Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-10-2009, 17:51   #1
Kullanıcı Adı
ALPEREN4425
Standart
Alıntı:
ishakyilmaz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Zamanında islami değerlere pervasızca saldıran,ve şimdilerde provakatörlük yapmaya çalışan Fatih Altaylının kirli bir oyunlarından bir tanesi olsa gerek..!Benimde özelikle dikkatimi çeken bu olayda oldukça şüphelerim oldu..!Özelikle Başörtülü hanfendinin Fatih altaylıya konuk olması..!Tahrik edici açıklamaları..!Ertesinde yaşanılan hadiseler..!Bunların hepsi kafamda soru işaretlerine neden oldu.Özetle tüm bunlar akli salih bir şekilde düşülüp yapılan hareketler değildir.Özelikle kartel medyası önünde yapılan bu tarz haberlerin bence perde arkasında bazı gerçekler saklıdır..!
Aynen katılıyorum. Bu kadın bence Fatih Altaylının gündem değiştirme oyununa ya alet olmuş ya da kemdisi de içinde.

 

ALPEREN4425 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-10-2009, 18:23   #2
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
ALPEREN4425 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aynen katılıyorum. Bu kadın bence Fatih Altaylının gündem değiştirme oyununa ya alet olmuş ya da kemdisi de içinde.
Bu hanımefendinin fatih altaylının programına çıkmasını kesinlikle onaylamıyorum. Fatih Altaylı gibi kaşarlanmış birisinin karşısında siz ne derseniz deyin mutlaka çarpıtılacaktır, mutlaka yanlış yerlere çekilecektir.

Bu altaylı denen kişinin muhsin yazıcıoğlu'na yaptğını da hatırlıyorum.

Fakat bu hanımefendinin bu yanlışlığı yapmış olması onu fatih altaylı ile bir tutmanızı haklı göstermez.

Bu hanımefendinin internet sitelerinde yazıları var...

Eylemleri var...

Görev aldığı dernekler vs. var.

Ve hepsinde de islami duyarlılığına hep sahip çıkıyor. İslami duyarlılıktan hiç taviz vermiyor.

Lütfen yazarken biraz daha dikkatli olun.

Vebal alırsınız... benden acizane bir kardeş uyarısıdır.

Gerisi sizin bileceğiniz şey.
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-10-2009, 18:58   #3
Kullanıcı Adı
ALPEREN4425
Standart
Alıntı:
redyellow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu hanımefendinin fatih altaylının programına çıkmasını kesinlikle onaylamıyorum. Fatih Altaylı gibi kaşarlanmış birisinin karşısında siz ne derseniz deyin mutlaka çarpıtılacaktır, mutlaka yanlış yerlere çekilecektir.

Bu altaylı denen kişinin muhsin yazıcıoğlu'na yaptğını da hatırlıyorum.

Fakat bu hanımefendinin bu yanlışlığı yapmış olması onu fatih altaylı ile bir tutmanızı haklı göstermez.

Bu hanımefendinin internet sitelerinde yazıları var...

Eylemleri var...

Görev aldığı dernekler vs. var.

Ve hepsinde de islami duyarlılığına hep sahip çıkıyor. İslami duyarlılıktan hiç taviz vermiyor.

Lütfen yazarken biraz daha dikkatli olun.

Vebal alırsınız... benden acizane bir kardeş uyarısıdır.

Gerisi sizin bileceğiniz şey.

Uyarınız için teşekkür ederim. Fakat 28 şubat öncesi dönemde de buna benzer durumlar ortaya çıkmıştı. İnsan, altında çapanoğlu arıyor. Güven vermdei açıkçası. Ama dediğiniz gibi yanılıyorda olabilirim. Uyarınızı dikkate alacağım.
ALPEREN4425 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-10-2009, 23:40   #4
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
ALPEREN4425 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Uyarınız için teşekkür ederim. Fakat 28 şubat öncesi dönemde de buna benzer durumlar ortaya çıkmıştı. İnsan, altında çapanoğlu arıyor. Güven vermdei açıkçası. Ama dediğiniz gibi yanılıyorda olabilirim. Uyarınızı dikkate alacağım.
Benden sonra diğer arkadaşlarda yazmışlar.

Nuray hanım şu ana kadar icraatlarıyla bir mümine hanımdır...

Ve bir mümine hanıma ters olacak bir şey yapmamıştır, duymadım, görmedim.

Özgür-Der de faaldir, çeçen komutanın rusyaya teslimi olayında çok aktif rol almıştır.

başörtüsü eylemlerinde sürekli eylemlerin içindedir.

İnternet sitesinde de yazılar yazıyor.

www.selamhaber.com tabi bazı görüşlerine katılmayabilirsiniz... ama fatih altaylı gibi bir din düşmanının tuzağına düştü diye hemen onunla bir tutmak çok büyük haksızlık olur.

Allah razı olsun... uyarım için dikkate alacağım demişsiniz.

Bu da sizin büyüklüğünüz.

Allah yar ve yardımcınız olsun, yolundan ayırmasın.



****


Nuray Bezirgan'ın bir yazısını paylaşmak istiyorum:

Alıntı:

Katil Raşit Dostum ve Çeçen Komutan İmran
Nuray Canan Bezirgan
03 Ocak 2009 Cumartesi 13:35


İyi ki Doğdun İslam

Adı İslam, henüz 10 yaşında. Büyük idealleri olsa da o bir çocuk. Sarı saçlı, mavi gözlü, özgür Çeçenistan hayaliyle yatıp kalkan bir çocuk.

Bir gün parkta oynayan çocuklar arasında yarım Türkçesiyle “lütfen onu bana geri ver” cümlesini duyduğumda İslam’ın şapkasının çocuklardan birinin elinde olduğunu ve şaka yaptığını zanneden çocuğun gülerken, İslam’ın ağladığını gördüm. Zaten oyunlarına karışmıyor, bir kenarda durup hep düşünüyordu.

İslam ağlıyordu, gözlerinden boşalırcasına akan damlaların yerde tozlanan şapkası için olmadığını adım gibi biliyordum.

İnsanın doğduğu topraklardan sürgün edilmesinin mahzunluğunu, muhacirliğin ne demek olduğunu ve aynı onun gibi, bir bahaneyle ağlamanın insanı ne kadar rahatlattığını da biliyordum.

Ezanı duyunca gözlerinin içi gülerek caminin yolunu tutan, çikolata-şekerleme, ne ikram ederseniz edin teşekkür edip almak istemeyen, çok güzel Kur’an okuyan, hep ölçülü ve her zaman terbiyeli bir çocuk İslam. İki halası ve eniştesi Ruslarca katledilmiş bir çocuk.

Sadece o değil. Ablası, 11 yaşındaki ablası Nura’nın okulun evlerine yakın olmasına başta çok sevinip “Ne iyi birşey, Bakü’de metroyla gidiyorduk, burada evimizin karşısı” derken sorduğum bir soruyla allak bullak oluşu unutamadığım anlardan.

“Sen okula giderken başörtünü açacak mısın Nura?”

“Neden açayım ki?”

“Burada yasak var.”

“Nasıl yani?”

“Yani, bu ülkede başörtülü kızları okula kabul etmiyorlar.”

“Aaa, ama neden?” deyip, önüne bakışı, düşünüşü ve “namazlarımı da mı kılamam okulda” diye soruşu.

“Malesef Nura, üzgünüm ama aynen öyle” dediğimde, “Hımm, yok ben açmam başımı, gitmem okula, napayım” deyişi. Peki “neden” diye sorduğumda? Çünkü “Allah’ın isteği herşeyden daha önemli, onun için” deyişi.

Sonra gülerek “keşke metroyla gidebileceğim bir okul olsaydı, başörtümle yani” diye duruma dair bir espiri yapışı. Allah bu çocukları çok sevdirdi bana.

Ablaları Milanayla birlikte oturmuş konuşurken, Milana’nın telefonu çaldı bir gün. Polis eve gelmiş, önce elektiriklerini kesmiş, sonra evde arama yapıp babalarını gözaltına almış. Sebep yok. Birkaç soru sorup bırakacağız demişler.

Avukatlar, görüşmeler, git geller. Beş hafta geçti. Ne yaptıysak; ne gözaltına alınma sebebini, ne de olayın nasıl neticeleneceğini öğrenemedik.

Ve geçtiğimiz Cuma. Telefonda ağlamaktan konuşamayan Milana “babamı havaalanına götürmüşler, Ruslara verecekler” diye feryad ediyordu.

Arabaya binip havaalanına bir gidişimiz vardı ki çocukların ağlamaları, feryad figan okunan dualar.

Elleri kelepçelenmiş babanın ailesini gördüğündeki şaşkınlığı, ailenin feryatları ve çaresizlikten ağıran kalbim… Herşey bir kabus gibiydi.

Akıl almaz bu cinayet, bu ihanet, işlenmesine ramak kala o günlük engellendi. İmran Komutan, Rusya ya iade edilmek üzere getirildiği havalimanında pasaportunu yırttı ve o günden bu yana yemiyor, içmiyor. Toprakları için savaşırken gazi olmuş, bir akciğeri, karaciğerinin yarısı ve bir dalağı olmayan bir insanın halkı Müslüman bir ülkeye sığınmış olmasının karşılığı; sebepsiz yere gözaltına alınıp, kendisinden başka kimsesi olmayan ailesinden uzak, günlerce gözaltında tutulup, ellerine kelepçe vurularak düşmanına teslim etmeye kalkışmak olmamalıydı. İmran Komutan yalnız değil, iadesi düşünülen başka komutanlar da mevcut.

Elindeki Müslüman kanı kurumamış katil General Raşit Dostum’a Türkiyede huzur içinde yaşayan ailesini ziyaret edebilmesi için özel uçak kaldırtanlar, İmran Komutan’a yapılan bu insanlık dışı muameleden rahatsız oldular mı acaba?

Olayın medyada geniş yankı bulması ve halkın tepkisine rağmen sınırdışı kararını onaylayan İçişleri Bakanlığından konuyla ilgili hala çıt yok.

Peki şimdi ne olacak? İçişleri Bakanlığı’nın kamuoyunda infiale yol açan bu olayla ilgili bir açıklama yapması ve son anda basına sızmasından dolayı engellenen bu talihsiz olay sebebi ile aileden ve komutandan özür dilemesi ve bir açıklama yapması gerekmez mi?

“Allah’tan korkun” diye bağırsam aralarından duyan olur mu acaba?

Günlerdir gözyaşlarına şahit olduğum bu çocukların ahları, yapıştığınız koltuklarınızı, makam ve mevkilerinizi tarumar eder beyler.

Bugün İslam bana “Babam hapisten kurtulacak mı” diye sordu yine?

Ben de yine, yani kırk gündür dediğim gibi “İnşaAllah” dedim, “uğraşıyoruz, kurtulacak” dedim.

“Babam bizi sabah namazına kaldırırdı hep, ama hep” dedi sonra. “Babam için çok üzülüyorum, teheccüde kalkıyor, namaz kılıyor, dua ediyorum. Onu çok özledim. Ya bir de bugün benim doğum günüm biliyor musun? Ama ben hiç mutlu değilim” diye sıraladı.

İnşaAllah Hepsi geçecek, üzülme dedim. Baban gelecek ve sana ‘İyiki doğdun İslam’ diyecek

Not: Bu yazıdan bir gün sonra Çeçen komutan serbest bırakıldı. Bu haksızlığa engel olmak için çaba sarfetmiş herkese teşekkürlerimi sunuyorum

Ve bu yazının altına yazılmış bir yorum:


Alıntı:

Murat ALBAYRAK
destek ve minnet
İstanbul Alperen Ocaklarının Çeçen Komutan İmran Abdulazimov için yaptığı eylemle alakalı olarak internette haberlere bakarken fark ettim Nuray Canan Bezirgan hanımefendiyi. Humeyni, Atatürk derken medyanın ve çapsız Altaylının linç etmesine bizim cenahtan bir kanalında iştirak etmiş olduğunu gördüm. Allah Allah dedim bu nasıl iştir. Zamana da aboneyim ben. Bilenler bilir Samanyolunun mengeneye sıkıştırılmış bir yumurta reklamı vardır ve altında da Sorumluluğumuzun farkındayız yazar. Sonra Fadime Şahin teşbihini gördüm. Ve akabinde o meşhur fotoğrafı. Başörtüsü mücadelesinin içerisinde olan biri olarak, bu terkibi kuran aklın fukaralığına ve mesuliyet idrakine hayret ettim. Sorumluluklarının ne kadar farkında olduklarını gördüm. Artık hangi aklı evvelin fikri ise yedi düvele gösterilen hoşgörü ve tahammülün çok cüzi bir kısmını bu hanımefendiye gösterememişler. Ve hem kendilerine, hem bu davada bedel ödemiş birine yazık etmişler.Kendi kendime böyle hayıflanırken ve kızarken, Teke tek programından sonra tvlerde izlerken haberleri o kadar küfrettik kartelcilere de bir destek mesajı bile iletemedik o programdaki arkadaşlara diye düşündüm. Ve selamhaber de yazı yazdığını fark ettim. Keşke Altaylının mukayese tuzağına düşmemiş olsa idik, ama canlı yayınları bilirim, bazen maksat artniyetlere ram olur. Her neyse biz 28 Şubatları ve akabinde tel tel dökülenleri gördük. İnançları için mücadele edenlerin daha evvelkileri ayetlerle tekfir ettikleri halde kendilerinden birileri iktidar olunca ısrarla tevil mekanizmasını işlettiklerini gördük. O günlerde tırsanların, kaçanların, ortalıkta olmayanların şimdi adamlık mertebesinde izzet, itibara gark olduklarını gördük. Ve bunlar halihazırda mevcutken Canan Hanımın selamhaber deki yazısını okuyunca mütebessim oldum. Bir şeylerin hala diri olması ziyadesiyle memnun etti beni. Zira biz teşkilat yapılarımızda kemiyet-keyfiyet babında diriliğe ve adamlığa ehemmiyet veririz.Yeni evli biri olarak babalığın anneliğin nasıl birşey olduğunu bilmiyorum lakin bir evlat kaybetmenin, vatandan sılaya gitmeye mecbur olmanın ne olduğunu idrakten de aciz değilim. Canan Hanıma ve eşine kaybettikleri evlatlarını veremeyiz muhakkak ama şunu bilmelerini isterim ki, biz Müslüman Kardeşleriniz nezdinde ki onurunuz ve itibarınız sizi mahkum etmeye ve ortalıkta yem etmeye kalkanların cümlesinin adamlığını katmer katmer tartar. Programdan sonra yapmam gereken şeyi gecikmişte olsa şimdi yapıyorum. Resim sergilerimizdeki sembolleşmiş fotoğraflardan birinin hani şu sedyedeki Nuray Canan hanıma ait olduğunu öğrendiğimde bu fotoğrafın defaaten içimi acıtması sebebiyle alelacele içimdekileri paylaşmak istedim. Çok sevdiğim ve mücadelesine değer verdiğim eşimin de başörtüsü mağdurelerinden biri olması hasebiyle, bir destek mesajı boynumun borcu oldu. Ve Gerek Canan Hanıma Gerek diğer kardeşlerimize acizane ricam şudur ki medya önünde ve röportaj vesaire verirken azami dikkat, azami itina. Zira bu çakal sürülerinin bir leke çalmaya matufen kaç takla attıklarını izaha gerek yok. Bizler dün bugün yarın arkanızda değil yanınızda olduk ve olacaz.(Elbette ki bu kardeşlerimizi öne sürüp arkadan sıvışanları kastediyorum) Lakin mücadelenin artık Müslümanlar için bir psikolojik kale olduğunu düşünüyorum. Sistemin bizleri hapsettiği bu kaleden çıkmak için her meşreb ve yapının kendini sorgulaması ve sıgaya çekmesi elzemdir. Ve binbir zorlukla inşa etmiş olduğumuz kimliğimizin muhafazası başlıbaşına bir tevhid mücadelesidir. İşte bu noktada Canan Hanım Gibi göz önünde olan arkadaşlarımızın kartelin salyalarına tekrar tekrar maruz kalmamaları için ne gerekiyorsa yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bir e-posta da mevzubahis kanala göndereceğim. Yaptıkları ayıp kabul edilemez. Ve hala aşikar bir şekilde olmasa bile Canan Hanımdan bir özür dahi dilememişlerse yazıklar olsun. Her zaman söylerim yine yeri geldi. Evvela Müslümanlar arası diyalog, Müslümanlar arası hoşgörü. Zaten biz Hristiyanları, Yahudileri kör testere ile keselim demiyoruz. Gazzede içimizin acıdığı şu günlerde bile zünnarlı, kippalı bir Museviyi farzedelim ki sokakta kalmış olsun ve kapımıza gelsin, yedirir içirir, Mescid-i Aksa tablosu altında misafir eder, cebine parasını koyar memleketine yollarız. Neyse fazla uzatmayalım, içim dolu yazdıkça yazasım gelir. Kanala göndereceğim metni de daha sonra burada yayınlanması için yollayacağım. Her şeyi işiten ve gören Rabbimin adaletine güvenen bir mümin olarak başörtüsü mücadelesinde çile çekmiş ter akıtmış cümle kardeşlerimize saygı ve hürmetlerimi sunarım. Her şart ve mekanda, zamanda yanlarında olduğumuzun da bilinmesini isterim.

Esselam Murat ALBAYR AKALPEREN OCAKLARI Bursa Eski İl Başkanı
http://www.selamhaber.com/koseyazisi?id=331

Konu redyellow tarafından (02-10-2009 Saat 23:45 ) değiştirilmiştir..
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
çeçen komutan, erol bezirgan, fatih altaylı, nuray canan bezirgan


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı