|
![]() |
#1 |
![]() Şamiş Tayyarın bugünkü yazısı konuyu biraz olsun açıklığa kavuşturmuş tekrar okuyalım...
Hanefi Avcı neden Genelkurmay’a gitti? Dün yaşanan Hanefi Avcı operasyonu, iktidar karşıtlığı üzerinden yürütülen ideolojik kampanyaları alevlendirdi. Avcı’nın kitabı nedeniyle böyle bir operasyona maruz kaldığı algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa üç emniyet genel müdür yardımcısı ve iki emniyet müdürü hakkındaki soruşturmalar, tutuklamalar yaşanırken onların siyasi iktidar veya cemaatle ilgili piyasaya çıkmış kitapları yoktu. Avcı’yı diğer emniyet müdürü dostlarından ayıran en önemli tarafı, kurnazlığıdır. Devrimci Karargah Örgütü operasyonu kapsamında dinlenen Nejdet Kılıç’la görüşmelerinin dinlemeye takılması üzerine, anı kitabına cemaat bölümünü eklemesidir. Kitabı kendisine “zırh” yapmaya çalıştı, bu sayede olası bir operasyondan kurtulabileceğini umdu ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Ancak, kabul etmek gerekir, diğer müdürlere göre kitap sayesinde kendisine kamuoyu desteği bulmayı başardı. Atatürkçü Düşünce Derneği ve İşçi Partisi sempatizanları Avcı’nın kitaplarını dağıtarak böyle bir algının oluşmasına katkıda bulundular. Kitabının yazımına emek harcayan bazı gazeteciler de gönüllüğü avukatlığına soyundu. Kafalar karışmasın, zihinleri bulandıran bir iki soruya da cevap vermek gerekir. Soruşturmayı yürüten savcılık, Avcı’ya 27 Eylül pazartesi günü saat 12.00’ye kadar ifadesini vermek üzere süre tanıdı. Avcı ise sivil savcılığın bu çağrısına uymak yerine gizli bir şekilde Genelkurmay’a giderek askeri savcı Yavuz Şentürk’le görüştü, Adli Müşavir Hıfzı Çubuklu da bu görüşmede hazır bulundu. Avcı’nın sivil mahkemedeki soruşturmaya direnerek askeri savcılığın yolunu tutması, üstelik bunu gizli şekilde yapması, manidar. Sizce neden? Şamil TAYYAR-Stargazete.com
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 | |
![]() Alıntı:
Kitabı dağıtanlar da bir o kadar acayip parti ve dernekler. Yanılmıyorsam bu adamın bir de evlilik dışı ilişkisi var. ntv ye çıktı soy adı 'küçük' olan bir kadın.Karşısında ki muhabirde şiir yazan tipe benzeyen duygusal takılan ve gülerek kadını izleyen birisi. Kadın,hanefi avcıyla ''necdet kılıç'ın evinde buluştukları'' iddiasını yalanlamadı,ama necdet kılıç'ı tanımadığını da söyledi. ''Siyaset konuşmayız'' diyordu kadın,ama hanefi avcının kendisine ''çok şeyler oluyor haksızlık yapılıyor'' diye sitem ediyormuş.Eee bunu diyen bazı şeyleride konuşur elbet. Programdan çıkardığım sonuç adamın x aşkını ekrana yansıtım o kadının masum güler yüzüne karşın insanların duygularımı sömürmek,hoş göstermek. Hanefi avcı soruşturmada ''cemaat yapılanması var'' demiş.Buna karşın belge ve kanıt istenmiş ama susma hakkını kullanmış.Bana şimdi polis ''kimliğin var mı'' diyecek, ''var' diyeceğim,'' ver'' diyecek ama veremeyeceğim böyle iş mi olur ? Madem bir şey söyledin sözün arkasında duracaksın.Veya kitabında kanıtını göstereceksin. Veya çıktığın tv kanallarında bunu açıklayacaktın.Veya gözaltına alıncağını biliyorsun madem,o zaman bir avukat tutacaktın önceden veya bir yakınına anlatacaktın sen içerideyken o basına açıklama yapacaktı ama yok böyle bir şey,neden yapmadı ? Tabi adam polis,emniyet müdürü,plan yapmadan aslam hareket etmez. Sanırsam kitapla ilgili de bir soruşturma değil,örgütle alakalı göz altına alındı kendisi. Zamanla kokusu daha da netleşecek elbet. |
||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|