|
![]() |
#1 | |
![]() Alıntı:
![]() ![]() ![]() Eşcinsellik, kişinin cinsel, duygusal ilgi ve isteğinin (cinsel yöneliminin) kendisiyle aynı cinsten kişilere dönük olması. Sadece kendi cinsine yönelenlere eşcinsel ya da homoseksüel, hem karşı cinsine, hem kendi cinsine yönelenlere de biseksüel denir. Cinsel rolü her ne olursa olsun kendi isteği ile hemcinsi olan birisiyle cinsel ilişkiye giren kişi eşcinsel kabul edilir. Eşcinselleri tanımlamak için çok çeşitli kavramlar kullanılır. Kadın eşcinselleri tanımlamak için 1800'lü yıllardan beri kullanılan lezbiyen sözcüğünü karşılamak için Fransızca kökenli gey (Fr: gai, İng: gay) sözcüğü, 1960'larda önceleri sadece erkek eşcinselleri tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla tüm eşcinseller için kullanılır hale gelmiştir. Eşcinsel anlamına gelen bazı argo tabirleri hakaret ya da aşağılama amaçlı kullanmak, birçok gelişmiş ülkede "nefret suçu" kapsamına girer ve cezai yaptırımla karşılaşılabilir. Kendini gey ya da lezbiyen olarak tanımlayanların sayısının ve hemcins cinsel ilişkileri tecrübe etmiş olanların oranının araştırmacılar tarafından güvenilir bir biçimde tahmin edilmesi çeşitli nedenlerden dolayı zordur.Kapsamlı araştırmalara göre çağdaş Batı dünyası nüfusunda kendini eşcinsel olarak tanımlayanların oranı %2 ile %13 arasında değişkenlik gösterir. 2006'da yapılan bir araştırmaya göre nüfusun %20'si eşcinsel hisleri hissetmiş olduklarını anonim olarak belirtmişler fakat araştırmaya katılanların arasında nispeten düşük bir sayı kendini eşcinsel olarak tanımlamıştır.Hayvanlarda eşcinsel davranışlar da sıkça rastlanır. Birçok gey ve lezbiyen kişi ciddi hemcins ilişkisi içerisindedir. İlişkideki tarafların kendi psikolojik algılayışları açısından bu tür ilişkiler ile heteroseksüel ilişkiler arasında hiçbir fark yoktur.Kaydedilmiş tarih boyunca eşcinsel ilişkiler ve eylemler -aldıkları şekle ve bulundukları kültürlere bağlı olarak- zaman zaman takdir edilmiş zaman zaman da yargılanmışlardır.19. yüzyılın sonlarından beri, eşcinsellerin görünürlük ve tanınmasının artırılmasının yanı sıra; evlilikler, medeni birliktelikler, evlat edinme ve ebeveynlik; işe ve askere alınma ile sağlık hizmetlerine eşit erişim gibi yasal hakların kazanılması için büyük bir mücadele verilmektedir. Allah'a şükür başıma gelmediği için bilemiyorum..Hastalık mıdır,yoksa tedavisi mümkün olmayan bir şey midir bilemediğim için kararsız kaldım.. Eğer tahmin ettiğim gibi ise,penise sahip olan bir kadından,yada vajinaya sahip bir erkekten bahis ediyorsak,bunu değiştirebilme şansları olduğunu pek düşünmüyorum.. Sonuçta herkeste Bülent Abla kadar para yok ![]() ![]() ![]() ![]()
![]() |
||
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Bir ülke içinde yaşayan ırkaları birbiriyle kıyaslar gibi insanları milli duygularını körükleyen bir söylemdi....yasakların üzerine birde dağa daşa "ne mutlu Türküm diye "yazdırırsan karşı tarafada aynı hakkı vermek zorundasın...Türkiyeli olmakla Türk olmayı karıştırmamak lazım...bir Alman ben Türküm derse Türk mü olacak yada bundan mutlu mu olacağız...çok saçma bir durum...
Yazının kalkması iyi olmuş....ayrıca andımızda ki ne mutlu Türküm ibaresinin de kalkması lazım...birilerine zorla söyletilen ırkçı bir söylem bizim hangi birliğimizi bütünleştiriyor hala anlamış değilim....sen Türklüğünle övün diğeri Kürtlüğüyle ama bunun dayatması olmaz.. Klasik bir laf vardır ama doğru bulmuşumdur..Mustafa Kemal Kürt olsaydı AtaKürt mü olacaktı....dağ taş insanlar hepsi Kürçlüğü koruma adına mı olacaktı.. Bu ve benzeri tartışmalar kendi kanımca bir ülkeyi ileriye taşıyamayacak sürekli kendi içinde bu meselelerle meşkul edip gelişmesine izin vermeme takdiğidir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|