Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Siyaset Siyaset haberleri bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-26-2010, 12:19   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Ben başka bir konudada dedim siz baykalı nasıl devirdiniz bizde aynısını yapacaz demiştir... taktik istemiştir...

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-27-2010, 13:01   #2
Kullanıcı Adı
aslan1276
Standart
Alıntı:
Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben başka bir konudada dedim siz baykalı nasıl devirdiniz bizde aynısını yapacaz demiştir... taktik istemiştir...
burda kendinizle çelişiyorsunuz
zamanında tayyip erdoğan da eerbakanı devirmiştir bir şekilde
siz hangi akla hizmet ediyorsunuz


ben burda şevket kazan oğuzhan asiltürk n.erbakan vs.savunmuyorum
ben numan kurtulmuşun yanındayım .ama burda hakkı teslim etmek lazım

Konu aslan1276 tarafından (07-27-2010 Saat 13:04 ) değiştirilmiştir..
aslan1276 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-27-2010, 16:13   #3
Kullanıcı Adı
rizzelli
Standart
Alıntı:
aslan1276 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
burda kendinizle çelişiyorsunuz
zamanında tayyip erdoğan da eerbakanı devirmiştir bir şekilde
siz hangi akla hizmet ediyorsunuz


ben burda şevket kazan oğuzhan asiltürk n.erbakan vs.savunmuyorum
ben numan kurtulmuşun yanındayım .ama burda hakkı teslim etmek lazım
Recai Kutan Abdullah Gül'e karşı seçilirken Erbakan nasıl devrilmiştir?

AK Parti milletin sinesinde yerini bulmuş ve milli görüşün 40 yıldır alamadığı teveccühü kazandığı için Erbakan ve milli görüşü devirmiştir derseniz tamamdır.

Milletin iradesine azcık saygı duyun,sandıkta yenilmeyi hazmedin.
rizzelli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-27-2010, 16:36   #4
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
rizzelli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Recai Kutan Abdullah Gül'e karşı seçilirken Erbakan nasıl devrilmiştir?

AK Parti milletin sinesinde yerini bulmuş ve milli görüşün 40 yıldır alamadığı teveccühü kazandığı için Erbakan ve milli görüşü devirmiştir derseniz tamamdır.

Milletin iradesine azcık saygı duyun,sandıkta yenilmeyi hazmedin.
seçimle, sandıkla aslan arkadaşın yazdığının ne alakası var?

Arkadaşın yazdıklarına verecek cevabınız olmayınca tipik konuyu değiştirme taktikleri mi bunlar?
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-27-2010, 16:56   #5
Kullanıcı Adı
rizzelli
Standart
Alıntı:
redyellow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
seçimle, sandıkla aslan arkadaşın yazdığının ne alakası var?

Arkadaşın yazdıklarına verecek cevabınız olmayınca tipik konuyu değiştirme taktikleri mi bunlar?
Erbakan'a karşı halk Erdoğan'ı iki dönemdir milli görüşün hayal edemeyeceği yere taşımıştır.

nedeni nedir?

Erbakan ve milli görüş.
AK Parti milli görüşten sıyrılarak ve Erbakan'ın politikasını terk ederek milleti kucaklamış ve karşılığını almıştır.

Kurtulmuş seçildiğinden beri Erbakan'ın dilinden uzaklaşmış AK Parti'ye toptan karşı çıkma siyasetini terk etmiştir.

Kongre ve sonrasında Erbakan ve biricik tayfasının Kurtulmuş'a olan söylemleri açıkça ortada.

Millet Erbakan'ı ve milli görüşü sandıkta devirmiştir.
Aradığınız ve anlamak zorunda olduğunuz cevap bu.
konuyla gayet ilişkilidir.

şimdi ,Erbakan'ı devirme-terketme işlerini Erdoğan'da değil Kurtulmuş'ta arayın.
rizzelli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-27-2010, 18:11   #6
Kullanıcı Adı
Ahmet Yasin
Standart
Alıntı:
redyellow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
seçimle, sandıkla aslan arkadaşın yazdığının ne alakası var?

Arkadaşın yazdıklarına verecek cevabınız olmayınca tipik konuyu değiştirme taktikleri mi bunlar?
Hocam cevab burda yazıyor bizim söylememize gerek yok sağır sultan bile biliyor. buyrun tekrar okuyun.



Alıntı:
barışcan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Prof. Osman ÖZSOY

Fazilet Partisi'nin kapatılıp iki ayrı partinin kurulmasının söz konusu olduğu günlerde Sayın Necmettin Erbakan'ı evinde ziyaret eden Sayın Bülent Arınç, Erbakan'a sorduğu soruya ilginç cevap alır...


Dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum. Saadet Partisi’nin gürültülü kongresinin ardından son günlerde derin bir sessizlik var. Önce bunun nedenini izah edelim, ardından Sayın Bülent Arınç’ın tam 9 yıl önce bugünlerde Sayın Erbakan’a yönelttiği ve günümüzde Saadet’teki gelişmelere de ışık tutan kritik soruyu aktaralım..

11 Temmuz’da yapılan olaylı Saadet Partisi kongresinden 1 gün sonra Şevket Kazan NTV’ye konuştu. "Numan Kurtulmuş hata yaptı, cezasını çekmeli" dedi.

Ardından Fatih Erbakan bir gazeteye konuştu. Sadece Saadet camiasında değil, kamuoyunun büyük bölümünde oldukça yadırgatıcı bulunan sözler sarf etti. “Numan Bey özür dilese bile ben aday göstermem” dedi.

Bu sözlerin mürekkebi kurumadan kız kardeşi Elif Erbakan benzer üslupla ortaya çıktı ve aynı gazeteye yaptığı açıklamada; “Numan Bey listemizde yok!” dedi.

Bu gelişmeler yaşanırken beklenen açıklama Sayın Necmettin Erbakan’dan geldi. Açıklamasında; “Yeni yapılacak Büyük Kongre’de camianın üzerine düşen görevi en büyük başarıyla yerine getireceğine inandığını” söyledi.
Bu açıklamanın hemen ardından, Numan Kurtulmuş'un tekrar genel başkan seçildiği kongrenin iptali için 23. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne Oğuzhan Asıltürk tarafından dava açıldı.

Elif Erbakan gazeteye verdiği röportajda, “Olağanüstü kongre için yeterli imzanın toplandığını ve 15 gün içinde yeni bir kongreye gidileceğini” açıklasa da, gazetecilik refleksli ile konuyla ilgili yaptığımız araştırmalar durumun pek de öyle olmadığını gösteriyor.

Nitekim bu son gelişmeden sonra partide derin bir sessizlik hakim oldu.
Yeni bir kongre için henüz yeterli imzanın toparlanamadığı ifade ediliyor. Buna canı sıkılan Sayın Erbakan’ın delegeleri tek tek aradığı, imza için destek istediği, konunun önemini izah için ayet ve hadislerle konuşmasını desteklediği iddia ediliyor.

Gelen haberler buna rağmen delegenin ‘hayır’ dediği yönünde. Bununla birlikte Sayın Erbakan’ın telefonda sesini duyan delegelerden etkilenenler olduğu, vefa gereği imza verdiği, fakat kendisini kıramayıp imza verenlerin, partinin itibarını zedeleyen kongredeki manzaranın aynısına şahit olmamak ve kardeş kavgasına alet olmamak için, kongreye gelme ihtimallerinin düşük olduğu ifade ediliyor.

Bir iddia da şu: Sayın Erbakan’ın ekibi eğer yeterli imzayı bugüne kadar toplamış olsaydı, gürül gürül bir basın toplantısıyla bunu hemen ilan ederlerdi. Demek ki bir sıkıntı var. Teşkilatların büyük bölümünün Numan Kurtulmuş’un yanında olduğu ifade ediliyor. Fatih ve Elif Erbakan kardeşlerin delegede şok etkisi yapan açıklamalarının Sayın Erbakan ve yakın kurmayları tarafından düzeltilmeye ihtiyaç duyulmaması ise, aksaçlıların onlarla aynı düşüncede olduğu yönünde delegede zihin karışıklığı oluşturduğu düşünülüyor.

Gelelim yazıya başlık olan konuya...

Refah Partisi’nin 16 Ocak 1998 tarihinde Anayasa’nın 68. maddesinin 4. fıkrasına göre "Laik cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle temelli kapatılmasından sonra, Milli Görüş hareketi Fazilet Partisi çatısı altında faaliyetlerini sürdürdü.

Fazilet Partisi’nin 14 Mayıs 2000'de yapılan FP 1. Kongresi'nde gelenekçi ve yenilikçi kanatlar arasındaki çekişme su üstüne çıktı. Yenilikçi kanadın adayı Abdullah Gül 521, Recai Kutan 633 oy aldı.

Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Fazilet Partisi’nin Refah Partisi’nin devamı olduğu gerekçesi ile 7 Mayıs 1999’da kapatma davası açtı. Parti 22 Haziran 2001’de kapatıldı.

Parti kapatılınca, gelenekçi ve yenilikçi kanatların tavrının ne olacağı merak konusu oldu. Partinin saygın ve yıpranmamış isimlerinden Sayın Bülent Arınç, hem gelenekçi hem de yenilikçi kanadın ortak saygı duyduğu isimlerdendi. Partinin bölünmek üzere olduğunu ve gidişatın iki ayrı parti istikametinde olduğunu görünce, tam da o kritik günlerde, Sayın Erbakan’ı evinde ziyaret etti. Görüşme Temmuz ayının ilk günlerinde gerçekleşti.
Ben bu görüşmenin ayrıntılarını Sayın Arınç’tan o tarihlerde dinleme fırsatı bulmuştum. Görüşmeden sadece 1 hafta sonra Abant’ta, 2001 yılı Temmuz ayı ortasında Abant Toplantısı vesilesi ile bulunduğumuz sırada, bu konuda sohbet etme imkanımız olmuştu.

Sayın Arınç Sayın Erbakan ile görüşürken, partinin şu an aksaçlılar diye ifade edilen isimlerden birkaçı da vardır. Sayın Arınç, 30 yıldır partide hep birlikte azimle çaba gösterdiklerini anlattıktan sonra, hareketin bölünmek üzere olduğunu, her iki kanadın da ortak düşüncesinin, eğer kurulacak yeni partide görevin kendisine verilmesi durumunda arkadaşların iki ayrı parti kurmaktan vazgeçeceklerini, hareketin selameti, birlik ve bütünlüğü açısından bu ağır göreve sırf parti bölünmesin diye talip olduğunu söyler. Erbakan susar. Fakat yanındaki isimler hemen itiraz ederler.
Bunun üzerine Sayın Arınç, “Bana neden güvenmiyorsunuz Hocam” der.
Erbakan Hoca, sadece siyaset açısından değil, şirket hayatı, diplomasi vs. birçok açıdan bazı hususları anlamamızı sağlayan bir cevap verir: “Bülent Bey, güvenmek ayrı, görev vermek ayrı...” der.
Artık bilemiyoruz, Sayın Arınç’a neden görev vermedi veya neden güvenmedi?

Yani, birine görev verilmesi kendisine güvenildiği anlamına gelmeyeceği gibi, görev verilmemesi de, güvenilmediği anlamına gelmez. Sayın Erbakan’ın bu sözü, yöneticilik ve görevlendirmenin her zaman anlaşılması mümkün olmayan farklı değerlendirmelerle gerçekleşebileceğini gösteriyor. Sayın Arınç ile sohbetimiz sırasında yanımızda bulunan o tarihte bir televizyon kanalının Ankara temsilcisi olan arkadaşımız, Sayın Erbakan’ın sözünü oldukça manidar bulmuştu.

Fakat Sayın Erbakan’ın güvenmediği o ekibe millet güvendi. O ekibin kurduğu parti 2 yerel, 2 genel, dört seçimden birinci çıktı. Ekibin önde gelen isimleri şimdi Çankaya, Meclis başkanlığı, başbakanlık gibi devletin zirvedeki koltuklarında oturuyorlar. Anketlere göre de hala alternatifsizler ve 1. sıradalar.

Sayın Erbakan ve çevresi şimdilerde de Sayın Kurtulmuş’a ve ekibine güvenmiyorlar ve adeta savaş açmış durumdalar. 9 yıl önceki tecrübe zihinlerinde canlı olan Saadetli delegeler ise, Sayın Erbakan’a “hayır” demenin siyaseten çok da kayıp olmadığı izleniminde.
Bakalım önümüzdeki günlerde neler göreceğiz? Yeni çıraklar eski ustaya yeniden, “artık yetiversin, elimizi tutma” diyecekler mi?
Aslında Sayın Arınç’ın Erbakan’a 9 yıl önceki sorusunu bugünlerde kendisine bir kez daha yöneltmek ve: “Sayın Kurtulmuş ve ekibine neden güveniyorsunuz, parti kongresini mahkeme koridorlarına neden düşürdünüz?” demek lazım.


Prof. Dr. Osman ÖZSOY – Haber 7

www.osmanozsoy.com.tr
Ahmet Yasin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı