bir şartla desteklerim lazca eğitim, lazca televizyonada bir açılım getirilirse, bunlar olmazsa kusura bakmayın ben desteklemiyorum ama sonuna kadar ak partiliyim

Bu benim ki:Meslea asgari ücretin yükseltilmesi açılımı.Emekli maaşlarının yükseltilmesi açılımı. Teşeronlaşmanın önüne geçilmesi açılımı. çalışanların işlerinin güvence altına alınması açılımı. Başörtüsü ile her yere girebilme özgürlüğ açılımı.Üniversiteyi bitirince hemen iş bulabilme kolaylığı açılımı. Demokrasi açılımı.
Bunlar olmadan kürtlere yaranmayı bekleyen avucunu yalar.

Bu da sizin ki:
3- KÜRTLERE YARANMAK tabirini doğrusu müthiş çirkin buldum. KÜRTLER.... diye bir ayrım yapmak yanlıştır.

Şimdi ; Siz adamı aç bırakırsanız , adamın karısının , kızının başını açmaya zorlarsa kurumlarınız , adama üç kuruş asgari ücret verirseniz , adamın emeklisine üç kuruş maaş verirseniz , demokratik olarak örnek olamazsanız hep gözü ona vaatlerde bulunanlarda olacaktır. Sonra da onları suçlayacaksınız başka rejim ve ülke hayalleri kurdukları için.
Sonra seni tanıyorum , senin bütün düşüncelerine katılıyorum ve kimliğinle kültürüne istediğin gibi hizmet edebilirsin, istediğin gibi yayabilirsin genişletebilirsin diyeceksiniz ve etnik kimliklerini iade-i itibar ettiğinizde kabul göreceğinizi sanacaksınız.Yaranamazsınız canımkardeşim yaranamazsınız.
Bu arada açılım açılım deyip ortaya bir plan koymadan , başarılı mı , başarısız mı olacağınız bile ortada değilken , muhalefete söz hakkı tanıyıp diğer çekimser olanların akıllarına girmelerine zaman ve zemin tanıyacaksınız.(Bu da MHP ye yarıyor dememnin sebebi idi.)
Çirkinliğe gelince;Çirkin insanlar çirkin sözler ederler.Ben Ak Partili bir fert olarak çirkin olduğuma inanmıyorum ve çirkin olmadığım için lafınızı üzerime almıyorum.
Bırakın kürtler lafını , DTP artık halkımız diyor.Sanki bir Kızılderili kabilesinden veya özgürlük savaşı veren bir toplumdan söz eder gibi.
Yerel seçimlerde doğu ve Güneydoğu anadolu belediyeleri bu tür yanlışlar yüzünden ve seçimlere 1.5 sene kalmasına rağmen gerekli önlemlerin alınmamasından ötürü kaybedilmiştir.Ne tesadüf yine 1.5 sene var seçimlere.
2011 Seçimlerine yönelik neler yapalım diye bir başlık açmıştım.Kimsenin umurunda olmadı.Seçimlere yakın kapı kapı dolaşıp gül mü dağıtacağız?Öyle mi kazanılacak seçimler.?
Kürt açılımı yaparak mı kazanacağız o seçimleri?
Neyse kısa keseceğim.
Canım kardeşim ben Ak Partinin kaybetmesini veya gücüne zarar gelmesini istemiyorum açıkçası.
Ama böyle birbirine çirkinlik isnat eden fertler ile de bu iş olmaz.
Allah en hayırlısı neyse verecektir zaten.
Toplumlar hakkettikleri gibi yönetilirler.

Tespitlerin aslında çok doğru. Kararsız olmamın bir sebebide bunlar.

Sonuna kadar destek,tam destek.. Herşeye rağmen destek..

Tek sorun geç kalınmış olması. Aciliyetle üzerine gidilmesi gereken bir konu, ekonomik sorunları bir kenara atabiliriz ya da en azından ikinci planda kalabilir, ama verdiğimiz canların telafisi yok. Akan kanın bir an önce durması için ve gerçekten birlik beraberlik için bir an önce çözüme kavuşturulmalı bu mesele.

AK Parti felsefesini benimsemiş herkesin bu açılımı mutlaka destekliyor olması lazım, bunun aksi söz konusu bile olamaz. Açılımı desteklemeyenlerin kusura bakmasınlar ama AK Parti felsefesini içselleştiremediklerini düşünüyorum. Milli Görüş hareketinin ve daha sonrasında aynı kökten filiz salan AK Parti hareketinin geçmişten bugüne bu konu hakkındaki düşüncesi çok nettir. Gündeydoğu bölgesine Kürdisten diyen Cihan Devletimiz Osmanlı'nın yerini alan Türkiye Cumhuriyeti'nin tamamen ırkçı bir kafayla neredeyse Hitler'in, Almanya'da oluşturmaya çalışıtğı "arı (saf) Alman ırkı" projesinin bir benzerini bu medeniyet toprakları üzerinde "Türk Ulusu" olarak inşa etmeye girişmesiyle yok sayılan, hatta yok edilmeye çalışılan ve daha sonra bu girişime itiraz ederek 'biz de varız' dediği için açık bir faşizmle sindirilen Kürt Halkı'nın, devlete karşı vermiş olduğu bu mücadelede haklı olduğunu biz başından beri kabul ediyorduk. Bu topraklarda ulus devleti oluşturulamayacağını, ulusçuluğun yabancı bir mefhum olduğunu hep söylüyorduk. Nitekim; Erbakan, Bingöl'de (mealen) -sen türküm doğruyum çalışkanım dersen benim Kürt evladım da ben de Kürdüm daha doğruyum daha çalışkanım der- dediği zaman bizim, Devletle Kürtler arasındaki tarafımız belli olmuş oluyordu. O günden bugüne Devletle Kürtler arasında 'sindirme - gaspedilmiş hakları isteme' mücadelesinde değişen şey Devletin bugün "aklın yolu bir, biz yanlış yaptık" demesidir.. Yoksa biz eskiden beri aynı şeyi söylüyorduk, bugün değişen, devletin mantalitesi, bizim konuya bakışımız değil (biz değiştirdik tabi o başka).

Meselenin tam anlamıyla idrakinde olan AK Parti göreve gelir gelmez alttan alta bu konuyu canlı tutma çabasını sürdürdü ve farkındaysanız AK Parti göreve gelene kadar çok az konuşulan (cesaretsizlikten) "Kürt Sorunu" neredeyse 7 yıldır hep ön planda oldu. Başbakan daha 2005'te açıkça - Kürt Sorunu - dedi. Bu büyük cesaretti. Şimdi arkadaşlar tamam Kürt Sorunu, PKK demek değildir ama PKK da Kürt Sorununun yaktığı ateşin en büyük alevidir. 25 yıldır yaşanan acıyı ve kaynağını bazı orijinal gibi görünen çakma milliyetçilerle kıyaslanamayacak kadar net gören AK Partimiz artık bu saçmalığın yokedilmesi için en uygun zaman olduğunu, şartların iyice olgunlaştığını gördü ve düğmeye bastı.

Tarihe yazılacak olan cümle çok anlamlı olacaktır ve tek başına herşeyi ifade etmeye yetecektir.

"AK Parti PKK'yı da Bitirdi"

İnşallah..

Yazı genele hitap ediyor, siz niye üzerinize alındınız.. Aynı şeyleri tekrar ederek vakit kaybetmek istemiyorum durum çok net.