Bu konuda şunu ifade etme gereği duydum; dinimizi savunduğumuzu zannedip nefsimizi savunmayalım.Herkesin savunduğu düşünceye bir dayanak noktası vardır.Kimse kafasından uydurup bir şeyler yazmıyor.Birilerinin itibar ettiği şeye diğerleri itibar etmek zorunda değildir.Dinde sizlerin de ifade ettiğiniz gibi doğru tektir fakat o doğruyu algılayış biçimi alimlere göre bile değişiyorken, bizlerin bu konuda farklı düşüncelerre sahip olması normal.Ancak şu noktayı ifade etmekte fayda var; nasıl düşünüyorsak öyle yaşayalım.O zaman düşüncelerimiz karşımızdakinde çok daha büyük etki yaratacak ve dine bakış açıları işte o zaman sizlerin algılaadığı biçime dönüşebilecektir.Yani kısacası hal dili efendim...
Evet bende bunu ifade etmeye çabalıyordum..Yalnız bir farkla..Dinimizi savunmak değilde,anlatmaya,öğretmeye çabalarken nefsimizi tatmin etmeyelim.. Ben bu gün nasıl düşünüyorsam öyle yaşayamam..Çünkü benim nefsim arsız,her şeyi arzuluyor.. Ona göre hareket edersem halim nice olur.. Zaman zaman ona yenik düşüp günaha girsekte,düştüğümüz yanlış durumu kendimizce halleyip,''sakıncası yoktur,günah değildir'' demiyoruz elhamdülillah..
''Düşüncenize göre yaşayınız'' sözünüzün kastınıda üzerime alınmıyorum..Çünkü şu an sanal bir ortamda hiç kimse benim nasıl yaşadığımı görmüyor.. Bilmem ifade edebildim mi..?
Evet bende bunu ifade etmeye çabalıyordum..Yalnız bir farkla..Dinimizi savunmak değilde,anlatmaya,öğretmeye çabalarken nefsimizi tatmin etmeyelim.. Ben bu gün nasıl düşünüyorsam öyle yaşayamam..Çünkü benim nefsim arsız,her şeyi arzuluyor.. Ona göre hareket edersem halim nice olur.. Zaman zaman ona yenik düşüp günaha girsekte,düştüğümüz yanlış durumu kendimizce halleyip,''sakıncası yoktur,günah değildir'' demiyoruz elhamdülillah..
''Düşüncenize göre yaşayınız'' sözünüzün kastınıda üzerime alınmıyorum..Çünkü şu an sanal bir ortamda hiç kimse benim nasıl yaşadığımı görmüyor.. Bilmem ifade edebildim mi..?
Üzerinize alınacak bir nokta yoktur, söylediklerimi siz ya da başka biri değil olması gerektiğini düşündüğüm,herkes için geçerli noktalardır.
Kendi nefsimle konuşarak şunu ifade edeceğim.Nefsime kalsa sizlere çok güzel bir ders verirdim, bu konuda üstüme yoktur fakat konu din olunca işler değişiyor.Benim de sizler gibi diyanete kızdığım noktalar vardır fakat zaman zaman ilmihalini açar okurum ve diyanet de hadis ve ayetlerden yola çıkarak kaynağını göstererek hazırlamıııştır.Ancak fetva verecek kadar, şu şudur diyecek kadar cürreti kendimde göremiyorum, alimler bile çoğu zaman bu noktada birleşemiyorken.Üstelik başım açık, makyaj yapan biriyim,bu kızı farklı bir kefeye koyamam.o zman benim de çoook çoook daha farklı bir yere konmam gerekir ki en azından onun kolu başı kapalı.O yüzden kendimle kıyasladığım vakit örnek bile alabileceğim biri olarak görüyorum.Adem bey'in de ifade ettiği gibi başı açık gezmesinden iyidir.Yani benden iyidir.
Konu Berr Ak tarafından (11-10-2009 Saat 02:44 ) değiştirilmiştir..
Ancak fetva verecek kadar, şu şudur diyecek kadar cürreti kendimde göremiyorum, alimler bile çoğu zaman bu noktada birleşemiyorken.
Evet bizde aynen savunduğunuz o hanım için bunu ifade ediyoruz.. HİÇ KİMSE KENDİ BAŞINA FETVA VEREMEZ! O hanım kendi nefsince fetva vermiş ama bakın ''yaptığımın günah olduğunu sanmıyorum'' diyor.. Farkında değilsiniz belki ama o savunduğunuz hanım bu dediğinizin aynısını yaptığı için karşı çıkıyoruz..Başı kapalıdır diye her dini söylemi doğru mudur..?Tabiki değil..Bu gün başı açıkta olsa dinini çok iyi bilen kardeşlerimizde yok mu..? Yoksa kimsenin imanını sorgulamak haddimize değil..Ne benim nede sizin asla değil..