi ? Ben öyle biliyorum da hata yapmayayım garantiye alayım işi Sonra akkiraz gibi dibi boylanmayayım

 


Konu Hüdaverdi tarafından (11-26-2011 Saat 05:06 ) değiştirilmiştir..
  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 11-26-2011, 04:09   #2
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Dersimliler Alevi. Zaten sorunun temelinde de bu yatıyor. Nasıl mı?

Osmanlı Devleti sonradan Alevilik ile sorunlar yaşadı ve aleviliği bir din olarak görmedi. İslam dinini yozlaştırma, bozma olarak gördü. Osmanlı aydınları alevileri "Kızılbaş" olarak adlandırdı. Hatta Yavuz Sultan Selim Han zamanında, dönemin şeyhülislamı (İbn-i Kemal), Kanuni zamanında başa geçen diğer şeyhülislam (Ebussuud) Kızılbaş diye tabir edilenler için katl-i vacip fetvaları verdi.

Son dönem Osmanlı'da da Dersim üzerine gidilmişti. 1918'de Kazım Karabekir, Dersim raporuyla şunları not eder;

"Dersimliler, Şii mezhebine girmiş ve Hazret-i Ali'nin Hanlı-
ğına inanırlar. Yalnız Çarsancak kazasıyla Mazgirt'in küçük
bir kısmı Sünni'dir. Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve
Emevilere küfrederler. Bunları hilâfetin gasp edenleri ve Hazre-
ti Ali ile evlatlarının katili diye tanırlar. Bunları seven Türkleri
de "Yezid" olarak görürler. Her aşiretin bir iki seyit'i olup,
bunların Hazreti Ali soyundan olduğunu iddia ve iman ederler.
Gerek seyitleri gerek kendileri son derece câhil ve bilgisizdirler.
Dersim'de her yüksek dağ, her büyük ağaç birer ziyaretgâhtır.
Ehli Beyt'in (Hz. Ali ailesi -F.B.) mersiyelerini ve Buyruk diye
isimlendirdikleri kitapları okurlar. Seyitlerin içi boş dini telkin-
lerine tastamam imân ve inançları vardır. Yemin etme ve ahdet-
me, Hazreti Ali'nin değneği ve ziyâretgâhları üzerine yapılır-
Cenabı Hakk'ın bir kere Hazreti Ali ve bir kere de Hazreti Ali
suretinde yeryüzüne indiğine dâir Ermenilerin on beş yirmi se-
neden beri giriştikleri akılları çelme faaliyetleri, Dersimlilerin
boş inançları üzerinde bir hayli etkili olmuş gibidir."


Dersimlilerin inançlarını yaşayış şekliyle Osmanlı gibi bir devlet içinde sağlıklı olarak yaşayamayacağı aşikârdır.

Ama Atatürk ile gelen laik sistem, onlar için aynı zamanda bir fırsat olur. Her ne kadar Dersim'de acılar yaşamış olsalar da; içki içen, eğlenceyi seven, Osmanlı gibi dini dayatmayan chp zihniyeti, onlar için vazgeçilmez olmuştur.

Oysa bugün Ak Parti üyeleri; inancına bağlı, namazını kılan, Kur'an okuyan bir çizgi çizmekte. Söz ettiğim bütün Dersimliler değil elbette ama bazı Dersimli görünen ağa babaları bundan fazlasıyla rahatsız oluyor. Akkiraz'ın açıklamalarından bunu rahatlıkla fark edebilirsiniz. Onlar için tek çare hâlâ chp'dir.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-26-2011, 10:42   #3
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Alıntı:
Eşref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dersimliler Alevi. Zaten sorunun temelinde de bu yatıyor. Nasıl mı?

Osmanlı Devleti sonradan Alevilik ile sorunlar yaşadı ve aleviliği bir din olarak görmedi. İslam dinini yozlaştırma, bozma olarak gördü. Osmanlı aydınları alevileri "Kızılbaş" olarak adlandırdı. Hatta Yavuz Sultan Selim Han zamanında, dönemin şeyhülislamı (İbn-i Kemal), Kanuni zamanında başa geçen diğer şeyhülislam (Ebussuud) Kızılbaş diye tabir edilenler için katl-i vacip fetvaları verdi.

Dersimlilerin inançlarını yaşayış şekliyle Osmanlı gibi bir devlet içinde sağlıklı olarak yaşayamayacağı aşikârdır.

Alevilik zaten bir din değildir ki Osmanlı din olarak görsün ve kabul etsin onlarda bunu iddia etmiyorlar. eğer aleviler bizim dinimiz başka deselerdi her din ve ırka sonuna kadar hür yaşama hakkı veren Osmanlı onlarada bu hakkı tanırdı. ama sen gidipde hem Müslümanım dersen hemde islamiyete aykırı hatta bırakın aykırılığı şirke giden şeyleri telaffuz edersen "İlayıkelimetullah" için var olduğunu ilan eden bir devletde müdahale eder. alevilerin bütün görüşlerine rağmen Osmanlı genede birşey yapmamış tabi onlar halka zarar verene kadar. fetvalara gelince hiç ihtimal bile vermiyorum.



Alıntı:
Eşref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ama Atatürk ile gelen laik sistem, onlar için aynı zamanda bir fırsat olur. Her ne kadar Dersim'de acılar yaşamış olsalar da; içki içen, eğlenceyi seven, Osmanlı gibi dini dayatmayan chp zihniyeti, onlar için vazgeçilmez olmuştur.

Osmanlı dini dayatmamıştır ki yapmayın Allah aşkına artık şu resmi olan yalan tarihin söylemlerinden kurtulalım. Osmanlıda tek içki içen alevilermi vardı sanki. şimdiki Türkiyeden tek farkı Osmanlının içki hakkında şimkiler gibi içip içipde normal halkı rahatsız etmelerini önleyecek tedbirler alması yani üçbeş kendini bilmez eğlenecek kafa bulacak diye benim insanımın sokakta rahat gezemeyecekse ben önlerin demiştir.
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-26-2011, 20:11   #4
Kullanıcı Adı
ibocan
Standart
Cenabı Hakk'ın bir kere Hazreti Ali ve bir kere de Hazreti Ali
suretinde yeryüzüne indiğine dâir Ermenilerin on beş yirmi se-
neden beri giriştikleri akılları çelme faaliyetleri, Dersimlilerin
boş inançları üzerinde bir hayli etkili olmuş gibidir."
========================================

zaten şu kelime alevi atmosferinin neden bozulduğunu FİTNE açısında alevi toplumunun düştüğü durumu gösteriyor..fitne ve düşmanlık saçanların büyüsüne kapılmışlık ..ne diyor bakın...15 - 20 seneden beri hz ALİ yi (haşa ) insan sıfatlarında görmüşler...yani alevilerde hz ALİni sanki haklı davasından onlarda ( ermenilerde ) feyizlenmiş ve o nur alevilere nuksetmiş..bakın bakın nereden giriyorlar..bunlar ve bunları yapanlar ve ya zihniyetler afedersiniz açık açığa ZİNA yapanlardan daha meskun...
hz peygamber sav dememişmiydi..ey ALİ,,seni çok sevenlerde cehenneme gidecek ,hiç sevmeyenlerde cehenneme girecek..yani burada hz peygamberin üzeri çizilmiş(haşaa ) bir fitne saçağındaki alevi topluluğa nuksediyor..ve o hareketin sapkınlıkla dönüşüne ve bugünlere halen bu aynı şekliyle devam etmesine kadar..
ibocan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-26-2011, 04:15   #5
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart
türkücüden vekil olursa olacağı bu...
sahne felan sandı...
her anlattığı masala inancaklar felan zanneti herhalde...
mal bu karı ya...
sahneye çıkarken kapaklandıydı yere...
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-26-2011, 10:24   #6
Kullanıcı Adı
nihani
Standart
Alıntı:
Eşref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Osmanlı Devleti sonradan Alevilik ile sorunlar yaşadı ve aleviliği bir din olarak görmedi. İslam dinini yozlaştırma, bozma olarak gördü. Osmanlı aydınları alevileri "Kızılbaş" olarak adlandırdı. Hatta Yavuz Sultan Selim Han zamanında, dönemin şeyhülislamı (İbn-i Kemal), Kanuni zamanında başa geçen diğer şeyhülislam (Ebussuud) Kızılbaş diye tabir edilenler için katl-i vacip fetvaları verdi.
Katl-i vacip fetvaların ilk kez sizden duyuyorum.Bildiğim kadarıyla Anadolu'da alevi-sünni çatışmasını ilk kez Şah İsmail,Orta Asya'dan Osmanlı'ya gelen Türkmenleri zorla devlet himayesine alıp alevi yapmaya çalışmakla başlattı.Sonuç malum,1514 Çaldıran'da ağzının payını aldı,bdaha da Anadolu'da alevi problemi olmadı.Ama her şeyi bilen bazı tarihçilerimiz(!) olayı ''Doğu'da 40.000 Alevi'nin Katledilmesi'' şeklinde komik bir ifadeyle anlatırlar ki alevi-sünni çatışmasını 500 yılda 2. kez yaşayalım.[Çaldıran Osmanlı için zorlu bir savaştı ve alevilerle savaşıyorsan alevileri öldürürsün,bundan daha doğal ne olabilir?]Ondan sonra da tıpkı Kürt aşiretleri gibi Yavuz döneminde Osmanlı'ya katıldılar,Dersim'e kadar da bir çatışma yoktu.Hassas noktalarımızın tek tek üstüne gidecekler,oysa biz yüzyıllarca birlikte yaşadık,problemimiz yoktu.Olsa yüzyıllarca Osmanlı'yı koruyan şanlı Yeniçeri Ordusu'nun Bektaşi olmasını başka ne açıklayabilir ki?

[Diğer arkadaşlar için,saçmalasa bile hanımefendiye saygı duyalım lütfen,sonuçta milletvekili ve herkes annesinin karnından RTE olarak doğmaz,bazıları KK olarak doğar,arkasındakiler de ona benzer]
nihani isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-26-2011, 15:29   #7
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
nihani Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Katl-i vacip fetvaların ilk kez sizden duyuyorum.Bildiğim kadarıyla Anadolu'da alevi-sünni çatışmasını ilk kez Şah İsmail,Orta Asya'dan Osmanlı'ya gelen Türkmenleri zorla devlet himayesine alıp alevi yapmaya çalışmakla başlattı.Sonuç malum,1514 Çaldıran'da ağzının payını aldı,bdaha da Anadolu'da alevi problemi olmadı.Ama her şeyi bilen bazı tarihçilerimiz(!) olayı ''Doğu'da 40.000 Alevi'nin Katledilmesi'' şeklinde komik bir ifadeyle anlatırlar ki alevi-sünni çatışmasını 500 yılda 2. kez yaşayalım.[Çaldıran Osmanlı için zorlu bir savaştı ve alevilerle savaşıyorsan alevileri öldürürsün,bundan daha doğal ne olabilir?]Ondan sonra da tıpkı Kürt aşiretleri gibi Yavuz döneminde Osmanlı'ya katıldılar,Dersim'e kadar da bir çatışma yoktu.Hassas noktalarımızın tek tek üstüne gidecekler,oysa biz yüzyıllarca birlikte yaşadık,problemimiz yoktu.Olsa yüzyıllarca Osmanlı'yı koruyan şanlı Yeniçeri Ordusu'nun Bektaşi olmasını başka ne açıklayabilir ki?

[Diğer arkadaşlar için,saçmalasa bile hanımefendiye saygı duyalım lütfen,sonuçta milletvekili ve herkes annesinin karnından RTE olarak doğmaz,bazıları KK olarak doğar,arkasındakiler de ona benzer]
Ben de "katl-i vacip" fetvaları verildiğini bilmiyordum. Geçen gün televizyonda (izlediyseniz) 32. Gün programında Avrupa Dersimliler Derneği Başkanı ile programa katılan Ak Partili vekil arasında geçen konuşma sırasında bu konudan haberdar oldum.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-26-2011, 20:44   #8
Kullanıcı Adı
nihani
Standart
Alıntı:
Eşref Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben de "katl-i vacip" fetvaları verildiğini bilmiyordum. Geçen gün televizyonda (izlediyseniz) 32. Gün programında Avrupa Dersimliler Derneği Başkanı ile programa katılan Ak Partili vekil arasında geçen konuşma sırasında bu konudan haberdar oldum.
Onlara kalsa şu an da gizli katli vacip fetvası vardır derler.Farklı inançlara saygım sonsuz ama aleviler gibisini hiç görmedim.Hadi Dersim olayı neyse de adamlar 7 gün 24 saat sünniler bizi dışlıyor,yok sayıyor deyip duruyorlar.Sünniler napıyor,biz hiç görmüyoruz nedense...
nihani isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-26-2011, 19:55   #9
Kullanıcı Adı
ibocan
Standart
Alıntı:
nihani Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Katl-i vacip fetvaların ilk kez sizden duyuyorum.Bildiğim kadarıyla Anadolu'da alevi-sünni çatışmasını ilk kez Şah İsmail,Orta Asya'dan Osmanlı'ya gelen Türkmenleri zorla devlet himayesine alıp alevi yapmaya çalışmakla başlattı.Sonuç malum,1514 Çaldıran'da ağzının payını aldı,bdaha da Anadolu'da alevi problemi olmadı.Ama her şeyi bilen bazı tarihçilerimiz(!) olayı ''Doğu'da 40.000 Alevi'nin Katledilmesi'' şeklinde komik bir ifadeyle anlatırlar ki alevi-sünni çatışmasını 500 yılda 2. kez yaşayalım.[Çaldıran Osmanlı için zorlu bir savaştı ve alevilerle savaşıyorsan alevileri öldürürsün,bundan daha doğal ne olabilir?]Ondan sonra da tıpkı Kürt aşiretleri gibi Yavuz döneminde Osmanlı'ya katıldılar,Dersim'e kadar da bir çatışma yoktu.Hassas noktalarımızın tek tek üstüne gidecekler,oysa biz yüzyıllarca birlikte yaşadık,problemimiz yoktu.Olsa yüzyıllarca Osmanlı'yı koruyan şanlı Yeniçeri Ordusu'nun Bektaşi olmasını başka ne açıklayabilir ki?

[Diğer arkadaşlar için,saçmalasa bile hanımefendiye saygı duyalım lütfen,sonuçta milletvekili ve herkes annesinin karnından RTE olarak doğmaz,bazıları KK olarak doğar,arkasındakiler de ona benzer]
dostum problem orda zaten..nasıl doğup büyüdüysen öyle yaşa dır ,,ama türkü söyleyen şair siyaset yapıp manevra çizmeye çalışırsa birde üstüne gündem yaratırsa ,ozaman kendisinde problem vardır düşüncesindeyim..madem eleştirilmek istenmiyor,o zaman eleştirmeyecek..siyaset budur,,haklı ise buyursun devamlı konuşsun
ibocan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-26-2011, 20:48   #10
Kullanıcı Adı
nihani
Standart
Alıntı:
ibocan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
dostum problem orda zaten..nasıl doğup büyüdüysen öyle yaşa dır ,,ama türkü söyleyen şair siyaset yapıp manevra çizmeye çalışırsa birde üstüne gündem yaratırsa ,ozaman kendisinde problem vardır düşüncesindeyim..madem eleştirilmek istenmiyor,o zaman eleştirmeyecek..siyaset budur,,haklı ise buyursun devamlı konuşsun
Dostum bence türkücü olmasıyla ilgisi yok ya.Bzim de futbolcu mv miz var,o da siyasetçi ve yeri geldiğinde o da gündem yaratacak.Muhaliflerin tüm söylediklerini mantıklı bulmasını bekleyemezsin,illa ki eleştirecek ve eleştirilecek,önceki mesleğiyle ilgisi olmamalı bu durumun
nihani isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı