|
|
|
|
#1 |
|
Haklısın Eşref'im .
Hazır senide yakalamış iken geçen gün siyaset akedemisinde bir profosör konuşma yapıyordu. Konuşmasında darbe kültürünün 1800 yıllarda Mustafa reşit paşa tarafından başladığını söylemişti ilk temellerin o günlerde atıldığını ifade etmişti . Bir kaç gün öncede darbenin anatomisi isimli bir kitap aldım orda da tanzimat kararları ile yeni modernleşmenin ilk hareketini Mustafa reşit paşa yapmıştır diye ifade etmesi beni şaşırttı. Bu konu hakkında bir bilgin varmı.
|
|
|
|
|
|
|
| Sayfayı E-Mail olarak gönder |
|
|
#2 | |
|
Alıntı:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Baltali...C5%9Fmas%C4%B1 |
||
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Alıntı:
Olabilir ama bence 1800'lerde olan pek çok olayın doğrudan askerle değil, yabancı güçlerin Osmanlı üzerinde oynadığı kirli oyunlarla ilgisi var. Eğer bu bir darbeyse bu darbenin derin gücü İngiltere'dir. |
||
|
|
|
|
|
#4 | |
|
Alıntı:
Ukba'nın bahsettiği o derste bende vardım. Halkın padişahlara olan bağları o kadar kuvvetliydiki istenilmeyen padişahlara karşı yıkım gerçekleştirmek dış güçleride kullanarak ilk o yıllarda şekil almıştır. Bürokratik vesayetin ve entirakaların tarihi o yıllardır. Zaten ondan sonrada Encümeni daniş yapısına uygun yapılar oluşmuş cumhuriyet tarihine yakında bu yapı jontürkler ile rollerine devam etmiştir. Konu Hakan Özkan tarafından (03-08-2011 Saat 20:31 ) değiştirilmiştir.. |
||
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Alıntı:
Akıncı kardeşim, aslında bu durum gurur verici değil, bizler için üzüntü verici bir durumdur. Ben şahsen "nasıl da 120 sene durakladık" diyerek sevinemem. Maalesef Fatihlerden, Yavuzlardan, Kanunilerden kalan muhteşem mirası, o koskoca dev imparatorluğu can çekiştire çekiştire 120 sene de harcadık. Gerilemeye ve çöküşe sürükledik. Düşün ki o duraklama tarihleri içerisinde tahta geçen padişahlarımızın önemli bir kısmı eğitimsiz hatta temel eğitimlerini bile almamış ve hatta hatta okuma-yazmasını bile bilmeyen padişahlardı. Çünkü başa geçtiklerinde yaşları 12-13 arasındaydı. Yani çocuktu. Dahası o dönemde 6 yaşında, belki de bebek diye nitelendirilebilecek bir padişahımız bile oldu. Bu çocuklar nasıl eğitim almış olsunlar? Hakan Özkan kardeşim, devletin, milletin, askerin nasıl itibarını kazansınlar? Nasıl devleti yönetsinler? Dersen ki devlete bağlıydı anadolu halkı, orası muhakkak. Bugün bile devletin başına isterse Kılıçdaroğlu geçsin, bu halk yine de devletine bağlı kalır. Baş kaldırmaz. Ama itibar dersen, güven dersen çok şey değişir. Hal böyle olunca bizi askerler, lalalar, haremdeki bayanlar, vezirler yönetti. Buna rağmen 120 sene yok olmadan duraklamak kolay değil. Başsız bir devin, bir asıra direnişidir bu. Bu hususta Akıncı'nın 120 yıllık hayretine ben de katılıyorum. Biz tarihimizi zor kazanıp kolay kaybedenlerdeniz. Ama hatasıyla sevabıyla geçmiş geçmişte kaldı. Biz de geçmişe hapsolmayalım. Belki Akıncı kardeşim, sen inanmasan da, inşAllah, cumhuriyetimizin 100. yılında, yani 2023'de yükselişimizin zirvesine ulaşacağız. Benim buna olan inancım sonsuzdur. |
||
|
|
|
|
|
#6 | |
|
Alıntı:
Fakat Yalçın abi, kendi şahsi düşüncemi soracak olursan, darbe kültürü 1800'lerde somutlaşmış olabilir. Türkiye'de TSK tarafından geçtiğimiz zaman içinde bir afiş bastırılmıştı. Slogan olarak da; Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye yazıyordu. Televizyonlar günlerce bu konu konuşuldu. Sonuç olarak bu slogananın, darbeci zihniyetin bir ürünü olduğu, olması gerekenin "Güçlü Türkiye, güçlü ordu" olması gerektiği sonucuna varılmıştı. Yanılmıyorsam da tartışmalar sonucunda o afi değiştirilmişti. Bunu şu nedenle anlattım. Bu örnekten yola çıkacak olursak, Osmanlı'da Güçlü Devlet Güçlü Ocak (ocak devlet içindir) anlayışı Kanuni sonrası Duraklama döneminde değişmiş ve Güçlü Ocak Güçlü Devlet (devlet ocak içindir) anlayışı ortaya çıkmıştı. Belki bu zihniyeti, o dönemin devlet adamları kendi isteğiyle getirdi. Fakat bu zihniyetin bir sonucu olarak ordu (ocak) devletten güçlü hale gelip darbeleri de gerçekleştirecek ortamı hazırladı. |
||
|
|
|
![]() |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|