Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Anketler Tüm anketlerimizi burada paylaşıyoruz.



Anketimiz: akp nin basörtü calismasini basarili buluyormusunuz ?
evet 43 55.13%
hayir 4 5.13%
en azindan bir adim atilmis oldu 22 28.21%
yasaklar kanunlasmis oldu, baska bir ise yaramadi 9 11.54%
Katılımcı sayısı: 78. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor

 
Stil
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 03-08-2008, 21:32   #40
Kullanıcı Adı
_Yeniden_
Standart AK Partinin nin basörtü calismasini basarili buluyormusunuz ?
Evet çok güzelbir yorumdu beğenerek okudum...
Laiklik laiklik diyorlar da laikliği bile çarpıtıyorlar...

Laikliğe değinmişken birşeyler söylemek isterim...
Başörtüsü karşıtları bu yasağın devamlılığına gerekçe olarak şunları gösteriyor :

1) İslam'da örtünmenin zaten emredilmediği

2) Başörtüsünün kendi deyimleriyle türbanın siyasi bir sembol olduğu

3) Başörtülülerin ilerde başörtüsüsüz bayanlara baskı uygulayabileceği ihtimalinden dolayı önlerinin kesilmesi gerektiği

4) Eskiden yasağın olmadığı veya uygulanmadığı, başörtüsünün siyasi olarak istismar edilmeye başlanmasından sonra yasağın devreye girdiği

5) Bugünkü bağlama şeklinin eskiden olmadığı

6) Türban ile Başörtüsünün farklı şeyler olduğu

7) Türbanın dini bir emir olarak algılanmasından dolayı diğer bayanların dini bir emri yerine getirmediği intıbasının uyandırılması ve bunun bayanların üstünde psikolojik bir baskı oluşturabileceği

Senelerdir yukardaki gerekçeler, toplumun önemli bir kesitinin en temel özgürlüklerinin kısıtlanmasını meşru göstermek için, sayısızca yorumcu tarafından derinlemesine hiç bir açıklama getirmeden, sloganvarî bir şekilde tekar edilip durmakta.

Diyelim ki gerçekten başörtüsü kullanılarak insanların dini duyguları istismar edildi...Bu o nesneyi, kavramı veya olguyu herkes için yasaklama/kısıtlama girişimini haklı çıkarmaz...

Kaldı ki, bu argümanın içerdiği önkabul, tarihsel olarak yanlıştır... Tesettürlü bayanlar bu ülkede her zaman vardı... Fakat Cumhuriyetin ilk onyıllarında, bu insanlar zaten üniversitelere gitmez, sokakta, iş hayatında fazla görünmezlerdi... O yasaksız dönemleri bir araştıracak olursak, o zamanlar üniversiteye giden tesettürlü oranının zaten yok denilecek kadar düşük olduğunu görürüz... Tesettürlü bayanların da hayatın farklı alanlarına katılmaya ve üniversitelere gitmeye başlamasıyla yasak gündeme gelmiştir...

Bu yasağı savunmak için öne sürülen gerekçelerden belki de en anlamsızı, yukarıdaki listenin sonuncusudur.

“Türban sadece estetik bir tercih olsa, buna kimse karşı çıkmaz. Sorun türbanın dini bir emir olarak algılanmasından kaynaklanmakta. Bu düşünce, türban takmayanların sanki dini bir gerekliliği yerine getirmediği ithamını içermekte. Bu ise türbansız bayanların psikolojik olarak kendilerini suçlu hissetmelerine sebep olabilir. Dolayısıyla kamusal alanda türban olmamalıdır.”

Öncelikle bu gerekçe yasağı meşru kılacak bir güce sahip olsa, yasağın neden sadece kamusal alanla kısıtlı kaldığını sormak gerekir. Nitekim aynı psikolojik baskı, (bu gerekçenin mantığı içerisinde) her alanda başörtülü olmayan bayanlar üzerinde vardır...

Ayrıca burada yine laik devletin, farklı dinler, mezhepler veya dini yorumlar arasında herhangi bir tercih hakkı olmadığı unutulmaktadır... Başörtülüer elbette başörtüsünü, dini bir gereklilik olduğu inancıyla takıyor ve doğal olarak takmayanların dini bir gerekliliği yerine getirmediğine inanıyor... Aynı şekilde başörtüsünün dinen gerek olmadığını savunanlar da, başörtülülerin aslında yanlış bir din yorumundan dolayı böyle giyindiklerine inanıyor. Bunda herhangi bir sorun yok ki zaten... Sorun bir tarafın diğer tarafı zorla kapatmaya veya açmaya kalkıştığı zaman veya “Tamam kapanma/açılma, ama o zaman şuralara da giremezsin” dediği zaman başlıyor. Yani “Başörtülüler bizim dinî bir emri yerine getirmediğimize inanıyor, bu yüzden üniversitelere giremez” demek, sadece gülünçtür...

Son olarak...

İdeolojik at gözlükleriyle bakıldığında, 'düşman' olarak gördüğümüz kişilerin aleyhine olan her iddia doğru, lehine olan her iddia ise yalandır. Bundan öteye herhangi bir açıklama, analiz, sorgulama gereksizdir...

Farklı görüş ve yaşam tarzlarına tahammül etmesini öğrenmeliyiz artık. Bugün türbanlıların haklarını savunanlar, yarın başı açıklar aynı kısıtlamalara maruz kalacak olsa aynı tepkiyi göstermelidir ve gösterecektir.

Şu veya bu parti değil mesele. Partilerin hepsi geçici, baki olan ise millettir. Mesele farklı kesimlerin birbirini hazmedebilmesi, olduğu gibi kabul edebilmesidir. Aynı topraklar üzerinde yaşayanlar olarak her ne kadar birbirimize kızsak, zaman zaman düşman olarak algılasak da, başımıza (savaş, deprem, sel gibi) bir felaket gelse, yine birbirimizin yardımına koşacak, birbirimize muhtaç olacak olan biziz.

_Yeniden_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı