Siyaset Forum - Siyasetin Kalbi
Yarışma | Köşe Yazılarından Paragraflar Hoşumuza giden paragrafları bu bölüme ekliyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 09-09-2009, 16:55   #1
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Question
Nazlı ILICAK
CHP,12 Eylül ve Demokratlık(09.09.2009)
Alıntı:
CHP İl Başkanı Gürsel Tekin ve arkadaşları, başta Kenan Evren olmak üzere, 12 Eylül'de rol alanların isminin okul ve caddelerden silinmesi için İl Genel Meclisi'ne bir önerge vermiş. CHP, darbe karşıtı olduğunu bu şekilde göstermeye çalışıyor ama, yetersiz ve eksik bir pozisyon. Birkaç ay önce de, Baykal, "Kenan Evren yargılansın" diyerek, demokrat bir tavır sergilemiş, fakat hemen akabinde, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasını düzenleyen yasaya karşı sert eleştiriler getirmişti. Darbecileri yargılayan Ergenekon davası karşısındaki tavrı da malum.
Elbette CHP'nin bu duruşunu izah eden gerekçeleri var: Askerin, sivil mahkemelerde yargılanmasına ilişkin madde, komisyonlarda müzakere edilmeden, gece yarısı verilen bir önergeyle tasarıya girdi. Ergenekon davasında da bazı usul hataları göze çarpıyor. Ama "Evren yargılanmalıdır" derken Baykal'ın sergilediği net tavrı, Şener Eruygur ve arkadaşları söz konusu olduğunda göremiyoruz. Ya da "Darbecileri sivil mahkemeler yargılasın; gelin elbirliğiyle anayasayı değiştirelim, varsa engelleri kaldıralım" diyeceklerine, yasanın iptâli için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyorlar.
Üç günlük demokratın,üç günlük demokratik açılımı...Önce gelin 12 Eylül darbecilerini yargılayalım diyor sonrada sıra Eldivene,Yakomoz'a gelince "durun diyor" ben onların avukatıyım.İşte CHP ve yönetiminin demokrasi anlayışı bu...sadece üç günlük...
Ondan sonrada çıkar demokrasi dersi vermeye kalkarlar.
Öyle bir darbeye karşı çıktın diye demokratmı zannettin kendini?

 


Konu Yıldırım tarafından (09-09-2009 Saat 18:16 ) değiştirilmiştir..
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 09-09-2009, 17:56   #2
Kullanıcı Adı
Fasl-ı Gül
Standart
09.09.09 İbrahim Karagül- Yenişafak

""Tezleri şöyle: Bizim dediğimiz Türkiye'nin düzen kurucu rolü. Gerek Ortadoğu gerek Kafkaslar'da yeni düzen kurulması gerekir. Bunu kurarken biz aktif rol almak istiyoruz. Bu bir emperyal dürtü değil, bir gereklilik. 'Yeni bir düzen kurulması lazım, başkaları kursun, biz sonra intibak ederiz' deyip geri çekilebilirsiniz. Ama bu Türkiye'nin büyüklüğüne, ulusal çıkar anlayışına yakışmaz. Ya bir kaos yaşayacağız ve bu bizim işimize geliyor diyeceğiz ya da biz bir düzen fikrinin öncülüğünü yapacağız. Türkiyesiz bir düzen kurulamaz. Dış aktörler bile Türkiye'nin düzen kurucu rolünü benimsiyor. İsveç'teki AB toplantısında 27 bakana konuştum. İki saatlik oturumun bir saat on beş dakikasında ben konuştum. Ben emperyal dürtüyle, 'Osmanlı'nın çocuğuyum, dinleyeceksiniz beni ha yoksa falan' demedim.'
.....
Biz bu yüzden; Demokratik Acılım Projesi'ni, Kürt Açılımı'nı, Ermenistan'la sınırların açılmasını ve soykırım konusunu da içeren anlaşma kapılarının açılmasını, bundan sonra gündemimize gelecek başka sürpriz gelişmeleri bu yeni durumun sonucu olarak görüyoruz. Türkiye, bu sorunlarla yüzleşiyor, çözüm arıyor. Ama aslında Türkiye kendisi hakkında karar veriyor. Bundan sonra Türkiye'nin iç sorunlarına, dünya ile ilişkilerine, tarihsel sorunlarına 20. yüzyılın Türkiye'sinden bakanlar durumu algılamakta çok zorlanacak. ""

Ülkemiz son zamanlarda öenmli adımlarla bir yol çiziyor.. Gelecek nesillerin üzerini asfaltlayacağı, etrafını ışıklarla aydınlatacağı bir yol..

Bunun için de önce zeminde ki taşların temizlenmesinin bilincinde.. Yolda taşlar varken ileriye gitmek ne kadar mümkündür ki..

Sayın Ahmet Davutoğlu'nun aktarımlarından yola çıkılarak kaleme alınmış bu yazıda da Türkiye'nin gelecekte ki misyonunun önemi vurgulanıyor. Evet, Türkiye OrtaDoğu ve Kafkaslarda kurucu rol almalıdır. Bu güçte olmalıdır. Yeni nesilleri bu şekilde yetirştirmelidir.. Emperyalist bir anlayışla değil.. Elinden tutmak, beraber daha uzun yol alıp güçlenmek için.. Kopan bağları yeniden onarmak için..

Fakat bunu yapmadan önce önce kendi içimizdeki problemleri çözmemiz gerekiyor. Ve son zamanlarda atılan adımların pekçoğu bu amaca hizmet ediyor.. Uzun soluklu adımlar bunlar..

Kendi gücümüzü kendi içimizdeki birliği keşfederek hissedeceğiz.. Sonra da mamur bir Türkiye'den sonra kollarımızı kardeşlerimize uzatacağız. . Onların da kendi içlerinde, kendi kimlikleriyle kuvvetlenmelerini arzulayarak...

Fasl-ı Gül isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı




2007-2026 © Siyaset Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.


Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı