|
![]() |
#1 |
![]() AK PARTİ'nin yaptığı özelleştirmeye ülkeyi satıyorlar diyenlere acıyorum çünkü bilmeden kesiyorlar... Biz bu ülkede özelleştirmelere sınır getiren tek partiyiz... ve bizim yaptığımız özelleştirmelerde şöyle bişey var biz özelleştirirken satmıyoruz sadece belli bir süreliğine işletmesini veriyoruz bunun adı satmak değildir...
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 | |
![]() Alıntı:
Beni güldürmekten öldüreceksin çocuk :D ![]() ![]() ![]() |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | ||
![]() Alıntı:
Alıntı:
Bugün 2. iddianamesi yazılan ve mahkeme tarafından kabul edilen ergenekon terör örgütü operasyonunun telefon dinlemeleri üzerine yapıldığını hepimiz biliyoruz. Türk Telekomun özelleşmesiyle istihbarati açıdan sıkıntıya düşecek olsaydık sizce bu dinlemeler yapılabilir miydi ? Demekki özelleştirmenin istihbarati açıdan kötü bir yansıması olmamış devletimize. Yukarda bahsedildiği gibi bir çıkmaz değil aksine açılıma dönüşmüş durumda. Bir diğer arkadaşımın yorumlarında bahsettiği gibi Türk Telekom'un sadece %51'i özelleşmiştir. Büyük bir oran hala devlettedir ki ben onun da özelleştirilmesinden yanayım. Özelleştirmeler böyle önemli kurumlarda al parayı ve kurumu şeklinde olmaz arkadaşlar. Devletin en büyük kurumlarından birinin özelleşmesinden bahsederken devleti de gerizekalı yerine koyup, ''Gitti işte, sattılar devleti, bu adamlar yakında bizi de dinler'' gibi kahve muhabbetlerinin mezesi olmayalım lütfen. Bu hesaplar bu kurumların satışlarında mutlaka hesap edilir ve gerekli anlaşmalar yapılır. Daha önce de bahsettiğim üzere ben şu an devletin işletmesini yaptığı bütün kurumların özelleştirilmesinden yanayım. Ziraat Bankası için istisnai bir durum söz konusu benim fikriyatıma göre o da yine devlet makamlarından gelen bir açıklama yüzündendir ki açıklama şöyle : ''Biz Ziraat bankasını sadece banka olarak değil, şubelerinin bütün yurda yayılması hasebiyle istihbarat için de kullanıyoruz'' Buradaki istihbarat kelimesi hem sektörel bazda hem de genel anlamda kullanılmıştır. Ki özelleşse dahi bu açıklamayı yapan muhatap kurumlar, gerekli güvenceleri sağlayarak bu satışı gerçekleştireceklerdir. Özelleştirme yanlısı olmamın hassaten sebebini de şöyle izah edeyim isterseniz. Şu an bizdeki gibi ticari devlet kurumu bolluğu şu an rüştünü ispatlamış hiç bir devlette yoktur. 1.ve akabinde 2. dünya savaşından çıkan devletler en kısa sürede devlet kurumlarını özelleştirerek, asıl görevleri olan denetim ve kontrol mekanizmalarını profosyenelleştirmişlerdir. Henüz savaştan yeni çıkmış ve hakkaten sefalet içinde kalan Türk milleti adına devlet, sektörleri canlandırmak ve ticari hayatı hareketlendirmek için öncü ticari kuruluşlar kurmuştur. Söylediğim gibi bu kurumlara o dönemde bütün devletlerde rastlamak mümkündür fakat Türkiye Cumhuriyeti bu kurumları özelleştirmede çok geç kalmıştır. Çünkü devletin olduğu yerde rant ve iltimas olması kaçınılmazdır. Serbest piyasa ekonomisini desteklerken özelleştirmeyi savunmamak büyük bir ironidir. Devlet asıl görevi olan denetleme, kontrol, nizam ve intizamı sağlama görevlerini elinde olan bu kurumların hantallığı sebebiyle yapamaz hale gelir ki bu ayrıntılarına inmeye gerek duymadığım bir aşikarlıktadır. Bir devlet kurumunda çalışmama rağmen memurluk sisteminin en büyük muhaliflerinden biriyim. Çünkü devlet bir iş kapısı olarak görülmekte ve devlet de zaman zaman bu vaatleri kısmen de olsa yerine getirmek için aşırı istihdamla ve neredeyse ömür boyu iş garantisiyle, kurumları haddinden fazla şişirmektedir. Performans - ücret ilişkisi ve liyakat nüansları öncüllenmediği sürece devlet kurumları olabildiğince küçültülmeye devam edilmelidir Vesselam. Teşekkür ederim. Konu absu tarafından (04-21-2009 Saat 17:12 ) değiştirilmiştir.. |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|